Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 4994 içerik listeleniyor

  • Türkiyenin floristik bölgeleri

    Avrupa – Sibirya flora bölgesi Geniş yapraklı türlerden oluşur ve yükselti artıkça iğne yapraklı türlerle birlikte görülür. Yaz-kış yağışlı geçer, kuraklık yaşanmaz. Genellikle orman yapısı hakimdir, yağışların bol oluşu gür bir bitki varlığını ortaya çıkarır. Türkiye'nin batısından doğusuna doğru tüm kuzey kısımlarını içine alır. Öksin ve Kolşik flora olmak üzere 2 bölüme ayrılır. Kolşik flora sırasıyla Ordu, Giresun, Trabzon,...

    https://www.biyologlar.com/turkiyenin-floristik-bolgeleri
  • Douglas Futuyma ile Evrim Kuramı’na dair söyleşi

    Douglas Futuyma evrimsel biyoloji alanında çalışan bilim insanlarının ismini sıkça duyduğu, bitki böcek etkileşimleri üzerine çalışan, bilim yapmayı ve anlatmayı kendine yaşam biçimi edinmiş bir bilim insanı. ABD'deki Cornell Üniversitesi'nden lisans derecesini aldıktan sonra yüksek lisans ve doktora ünvanlarını 1969'da Michigan Üniversitesi'nden kazanıyor. Bitki yiyen böcekler ve onların konakçıları olan bitkilerin evrimi üzerine olan akademik...

    https://www.biyologlar.com/douglas-futuyma-ile-evrim-kuramina-dair-soylesi
  • JEOTERMAL ENERJİi: (jeo-yer, termal-ısı)

    Yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, kimyasallar içeren sıcak su, buhar ve gazlardır. Jeotermal Enerji de bu jeotermal kaynaklardan ve bunların oluşturduğu enerjiden doğrudan veya dolaylı yollardan faydalanmayı kapsamaktadır. Jeotermal enerji yeni, yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmez, ucuz, güvenilir, çevre dostu, yerli ve yeşil bir enerji türüdür. Sıcak su ve buhar, diğer yaraltı ve yerüstü sulara göre daha fazla erimiş...

    https://www.biyologlar.com/jeotermal-enerjii-jeo-yer-termal-isi
  • Laktik Asit Bakterilerinin tiplendirmesinde kullanılan fenotipik yöntemler

    Suşlar arasındaki ayrımı sağlayabilmek için gen ekpresyonunun ürününü karakterize eden(gözlemlenebilir karakterleri) ve genelde genus-tür düzeyinde identifikasyona olanak sağlayan geleneksel fenotipik yöntemler arasında morfolojik, fizyolojik, metabolik, biyokimyasal özellikler ve kemotaksonomik markörler (hücresel yağ asitleri, mikolik asit, polar lipitler, quininler, poliaminler, hücre duvarı bileşikleri, ekzopolisakkaritler) ile beraber faj tiplendirmeleri, hücre...

    https://www.biyologlar.com/laktik-asit-bakterilerinin-tiplendirmesinde-kullanilan-fenotipik-yontemler
  • BİYOYAKITLAR

    Yenilenebilir Enerji Kaynağı Tüm dünyanın küresel ısınmayla mücadele ettiği, aynı zamanda büyüyen enerji ihtiyacını karşılamak için alternatif arayışların hız kazandığı bir dönemde tarımsal potansiyelleri yüksek ülkelerde biyoyakıtlar; biyodizel, biyogaz ve biyoetanol yeni fırsat açılımları yaratmıştır. Güneş, rüzgar, hidrolik enerji, jeotermal enerji, hidrojen enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından olan biyokütle enerjisi büyük bir...

    https://www.biyologlar.com/biyoyakitlar
  • Böceklerin Morfolojik yapısı ( Böcek Morfolojisi )

    Bugün tanımlanmış hayvanların en az 4/5’i böceklere girer. Böceklerin yaklaşık 1 milyon kadar yaşayan, 15 bin kadar da fosil türü tanımlanmıştır ve her sene birkaç bin yeni tür bu sayıya eklenmektedir. Toplam tür sayısının 2 milyon olduğu varsayılmaktadır. Değişen çevre koşullarına çok iyi uyum sağlamaları böcekleri dünyada bulunan en dayanıklı sınıf haline getirmiştir. Böcekler, göğüslerinin üç segmentli olması ve her göğüs segmentinde bir...

    https://www.biyologlar.com/boceklerin-morfolojik-yapisi-bocek-morfolojisi-
  • BİTKİLERDE BÖCEKLERE DAYANIKLILIK MEKANİZMALARI

    Bitkilerde dayanıklılık oluşumu konukçu ile patojenin bir araya gelmesi neticesinde tetiklenen biyokimyasal tepkimeler sonucu ortaya çıkmakta ve bu olayların salisilik asit ve buna bağlı proteinlerin ifadesiyle kendini gösterdiği bilinmektedir. Böceklerde dayanıklılığın böceğin bulunduğu konukçudan kaynaklanan belirli özelliklerle ortaya çıkan antibiosis ve tercih edilmeme durumlarına ilaveten zararlı ile bitki arasındaki bir takım interaksiyonlar sonucu sinyal...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-boceklere-dayaniklilik-mekanizmalari
  • BİYOGAZ NEDİR ?

    Yenilenebilir enerji kaynakları içinde en büyük teknik potansiyele biyokütle sahiptir. Biyokütle enerji teknolojisi kapsamında; odun (enerji ormanları, ağaç artıkları), yağlı tohum bitkileri (ayçiçek, kolza, soya v.b), karbo-hidrat bitkileri (patates, buğday, mısır, pancar, v.b), elyaf bitkileri (keten, kenaf, kenevir, sorgum,vb.), bitkisel artıklar (dal, sap, saman, kök, kabuk v.b), hayvansal atıklar ile şehirsel ve endüstriyel atıklar değerlendirilmektedir....

    https://www.biyologlar.com/biyogaz-nedir-
  • ÇEVRE HUKUKU

    Çevre sorunlarındaki artış aynı zamanda çevre ile ilgili tedbir alınması gerekliliğini de ortaya çıkarmış, çevresel değerlerin hukuki güvence altına alınması amacıyla çevreye ilişkin hükümler Anayasa, Kanun ve Yönetmeliklerde yer almaya başlamıştır. Küresel bir boyut kazanan çevre kirliliğinin önlenmesi, çevrenin korunması, iyileştirilmesi, doğal kaynaklarla ilgili koruma ve kullanım esaslarının belirlenmesine yönelik uluslararası antlaşmalar,...

    https://www.biyologlar.com/cevre-hukuku
  • Havai Fişek Gösterilerinin Fauna Elemanları Üzerine Etkisi

    Trafik, enerji üretimi ve endüstri emisyonuyla birlikte evsel ısıtma sistemleriyle hidrokarbon yanması kentsel çevrelerde önemli oranda hava kirliliğine sebep olmaktadır. Kentsel çevrelerdeki hava kirliliğinin önemli oranlarda artması, kısa dönem ve uzun dönem olumsuz insan sağlığı etkilerine neden olmaktadır. Bu olağandışı insan etkilerinden biri de dikkate değer oranlarda hava kirliliğine neden olan ve günümüzde özellikle otellerde her akşam olmak üzere...

    https://www.biyologlar.com/havai-fisek-gosterilerinin-fauna-elemanlari-uzerine-etkisi
  • Simpatrik türleşme nedir

    Simpatrik türleşme, aynı coğrafi bölgede yaşayan tek bir atasal türden yeni türlerin evrilerek oluştuğu süreçtir. Simpatrik ve simpatri terimleri, evrimsel biyolojide ve biyocoğrafyada yaşam alanlarının birbirleriyle örtüştüğü, hatta aynı olduğu, en azından bu yaşam alanlarının bazı yerlerinde birlikte var olabildikleri organizmaları tanımlar. Bu organizmalar birbirleriyle yakından akraba olduğu durumlarda (örneğin kardeş türler), böyle bir dağılım...

    https://www.biyologlar.com/simpatrik-turlesme-nedir
  • Allopatrik türleşme nedir

    Allopatrik türleşme (Eski Yunanca: "allos": diğer + "patrida": vatan, yurt) veya coğrafi türleşme (ayrıyurtlu türleşme); aynı türün biyolojik popülasyonu, dağ oluşumu gibi coğrafi veya göç gibi sosyal değişimlere bağlı olarak yalıtıldığında meydana gelen evrilmedir. Türleşmede ve yeni türlerin ortaya çıkmasında oldukça önemli bir faktördür. Yalıtılan popülasyon genotipik ve/veya fenotipik başkalaşım geçirir. Farklı seçilimsel baskılara, genetik...

    https://www.biyologlar.com/allopatrik-turlesme-nedir
  • DOĞAL VE KUVVETLENMİŞ SERA ETKİSİ NEDİR ?

    Yeryüzündeki tüm yaşam biçimleri için vazgeçilmez bir ortam olan atmosfer, kendilerine özgü fiziksel ve kimyasal özellikleri bulunan birçok gazın karışımından oluşur. Atmosferin bileşimi durağan değildir; zamandan zamana, yerden yere değişebilir. Atmosferi oluşturan başlıca gazlar, azot (% 78.08) ve oksijen (% 20.95), temiz ve kuru hava hacminin % 99’unu oluşturur. Bu gazlar atmosferin en bol bulunan bileşenleri ve Yerküre üzerindeki yaşam için çok önemli...

    https://www.biyologlar.com/dogal-ve-kuvvetlenmis-sera-etkisi-nedir-
  • Örümceğimsiler ( Arachnida )

    Arachnidalar, Arthropoda (eklembacaklılar) filumunun, başta örümcekler, akrepler, akarlar, keneler ve uyuz böcekleri olmak üzere, 70 bin kadar etçil ve karada yaşayan omurgasız türüdür.. Arachnida üyelerinin en belirgin özellikleri, iyi gelişmiş bir baş bölümü ile sert (kitinleşmiş) bir dış iskeletten oluşan bölütlü gövde yapısı ve çift sayıdaki eklemli gövde uzantılarıdır. Büyüme sürecinde birkaç kez kabuk (dış iskelet) değiştiren bu hayvanların...

    https://www.biyologlar.com/orumcegimsiler-arachnida-
  • Parapatrik türleşme nedir

    Parapatrik veya parapatri (bitişik bulunan), yaşam alanları belirgin bir şekilde örtüşmeyen ama birbirine bitişik olan ve en azından dar bir temas bölgesinde birlikte görülebilen organizmaları ifade eden bir biyocoğrafya terimi. Bu tür bir coğrafi dağılım şekli, her iki durumda da simpatrik (aynı bölgede) ve allopatrik (veya peripatrik) (dış kenara ait) terimlerinin karşıtıdır. Bu dağılım türü, uzun zaman boyunca parapatrik türleşme denilen bir sürecin...

    https://www.biyologlar.com/parapatrik-turlesme-nedir
  • OMURGASIZ HAYVANLAR SİSTEMATİĞİ

    Canlılarla ilgili problemler ele alındığında organizmalar sınıflandırmak ve onları gruplara ayırmak zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Yeryüzünde milyonlarca canlı varlık vardır ve bunun yanı sıra geniş ölçüde bir çeşitlilik de görülür. Sınıflandırmanın Tarihçesi İnsanlar yaradılışlarından itibaren çevrelerinde bulunan bitki ve hayvanları öğrenmeye çalıştılar. İlk insanlar, bitki ve hayvanları kendileriyle olan ilişkisine göre...

    https://www.biyologlar.com/omurgasiz-hayvanlar-sistematigi
  • Termitlerde toplumsal örgütlenme

    Milyonlarca insanın bir arada yaşaması her zaman birçok problemi de beraberinde getirmiştir. Örneğin mimari yapılanma, ulaşım, haberleşme, besin kaynakları gibi pek çok konuda çeşitli problemler yaşanmıştır. Elbette ki bu problemlere zaman içinde çeşitli çözümler üretilmiş, bunlardan kimileri uygulamaya konup refah düzeyi artırılmaya çalışılmıştır. Ancak sorunlar hiçbir zaman kökünden hallolmamıştır. İnsan; yeryüzünde düşünebilen,...

    https://www.biyologlar.com/termitlerde-toplumsal-orgutlenme
  • Adaptif radyasyon nedir

    Adaptif radyasyon veya adaptif yayılım (Latince: adaptare – uyumlandırmak; radiatus – yayılarak) , evrimsel biyolojide hızlıca çoğalım gösteren bir tür veya soy içinde ekotipler husule getirerek ekolojik ve fenotipik çeşitliliğe yol açan, aynı zamanda yeni türlerin meydana gelmesinde büyük rol oynayarak birçok farklı grupların evrimine hizmet eden olayı tanımlayan terim. Bu süreç, son bir atadan başlayarak türleşmeye ve canlı organizmaların farklı çevre...

    https://www.biyologlar.com/adaptif-radyasyon-nedir
  • HAVA KİRLİLİĞİNE KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER

    -Hava kirliliğinin yoğun olduğu büyük illerimizde kaliteli ve temiz linyitin yakılması için gerekli tedbirler alınmalıdır. -Kentsel ısınmada doğal gazın kullanımının artırılması ve yoğun hava kirliliği yaşanan illerimize doğal gazın götürülmesi gerekmektedir. -Yakıtların tekniğe uygun olarak yakılabilmesi için kazanın, yakıtın yanma özelliğine göre standartlarına uygun olarak üretilmesi ve uygun yanma şartlarının sağlanması gerekmektedir. Kazan...

    https://www.biyologlar.com/hava-kirliligine-karsi-alinabilecek-onlemler
  • Kromofil Hücreler

    A- Asidofiller (Alfa hücreleri): Toplam hücrelerin %40’ını oluşturur. İyi şekilde boyanabilen asidofiller normal preparatlarda kolaylıkla tanınırlar. Kromofoblardan daha büyük olup (14-20 mikron) hücre sınırları belirgindir. Sitoplazmalarında oldukça fazla bulunan küçük özel granülleri pek çok asidik boyalarla (eozin, asit fuksin, orange G ve azokarmin gibi) ile boyanabilirler. Seçici boyama metodları ve immunositokimya ile iki tip asidofil ayırt edilir. 1-...

    https://www.biyologlar.com/kromofil-hucreler
  • Kambriyen patlaması nedir

    Kambriyen patlaması, Kambriyen dönemin başlangıcında (yaklaşık 542 milyon yıl önce) Dünya'daki canlı çeşitliliğinde yaşanmış ani artıştır. Patlamadan kasıt canlı sayısındaki hızlı artıştır. İlk canlıların ortaya çıkışı olan 3.6 milyar yıl öncesinden, 542 milyon yıl öncesine kadar geçen yaklaşık 3 milyar yıllık bir süreçte —ki bu süre Dünya tarihinin yaklaşık %67'sini kapsar— Dünya'daki canlı çeşitliliği mikroskobik boyuttaki tek...

    https://www.biyologlar.com/kambriyen-patlamasi-nedir
  • ASİT YAĞMURLARI

    Asitler, suyla hidrojen iyonları üreten hidrojen bileşimleridir. Hidrojen iyonları çözeltiyi asidik özellik kazandırır. Asitler mavi turnusol kağıdına kırmızı renk verir. Gıdaların çoğu asit içerir. Limonda sitrik asit, sirkede ise asetik asit bulunur. Farklı asitler, limona, sirkeye, ekşi elmaya ve şerbete keskin tadını verir. Asitler, suda eridiğinde hidrojen iyonları (H+) üreten madde çözeltileridir. Asit maddelerin çoğu, saf katılar, sıvılar ya da gazlar...

    https://www.biyologlar.com/asit-yagmurlari
  • BİTKİLEDE MORFOLOJİK VE ANATOMİK KARAKTERLER

    Bitki Sistematiğinde kullanılan temel karakterler başlıca 4 grupta toplanabilir: 1. Morfolojik ve anatomik Karakterler, 2. Polinolojik ve Embriyolojik Karakterler, 3. Sitolojik Karakterler, 4. Fitokimyasal Karakterler. 1. MORFOLOJİK VE ANATOMİK KARAKTERLER A – Morfolojik Karakterler: Bugün, genetik fitokimya ve palinoloji konularında büyük ilerlemeler olduğu halde gene de sistematikçiler eskiden olduğu gibi, morfolojik karakterlere öncelik tanımaktadır. Bunun nedeni...

    https://www.biyologlar.com/bitkilede-morfolojik-ve-anatomik-karakterler
  • Modern evrimsel sentez nedir

    Modern Evrimsel Sentez (Kısaca Modern Sentez, Yeni Darwincilik veya Neo-Darwinizm), Darwin'in Evrim Kuramı ile Mendel'in kalıtım kuramını modern moleküler biyoloji ve matematiksel popülasyon genetiği ışığında birleştiren modern evrim kuramının adıdır. 1930'lar ve sonrasında daha önce Gregor Mendel tarafından ortaya konmuş olan kalıtım kuramı, moleküler biyoloji'nin kalıtımın moleküler temellerine ilişkin sağladığı bilgi ve Charles Darwin'in kuramının...

    https://www.biyologlar.com/modern-evrimsel-sentez-nedir
  • BİTKİLERDE PALİNOLOJİK VE EMBRİYOLOJİK KARAKTERLER

    A- Palinolojik Karakterleri: a) Polen Morfolojisi ve Taksonomi: Polen morfolojisi üzerinde ilk çalışmaları Lindloy (1830) tarafından yapılmıştır. 1935’te Wodehouse “Pollen Grains-Polen Taneleri” adlı eseriyle bu konudaki ilk önemli eseri ortaya koydu. 1950’de ise İsveç’li ünlü palinolog Erdtman “Pollen Morphology and Plant Taxonomy-Polen Morfolojisi ve Bitki Taksonomisi”adlı Angiospermlerle ilgili büyük eserini yayınladı. Tüm Angiosperm familyalarına ait...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-palinolojik-ve-embriyolojik-karakterler
  • BİTKİLEDE SİTOLOJİK KARAKTELER

    Sitolojik karakterlerin taksonomide uygulanışı da palinolojik ve embriyolojik karakterler gibi yeni sayılır. Her ne kadar bitkilerin kromozom sayıları ve özellikleri çok önceden biliniyordu ise de bunların taksonomiye uygulanışı oldukça yenidir. Bu konuda en önemli kaynaklar Tischler (1950), Darlington ve Wylio (1955), Löve ve Löve (1961), ...vb. dır. Son yıllarda yalnız sitolojik özelliklerine göre bitkilerin sınıflandırılacağını ileri sürenler de vardır. ...

    https://www.biyologlar.com/bitkilede-sitolojik-karakteler
  • EVRİM TEORİSİNİN TARİHÇESİ

    Evrime dair görüşler, canlıların ortak bir ataya sahip olabilecekleri ve değişim gösterdiklerine dair bilinen kayıtlar, en az M.Ö. 6. yüzyıla, Miletli Yunan DüşünürAnaksimander‘e kadar gitmektedir. Tek tanrılı dinlerin öne sürdüğü yaratılış hikayelerine dayanılarak dünyadaki canlılığın tek seferde yaratıldığına ve bu türlerin sabit bir şekilde hiç bir değişme göstermeden günümüze kadar geldiklerine inanılmıştı. Orta Çağda ise...

    https://www.biyologlar.com/evrim-teorisinin-tarihcesi
  • REKOMBİNANT DNA TEKNOLOJİSİ , KLONLAMA VE VEKTÖRLER

    Bu teknolojinin bilimsel temeli olan çeşitlenme (rekombinasyon) genetik bir olaydır ve doğada canlılar arasında görülen çeşitliliğin önemli nedenlerinden birini oluşturur. Rekombinasyon, farklı genotipteki bireyler arasında eşleşmeler söz konusu olduğunda, ana-babaya ait kalıtsal özelliklerin dölde değişik gruplanmalar halinde bir araya gelmesine yol açan olaylar dizisidir. Bu olay moleküler düzeyde, farklı nükleotid dizilerine sahip iki DNA molekülünün homoloji...

    https://www.biyologlar.com/rekombinant-dna-teknolojisi-klonlama-ve-vektorler-1
  • BİTKİLERDE FİTOKİMYASAL KARAKTERLER

    Bitkilerin taşıdığı kimyasal maddeler ve taksonomi arasındaki ilişkiler uzun yıllar önce araştırılmaya başlamıştır. Bu konuda ilk eser 1847’de yayınlanmıştır. (Rochleder). Bununla beraber bitkiler henüz taksonomik olarak sınıflandırılmadan önce bile içerdikleri yağlar, şeker ve diğer maddeler bakımından sınıflandırılmıştır. Bugün bu konuda birçok araştırma vardır. Fitokimyacılar eczacılar yeni yeni kimyasal maddeler buldukça, taksonomistler de...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-fitokimyasal-karakterler
  • EVRİM TEORİLERİ

    Katastrofizm (Kıyamet Kuramı): Paleontoloji’yi büyük oranda geliştiren Fransız anatomist Georges Cuvier (1769-1832) tarafından ileri sürülen ve katmanlar arasındaki her bir sınırın, zaman olarak, sel baskınları ve kuraklık gibi felaketlere karşılık geldiğini ve o dönemde yaşayan türlerin çoğunun ortadan kalkmış olduğunu savunan hipotezdir. Ancak katastrofizmde olaylar birbirine evrimsel olarak bağlı değildir (George Cuvier katmanları incelerken, her katmandaki...

    https://www.biyologlar.com/evrim-teorileri-1
  • Karıncaların İletişimi

    20. yüzyılda karıncalar üzerinde yapılan bilimsel araştırmalar, bu küçük hayvanların çok organize bir sosyal yaşantıları olduğunu ve bu organizasyonun gereği olarak aralarında çok kompleks bir iletişim ağının var olduğunu ortaya koymuştur. National Geographic dergisinde yayınlanan bir makalede bu konudan şöyle bahsedilmektedir: Büyük veya küçük herhangi bir karınca, başındaki karmaşık duyu organlarıyla, milyonlarca hatta daha fazla kimyasal ve görsel...

    https://www.biyologlar.com/karincalarin-iletisimi
  • Genetik

    Genetik (Alm. Genetik (f), Fr. Genetique (f), İng. Genetics) canlıların özelliklerini ve kalıtsal karekterlerini inceleyen, bu karekterlerin nesillere geçişini belli kalıtım kanunlarına bağlayan, genin yapı ve görevlerini araştıran bilim dalı. Genetik, ( Yunanca'dan genno γεννώ= doğum vermek) canlının bütün özelliklerinin eski kuşaktan yenisine nasıl geçtiğini inceler. Kalıtım bilimi olarak da bilinir. Biyolojinin bir dalıdır. İlk olarak Gregor Mendel'in...

    https://www.biyologlar.com/genetik-1
  • EVRİM TEORİSİNDE GÜNCEL GELİŞMELER

    Bilimin, türlerin gelişimi ve evrimi hakkında bugün sahip olduğu bilgiler, bilimin çeşitli disiplinlerinden elde edilen verilerin birleştirilerek değerlendirilmesinden elde edilmektedir. Bu bulgular, türler çeşitliğinin nedenini evrime ve üreme, varyasyon, seçilim gibi bir dizi evrim faktörlerine dayandığını göstermektedir. Evrim hakkındaki konuşmalar ve yapılan bilimsel konferanslar bu faktörlerin ön koşulları ve detayları çerçevesinde gerçekleşmektedir. Bu...

    https://www.biyologlar.com/evrim-teorisinde-guncel-gelismeler
  • EPİFİZ (KORPUS PİNEALİS)

    Korpus pinealis, diğer adıyla epifizis serebri 5-8 mm boyunda, 5mm çapında ve 100-200mg ağırlığında küçük, koni şekilli bir cisimcik olup bir sap ile 3. ventrikül tavanına bağlanmıştır. Bağlantı yeri dışında bez pia mater ile sarılmıştır. Pia mater’den oluşan kapsül bol damarlıdır. İnce bir kapsül şeklini almış olan pia materden ayrılan septumlar organ içerisine girer ve organı tam olmayan lobüllere ayırır. Lobüller Pinealosit (ya da epiteloid...

    https://www.biyologlar.com/epifiz-korpus-pinealis
  • Genetik Kopyalama - GENETIC CLONNIG

    Döllenmemiş yumurta hücre çekirdeğinin (n) somatik dokudaki hücre çekirdeği (2n) ile yer değiştirilmesi Genetik Klonlama veya Kopyalama olarak bilinmektedir. Son yıllarda genetik kopyalama ile ilgili bilim dünyasında farklı görüşler ortaya atılmıştır. Klonlamanın faydası ve zararı ile ilgili yapılan açıklamalar gündemi uzun süre işgal etmiştir. Bu makalede genetik klonlama ile yapılan çalışmaların ve elde edilen sonuçların aktarılmasına...

    https://www.biyologlar.com/genetik-kopyalama-genetic-clonnig
  • BAKTERİ GENETİĞİ

    Canlıların tüm özelliklerinin, kalıtsal olarak nesilden nesile aktarıldığı öteden beri bilinen bir gerçektir. Yaşamın temel maddeleri kabul edilen nükleik asitler (DNA=deoxyribonucleic acid, RNA=ribonucleic acid) üzerinde yapılan incelemeler, kromozom haritalarının çizilerek, özellikle mikroorganizmalar arasındaki ilişkilerin ortaya konmasında, tüm canlıların sayısız özellik ve biyolojik fonksiyonlarının açıklanmasında yardımcı olmuştur. Çalışmalar...

    https://www.biyologlar.com/bakteri-genetigi
  • Tiroid Bezi Fonksiyonları

    Gebelik döneminde T3 ve T4 plasental bariyeri geçer ve beyin gelişiminde önemli rol oynar. Fetal tiroid bezi fonksiyonuna gestasyonun 14. haftasında başlar. Fetal gelişim sırasında tiroid hormon yetersizliği MSS’de geri dönüşümsüz hasara neden olur. Nöron sayısında azalma, myelinizasyonda hata ve zeka geriliği gözlenir. Eğer maternal tiroid yetersizliği fetal tiroid bezinin gelişimden önce olursa ciddi bir zeka geriliği gerçekleşir. Son çalışmalar...

    https://www.biyologlar.com/tiroid-bezi-fonksiyonlari
  • Gen Aktarım Teknikleri

    Gen tedavisinde, etkin bir gen aktarimi en onemli bir kosuldur. Genleri istenilen hucrelere tasiyabilmek icin kullanilan yontemler genel olarak iki kategoride toplanmaktadir: Fiziksel yontemler ve biyolojik vektorler: Fiziksel yontemler, DNA'nin dogrudan dogruya enjeksiyonu, lipozom formulasyonlari ve balistik gen enjeksiyonu yontemlerini icerir. Dogrudan DNA enjeksiyonunda ilgili gen DNA'sini tasiyan plazmit, dogrudan dogruya, ornegin kas icine, enjekte edilir. Yontem basit olmasina karsin...

    https://www.biyologlar.com/gen-aktarim-teknikleri
  • Bakteri nedir?

    Bakteriler tek hücreli mikroorganizma grubudur. Tipik olarak birkaç mikrometre uzunluğunda olan bakterilerin çeşitli şekilleri vardır, kimi küresel, kimi spiral şekilli, kimi çubuksu olabilir. Yeryüzündeki her ortamda bakteriler mevcuttur. Toprakta, deniz suyunda, okyanusun derinliklerinde, yer kabuğunda, deride, hayvanların bağırsaklarında, asitli sıcak su kaynaklarında, radyoaktif atıklarda büyüyebilen tipleri vardırbakteri Tipik olarak bir gram toprakta bulunan...

    https://www.biyologlar.com/bakteri-nedir
  • PARATİROİD BEZLERİ

    İnsanlarda genellikle iki çift (4 adet) paratiroid bezi bulunur fakat sıklıkla bunlara yardımcı bezlere de rastlanır. Küçük, kahverengimsi ve oval cisimcikler şeklinde olan paratiroid bezleri tiroid bezine yakın yerleşim gösterir. Üst paratiroidler tiroidin posterior yüzünde lobların üst ve alt kutupları arasında, orta kısımda yer alır. Alt paratiroidler ise tiroid loblarının alt kutuplarına yakın bulunurlar. Paratiroid bezleri faringeal ceplerin (kesecikler)...

    https://www.biyologlar.com/paratiroid-bezleri
  • BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER, SUPRARENAL BEZLER)

    Her bir böbreğin üst kutbuna birer adet olarak yerleşen, yağ doku içine gömülmüş suprarenal ya da adrenal bezler kabaca piramit şekilli yassılaşmış organlardır. Her biri 5 cm. uzunluğunda, 3 cm. genişliğinde ve 1 cm’den daha az kalınlıkta ve 7-10 gr. ağırlıktadır. Adrenal bezler steroid hormonları ve kateşolaminleri salgılarlar. Organın arterior yüzeyinde içeri doğru çöküntü şeklinde hilum görülür. Taze bir organın enine kesitinde iki bölge ayırt...

    https://www.biyologlar.com/bobrek-ustu-bezleri-adrenal-bezler-suprarenal-bezler
  • NÜKLEİK ASİTLER DNA VE RNA

    RİBONÜKLEİK ASİT (RNA) RNA'lar ribonukleotitlerinbirbirlerine bağlanması ile meydana gelen tek zincirli nukleik asitlerdir. DNA molekülleri ile kıyaslandığı zaman boyları daha kısadır. Hemen hemen bütün hücrelerde bol olarak bulunmaktadırlar. Gerek prokaryotik gerek ökaryotik hücrelerde genellikle üç ana sınıf RNA'ya rastlanmaktadır. Bunlar mesencır RNA (mRNA), ribozomal RNA (rRNA) ve transfer RNA (tRNA) dır. Bütün RNA'lar tek zincirli özel bir baz dizisine,...

    https://www.biyologlar.com/nukleik-asitler-dna-ve-rna
  • Güveler

    Orduların en önemli strateji ve taktikleri hiç şüphesiz öncelikle düşmanlarını hemen fark edebilmek ve onların özelliklerini öğrenip buna karşı önlemler almak üzerine kuruludur. Güveler de düşmanları olan yarasalardan korunabilmek için doğdukları ilk günden beri aynı dünyanın en gelişmiş ordularının kullandıkları ve gerçekleştirebilmek için milyonlarca dolar harcadıkları bu stratejilere benzer bir strateji kullanırlar. Bir hayvanın hayatta...

    https://www.biyologlar.com/guveler
  • Böbrek Üstü Bezlerinin Fonksiyonları

    Korteks ve medulla fonksiyonel yönden belirgin bir şekilde birbirlerinden farklıdır. Korteks hayatın devamı için esasidir. Tüberkülosise bağlı olarak kortikal dejenerasyon (Addison hastalığı) veya korteksin çıkarılması halinde kortikal öz verilemez ise ölümle sonuçlanır. İnsanda korteks çeşitli esasi fonksiyonların devamı için şarttır. Korteks vücutta su ve elekrolit dengesini sağlar. Korteks yıkımını takiben vücutta plazma konsantrasyonu, aşırı sodyum...

    https://www.biyologlar.com/bobrek-ustu-bezlerinin-fonksiyonlari
  • Genler ve Gen Transferi

    Çok hücreli bir organizmanın herbir hücresi genellikle aynı genetik maddeyi içerir.DNA molekülleri,hücredeki en büyük moleküllerdir ve çoğunlukla kromozom olarak adlandırılan yapılarda paketlenir.Ökaryotik hücreler genellikle birden fazla,çoğu bakteri ve viruslar ise bir tek kromozoma sahiptir.Bir tek kromozom binlerce gen taşıyabilir.Bir hücrenin tüm genleri ve genler arasındaki DNA'ları,birlikte,hücresel genomu oluşturur. Bir tek kromozomda kaç tane gen vardır ?...

    https://www.biyologlar.com/genler-ve-gen-transferi
  • Hemofili nedir ?

    Hemofili hastalığına ait ilk belgeler M.S. ikinci yüzyıla ait. Talmud adlı kitapta bir kardeşi sünnet sonrası ölen kişilerin sünnet olmaması gerektiği yazılı. Arap bilgin Albukasis'in 12. yüzyılda yazdığı bir kitapta küçük yaralanmalar sonrası tamamı ölen aileden bahsediliyor. Daha sonra 1803 yılında Amerika'lı bir doktor olan Dr. John Conrad Otto bu durumu "bazı aileleri etkileyen kanama bozukluğu" olarak tanımladı. Bu hastalığı olanların kuşaklar...

    https://www.biyologlar.com/hemofili-nedir-
  • Türkiye'nin Doğal Bitki Örtüsü

    Türkiye ana çizgileri ile iklim özelliklerine bağlı olmak üzere çevresine nazaran çok değişik bir doğal bitki örtüsüne sahiptir. Toprak ve reliyef şartları yanında insan faktörünün de etkisiyle ülkemiz doğal bitki örtüsü farklı coğrafi bölgelerimizde farklı özellikler içinde farklı biçimde karşımıza çıkar. Ülkemizdeki doğal bitki örtüsünün bugünkü görünümü alması dördüncü zamanda nemli ve kurak devrelerin birbirini takip ettiği süre...

    https://www.biyologlar.com/turkiyenin-dogal-bitki-ortusu
  • Sinek Gözleri - Sineklerde göz yapısı

    Sinek, saniyede 500 kere çırptığı kanatları ve müthiş uçma yeteneği ile bir tasarım harikasıdır. Onu önemli kılan bir diğer özelliği ise, müthiş komplekslikte binlerce merceği olan gözleridir. Bir sinek, başının sağ ve sol taraflarında 4000'er ayrı bölme bulunan, toplam 8000 bölmeli petek gözlere sahiptir. Bu 8000 bölmenin her birinde, görüntüyü farklı açılardan gören birer mercek vardır. Sinek bir çiçeğe baktığında çiçeğin tüm görüntüsü,...

    https://www.biyologlar.com/sinek-gozleri-sineklerde-goz-yapisi
  • Kalıtım ve Kalıtsal Hastalıklar

    Kalıtım ve Kalıtsal Hastalıklar

    KALITIM Canlılar arasındaki benzerlik ve farklılıkların, ortaya çıkmasını sağlayan, bunların anne babadan çocuğa nasıl geçtiğini, kalıtsal hastalıkları ve tedavileri inceleyen bilim dalıdır.Aynı tür canlılar kendi aralarında görünüş olarak farklılık gösterirler(saç rengi, göz rengi vb. ).Kalıtımın diğer bir adı da soyaçekimdir. Bütün canlılarda görülür. KALITSAL HASTALIKLAR Genlerle yavrulara geçen özelliklere kalıtsal özellikler denir (kan...

    https://www.biyologlar.com/kalitim-ve-kalitsal-hastaliklar
  • İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ TÜZÜĞÜ

    Madde 1 - 1475 sayılı İş Kanunu kapsamına giren işyerlerinde, işçilere ait yatıp kalkma yerlerinde ve diğer müştemilatında bulunması gereken sağlık şartlarının ve işyerlerinde kullanılan alet, edevat, makinalar ve hammaddeler yüzünden, çıkabilecek hastalıklara engel olacak tedbir ve araçların, işyerlerinde işkazalarını önlemek üzere bulundurulması gerekli araçların ve alınacak güvenlik tedbirlerinin neler olduğu bu Tüzükte belirtilmiştir. Madde 2 -...

    https://www.biyologlar.com/isci-sagligi-ve-is-guvenligi-tuzugu
3WTURK CMS v8.1