NEFRON
Her bir böbrekte 1-2 milyon arası nefron bulunmaktadır. Her bir nefron basitçe, epitel ile döşeli uzun bir tüp olup, kör bir şekilde başlar ve bir boşaltıcı duktus ile birleşerek sonlanır, fakat nefronların oldukça kıvrıntılı olması onların kesitlerde şekilleri hakkında açık bir fikre sahip olunmasını önlemektedir. Nefronların şekilleri hakkında bilgi ya seri kesitlerle veya maserasyon sonucu ferdi nefronları böbrekten izole ederek elde edilebilir. Her bir nefron değişik yapıya ve değişik fonksiyona sahip segmentlerden meydana gelmiştir, her bir segment korteks veya medullada kesin bir pozisyona sahip şekilde yerleşmiştir.
Kortekste yer alan nefronun ilk kısmı oldukça ince bir epitel ile döşenmiştir ve kör bir şekilde başlar. Genişlemiş bir fincan şeklini almış olan bu kısım, kapillerlerden oluşan bir yumak ile doldurulmuştur. Bu yapı bütün ile renal cisimcik (Malpighi’nin renal cisimciği) adını alır; bu yapının bünyesindeki genişlemiş kısım Bowman kapsülü ve kapiller yumak da glomerulus olarak adlandırılır. Renal cisimcik içerisinde plazma ultrafiltratı kandan ayrılmaktadır. Bu ultrafiltrat, üriniferöz tübülün içerisine geçer ve sonradan hem tübül hücrelerinin salgısı ve hem de ultrafiltratın içeriğindeki filtre edilmiş materyallerin çoğunun reabsorbsiyonu sonucu şekil değişikliğine uğrayarak ürin haline geçer. Renal cisimciğin iki kutbu vardır, vasküler kutuptan afferent arteriol girer ve efferent arteriol çıkar. Üriner kutuptan ise Bowman kapsülü proksimal tübül olarak devam eder. Proksimal kıvrıntılı tübül ile distal kıvrıntılı tübül kortekste, renal cisimciğe komşu olarak yerleşim gösterirler. Tübüller arasındaki nefronun geriye kalan kısımları Henle kulpu’nu oluşturur. Henle kulpu korteksten medullaya bir miktar uzanır. Henle kulpu inen ve çıkan kısımlara sahiptir. Radyal şekilde uzanan inen ve çıkan kısımları birbirlerine paralel seyrederler ve keskin bir kıvrım ile birbirlerine bağlanırlar. İnen Henle kulpu, bir kalın (proksimal tübülün düz kısmı) ve bir de ince bölüme sahiptir. İnce bölüm, kıvrımı takip ederek çıkan Henle kulpunun ince bölümünü oluşturur. Çıkan Henle kulpunun geri kalan kalın kısmı distal tübülün düz kısmıdır. Henle kulpu ve değişik segmentlerinin uzunluğu, renal cisimciklerin korteksteki bulunduğu yere göre oldukça değişmektedir. Henle kulpunun uzunluğuna göre 2 tip nefron ayırt edilir:
1- Kısa (kortikal) nefronlar: Bu nefronlarda, renal cisimcikler korteksin dış kısımlarında (subkapsüler alanlarda) yerleşmişlerdir. Nefronlarda, yalnızca inen ayakta bulunan Henle kulpunun ince kısmı, oldukça kısadır ve Henle kulpu yalnızca medullanın dış hattına kadar uzanır.
2- Uzun (Jukstamedullar) nefronlar: Bu tip nefronlarda, renal cisimcikler korteksin derinlerinde yerleşmiştir. Henle kulpunun inen ve çıkan ayakları oldukça uzundur, ince segment hem inen hem de çıkan ayakta bulunur ve medullanın iç zonlarına kadar uzanır.
Kısa tip nefronlar, uzun nefronlardan daha fazla sayıda bulunurlar. Midkortikal nefronlar, iki tip nefron arası bir özellik gösteren intermediyer nefronlardır. Daha önce de belirtildiği gibi uzun ve kısa nefronlarda, efferent glomerular arteriollerin düzenlenmesi oldukça farklıdır. Bu nefronlar arası farklılık medulla hatlarının (zonlarının) oluşmasında önemlidir.
Distal kıvrıntılı tübül, nefronun son kısmını oluşturur ve toplayıcı tübül olarak devam eder. Toplayıcı tübül, medullar ışın içerisinde seyrederek, medullar piramit içerisine girer, yolu boyunca diğer toplayıcı tübüller buraya açılır. Sonuçta geniş, düz bir tübül olan Bellini duktusu olarak area cribrosa bölgesinde, renal papillanın apeksinden pelvise açılır.
Nefron tipleri ve medullar şeritler ve zonlar izlenmektedir. Medullar piramit dış ve iç medulla olmak üzere iki kısma ayrılmakta, dış medulla da dış şerit ve iç şerit olarak iki bölüme ayrılmaktadır. Kortikal ve jukstamedullar nefronların yerleşimini buna göre değerlendiriniz. Ayrıca toplayıcı tübül ve nefron ilişkisine dikkat ediniz.(Histology; A text and atlas. MH Ross, W Pawlina, Lippincott Williams&Wilkins, 2011’den alınmıştır.)
Histoloji
-
Endosülfan ve okratoksin-A’nın birlikte sıçanlarda toksisitesi: histopatolojik değişiklikleri
-
Histoloji Pdf Ders Notları
-
DEKALSİFİYE EDİLMEMİŞ KESİTLERİN HAZIRLANIŞI
-
DEKALSİFİKASYONU TEST ETMEK
-
KELATLAMA AJANLARI
-
ELEKTROLİTİK DEKALSİFİKASYON
-
ASİT DEKALSİFİKASYON SIVILARI
-
Histopatoloji nedir ?
-
KEMİK DOKUSU VE DEKALSİFİKASYON
-
MSS’DE DEJENERE MİYELİNİN GÖSTERİMİ
-
MARKSCHE’DEN BOYASI (Spielmayer, Benda)
-
MSS‘DE MİYELİNİN GÖSTERİMİ
-
KARIŞIK OLAN TEKNİK
-
BİELSCHOWSKY TEKNİĞİ
-
GÜMÜŞ ÇÖKTÜRME YÖNTEMLERİ