Toplam 747 içerik listeleniyor
-
SEKONDER METABOLİTLER VE BİTKİSEL SAVUNMA
Doğal yaşam ortamlarında bitkiler çok sayıda potansiyel düşmanla kuşatılmıştır. Büyük çeşitlilik gösteren bakteriler, viruslar, funguslar, nematodlar, akarlar, böcekler, memeliler ve diğer herbivor hayvanlar hemen tüm ekosistemlerde bulunurlar. Bitkilerin, doğaları gereği, herbivorlar ve patojenlerden uzaklaşma ya da kaçma şansı olmadığından, kendilerini başka yollarla korumaları gerekir. Kütikula (mumsu dış tabaka) ve periderm (ikincil koruyucu doku), su...
https://www.biyologlar.com/sekonder-metabolitler-ve-bitkisel-savunma -
KÜTİN, MUMLAR VE SÜBERİN
Bitkilerin atmosferle temas halindeki tüm kısımları, su kaybmı azaltan ve patojenik bakteri ve fungusların girişinin engellenmesine yardımcı olan lipit tabakaları ile kaplıdır. Kütin, süberin ve mumlar bu tabakaların ana maddeleridir. Kütin sıklıkla bitkinin toprak üstü kısımlarında bulunurken, süberin toprak altı kısımları, odunsu gövdeler ve iyileşmiş yaralarda görülür. Mumlar ise hem kütin hem de süberinle işbirliği halindedir. Kütin, Mumlar ve...
https://www.biyologlar.com/kutin-mumlar-ve-suberin -
SEKONDER METABOLİTLER
Bitkiler büyüme ve gelişmeleri sırasında işlevi olmayan, çok sayıda ve çeşitli organik bileşikler üretirler. Bu maddeler sekonder metabolitler, ikincil ürünler veya doğal ürünler olarak bilinir. Bu kitabın çeşitli bölümlerinde değinilen fotosentez, solunum, çözünmüş madde aktarımı, taşınım, protein sentezi, sindirim, farklılaşma işlevlerinde veya karbonhidrat, protein ve lipitlerin oluşumda sekonder metabolitlerin, genellikle, doğrudan rollerinin...
https://www.biyologlar.com/sekonder-metabolitler -
TERPENLER - TERPETIOİTLER
Terpenler, ya da terpetıoitler, sekonder (ikincil) ürünlerin en geniş sınıfını oluştururlar. Bu sınıfın çeşitli bileşikleri genellikle suda çözünmezler. Biyosentezleri asetil-CoA ya da glikolitik ara ürünler üzerinden gerçekleşir. Terpenlerin biyosentezi tartışıldıktan sonra bu kimyasalların herbivorları nasıl uzaklaştırdığı ve buna karşılık bazı herbivorların terpenlerin toksik etkisinden nasıl kaçındıkları incelenecektir. Terpenler Beş...
https://www.biyologlar.com/terpenler-terpetioitler -
FENOLİK BİLEŞİKLER
Bitkiler, yapısında fenol grubu (aromatik halkasında işlevsel bir hidroksil grup içeren kimyasallar) taşıyan çok çeşitli sekonder ürünler üretirler. Bu kimyasallar fenolik bileşikler olarak sınıflandırılırlar. Bitkisel fenolik’ler yaklaşık 10.000 çeşit bileşiğin yer aldığı kimyasal olarak heterojen bir gruptur. Bazıları sadece organik çözücülerde çözünürken, diğerleri karboksilik asit ve glikozitleri sayesinde suda çözünürler. Son grup ise...
https://www.biyologlar.com/fenolik-bilesikler -
AZOTLU BİLEŞİKLER
Bitkisel sekonder metabolitlerin çoğunun yapısında azot bulunur. Bu grupta bulunan bileşikler arasında, insanlara toksisiteleri ve tıbbi özellikleri nedeniyle hayli ilgi çekici olan alkaloitler ve siyanojenik glikozitler ilk akla gelenlerdir. Bu bileşikler, aynı zamanda, herbivorlara karşı savunma elemanları olarak da bilinir. Azotlu sekonder metabolitlerin pek çoğunun biyosentezi genel amino asitlerden gerçekleşir. Bu bölümde, alkaloitler, siyanojenik glikozitler,...
https://www.biyologlar.com/azotlu-bilesikler -
PATOJENLERE KARŞI BİTKİSEL SAVUNMA MEKANİZMASI
Bağışıklık sistemleri olmayan bitkilerin doğada her zaman bulunan bakteri, fungus, virus ve nematodların neden olduğu hastalıklara karşı direnç göstermeleri şaşırtıcıdır. Bu bölümde, bitkilerin enfeksiyona direnç oluşturmak üzere geliştirdikleri, antimikrobiyal ajanların üretimi ve bir tür programlanmış hücre ölümü olan aşırı duyarlı (hipersensitif) yanıt gibi (Bkz. 16. Bölüm) çeşitli savunma mekanizmalarına yer verilecektir. Son olarak,...
https://www.biyologlar.com/patojenlere-karsi-bitkisel-savunma-mekanizmasi -
Karaciğerin görevleri
Karaciğer 2500 yakın görevi yerine getirir.
https://www.biyologlar.com/karacigerin-gorevleri -
İNSANDA DOLAŞIM SİSTEMİ
İnsanda dolaşım sistemini oluşturan organlar;kalp,atardamarlar, toplardamarlar ve kılçal damarlardır. A-KALP İnsan kalbi dört odaçıklıdır.Üst odaçıklara kulakçık,alt odaçıklara karınçık adı verilir.Kalbin sağ bölümünde, sağ kulakçık ve sağ karınçık bulunur.Sağ kulakçığa üst ana toplar damar ile alt ana toplar damar bağlanır.Sağ karıçıkdan ise akçiğer atardamarı çıkar.Sağ kulakçık ile sağ kaınçık arasında üçlü kapakçık (trikusbit)...
https://www.biyologlar.com/insanda-dolasim-sistemi -
KANIN GÖREVLERİ ve PIHTILAŞMASI
Kanın görevlerini dört bölümde inceleyebiliriz 1-Taşıma görevi:Kan hücreler için gerekli olan oksijeni hücrelere,hücrelerde oluşan karbondioksiti akçiğerlere taşır.Kan besin maddelerini,hormonları ve metabolizma artıklarınıda taşır. 2- Düzenleme görevi: Vücut ısısını ve vücut sıvısının PH oranını ayarlayarak değişmez tutar.Kanda albumin ve globulin proteinleri bulunur.Kan,hücre sıvısı ile doku sıvısının yoğunluğunu düzenler. 3-Savunma görevi:...
https://www.biyologlar.com/kanin-gorevleri-ve-pihtilasmasi -
FAGOSİTOZ ve FAGOSİTİK AKTİVİTENİN BELİRLENMESİ
Fagositoz sözlük manasıyla Hücre yemesi demektir. Hayvansal hücrelerin katı besin maddelerini vezikül oluşturacak biçimde sitoplazmalarına almaları. Fagositoz hayvansal hücrelerin kendilerine gerekli maddeleri almalarında en önemli yollardan birisidir. Vücudun tabii müdafaa sisteminin üyeleri olan bazı hücrelerin dışarıdan giren bakteriyi içlerine alıp öldürmeleri. Bu hücrelerin en mühim olanları parçalı çekirdekli akyuvarlar ve monositlerdir. Gerçekte Fagositoz...
https://www.biyologlar.com/fagositoz-ve-fagositik-aktivitenin-belirlenmesi -
Omurgalı ve Omurgasız Hayvanlar
Omurgalılar yerleştikleri bütün yaşama ortamlarında egemenlik kurmuştur. Ana özellikleri sırtları boyunca uzanan omurgadır. Bunu dışındaki birçok özellikleriyle de diğer hayvanlardan ayrılırlar.
https://www.biyologlar.com/omurgali-ve-omurgasiz-hayvanlar -
SÜREKLİ DOKULAR
Farklılaşmasını tamamlamış, bölünme yeteneğini kaybetmiş hücrelerin oluşturduğu dokulardır. Bu doku hücreleri bazen tekrar değişikliğe uğrayabilir ve yeniden bölünme yeteneği kazanabilirler. Genel olarak çekirdeği ve protoplazması olan her canlı hücre potansiyel olarak meristematik yetenek kazanabilir. Yetkin doku hücreleri genellikle meristematik hücrelerden daha büyük, şekilleri çok farklı, çekirdekleri genellikle hücre hacmine göre küçük,...
https://www.biyologlar.com/surekli-dokular -
Bitkilerde Epidermal Oluşumlar
Tüyler (Trikomlar): Farklı şekil, yapı ve işleve sahip epidermanın dışarıya taraf oluşturduğu uzantılardır. Koruyucu tüyler, destek tüyleri, salgı tüyleri, pullar ve çeşitli cins papiller ve kökün emici tüyleri başlıca trikom çeşitleridir. Emergensler şekil, yapı ve fonksiyon bakımından tüylere benzemekle birlikte, bunlar epiderma ve epidermanın alt tabakasından (subepidermal tabakalardan) da gelişebilirler. Bitkilerde yalın ve tek hücreli tüyler bulunduğu...
https://www.biyologlar.com/bitkilerde-epidermal-olusumlar -
Bitkilerde Tüy Tipleri
Tüyler (Trikomlar): Farklı şekil, yapı ve işleve sahip epidermanın dışarıya taraf oluşturduğu uzantılardır. Koruyucu tüyler, destek tüyleri, salgı tüyleri, pullar ve çeşitli cins papiller ve kökün emici tüyleri başlıca trikom çeşitleridir. Emergensler şekil, yapı ve fonksiyon bakımından tüylere benzemekle birlikte, bunlar epiderma ve epidermanın alt tabakasından (subepidermal tabakalardan) da gelişebilirler. Bitkilerde yalın ve tek hücreli tüyler bulunduğu...
https://www.biyologlar.com/bitkilerde-tuy-tipleri -
Gen Nedir? Görevleri nelerdir ? Gen terapisi Nedir?
Gen DNA zincirindeki belli bir uzunluktaki birimdir. Kromozom DNA'nın özel bir şekilde paketlenmesi sonucu ortaya çıktığına göre her kromozomda çok sayıda gen var demektir. Her bir gen diğerinden farklı bir şifre içerir ve farklı bir proteini kodlar. Eğer vücutta bir genin kodladığı proteine gereksinim varsa o gen aktif hale geçerek üzerindeki şifre, haberci RNA adı verilen bir yapı şeklinde kopyalanır. Bu yapı hücrenin sitoplazmasındaki ilgili birimlere gelerek...
https://www.biyologlar.com/gen-nedir-gorevleri-nelerdir-gen-terapisi-nedir -
Kuraklıktan etkilenen yağmur ormanlarında en uzun ağaçlar en önce ölüyor
Amelia Urry tarafından Grist‘te yayınlanan yazıyı Yeşil Gazete gönüllü çevirmeni Merve Ayparlar‘ın çevirisiyle paylaşıyoruz.Yağmur ormanları deyince muhtemelen aklınıza ilk gelen şey kuraklık değil. Ama olmalı. Çünkü bu ikisi hem düşündüğümüzden çok daha ilişkili, hem de – Nature’ dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmaya göre – tropikal yağmur ormanları kuraklık zamanlarında ilk önce en heybetli ağaçlarını kaybediyor.İklim...
https://www.biyologlar.com/kurakliktan-etkilenen-yagmur-ormanlarinda-en-uzun-agaclar-en-once-oluyor -
TRANSGENİK BİTKİLER (GDO) 'İN İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ
Transgenik bitkiler ya da diğer bir ifadeyle Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO)'ın insan sağlığı üzerine olası etkilerini allerjik, antibiyotik dayanıklılık, yabancı DNA'nın yenmesi, karnabahar mozaik virüsü ve gıda kalitesi açısından incelemek mümkündür. Transgenik Bitkilerin Olası Allerji Etkileri. Belirli gıdalara karşı allerjisi bulunan bireyler, herhangi bir ürünü satın aldıklarında bunun içeriğini inceleyerek allerjik reaksiyona sebep olan...
https://www.biyologlar.com/transgenik-bitkiler-gdo-in-insan-sagligina-etkileri -
Bağışıklık Yetersizliği ve İmmün Sistem
Bağışıklık yetersizliği hastalıkları ortak özellikleri infeksiyona duyarlığın artması olan çeşitli hastalıklardan oluşan bir gruptur. Birincil bağışıklık yetersizliği bağışıklık bozukluğunun olduğu yere göre sınıflanır : B hücresi (antikor yapan hücreler), T hücresi virus ve diğer mikroplarla savaşan ve/veya antikor yapan hücrelere yardım eden hücre), fagositoz (Mikropların savunma hücrelerinin içine alınıp parçalanması) işlemine ve komplemana...
https://www.biyologlar.com/bagisiklik-yetersizligi-ve-immun-sistem -
Gen Aktarımlı Canlılar - Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar - GDO / GMO
Son yılların en gözde tartışmalarından biri genetik olarak değişikliğe uğratılmış organizmalar üzerinedir. Kısa adıyla GMO ya da GDO (Genetically Modified Organisms-Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar), genetik müdahale yöntemleriyle genetik yapısına bitki, bakteri, virüs vb. herhangi bir başka canlıdan alınan gen veya genlerin aktarılmasıyla elde edilen yeni organizmalardır. Ekimi en yaygın genetiği değiştirilmiş bitkiler soya, mısır, pamuk ve kanoladır....
https://www.biyologlar.com/gen-aktarimli-canlilar-genetigi-degistirilmis-organizmalar-gdo-gmo -
Genetiği değiştirilmiş canlılar
Genetik mühendisliğinin çeşitli teknikler kullanarak yaptığı müdahalelerle kalıtımsal değişikliğe uğrattığı organizmalar günümüzde İngilizce'de GMO. (genetically modified organism) Türkçe'de G.D.O. (genetiği değiştirilmiş organizmalar) kısaltılmış adıyla ifade edilmektedir. Bu teknikler rekombinant DNA ya da "rekombinant DNA teknolojisi" olarak bilinirler. Rekombinant DNA teknolojisi sayesinde DNA molekülleri tüpte (In vitro) yani canlı organizmanın ya da...
https://www.biyologlar.com/genetigi-degistirilmis-canlilar -
Bağışıklık Sistemi
Bağışıklık sistemi, insan vücudunun hastalıklara karşı savunma mekanizmasını oluşturan karmaşık bir sistemdir, vücudu yabancı ve zararlı maddelerden korur. Bu sistem vücudumuza giren milyonlarca bakteri, mikrop, virüs, toksin ve parazitlere karşı korunmak için düzenlenmiştir. İnsan vücudu, hastalıklara karşı bir savunma sistemiyle donatılmıştır ve bu yüzden de kendi kendini iyileştirme yeteneğine sahiptir. Hastalığa yol açan maddeler tarafından...
https://www.biyologlar.com/bagisiklik-sistemi-1 -
HAYVANLARDA GEN AKTARIM NEDENLERİ
İnsan Terapötik Proteinleri Üretimi Tıp tarihinde, bir yetişkinden alınan gövde hücresi ile klonlanan ilk memeli. Klonlama Edinburgh-İskoçya'daki Roslin Enstitüsü'nde gerçekleştiril-miş ve Dolly burada 6 yaşına kadar yaşamıştır. Bilindiği gibi Dolly adlı kuzunun klonlanması biyoteknoloji alanında çok önemli bir adım olmuştur. Bu klonlama yetişkin bir koyunun meme bezinden bir hücre alınarak gerçekleştirilmiştir. Genetiği değiştirilmiş hayvanlar birçok...
https://www.biyologlar.com/hayvanlarda-gen-aktarim-nedenleri -
ANTİSENS TEKNOLOJİSİ
ANTİSENS NEDİRSense, m-RNA veya DNA molekülünün 5’- 3’ ipliğidir. Sense’in komplementeri olan iplik de antisens olarak isimlenir.ANTİSENS TEKNOLOJİSİAntisens teknoloji insan, hayvan ve bitkilerdeki hastalıkların daha spesifik tedavisi ve yeni keşifleri için ayrıca, fonksiyonel genomik çalışmalar için çok güçlü silahlardan oluşan uygun tekniklerdirDoğal olarak oluşan bu mekanizma sekansa spesifik olup ilk kez Caenorhabtidis elegans nematodunda...
https://www.biyologlar.com/antisens-teknolojisi -
Ölüm sonrası santral (merkezi) sinir sistemi muayenesi nasıl yapılır?
Nörolojik muayene yapılarak tüm refleksler kontrol edilmeli, olanaklar el veriyorsa elektroansefalogram çekilmelidir. Beyin ölümü teriminin anlamı çeşitli platformlarda tartışılan kavramdır. Özellikle organ nakline karar verirken aranacak kriterlerin belirlenmesi yönünde çalışmalarını sürdüren araştırma grupları; solunum ve dolaşımın koordinasyonu ile ilgili vital merkezlerin ölümünü santral sinir sisteminin fonksiyonlarının durması olarak kabul etmek...
https://www.biyologlar.com/olum-sonrasi-santral-merkezi-sinir-sistemi-muayenesi-nasil-yapilir -
Belleğin Temel Taşı RNA
1960'lı yıllarının ortalarında Houston (Texas), Baylor Üniversitesinde farmakolog olan Prof. Georges Ungar ilginç bir seri deneme yapmıştır. Fanus içerisine kapatılan beyaz bir fare, belirli aralıklarla fanusun üzerindeki bir gonkla rahatsız edilmekteydi. Fakat fare alışmaya yatkın bir hayvandır. Günler ve haftalarca devam eden bu gonk sesine belirli bir süre sonra alışmaya başlamıştır. Bu şekilde alıştırılmış yüzlerce farenin beyni dondurularak saklanmış ve...
https://www.biyologlar.com/bellegin-temel-tasi-rna -
Adli Açıdan Kesici-Delici Alet Yaralarının Genel Özellikleri
1. Aletin türüne göre yara şekli görülür. Bir tarafı keskin diğer tarafı künt aletlerde, mum alevi, düğme iliği şeklinde, bir açısı dar bir açısı geniş yaralar görülür. Her iki yüzü keskin aletlerde, mekik şeklinde her iki açısı dar yaralar görülür. 2. Yara dudakları düzgündür. Ancak, mağdur ve sanığın hareketlerine bağlı olarak “V” şeklinde, açılı veya kavisli yaralara da rastlanmaktadır. 3. Yaranın derideki boyu deri altındaki...
https://www.biyologlar.com/adli-acidan-kesici-delici-alet-yaralarinin-genel-ozellikleri -
SİNİR SİSTEMİNİN YAPISI
Sinir sistemi yapıları, sinir dokusundan yapılıdır. Sinir dokusu diğer dokularda olduğu gibi kendine özgü hücreler ile bu özel hücrelere destek ödevi gören ara hücrelerden yapılıdır. Sinir dokusunun fonksiyonel ve morfolojik temel hücreleri nöronlardır. İnsan sinir sistemi kapsamında 10-15 milyar nöron vardır. Herbir nöron, impuls alma, impuls iletme ve impuls üretme yeteneğine sahip çok özel bir hücredir. Sinir dokusunda bulunan diğer hücreler...
https://www.biyologlar.com/sinir-sisteminin-yapisi -
Adli açıdan boğazlama nasıl ifade edilir?
Boğazlama; Boyunun kesici bir aletle kesilmesi olayına “Boğazlama” denir. Çoğunlukla cinayet nadiren de intihar ve kaza olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu vakalarda boyun bölgesinde, farklı özellikler gösteren bir veya daha fazla kesici alet yarası izlenir. Bu olgularda; a. karotisler, v. jugularisler, n. vagus ve larinks zarar görmektedirler. Kesin ölüm nedeni ve ölüme katkıda bulunan faktörlerin saptanması için mutlaka otopsi yapılmalıdır. İntihar...
https://www.biyologlar.com/adli-acidan-bogazlama-nasil-ifade-edilir -
Gen Tedavisi ve Kök Hücreler
Halen ABD’de yapılan hücre programlanması ve gen tedavisi çalışmalarının üçte birinde, kök hücreler kullanılmaktadır. Vücut dışında programlanan kök hücrelerde birçok hastalığı tedavi etmek mümkündür. Kök hücrelerin en büyük avantajı, kendilerini sürekli olarak yenileyebilmeleridir. Böylece, programlanmış olan diğer hücreleri defalarca hastaya verilmesi yerine kök hücrelerinin bir kez verilmesi mümkün olmaktadır. Örneğin, hastanın kan kök...
https://www.biyologlar.com/gen-tedavisi-ve-kok-hucreler -
Manyetik Alanın İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkisi
İnsan vücudunun manyetik alanla olan dengesini bozan etkenlerden birisi de kimyasal kirleticiler, haberleşme frekansları, elektrik güç taşımalarından gelen sinyallerle çevrenin kirlenmesiyle ortaya çıkar. Toksik madde radyasyon gibi kirleticilerden gelen sinyaller canlının elektromanyetik dengesini bozmaktadır, (Widgery, 2002). Araştırmacıların insan tarafından yapılan elektromanyetik kirlilik veya smog olarak bilinen elektromanyetik alanın birikimli olduğunu ve genel...
https://www.biyologlar.com/manyetik-alanin-insan-sagligi-uzerindeki-etkisi -
Bağışıklık Sistemi Nedir Bağışıklık Sisteminin Önemi
Bağışıklık Sistemi Nedir Bağışıklık Sisteminin Önemi Vücudumuzun içinde bağışıklık sistemi adı verilen şaşırtıcı ve bir o kadar da ilginç savunma mekanizması vardır. Bağışıklık sistemi insanoğlunu “mikrop” diye tanımlanan, enfeksiyona yol açabilen virus, bakteri, mantar ve parazit gibi mikrororganizmaların zarar verici etkilerine karşı korur. İnsan vücudu çevresinde bulunan çok sayıdaki mikrobun saldırısına uğrar ve bu organizmalar...
https://www.biyologlar.com/bagisiklik-sistemi-nedir-bagisiklik-sisteminin-onemi -
DNA profilleme yöntemi
İşlem, kişinin DNA'sından bir örnek almakla başlar (buna genelde "referans örnek" denir). Referans örneği elde etmenin en arzu edilen yöntemi yanak içi sürüntüdür, çünkü bu kontaminasyon olasılığını düşürür. Bu mümkün olmadığı zaman, (örneğin mahkeme emri gerekmektedir ve yoktur) başka yöntemlerin kullanılması gerekbilir (örneğin, diş fırçası, jilet, vb.) veya depolanmış örnekler (dondurulmuş sperm veya biyopsi dokusu). Biyolojik akrabalardan...
https://www.biyologlar.com/dna-profilleme-yontemi -
Hayvansal Dokular
Hayvansal dokular, embriyonik dönemde köken aldığı tabakalara göre ; -Ektoderm Kökenli Dokular:Epitel doku ve Sinir Doku -Mezoderm Kökenli Dokular:Bağ, Kan,Yağ, Kıkırdak, Kemik, Kas Doku -Endoderm Kökenli Dokular:Tükrük Bezleri Tiroid bezi,...... olmak üzere üç kısımda incelenir. 1 EPİTEL DOKU: Vücudun dış yüzeyini ve iç yüzeyini örten hücrelerden ve salgı yapabilen bezlerden oluşur.Hücreler arası boşlukları az ,kandamarları ve sinir bulunmaz.Beslenmesini...
https://www.biyologlar.com/hayvansal-dokular -
BİTKİSEL DOKULAR
Sürgen Doku ve Özellikleri Sürekli bölünen hücrelerden oluşur. Hücreleri ince çeperli , bol sitoplazmalı , küçük , iri çekirdekli , koful hiç bulunmaz veya küçük ve az sayıdadır. Hücreler arası boşluk bulunmaz. Bitkide kök , gövde ucu , tomurcuk ve yaprak uçlarında bulunur,ayrıca dikotiledon ve ağaçsı bitkilerin gövdesinde yer alır. Vegetatif üremede filiz oluşumu bu doku tarafından gerçekleştirilir. Kökenlerine Göre İkiye Ayrılır A-Pirimer Meristem:...
https://www.biyologlar.com/bitkisel-dokular -
Domateste ‘böceksavar’ gen bulundu
Domateste ‘böceksavar’ gen bulundu Yapılan en son araştırmada, tarımsal olarak yetiştirilen domateslerin, böceklerden korunabilmek için yabani kuzenlerinden öğrenebileceği beceriler olduğu ortaya çıktı. Michigan Eyalet Üniversitesi’nde (MSU) yapılan son araştırmada, bilim insanları, domateslerin böceklere karşı savunmasında rol oynayan geni keşfederek, daha sağlıklı bitkilerin yetiştirilmesinde önemli bir adım attı. Tarımsal olarak uzun sürede...
https://www.biyologlar.com/domateste-boceksavar-gen-bulundu -
Histon ve İnterferon Genleri
Bütün genler; adenin, guanin, sitozin ve timin isimleri verilen dört farklı maddenin, değişik şekillerde dizilmesi ile meydana gelirler. Adenin, guanin, sitozin ve timin maddecikleri A, G, C ve T harfleri ile gösterilirler. Bu harflerden belirli sayıda bulunan bir bölge, bir gen bölgesidir. Art arda dizilmiş yüzlerce harften oluşabilen genlerin her bir üç harfi, bir amino asit kodlar. Genlerin kodladığı arka arkaya dizili amino asitler, organizmayagerekli olan proteinlere...
https://www.biyologlar.com/histon-ve-interferon-genleri-1 -
İnsan vücudumuzdaki sistemler
İnsan Vücudundaki Sistemler, fizyolojik olarak aynı işlevi gören yapısal organ birlikleridir. Mükemmel bir organizma olan insan vücudunda, vücudun yaşamsal faaliyetlerini sağlıklı ve yeterli seviyede devam ettirebilmesi için bütün organların sağlıklı olarak çalışması gerekir. Organların sağlıklı ve birbirleriyle uyumlu hareket etmeleri sistemlerin sağlıklı olmasını, vücudumuzdaki sistemlerin sağlıklı çalışması da bütün vücudumuzun sağlıklı...
https://www.biyologlar.com/insan-vucudumuzdaki-sistemler -
MOLEKÜLER MARKERLAR
Bitkiler; virüs, bakteri, fungus, nematod ve böcekler tarafından saldırıya uğramaktadırlar. Bitkiler bunlara karşı kendilerini koruyacak bağışıklık sistemlerine sahip değillerdir. Bununla birlikte kendilerini korumak için ya devamlı yada teşviklenme durumunda faaliyete geçen antimikrobial savunma mekanizmaları ve dayanıklılık genleri (R) taşımaktadırlar. Dayanıklılık ıslahının amacı, dayanıklı genlerinin belirlenmesi, kültür bitkilerine aktarılması ve...
https://www.biyologlar.com/molekuler-markerlar -
Sinir Sistemi
Sinir sistemi, bir hayvanın içsel ve dışsal çevresini algılamasına yol açan, bilgi elde eden ve elde edilen bilgiyi işleyen, vücut içerisinde hücreler ağı sayesinde sinyallerin farklı bölgelere iletimini sağlayan, organların, kasların aktivitelerini düzenleyen bir organ sistemidir. Beyine sahip olmayan hayvanlarda, sinir sistemi düşünce ve duygu üretmez veya iletmez. Süngerler dışında tüm çok hücreleri hayvanlarda bulunur. Sinir sistemi uyaranların ve...
https://www.biyologlar.com/sinir-sistemi-3 -
Kan analizlerinde hangi değerler incelenir?
Vücudumuzda oksijen taşıyan kırmızı kan hücreleri (eritrositler) ile hastalıklara karşı savunmamızı sağlayan beyaz kan hücreleri (lökositler) sayılmakta ve büyüklükleri incelenmektedir. Bildiğiniz gibi kırmızı kan hücrelerinde hemoglobin proteinleri bulunur. Oksijeni taşıyan protein hemoglobindir. Hemoglobin miktarı düşerse oksijen taşınamaz. Kırmızı kan hücreleri RBC (red blood cells): Oksijen taşıyan hücrelerin miktarını verir. Düşükse anemi...
https://www.biyologlar.com/kan-analizlerinde-hangi-degerler-incelenir -
Kan doku
anın iki kısmı vardır: 1) “plazma” adı verilen sıvı ve 2) bu sıvının içinde yer alan kan hücreleri. Plazma su ve suda erimiş şekilde bulunan çeşitli kimyasal maddelerden (proteinler, yağlar, şekerler, vitaminler, hormonlar, mineraller, antikorlar, vd) oluşur. Kanın üç temel görevi vardır. Taşıma Görevi Kan tüm diğer vücut hücrelerine her türlü besin maddesi taşır,bu hücrelerce oluşturulan metabolizma artıklarınıda ortamdan uzaklaştırır.Kan,...
https://www.biyologlar.com/kan-doku -
Kan Yapımı (Hematopoez)
Yaşam süreleri hayli kısa olan kan hücrelerinin hematopoetik organlardan sürekli üretilmeleri gerekir. Embriyogenezin erken dönemlerinde vitellüs kesesinin mezoderminden üretilen kan hücreleri, daha sonraki dönemde karaciğer ve dalaktan, fetal dönemin sonunda ise kemik iliğinden üretilir.Kök hücreler bir daha geri dönüşümü olmayacak şekilde farklılaşabilme yeteneğine sahip hücrelerdir. Tüm kan hücreleri kemik iliğindeki tek bir hücreden gelişmiştir. Bunlara...
https://www.biyologlar.com/kan-yapimi-hematopoez -
Damarlarımız Ve Nitrik Oksit(NO)
Birçok insanın hayatı boyunca adını birkaç kez duyduğu ancak ne olduğunu tam olarak bilmediği bu bileşim, insan hayatının devam etmesine vesile olan çok önemli maddelerden birisidir. Nitrik oksit (NO); nitrojenin oksitlenmesiyle elde edilen, renksiz, zehirli bir gaz olarak tanımlanır. Bir nitrojen ile bir oksijen atomunun bileşiminden meydana gelen bir moleküldür. Son yirmi yılda yapılan yoğun araştırmalar, bu molekülün hücreler arası haberleşmede temel bir görev...
https://www.biyologlar.com/damarlarimiz-ve-nitrik-oksitno -
KAN FİZYOLOJİSİ VE GÖREVLERİ
Kan • Kan damarlarında dolasan kırmızı renkli sıvıya kan adı verilir. • Kanın Özellikleri • Kan sudan daha kalın, daha yapıskan ve daha yogundur. • Sudan 4-5 kata daha yavas akar. Akısa karsı karsılastırmalı direnç viskozite olarak isimlendirilir. • Kanın viskozitesi sudan daha yogundur. • Kanın PH sı 7,35-7,45 tir, hafif alkalidir. – Arteriyel kan venöz kanadan daha alkaliktir. • Kanın ısısı yaklasık 38 ºC dir. • Vücut agırlıgının % 8 ini...
https://www.biyologlar.com/kan-fizyolojisi-ve-gorevleri -
Lökositler-alyuvarlar beyaz kan hücreleri
• Tüm kanın sekilli elemanlarının % 1 ini olustururlar. • Sayıları;7000-11000/mm3 tür. • Lökositler ve lökositlerden kaynaklanan doku hücreleri vücudun enfeksiyonlara karsı koymasında rol alırlar. • Vücudun savunma sisteminin hareketli birimleridir. • Kısmen kemik iliginde kısmende lenfoid dokularda olusurlar. • Dolasımda 4-8 saat kadar bulunurlar, dokularda bulunanlar ise 4-5 gün kadar yasarlar Lökositlerin çalısma sekilleri vücudun hastalıklara Karşı...
https://www.biyologlar.com/lokositler-alyuvarlar-beyaz-kan-hucreleri -
Dünyanın En İyi Korunan Veri Bankası: DNA
Lineer kromozomların sonlarında, tekrar eden DNA dizilimleri vardır. Bu dizilimlere, Telomeres adı verilir. Telomeres’lerin önemli bir fonksiyonu bulunur. Savunmasız kromozom sonlarını, moleküler saldırılardan korurlar. Ancak, telomereslerin kendilerinin de bir korumaya ihtiyaçları vardır. Telomeresler, düzensiz genom parçacıklarına benzerler. Ancak, onları bir arada tutan bir protein vardır. Bu protein DNA replikasyonunun kromozom sonuna kadar kusursuz bir şekilde...
https://www.biyologlar.com/dunyanin-en-iyi-korunan-veri-bankasi-dna -
Yaşamı Savunmak
Nükleer ve kömürlü termik santrallere karşı mücadele eden bölge halkı için yasal bir rehber niteliği taşıyan ‘Yaşamı Savunmak’ kitabını yayımladık.
https://www.biyologlar.com/yasami-savunmak -
Hareketli Gen (Transposon) Nedir?
Genler vücutta biyolojik bilgileri taşıyan en önemli yapılardır. İnsan vücudunda yaklaşık 3000 ile 4000 arasında gen bulunduğu yapılan araştırmalarla belirlenmiştir. Vücut için temel yapı maddelerinden olan protein sentezi için özel genler işlev görür. İnsan genomunu oluşturan genlerin yaklaşık yüzde 5’i protein kodlamakta görevli genlerdir. Yüzde 45 oranında ise transposon ( sıçrayan gen ) adı verilen hareketli genler bulunuyor. Geriye kalan yüzde 50’lik...
https://www.biyologlar.com/hareketli-gen-transposon-nedir -
T hücresi
T hücreleri, lenfositlerin bir alt kümesini oluşturur ve bağışıklık yanıtında önemli bir yere sahiptir. 'T' kısaltması timüsden gelmektedir ki timüs bu hücrelerin son olgunlaşma evrelerinin geçtiği organdır. Sitotoksik T hücreleri (CD8+) enfekte hücreleri yok eder. Bu hücreler 'öldürücü' veya sitotoksik hücrelerdir, zira tanıdıkları antijenler gösteren belirli hücreleri hedef alır, yok ederler. Yardımcı T hücreleri (CD4+) bağışıklık yanıtında 'aracı'...
https://www.biyologlar.com/t-hucresi