Mavi Renk Canlılarda Neden Çok Nadir Bulunur?
Gökyüzü ve denizi kaplayan mavi renk doğada nadir bulunuyor desek yanlış olur ancak doğanın büyük bir parçası olan canlılarda mavi rengin çok az rastlanır olduğunu belki fark etmişsinizdir.
Belki de bunun tam aksini iddia edebilir ve hatta mavi renkli birçok canlı sayabileceğinizi veya gösterebileceğinizi düşünebilirsiniz. Ancak aklınıza gelecek olan canlılardan büyük bir kısmı gerçekten mavi değildir. Çünkü çoğu gerçek mavi pigmentler bulundurmaz, yalnızca birer göz yanılsamasıdır ve bize öyle görünürler.
Mavi Pigment İçermeyen Bir Nesneyi Nasıl Mavi Görürüz?
Tahmin edersiniz ki biraz fizikle bu olayı açıklayabiliriz. Bu illüzyonun tek sorumlusu ışıktır diyebiliriz. Işığın girişimi iki ışık ışını çarpıştığında oluşur. Işık bir dalgadır bunun sonucu olarak çukur ve tepelere sahiptir. İki ışık ışını çarpışırken tepeler veya çukurlar birbirlerine denk gelirlerse yapıcı girişim (yüksek yoğunluklu ışıma), bir tepe bir çukura denk gelirse yok edici girişim (ışıma olmayan) gözlemlenir. Böylece ışıma yapan bir yapıyı yakından incelediğimizde, birbirine paralel olan sırt benzeri yapıları gözlemleyebiliriz. Işık sırtlara ve dallara çarptığında, ışığın bir kısmı üst katmandan yansırken, diğerleri dallara girer. Daldan geçen ışığın bir kısmı aynı dalın alt katmanından yansıtılır. Bu bize eşit dalga boyu ve yoğunluğu olan iki ışık ışını verir. Çoğu renk için, yansıyan ışık ışınları yok edici girişim meydana getirmiş olacaktır bu yüzden bu renkleri göremeyiz. Bununla birlikte, mavi renk söz konusu olduğunda, sırtı yansıtan iki ışık ışını yapıcı girişim oluşturur yani birbirlerini iptal etmeyip, mavi rengi görmemizi sağlarlar. İçinden geçen ışık ışınları da doğru açıda bükülmekte ve bu da mavi rengin oluşmasına yardımcı olmaktadır.
Canlılar Genelde Neden Mavi Pigment İçermezler?
Mavi bir bileşik elde etmek için turuncu ışığı soğuran, turuncuyu maviye tamamlayan bir bileşik gereklidir. Turuncu ışık nispeten uzun dalga boylarına sahiptir ve bu yüzden mavi bir renk elde etmek için karbon, oksijen ve azot arasındaki büyük çoklu bağlara ihtiyaç duyulur. Yani mavi renk üretmek için geniş ağlar gereklidir. Bu nedenle, turuncu aralıkta emilen bileşiklerin bitki veya hayvanlar tarafından sentezlenmesi zordur ve dolayısıyla çok nadirdir. Bu tozlaşmaya yardımcı böcek, kuş ve arıları çekmek ya da otçulları veya avcıları kovmak için onları sentezlemek özel bir biyolojik teşvik olmadığı için evrimsel sürecin de bir sonucudur. Yani gerekli elektromanyetik spektrum aralığında maviyi soğuran bileşiklerin elde edilmesi zor olduğu için mavi pigment üretimi çok nadirdir.
Öncelikle bitkilere göz atmak gerekirse büyük çoğunluğu içerdikleri klorofil sebebiyle yeşil renklidirler. Çiçekler ise karotenoid ve antosiyanin içerirler ve renklerini bu yapılar sayesinde alırlar. Antosiyaninler, kırmızı, sarı ve turuncu, karotenoidler ise kırmızı, mor ve mavi renklere sahiptirler. Her ikisinde de kırmızı rengin ortak olduğunu ve çiçeklerde yaygın olduğunu buradan da anlayabiliriz. Çünkü bitkiler daha yüksek tozlaşma şansı için böcek, kuş ve arıları kendilerine çekmek isterler. Kırmızı renk yeşil renge kontrast oluşturur ve antosiyaninler ile karotenoidlerde ortak olduğu için çiçeklerde bulunma ihtimali daha yüksektir. Yani bitkiler mavi renk yerine kırmızı rengi tercih ederler. Eğer bir çiçek mavi olmak isterse de kırmızı rengin fazlası mavi yerine mor renk oluşumunu sağlayacaktır.
Mavi Renk Hiçbir Hayvanda Yok mu?
Hayvanlara bakıldığında ise mavi renk veren tek bir pigment olduğunu görüyoruz ve bu pigmenti içerdiği bilinen tek hayvan da Obrina Olivewings adlı kelebektir.
Menelaus Blue Morpho
Geri kalan mavi renklerin büyük kısmı yapısal renk olarak isimlendirilir. Örneğin; mavi renkli Amazon kurbağaları, mavi kanatlı çoğu kelebek, papağanlar, kuşlar vb. Yapısal renkli canlıların renkleri daha parlaktır ve bakıldığı yön ya da ışığın gelme açısıyla rengin tonu farklı gözükebilir. Bunun nedeni pigmentler değil rengin ait olduğu yüzeyin yapısıdır. Buna örnek olarak emoji olarak da kullanılan, mavi kanatlı Menelaus Blue Morpho kelebeğini verebiliriz. Kanatlarının üzerinde bulunan pullar, aralıklı yapılarından dolayı gün ışığını soğururken sadece mavi rengin kolaylıkla yansımasına izin verirler. Bu yüzden kelebeğin kanadı bakılan açıya göre mavinin farklı tonlarını alır. Alkol damlatıldığındaysa yeşile dönüşür.
İnsanlarda ise mavi renk bilindiği üzere gözlerde görünür. Ancak göz rengi olan mavi de bir yapısal renktir. Kahverengi rengi verecek olan pigmentler gözde bulunmadığında göz bebeğinin yapısal formu mavi ışığı yansıtır ve gözler mavi görünür.
Mavi renk yakın geçmişe kadar kimi toplumlarda isimlendirilmemiştir bile. Bir zamanlar yeşilin bir tonu sanılan mavi henüz canlılar için de çok büyük avantajlar sağlamamıştır. Bu yüzdendir ki canlılarda diğer renkler kadar yer edinememiştir.
Hazırlayan: Beyza Yavuzcan
Kaynaklar: https://ed.ted.com/featured/RbAukXY8
Sinir Bilim: "Mavi Renk Canlılarda Neden Çok Nadir Bulunur?"
https://sinirbilim.org/mavi-renk-neden-nadir-bulunur/
Zooloji Haberleri
-
Komodo Dişleri, Theropod Dinozorların Dişleriyle Çok Benziyor
-
Biyologlar yeni kaplan böceği türünü ortaya çıkarıyor: Eunota houstoniana
-
Bilim insanları yeni bir geko türünü ortaya çıkardı
-
CT taramalarında ortaya çıkan tuhaf yılan benzeri solucanların sırları
-
Dev kaplumbağalar yok edildikten 600 yıl sonra Madagaskar'a geri döndü
-
Hindistan kaplanları iklim ve insan baskısı arttıkça yükseklere tırmanıyor
-
Kitlesel Yok Oluşlardan Kurtulan Memeliler, ‘Genel Yiyici’ Değildi
-
Avrupa’da Bilinen Son Timsah 4,5 Milyon Yıl Önce Yaşamıştı
-
Ağaç kesimi ve iklim değişikliği dağ kuşlarını tehdit ediyor
-
Biyologlar, istilacı, etobur kurbağaların artık Georgia'da ürediğini söylüyor
-
Myanmar'da yeni bir çukur engereği türü keşfedildi.
-
Çin'de yeni bir iguana türü keşfedildi
-
Dev Dinozor Leşleri, Yırtıcılar İçin Önemli Bir Besin Kaynağıydı
-
Yarasalar 50 Milyon Yıl Önce de Ekolokasyon Kullanıyordu
-
Anadolu parsı aylar sonra yeniden görüntülendi