Türkiye’de Müzeciliğin Tarihçesi
Türkiye’de müzecilik Sultan Abdülmecid zamanında başlamıştır. Yalova’da yaptığı gezide gördüğü tarihi yazıt taşlarının görüp bunların İstanbul’a gönderilmesini istemiştir. Bu taşlar ve bazı silahlar Aya İrini Kilisesinde koruma altına alınmıştır.
Müzeciliğin ilk izi bu olsa da burası halka açık değildi. Daha sonra sadrazam Ali Paşa döneminde tam anlamı ile müze haline getirilip 1881 yılına kadar yabancı yöneticiler tarafından yönetilmiştir. 1881 yılında Paris’te de eğitim görmüş olan Osman Hamdi Beyin göreve gelmesi ile Türk müzeciliği yeni bir döneme girmiştir. Yaşadığı dönemde müzecilik adına çok önemli işler yapan Osman Hamdi Bey şimdiki İstanbul Arkeoloji müzesinin binasının da yapımını sağlamış olup arkeolojik eserlerin korunması adına çok önemli işler yapmıştır. Cumhuriyet yıllarının başlaması ile beraber müzecilik faaliyetleri de artmış; Topkapı Sarayı ve Ayasofya Camii müze haline getirilmiş ve bizzat Atatürk’ün emri ile Ankara’da Etnografya müzesi kurulmuştur. 60 yıllardan sonra Türkiye’de müzecilik önemli bir ivme kazanmıştır ve hali hazırda bulunan birçok müze bu yıllar itibariyle açılmaya başlanmıştır.
Türkiye’de doğa tarihi müzeciliğinin tarihçesine baktığımızda ilk çalışmaların Osmanlı zamanında yapıldığını görüyoruz.İlk doğa tarihi müzesi 1839 yılında Mekteb-i Tıbbıye-i Şahane (İstanbul İmparatorluk Tıp Okulu)içinde kurulmuş olup, burada yabancı ülkelerden getirilmiş botanik ve zoolojik örnekler ile mineraller sergilenmiştir. Ancak bu tam anlamı ile bir doğa tarihi müzesi değildi. Müzenin bu hali alması 1870 yılında miralay Dr. Abdullah Bey tarafından sağlanmıştır. Viyana’dan getirdiği örnekler ve kitaplar ile müzenin içeriğinin büyümesini sağlamıştır. 1871 yılında yapılan sayımda müzede; 44 tane doldurulmuş memeli, 32 tane doldurulmuş kuş, 500 tane henüz doldurulmamış hayvan postları, 54 tane doldurulmuş veya alkol içinde saklanan balık, 38 tane sürüngen, 1600 tane yumuşakça, 93 tane polipli, 1 tane örümcek, 5 tane bağırsak solucanı, 276 tane fosil, 500 tane maden ve kaya, 66 tane tahtadan kristal şekilleri ve 8 tane fizyolojik model tespit edilmiştir.
Yine Abdullah Bey’in çabaları ile müzeye Avrupa’dan mikroskop gibi bilimsel gereçler, kitaplar ve bazı kuş koleksiyonları bağışlanmıştır. Ayrıca 1870 yılında Bursa yöresinde yapılan araştırmalar sonucunda kaya, bitki ve böcek örnekleri toplanıp müzeye getirtilmiştir.
Hazırlayan: Ahmet İhsan Aytek
Paleontoloji
-
Müzelerde Eğitim
-
Doğa ve Canlı Hayat İçin Doğa Tarihi Müzelerinin Önemi
-
Doğa Tarihi Müzeciliği
-
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu
-
Uluslararası Müzeler Konseyi(Icom)
-
Türkiye’de Müzeciliğin Tarihçesi
-
Müzeciliğin Tarihçesi
-
Müze Kavramı ve Etimolojisi
-
Doğa Tarihi Çalışmaları Kronolojisi
-
Dünya’nın Tarihi ve Önemli Doğa Olayları
-
Fosil Nedir ve Nasıl Oluşur?
-
Jeolojik Zamanlar Hakkında Bilgi
-
Fosil Nedir
-
Fosiller Nasıl Oluşur
-
Fosiller Nerelerde Bulunur