Dev Virüsler Hayatın Evrimi Hakkında Bilgi Veren Zaman Makinesi Gibidir!
Iowa Üniversitesi'nde bir biyolog olan Dr Albert Erives, gen grupları ökaryotlara benzeyen ve tüm bitki ve hayvanları içeren bir virüs ailesi tespit etti.
Bu bulgu, iki milyar yıl önce ökaryotların prokaryotlardan ayrıldıktan sonra nasıl evrimleştiğini açıklığa kavuşturmamıza yardımcı oldu dedi.
Epigenetics & Chromatin dergisinde yayınlanan bir makalenin yazarı Dr Erives, "Ökaryotlara özgü genlerle yaşayan dev bir virüs grubunu, tüm ökaryotların en eski ortak atalarından önce gelen bir formda bulmak heyecan verici ve önemlidir" dedi.
"Bu virüsler, gezegenimizdeki yaşamın nasıl oluştuğuyla ilgili bize daha fazla bilgi veren ZAMAN MAKİNELERİ gibidir."
Dr Erives, Marseilleviridae adlı bir virüs ailesinin genomunu analiz etti ve ökaryotlarla birlikte “çekirdek histonları” denilen benzer bir gen kümesini paylaştığını keşfetti.
Bu, Marseilleviridae'yi ve belki de viral akrabalarını, ökaryotların evrim yolculuğu boyunca bir yere yerleştirir.
Dr. Erives, ökaryotların virüslerle daha yakından ilişkili olduğunu biliyoruz ve bunun nedeni ökaryotların temelinde olan çekirdek histonları paylaşmalarıdır "dedi.
Temel histonlar, "hediye paketlerini kaplayan" kaplayıcılar gibi çalışan paketleyicilerdir. Bunlar, insanlarda, kromozomlarda DNA’ya sarılıp hayati genetik bilgileri sıkıştırılıp ve korunan proteinleridir.
Prokaryotların temel histonları yoktur, bu nedenle, bir şekilde, bir yere, ökaryotlar onları almıştır. Marseilleviridae gibi virüs aileleri kaynak olabilir.
"Alternatif ve eşit derecede büyüleyici bir açıklama, Marseilleviridae'lerin bir atası, bu geni prokaryotlar ve ökaryotlar arasındaki bir ön-ökaryotik organizmadan aldı" diyor Dr Erives.
Bilim adamı Marseilleviridae genomlarını Ulusal Sağlık Enstitüleri tarafından sağlanan verilere göre analiz ettiğinde, dev virüslerin ökaryotik çekirdek histonları olan H2B-H2A ve H3-H4'ü kodladığını fark etti.
Ökaryotların aksine, bu Marseilleviridae matrisleri ilkel olarak dimmer proteinler gibi kaynaşmıştır.
"Bu yüzden, bunu gördüğümde, henüz hiç kimse histonlu bir virüs görmemişti "dedi.
"Ayrıca, Marseilleviridae'nin bu genleri ökaryotik soylardan hiçbirinden alamadığını, daha çok protokoikotik olan bazı atadan alabileceğini anlamıştım."
"Şu ana kadar ökaryotik hücreler dışında çekirdek histon genlerine sahip herhangi bir 'organizmanın' bulunmadığı" belirtildi.
Bu keşif, dev virüslerin Dünya'daki tüm yaşamın evrimindeki rolü hakkında daha büyük bir soru ortaya atmaktadır..
Dr Erives, dev virüsleri hücre hayat ağacına yayan saksılara benzemektedir; buradan örnek alınarak orada ödünç alınır ve genetik materyali Archaea, bakteri ve ökaryotların dalları arasında paylaşır.
"Dev virüslerin, daha önce kimsenin görmediği genleri var" dedi.
Site: http://www.sci-news.com/biology/giant-viruses-role-evolution-life-05726.html
Journal source:
Albert J. Erives. 2017. Phylogenetic analysis of the core histone doublet and DNA topo II genes of Marseilleviridae: evidence of proto-eukaryotic provenance. Epigenetics & Chromatin 10 (55); doi: 10.1186/s13072-017-0162-0
Çeviren ve Derleyen: Nurefşan CIRIK
Genetik Haberleri
-
Transkripsiyon Nedir? DNA'dan mRNA Nasıl Üretilir?
-
Genom düzenlemesi nedir? Bitkilerde yeni nesil genom düzenlemeleri nasıl yapılır?
-
Yeni Keşfedilen Gen Fotosentetik Verimliliği ve Bitki Üretkenliğini Artırıyor
-
Chimerism ve Poliembrioni Nedir?
-
HEXA Geni Nedir? Görevleri Nelerdir?
-
Yeni nesil genom düzenlemeleri hakkında bilgi
-
Türler arası genom benzerliği ve genom yapısı
-
48 Kromozomlu Atalardan 46 Kromozomlu İnsana Evrimleşme Doğrumudur
-
Genetik Miras Nedir? Zorlu Çevresel Koşulların Yıldıramadığı Genetik Miras Nasıl Aktarılır?
-
Yeni Kaledonya Eğrelti Otu Türü Yaşayan Herhangi Bir Organizmanın En Büyük Genomuna Sahiptir
-
Araştırmacılar Büyük ve Küçük Bilbies'in Genomlarını Sıraladı
-
Güney Amerika Akciğer Balığı Şimdiye Kadar Dizilenen En Büyük Hayvan Genomuna Sahip
-
Benekli El Balığının Genomu Dizilendi
-
Bilim İnsanları Bezelyenin Kromozom Ölçekli Referans Genomunu Yayımladı
-
Nesli tükenen canlıların tekrar hayata döndürülmesi ve etik sorunlar