Yeni mikroorganizma formları bulundu: En zorda bile hayatta kalmak
NASA’nın astrobiyoloji araştırmacıları, Meksika’nın kristal mağaralarında on binlerce yıldır uykuda bekleyen yeni mikroorganizma formları buldu.
Dünya üzerinde yaşamın nasıl oluştuğu, biyoloji bilimi yüzyıllardır çözmlemeye uğraştığı bir konu. Yaşamın nasıl oluştuğu sorusu kadar merak edilen bir diğer soru ise ne koşullarda varlığını sürdürebildiği. Canlılık denilen olgu için ne gereksinimler var? Oksijensiz ortamların kendilerine has bir yaşam habitatı oluşturduğunu biliyoruz, peki aşırı sıcak ya da soğuk ortamlar? Bu soruların cevaplarının bilim insanlarına açacağı kapıların sınırı yok.
Zor koşullarda hayatta kalan canlılar için biyolojide yapılan sınıflamanın adı ekstremofil. Türkçesi “uç koşul sevici” anlamına gelen terim çoğunlukla bakteri gibi tek hücreli canlıları kapsıyor. Bu canlılar yaşam alanlarının ne tip bir uçlukta olduğuna bağlı olarak da farklı gruplara ayrılabiliyor. Aşırı soğukta yaşayan bir bakteriye “cryofil” (soğuk-sevici) adı verilirken, asidik ortamlarda yaşayanlar “asidofil” (asit sevici) olarak adlandırılabiliyor. Bu canlılar, yaşanabilirliğin sınırlarını bize sunmalarının yanında bilim insanlarına çalışmaları için de büyük faydalar sunabiliyorlar. Mesela DNA moleküllerinin laboratuvar ortamında çoğaltılması işlemi için uygulanan polimeraz zincir tepkimesi, 1969’da keşfedilen Thermus aquaticus isimli termofil (sıcaklık-sevici) bakteriden edinilen enzim ile gerçekleştiriliyor. Tepkimenin ara basamaklarında sıcaklık 95 dereceye ulaştığı için başka canlılardan alınan enzimler bu sıcaklıkta işlevini yitiriyor; thermus aquaticusun hücreiçi yapısı ise 100 derecenin üzerinde bir hayata adapte olduğu için bakterinin enzimleri rahatlıkla reaksiyon süresince hayatta kalabiliyorlar.
Dünyanın araştırılan her yeni ücra köşesi yeni bir yaşam formunun keşfine gebe. Her bir yeni keşif ise canlılığın ortama adapte olma ısrarcılığını bir kez daha gösterir nitelikte. Yakın zamanda Meksika’nın Chihuahua bölgesine giden araştırmacıların denk geldikleri keşifte olduğu gibi. NASA’nın astrobiyoloji enstitüsünden araştırmacıların bölgedeki sekiz senelik çalışmaları sonucunda keşfedilen bu yeni mikroorganizma türüne akraba sayılabilecek yakın bir tür daha keşfedilmiş değil. Kalsiyum sülfattan oluşan dev kristal mağaralarının diplerinde yaşayan bu mikroorganizmaların bundan binlerce yıl önce kristallerin aralarındaki sıvı boşluklara sıkıştıkları ve sonrasında o boşluklarda aktivitelerini durdurup “uykuya yattıkları” düşünülüyor. 10 ila 50.000 yıllık bir uyku süreci geçiren bu mikroorganizmaların yeryüzünden 400 metre aşağıda ve 65 derece sıcaklıkta bu kadar uzun süre hayatta kalmaları da onları önemli ekstremofillerden yapmakta.
Daha tanımlanma süreci yeni başlamış olan kristal mikoorganizmalarının bizlere sunacağı pek çok bilimsel soru ve cevap olacağı kesin. Zor koşullara gösterdikleri dayanıklılık sayesinde bu bakteriler, ileride uzay yolculuğu ya da uzaya yerleşme çalışmalarında ya da yeni biyoteknolojik araçların geliştirilmesinde kulanılabilir. Gelişmelerin yaşamın sınırları üzerine yeni tartışmalar açması ise kaçınılmaz.
Kaynak haber ve görsel kaynağı:
Mikrobiyoloji, Parazitoloji ve Viroloji
-
Mısır Mumyaları Sıtma, Parazitik Kurtlar ve Bitlerle Dolu
-
Araştırmacılar yeşil algler ve bakterilerin birlikte iklimin korunmasına katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor.
-
Bilim İnsanları Kretase kehribarında hapsolmuş endoparazit deniz tenyasını keşfettiler.
-
Saç Bitleri, Amerika’ya İlk İnsan Göçleriyle Birlikte Yayılmış
-
E. coli'de ısı şoku tepkisinin altında yatan yeni mekanizmanın ortaya çıkarılması
-
Parazitlerle Enfekte Olmuş 200 Milyon Yıllık Dışkı Fosili Bulundu
-
"Virüsler ve Sağlığımız: Viral Hastalıkların Altında Yatan Gerçekler"
-
Sibirya’da Bulunan 46.000 Yıllık Yuvarlak Kurtlar Canlandırıldı
-
Virüsler hücreler arası iletişimi bozarak bağışıklık sistemini atlatıyor
-
Sıcağı seven deniz bakterisi, asbestin zehirleyici etkisini yok edebilir
-
Bağırsak bakterilerinin kilo almayla ilişkisi var mı?
-
Maymun çiçeği virüsü
-
C. elegans solucanlar zehirlenmekten nasıl korunuyor?
-
Yeni organizmanın keşfi, atık su arıtımında ortak sorunu çözebilir.
-
İlk Koronavirüs Salgını 21.000 Yıl Önce Çıkmış