Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 648 içerik listeleniyor

  • Organik Tarım ve Mitotoksinler

    Mikotoksinler bazı funguslar tarafından olusturulan toksik metabolitler olup mikotoksin bulasıklıgı gıda güvenligi açısından önemli bir problemdir. Günümüzde 300’den fazla fungal türün 400’den fazla mikotoksin olusturabildigi ve bunlardan yalnızca 5 genus (Fusarium, Penicillium, Claviceps, Alternaria ve Aspergillus) tarafından olusturulan yaklasık 20 mikotoksinin insan ve hayvan beslenmesinde önemli olacak düzeyde bulundugu saptanmıstır. Bu makale de; organik tarım...

    https://www.biyologlar.com/organik-tarim-ve-mitotoksinler
  • Mantarların özellikleri üreme sistemleri ve çeşitleri

    FUNGİ( GERÇEK MANTARLAR) Mantarlar Hakkında Genel Bilgi Mantarların Fizyolojisi Mantarların Metabolizması Mantarların Üremesi Yapılarına Göre Mantarlar Basit Mantarlar Yüksek Mantarlar Mantarlar; ökoryot hücre tipine sahip hücre sayısı fazla ve hücrelerinde gerçek anlamda zar ile çevrili çekirdek ve birçok organeli olan(yanda şekilde görüldüğü gibi)( küf mantarları[ ekmek küfü, peynir küfü], mayalar[ bira mayası], şapkalı mantarlar bu gruba dâhildirler),...

    https://www.biyologlar.com/mantarlarin-ozellikleri-ureme-sistemleri-ve-cesitleri
  • SEKONDER METABOLİTLER

    Bitkiler büyüme ve gelişmeleri sırasında işlevi olma­yan, çok sayıda ve çeşitli organik bileşikler üretirler. Bu maddeler sekonder metabolitler, ikincil ürünler veya doğal ürünler olarak bilinir. Bu kitabın çeşitli bö­lümlerinde değinilen fotosentez, solunum, çözünmüş madde aktarımı, taşınım, protein sentezi, sindirim, farklılaşma işlevlerinde veya karbonhidrat, protein ve lipitlerin oluşumda sekonder metabolitlerin, genellik­le, doğrudan rollerinin...

    https://www.biyologlar.com/sekonder-metabolitler
  • TERPENLER - TERPETIOİTLER

    Terpenler, ya da terpetıoitler, sekonder (ikincil) ürün­lerin en geniş sınıfını oluştururlar. Bu sınıfın çeşitli bileşikleri genellikle suda çözünmezler. Biyosentezleri asetil-CoA ya da glikolitik ara ürünler üzerinden ger­çekleşir. Terpenlerin biyosentezi tartışıldıktan sonra bu kimyasalların herbivorları nasıl uzaklaştırdığı ve buna karşılık bazı herbivorların terpenlerin toksik et­kisinden nasıl kaçındıkları incelenecektir. Terpenler Beş...

    https://www.biyologlar.com/terpenler-terpetioitler
  • FENOLİK BİLEŞİKLER

    Bitkiler, yapısında fenol grubu (aromatik halkasında işlevsel bir hidroksil grup içeren kimyasallar) taşıyan çok çeşitli sekonder ürünler üretirler. Bu kimyasallar fenolik bileşikler olarak sınıflandırılır­lar. Bitkisel fenolik’ler yaklaşık 10.000 çeşit bileşiğin yer aldığı kimyasal olarak heterojen bir gruptur. Bazı­ları sadece organik çözücülerde çözünürken, diğerleri karboksilik asit ve glikozitleri sayesinde suda çözü­nürler. Son grup ise...

    https://www.biyologlar.com/fenolik-bilesikler
  • AZOTLU BİLEŞİKLER

    Bitkisel sekonder metabolitlerin çoğunun yapısında azot bulunur. Bu grupta bulunan bileşikler arasında, insanlara toksisiteleri ve tıbbi özellikleri nedeniyle hayli ilgi çekici olan alkaloitler ve siyanojenik gliko­zitler ilk akla gelenlerdir. Bu bileşikler, aynı zaman­da, herbivorlara karşı savunma elemanları olarak da bilinir. Azotlu sekonder metabolitlerin pek çoğunun biyosentezi genel amino asitlerden gerçekleşir. Bu bölümde, alkaloitler, siyanojenik glikozitler,...

    https://www.biyologlar.com/azotlu-bilesikler
  • PATOJENLERE KARŞI BİTKİSEL SAVUNMA MEKANİZMASI

    Bağışıklık sistemleri olmayan bitkilerin doğada her za­man bulunan bakteri, fungus, virus ve nematodların neden olduğu hastalıklara karşı direnç göstermeleri şaşırtıcıdır. Bu bölümde, bitkilerin enfeksiyona direnç oluşturmak üzere geliştirdikleri, antimikrobiyal ajan­ların üretimi ve bir tür programlanmış hücre ölümü olan aşırı duyarlı (hipersensitif) yanıt gibi (Bkz. 16. Bö­lüm) çeşitli savunma mekanizmalarına yer verilecek­tir. Son olarak,...

    https://www.biyologlar.com/patojenlere-karsi-bitkisel-savunma-mekanizmasi
  • GENETİK VE KANSER

    İnsan yaşamı boyunca çevresi ile sürekli olarak ilişki içindedir. Bu uyum devam ede geldiği sürece de ayakta kalabilmektedir. Embriyo döneminde anne karnında kan dolaşımı yolu ile başlayan etkileşim, daha sonraları yerini daha geniş alanlara bırakır. Beslenme,solunum ve sosyal ilişkiler gibi geniş çerçevede devam eden etkileşim, ölüm zamanı gelinceye kadar devam eder. Etkileşimde, uyumun uyumsuzluğa dönüşümü ölüm olarak adlandırılır. Hücre, çevresi ile...

    https://www.biyologlar.com/genetik-ve-kanser
  • Karaciğerin görevleri

    Karaciğerin görevleri

    Karaciğer 2500 yakın görevi yerine getirir.

    https://www.biyologlar.com/karacigerin-gorevleri
  • Gen Nedir? Görevleri nelerdir ? Gen terapisi Nedir?

    Gen Nedir? Görevleri nelerdir ? Gen terapisi Nedir?

    Gen DNA zincirindeki belli bir uzunluktaki birimdir. Kromozom DNA'nın özel bir şekilde paketlenmesi sonucu ortaya çıktığına göre her kromozomda çok sayıda gen var demektir. Her bir gen diğerinden farklı bir şifre içerir ve farklı bir proteini kodlar. Eğer vücutta bir genin kodladığı proteine gereksinim varsa o gen aktif hale geçerek üzerindeki şifre, haberci RNA adı verilen bir yapı şeklinde kopyalanır. Bu yapı hücrenin sitoplazmasındaki ilgili birimlere gelerek...

    https://www.biyologlar.com/gen-nedir-gorevleri-nelerdir-gen-terapisi-nedir
  • TRANSGENİK BİTKİLER (GDO) 'İN İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ

    Transgenik bitkiler ya da diğer bir ifadeyle Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO)'ın insan sağlığı üzerine olası etkilerini allerjik, antibiyotik dayanıklılık, yabancı DNA'nın yenmesi, karnabahar mozaik virüsü ve gıda kalitesi açısından incelemek mümkündür. Transgenik Bitkilerin Olası Allerji Etkileri. Belirli gıdalara karşı allerjisi bulunan bireyler, herhangi bir ürünü satın aldıklarında bunun içeriğini inceleyerek allerjik reaksiyona sebep olan...

    https://www.biyologlar.com/transgenik-bitkiler-gdo-in-insan-sagligina-etkileri
  • TRANSGENİK BİTKİLERDEKİ RİSKLER VE ENDİŞELER

    Dünya’da en yaygın olarak ticari üretime geçmiş olan bazı transgenik bitkilere ( mısır, pamuk soya ve kanola) Bacillus thuringiensis bakterisinden izole edilen Bt endotoksin geni ve Streptomyceses hygroscopicus bakterisinden izole edilen bar geni transfer edilmiştir. Bt geni bitkilere aktarıldığında bazı böceklere toksik olan bir protein üreterek bitkileri böceklere dayanıklı hale getirmektedir. Bar geni ise aktarıldığı bitkiyi bazı herbisitlere (ot öldürücülere)...

    https://www.biyologlar.com/transgenik-bitkilerdeki-riskler-ve-endiseler
  • Transgenik ürünler (GDO) ve potansiyel etkileri

    Gen aktarımlı ürünlerin, üretim ve kullanımının yaygınlaşmasının, getirileriyle birlikte götürülerinin de olduğu göz önünde bulundurularak halkı doğru bilgilendirmek gerekir. Türkiye’nin transgenik ürünler konusunda kendi sistemli alt yapısını (laboratuar, teknik eleman, personel) geliştirmesi, teknolojisini kendi üretmesi ve küresel sermayenin ülke tarımında bağımlılığa yol açacak zinciri kıracak bir politika izlemesi zorunludur. Tüzün Arık...

    https://www.biyologlar.com/transgenik-urunler-gdo-ve-potansiyel-etkileri
  • Gen Aktarımlı Canlılar - Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar - GDO / GMO

    Son yılların en gözde tartışmalarından biri genetik olarak değişikliğe uğratılmış organizmalar üzerinedir. Kısa adıyla GMO ya da GDO (Genetically Modified Organisms-Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar), genetik müdahale yöntemleriyle genetik yapısına bitki, bakteri, virüs vb. herhangi bir başka canlıdan alınan gen veya genlerin aktarılmasıyla elde edilen yeni organizmalardır. Ekimi en yaygın genetiği değiştirilmiş bitkiler soya, mısır, pamuk ve kanoladır....

    https://www.biyologlar.com/gen-aktarimli-canlilar-genetigi-degistirilmis-organizmalar-gdo-gmo
  • Canlılarda Sindirim Şekilleri

    A. SİNDİRİM ŞEKİLLERİ 1. Mekanik Sindirim Fiziksel etkilerle besinlerin daha küçük parçalara ayrılmasıdır. Besinlerin kimyasal yapısı değişmez. Bu olaylarla enzimlerin etki yüzeyi artırıldığı için, esas sindirim kolaylaştırılır ve hızlandırılır. 2. Kimyasal Sindirim Hücrelerin, protein, yağ ve karbonhidratlı bileşiklerden faydalanabilmesi için bunların hidroliz edilmesi gerekir. Hidroliz; besin maddelerinin su yardımıyla parçalanması reaksiyonlarına...

    https://www.biyologlar.com/canlilarda-sindirim-sekilleri
  • Livor mortis ve postmortem hipostaz nedir, nasıl oluşur?

    Vasküler dolaşım durduktan sonra, yer çekimi etkisiyle kan cesedin alt bölümlerine doğru birikmeye başlar. Sırt üstü yatan bir cesette vücudun arka bölümündeki kapiller ve venüllerde toplanmaya başlar. Bu postmortem hipostaz tüm organ ve dokuları tutar. Deride önceleri küçük noktacıklar şeklinde başlar, giderek yayılıp tüm cildi kaplar. Basıya uğrayan bölümlerdeki kapillerler kanla dolamayacağından bu bölümlerde ölü lekesi gelişmez. Örneğin sırt üstü...

    https://www.biyologlar.com/livor-mortis-ve-postmortem-hipostaz-nedir-nasil-olusur
  • Organik Tarım Nedir?

    Hiçbir şekilde yapay (kimyasal) gübre, ilaç ve hormon kullanılmaz. Ürün miktarı değil, kalite önceliklidir. Her türlü kaynaktan en ekonomik şekilde yararlanmak amaçlanır. Anlaşmalı üreticiler tarafından uygulanır. Müfettişlerce kontrol edilir. Ürünlerin tüketime sunulması için sertifika alınması mutlaka gereklidir. İngiltere'de organik, Almanya'da ekolojik, Fransa'da biyolojik tarım olarak isimlendirilen, ayrıca alternatif tarım ya da anlaşmalı üretim olarak...

    https://www.biyologlar.com/organik-tarim-nedir-1
  • Kolorimetrik Yöntemlerle Biyolojik Parametrelerin İncelenmesi

    Kolorimetrik Yöntemler: test materyalin UV absorbsiyonunun ölçülmesi veya bir belirteç ile reaksiyonu sonucu oluşan renkli bir bileşiğin görünür alanda spektral olarak belirlenmesine dayanır. Mikropalet okuyucu cihazlar birçok deneyle paralellik göstermektedir. Reaksiyon sonucu oluşan renk ve şiddetine göre hücre sayısı ve olayları yansımaktadır. Kolorimetrik yöntemler aşağıdaki özellikleri yansıtmaktadır: a. Protein içerikleri (metilen mavisi, Coomassie blue,...

    https://www.biyologlar.com/kolorimetrik-yontemlerle-biyolojik-parametrelerin-incelenmesi
  • Otopside dikkat edilmesi gereken noktalar

    1. Otopsi öncesi ayrıntılı bilgi edinilmelidir. Adli tahkikat öğrenilmeli, tıbbi müdahale söz konusu ise tüm evrak ve grafiler incelenmeli, yakınlarından genel tıbbi öykü alınmalıdır. Otopsi öncesi bilgilenmenin çok değerli bilgiler sağlayarak yaklaşımda ve oluşacak kanaatte çok önemli olduğu unutulmamalıdır. Ancak, tanı ile girilen otopsilerde; peşin hükmün getirebileceği dar bakış ve yüzeyel yaklaşımın hatalara yol açacağı unutulmayarak standart...

    https://www.biyologlar.com/otopside-dikkat-edilmesi-gereken-noktalar
  • Fethi kabir nasıl yapılır?

    Adli olgu ihbarı yapılmadan, defin ruhsatı alınmadan gömülen cesetlerde ya da gömüldükten sonra ortaya çıkan bilgi ve iddialar veya eksik inceleme-otopsi nedeniyle mezar açılarak cesedin çıkartılması, adli amaçlı incelemeler yapılması gerekebilmektedir. Ölümü takiben post-mortem değişikliklerin çok hızlı olması, kokuşma nedeniyle pek çok incelemenin yapılamadığı ya da değerinin sınırlandığı unutulmamalı, zamanında kuralına uygun inceleme ve...

    https://www.biyologlar.com/fethi-kabir-nasil-yapilir
  • İDRAR SİSTEMİ

    İdrar sistemi (Systema renale, Organa urinaria)’nin asıl görevi, kanda erimiş halde bulunan mineraller (Na.K vb.) ile suyun atılım veya biriktirilmesinin selektif kontrolünü sağlayarak vücut iç ortamının dengesini (Homeostasis) korumaktır. Su ve mineral dengesine ilaveten, bir kısmı toksik olan (Örneğin üre vb.) metabolik artıklar da böbrekler yolu ile idrara geçirilerek vücut dışına atılır. Böbrekler, homeostatik ödevini filtrasyon (süzme), resorpsiyon (geri...

    https://www.biyologlar.com/idrar-sistemi
  • Manyetik Alanın İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkisi

    İnsan vücudunun manyetik alanla olan dengesini bozan etkenlerden birisi de kimyasal kirleticiler, haberleşme frekansları, elektrik güç taşımalarından gelen sinyallerle çevrenin kirlenmesiyle ortaya çıkar. Toksik madde radyasyon gibi kirleticilerden gelen sinyaller canlının elektromanyetik dengesini bozmaktadır, (Widgery, 2002). Araştırmacıların insan tarafından yapılan elektromanyetik kirlilik veya smog olarak bilinen elektromanyetik alanın birikimli olduğunu ve genel...

    https://www.biyologlar.com/manyetik-alanin-insan-sagligi-uzerindeki-etkisi
  • Sabun, macun ve deodoranttaki tehlike

    16 Ağustos 2012 Mikrop bulaşmasını önlemek veya azaltmak için özellikle antibakteriyel sabunlar, diş macunları, deodorantlar, tıraş losyonları ve kozmetiklere katılan triklosanın yeni bir marifeti daha ortaya çıktı. Mikrop bulaşmasını önlemek veya azaltmak için özellikle antibakteriyel sabunlar, diş macunları, deodorantlar, tıraş losyonları ve kozmetiklere katılan ve sağlık üzerine pek çok olumsuz etkileri olan triklosanın yeni bir marifeti daha ortaya...

    https://www.biyologlar.com/sabun-macun-ve-deodoranttaki-tehlike
  • Hücre Fizyolojisi

    Hücreler yaşayan organizmaların yapısal ve fonksiyonel birimleridir. Hücreler küçük fakat kompleks yapılardır. Yaşamın bu temel birimi hakkında ayrıntılı bilgiler ilk kez 17. Yüzyılda ışık mikroskobunun geliştirilmesi ile edinildi. Bir müze müdürü olan İngiliz Robert Hooke 1663 yılında mantar ve diğer bitki örneklerini bir jiletle keserek mikroskop altında 30 kat büyüterek inceledi. Bu incelemeler sonucunda bitkilerin "hücre" adını verdiği küçük...

    https://www.biyologlar.com/hucre-fizyolojisi-1
  • BİYOTEKNOLOJİ VE MOLEKÜLER BİYOLOJİ ALANINDAKİ GELİŞMELER

    Biyoteknolojinin Günümüz ve Yakın Geleceğin Tıbbi Uygulamalarına Etkileri Biyoteknoloji, tek veya çok hücreli canlıların, organ doku veya hücrelerin ekonomik değeri olanürünlerin elde edilmesinde kullanılmasıdır. Aslında biyoteknoloji yoğurt, şarap, maya gibitüketim maddelerinin üretiminde geleneksel olarak kullanıla gelmektedir. Günümüzde modern biyoteknoloji belli bir ürünü ticari miktarlarda elde etmek amacıyla genetik olarak değiştirilmişcanlıları...

    https://www.biyologlar.com/biyoteknoloji-ve-molekuler-biyoloji-alanindaki-gelismeler
  • T hücresi

    T hücreleri, lenfositlerin bir alt kümesini oluşturur ve bağışıklık yanıtında önemli bir yere sahiptir. 'T' kısaltması timüsden gelmektedir ki timüs bu hücrelerin son olgunlaşma evrelerinin geçtiği organdır. Sitotoksik T hücreleri (CD8+) enfekte hücreleri yok eder. Bu hücreler 'öldürücü' veya sitotoksik hücrelerdir, zira tanıdıkları antijenler gösteren belirli hücreleri hedef alır, yok ederler. Yardımcı T hücreleri (CD4+) bağışıklık yanıtında 'aracı'...

    https://www.biyologlar.com/t-hucresi
  • Yeni Hücre Atlası: Bilinmeyen Organeller

    Yeni Hücre Atlası: Bilinmeyen Organeller

    Mitokondri, çekirdek, endoplazmik retikulum ve kloroplast… Bunları zaten biliyorsunuz. Peki diğerlerini? Hücreler, lise biyoloji derslerinde duyduklarınızdan çok fazlasını içeriyor. Hatta çok sıradışı olanlarını. Bu yazıda, daha önce duymadığınız, çoğu yeni keşfedilen organellere göz atacağız. Elbette, bu yazıda yer alan yapılar, içinizdeki mikro-evrenin sadece küçük bir alanını içeriyor.Her Gün Yeni Bir Hücre Yapısı Keşfediliyor! 2008 yılında...

    https://www.biyologlar.com/yeni-hucre-atlasi-bilinmeyen-organeller
  • BİYOTEKNOLOJİDEKİ GELİŞMELERİN SANAYİYE UYGULAMALARI VE TÜRKİYE'DEKİ DURUMU

    Tarihi ekmek, şarap, peynir üretimine bağlı olarak ilkçağlara kadar uzanan Biyoteknoloji 20. yüzyılın ikinciyansında Moleküler Biyolojide sağlanan hızlı gelişmelereparalel şekilde çok önemli ilerlemeler kaydetmektedir.Günümüzde enerjiden tartma, sağlıktan çevre kirlenme-siyle mücadeleye, kozmetik sanayiden madenciliğe kadarbir çok alanda biyoteknoloji yaygınşekilde kul-lanılmaktadır.Son yıllarda TÜBİTAK, MBEAM Biyoloji Bölümü ve bazıüniversitelerimiz...

    https://www.biyologlar.com/biyoteknolojideki-gelismelerin-sanayiye-uygulamalari-ve-turkiyedeki-durumu
  • Dünyanın kömür tehditleri arasında Türkiye 4üncü oldu

    Dünyanın kömür tehditleri arasında Türkiye 4üncü oldu

    Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün yeni raporu, Dünya’da planlanan yeni kömür santrallerinin. iklim felaketlerinin habercisi olduğunu ortaya koydu. 1200 yeni kömür santrali projesi var ve bu projeler gerçekleşirse iklim için yıkıcı etkiler açığa çıkacak.

    https://www.biyologlar.com/dunyanin-komur-tehditleri-arasinda-turkiye-4uncu-oldu
  • Biyoteknoloji alanındaki son yenilikler

    Biyoteknolojinin Günümüz ve Yakın Geleceğin Tıbbi Uygulamalarına Etkileri Biyoteknoloji, tek veya çok hücreli canlıların, organ doku veya hücrelerin ekonomik değeri olan ürünlerin elde edilmesinde kullanılmasıdır. Aslında biyoteknoloji yoğurt, şarap, maya gibi tüketim maddelerinin üretiminde geleneksel olarak kullanıla gelmektedir. Günümüzde modern biyoteknoloji belli bir ürünü ticari miktarlarda elde etmek amacıyla genetik olarak değiştirilmiş canlıları...

    https://www.biyologlar.com/biyoteknoloji-alanindaki-son-yenilikler
  • Çevre gündeminde bu hafta (12-18 Ocak 2013)

    Çevre gündeminde bu hafta (12-18 Ocak 2013)

    Greenpeace, Sinop'un Gerze ilçesine kömürlü termik santral kurulması çalışmalarının engellenmesi için 'Kimkorkar' adlı kampanya başlattığını duyurdu.

    https://www.biyologlar.com/cevre-gundeminde-bu-hafta-12-18-ocak-2013
  • Doğal Biyomateryaller

    Biyomateryaller, herhangi bir nedenle yaralanan/kaybolan doku/organ fonksiyonunu geçici veya sürekli olarak yerine getiren, doğrudan kullanılan veya bu amaçla geliştirilen sistemlerde yer alan materyallerdir. Biyomateryaller, sözü edilen kaybı karşılayacak kimyasal, fiziksel, mekanik, vb. özelliklere sahip ve biyouyumu olmalıdır. Biyouyumlu olmayan materyaller, vücutta bir çok önemli olumsuz etkiler yapabilir; örneğin, hafiften serte doğru, irritasyona yol açabilir, alerjik...

    https://www.biyologlar.com/dogal-biyomateryaller
  • Sentetik Biyomateryaller

    Biyomateryaller yumuşak ve sert doku yaralanmalarında/kayıplarında çoğu kez geçici bir süre kullanılır. Vücudumuz kendini onarma bilgi ve yeteneğine sahiptir; yumuşak doku genellikle birkaç hafta, sert doku ise bir birkaç ay belki bir yıl içinde yenilenebilir. Bu sürede, sağlıklı yenilenmeyi (“iyileşmeyi”) sağlamak için yaralı dokuyu korumak, desteklemek gerekir. Biyomateryaller bu amaçla kullanılır. Etrafınıza gördüğünüz hemen hemen herşey metaller...

    https://www.biyologlar.com/sentetik-biyomateryaller
  • BİYOÇİPLER

    Hayvan ve bitki hücreleri de biyosensörlerde tanıyıcı olarak kullanılır. Bu konu için karaciğer hücreleri ideal hücrelerdir çünkü fonksiyonları birçok biyokimyasalı başka türlere çevirmektir. İlk uygulama bu hücrelerle, karaciğer dokusu arjinin tanısında kullanılmıştır. Sensör yüzeyine konulan karaciğer hücreleri arjinini önce ornitin ve üreye çevirip, üre üreaz ile amonyağa dönüştürür, bu da amonyak elektrodu ile ölçülür. Biyoçip teknolojisi...

    https://www.biyologlar.com/biyocipler
  • Fitoremediasyon Yöntemi-Ağır Metallerin Uzaklaştırılması

    Fitoremediasyon Fitoremediasyon tekniğinde çevresel kirleticileri absorbe eden, dokularında yüksek seviyelerde biriktiren (hiperakümülatör) ve fiziksel, kimyasal ve biyolojik süreçler aracılığıyla detoksifiye eden bitkilerin kullanımı tercih edilmektedir. 1. Fitoremediasyon Tipleri Fitoremediasyon teknolojisi temel süreç ve uygulanabilirliği temelinde farklı gruplara ayrılabilir. 2. Fitoekstraksiyon Bitki kökleri tarafından kirleticilerin alınımı ve sonrasında toprak...

    https://www.biyologlar.com/fitoremediasyon-yontemi-agir-metallerin-uzaklastirilmasi
  • Biyoteknolojinin Zararları Varmıdır

    Bitki, hayvan veya mikroorganizmaların tamamı yada bir parçası kullanılarak yeni bir organizma (bitki, hayvan yada mikroorganizma) elde etmek veya var olan bir organizmanın genetik yapısında arzu edilen yönde değişiklikler meydana getirmek amacı ile kullanılan yöntemlerin tamamı Biyoteknoloji denmektedir. Biyoteknolojinin en kötü yönü taraflı olarak kullanıma açık olmasıdır. Örneğin üretilen biyolojik silahların pek çoğu günümüzde biyoteknoloji kullanılarak...

    https://www.biyologlar.com/biyoteknolojinin-zararlari-varmidir
  • Hücre Fizyolojisi

    Hücreler yaşayan organizmaların yapısal ve fonksiyonel birimleridir. Hücreler küçük fakat kompleks yapılardır. Yaşamın bu temel birimi hakkında ayrıntılı bilgiler ilk kez 17. Yüzyılda ışık mikroskobunun geliştirilmesi ile edinildi. Bir müze müdürü olan İngiliz Robert Hooke 1663 yılında mantar ve diğer Bitki örneklerini bir jiletle keserek mikroskop altında 30 kat büyüterek inceledi. Bu incelemeler sonucunda Bitkilerin "hücre" adını verdiği küçük...

    https://www.biyologlar.com/hucre-fizyolojisi-2
  • PROTEİN SAFLAŞTIRMADA ÇÖKTÜRME YÖNTEMİ

    İlgili proteinin diğer proteinlerden ayrılmasında veya proteinlerin deriştirilmesinde kullanılan çöktürme işlemi, proteinleri saflaştırma işlemlerinin çoğunda kullanılmaktadır. Araştırmanın amacına uygun olarak proteinleri çöktürme işlemi santrifüjleme ve filtrasyonla elde edilen fraksiyonda veya doğrudan fermantasyon ortamında yapılabilir. Protein molekülünün yüzeyindeki hidrofilik ve hidrofobik grupların dağılımı proteinlerin çeşitli çözücülerdeki...

    https://www.biyologlar.com/protein-saflastirmada-cokturme-yontemi
  • Karsinojenezis Mekanizması

    Kimyasal maddelerle oluşan kanser, çevresel ve endojen faktörlerarasındaki etkileşmeleri içeren çok basamaklı kompleks bir prosestir.Bu mekanizmanın başlıca özelliği, somatik hücrelerin düzenli çoğalmasını sağlayan karmaşık kontrol sisteminin bozulmasıdır. Kimyasal karsinojenezisin neden olduğu malign neoplazma oluşumunda en az 3 önemli basamak bilinmektedir: 1) Başlangıç (initation); 2) gelişme (promotion) 3) ilerleme (Progression). Başlama basamağı: Hücrede...

    https://www.biyologlar.com/karsinojenezis-mekanizmasi
  • Glikoproteinlerin Yapısı ve Fonksiyonları

    Glikoproteinler, bakteriden insana kadar pek çok canlıda bulunur ve farklı işlevlere sahiptir. Kısa oligosakkarit zincirlerine sahip bu proteinler pek çok hücresel olayda hormonlar, virüsler ve başka maddeler tarafından hücre yüzeyinin tanınmasında görev alırlar. Ayrıca hücre yüzey antijenleri, hücre dışı matriksin elemanı, gastrointestinal ve ürogenital yolun müsin salgısı olarak görev yaparlar. Bunların yanında albümin hariç plazmadaki globuler proteinlerin...

    https://www.biyologlar.com/glikoproteinlerin-yapisi-ve-fonksiyonlari
  • BİLİRUBİN ANALİZİ

    Bilirubin eritrositlerin yıkım ürünlerinden biridir.Bu yüzden normalde kanda belirli bir düzeyde (yaklaşık 1mg/dl) bulunur ve karaciğer tarafından dolaşımdan alınarak safra yollarına dökülür.Bu düzeyin üstüne çıkmasına hiperbilirubinemi denir.Normalde idrarda bilirubin bulunmaz. Bilirubin karaciğere gelmeden önce serumda albumine bağlı olarak bulunur. Bu glukronatlaşmamış bilirubin (albümine bağlı bilirubin –indirekt bilirubin) böbreklerden atılmadığı...

    https://www.biyologlar.com/bilirubin-analizi
  • BİYOTEKNOLOJİ VE MOLEKÜLER BİYOLOJİ ALANINDAKİ GELİŞMELER VE MODERN TIP ALANINA ETKİLERİ

    Biyoteknolojinin Günümüz ve Yakın Geleceğin Tıbbi Uygulamalarına Etkileri Biyoteknoloji, tek veya çok hücreli canlıların, organ doku veya hücrelerin ekonomik değeri olan ürünlerin elde edilmesinde kullanılmasıdır. Aslında biyoteknoloji yoğurt, şarap, maya gibi tüketim maddelerinin üretiminde geleneksel olarak kullanıla gelmektedir. Günümüzde modern biyoteknoloji belli bir ürünü ticari miktarlarda elde etmek amacıyla genetik olarak değiştirilmiş canlıları...

    https://www.biyologlar.com/biyoteknoloji-ve-molekuler-biyoloji-alanindaki-gelismeler-ve-modern-tip-alanina-etkileri
  • Biyoteknolojide Türkiye’nin durumu

    Ülkemiz açısından potansiyel önemi olan biyoteknolojik alanlar nelerdir? Elbette ki bu sorunun en doğru cevabı Türkiye’nin bulunduğu jeopolitik konum nedeni ile tüm biyoteknolojik uygulamalarla ilgilenmesinin gerektiğidir. Ancak, ilk akla gelen ve öncelikli olan konular şöyle sıralanabilir: Tarım ve hayvancılık uygulamaları: Tarım sektörü ile ilgili potansiyel uygulamaların ekonomik değerinin şu anda kestirilemeyecek kadar yüksek olduğu açık. Özellikle...

    https://www.biyologlar.com/biyoteknolojide-turkiyenin-durumu
  • Gen Terapisi

    Hastalıkları tedavi etme ya da fiziksel etkilerini azaltma amacıyla hastanın vücuduna genetik materyalin sokulması, tıp tarihinde bir devrim olmuştur. İlk başlarda genetik hastalıkların tedavisi amacıyla planlanan gen terapisi artık, kanser, AIDS gibi diğer pek çok hastalığın tedavisi için de kullanılmaya başlanmıştır. Genlerin tanımlanması ve genetik mühendisliğinde kaydedilen önemli gelişmeler sonunda bilim adamları artık hastalıklarla savaşabilmek ve...

    https://www.biyologlar.com/gen-terapisi
  • Doğuştan gelen bağışıklık sistemi nedir ?

    Doğuştan gelen bağışıklık sistemi ya da doğal bağışıklık, diğer organizmaların enfeksiyonlarına karşı spesifik olmayan yolla koruma yapan ev sahibinin savunmasındaki hücreleri ve mekanizmaları kapsayan bir bağışıklık sistemi çeşididir. Yani, doğuştan gelen bağışıklık sistemindeki hücreler patojenleri edinilmiş bağışıklıktan farklı şekilde, soysal olarak tanır ve yanıt oluşturur; uzun süreli olarak koruma yapmaz.[1]Doğuştan gelen bağışıklık...

    https://www.biyologlar.com/dogustan-gelen-bagisiklik-sistemi-nedir-
  • Koagulase Testi

    Bu test, özelilkle stafilokoklarda bulunan ve kan plazmasını pıhtılaştıran koagulase enzimini (stafilokoagulase) ortaya koyma, patojenik olanlarla nonpatojenik olanları ayırmak amacı ile yapılır. Patojenik olan S. aureus pozitif reaksiyon vermesine karşın S. epidermidis ve S. saprophyticus negatif reaksiyon gösterir. Aslında koagulase'nin patojenite ile ilişkisi de tam olarak aydınlatılmamıştır. Protein karakterinde, ekstrasellüler, ısıya dayanıklı (60 °C ve 30...

    https://www.biyologlar.com/koagulase-testi
  • Niasin Testi

    Bu test, insan tipi tuberküloz etkenini (M. tuberculosis) ayırmada kullanılır. Bu etken kültürlerde ürediği zaman niasin (nikotinik asit) sentezler. Deney, bu maddeyi ortaya koymak için uygulanır. Materyal 1) Renksiz tuberküloz besi yeri (Dubos, Dorset, vs.) 2) Üremiş saf tuberküloz kültürü 3) Kontrol pozitif (insan tipi Tb etkeni) ve negatif (M. bovis) suşlarının kültürü 4) Ayıraç (siyanogen bromid (CNBr) ve etanol'lu anilin Metot Tuberküloz mikroorganizması (M....

    https://www.biyologlar.com/niasin-testi
  • Safra asidi kök hücre üretimini destekliyor

    Safra asidi kök hücre üretimini destekliyor

    İsveç Lund Üniversitesi’nde bir araştırma grubu, safra asidinin plasenta yolu ile anneden fetüse kan kök hücre üretimini sağlamak için transfer edilebileceğini gösterdi. Araştırmacılar, laboratuvarda yeni kök ve kan hücreleri üretmek için kan yapıcı kök hücreleri elde etmeyi henüz başaramadılar. Kan kök hücrelerinin vücut dışında üremesindeki asıl problem yapay büyümenin hücrenin endoplazmik retikulumunda (ER) anormal protein birikimine sebep...

    https://www.biyologlar.com/safra-asidi-kok-hucre-uretimini-destekliyor
  • ALGLER

    Algler genellikle sucul ve yarı sucul habitatlarda (okyanus, nehirler, tatlı su gölleri, çaylar, dereler, kutup gölleri, su birikintileri vb.) yaşayan selülöz çeperi bulunan, ototrof, basit yapılı, fotosentez yapabilen ökaryotik canlılardır. Ancak hemen belirtelim ki alglerin bazıları fotosentez yapamazlar. Algler mikroskobik formlardan birkaç metre boyunda bitkilere kadar olabilirler. Alglerin bir kısmı ise karalarda, nemli topraklarda, likenlerde ya da kara bitkilerinin...

    https://www.biyologlar.com/algler-1
  • AMİNO ASİTLER ve PROTEİNLER

    I. Amino Asitler: Proteinler, DNA tarafından kodlanan 20 farklı α-amino asitten meydana gelen, lineer ve dallanmamış polimerlerdir. Proteinlerin enzimatik kataliz, hormonal regülasyon, transport ve depolama, kontraksiyon, deri ve kemiklerin yapıtaşını oluşturma ve immün savunma gibi çok önemli fonksiyonları vardır. Amino asitler, proteinlerin monomerik birimleri veya yapıtaşlarıdır ve özel bir tip kovalen bağ olan peptid bağlarıyla birbirlerine bağlanırlar. Doğada...

    https://www.biyologlar.com/amino-asitler-ve-proteinler
3WTURK CMS v8.1