YERLİ MİKRO-YOSUN SEKTÖRÜ
Dünya genelinde otuzbinin (30,000) üzerinde mikroskobik yosun (mikro-alg) çeşidi olduğu öngörülüyor. Şu ana kadar bunlardan sadece bir kaç yüz tanesi akademik olarak çalışılmış ve bunların da sadece bir kaç tanesine ticari anlamda ilgi gösterilmiş. Bunun anlamı mikroskobik yosun sektörünün girişimcilerine büyük kazanç ve olanaklar vadeden bir sektör olduğu.
Bundan iki yıl önce mikroskobik yosunları kapak konusu yaptığımızda Türkiye'de mikroskobik yosun işi ile ilgili 24 firma (bunlar 12 kadar farklı ithalatçı firmadan ürün temin ediyorlardı) tespit edebilmiştik. Ciddi anlamda bir üretici yoktu. Bu gün ise özellikle bazı üniversitelerimizin çalışmaları katkısıyla Türkiye'de kütle üretimi başlamış durumda. Gerçi eskiden beri mikro-alg çalışmış olan (özellikle mavi-yeşil algler konusunda) neredeyse her üniversitemizde bir akademisyen mevcuttu ama bu bilgi birikimi yerli ticari yatırımları tetikleyememekteydi. Bu gün ise özellikle Ege Üniversitesinde yapılmış ve yapılmakta olan çalışmalar mikroskobik yosunların Türkiye'de üretiminin önünü açmış durumda. Yukarıda bahsettiğimiz gibi İstanbul Üniversitesinde, İTÜ'de, Boğaziçinde ve daha bir çok üniversitemizde micro-alg çalışmaları yapılmış veya yapılmakta. Her AR&GE grubu doğal olarak micro-alglerin kendi alanlarına giren farklı bir boyutu ile ilgileniyor. Örneğin çevreciler onları arıtım amaçlı kullanıyorlar. Micro-alglerin kütle üretimi ile ilgili kuşkusuz en doğru adreslerden birisi algolog Prof.Dr. Semra Cirik (Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi, Yetiştiricilik Bölüm Başkanı, Bornova, İzmir). BİYOTEK olarak biz ise alglerle ilgili araştırma faaliyetlerimizi bunların tamamıyla denetimli ortamda, yapay ışık altında ve optimum şartlarda üretimini mümkün kılacak bir fotobiyoreaaktörün geliştirilmesine yoğunlaştırdık. Zaten artık enine-boyuna değil de göğe ve toprağın derinliğine doğru büyümekte olan İstanbul gibi metropollerimizde alan çok büyük bir maaliyet ve çoğu bölgemizde İklim şartları ise ne ışık ne de sıcaklık açısından tropikal bölgeler ile rekabet edebilme şansına sahip değil (güney illerimiz ve Kıbrıs hariç). Bu durumda Türkiye'de özellikle büyük şehirlerdeki girişimcilerimizin daha düşük maaliyetle daha yüksek kaliteli bir mikro-alg üretebilmesi tamamıyla full denetimli foto-biyoreaktörlere bağlı.
BİYOTEK'in beş litre kapasiteli prototipinin ilk denemeleri başarı ile sonuçlandı. Yakın gelecekte bu sistemin matematiksel modellemesi ve optimizasyonunu yaparak scale-up (kapasite arttırımı) çalışmaları yapılabilmesi için gerekli know-how'ı üretmeye başlayacağız. Devam eden bu çalışmayı bir yerli patent şeklinde tamamlamak ve yerli üreticilere rekabet avantajı kazandıracak şekilde sunmak amacımız. Bu sayede girişimcilerimiz ciddi rekabet avantajı kazanabilecekler çünkü ısı ve ışık konusunda iklim şartlarından bağımsız hareket edebilecekler; ürünleri süper saflıkta olabilecek ve mecbur kalırlarsa bu üretimi bir bodrum katında bile yapabilecekler. Bu konuda diğer araştırmacılarımız ve yatırımcılarımız ile ortak çalışmalara açığız. Bu konuda faaliyette bulunan diğer araştırmacılara da potansiyel yatırımcılara veya diğer akademisyenlere ulaşabilmeleri için sayfalarımız açıktır. Farklı yosunlar üzerinde yapılan çalışmalarla ilgili makalelere de dergimizde öncelikle yer veririz. Çünkü 30,000 bin çeşit yosunun olabildiğince çok sayıda izole edilmesinin desteklenmesi lazım. Modern zirai üretimler uzun vadede fotobiyoreaktörlerde yapılacak. Toprak, hava, hatta güneşin yerini sentetik ortamlar alacak. Bu bir tahmin veya bilim kurgu değil. Topraksız tarım bunun ilk adımları olarak Türkiye'de dahi uygulanmaya başladı. Sadece akademisyenlere değil okuyucularımız arasında olan çok sayıdaki yüksek lisans öğrencisine de bu konularda sayfalarımız açık.
NİYE DAHA GELİŞMİŞ BİR FOTOBİYOREAKTÖR
Doğal ışıklandırma ile yapılan üretimlerin en büyük sorunlarından birisi ışık penetrasyonudur. En güçlü güneş ışığı dahi su yüzeyinin ancak 3 inch (yaklaşık 7.5 cm) kadar bir etkili alg üretimi sağlayabilmekte. Bu da geniş zirai alanlar gerektiriyor. Gerçi şeffaf hortumlar icinde v.d. şekillerde tarla üretimleri denenmiştir ama bunda da yine havalandırma v.b. ile ilgili sorunlar yaşanabilmektedir. Tam denetimli bir fotobiyoreaktör ise bu üretimi doğal şartlardan koparıp tam bir denetimli proses haline getirebilir. Hava debisi, ışık gücü, pH, sıcaklık v.b. parameterelerin tam denetimi her şeyden önce optimum üretimi mümkün kılar ki bu da toplam alg ağırlığının her 24 saatte bir iki katına veya üstüne çıkmasını sağlar. Bunun anlamı 1 ton alg kapasiteli bir fotobiyoreaktörünüz varsa yıllık üretim kapasiteniz 365 ton yani 20 kamyondan fazla olabilmektedir.
ÖRNEK
Burada dergimizde daha önce verdiklerimizden daha değişik bir örnek olarak Spirulina platensise yer vereceğiz. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere Türkiye'de bu konunun uzmanları mevcut. Spirulina aslında bir bitki değil fotosentez yapabilen bir bakteri (cyanobacterium). Çok yüksek oranda hayvansal proteine eşdeğer protein içeriyor ve en yaygın üretimi yapılan mikro alglerden biri. Spirulina diğer mikro-alglere göre çok bulunan ve daha ucuz bir cins. Toptan fiyatı tonu 10 bin ila 20 bin dolar arasında değişmekte (kalitesine bağlı olarak). Spirulina üretimi için atık su da kullanılabiliyor.
Mikro-alg sektörünün bu kadar önünün açık olmasının bir nedeni de bu alanda gerçek anlamda bir rekabetin asla mevcut olmayacak olması çünkü alglerin binlerce çeşidi mevcut ve her çeşit kendine has özellikleri açısından çok değişik apayrı bir ticari potansiyel ve hepsi keşfedilmeyi bekliyorlar.
Genel Biyoloji
-
Protista Alemi ve Genel Özellikleri
-
Hücrelerdeki farklı ve benzer yapılar
-
Ses Nedir ? Ses Nasıl Oluşur?
-
Kültürü Yapılan Fitoplankton Türleri Nelerdir?
-
Apoptoz: Programlı Hücre Ölümü Nedir?
-
Ribozom ve Protein Sentezi
-
Mikrotübüller ve İplikçikler
-
Hücre Zarları
-
Lipid Çift-Katmanın Keşfi
-
Biyoreaktör
-
Telomerler ve İnsan Telomerinin Kristalik Yapısı
-
Hücre Biyolojisinin Tarihsel Gelişimi
-
Hücre biyolojisi nedir ?
-
Biyolojik Çeşitlilik Nedir ?
-
Sinir Sistemi Yapısında Bulunan Hücre Tipleri ve Özellikleri Nelerdir?