Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 86 içerik listeleniyor

  • Mantarlar ( Fungi)

    Mantarlar (Fungi), çok hücreli ve tek hücreli olabilen ökaryotik canlıları kapsayan bir canlılar alemi ve şapkalı mantarların tümüne halk arasında verilen genel addır.

    https://www.biyologlar.com/mantarlar-fungi
  • Göç nedir ?

    Kuşlarda göç, tanımlanmış iki coğrafi bölge arasında düzenli tekrarlanan nüfus hareketi olarak tanımlanabilir. Pek çok kuş türünde görülen ve üreme sonrası genç bireylerin çevreye yayılmalarını tanımlayan “saçılma” ve besin kaynaklarının bazı yıllarda yetersizliği sonucu baykuşlarda ve çaprazgagalarda olduğu gibi güneye ani hareketlenme ile tanımlı “işgal” göç sayılmazlar. Neredeyse her göçmen tür için farklı olan göç rota ve...

    https://www.biyologlar.com/goc-nedir-
  • Tedavide ‘’Kök Hücre’’

    Tedavide ‘’Kök Hücre’’

    Vücudumuzda yaşlanan ve ölen hücrelerin yerlerine yenileri oluşturulmaktadır. Bununla birlikte, yabancı antijenlerle savaşmak için vücut özel savunma hücreleri de üretmektedir. Gözümüzdeki hücreler görme, pankreastaki hücreler salgı, akciğerdeki hücreler solunum için farklılaşmaktadır.

    https://www.biyologlar.com/tedavide-kok-hucre
  • Tedavide ‘’Kök Hücre’’

    Tedavide ‘’Kök Hücre’’

    Vücudumuzda yaşlanan ve ölen hücrelerin yerlerine yenileri oluşturulmaktadır. Bununla birlikte, yabancı antijenlerle savaşmak için vücut özel savunma hücreleri de üretmektedir. Gözümüzdeki hücreler görme, pankreastaki hücreler salgı, akciğerdeki hücreler solunum için farklılaşmaktadır.

    https://www.biyologlar.com/tedavide-kok-hucre
  • SİSTEMATİĞİN TARİHÇESİ

    Bugün yaşayan en geri insan topluluklarında dahi çevrelerindeki canlılara isimler verildiği görülür. Hayvanların ve bitkilerin tanınmasıyla insanların ilk ilgisi tarih öncesi devirlerde başlar. Akdeniz çevresinde bulunan mağaralarda ilkçağ insanlarının çizdiği hayvan ve bitki resimleri bunun en belirgin kanıtıdır. İlk çağlarda insanlar bitkileri yenen, yenmeyen, zehirli, zehirsiz gibi kullandıkları biçime göre sınıflandırmışlardır. Daha sonra bu...

    https://www.biyologlar.com/sistematigin-tarihcesi
  • Botaniğin Tarihçesi

    Bugünkü sistematik botanik adına yaşanan en büyük ilerlemeler, 20. yüzyılın ikinci yarısında meydana gelmiştir. O dönemlerin kötü koşulları ve maddi sıkıntılarına rağmen, dünyanın bir çok yerindeki çok sayıda flora yazarı, önemli çalışmalar başlatmış ve bu konuda büyük adımlar atmışlardır. Dünya tarihinde, bilinen ilk Flora yayınları, küçük bir alanda yetişen bitkilerin isim listesinden bile daha dar kapsamlıydı. Bugün ise, en iyi ve modern...

    https://www.biyologlar.com/botanigin-tarihcesi
  • Histopatolojinin gelişimi ve tarihçesi PDF

    Histopatolojinin gelişimi ve tarihçesi PDF documents/histopatolojinin_gelisimi.pdf  

    https://www.biyologlar.com/histopatolojinin-gelisimi-ve-tarihcesi-pdf
  • Patolojinin Tarihçesi

    İlk çağlarda; hastalıkların tanrıların insanları cezalandırmak için kullandıkları bir araç olduğuna inanılıyordu. Her hastalık bir günahın, suçun cezasıydı. Bu inanç, din adamlarının etkinliğini ve gücünü de artırıyordu. Batı Anadolu ağırlıklı eski Yunan uygarlığında ve sonraları ibni Sina'nın yaklaşımlarında, hastalıklar ile tanrı(lar) arasındaki bağı koparma çabaları olmuştur. Atardamarlarda hava değil, kan bulunduğunun anlaşılması...

    https://www.biyologlar.com/patolojinin-tarihcesi
  • Artropodolojinin Tarihçesi

    Artropodların fosillerine, üzerlerini örten sert ve kalın kitin tabakası dolayısıyla, çok eski kara parçalarında bile rastlanmaktadır. Artropodların insanlardan daha eski zamanlarda bulunduğunu ileri süren araştırıcılar vardır. Bunların fosilleri üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda yaklaşık olarak on iki bin türün bulunduğu bildirilmektedir. Milattan önceki kavimlerde yapılan araştırmalarda ilkel insanların pire, bit, tahtakurusu, kene ve sivrisinek gibi...

    https://www.biyologlar.com/artropodolojinin-tarihcesi
  • Köpek Hastalıkları

    Tüm hayvanlar yaşamları boyunca çeşitli enfeksiyonlara maruz kalırlar.Anneden alınan antikorların etkisi sona erdiğinde enfeksiyonlara karşı zayıf hale gelirler.Enfeksiyona yakalanmadan önce,kendi bağışıklıklarını geliştirmeleri için gerekli olan yeterli miktarda antikoru üretecek B hücrelerine sahip olmaları gerekir.Özellikle köpek üretim merkezleri,barınaklar,pansiyonlar,pet shop ve dog showlar gibi kalabalık çevrelerde bulunan yavrular yüksek risk...

    https://www.biyologlar.com/kopek-hastaliklari
  • Rosa dominica ile ilgili elinde kaynak olan varmı?

    Familyası: Gülgillerden, Rosengaewchse, Rosaceae Drugları: Gül çiçeğinin yaprakları; Rossae flos (eskiden; Flores Rosae Gülün çiçek yaprakları kurutularak çay yapımında veya su buharı ile damıtılarak ve yahut da ekstresi yapılarak Gül yağı (gül esansı) elde edilir. Giriş: Vatanının Türkiye olduğu tahmin edilen Gülün günümüzde 400’ den fazla çeşidi vardır. Bizi ilgilendiren Isparta gülü (Rosa damacena) ve Mayıs gülü (Rosa cenlifloria) en...

    https://www.biyologlar.com/rosa-dominica-ile-ilgili-elinde-kaynak-olan-varmi
  • Bakteriyolojinin tarihçesi

    Bakteriler ilk defa 1676'da Antonie van Leeuwenhoek tarafından, kendi tasarımı olan tek mercekli bir mikroskopla gözlemlenmiştir. Onlara "animalcules" (hayvancık) adını takmış, gözlemlerini Kraliyet Derneği'ne (Royal Society'ye) yazılmış bir dizi mektupla yayımlamıştır. Bacterium adı çok daha sonra, 1838'de Christian Gottfried Ehrenberg tarafından kullanıma sokulmuş, eski Yunanca "küçük asa" anlamına gelen βακτήριον -α (bacterion -a)'dan türetilmiştir....

    https://www.biyologlar.com/bakteriyolojinin-tarihcesi
  • Bilim, İnanç ve Eğitim

    Bilim müfredatında herhangi bir tür yaratılışcılığın bulunmasına karşı çıkan biyologlar ve diğerleri ifade özgürlüğüne karşı değillerdir ve dinsel inancı ortadan kaldırmaya çalışmıyorlar.Onlar yaratılış öykülerinin sadece tarih ya da çağdaş toplum gibi derslerinde öğretilmesini kabul edilebilir bulsalar da bu inançların geçerli bilimsel hipotezler olmadığını bilim derslerinde yeri olmadığını savunmaktadır.Malesef,bilim dersleri almış...

    https://www.biyologlar.com/bilim-inanc-ve-egitim
  • Mikroorganizmaların Tarihçesi

    Mikroorganizmaların Tarihçesi

    Tek hücreli mikroorganizmalar, yeryüzünde yaklaşık olarak 3-4 milyar yıl önce oluşmuş ilk canlı biçimleridir. Daha sonraki evrim süreci yavaştı ve yaklaşık olarak 3 milyar yıl boyunca Kambriyen öncesi devirde tüm canlılar mikroskobikti.

    https://www.biyologlar.com/mikroorganizmalarin-tarihcesi
  • Mantarlar

    Mantarlar

    Mantarlar (Fungi), çok hücreli ve tek hücreli olabilen ökaryotik canlıları kapsayan bir canlılar alemi ve şapkalı mantarların tümüne halk arasında verilen genel addır. Halk arasında Küf mantarı, Pas mantarı, Rastık mantarı, Maya mantarı, Mildiyö mantarı, Şapkalı mantar, kav mantarı, Puf mantarı gibi çeşitli isimlerle anılan bütün mantarlar, mantarlar (Fungi) alemi içersinde incelenirler. Latince Fungi mantarlar, Fungus ise mantar anlamındadır. Dünyanın...

    https://www.biyologlar.com/mantarlar
  • XXIV.Ulusal Biyokimya Kongresi

    XXIV.Ulusal Biyokimya Kongresi

    Değerli Meslektaşlarım, Sizleri 25 - 28 Eylül 2012 tarihlerinde, tarih öncesi dönemden beri pek çok Anadolu Medeniyetine beşik olmuş, kucak açmış Konya’da, Hazreti Mevlana’nın kentinde yapılacak olan XXIV.Ulusal Biyokimya Kongresi ve Kongre öncesinde ve sonrasında gerçekleştirilecek olan çalıştaylara katılmaya davet etmekten onur duyuyorum. Açılış Konferansı, kongremizin de ana konusunu oluşturan Tıbbi Laboratuvarlarda İzlenebilirlik – Standardizasyon...

    https://www.biyologlar.com/xxiv-ulusal-biyokimya-kongresi
  • GMP Hakkında Genel Bilgiler

    GMP nedir? GMP ( Good Manufacturing Practices = İyi Üretim Uygulamaları, İyi İmalat Uygulamaları ), ürünün iç ve dış kaynaklardan kirlenme olasılığını önlemek veya azaltmak amacıyla, kuruluşla ilgili iç ve dış şartlara ilişkin koruyucu önlemleri içerir. GMP kuralları üretimde kalite yaklaşımını temel alır. GMP (İyi Üretim Uygulamaları) ilaç, gıda ve kozmetik sektöründe kontaminasyon, karışıklık ve hataları azaltmak ve engellemek amacıyla...

    https://www.biyologlar.com/gmp-hakkinda-genel-bilgiler
  • Transplantasyon immünolojisi

    TRANSPLANTASYON İMMÜNOLOJİSİ VE TARİHÇESİ İmmünoloji İnsan İmmün (Bağışılık) sistemi zararlı olan organizmaları vücuttan uzaklaştırmaktadır. Bu sistem, vücudumuzun yaklaşık iki trilyon hücresini koruyan, antibadi ve sitokinler üreten hareketli askerleridir. Virüs, bakteri ve tümör hücreleri veya transplante edilmiş hücreler gibi yabancı ya da vücuda ait olmayan hücrelerle koordineli bir biçimde hızlıca çok yönlü bir atağa geçmektedir. Her ne...

    https://www.biyologlar.com/transplantasyon-immunolojisi
  • ADLİ TIP VE ADLİ BİLİMLERİN TARİHÇESİ

    İnsanlığın var oluşu ve toplumsal yaşayışa geçişle birlikte, toplulukların yönetimine ilişkin ilk kurallar konulmuş ve böylece hukukun yazılı olmayan temel öğeleri ilk insanlar zamanında meydana getirilmiştir. İlk insanlar, kuralları oluştururken, doğanın gerçekleri karşısında etkilenmişler, yaşam ve ölümü tanrıların kızgınlık, cezalandırma ve affedicilik özellikleri olarak tanımlamışlardır. İlkel toplumlarda büyücü ve rahipler tanrının...

    https://www.biyologlar.com/adli-tip-ve-adli-bilimlerin-tarihcesi
  • Müzeciliğin Tarihçesi

    Genel olarak müzecilik kavramının koleksiyonculuktan türediği düşünülmektedir. Eski Mısır ve  Mezapotamya’da  tapınak  ve  saraylarda  bu  tip  koleksiyonların  sergilendikleri bilinmektedir.Bu sergilemeler genelde dinsel amaçlı olup savaş sonrası ganimetlerin güç gösterisi yapmak için sergilendikleri de bilinmektedir. Milattan önce 3. yüzyıla tarihlenen Mısır’daki ‘Mouseion of Alexandria’ muhtemelen ilk müze olup başta kitaplar olmak üzere birçok...

    https://www.biyologlar.com/muzeciligin-tarihcesi
  • Türkiye’de Müzeciliğin Tarihçesi

    Türkiye’de müzecilik Sultan Abdülmecid zamanında başlamıştır. Yalova’da yaptığı gezide gördüğü tarihi yazıt taşlarının görüp bunların İstanbul’a gönderilmesini istemiştir. Bu taşlar ve bazı silahlar Aya İrini Kilisesinde koruma altına alınmıştır. Müzeciliğin  ilk  izi  bu  olsa  da burası  halka  açık  değildi. Daha  sonra  sadrazam  Ali  Paşa döneminde  tam  anlamı  ile  müze haline  getirilip  1881  yılına  kadar ...

    https://www.biyologlar.com/turkiyede-muzeciligin-tarihcesi
  • Avrupa'da sıtmanın durumu

    Sıtmanın Güney Avrupa ve Balkanlardaki etkisi Kuzey Avrupa ülkelerinde olandan çok daha fazladır. Bununla birlikte Güney Avrupa'da hastalık oldukça önemlidir (Bruce-ChWatt and Zulueta, 1980). Avrupa'nın değişik bölümlerindeki sıtma durumu Alman ordusu tarafından 1917-1918 tarihleri arasında belirlenmiştir. Buna göre, o yıllar itibariyle, kıtanın batısında 2.600, doğusunda 12.800, Balkanlarda 132.400 ve Türkiye'de 183.700 sıtma vakası tespit edilmiştir. Bruce-Chwatt...

    https://www.biyologlar.com/avrupada-sitmanin-durumu
  • Kuş Göcü Araştırmaları

    Yüzyıllar boyu, doğa olayları arasında insanda en çok hayranlık uyandıranlardan birisi hiç şüphesiz kuş göçü olagelmiş. Kuşların sonbaharda ortadan kaybolup baharda tekrar ortaya çıkmalarının nedenlerini merak edenler birçok teoriler ortaya atmışlar. Bazıları, küçük kuşların havalar soğuduğunda çamurun içinde ya da küçük kovuklarda saklanarak kış uykusuna yattıklarını düşünmüş. Hatta Aristoteles başka bir teori daha ortaya atarak bahar...

    https://www.biyologlar.com/kus-gocu-arastirmalari
  • Anguilla anguilla Yılan Balığı ve Özellikleri

    Yılan Balıklarının Sistematikteki Yeri Yılan balıkları modern sınıflandırmada balıklar sınıfının Apodes takımından kemikli balıklar alt sınıfı Anguillidae familyasına dahildirler. Günümüzde Anguilla cinsi içinde 19 tür bulunmaktadır. Bunlar arasında en önemli yılan balığı türleri : Avrupa yılan balığı Anguilla anguilla Amerikan yılan balığı Anguilla rostrata Japon yılan balığı Anguilla japonica Yılan balıkları gerçek bir balık türüdür....

    https://www.biyologlar.com/anguilla-anguilla-yilan-baligi-ve-ozellikleri
  • Enfeksiyon hastalıklarının ilk kez tanınması, etkenlerinin bulunuşu ve/veya üretilmesi konularında tarihsel sıralamalara örnekler veriniz.

    İlk Çaglarda Ilk insanlar, hayatin baslangici, doga, dogal olaylar (yagmur, kar, dolu, simsek, yildirim, gök gürültüsü, zelzele, su taskinlari, vs.), ay, dünya, yildizlar, günes, bulasici hastaliklar ve ölüm gibi kavramlar üzerinde fazlaca durmuslar, içinde bulundugu veya yakin iliskide olduklari toplumlarin törelerine göre bazi izahlar ve yorumlar yapmislar ve bunlara inanmislardir. Çözümleyemedikleri konularda, bunlari, insan veya doga üstü kuvvetlere, ilâhlara, cinlere...

    https://www.biyologlar.com/enfeksiyon-hastaliklarinin-ilk-kez-taninmasi-etkenlerinin-bulunusu-veveya-uretilmesi-konularinda-tarihsel-siralamalara-ornekler-veriniz-
  • Bulaşıcı Hastalıkların Tarihçesi

    Bulaşıcı hastalıklar tıp alanında insan vücudu dışındaki canlılarla uğraşılan tek alandır. Hastalıklara neden olan başka bir canlının varlığıdır ve bu canlı bazen tek hücreli bir canlı olmasına ve insan vücudu dışında yaşayamayacak kadar zayıf olmasına rağmen dağ gibi insanları deyim yerinde ise devirebilmektedir (HIV/AIDS). Bazen bugünkü tanımlaması "gerçek anlamda canlı olmayan, sadece bir protein parçacığı olan" etkenler de hastalığa ve...

    https://www.biyologlar.com/bulasici-hastaliklarin-tarihcesi
  • Fermentasyoni, Mayalanma nedir , Tarihçesi

    Fermentasyon (mayalanma), genellikle glikozun alkole dönüştüğü reaksiyonlar için kullanılan bir isimdir. Bu dönüştürme işi maya adı verilen tek hücreli canlıların sitoplazmalarında gerçekleşir. Ancak fermentasyonun daha uygun bir tanımı, karbonhidratların alkol ve asitlere dönüştürülmesidir. Fermentasyon, anaerobik şartlarda, yani oksidatif fosforilasyon olamadığı durumlarda, glikoliz yoluyla ATP (adenozin trifosfat) üretimini sağlayan önemli bir biyokimyasal...

    https://www.biyologlar.com/fermentasyoni-mayalanma-nedir-tarihcesi
  • TÜRKİYE FLORASININ TARİHÇESİ

    Yurdumuz florası ilginçliği bir çok bilim adamı tarafında uzun yıllar önce fark edilmiş olup, zaman zaman bitki toplamak için yurdumuza gelip arazi çalışmaları yapmışlardır. Bunların başında; Fransız botanikçisi Tournefort 1700’lü yılların başında (1700-1702) doğu, orta ve kuzey Anadolu’ya yaptığı geziler bu araştırmaların başlangıcı olarak kabul edilebilir. Bitki toplamaları ile ilgili araştırma gezileri özellikle 19. yüzyılda yoğunlaşmaya...

    https://www.biyologlar.com/turkiye-florasinin-tarihcesi
  • Neisseria meningitidis  ve Bakteriyel menenjitler

    Neisseria meningitidis ve Bakteriyel menenjitler

    Bakteriyel menenjitler dünya genelinde - özellikle küçük çocuklarda, beyin hasarı, sekeller ve ölümle sonuçlanabilen ciddi tablolara yol açtıklarından dolayı- halen en önemli enfeksiyöz hastalıklardır. En sık rastlanan üç meningeal patojen olan Neisseria meningitidis, Haemophilus influenzae ve Streptococcus pneumoniae vakaların %80'den fazlasını oluştururlar. Erken ve özgül tanı hasta yönetiminde ve hastalığın kontrolü ile ilgili önlemlerin alınmasında...

    https://www.biyologlar.com/neisseria-meningitidis-ve-bakteriyel-menenjitler
  • OMURGASIZ HAYVANLAR SİSTEMATİĞİ

    Canlılarla ilgili problemler ele alındığında organizmalar sınıflandırmak ve onları gruplara ayırmak zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Yeryüzünde milyonlarca canlı varlık vardır ve bunun yanı sıra geniş ölçüde bir çeşitlilik de görülür. Sınıflandırmanın Tarihçesi İnsanlar yaradılışlarından itibaren çevrelerinde bulunan bitki ve hayvanları öğrenmeye çalıştılar. İlk insanlar, bitki ve hayvanları kendileriyle olan ilişkisine göre...

    https://www.biyologlar.com/omurgasiz-hayvanlar-sistematigi
  • EVRİM TEORİSİNİN TARİHÇESİ

    Evrime dair görüşler, canlıların ortak bir ataya sahip olabilecekleri ve değişim gösterdiklerine dair bilinen kayıtlar, en az M.Ö. 6. yüzyıla, Miletli Yunan DüşünürAnaksimander‘e kadar gitmektedir. Tek tanrılı dinlerin öne sürdüğü yaratılış hikayelerine dayanılarak dünyadaki canlılığın tek seferde yaratıldığına ve bu türlerin sabit bir şekilde hiç bir değişme göstermeden günümüze kadar geldiklerine inanılmıştı. Orta Çağda ise...

    https://www.biyologlar.com/evrim-teorisinin-tarihcesi
  • Bakteri nedir?

    Bakteriler tek hücreli mikroorganizma grubudur. Tipik olarak birkaç mikrometre uzunluğunda olan bakterilerin çeşitli şekilleri vardır, kimi küresel, kimi spiral şekilli, kimi çubuksu olabilir. Yeryüzündeki her ortamda bakteriler mevcuttur. Toprakta, deniz suyunda, okyanusun derinliklerinde, yer kabuğunda, deride, hayvanların bağırsaklarında, asitli sıcak su kaynaklarında, radyoaktif atıklarda büyüyebilen tipleri vardırbakteri Tipik olarak bir gram toprakta bulunan...

    https://www.biyologlar.com/bakteri-nedir
  • Mağarabilim (Speleoloji) Nedir?

    Mağaracılığın sportif bir uğraş ya da hobi olarak ele alınabilecek bir yanı olmakla birlikte, bilimsel açıdan incelenmesini gerektiren birçok özelliği de bulunmaktadır. Mağaralarda yapılan bilimsel çalışmalar sonucu, mağarabilim anlamına gelen speleoloji ortaya çıkmıştır. Speleoloji kısaca, mağaraların jeolojik, hidrojeolojik, minerolojik, biyolojik, arkeolojik, paleolontolojik, pleoantropolojik yöntemler kullanılarak incelenmesi çalışmalarının tamamını...

    https://www.biyologlar.com/magarabilim-speleoloji-nedir
  • SPELEOLOJİNİN TARİHÇESİ

    Speleoloji dünyada 1700’lü yılların ortalarından itibaren gelişme göstermiştir. Bilimsel anlamda ilk araştırmalar, 1743 yılında Nagel’in Morovya’da kot farkı olarak 136 metre derinliği bulunan Macosha uçurumuna inmesiyle başlamıştır. 1770 yılında Lloyd İngiltere’de Derbyshire’de Eldon-Hole Mağarasına girmiştir. 1774 yılında Alman Esper Almanya’da bazı mağaralarda bulduğu büyük hayvanlara ait kemikleri incelemiş ve bunların bugün nesli tükenmiş...

    https://www.biyologlar.com/speleolojinin-tarihcesi
  • ENDÜSTRİYEL MİKROBİYOLOJİ NEDİR

    Bazı temel besin maddelerinin hazırlanmasından başlayarak fermentasyon yoluyla antibiyotik, vitamin, alkol, enzim ve diğer bazı kimyasal maddelerin elde edilmesine, atık maddelerin değerlendirilmesine, mikrobiyal gübrelemeye, çevre kirliliğinin çözümüne kadar geniş bir alanı ilgilendiren “endüstriyel mikrobiyoloji” son yıllarda mikrobiyoloji anabilim dalının en çok ve hızlı gelişen konusu olmuştur. Mikroorganizmalar kullanılarak yapılan çalışmalar ve elde...

    https://www.biyologlar.com/endustriyel-mikrobiyoloji-nedir
  • Hindiler (Meleagris gallopavo)

    Amerika'nın soyu tükenmeye yüz tutmuş bir yerlisidir. Bir zamanlar Birleşik Amerika'nın kuzey batısı ile ta Meksika yaylası arasındaki  bölgelerde pek boldu. Bununla beraber yaban hindisi 1840'da, en bol bulunduğu New England ile New York bölgelerinde tüketilmiş bulunuyordu. Hindiler de harikulade kuşlardır. Erkekleri 904 95 santim boyunda, 100 -110 santim uzunluğunda ve ortalama 10 kilo ağırlığındadır. Siyah kenarlı tüylerinde kahveye, kızıla ve yeşile çalan...

    https://www.biyologlar.com/hindiler-meleagris-gallopavo
  • Biyolojik Silahların Tarihçesi

    Biyolojik silahların kullanımının insanlık tarihi kadar eski olduğu söylenebilir. Biyolojik silahın bilinen en eski tarihi M.Ö. 300’lü yıllarda Perslerin, Asurluların ve Atinalıların düşmanlarını yenmek için içme sularına hayvan leşlerini atmalarına kadar dayanmaktadır. 11 ve 12. yüzyıllarda Kudüs topraklarını ele geçirmek isteyen Haçlı ordusu, Müslümanlar tarafından bulaştırılan veba mikrobuyla büyük zayiat vermiş ve amaçlarına ulaşamamıştır. ...

    https://www.biyologlar.com/biyolojik-silahlarin-tarihcesi
  • Botanik Nedir?

    Botanik Nedir?

    Bitki bilim olarakta isimlendirilen botanik(=botany) bitkiler üzerinde çalışan biyolojinin alt dalıdır.

    https://www.biyologlar.com/botanik-nedir
  • Bakteriyolojinin tarihçesi hakkında bilgi

    Bakteriler ilk defa 1676'da Antonie van Leeuwenhoek tarafından, kendi tasarımı olan tek mercekli bir mikroskopla gözlemlenmiştir. Onlara "animalcules" (hayvancık) adını takmış, gözlemlerini Kraliyet Derneği'ne (Royal Society'ye) yazılmış bir dizi mektupla yayımlamıştır. Bacterium adı çok daha sonra, 1838'de Christian Gottfried Ehrenberg tarafından kullanıma sokulmuş, Antik Yunanca "küçük asa" anlamına gelen βακτήριον -α (bacterion -a)'dan türetilmiştir....

    https://www.biyologlar.com/bakteriyolojinin-tarihcesi-hakkinda-bilgi
  • Down sendromu Tarihçesi!!

    Trizomi 21 ile ilgili ilk bilimsel kayıt 1866'yılına aittir. O tarihte İngiliz bilim adamı John Langdon Down bazı ortak özellikleri paylaşan ve diğerlerinden şekil olarak faklı ve zeka problemleri olan bir grup çocuğu yayınladığı makalesinde ilk kez tanımladı. Down aynı zamanda tiroid hormonu azlığına bağlı olarak görülen kretenizmden farklı bir durumun da ilk kez altını çiziyordu. Ancak kendisi çok talihsiz bir benzetme yaptı ve bu türdeki çocukları yüz...

    https://www.biyologlar.com/down-sendromu-tarihcesi
  • Canlılarda Sınıflandırma Nedir, Nasıl yapılır

    Sınıflandırmanın gereği: Doğada çevremizde gördüğümüz tüm canlıları, ister istemez, farkında olsak da olmasak da sınıflandırırız. Örneğin; bitkiler ve hayvanlar, ağaçlar ve çalılar, kaya-taş-kum gibi ayırımlar bile bir tür sınıflandırmadır. Sınıflandırmanın esas amacı, yeryüzünde bulunan canlıları, akrabalık ilişkilerine göre gruplandırmak ve bu sayede de düzenli bir sistem içinde çalışılmasını kolaylaştırmaktır. Bu amaca hizmet veren...

    https://www.biyologlar.com/canlilarda-siniflandirma-nedir-nasil-yapilir
  • Mikrobiyolojinin Tarihçesi ve tarihi gelişimi

    Ilk Çaglarda Ilk insanlar, hayatin baslangici, doga, dogal olaylar (yagmur, kar, dolu, simsek, yildirim, gök gürültüsü, zelzele, su taskinlari, vs.), ay, dünya, yildizlar, günes, bulasici hastaliklar ve ölüm gibi kavramlar üzerinde fazlaca durmuslar, içinde bulundugu veya yakin iliskide olduklari toplumlarin törelerine göre bazi izahlar ve yorumlar yapmislar ve bunlara inanmislardir. Çözümleyemedikleri konularda, bunlari, insan veya doga üstü kuvvetlere, ilâhlara, cinlere ve...

    https://www.biyologlar.com/mikrobiyolojinin-tarihcesi-ve-tarihi-gelisimi
  • Mikrobiyolojinin kilometre taşları

    Mikrobiyolojinin tarihçesinde kilometre taşı olarak anılan iki gelişme; 1674 yılında Antoni van Leeuwenhoek'un mikroskobu icat etmesi ve bundan yaklaşık 2 yüzyıl sonra 1881 yılında Robert Koch'un jelatin kullanarak elde ettiği katı besiyerinden Bacillus anthracis 'i izole etmesidir. Böylece, hastalık etmeni olan pek çok bakteri izole edilebilmiş ve "Hasta bireyden muhtemel hastalık etmenini saf halde izole et. Bu etmeni sağlıklı bireye aşıla. Hastalık semptomlarının...

    https://www.biyologlar.com/mikrobiyolojinin-kilometre-taslari
  • Genetik Algoritmalar ve Tarihçesi

    Genel Bilgiler Modern bilimde veri kümeleri arasındaki ilişkileri tecrübelerden de faydalanarak belirlemek üzerinde çokça çalışılan ve araştırılan bir taslaktır. Günümüzdeki araştırma konuları ve problemleri eskiye nazaran çok daha karışıktır. Bu karışıklık problemi etkileyen parametre sayısının fazlalığından ve problemin çözüm kümesinin boyutunun büyümesinden kaynaklanmaktadır. Bundan dolayı elinizdeki verilerin analizi ve sonucu bu verilerden...

    https://www.biyologlar.com/genetik-algoritmalar-ve-tarihcesi
  • Mikrobiyoloji’nin Tarihçesi

    Mikrobiyoloji’nin Tarihçesi

    Mikrobiyolojinin konusunu oluşturan canlıların bitkiler ve hayvanlar ortaya çıkmadan milyarlarca yıl önce yeryüzünde olduğunun kanıtı fosil mikroorganizmalardır.

    https://www.biyologlar.com/mikrobiyolojinin-tarihcesi
  • TRANSPLANTASYON İMMÜNOLOJİSİ VE TARİHÇESİ

    İmmünoloji İnsan İmmün (Bağışılık) sistemi zararlı olan organizmaları vücuttan uzaklaştırmaktadır. Bu sistem, vücudumuzun yaklaşık iki trilyon hücresini koruyan, antibadi ve sitokinler üreten hareketli askerleridir. Virüs, bakteri ve tümör hücreleri veya transplante edilmiş hücreler gibi yabancı ya da vücuda ait olmayan hücrelerle koordineli bir biçimde hızlıca çok yönlü bir atağa geçmektedir. Her ne kadar çevre immün cevabı stimüle etse de,...

    https://www.biyologlar.com/transplantasyon-immunolojisi-ve-tarihcesi
  • TRANSPLANTASYON İMMÜNOLOJİSİ TARİHÇESİ

    MÖ 200: Çin?de Kalp nakilleri denemeleri MÖ 600: otolog deri transplantasyonları (Hindu cerrah Sushruta- yüz plastik cerrahisi) Modern transplantasyon dönemi ise 18. Yüzyılın sonlarında deneysel cerrahinin babası olarak da bilinen Hunter tarafından başlatılmış olarak kabul edilmektedir. Carrel 1912?de vasküler anastomoz tekniği ile nobel ödülü almış ve teknik olarak başarılı nakillerin yolunu açmıştır. Daha sonra biyolojik özelliklerden immün sistem üzerine...

    https://www.biyologlar.com/transplantasyon-immunolojisi-tarihcesi
  • KLONLAMANIN TARİHÇESİ

    İlk defa, Leipzig Üniversitesinden Hans Adolph Eduard Dreisch deniz kirpikleriyle yaptığı deneylerde erken dönemdeki bir deniz kirpisi embriyosunun blastomerlerini birbirbirinden ayırırak “Blastomere Separation” yöntemini buldu. Blastomere Seperation yönteminde döllenmiş yumurtanın besi ortamında 4 – 8 hücreli blastomer aşamasına kadar bölünmesine izin verilmektedir. Daha sonraları, blastomer aşamasına gelen bu 8 hücreli yapıdaki her bir hücre alınarak bir...

    https://www.biyologlar.com/klonlamanin-tarihcesi
  • KLONLAMA TEKNOLOJİSİ

    Biyoteknoloji alanında tuhaf bir gelişme olarak algılanan Klonlama konusu ilk defa Şubat 1997’de İskoçya’nın Edinburg kentinde ortaya çıkmış ve "Dünyanın sonu", "Frankenstein" gibi ifadeleri de içeren söylentilerle dünyaya yayılmaya başlamıştır. Aslında pek de ciddiye alınmayacak bu tür söylentilerin bu denli ciddiye alınması, işin içine çeşitli saygın bilim adamlarının ve dergilerin adlarının karışmasıyla olmuştur. Klonlama, temel olarak herhangi...

    https://www.biyologlar.com/klonlama-teknolojisi
  • CANLILIĞIN ORTAYA ÇIKIŞI

    Dünya üzerinde canlılığın oluşumundan önce, yapısı bugünkü atmosferden oldukça farklı olan bir ilkin atmosfer bulunuyordu. Serbest oksijen gazını içermeyen bu ilkin atmosferin başlıca bileşenleri amonyak (NH3), metan (CH4), su (H2O), azot (N2), fosfor (P) ve kükürtlü bileşiklerdi. Yanardağ faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan su buharı ve sürekli yağmurlar sonucu atmosferde meydana gelen yıldırımlar, bu basit bileşiklerin belirli bir kimyasal düzen içerisinde...

    https://www.biyologlar.com/canliligin-ortaya-cikisi
3WTURK CMS v8.1