Van’ Da Biyokaçakçılıkla Mücadele Toplantısı Düzenlendi
Orman ve Su İşleri Bakanlığı 14. Bölge Müdürlüğümüz tarafından düzenlenen Biyokaçakçılıkla Mücadele Toplantısına Van ev sahipliği yaptı.
5 Kasım tarihinde Van’da Elit World Otel de gerçekleştirilen Biyokaçakçılıka Mücadele Toplantısına; Van Vali Yardımcısı Vefa Kaya, Cumhuriyet Savcısı Adem ÇELİK, Tuşba İlçe Belediyesi Başkanı Fevzi ÖZGÖKÇE, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Kenan DEMİREL ve Prof. Dr. M. Ramazan ŞEKEROĞLU, Gürpınar Belediye Başkanlığından Zeki YILDIZ, Genel Müdürlüğümüz, Biyolojik Çeşitlilik Daire Başkanlığı, Biyoteknoloji Şube Müdürü Hüsniye KILIÇASLAN, İl-İlçe Tarım Müdürlüğü yetkilileri, İl-İlçe Askeri Jandarma Personelleri, Öğretim Görevlileri, Kamu Kurum-Kuruluş yetkilileri ve Seyahat acentaları, katılım sağlamıştır.
Toplantıda açılış konuşması yapan Orman Su İşleri 14. Bölge Müdürü Faruk Özbek toplantının temel amacı hakkında bilgiler vererek şu sözlere yer verdi: “Biyolojik çeşitlik belirli bir bölge veya alandaki bitki, hayvan veya diğer canlıların çeşitliliği anlamına gelmektedir. En genel kavramı ile biyolojik çeşitlilik belirli bir coğrafya üzerinden genlerin, türlerin, eko sistemlerin ve ekoloji ile olayların oluşturduğu bir bütündür. Van ilimiz sınırları içerisindeki biyo çeşitliliğimizin tespiti envanteri ve izlenmesi projesine 2013 yılında başlanmış olup 2014 yılı Aralık ayında bitirilecektir. Hayatımızın bağlı olduğu hayvansal ve bitkisel temel gıda kaynaklarının kökeni tabiatta ki yabani türlerdir. Biyoçeşitliliği oluşturan bitki ve hayvan türleri tarım, eczacılık, hayvancılık, temiz su ve temiz havanın sağlanmasında önemli etkenlerdir. Biyoçeşitlilik ekosistemi dengede tutar, gezegeni yaşanabilir hale getirir. Biyolojik çeşitlilik tüm dünyanın ortak zenginliğidir” dedi.
Özbek’in açılış konuşmasından sonra bir sunum yapan Biyoteknoloji Şube Müdürü Hüsniye KILIÇASLAN: “Biyolojik çeşitliliğin korunması için uluslararası sözleşmelerin yapıldığını belirtti. Kılıçaslan, “Biyokaçakçılık ülkemizden biyoçeşitlilik unsurlarının izin alınmadan yurt dışına çıkartılmasıyla ilgili bir konudur. Uluslararası sözleşmeler de ülkelerin kendi içerisinde üretim kaynaklarının, biyolojik kaynakları o ülkenin hükümranlığı altında olduğu kabul edilmiş ve sözleşmelerle de koruma altına alınmıştır’’ dedi.
Genetik kaynakların korunmasının güncel haberlerde henüz hak ettiği yerini alamadığını vurgulayan Tuşba Belediye Başkanı Doç. Dr. Fevzi Özgökçe de, bunun yeni bir fikir olmadığını ve tohumların sonraki ekim için toplanması ve saklanmasının en az yazılı tarih kadar eski olduğunu söyledi. M.Ö. 2500’lü yıllarda Sümerlerin gül, incir ve üzüm çeşitlerini toplamak için Anadolu’ya geldiklerini anımsatan Özgökçe, “Bitki genetik kaynakları üzerindeki tehditler, nüfusun artmasıyla başladı ve son yüzyılda ise farklı nedenlerle bu değişikliğin artışında etken oldu. Bunlar, tarımsal çalışmalar (mera alanlarının tarla açmak amacıyla sürülmesi, aşırı otlatma, anızın yakılması, aşırı gübre ve tarımsal ilaç kullanımı, yüksek verimli çeşitlerin yaygınlaşması), şehirleşme, endüstrileşme, yol ve baraj yapımları, doğadan aşırı bitki toplama ve sökümü, kaçakçılık, aşırı orman kesimi ve orman yangınları, ikinci konut edinimi ve turizm sektöründeki hızlı gelişmelerdir” dedi.
http://www.milliparklar.gov.tr
BİYOLOJİ HABERLERİ
-
Amonyum, Dünya’da Yaşamın Ortaya Çıkmasını Sağladı
-
16 Nisan, 'Dünya Biyologlar Günü'
-
Protonların Aşamalı Değişimi, ATP Sentaz Enzimi ve Mitokondriyum
-
Biyoloji Kongre Sponsorluğu
-
Dünya'da Yaşamın Nasıl Başladığının Sırrı...
-
Kazdağları Yaban Mantarları Eğitim Festivali
-
Işığın Değişmesi İle Algler
-
Trikotilomani Nedir
-
Araştırma üniversitelerinin listesi belli oldu. İşte 10 araştırma üniversitesi
-
Bilim İnsanları Tarafından Yapılan Yeni Çalışmada “Hücre İçi Saati” Bulundu
-
UCLA biyologları yaşlanmayı yavaşlatıyor, meyve sineklerinin ömrünü uzatıyor
-
Bilim insanları betalain sentezlemeyi başarmışlar. Betalain üretmenin bize faydaları nelerdir ?
-
Beyin Tanıdık Yüzleri Nasıl Ayırt Ediyor
-
Hakkâri Sat Dağlarında İki Yeni Buzul Gölü Keşfedildi
-
Her Nöron 1000’den Fazla Mutasyon Taşıyor Olabilir