İnsanlarda gen akışı
Gen akışı, insanlarda da gözlemlenmiştir. Örneğin, ABD’de gen akışı, yakın geçmişte bir araya getirilen beyaz Avrupa popülasyonu ile siyah Batı Afrika popülasyonu arasında gözlemlenmiştir. Sıtmanınyaygın olduğu Batı Afrika’da, Duffy antijeni (İng: duffy antigen) hastalığa karşı direnç sağlar ve bu alel, bu nedenle tüm Batı Afrika nüfusunda mevcut bulunur. Bunun aksine Avrupalılar, sıtma buralarda hemen hemen görülmediği için, Fya ya da Fyb alellerinden birine sahiptirler. Batı Afrikalı ve Avrupalı grupların frekanslarını ölçen bilim insanları, her gruptaki alel frekansların, bireylerin göç etmesi nedeniyle birbirleriyle karıştığını tespit etmişlerdir. Aynı zamanda, bilim insanları, Avrupalı ve Batı Afrikalı gruplar arasındaki gen akışının, güneye göre kuzey ABD’de daha fazla olduğunu da keşfettiler.
Türler arasında gen akışı
Gen akışı, hibritleşme ya da bakteri veya virüsten konağa gen transferi yoluyla, türler arasında da oluşabilir.
Türler arasında genetik malzemenin devinimi olarak da tanımlanan gen transferi (İng: gene transfer), yatay gen transferi, antijen kayması (İng: antigenic shift) ve tekrar sıralamayı (İng: reassortment) içerdiği gibi bazen önemli bir genetik varyasyon kaynağıdır. Virüsler, diğer türlere gen aktarabilirler. Bakteriler, diğer ölü bakterilerin genlerini bünyelerinde barındırabilirler, yaşayan bakterilerle gen alış verişinde bulunabilirler ve çeşitli türler arasında plazmid alış verişi de yapabilirler. ”DNA dizilerinin analizi ve birbirleriyle karşılaştırılmaları, yakın bir geçmişte, filogenetik ’üst âlem’ sınırlarının ötesinde de dahil olmak üzere, türler arasında birçok genin yatay gen transferi ile aktarıldığını göstermiştir. Bu anlamda, bir türün filogenetik tarihi, sadece tek bir genin evrimsel ağacının belirlenmesiyle oluşturulamaz”.
Biyolog Johann Peter Gogarten bu konuda, “filogenetik bir ağacın özgün örneğinin, son genom araştırmaların ortaya çıkardığı verilere uymadığını” öne sürer. Gogarten’e göre, biyologlar bunun yerine, her bir genomun farklı tarihsel gelişimlerinin kombine edilerek dikkate alındığı bir mozaik örneği ile yoğun bir alış verişin ve yatay gen transferinin ortak etkilerini göz önüne getiren sarmaşık bir ağ modelini kullanmalıdır.
Yatay gen transferi olunca genleri tekil filogenetik belirteç (İng: phylogenetic marker) olarak kullanarak organizmaların filogenisini belirlemek zordur. Ortak bir atadan yeni kladların oluşması modeli ile ender yatay gen transferi olayları birleşince, günümüzde mevcut 3 üst alem arasında paylaşılan genlerin hepsine sahip olan tek bir son ortak ata (İng: last common ancestor] olamayacağı sonucu çıkmaktadır. Çağdaş moleküllerin her birinin kendine ait bir geçmişi vardır ve her bir molekül atasal bir molekülden kaynaklanmaktadır. Ancak bu moleküler atalar muhtemelen farklı zamanlarda farklı organizmlarda bulunmaktaydılar.
Genetik
-
İnsanlarda Kaç Kromozom Vardır?
-
Sık görülen mikrodelesyon sendromları nelerdir?
-
Bilim insanları kromozomları nasıl inceler?
-
Arkea'da Kromozomlar ve DNA Replikasyonu
-
DNA Onarım Mekanizmaları Nelerdir?
-
DNA hasarına neden olan etkenler nelerdir?
-
XYY Süper Erkek Sendromu - JACOB’S, Sendromu
-
Bitki doku kültürü çalışmaları ile haploid bitkiler elde edilebilir
-
Gram pozitif bakterilerden genomik DNA izolasyon protokolü
-
E. coli bakterisinden genomik DNA izolasyon protokolü
-
DNA’nın Keşfi
-
İnsan Genom Projesi Nedir ? Amaçları Nelerdir ?
-
Genomik mikrodizilimlerle ikilenme teşhisi yöntemi
-
Gen duplikasyonu ve amplifikasyonu nedir?
-
DNA ile RNA Arasndaki Farklar ve Benzerlikler Nelerdir