Kanın kalpten pompalanarak vücutdaki dolaşımını kim keşfetmiştir?
Her ne kadar İspanyol doktor Michael Servetus kan dolaşımını Harvey den çeyrek yüzyıl kadar önce tanımlamış olsa da, kalıcı belgeler olmadığı için bu olay Harvey'e atfedilmektedir.
Kanın kalpten pompalanarak vücutta nasıl dolaşıma girdiğini keşfeden ilk kişi William Harvey'di. Harvey'in çalışması kalp-damar alanındaki modern çalışmaların temelini oluşturur ve tıptaki en büyük gelişmelerden biri olarak kabul edilir.
William Harvey (1 Nisan 1578, Folkestone - 3 Haziran 1657), yıllarında yaşamış İngiliz tıp doktoru dur. Harvey tıp dünyasına bıraktığı bilgiler ile tanınan bir bilim adamıdır.
1593 yılında girdiği Cambridge Üniversitesi'ndeki Gonville and Caius College'dan 1597 yılında Bachelor of Arts diplomasıyla mezun oldu. Burada sanat ve tıp eğitimi gördü. Tıp eğitimini Avrupa'da dönemin tıp alanında en iyi eğitim kurumu olan Padova Üniversitesi'nde sürdürdü, burada alanında büyük katkıları olan anatomist Hieronymus Fabricius'un öğrencisi oldu. 25 Nisan 1602'de buradan mezun oldu, aynı yıl İngiltere'ye döndü ve 1609'da St. Bartholomew Hastanesi'ne doktor olarak atandı. 1618'de önce I. James'in daha sonra da I. Charles'in özel hekimliğine getirildi. Kalpten başlayan kan dolaşımını doğru olarak tanımlayan ilk kişi olarak bilinmektedir. Her ne kadar İspanyol doktor Michael Servetus kan dolaşımını ondan çeyrek yüzyıl kadar önce tanımlamış olsa da, kalıcı belgeler olmadığı için bu olay Harvey'e atfedilmektedir.
Harvey 1657 yılında hayatını kaybetmiştir. İlk defa Royal College’de kan devriyle ilgili konuşması ile kendini kabul ettirdi. Kalbin girişinden vücuttaki damarlara geçişini görerek kanın yiyeceklerden karaciğerde üretildiğini düşündü. Köpekler, domuzlar ve balıklarda ve diğer bazı hayvanlar üzerindeki deney ve müşahadeleriyle kan dolaşımı üzerinde 1628 yılında küçük bir bölüm neşretti. Bu çalışması tıpta büyük bir inceleme sayıldı. Halbuki bundan üç yüz sene önce Türkistanlı İbn-i Nefis Ali bin Ebü’l-Hazm (1210-1290) akciğerlerdeki kan dolaşımının şemasını çizmişti. Harvey kan devrini, kılcal damarlardan toplar damarlara geçerek kalbin sağ tarafına ve ciğerlerdeki kanın kalbin sol tarafına geçişini teferruatlı olarak anlatmıştır. Kanın atardamarlardan kılcal damarlara geçişini tam olarak açıklığa kavuştururken, kılcal damarlardan toplar damarlara geçişini mikroskopla inceleyemedi. Aristoteles (Aristo) ile Galen (Calinos) ve diğer tanınmış bilginlerin fikirlerinden istifade ederek batıda kan devrini açıklığa kavuşturdu. Taze kanın devamlı olarak yapılmadığını, fakat devamlı vücutta dolaştığını söyledi. Kalp kuvvetli olarak pompalarken kanın vücutta dolaştığını ve kalp atışıyla nabzın aynı anda olduğunu açıkladı.
Harvey son çalışmasında 1651’de hayvanlarda üreme olayını araştırmıştır.
Kalbin yapısını, kapakçıklarını ve ven kapaklarını inceleyen Harvey, bu yapıların kanın tek yönde akışını sağladığı, dolayısıyla da kanın dolanması gerektiği sonucuna varmıştır, ve kanın kalbin sol karıncığından aort damarı ile çıkarak bütün vücuda dağıldığını ve tekrar venlerle kalbe döndüğünü göstermiştir. Buna büyük kan dolaşımı diyoruz.
Ayrıca Harvey embriyoloji ile ilgilenmiştir. Bu çalışmaları sonucunda canlının ancak canlıdan meydana gelebileceğini savunmuştur. Canlının cansızdan üremesi söz konusu olamaz. Böylece Harvey, Aristotelesin canlıların kendinden üreme ile çoğalabileceği görüşüne karşı çıkmış oluyordu. Harvey, devrindeki birçok bilim adamı gibi, yöntem çalışmalarıyla ilgilenmiş deneysel yöntemi fizyolojiye uygulamaya çalışmıştır. Bunun çeşitli örneklerini çalışmalarında görmek mümkündür.
Kaynaklar:
- "William HARVIE". Cambridge Üniversitesi Mezun Veritabanı. Erişim tarihi: 9 Kasım 2017.
- "William Harvey". Encyclopaedia Britannica. 9 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Kasım 2017.
GARİP AMA GERÇEK
-
Kolombiya'da nadir görülen bir kuş türünde "gynandromorphy" gözlemlendi
-
Avustralya fosili, fotosentezin en az 1,75 milyar yıl önce evrimleştiğini öne sürüyor
-
Brezilyalı araştırmacılar yılan zehirinde biyoteknolojik potansiyele sahip iki yeni peptid keşfetti
-
Mısır’da 41 Milyon Yıllık Minyatür Balina Fosili Keşfedildi
-
Çiçek değil. Bu bir mantar!
-
Gökkuşağı Okaliptüsü: Dünyanın En Güzel Ağaçlarından Biri
-
Bu bitki geceleri çiçek açıyor - Epiphyllum oxypetalum
-
Venüs bitkisi -Dionaea muscipula
-
Kirpi balığı ve özellikleri
-
Hydnellum peckii - Kanayan Diş Mantarı
-
Mantis Karidesi - Peygamberdevesi karidesi
-
Kristal görünümlü şeffaf bir tırtıl - Isochaetes beutenmuelleri
-
Pigme denizatı - Hippocampus bargibanti
-
Camur zıpzıpı (mudskipper) ile tanışın
-
Fotosentez yapabilen kabuksuz deniz salyangozu