Fibrin oluşumunda Thrombinin Fibrinogene etkisi
Thrombin, proteolitik etkisi olan protein yapısında bir enzimdir. Fibrinojen üzerine etkiyle herbir fibrinogen molekülünden dört düşük molekül ağırlıklı peptidi ayırır ve diğer fibrin molekülleriyle kendiliğinden polimerize olma yeteneği taşıyan bir molekül olan fibrin monomeri’ni oluşturur.Böylece fibrin monomer molekülleri saniyeler içinde pıhtının retikulumunu oluşturacak olan uzun fibrin iplikçiklerine polimerize olurlar.
Bu polemerizasyonun ilk aşamasında fibrin monomer molekülleri zayıf nonkovalan hidrojen bağlarıyla bir arada tutulur ve yeni oluşan iplikçikler de diğerleriyle çapraz bağlar yapmaz.Bu yüzden oluşan pıhtı zayıftır ve kolayca çözülebilir.Sonraki bir kaç dakika içinde fibrin retikulumunu oldukça güçlendirecek diğer bir işlem gelişir. Fibrin stabilize edici faktör adı verilen, normalde plazma globulinlerinde az miktarda bulunan ama pıhtı içinde tutulan thrombositlerden de salınan bir madde bu işlemi sağlar.Fibrin stabilize edici faktör fibrin liflerine etki etmeden önce kendisi aktive edilmelidir.Fibrin oluşumuna sebep olan thrombin aynı zamanda fibrin stabilize edici faktörü de aktive der.Bu aktif madde daha sonra, fibrin monomer molekülleri arasında kovalan bağlar ile komşu fibrin iplikçikleri arasında çok sayıda çapraz bağlar kurulmasını sağlayan bir enzim görevi yapar.Böylece fibrin ağının üç boyutlu yapısını kuvvetlendirir.
Pıhtı oluştuktan sonra birkaç dakika içinde kasılmaya başlar ve genellikle 20-60 dakika içinde pıhtı içindeki sıvının çoğu ayrılır.Bu açığa çıkan sıvıya serum denir, çünkü içinde fibrinogen ve diğer birçok pıhtılaşma faktörleri bulunmaz: serum plasmadan bu nedenle farklıdır.Bu faktörlerin yokluğu nedeniyle serum pıhtılaşmaz.
Pıhtının reaksiyonunda Thrombositler önemli rol oynar.Bu nedenle, pıhtının retrakte olamaması dolaşımdaki thrombosit sayısının azaldığının bir göstergesidir.Kan pıhtısı içindeki thrombositlerin elektron mikrografileri göstermektedir ki, thrombositler farklı iplikçikleri birbirine bağlayacak şekilde fibrin iplikçiklerine bağlanırlar.Bunun yanısıra, pıhtının içinde tutulan thrombositler fibrin, stabilize edici faktör gibi bazı prokoagülan maddeleri salgılamaya devam ederek komşu fibrin iplikçikleri arasında daha fazla çapraz bağların oluşumunu sağlarlar.Ayrıca thrombositler, yapılarında bulunan kontraktil proteinler olan thrombostenin, aktin ve miyozin moleküllerini aktive ederek fibrine bağlı thrombositlerin güçlü kasılmalarına yol açarlar ve bu şekilde pıhtı kasılmasına doğrudan katılırlar. Bu aynı zamanda fibrin ağının küçülmesine yardım eder. Kasılma thrombin ve thrombositlerin mitokondri, endoplazmik retikulum, golgi aparatı gibi organellerinde bulunan kalsiyum depolarından salınan kalsiyum iyonları ile aktive olur ve hızlandırılır.
Pıhtı retrakte olduğunda, yırtılan kan damarlarının uçları birbirlerine doğru çekilir ve böylece olasılıkla hemostazın son aşamasına katılıyor olabilir.
ANALİZLER
-
Hemoglobin elektroforezi nedir?
-
Homosistein testi nedir?
-
Hematokrit testi nedir?
-
Analiz - Tahlil Test Kısaltmaları
-
Albumin Testi Nedir ? Ne için Yapılır?
-
Kanda Sodyum Tatini Nasıl Yapılır ? Normal değerleri nelerdir ?
-
Açlık Kan Şekeri Testi (Glukoz) Normal Değeri Nedir ? AKŞ Testi Nasıl yapılır?
-
Aktive Protein C Rezistansı Testi Nedir? Aktive Protein C Rezistansı Ne İçin Yaptırılır
-
Protein S Aktivitesi Testi Nedir? Protein S Aktivitesi Ne İçin Yaptırılır.
-
Protein C Aktivitesi Testi Nedir? Protein C Aktivitesi Ne İçin Yaptırılır.
-
Antitrombin III Testi - Anti-Thrombin III Testi
-
Fibrinojen - Faktör 1 Testi Nedir? Normal Değerleri Nelerdir? Nasıl Yapılır?
-
Trombin Zamanı Testi, TT, Trombin pıhtılaşma zamanı Testi Nedir
-
aPTT Testi - Aktive Parsiyel Tromboplastin Zamanı Testi Nedir ? Nasıl Yapılır ?
-
Protrombin Zamanı Testi Nedir? Nasıl Yapılır ?