Toplam 123 içerik listeleniyor
-
Biyolojik Silahlar ve Biyosensörler
Bakterilerin bir kısmı görünmeyen dostlarımızdır; bazıları sindirim sistemimize yardım ederken, bazıları vücudumuzdaki zehirleri yok ederler. Kimi bakteriler ise bizleri hasta eder. Vücudumuzun içinde veya dışında yaşayan bu ilginç mahlukçuklar hayatımızın ayrılmaz parçalarıdır her hâlükârda. Ancak bir de ‘katil’ bakteriler var ki, zalim insanların ellerine geçtiklerinde biyolojik silah olarak kullanılabilirler. Biyolojik silahlar; insanları, hayvanları...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-silahlar-ve-biyosensorler -
İnsan Gen Terapisi '' İlaç Olarak Genlerin Kullanımı '' Kaderimiz Genlerimizde Mi?
Gen terapisi, hastalıkların tedavi edilmesi ya da hastalıkları önlemek amacıyla çeşitli insan genlerinin hedef hücrelere etkili bir şekilde aktarılmasına ve ekspresyonuna dayanan bir yöntemdir.
https://www.biyologlar.com/insan-gen-terapisi-ilac-olarak-genlerin-kullanimi-kaderimiz-genlerimizde-mi -
İnsan Gen Terapisi '' İlaç Olarak Genlerin Kullanımı '' Kaderimiz Genlerimizde Mi?
Gen terapisi, hastalıkların tedavi edilmesi ya da hastalıkları önlemek amacıyla çeşitli insan genlerinin hedef hücrelere etkili bir şekilde aktarılmasına ve ekspresyonuna dayanan bir yöntemdir.
https://www.biyologlar.com/insan-gen-terapisi-ilac-olarak-genlerin-kullanimi-kaderimiz-genlerimizde-mi -
Çevre Kirliliği Ve Ekotoksikolojik Etkiler
Dünyadaki teknolojik gelişmeler ve artan sanayileşme faktörleri önceki dönemlere göre iş yükünü azaltırken çevreye ve canlılara karşı da geriye dönüşü olmayan tehlikeli etkenler oluşturmaktadır. [1]. Çevre ve insan sağlığı açısından olumsuz nedenler oluşturan kirleticilerin en önemli sebepleri arasında ağır metaller ve endüstriyel proses kalıntıları gelmektedir. İnsan sağlığına en çok etki eden önemli metaller cıva, kadmiyum ve kurşun’dur....
https://www.biyologlar.com/cevre-kirliligi-ve-ekotoksikolojik-etkiler -
Çevre Kirliliği Ve Ekotoksikolojik Etkiler
Dünyadaki teknolojik gelişmeler ve artan sanayileşme faktörleri önceki dönemlere göre iş yükünü azaltırken çevreye ve canlılara karşı da geriye dönüşü olmayan tehlikeli etkenler oluşturmaktadır. [1]. Çevre ve insan sağlığı açısından olumsuz nedenler oluşturan kirleticilerin en önemli sebepleri arasında ağır metaller ve endüstriyel proses kalıntıları gelmektedir. İnsan sağlığına en çok etki eden önemli metaller cıva, kadmiyum ve kurşun’dur....
https://www.biyologlar.com/cevre-kirliligi-ve-ekotoksikolojik-etkiler -
KENELER BİYOLOJİK SİLAHMI
Türkiye`de 120 kişinin ölümüne neden olan keneler, biyolojik silah olarak kullanılıyor mu? Bilim adamları bu sorunun cevabını aradı. Kaynak:Haber Merkezi Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) Türkiye`de ilk kez 2002`de görüldü ve 28`i bu yıl olmak üzere toplam 120 kişinin ölümüne yol açtı. Bu yılın ilk 3 ayında 206 kişinin kene ısırması şikâyetiyle hastanelere başvurması, hastalığı `salgın` boyutuna taşıdı. Türkiye ile birlikte Afrika, Asya, Balkanlar...
https://www.biyologlar.com/keneler-biyolojik-silahmi -
Ekolojik Kirlilik
En geniş anlamıyla çevre "ekosistemler" ya da "biyosfer" şeklinde açıklanabilir. Daha açık olarak çevre, insanı ve diğer canlı varlıkları doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen fiziksel, kimyasal, biyolojik ve toplumsal etmenlerin tümüdür.İnsanları çevre kirliliği konusunda duyarlı hale getirebilmek için 1997 yılı çevre yılı olarak kutlandı. Çevrenin doğal yapısını ve bileşiminin bozulmasını, değişmesini ve böylece insanların olumsuz yönde...
https://www.biyologlar.com/ekolojik-kirlilik -
Biyoterörizm ve Biyolojik Silahlar
Biyoterörizm kavramı, 11 Eylül 2001 tarihini takiben ABD’de posta kaynaklı şarbon vakalarının görülmesiyle günlük hayatımıza girmiştir. Biyoterörizm kişiler, gruplar veya hükümetler tarafından gerek ideolojik, gerekse politik veya finansal kazanç sağlamak amacıyla hastalık yaratıcı patojenlerin (biyolojik savaş araçlarının-BSA) sivil halk üzerinde, hayvanlarda ve bitkilerde hastalık oluşturmak ve/veya ölüme neden olmak amacıyla açık veya gizli şekilde...
https://www.biyologlar.com/biyoterorizm-ve-biyolojik-silahlar -
Biyolojik Savaşmı Sinir Savaşımı ?
Biyolojik savaş eskiden sadece Andromeda Strain (1971), Outbreak (1995), Twelve Monkeys (1996), Mission Impossible (2000) gibi filmlere ve The Coming Plague (1995), The Hot Zone (1995), The Cobra Event (1998), Rainbow Six (1999) gibi kitaplara konu olurken, Körfez Savaşı sırasında Amerika'nın Iraklı bilim adamları tarafından üretilen Anthrax temelli biolojik silahlara karşı askerlerine aşı yapma konusundaki titizliğiyle daha da önemli ve gerçek bir savaş haline geldi. ...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-savasmi-sinir-savasimi- -
NanoTeknoloji Nedir?
1974 yılında Tokyo Üniversitesinde Norio Taniguchi tarafından ortaya atılan nanoteknoloji mevcut teknolojilerin daha ileri düzeyde duyarlılık ve küçültülmesine dayalı olarak hızla ortaya çıkan teknolojilerdir. Gelecekte bu teknoloji muhtemelen Moleküler Nanoteknolojisi (MNT) adıyla nano büyüklüğündeki boyutlarıyla yapı makineleri ve mekanizmalarını da içerecektir.Nanoteknoloji ölçü olarak nanometre adı verilen(kısa şekli nm) bir ölçme birimini kullanılır....
https://www.biyologlar.com/nanoteknoloji-nedir -
Biyolojik Silahlar
Kimyasal ajanlar gibi, biyolojik silahlar da neyse ki popüler kültürdeki şöhretlerine yakışır şekilde kullanılmış değiller henüz. 1971′de Kazakistan’daki bir iaboratuvardan kaçan ve silah olarak kullanılmak üzere hazırlanan çiçek hastalığı mikrobu yüzünden ölenlerin sayısı yalnızca 3. Üstelik hastalık salgın halinde ilerleme de göstermemiş. 1979′da şimdiki adı Ekaterinburg oian Sverdiovsk’taki bir fabrikadan sızan şarbon mikrobu içeren bir...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-silahlar -
BİYOLOJİK AJANLARIN ETKİLERİ
Biyolojik ajanlar ya yaşayan organizmalar ya da ölüm veya hastalıklara sebep olan toksin gibi türevlerden oluşur. Yaşayan organizmalar etkilerini gösterene kadar yaşayan hedeflerde çoğalırlarken, toksinlerini üremezler. Toksinler genellikle daha öldürücüdür, birkaç dakika veya saat gibi çok çabuk ölüm veya saf dışı bırakmaya neden olurlar. Yaşayan organizmalar enfeksiyon ve hastalık belirtileri görünmesi arasında 24 saat ila 6 hafta arasında kuluçka devri...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-ajanlarin-etkileri -
BİYOLOJİK SİLAHLARDAN KORUNMA
Biyolojik silahlardan korunma birbiriyle bağlantılı beş aşamadan oluşmaktadır; Önleme. Biyolojik silahların kullanılmasını engellemek için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Uluslararası silahsızlanma ve teftiş rejimleri biyolojik ajanların biyolojik savaş durumunda üretimini ve kullanımını caydırmaktadır. İstihbarat çalışmaları sonucunda potansiyel tehlikeler belirlenerek gerekli önleyici tedbirler alınabilir. Doğal olarak ortaya çıkan ajanlara karşı...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-silahlardan-korunma -
Kanser Tedavisinde Yeni Silahlar
İnsanlık, bildiğimiz kadarı ile, yazılı tarih boyunca kendi tarihi kadar eski ve bir o kadar da ürkütücü kanserle mücadele etmiş ve hala bu mücadelesine devam etmekte. M.Ö. 3000 yıllarında yazıldığı tahmin edilen eski Mısır metinlerinde meme ülserlerinin (o zaman henüz kanser kelimesi literatürde yoktu) koterle yakılarak alındığı anlatılıyor. Günümüzde ise kanser hastaları radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi müdahaleler ile tedavi edilmeye çalışılmakta....
https://www.biyologlar.com/kanser-tedavisinde-yeni-silahlar -
Biyolojik Silahlar
Kimyasal ajanlar gibi, biyolojik silahlar da neyse ki popüler kültürdeki şöhretlerine yakışır şekilde kullanılmış değiller henüz. 1971′de Kazakistan’daki bir iaboratuvardan kaçan ve silah olarak kullanılmak üzere hazırlanan çiçek hastalığı mikrobu yüzünden ölenlerin sayısı yalnızca 3. Üstelik hastalık salgın halinde ilerleme de göstermemiş. 1979′da şimdiki adı Ekaterinburg oian Sverdiovsk’taki bir fabrikadan sızan şarbon mikrobu içeren bir...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-silahlar-1 -
Biyolojik (Harp) Savaş Maddelerindeki Gelişmeler ve Bağışıklık sistemi
Biyolojik Harp Tarihine Kısa Bir Bakış Biyolojik Harp Maddelerinin (BHM) en ilkel primitif kullanımı MÖ. 7nci yüzyıla kadar dayanır. Asurlular bu yüzyılda düşmanın su kaynaklarını zehirlemek için Rye ergot (çavdar mahmuzu) kullanmışlardır. MÖ. 6. Yüzyılda ise müshil bitkisini ve zehirli hayvanların biyolojik harp amacıyla kullanıldığını görmekteyiz. 1346 Yılında Tatar Ordusu Kaffa (Kırım) kale şehrini uzun süre kuşatmış,kaleyi alamayınca vebalı insan...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-harp-savas-maddelerindeki-gelismeler-ve-bagisiklik-sistemi -
Biyolojik Savaş Maddelerinin Günümüzdeki Durumu
2000"li Yıllarda moleküler biyoteknolojinin çok hızlı gelişmesi ve elde edilen sonuçlar patojen (hastalık yapıcı) mikroorganizmaların ve toksinlerin Biyolojik harp amacıyla kullanılmasını mümkün kılacaktır. Buna paralel olarak gen mühendisliği ve DNA teknolojileri sayesinde potansiyel BHM"lerinden daha öldürücü silahların elde edilmesi mümkün olacaktır. İnsanoğlu genom projeleri (insanın genetik haritasının tespiti) çalışmaları devam etmektedir. Bu...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-savas-maddelerinin-gunumuzdeki-durumu -
ÜLKEMİZDE VE DÜNYADA BİYOLOJİK SİLAHLARA KARŞI AŞI GELİŞTİRME ÇALlŞMALARI
18 nci Yüzyılın sonlarında insanlık tarihinin en büyük buluşlarından olan mikroskop, aşı ve serum bulunmuştur. Bu biyolojik buluşlar sonucu bağışıklık ve aşılarla ilgili çalışmalar başlamış ve günümüze kadar gelişerek devam etmiştir. Insan aşılarının tarihi gelişimi şöyle özetlenebilir. Yeni Bağışıklık kazandırma ve uygulama programları çerçevesinde öncelikli araştırma alanları şöyle özetlenebilir. a. Geliştirilmesi Gereken Aşılama...
https://www.biyologlar.com/ulkemizde-ve-dunyada-biyolojik-silahlara-karsi-asi-gelistirme-callsmalari -
MEMELİ HAYVANLAR
Memeliler ya da Mammalia, hayvanlar aleminin insanların da dahil olduğu, omurgalıların en evrimleşmiş grubudur. Dünya üzerinde yaklaşık 4500 memeli türü bulunur. Bunların 200 kadarı Avrupa’da görülebilir, Türkiye ise tek başına yaklaşık 170 memeli türü barındırmaktadır. Çift ve karmaşık dolaşım sistemine sahip, sabit vücut sıcaklıklı hayvanlardır. Vücutları genellikle kıllarla örtülüdür. Genç bireyler anne sütü ile beslenirler. Genellikle bacak...
https://www.biyologlar.com/memeli-hayvanlar -
Dinozorların Özellikleri
Yeryüzünde çok sayıda dinozor türü bulunmaktaydı (850 civarında). Bunlardan kimi bitkilerle beslenirken (sauropod), kimi et yiyordu (theropod). En kalabalık otçul dinozor türleri, apatosaurus ve brachiosaur idi. Bunlar gelmiş geçmiş en büyük hayvanlardandı. Örneğin apatosaurus 30 ton ağırlık ve 21 metre uzunluğa ulaşabiliyordu.Ama T-Rex örneğinin en küçüğünün 19,4 metre olduğunu gördüler.Üstelik carnotaurus boynuzlu,çok görülmeyen türlerdendi.Ayrıca...
https://www.biyologlar.com/dinozorlarin-ozellikleri -
Allosaurus Dinazor
Allosaurus 1877 yılında paleontolog Othniel C. Marsh tarafından adlandırılmıştır. Hemen hemen tam olan ilk fosili, 1883'te Kolorado'da (ABD), M.P. Felch tarafından bulunmuştur. Allosaurus iki ayağı üzerinde yürürdü. S şeklinde boynu ve diğer dinozorlardan farklı olan bir omurgası vardı. Farklı omurga yapısı ona bu ismi kazandırmıştır; "Allosaurus = farklı kertenkele". Güçlü bir kuyruğa ve iri bir gövdeye sahipti. Ön ayakları kısa ve üç parmaklıydı....
https://www.biyologlar.com/allosaurus-dinazor -
BİYOLOJİK SİLAH NEDİR ?
Biyolojik silah kavramını açıklayabilmek için "biyoloji" ve "silah" kavramlarının tanımlanması gerekmektedir.
https://www.biyologlar.com/biyolojik-silah-nedir- -
BİYOLOJİK SİLAH ÇEŞİTLERİ NELERDİR ?
ANTHRAX: Hastalık besi hayvanlarını etkiliyor ve uzun zamandır biyolojik silah araştırması yapanların ve bu tür silahları geliştirenlerin gözdeleri arasında yer alıyor. Bunun nedeni diğer mikroplara oranla daha dayanıklı bir yapıda olması ve bu sayede savaş alanına ya da bir şehre havadan spreylenebiliyor olması. Pek çok tekstil kuruluşu, koyun yününden de bulaşan bu mikroba karşı çalışanlarını aşılatıyorlar. Anthrax toz olarak kullanıldığında daha...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-silah-cesitleri-nelerdir- -
Biyolojik Silah Nedir ve Nasıl Uygulanır ?
Üzerinde sıklıkla durulan biyolojik silahlar, herhangi bir saldırıda kullanıldıklarında benzeri nadir görülen insan yapımı bir salgına neden olmaktadırlar;
https://www.biyologlar.com/biyolojik-silah-nedir-ve-nasil-uygulanir- -
Tıbbi Atıklara Çözüm
Mikro dalgalar, buhar, sıcak hava ve gaz yıkayıcılar biyomedikal artıkları temizlemektedir. Çevre Koruma Kurumu'na göre Amerika Birleşik Devletleri'ndeki hastane ve klinikler her yıl 600.000 ila bir milyon ton atık üretmektedir ve bunun yüzde 15 kadarı potansiyel bir enfeksiyon tehlikesi içermektedir. Uzun yıllar boyunca, hastaneler tüm patojenlerin yok edilmesini sağlamak üzere kontamine şırıngalar, iğneler, kağıt, plastik, cam, bez ve insan dokularını ya sahada...
https://www.biyologlar.com/tibbi-atiklara-cozum -
Evrim Kuramı ve Maymun Sorunu
"Evet,insanlar gerçekten de bir evrim geçirdi;ancak yalnızca maymunlardan hatta diğer memeli hayvanlardan türemedi. Bizler, en uzağı ilk bakteriler olan uzun bir atalar soyundan evrildik" Lynn Margulis (Ortak yaşam Gezegeni, Türkçesi:Ela Uluhan,Varlık/Bilim s:10) İnsan kanı ile maymun kanı arasında büyük bir benzerlik vardır. Örneğin 287 aminoasitten oluşan hemoglobin A molekülü insan ve şempanzede tıpatıp aynıdır. Aynı molekül bakımından insan ve goril kanı...
https://www.biyologlar.com/evrim-kurami-ve-maymun-sorunu -
Biyolojik terorizm ve Biyolojik terör hakkında bilgi
Biyolojik Terör (Biyoterörizm) Nedir? Biyoterörizm; kişiler, gruplar veya hükümetler tarafından gerek ideolojik, gerekse politik veya finansal kazanç sağlamak amacıyla hastalık yaratıcı patojenlerin açık veya gizli şekilde yayılmasıdır. Biyolojik silahlar nelerdir? Biyolojik silahlar, başkalarına zarar vermek amacıyla maksatlı olarak kullanılan bakteri veya virüs gibi enfeksiyöz ajanlardır. Bu tanım sıklıkla biyolojik olarak oluşan toksin ve zehirleri de kapsar....
https://www.biyologlar.com/biyolojik-terorizm-ve-biyolojik-teror-hakkinda-bilgi -
Türkiye’de Müzeciliğin Tarihçesi
Türkiye’de müzecilik Sultan Abdülmecid zamanında başlamıştır. Yalova’da yaptığı gezide gördüğü tarihi yazıt taşlarının görüp bunların İstanbul’a gönderilmesini istemiştir. Bu taşlar ve bazı silahlar Aya İrini Kilisesinde koruma altına alınmıştır. Müzeciliğin ilk izi bu olsa da burası halka açık değildi. Daha sonra sadrazam Ali Paşa döneminde tam anlamı ile müze haline getirilip 1881 yılına kadar ...
https://www.biyologlar.com/turkiyede-muzeciligin-tarihcesi -
NÜKLEER SANTRALLERİN ÖNEMİ,YARARLARI ve ZARARLARI
1)Santral Türleri Bir ülke Elektrik enerjisini hemen hemen her alanda kullanır.Bu elektrik enerjisini santrallerden sağlanır.Santraller üç gruba ayrılır. a)Hidroelektrik santralleri b)Termik santraller c)Nükleer santraller Hidroelektrik santrallerde Suyun potansiyel enerjisinden, termik santrallerde yakacaklar yakılmasından ve nükleeer santrallerde Atomun çekirdeğinin parçalanmasından açığa çıkan enerji kullanılılır. 2)Nükleer Santrallerde Enerji Üretimi Nükleer...
https://www.biyologlar.com/nukleer-santrallerin-onemiyararlari-ve-zararlari -
ANTİSENS TEKNOLOJİLERİ HAKKINDA BİLGİ
Antisens teknolojisi insan, hayvan ve bitkilerdeki hastalıkların daha spesifik tedavisi ve yeni keşifleri için ayrıca, fonksiyonel genomik çalışmalar için çok güçlü silahlardan oluşan uygun tekniklerdir. Antisens teknoloji olarak bilinen yöntemde, antisens RNA moleküllerinin hedef genin RNA mesajına spesifik olarak bağlanarak gen ifadesinin moleküler düzenlenişine engel olunmaktadır. Hastalıkların oluşumunda büyük bir paya sahip olan proteinlerin üretimini durdurmak...
https://www.biyologlar.com/antisens-teknolojileri-hakkinda-bilgi -
Nanoteknoloji ve Mikrodünyalardaki Yaratılış
Teknoloji ilerledikçe kullandığımız araçların boyutları giderek küçülüyor. İlk bilgisayar bir oda kadar büyüktü. Önce bir çalışma masasının, sonra da dizlerin üstüne konabilecek kadar küçüldü.
https://www.biyologlar.com/nanoteknoloji-ve-mikrodunyalardaki-yaratilis -
Çevre Kirliliği
En geniş anlamıyla çevre "ekosistemler" ya da "biyosfer" şeklinde açıklanabilir. Daha açık olarak çevre, insanı ve diğer canlı varlıkları doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen fiziksel, kimyasal, biyolojik ve toplumsal etmenlerin tümüdür. İnsanları çevre kirliliği konusunda duyarlı hale getirebilmek için 1997 yılı çevre yılı olarak kutlandı. Çevrenin doğal yapısını ve bileşiminin bozulmasını, değişmesini ve böylece insanların olumsuz yönde...
https://www.biyologlar.com/cevre-kirliligi-1 -
KREP SOKMALARI (SCORPIONIZM) VE AKREP ZEHİRLERİ
Akrep sokmalarında görülen semptomlar ve diğer alametler: Akrep sokmalarının etkisi, akrebin türüne, boyuna, yaşına, cinsiyetine, saldırganlığına, mevsime, sokulan kişinin alerji hassasiyetine, yaşına, sokulan bölgenin hayati fonksiyonlara sahip organlara yakınlığına göre değişmektedir. Bilhassa kalp ve solunum rahatsızlıkları olan insanlar, akrep sokmalarından fazla etkilenmektedir. Aslında iğnenin sokulan organda bıraktığı deliğin derinliği de...
https://www.biyologlar.com/krep-sokmalari-scorpionizm-ve-akrep-zehirleri -
CANLILARIN EVRİMİ NEYİ TANIMLAR
Bütün canlılar beslenme, korunma ve çoğalma içgüdüleriyle hayatta kalmayı ve türlerinin devamını sağlarlar. Bunun sonucu olarak, Aslan (Felis leo) ya da Kaplan (Felis tigris) ın bulundukları ortam koşullarında, üst besin düzeyinde bir beslenme Ģekli olan etoburluğu (Carnivourus) sürdürebilmek için geliştirdiği avcı karakterleri; kuşlar (Aves) ın karĢı cinsin ilgisini çekebilmek için, göz alıcı renklerde tüylere sahip oluşları ve çok farklı frekanslarda...
https://www.biyologlar.com/canlilarin-evrimi-neyi-tanimlar -
Ceviz Ağaçları ve Coğrafi Dağılışları
Prof.Dr.Emrullah GÜNEY Dicle Üniversitesi Coğrafya Anabilim Dalı Başkanı Romalıların bolluk simgesi olarak tanıdıkları ceviz (Juglans regia)cevizgiller familyasına mensuptur (Juglandacea).Kışın yapraklarını döken ceviz ağacının 40 türü vardır. a-İklim Koşulları:Ceviz ağacı ılıman bölgelerin soğukça yörelerinde ,nemli iklim kuşaklarında iyi yetişir.Işıksever (heliofil)ağaç olan ceviz,bu açıdan fıstık ve bademden geride kalır.Yandan gölgelenmeyi...
https://www.biyologlar.com/ceviz-agaclari-ve-cografi-dagilislari -
RADYASYON KİRLİLİĞİ
Radyasyon bazı maddelerin yaydığı ışınlardan meydana gelir. Radyasyon ışınları alfa, beta, gama gibi ışınlardır. Bu ışınlardan gama bütün vücuda zarar verirken, alfa ışınları derinin dış yüzeyine etki eder. Beta ışınları ise deri ve deri altı dokusuna zarar verir. Duyu organlarımızla radyasyonu algılamamız mümkün değildir. Bunun için radyasyon ölçen özel cihazlar geliştirilmiştir. Ozon tabakası radyasyondan korunmak için çok önemlidir. ...
https://www.biyologlar.com/radyasyon-kirliligi -
Dünya Çevre Gününde Sosyal Çevre Kirliliği
Prof. Dr. İbrahim Ortaş Çukurova Üniversitesi Özet: Her yıl 5 Haziranda Çevre günü kutlanmaktadır. Ne yazık ki bütün güzel söylenen sözlere rağmen çevre sorunları hızla artmaktadır. Bunun altında ciddi bir bilgi ve bilinç yetersizliği olduğu kanısındayım. İnsanın doğayı egemenliğine alma duygusu, yer yüzeyinin her tarafını rant olarak görmesi anlayışını doğurmuştur. İnsanın bencilliği ve çıkar ilişkileri ne yazık ki doğayı olumsuz...
https://www.biyologlar.com/dunya-cevre-gununde-sosyal-cevre-kirliligi -
Ceviz Ağaçları ve Coğrafi Dağılışları
Romalıların bolluk simgesi olarak tanıdıkları ceviz (Juglans regia) cevizgiller familyasına mensuptur (Juglandacea). Kışın yapraklarını döken ceviz ağacının 40 türü vardır. a-İklim Koşulları: Ceviz ağacı ılıman bölgelerin soğukça yörelerinde ,nemli iklim kuşaklarında iyi yetişir.Işıksever (heliofil)ağaç olan ceviz,bu açıdan fıstık ve bademden geride kalır.Yandan gölgelenmeyi de ister.Bir yamacın kuzey yönünü,ışıklı güney yönünden üstün...
https://www.biyologlar.com/ceviz-agaclari-ve-cografi-dagilislari-1 -
Eşeyli Üreme (Seks), Evrimi Nasıl Yönlendiriyor?
Aşırı süslü özellikler ve sadece bir cinsiyette görülen ilginç davranışlar evrim kuramına aykırı mı? Mücadeleyi kazanan veya en güzel görünüşü sergileyen erkeklerin daha fazla eşi olacağı doğru mu? Erkekler arası rekabet ve dişilerin eş tercihi nasıl evrimleşti? Eşeyli üreme de nereden çıktı? Erkek ve dişinin farklı çiftleşme stratejileri. Neden hep dişi seçiyor? Dişi aslında neyi seçiyor ve nasıl seçiyor? Ne olacak bu erkeğin hali?! ...
https://www.biyologlar.com/eseyli-ureme-seks-evrimi-nasil-yonlendiriyor -
Y-DNA (BABA TARAFINDAN) HAPLOGRUPLAR
Bugün genellikle Doğu ve Güney Afrika’da, özellikle Sudan, Angola ve Namibia (Khoisan)’da bulunan bu haplogruba az da olsa Batı Avrupa’da rastlanmaktadır. Bunların, Roma İmparatorluğu döneminde köle olarak getirilen Nubian’ların torunları olduğu tahmin edilmektedir. B Haplogrubu 50.000 yıl önce M60 mutasyonu ile oluştu. Afrika’da geniş bir alana dağılan bu grup Bayaka ve Mbuti pigmileri arasında da görülür. A ve B tipik Afrika haplogruplarıdır. C ve D...
https://www.biyologlar.com/y-dna-baba-tarafindan-haplogruplar -
-
Tam Donanımlı Termit Ordusu
Dünyadaki tüm ülkelerin savunma için harcadıkları çabanın bir benzerini de hayvanlar harcamaktadırlar. Özellikle koloniler halinde yaşayan bütün canlıların bir ordusu vardır. Tam teçhizatlı olarak nitelendirilebilecek bu ordularda değişik özelliklere sahip askerler bulunur. Bu askerlerin kullandıkları savunma stratejileri son derece akılcıdır. Sosyal böceklerin sahip oldukları ordulardaki en belirgin özellik ise her bireyin kendisine düşen görevi yerine...
https://www.biyologlar.com/tam-donanimli-termit-ordusu -
Akrepler
Çölde yaşayan kum akrepleri, küçük hayvanlar için en tehlikeli düşmanlardandır. Bu akrep türünün gözleri hemen hemen hiç görmez. Buna rağmen geceleri avlarının yerini büyük bir ustalıkla belirleyebilirler.
https://www.biyologlar.com/akrepler -
Güveler
Orduların en önemli strateji ve taktikleri hiç şüphesiz öncelikle düşmanlarını hemen fark edebilmek ve onların özelliklerini öğrenip buna karşı önlemler almak üzerine kuruludur. Güveler de düşmanları olan yarasalardan korunabilmek için doğdukları ilk günden beri aynı dünyanın en gelişmiş ordularının kullandıkları ve gerçekleştirebilmek için milyonlarca dolar harcadıkları bu stratejilere benzer bir strateji kullanırlar. Bir hayvanın hayatta...
https://www.biyologlar.com/guveler -
Kertenkeleler (Lacertilia)
Kertenkeleler (Lacertilia) alt takımının, özellikle özkertenkelegiller (Lacertidae) familyası türlerinin genel adı. Kertenkeleler alt takımının; özkertenkelegiller, gekogiller, varangiller, agamagiller, iguanagiller, boncuklukertenkelegiller, köryılansıgiller gibi familyaları vardır. Kertenkelelerin bugün dünya üzerinde 3000'den fazla türü mevcuttur. Soğuk iklime fazla dayanıklı olmadıklarından genel olarak çöllük bölgelerde ve tropikal kuşakların kurak...
https://www.biyologlar.com/kertenkeleler-lacertilia -
BİYOLOJİK SİLAHLAR ve KORUNMA YOLLARI
Prof. Dr. İ. Hamit HANCI* , Dr. Çağlar ÖZDEMİR*, Arif BOZBIYIK**, Adli Biyoloji Uzmanı Ayşim Tuğ* *Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı ** Ankara Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Biyolojik silahlar diğer canlılar üzerinde zararlı etkiler yaratmak maksadıyla kullanılan bakteri, virüs vb. bulaşıcı ajanlardır. Bu tanım genellikle biyolojik olarak elde edilen toksinleri ve zehirleri de kapsayacak şekilde genişletilir. Biyolojik savaş araçları...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-silahlar-ve-korunma-yollari -
Nükleer Silahlardan Korunma ve İlk Yardım
Nükleer silahlar, yüzlerce kilo ağırlığında konvasiyonel patlayıcı içerir. Patlamalar tek bir büyük patlama veya küçük patlamalar şeklinde olabilir. Nükleer silahlar, aynı anda bir çok etki yapan, çok geniş alana yayılabilen ve radyolojik etkilere sahip silahlardır. Nükleer silahların etkileri çarpma, termal radyasyon, yüksek ısı, elektromanyetik dalga etkileri ve radyoaktif serpintidir. Çarpma etkisi insanları, yıkılan binaların enkazı altında bırakarak ya...
https://www.biyologlar.com/nukleer-silahlardan-korunma-ve-ilk-yardim -
Kimyasal Silahlar ve Kimyasal Silahlardan Korunma Yöntemleri
Korunma: Kimyasal Silahlara karşı korunma, dört ana köşe taşı üzerine kuruludur; Fiziksel Korunma:Vücut korunması, solunum sistemi korunması, Bir kimyasal saldırı sırasında solunum yolları aerosol ve gazlara karşı, vücut ise sıvı ve katı partiküllere karşı korunmalıdır. Çocuklarda maske yerine hem solunum organlarını hem de vücudu koruyan özel ceketler kullanılması sıvı kimyasal ajanlar için daha uygundur. 12 aylıktan küçük bebekler koruyucu örtüler...
https://www.biyologlar.com/kimyasal-silahlar-ve-kimyasal-silahlardan-korunma-yontemleri -
SIRADA HANGİ BİYOLOJİK SİLAH VAR ?
Delidana, kuş gribi, kırım kongo vb hastalıkların hepsi az veya çok kayıplarla ülkemizden geçti zaman zaman hala bu hastalıkların geri dönüşümüne de şahit oluyoruz? Çok merak ediyorum medeniyetin beşiği sayılan batılı ülkeler bundan sonra ülkemize hangi biyolojik silahlarını deneyecek fikri olan varmı? KAFALARIMIZI BİR BİYOLOG OLARAK YORALIM.
https://www.biyologlar.com/sirada-hangi-biyolojik-silah-var- -
Biyolojik Silahların Tarihçesi
Biyolojik silahların kullanımının insanlık tarihi kadar eski olduğu söylenebilir. Biyolojik silahın bilinen en eski tarihi M.Ö. 300’lü yıllarda Perslerin, Asurluların ve Atinalıların düşmanlarını yenmek için içme sularına hayvan leşlerini atmalarına kadar dayanmaktadır. 11 ve 12. yüzyıllarda Kudüs topraklarını ele geçirmek isteyen Haçlı ordusu, Müslümanlar tarafından bulaştırılan veba mikrobuyla büyük zayiat vermiş ve amaçlarına ulaşamamıştır. ...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-silahlarin-tarihcesi