Stannius Bağları
Medulla spinalis’i tahrip edilmiş bir kurbağa mantar bir levha üzerine sırt üstü olacak şekilde yatırılarak ayaklarından iğnelenir.
Hayvanın karnı median hat boyunca uzunlamasına kesilerek kalbi ortaya çıkarılır. Perikard zarı kesildikten sonra ventrikülün ucuna bir çengelli iğne geçirilir. Bunun ardından kalp, çengelin diğer ucunda bulunan iplikle bir statife asılarak ventrikül yukarıya gelecek şekilde deneysel çalışmaya hazır hale getirilir. Bulbus altından ıslak bir iplik geçirilip sinus venosus ile atriumların birleştiği yerden (Şekil 4) bir düğüm (1. Stannius bağı) yapılır (sinus ile sağ atrium arasında ters “V” şeklindeki beyazlık kalbin iki kısmının birleştiği yeri gösterir). Bu düğümden sonra sinus venosus vurumlarına devam eder, atriumlar ve ventrikül ise bir süre (5-10 sn) diastol halinde kalır. Eğer 1 Stannius bağı atıldıktan sonra atriumlar ve ventrikül çalışmasına devam ederse birinci bağı kesmeden aynı bölgeye bir bağ daha atılır. 1. bağ atıldıktan sonra kalpte hangi kısım/kısımların vurumlarına devam ettiğini hangi/hangilerinin ise durduğunu gözlemleyiniz. Nedenlerini tartışınız.
1. Stannius bağı atıldıktan sonra başka bir ıslak ip ile atrioventriküler bölgeye ikinci bir düğüm atılır (2. Stannius bağı). 2. Stannius bağı atıldıktan kalbin vurumlarında nasıl bir değişiklik gözlendi. Nedenleri ile tartışınız.
Stannius’un yaptığı bu deneyin sonuçları şu şekilde açıklanabilir; Kurbağa kalbinde, kalbin normal otonomik faaliyet kaynağı sinus venosusdur. Oradan çıkan nomotop uyaran, kalbin diğer kısımlarını faaliyete geçirir. Fakat kurbağa kalbinde bu esas emir merkezinden başka ayrıca heterotop bir merkez daha vardır. Atrioventriküler bölgede bulunan bu merkez bazı hallerde ventrikülü kendi başına çalışmaya sevk eder. Kurbağa kalbine birinci bağ atıldıktan sonra atrioventriküler bölgeye ikinci bir bağ uygulanır ise bu bağ ile yapılan basınç ikinci merkezi uyarır ve 1. bağ sonrası durmuş olan ventrikül çalışmaya başlar. Eğer birinci bağ atılmadan yalnız ikinci bağ uygulanırsa, bir taraftan sinus venosus ve onun etkisi altındaki atrium, diğer taraftan da ventrikül birbirinden ayrı ritimlerde çalışırlar. Bu durumda sinus venosus daha hızlı, atriumlar ve ventrikül ise daha yavaş faaliyet gösterir.
Organizmaların tüm organların zaman zaman işlev görmeden durmalarına karşın, uyurken ya da baygınken bile kalp canlı kalındığı sürece durmaksızın çalışmaktadır. Balıkların ve kurbağaların lenf kalpleri normal olarak omuriliğin kontrolü altındadır. Omurgalı hayvanlarda kalp hareketi kas kökenlidir. Kontraksiyon kas dokusundan doğar. Ergin balık ve kurbağalarda vurumun toplardamar boşluğundan (sinus venosus'dan) meydana geldiği görülebilir. Ergin kuş ve memelilerde ise vurum sinüs nodu ve kulakçıkla karıncığın ayrıldığı yerden başlamaktadır. Yüksek omurgalılarda kalp çalışması, kulakçıkların kasılması (atrial sistol), karıncıkların kasılması (ventriküler sistol) ve dört odacığın gevşemesi şeklirde gerçekleşir.
Fizyoloji
-
BESLENME FİZYOLOJİSİ
-
BİTKİ FİZYOLOJİSİNİN KONUSU VE DALLARI
-
Kalp
-
BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ VE HORMONLARI
-
Hayvan Fizyolojisi Laboratuvar Kılavuzu
-
Akciğer hacim ve kapasiteleri
-
Solunumda Hava Akışı ve Hacim
-
Kan basıncı ve nabız
-
Kan Basıncı ve tansiyon ölçülmesi ve Kan
-
Elektromiyografi
-
İskelet Kası: Genel Bilgi
-
Kalp Kapakçıkları ve Kalp Sesleri
-
Beynin çalışmadığı durumlarda dahi, kalp nasıl çalışıyor?
-
Elektrokardiyogram ve Kalp Sesleri
-
Stannius Bağları