TÜRKİYE’NİN KULLANDIĞI ENERJİ ÇEŞİTLERİ
Taşkömürü
TÜBİTAK’ın yaptığı araştırmaya göre Türkiye’nin taşkömürü toplam rezervi 1127 milyon ton. 1998 yılında taş kömür üretimi 2.1 milyon ton olarak gerçekleşti. İhtiyaç duyulan taşkömürü giderek artan miktarlarda ithal ediliyor. 1998 yılı ithalatı 10 milyon ton dolayında bulunuyor. Önümüzdeki yıllarda yerli üretimde bir miktar artış öngörülmekle birlikte hızla büyüyen demir çelik sanayiine paralel olarak taşkömürü ithalatının giderek artması, 2020 yılında 148 milyon ton seviyesine çıkması öngörülüyor.
Petrol ve doğalgaz
Petrol, Türkiye’nin enerji ithalatında en önemli yeri tutan ve önümüzdeki yıllarda da bu önemini koruması beklenen enerji kaynağı olarak değerlendiriliyor. Türkiye’de 43.7 milyon ton üretilebilir petrol mevcut olup, ilave rezerv olmaması halinde yaklaşık 13 yıl üretim yapabilecek kapasite mevcut.
Doğalgazda ise Türkiye’nin 1998 yılı üretimi 565 milyon metreküp olarak gerçekleşti. Yerli üretimin yetersiz olması nedeniyle 1987 yılından itibaren Rusya Federasyonundan doğalgaz ithal ediliyor. Ayrıca Marmara Ereğli’sinde yapılan LNG terminali Ağustos 1995 tarihinde işletmeye alındı. 1997 yılında Cezayir’den 3 milyar metreküp LNG ithalatı yapıldı.
Hidrolik enerji
Bugün işletmede 10 bin 306 MW kurulu güç bulunuyor. 1998 yılı sonu itibariyle 125 milyar kwh/yıl olan hidrolik potansiyelin halihazırda mevcut santrallerle yüzde 30’u değerlendirilmiş olup, 1998 yılında hidrolik enerji üretimi 42.2 milyar kwh olarak gerçekleşti. İnşa halindeki tüm hidrolik santrallerinin devreye girmesi ile Türkiye’nin ekonomik potansiyelinin yaklaşık yüzde 38’i değerlendirilmiş olacak. 2020 yılı itibariyle, ekonomik hidroelektrik potansiyel kurulu güç olarak yüzde 84.6 ve ortalama üretim olarak yüzde 83.3’ü değerlendirilebilecek.
Biyokütle
Biyokütle kaynakları olan odun, bitki artıkları, tezek Türkiye’de uzun yıllardan beri kırsal bölgelerdeki konutlarda ısıtma ve yemek pişirme amaçlı olarak tüketiliyor. Bu kaynaklar toplam olarak halen ülkenin birincil enerji tüketiminin yüzde 10’unu ve konutlardaki enerji tüketiminin yüzde 40’ını oluşturuyor. Biyokütle nin sanayileşmiş ülkelerdeki birincil enerji tüketimindeki payı yüzde 3’ün altında ise de, bazı ülkeler biyokütle enerji kaynağını önemli ölçüde kullanıyor. Örneğin Finlandiya yüzde 15, İsveç yüzde 9, Amerika yüzde 4 oranında biyokütleden üretilen enerjiden faydalanıyor.
Elektrik enerjisi
Bugün 21 bin 889 mw (103 milyar kwh) olan kurulu gücün 2020 yılında 109 bin mw (547 milyar kwh ) seviyesine yükselmesi öngörülüyor.
Jeotermal enerji
Türkiye, jeotermal enerji yönünden şanslı ülkeler arasında. Sıcaklığı 100°C’ye varan 600’den fazla sıcak su kaynağının varlığı Türkiye için önemli bir jeotermal enerji potansiyeli. Türkiye’nin ilk jeotermal santralı 1984 yılında, TEK tarafından Denizli-Kızıldere’ de kuruldu. 20 mw gücündeki bu santral üretim kuyularındaki CaCO3 kabuklaşma problemine rağmen kurulduğu yıldan bu yana elektrik üretimine dev bir destek vermiştir.
Ekoloji
-
Ekosistem hizmetleri
-
Biyoremediasyon Nedir ? Biyoremediasyon Teknikleri Nelerdir ?
-
Enerji Bağımsızlığı Nedir ?
-
İklim Araştırmaları
-
Sera Etkisi - Atmosferdeki karbondioksitin sera gazı etkisindeki yeri nedir?
-
CO2 Salımları
-
İklim Bilimi - İklimi Nasıl Değiştiriyoruz
-
Ağır Metallerin Sağlık Üzerine Etkileri
-
Küresel Isınmanın Sonuçları
-
Asit Yağmurlarının Çevre Üzerine Etkileri
-
Tür Çeşitliliğinin Korunması
-
Biyolojik Mücadele Kavramı
-
Atık Suların Kullanım Alanları
-
Sera gazı ile küresel ısınma arasında nasıl bir ilişki vardır? Kaynak: Sera gazı ile küresel ısınma arasında nasıl bir ilişki vardır?
-
Canlı Türlerinin Yok Olmasının Doğal Dengeye Etkisi