KİMYASAL KİRLETİCİLER
Metaller
Gelişen teknolojiye bağlı olarak metallerin kullanımı da artmakta ve ilgili sanayilerin artık ve atıkları çevreyi kirletmektedir. Besinler üretim tüketim zincirinin çeşitli aşamalarında metalik bulaşmalara uğrayabilirler.
Toksik iz elementler gıdalara;
• Üretim Aşamasında
• Toprak
• Hava
• Su
• Tarımsal Faaliyetler (tarım ilacı, gübre)
• İşleme Aşamasında
• Metal Ekipman
• Ambalaj Materyali (konserve , plastik) ile bulaşabilmektedir.
Civa (Hg)
Çeşitli endüstriyel faaliyetlerden çevreye civa yayılması hava kirliliğine, atıkların deniz ve göllere verilmesi ise su kirliliğe neden olur. Bu sularda yetişen balık ve diğer su ürünlerinin civa içeriği artmaktadır. Civanın toksisitesi kimyasal formlarıyla (elementel, organik, inorganik) ilişkilidir. Organik formlarından metil civa diğer iki formdan daha tehlikelidir. Civanın inorganik ve organik formları besinlerde bulunmaktadır. İnorganik civa bileşikleri gastrointestinal sistem ve böbreklerde hasara neden olmaktadır.
Bitkiler yüksek kontamine topraklarda bile kökleriyle sadece sınırlı miktarlarda civa absorbe ederken, bitkilerdeki civanın çoğunluğu atmosferle yüzeyel kontaminasyondan kaynaklanmaktadır (civa içeren sprey tüpleri). İnsanlarda civanın başlıca kaynakları balık ve diğer suda yaşayan canlıların tüketimidir. Özellikle yüksek miktarda civa birikmiş balık tüketiminde nörolojik bozukluklar belirlenmiştir.
Kurşun (Pb)
Kurşun yer kabuğunda az miktarlarda bulunur, fakat maden cevherinden kolaylıkla ayrılabilmektedir. Diğer inorganik kontaminantlara benzer olarak, kurşun her yerde mevcuttur. Metalik kurşunun inorganik iyonları ve tuzları bir çok farklı besinde doğal olarak bulunabilmektedir.
En önemli kontaminasyon kaynağı, benzine oktan derecesini artırmak için katılan tetra etil kurşundur. Her araba yılda 1 kg Pb’nin çevreye yayılmasına neden olur. Trafiğin yoğun olduğu karayolunun her iki tarafına egzos gazındaki kurşunun yarısı yayılmakta, toprakta ve bu toprakta yetişen bitkilerde kurşun içeriği artmaktadır. Günde 24.000 aracın geçtiği otoyolda uzaklığa ve toprak derinliğine göre Pb değerleri araştırılmış; oto yoldan uzaklaştıkça ve toprak derinliğine inildikçe Pb değerlerinin azaldığı belirlenmiştir.
Suyun çıktığı kaynağa göre içinde kurşun miktarı değişebilir. Kurşun boru ve tankların su dağıtımında kullanılması, özellikle su yumuşak ve asidik ise suda kurşun miktarının artmasına neden olmaktadır. Asit, borulardaki kurşunu çözmekte ve konsantrasyonu artırmaktadır. Kurşun su boruları kullanan bölgelerde ki içme suyundaki yüksek konsantrasyonları kurşun alımını artırmaktadır.
Kurşun kontaminasyonunun diğer önemli bir kaynağı, seramik kaplardaki sırlardır. Bu tür kaplarda saklanan asidik besinlerde kurşun tuzlarının açığa çıkma riski yüksektir.
Bir diğer kontaminasyon kaynağı, konserve kutularının lehimlenmesinde kullanılan kurşundur.
Başka bir kontaminasyon kaynağı avlanan kuş, tavşan vs. gibi hayvanları avlamada kullanılan saçmaların neden olduğu kurşun kontaminasyonudur.
Kurşunlu kristal bardak, şişe ve kaplar da kontaminasyon kaynağıdır. Gazete kağıdına sarılan besinlere de kurşun geçişinin yanı sıra mikrobiyolojik bulaşma da söz konusu olabilmektedir.
Kurşun çocuklarda (yaklaşık %40), yetişkinlerden (yaklaşık %10) daha kolay emilir. Kurşunun %95’i kemik dokusu, %2’si kan, %3’ü ise yumuşak dokularda bulunur. Kurşun zehirlenmesinin klinik belirtilerinden biri, hem-demir sentezinde ki bazı enzim sistemleri ile etkileşime girmesidir. Özellikle kan hücrelerini ve sinir sistemini etkiler.
Arsenik (As)
Doğada çok yaygın bulunan ve gıdalarda da düşük düzeylerde bulunan bir elementtir. Civa ve kurşundan farklı olarak inorganik arsenik formları, arseno betain gibi organik formlarına göre insanlar için daha tehlikeli olmaktadır. Arseniğin her iki (organik ve inorganik) form gıdalarda ortaya çıkmaktadır. Arsenik açısından en önemli kaynak içme suyudur. Çevredeki organik arseniğin balık ve deniz ürünlerinde oldukça yüksek miktarlarda biriktiği tespit edilmiştir. Bitkilerdeki arsenik miktarı ise, toprağın içeriğine, suyun kirliliğine, hava kirliliğine ve gübre kullanımına bağlı olarak değişmektedir. Epidemiyolojik çalışmalarda, kronik olarak inorganik arsenik bileşiklerinin solunum yoluyla alınmasının akciğer kanserine neden olduğu, diyet yoluyla alınmasının ise deri, karaciğer, böbrek ve mesane kanserlerine yol açtığı gösterilmiştir.
Kadmiyum (Cd)
Kadmiyum doğal olarak çevrede bulunan bir metaldir. Kadmiyumun günlük alımının 1/3’ü hayvansal kaynaklardan, 2/3’si ise bitkisel kaynaklardan sağlanmaktadır. Kabuklu deniz ürünlerinde ve bazı hayvanların böbreklerinde önemli miktarlarda kadmiyum birikebilmektedir.
Kadmiyum, bitkisel gıdalara sulama suyu ile bulaşabilmektedir. Bazı mantarlarda yüksek miktarlarda kadmiyum biriktiği saptanmıştır. Kadmiyum bulaşmasının diğer iki kaynağı, malzemesinde kadmiyum içeren gıda makina ve ekipmanları ile çinko galvanizlenmiş ekipmanlardır.
• Kadmiyumun, kardiyovasküler sistem ve iskelet sistemi üzerine toksik etkileri vardır.
• Yavaş ve geri dönüşümsüz karaciğer ve böbrek hasarı yapar.
• Kronik intoksikasyonu, büyüme geriliği ve üreme bozukluklarına yol açar.
Kalay ve Alüminyum
Yapılan araştırmalarda, gıda ambalajlarından gıdaya bulaşan kalayın çok yüksek oranlarda alındığında bile zararlı olmadığını göstermiştir. Alüminyum yaygın olarak kullanılan metallerden biridir. Paketleme malzemeleri, pişirme araçları ve yapı malzemeleri bunlara en iyi örnektir. Besinlerle alınan alüminyum, kemikler ve nörolojik sistem üzerinde olumsuz etkiler yapar. Alzheimer hastalığı ve alüminyumun beyinde birikmesi arasında ilişki olduğu düşünülmektedir.
Ekoloji
-
Ekosistem hizmetleri
-
Biyoremediasyon Nedir ? Biyoremediasyon Teknikleri Nelerdir ?
-
Enerji Bağımsızlığı Nedir ?
-
İklim Araştırmaları
-
Sera Etkisi - Atmosferdeki karbondioksitin sera gazı etkisindeki yeri nedir?
-
CO2 Salımları
-
İklim Bilimi - İklimi Nasıl Değiştiriyoruz
-
Ağır Metallerin Sağlık Üzerine Etkileri
-
Küresel Isınmanın Sonuçları
-
Asit Yağmurlarının Çevre Üzerine Etkileri
-
Tür Çeşitliliğinin Korunması
-
Biyolojik Mücadele Kavramı
-
Atık Suların Kullanım Alanları
-
Sera gazı ile küresel ısınma arasında nasıl bir ilişki vardır? Kaynak: Sera gazı ile küresel ısınma arasında nasıl bir ilişki vardır?
-
Canlı Türlerinin Yok Olmasının Doğal Dengeye Etkisi