Tiroid Bezi Fonksiyonları
Gebelik döneminde T3 ve T4 plasental bariyeri geçer ve beyin gelişiminde önemli rol oynar. Fetal tiroid bezi fonksiyonuna gestasyonun 14. haftasında başlar. Fetal gelişim sırasında tiroid hormon yetersizliği MSS’de geri dönüşümsüz hasara neden olur. Nöron sayısında azalma, myelinizasyonda hata ve zeka geriliği gözlenir. Eğer maternal tiroid yetersizliği fetal tiroid bezinin gelişimden önce olursa ciddi bir zeka geriliği gerçekleşir. Son çalışmalar somatotroplardan salgılanan GH’ın tioid hormonlarını stimüle etiğini göstermiştir. Bu nedenle genelde nöral anomaliler büyüme geriliği ile birlikte gözlenir. İki anomaliye birlikte konjenital hipotiroidizm denir.
Tiroid salgısının en önemlisi etkisi metabolik hızı düzenleyici rolüdür. Tiroksin hücre metabolizmasını arttırmasından dolayı gelişme, differansiyasyon ve büyüme ile oldukça ilişkilidir. Hipotiroidizm çocuklarda cretinisme yani; gelişme bozukluğuna ve geri zekalılığa neden olur. Yetişkinlerde ise hipotiroidism myxedema’ya yol açar (Myxedema; uyuşukluk, zekada yavaşlama, soluk renkte görünüm, kuru ve kabarık deri ve seyrek saç ile birlikte görülen bir klinik tablo). Her iki durumda da semptomlar (belirtiler) metabolik hızdaki azalmaya bağlıdır ve dışardan tiroid hormonu verilerek düzeltilebilir. Hipertiroidizm, aktivitenin artmasına sebep olur ve bazin exophtalmic guatrın gelişmesi ile bir komplikasyon yaratır. Hipertiroidismde bazı folliküler genişler ve follikül hücrelerinin boyu uzar. Tiroid bezinin bir kısmının çıkarılması veya antitiroidik ilaçların ya da radioiodinin verilmesi metabolik hızı düşürür.
Tiroid bezi tiroid hormonu yanında trokalsitonini de salgılar. Tirokalsitonin parafolliküler hücreler tarafından sentez edilmektedir. Bir polipeptid olan bu hormon kemikler üzerine direkt etkiyle plazma kalsiyum konsantrasyonunu azaltır (kalsiyumun kemikten kana resorbe olmasını azaltır). Hiperkalsemi tirokalsitoninin sekresyonunu stimüle, hipokalsemi ise inhibe eder.
Tiroid bezi aynı zamanda anterior hipofiz bezi ile de belirli ilişkilere sahiptir. Tyrotropic hormon (tiroid stimüle edici hormon = TSH) thyroxinin salgılanmasını stimüle eder. Tiroidektomi sonucunda anterior lob hipertrofiye uğrar. Aynı anda asidofiller (alfa hücreleri) granüllerini kaybeder (degranulation) ve bazofiller (beta (β) hücreleri) ortaya çıkar. Bu ortaya çıkan beta hücreleri morfolojik olarak belli değişikliklere sahiptir, morfolojik yönden farklı olan bu tip hücreler tyroidectomy hücreleri olarak adlandırılır.
Kan Damarları ve Sinirleri
Tiroid bezi süperior ve inferior tiroid arterlerden kanını alır. Kan ve lenf kapillerleri tiroid follikülleri etrafında belirgin pleksüsler oluşturur. Kapillerler pencereli tip olup hormonun kolayca kapiller içerisine girmesini sağlar. Arteriovenöz anastomozlar oldukça sık görülür. Kan damarlarının dağılım şekli tiroid bezinin değişik bölgelerine giden kanın aynı miktar olmadığını gösterir.
Kan damarlarına ilaveten yaygın lenfatik kapillerler de folliküllerin etrafını sararlar ve hormon iletiminde önemli görevler yaptıkları belirlenmiştir.
Tiroid arterlerinin duvarında sayısız myelinsiz sinir lifleri görülür. Bu liflerin çoğunluğu fonksiyonel olarak vasomotordur. Birkaç sempatik sinir lifi folliküllerin bazal laminasına yakın sonlanırlar. Bu bulgu tiroid fonksiyonunun nöral stimüluslar tarafından da kontrol edilebildiğinin göstergesidir. Bununla birlikte tiroid bezi fonksiyonu şüphesiz büyük oranda ön hipofizden salgılanan TSH tarafından düzenlenmektedir.
Tiroid salgısının en önemlisi etkisi metabolik hızı düzenleyici rolüdür. Tiroksin hücre metabolizmasını arttırmasından dolayı gelişme, differansiyasyon ve büyüme ile oldukça ilişkilidir. Hipotiroidizm çocuklarda cretinisme yani; gelişme bozukluğuna ve geri zekalılığa neden olur. Yetişkinlerde ise hipotiroidism myxedema’ya yol açar (Myxedema; uyuşukluk, zekada yavaşlama, soluk renkte görünüm, kuru ve kabarık deri ve seyrek saç ile birlikte görülen bir klinik tablo). Her iki durumda da semptomlar (belirtiler) metabolik hızdaki azalmaya bağlıdır ve dışardan tiroid hormonu verilerek düzeltilebilir. Hipertiroidizm, aktivitenin artmasına sebep olur ve bazin exophtalmic guatrın gelişmesi ile bir komplikasyon yaratır. Hipertiroidismde bazı folliküler genişler ve follikül hücrelerinin boyu uzar. Tiroid bezinin bir kısmının çıkarılması veya antitiroidik ilaçların ya da radioiodinin verilmesi metabolik hızı düşürür.
Tiroid bezi tiroid hormonu yanında trokalsitonini de salgılar. Tirokalsitonin parafolliküler hücreler tarafından sentez edilmektedir. Bir polipeptid olan bu hormon kemikler üzerine direkt etkiyle plazma kalsiyum konsantrasyonunu azaltır (kalsiyumun kemikten kana resorbe olmasını azaltır). Hiperkalsemi tirokalsitoninin sekresyonunu stimüle, hipokalsemi ise inhibe eder.
Tiroid bezi aynı zamanda anterior hipofiz bezi ile de belirli ilişkilere sahiptir. Tyrotropic hormon (tiroid stimüle edici hormon = TSH) thyroxinin salgılanmasını stimüle eder. Tiroidektomi sonucunda anterior lob hipertrofiye uğrar. Aynı anda asidofiller (alfa hücreleri) granüllerini kaybeder (degranulation) ve bazofiller (beta (β) hücreleri) ortaya çıkar. Bu ortaya çıkan beta hücreleri morfolojik olarak belli değişikliklere sahiptir, morfolojik yönden farklı olan bu tip hücreler tyroidectomy hücreleri olarak adlandırılır.
Kan Damarları ve Sinirleri
Tiroid bezi süperior ve inferior tiroid arterlerden kanını alır. Kan ve lenf kapillerleri tiroid follikülleri etrafında belirgin pleksüsler oluşturur. Kapillerler pencereli tip olup hormonun kolayca kapiller içerisine girmesini sağlar. Arteriovenöz anastomozlar oldukça sık görülür. Kan damarlarının dağılım şekli tiroid bezinin değişik bölgelerine giden kanın aynı miktar olmadığını gösterir.
Kan damarlarına ilaveten yaygın lenfatik kapillerler de folliküllerin etrafını sararlar ve hormon iletiminde önemli görevler yaptıkları belirlenmiştir.
Tiroid arterlerinin duvarında sayısız myelinsiz sinir lifleri görülür. Bu liflerin çoğunluğu fonksiyonel olarak vasomotordur. Birkaç sempatik sinir lifi folliküllerin bazal laminasına yakın sonlanırlar. Bu bulgu tiroid fonksiyonunun nöral stimüluslar tarafından da kontrol edilebildiğinin göstergesidir. Bununla birlikte tiroid bezi fonksiyonu şüphesiz büyük oranda ön hipofizden salgılanan TSH tarafından düzenlenmektedir.
Histoloji
-
Endosülfan ve okratoksin-A’nın birlikte sıçanlarda toksisitesi: histopatolojik değişiklikleri
-
Histoloji Pdf Ders Notları
-
DEKALSİFİYE EDİLMEMİŞ KESİTLERİN HAZIRLANIŞI
-
DEKALSİFİKASYONU TEST ETMEK
-
KELATLAMA AJANLARI
-
ELEKTROLİTİK DEKALSİFİKASYON
-
ASİT DEKALSİFİKASYON SIVILARI
-
Histopatoloji nedir ?
-
KEMİK DOKUSU VE DEKALSİFİKASYON
-
MSS’DE DEJENERE MİYELİNİN GÖSTERİMİ
-
MARKSCHE’DEN BOYASI (Spielmayer, Benda)
-
MSS‘DE MİYELİNİN GÖSTERİMİ
-
KARIŞIK OLAN TEKNİK
-
BİELSCHOWSKY TEKNİĞİ
-
GÜMÜŞ ÇÖKTÜRME YÖNTEMLERİ