MAKROFAJ SiSTEMi (Mononükleer Fagositik Sistem)
Ortak fonksiyonları fagositoz ve pinositoz ile vücut savunması ve çöpçülük; kökenleri kemik iliği kanda monosit bağ dokularında makrofaj olan ve ortak morfoloji olarak bol lizozom, GER, iyi gelişmiş Golgi kompleksi ve pseudopodlara sahip hücrelerin oluşturduğu bir sistemdir. Bu sistemin hücreleri normalde bağ dokularında histiyosit , aktive olduklarında aktive edilmiş makrofaj şeklinde bulunurlar. Hücreleri;
*Karaciğerde Kuppfer hücreleri
*MSS’de mikroglia hücreleri
*Osteoklast
*Alveolar makrofaj
Mast Hücreleri (Labrosit- Mastzellen ): Granülleri fagositoz ürünü sanıldığından İyi beslenmiş hücre anlamına gelen mast zellen olarak adlandırılmışlardır. Kemik iliği orjinli bu hücreler kan yoluyla dokuya gider ve çoğalırlar. 20-30 µm çapında, oval ya da yuvarlak hücrelerdir. Çekirdek küçük ve merkezi yerleşimlidir. İri granüllü hücrelerdir. Granüller çekirdeği maskeleyebilir. Granülleri, glikozaminoglikan içerikleri nedeni ile polianyonik olduklarından bazofilik ve metakromatiktir. 0,3-0,5 µm çapında ve membranlı olan granülleri tomar, kristal, tanecikli ve karışık olmak üzere 4 tiptir. Granüllerinde;
Histamin:Bronşiyolar düz kaslarda kontraksiyon ve kapiller permiabilitede artışa yol açar.
Heparin: Proteoglikan yapısındadır. Kan pıhtılaşmasını önler ve damarların yaşam boyunca açık kalmasını sağlar.
Lökotrien (Slow reacting factor of anafilaksi=SRS-A): Düz kaslarda yavaş kontraksiyonlar yapar. Hücre içinde depolanmaz. Sitimulasyonla membran fosfolipidlerinden sentezlenip, hemen salınır.
ECF-A (Anaflaksinin eozinofil kemotaktik faktörü ): Kan eozinofillerini kendine çeker. Nötral proteazlar:
Mastositlerde mitoz nadirdir. Analog hücresi olan bazofillerde ise mitoz görülmez. İnsanda mast hücre sayısı bazofil hücre sayısına eşittir. Parakrin hücrelerdir. En çok dermiste, sindirim ve solunum yollarında bulunur. MSS’de ise sadece meninkslerde bulunur.
Mastositler esas olarak iltihabi yanıtta kullanılacak kimyasal aracıların depolanması fonksiyonunu üstlenirler. Mast hücrelerinin 2 tipi vardır;
Bağ dokusu mast hücreleri; Granüllerinde bir proteoglikan olan heparin hakimdir.
Mukozal mast hücreleri: Granüllerinde bir glikozaminoglikan olan kondroitin – sulfat hakimdir.
Mast hücrelerinin yüzeylerinde Ig E için spesifik reseptörler bulunur.
*Yabancı maddeler (antijen) vücuda girdiğinde makrofajlar B-lenfositlere bilgi aktarır. B-lenfositler, plazma hücrelerine dönüşür ve bunların salgıladıkları Ig E mast hücre yüzeyindeki reseptörlere tutunur. Aynı antijen ya da benzer antijen vücuda tekrar girdiğinde bu yapılar üzerine tutunur. Tüm granüller deşarj olur. Birkaç dakika içinde yerel yanıt (ürtiker) ya da yaygın yanıt olan ani yüksek duyarlılık reaksiyonu ya da özel bir tipi anaflaktik şok ortaya çıkarak ölüme yol açar.
Plazma Hücreleri: Az sayıda, daha çok intestinal mukozada ve kronik iltihaplı alanlarda yerleşik büyük, oval hücrelerdir. Nukleusları eksentrik yerleşimlidir. Nukleus kromatini araba tekerleği ya da saat kadranı gibi dağılım gösterir. Sitoplazmalarında çok iyi gelişmiş GER sisternaları ve Golgi kompleksi yer alır. GER sisternaları ve eksentrik yerleşimli çekirdekleri ile kesitlerde kolaylıkla tanınırlar. Yan yana gelmiş plazma hücreleri şaşı göz hücreleri olarak da adlandırılır. B-lenfositlerden farklanırlar. Nadiren bölünürler. Ömürleri 10-20 gündür. Fonksiyonları, antikor sentezleyerek organizmanın sıvısal (humoral) savunulmasıdır.
Yağ Hücreleri (Adiposit): Nötral yağların depolanması ve ısı üretilmesi için özelleşmiş hücreler.
Kandan Gelen Hücreler: Fonksiyonlarını bağ dokularında gerçekleştiren, diyapedez ile dolaşımdan çıkarak bağ dokularına giden ve geri dönemeyen kan hücreleridir.
Nötrofiller: 3-5 loplu çekirdeğe sahip, granüllerinde alkalen fosfataz ve fagositinleri içeren fagositik hücrelerdir. İltihabi reaksiyonlarda sayıları artar. Nötrofiller, fagositozdan kısa bir süre sonra ölürler. Bu süreç çok enerji gerektirdiğinden hücre tüm glikojen rezervlerini tüketirler. Öldüklerinde, lizozomal enzimlerini ekstrasellüler ortama bırakır ve komşu dokunun liquefactionuna yol açar. Ölü nötrofiller, doku sıvısı ve abnormal materyal Pü (cerahat) olarak adlandırılır.
Eozinofiller: Çekirdekleri 2 loplu ve asidofil boyanan granüllere sahip hücrelerdir. Aktif fagositik hücre değillerdir. Ancak ortamda antijen – antikor kompleksi varsa fagositoz yaparlar. Allerjik ve parazitik enfeksiyonlarda sayıları artar.
Mastosit ve bazofilden salgılanan ECF-A, eozinofillerin ortama kemotaksis ile gelmesine yol açar. Eozinofiller, aril sulfataz ve histaminaz salgılar. Bu enzimler, lökotrien ve histamine tutunarak inhibe eder. Bu süreçle allerjik reaksiyonların şiddeti azaltılır.
Bazofil :Fonksiyonları ve yapıları mast hücrelerine benzediğinden kan mastositleri olarak da adlandırılırlar.
Lenfositler: Hücresel savunma (T-lenfositler ) ve sıvısal savunma (B-lenfositler) yapan hücrelerdir. T–lenfositler uzun ömürlüdür. B-lenfositler, daha kısa ömürlüdür ve uyarıldıklarında antikor salgılayan plazma hücrelerine ve bellek hücrelerine farklanırlar.
Histoloji
-
Endosülfan ve okratoksin-A’nın birlikte sıçanlarda toksisitesi: histopatolojik değişiklikleri
-
Histoloji Pdf Ders Notları
-
DEKALSİFİYE EDİLMEMİŞ KESİTLERİN HAZIRLANIŞI
-
DEKALSİFİKASYONU TEST ETMEK
-
KELATLAMA AJANLARI
-
ELEKTROLİTİK DEKALSİFİKASYON
-
ASİT DEKALSİFİKASYON SIVILARI
-
Histopatoloji nedir ?
-
KEMİK DOKUSU VE DEKALSİFİKASYON
-
MSS’DE DEJENERE MİYELİNİN GÖSTERİMİ
-
MARKSCHE’DEN BOYASI (Spielmayer, Benda)
-
MSS‘DE MİYELİNİN GÖSTERİMİ
-
KARIŞIK OLAN TEKNİK
-
BİELSCHOWSKY TEKNİĞİ
-
GÜMÜŞ ÇÖKTÜRME YÖNTEMLERİ