Yılan Türleri ve Özellikleri
ZEHİR DİŞLERİ ile yılanların zehir mekanizmasının başka kısımları bundan milyonlarca yıl önce mükemmelleşmiştir. Yirmi milyon yıl önce Fransa'da yaşamış bir kobra'nın fosilleşmiş kemikleri ve zehir dişleri, bugün Afrika'nın büyük bir kısmında görülen «Mısır kobrası» nınkinin (Najahaje) tıpatıp eşidir.
Kobra'lar da, başka zehirli yılanlar gibi, içi dolu ön dişleri bulunan yılanların kökünden gelmiştir. Bayağı yılan'ın dişi arkaya eğrilmiştir ve içi doludur. Şimdi böyle bir dişin yassıldığını ve kenarlarının birleşerek bir kanal meydana getirdiğini göz önüne getirin. Zehir dişinin yapısı budur. Bu eklem zehir dişinin önündedir. Üst uçta, zehirin dişin içine akmasına yarayan bir delik vardır, altta sivri ucun hemen yukarısındaki daha ufak bir delik ise zehirin dişten dışarı akmasını sağlar. Böylece, zehir dişindeki kanal, dişin dışını meydana getiren maddeyle astarlanmış bulunmaktadır.
içi kanallı zehir dişi şüphesiz içi dolu bir dişin yassılması ve kıvrılması sonucunda meydana gelmiş değildir. Milyonlarca yıl boyunca süregelmiş ufak değişikliklerin sonucudur. Bugünkü oluklu zehir dişli yılanlartn ilk atalarının birçok dişlerinin dışında açık olukların bulunmuş olması ihtimali kuvvetlidir. Her çenenin önündeki diş zamanla değişmeye uğramış, bu dişler uzadıkları gibi, yüzeylerindeki oluklar da daha derinleşmiştir. Sonraki kuşaklarda bu olukların kenarları birbirine yaklaşmış, yaklaşmış ve sonunda birleşmiştir. Böylece içi kanallı zehir dişi meydana çıkmış ve çok sonraları insanoğlu tarafından enjeksiyon iğnesinin yapımında kopye edilmiştir.
Genel Bilgiler
Yılanlar, genellikle üç metre öteyi görebilirler. Koku almada burun deliklerini değil dillerini kullanırlar. Uzun ve çatallı dillerinin her iki ucu havadan ve yerden gelen kimyasal kokuları alır. İçeri çekildiğinde dil ucundaki kokular damaktaki jakobson organında duyu haline dönüştürülür. Engerek yılanları zehirledikleri avının izini dilleriyle takip ederler ve ölüsünü bularak yutarlar. Yılanların burun delikleri, ağız kapalıyken alt çenedeki hava borusunun üzerine geldiğinden ağızlarını açmadan solunum yaparlar. Avlarını yutarken ağız açık olduğundan burun deliklerinin hava borusuyla ilgisi kesilir. Böyle zamanlarda, vücutlarında bulunan hava torbalarındaki yedek havadan faydalanırlar. Çoğu yılanın sadece sağ akciğeri gelişmiş, diğeri adeta kaybolmuştur. Boa ve piton yılanlarında sol akciğerler küçüktür. İri avların yutulması uzun sürdüğü zaman ağız tabanında bulunan soluk borusunun girişi ağızdan dışarı çıkarılabilir. Bu özellik büyük hayvanları yemek için bir adaptasyondur, yılana ağız dolu olduğunda dahi nefes alma imkânı sağlamaktadır.
Yılanlar dış kulakları olmadığından uzun zaman sağır zannedilmiştir. Aslında çeneleriyle kulakları arasında kemik bağlantıları olduğundan, üzerinde bulundukları toprağın yansıttığı sarsıntıları kolayca işitirler. Çenesini yere koyan çıngıraklı bir yılan çok uzaktan gelen bir atın ayak seslerini bile kolayca duyabilir. Yılanların bulunabildiği arâzilerden geçen bir insan, gürültülü ayak darbeleriyle yürüdüğünde hiçbir yılana rastlamaz. Bazı yılanların göz ve burunları arasında ince zarlı iki çukur bulunur. Bunlar, sıcak kanlı hayvanların vücutlarından yayılan ısı dalgalarını (infrared) tespit ederler. Bunların sayesinde avlarını karanlıkta bile bularak takip ederler.
Yılan zehiri av etini eritmeye yarayan kuvvetli bir sindirim sıvısıdır. Zehirsiz yılanlarda bile zehirli olan kuvvetli bir sindirim sıvısı vardır. Ağızlarına parmak sokulduğunda veya dişlendiğinde tükürüklerinden dolayı yanma ve şişme yapar. Dişleri sökülen zehirli yılanlarda dişler tekrar sürer. Yılanların renkleri ve boyları çeşitlidir. Zehirli yılanların başları üçgen ve kuyrukları küt olduğu söylenirse de bunlar kesin belirtiler olamaz. Her yılanı zehirli kabul ederek onlardan sakınmak gerekir.
Üreme
Yılanlar yumurtlayarak ürerler. Yumurtalardan ergine benzer yavrular çıkar. Yavrular yumurtadan çıkar çıkmaz annelerini ararlar. Boa, anakonda ve engereklerin çoğu yavrularını doğurur. Bunlar gerçek doğum değildir. Yumurtalar ana karnında gelişip açıldığından doğum gibi görülür. Buna “Ovovivipar” üreme denir. Gebelik süresi 2 aydır
Sınıflandırma
Üst familya: Booidea
Boidae
Bolyeriidae
Cylindrophiidae
Loxocemidae
Pythonidae
Tropidophiidae
Uropeltidae
Xenopeltidae
Üst familya: Typhlopoidea
Anomalepididae
Leptotyphlopidae
Typhlopidae
Üst familya: Colubroidea
Acrochordidae
Atractaspididae
Colubridae
Elapidae
Hydrophiidae
Viperidae
Zooloji
-
Ataks tavuk yetiştiriciliği ve Ataks tavuk özellikleri nelerdir?
-
Omurgalılara Genel Bir Bakış
-
Memelileri diğer canlı türlerinden ayıran bazı özellikler
-
Göz dizilişlerine bakarak örümceklerde familya tespiti
-
Önositoid nedir? Önositoidler nasıl bir yapıya sahiptir ?
-
Adipohemosit nedir?
-
Sferül hücre nedir?
-
Koagülosit nedir?
-
İntegrin nedir? Görevleri nelerdir?
-
Organogenez nedir ? Hangi canlılarda görülür ?
-
Hayvanlarda boşaltım sistemi elemanları nelerdir?
-
Nöral Kristadan Gelişen Yapılar
-
Omurgasızlarda kan hücreleri
-
Deneylerde Neden Fare Kullanılır?
-
İstilacı Türlerin Yayılma Yolları Nelerdir ?