Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 775 içerik listeleniyor

  • ALABALIK BİYOLOJİSİ ve YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    A.Ü. Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü. 06110 ANKARA Yaşam ortamı bakımından berrak, temiz, serin ve oksijen yönünden zengin suları tercih eden alabalık halkımız tarafından özel likle etinin lezzetli oluşuyla anımsanan balıklar arasında bulunmaktadır. Alabalık türleri sistematikte Salmonidae familyasında yer alırlar. Morfolojik bakımdan yağ yüzgeci ile karakterizedirler. Salmonidae familyasında ekonomik yetiştiricilik ve doğal suların balıklandırılması...

    https://www.biyologlar.com/alabalik-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • Arkelerde Sistematik Yapı

    Üst alem: Archaea Bölüm / Sınıf Crenarchaeota Euryarchaeota Korarchaeota Nanoarchaeota Arkeler, Arkea (Yunanca αρχαία, "eskiler" 'den türetme; tekil olarak Arkaeum, Arkaean, veya Arkaeon), veya Arkebakteriler, canlı organizmaların bir ana bölümüdür. Yabancı literatürde bu gruptaki canlılar Archaea veya Archaebacteria, grubun tek bir üyesi ise tekil olarak Archaeum, Archaean, veya Archaeon olarak adlandırılır Arkeler, Ökaryotlar ve Bakteriler, üç-saha sisteminin...

    https://www.biyologlar.com/arkelerde-sistematik-yapi
  • LEVREK (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) BALIĞININ BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    Yrd.Dç.Dr. Kürşat FIRAT & Şahin SAKA Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik BölümüYetiştiricilik Anabilim Dalı İskele-Urla, 35440 İZMİR GİRİŞ Su ürünleri yetiştirme teknolojisinin gelişimi ile beraber levrek kültürü üzerindeki çalışmalarda yoğunlaşmıştır. Ülkemizde önceleri çipura balığının besiye alınması ve daha sonrada larva üretimine geçilmesini takiben, levrek larvalarının kültür çalışmalarında yoğun artışlar...

    https://www.biyologlar.com/levrek-dicentrarchus-labrax-lin-1758-baliginin-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • Mozaik Evrim ve Mozaik Türler Nelerdir

    Evrime karşı olanların tarihi, hemen hemen evrimsel biyolojinin tarihi kadar eskidir. Evrime karşıt olanların iddiaları, çok nadir bazı örnekler haricinde, neredeyse son 150 yılıdr hiçbir şekilde değişmemiştir. Bunun çok basit bir nedeni vardır: evrim karşıtlığının sahip olduğu iddialar, bilime değil, insanların olası ilkin şüphelerine dayanmaktadır. Bu şüpheler esasında son derece haklıdır, çünkü sadece "evrim karşıtlarının" aklına değil, bilim...

    https://www.biyologlar.com/mozaik-evrim-ve-mozaik-turler-nelerdir
  • Mozaik Evrime Örnekleri ve Mozaik Türler

    Bahsettiğimiz gibi mozaik evrim, türlerin bazı atasal özelliklerinin, vücutlarının geri kalanı farklılaşırken, olduğu gibi kalması veya genele oranla çok az değişmesidir. Bu sebeple, bu atalardan evrimleşen yeni türler, atasal özelliklerini net bir şekilde taşırlar ve canlılar arası geçişi açık bir şekilde gösterirler. Bunların bazı tipik örnekleri şöyledir: 1) Australopithecus Türlerinde İki Ayak Üzerinde Yürümenin (Bipedalizm) Evrimi Australopithecus...

    https://www.biyologlar.com/mozaik-evrime-ornekleri-ve-mozaik-turler
  • MİDYE BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    Aynur LÖK Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Yetiştiricilik Bölümü Bornova-Izmir Mollusca filumunun Bivalvia klasisi içinde yer alan Mytilidae familyası geniş bir yayılım alanına sahiptir. Bu familyanın en önemli türleri ise Mytilus galloprovincialis (kara midye veya Akdeniz midyesi) ve Mytilus edulis (mavi midye veya Avrupa midyesi), Modiolus barbatus (at midyesi) ve Perna sp., (Afrika midyesi)’dir. Ülkemiz sularında ise Mytilidae familyasının ekonomik olarak...

    https://www.biyologlar.com/midye-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • İSTİRİDYE BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    Aynur LÖK - Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Yetiştiricilik Bölümü Bornova-izmir Mollusca bireylerinin tüketimi insanoğlunun tarihi ile yakından ilgilidir. Bugün arkeolojik verilerden de anlaşılacağı gibi, deniz kıyısında yerleşim alanları oluşturmuş insanların balık avlamadan önce bu sabit canlıları tükettikleri bilinmektedir. Mağaralarda çok miktarda yenmiş midye ve istridye kabukları bulunmuş; ve bunların bir kısmından kolye yapılmışlardır....

    https://www.biyologlar.com/istiridye-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • PALİNOLOJI NEDİR VE TATBİKATI

    Henüz genç bir ilim olan Palinoloji dünyada günden güne ehemmiyet kazanmaktadır* Fakat Türkiye'de ancak birkaç palinolog tarafından  tanınmaktadır. Biz burada, Palinolojiyi, jeolojik ve bilhassa stratigrafik ehemmiyetini belirterek, Türk jeologlarına da tanıtmak istedik,  — La Palynologie est une jeune science qui prend d'importance de jour en jour dans le monde entier« Mais elle nfest connue en Turquie que par quelques palynologues« Nous avons voulu, ici la faire...

    https://www.biyologlar.com/palinoloji-nedir-ve-tatbikati
  • Makroevrim Nedir ?

    Makroevrim genelde tür üzerindeki düzeylerde gerçekleşen evrimsel değişimlere verilen isimdir. Bu nedenle, kın kanatlı türlerine tek tek odaklanmak yerine, makroevrimsel bir bakış açısı ile kınkanatlıların yaşam ağacındaki yerini görmek adına ağacın tümünü birden incelemek gerekmektedir. Makroevrim, evrimsel süreçte memelilerin kökeni, çiçekli bitkilerin yayılımı gibi görkemli değişimleri ve dönüşümleri kapsar. Makroevrimsel model, canlı yaşamının...

    https://www.biyologlar.com/makroevrim-nedir-
  • KARACİĞERİN HİSTOLOJİK YAPISI

    Yumuşak kıvamlı olan karaciğer vücutta bulunan en ağır bezdir. Ağırlığı 1,5 kg veya daha fazla olabilen karaciğer üst abdomende, diaframın altında yerleşmiştir. Taze iken koyu kırmızı veya kırmızımsı kahverengidir; bu renkten başlıca karaciğere olan zengin kan akımı sorumludur. Karaciğer kanını çölyak (celiac) arterden köken alan arterlerden ve portal ven yolu ile intestinal yollardan alır. Venöz boşaltım inferior vena kavaya olduğundan karaciğer...

    https://www.biyologlar.com/karacigerin-histolojik-yapisi
  • Kuyruksuz Kurbağalar

    Ordo 3: Anura (=Salientia, Ecaudata) (Kuyruksuz Kurbağalar) Kozmopolit bir gruptur, dünyanın her tarafında bulunur. Vücut genişce yapılı olup, baş ile gövde arasında, boyun kısmı bulunmaz. Kafatası ince ve sert olmayıp oldukça indirgenmiştir. Az sayıda kemik içerir. Omurgada omur sayısı azdır. Omurganın sonunda çok sayıda omurun birleşmesi ile şekillenmiş uzunca yapılı bir Urostil (Urostyl) Kemiği bulunur. Kaburgalar indirgenmiş yahut hiç yoktur....

    https://www.biyologlar.com/kuyruksuz-kurbagalar
  • Sertoli Hücreleri

    Sertoli’nin destek (Sustentakular) hücreleri sayıca azdır ve tübül boyunca düzgün aralıklarla yerleşim gösterirler. Uzun, prizmatik şekilli bu hücreler bazal lamina üzerine oturmuştur. Bazal laminadan seminiferöz tübül lümenine uzanır ve gelişmekte olan spermatogenik hücrelere kriptalar sağladığı için düzensiz apikal ve lateral hücre membranlarına sahiptirler. Ökromatik Sertoli hücre çekirdeği 7-9 nm kalınlığında filamentöz bir kılıfla çevrilmiştir ve...

    https://www.biyologlar.com/sertoli-hucreleri
  • Kaplumbağalar ve özellikleri

    Ordo 2: Chelonia (=Testudinata) (Kaplumbağalar) Mesozoik’in Permien döneminden günümüze kadar gelmiş olan bu takımın 14 kadar ailesi ve 350 kadar türü bulunur. Aktüel kaplumbağalar ile geçmiş jeolojik devirlerde yaşayanlar arasında büyük bir fark yoktur. Çok uzun ömürlüdürler. 20-100 yıl hatta bazı karasal türlerde olduğu gibi 200 yıl kadar yaşayanları (Örneğin Galapagos kaplumbağası, Testudo elephantopus) da vardır. Kaplumbağalar, diğer sürüngenlerden...

    https://www.biyologlar.com/kaplumbagalar-ve-ozellikleri
  • Çeşitli Toprak Parametrelerinin Mikroorganizmalarla İlişkisi

    1. Toprak nemi Yağmur suları topraktan yıkandıktan sonra toprak porları yeniden havayla dolar. Drenajı takiben toprak nemi, toprak partiküllerinin tutma kuvveti ile yerçekimi arasında oluşan denge sonucu daha stabil hale gelir. Gerek bitki gerekse mikroorganizmaların ideal nem koşullarını gösteren bu denge düzeyine tarla kapasitesi denir. Toprak kurudukça içerdiği nem, bitki ve pek çok mikroorganimanın yararlanamayacağı bir düzeye kadar azalır ki bu noktaya solma...

    https://www.biyologlar.com/cesitli-toprak-parametrelerinin-mikroorganizmalarla-iliskisi
  • Kaplumbağalar ve özellikleri

    Ordo 2: Chelonia (=Testudinata) (Kaplumbağalar) Mesozoik’in Permien döneminden günümüze kadar gelmiş olan bu takımın 14 kadar ailesi ve 350 kadar türü bulunur. Aktüel kaplumbağalar ile geçmiş jeolojik devirlerde yaşayanlar arasında büyük bir fark yoktur. Çok uzun ömürlüdürler. 20-100 yıl hatta bazı karasal türlerde olduğu gibi 200 yıl kadar yaşayanları (Örneğin Galapagos kaplumbağası, Testudo elephantopus) da vardır. Kaplumbağalar, diğer...

    https://www.biyologlar.com/kaplumbagalar-ve-ozellikleri-1
  • Spermiogenezis

    Yeni meydana gelmiş spermatid merkezi yerleşim gösteren bir çekirdek, bunun yakınında gelişmiş bir Golgi apparatus, çok sayıda mitokondriyonlar ve bir çift sentriole sahiptir. Spermiogeneziste bütün bu hücresel oluşumlarda belirgin değişiklikler görülür. Spermiogenezis 4 evrede özetlenebilir: 1- Golgi evresi: İlk önce Golgi bölgesinde bulunan pek çok sayıdaki küçük vesiküller içerisinde küçük granüller görülür, bunlar tek büyük bir granül olan akrozomu...

    https://www.biyologlar.com/spermiogenezis
  • Bitkiler ve Mikroorganizmalar arasındaki ilişkiler

    Olumlu ve olumsuz etkileşimler sadece mikroplar arasında olmazlar aynı zamanda bitkiler ve mikroplar arasında da gerçekleşirler. Rizosfer, bitkiler ve mikroplar arasındaki kommensal ve mutualistik etkileşimlerin görüldüğü bölgeye verilen addır. Ekto ve endomikorizal mantarlar bitkilerin mineral madde ve suyun fotosentez ile geri dönüşümünü sağlarlar. Çok ekstrem koşullar altında bitkinin hayatını devam ettirmesi için temel olan mutualistik birleşmeler yapmasıdır....

    https://www.biyologlar.com/bitkiler-ve-mikroorganizmalar-arasindaki-iliskiler
  • Evrim Teorisi ile İlgili 5 Soru 5 Yanıt

    Charles Darwin’in meşhur “Türlerin Kökeni” isimli yapıtının yayınlanmasının üzerinden bir buçuk yüzyıl geçti. Bu süre içinde evrim kuramı sürekli sorgulandı. Darwin genetik ve moleküler biyoloji konusunda hiçbir şey bilmemesine rağmen modern biyoloji bu büyük bilim adamının şaşırtıcı fikirlerini hep doğruladı. Ne var ki bugün evrim biyolojisinin hâlâ yanıtlayamadığı sorular var. Saygın bilim dergisi New Scientist bunların içinden önemli...

    https://www.biyologlar.com/evrim-teorisi-ile-ilgili-5-soru-5-yanit
  • Bakterilerin Üremelerine Etkili Faktörler

    Mikroorganizmalar bulundukları ortamlarda (kültürler de dahil), optimal koşullar altında, cins ve türlerinin genetik karakterine göre, iyi bir üreme ve gelişme gösterirler. Ancak, bu uygun şartlar, aynı durumda uzun bir süre devam etmez ve belli bir zaman sonra, mikroorganizmaların üremeleri sınırlanır ve durur. Eğer, olumsuz koşullar değiştirilmezse veya iyileştirilmezse, mikroorganizma populasyonunda ölümler başlar, giderek artar ve canlı mikroorganizma sayısında...

    https://www.biyologlar.com/bakterilerin-uremelerine-etkili-faktorler-1
  • Laktik Asit Bakterilerinin tiplendirmesinde kullanılan fenotipik yöntemler

    Suşlar arasındaki ayrımı sağlayabilmek için gen ekpresyonunun ürününü karakterize eden(gözlemlenebilir karakterleri) ve genelde genus-tür düzeyinde identifikasyona olanak sağlayan geleneksel fenotipik yöntemler arasında morfolojik, fizyolojik, metabolik, biyokimyasal özellikler ve kemotaksonomik markörler (hücresel yağ asitleri, mikolik asit, polar lipitler, quininler, poliaminler, hücre duvarı bileşikleri, ekzopolisakkaritler) ile beraber faj tiplendirmeleri, hücre...

    https://www.biyologlar.com/laktik-asit-bakterilerinin-tiplendirmesinde-kullanilan-fenotipik-yontemler
  • Böceklerin Morfolojik yapısı ( Böcek Morfolojisi )

    Bugün tanımlanmış hayvanların en az 4/5’i böceklere girer. Böceklerin yaklaşık 1 milyon kadar yaşayan, 15 bin kadar da fosil türü tanımlanmıştır ve her sene birkaç bin yeni tür bu sayıya eklenmektedir. Toplam tür sayısının 2 milyon olduğu varsayılmaktadır. Değişen çevre koşullarına çok iyi uyum sağlamaları böcekleri dünyada bulunan en dayanıklı sınıf haline getirmiştir. Böcekler, göğüslerinin üç segmentli olması ve her göğüs segmentinde bir...

    https://www.biyologlar.com/boceklerin-morfolojik-yapisi-bocek-morfolojisi-
  • YARDIMCI GENİTAL BEZLER

    Testislerin duktus sistemleri ile ilişkili olan bezler seminal vesiküller, prostat ve bulbouretral bezlerdir (Cowper bezleri). Seminal Vesiküller Seminal veziküller, ampullar bölgede mezonefrik (Wolffian) kanalın evaginasyonuyla gelişir. Prostat bezinin posteriorunda yerleşim gösteren seminal vesiküllerin her biri duktus deferensin sonlanma kısmı olan ampullar bölgeye paralel seyreden, kıvrıntılı, ince, uzun bir divertikülümdür. Vesikülün alt kısmı dar, düz bir duktus...

    https://www.biyologlar.com/yardimci-genital-bezler
  • Ciğer otu (Pulmonaria )

    Pulmonaria officinalis Ciğer otu (Pulmonaria officinalis), hodangiller (Boraginaceae) familyasından Nisan-Mayıs ayları arasında çiçek açan, 10-50 cm boyunda, çok senelik otsu bir bitki türü. Morfolojik özellikleri; Çiçeklerin renkleri önceleri kırmızımtrak ise de, zamanla morumsu-maviye döner. Orman altlarında ve çayırlarda bulunur. Gövdeleri dik, tüylü ve 7-8 yapraklıdır. Üst kısımdaki yapraklar sapsız, alt taraftakiler ise kısa ve kanatlı bir sapa...

    https://www.biyologlar.com/ciger-otu-pulmonaria-
  • OMURGASIZ HAYVANLAR SİSTEMATİĞİ

    Canlılarla ilgili problemler ele alındığında organizmalar sınıflandırmak ve onları gruplara ayırmak zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Yeryüzünde milyonlarca canlı varlık vardır ve bunun yanı sıra geniş ölçüde bir çeşitlilik de görülür. Sınıflandırmanın Tarihçesi İnsanlar yaradılışlarından itibaren çevrelerinde bulunan bitki ve hayvanları öğrenmeye çalıştılar. İlk insanlar, bitki ve hayvanları kendileriyle olan ilişkisine göre...

    https://www.biyologlar.com/omurgasiz-hayvanlar-sistematigi
  • Adaptif radyasyon nedir

    Adaptif radyasyon veya adaptif yayılım (Latince: adaptare – uyumlandırmak; radiatus – yayılarak) , evrimsel biyolojide hızlıca çoğalım gösteren bir tür veya soy içinde ekotipler husule getirerek ekolojik ve fenotipik çeşitliliğe yol açan, aynı zamanda yeni türlerin meydana gelmesinde büyük rol oynayarak birçok farklı grupların evrimine hizmet eden olayı tanımlayan terim. Bu süreç, son bir atadan başlayarak türleşmeye ve canlı organizmaların farklı çevre...

    https://www.biyologlar.com/adaptif-radyasyon-nedir
  • BİTKİLEDE MORFOLOJİK VE ANATOMİK KARAKTERLER

    Bitki Sistematiğinde kullanılan temel karakterler başlıca 4 grupta toplanabilir: 1. Morfolojik ve anatomik Karakterler, 2. Polinolojik ve Embriyolojik Karakterler, 3. Sitolojik Karakterler, 4. Fitokimyasal Karakterler. 1. MORFOLOJİK VE ANATOMİK KARAKTERLER A – Morfolojik Karakterler: Bugün, genetik fitokimya ve palinoloji konularında büyük ilerlemeler olduğu halde gene de sistematikçiler eskiden olduğu gibi, morfolojik karakterlere öncelik tanımaktadır. Bunun nedeni...

    https://www.biyologlar.com/bitkilede-morfolojik-ve-anatomik-karakterler
  • BİTKİLERDE PALİNOLOJİK VE EMBRİYOLOJİK KARAKTERLER

    A- Palinolojik Karakterleri: a) Polen Morfolojisi ve Taksonomi: Polen morfolojisi üzerinde ilk çalışmaları Lindloy (1830) tarafından yapılmıştır. 1935’te Wodehouse “Pollen Grains-Polen Taneleri” adlı eseriyle bu konudaki ilk önemli eseri ortaya koydu. 1950’de ise İsveç’li ünlü palinolog Erdtman “Pollen Morphology and Plant Taxonomy-Polen Morfolojisi ve Bitki Taksonomisi”adlı Angiospermlerle ilgili büyük eserini yayınladı. Tüm Angiosperm familyalarına ait...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-palinolojik-ve-embriyolojik-karakterler
  • Evrim Teorisi Nedir?

    Evrim Teorisi, evrimleşmenin bir sonucu olarak türlerin değişimini ve yeni türlerin oluşumunu, evrime etki eden faktörler ve mekanizmalar ile açıklayan teoridir. Bunun yanında evrim teorisi türlerin oluşumuna dair noktaları son bilimsel araştırmaların getirdiği sonuçlar ve yeni bulgular ile açıklamaya çalışır. Charles Darwin’in ilk kez 1859′da yayınlanan “Türlerin Kökeni” isimli kitabında, Darwin’in daha ziyade doğal seçilimler temelinde açıklayarak...

    https://www.biyologlar.com/evrim-teorisi-nedir
  • Nörohipofiz

    Nörohipofiz; tuber cinereuma ait median eminence, infundibular stem ve infundibular uzantıyı (pars nervosa) içerir. Her üç kısım da aynı karekterdeki hücrelere, aynı sinirlere ve kan akımına sahip olup aynı aktif hormonal prensipleri gösterir. Hypotalamohipofiziyal traktusu meydana getiren miyelinsiz sinir lifleri ve yüz bin kadar bu nöroksekretuar nöronlara ait sinir sonlanmaları nörohipofizde yer alır. Bu sinir liflerinin perikaryonları hypothalamusta supraoptik ve...

    https://www.biyologlar.com/norohipofiz
  • BİTKİLEDE SİTOLOJİK KARAKTELER

    Sitolojik karakterlerin taksonomide uygulanışı da palinolojik ve embriyolojik karakterler gibi yeni sayılır. Her ne kadar bitkilerin kromozom sayıları ve özellikleri çok önceden biliniyordu ise de bunların taksonomiye uygulanışı oldukça yenidir. Bu konuda en önemli kaynaklar Tischler (1950), Darlington ve Wylio (1955), Löve ve Löve (1961), ...vb. dır. Son yıllarda yalnız sitolojik özelliklerine göre bitkilerin sınıflandırılacağını ileri sürenler de vardır. ...

    https://www.biyologlar.com/bitkilede-sitolojik-karakteler
  • BİTKİLERDE FİTOKİMYASAL KARAKTERLER

    Bitkilerin taşıdığı kimyasal maddeler ve taksonomi arasındaki ilişkiler uzun yıllar önce araştırılmaya başlamıştır. Bu konuda ilk eser 1847’de yayınlanmıştır. (Rochleder). Bununla beraber bitkiler henüz taksonomik olarak sınıflandırılmadan önce bile içerdikleri yağlar, şeker ve diğer maddeler bakımından sınıflandırılmıştır. Bugün bu konuda birçok araştırma vardır. Fitokimyacılar eczacılar yeni yeni kimyasal maddeler buldukça, taksonomistler de...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-fitokimyasal-karakterler
  • Tiroid Bezi Fonksiyonları

    Gebelik döneminde T3 ve T4 plasental bariyeri geçer ve beyin gelişiminde önemli rol oynar. Fetal tiroid bezi fonksiyonuna gestasyonun 14. haftasında başlar. Fetal gelişim sırasında tiroid hormon yetersizliği MSS’de geri dönüşümsüz hasara neden olur. Nöron sayısında azalma, myelinizasyonda hata ve zeka geriliği gözlenir. Eğer maternal tiroid yetersizliği fetal tiroid bezinin gelişimden önce olursa ciddi bir zeka geriliği gerçekleşir. Son çalışmalar...

    https://www.biyologlar.com/tiroid-bezi-fonksiyonlari
  • Bakteri nedir?

    Bakteriler tek hücreli mikroorganizma grubudur. Tipik olarak birkaç mikrometre uzunluğunda olan bakterilerin çeşitli şekilleri vardır, kimi küresel, kimi spiral şekilli, kimi çubuksu olabilir. Yeryüzündeki her ortamda bakteriler mevcuttur. Toprakta, deniz suyunda, okyanusun derinliklerinde, yer kabuğunda, deride, hayvanların bağırsaklarında, asitli sıcak su kaynaklarında, radyoaktif atıklarda büyüyebilen tipleri vardırbakteri Tipik olarak bir gram toprakta bulunan...

    https://www.biyologlar.com/bakteri-nedir
  • BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER, SUPRARENAL BEZLER)

    Her bir böbreğin üst kutbuna birer adet olarak yerleşen, yağ doku içine gömülmüş suprarenal ya da adrenal bezler kabaca piramit şekilli yassılaşmış organlardır. Her biri 5 cm. uzunluğunda, 3 cm. genişliğinde ve 1 cm’den daha az kalınlıkta ve 7-10 gr. ağırlıktadır. Adrenal bezler steroid hormonları ve kateşolaminleri salgılarlar. Organın arterior yüzeyinde içeri doğru çöküntü şeklinde hilum görülür. Taze bir organın enine kesitinde iki bölge ayırt...

    https://www.biyologlar.com/bobrek-ustu-bezleri-adrenal-bezler-suprarenal-bezler
  • KALITSAL HASTALIKLAR

    I- Hücre Bölünmesi Esnasındaki Hataya Bağlı Olanlar : A. NONDİSJUNCTİON : Kromozom anomalilerinden en önemlisi olup, mayozda gametlere az veya çok sayıdaki kromozom gitmesi olayıdır. 2 şekilde olur. 1. Ayrılamama 2. Anafazda gecikme Mayotik bölünme sırasında oluşan nondisjunction olayı; 2 ayrı hücreye gitmesi gereken bir kromozom çiftinin heriki üyesinin birbirinden ayrılmayıp yeni hücreye gitmesi şeklindedir. Böylece gametlerden birinde adı geçen kromozomdan...

    https://www.biyologlar.com/kalitsal-hastaliklar
  • Likenler

    Toprak oluşumunda önemli işleve sahip olan likenler mantar ve alglerin oluşturdukları ileri düzeyde bir simbiyoz şeklidir. Likeni oluşturan mantar üyeleri genellikle Ascomycetes veya Basidiomycetes, algler ise Chlorophyta veya Cyanophyta’lardır. Likenler algler ve yosunlarla birlikte çıplak arazi ya da kaya yüzeyinin kolonizasyonunda primer rolü oynarlar. Morfolojik olarak kabuksu (Crustose), yapraksı (Foliose) ve çalımsı (Fruticose) şekillerde olabilirler. Likenler ya kaya...

    https://www.biyologlar.com/likenler-2
  • Arthropoda (eklembacaklılar)

    Bugün; dünyada bilinen hayvan türlerinin yaklaşık 2/3'ni Arthropoda (eklembacaklılar) şubesi oluşturmaktadır. Artropodlar, dünyada yaşayan hayvanlar içinde tür bakımından olduğu gibi, birey sayısı bakımından da en zengin grubu oluşturur. Ayrıca, hayvanlar aleminde en fazla tür çeşitliliğine sahip böcekler (Classis: Insecta) de bu grupta yer almaktadır. Eklembacaklılar şubesinde yer alan Arachnida sınıfı, geniş bir spektruma sahip olup Örümcek (Araneae),...

    https://www.biyologlar.com/arthropoda-eklembacaklilar
  • Bakterilerin Yapısı ve Sınıflandırılması

    Mikrobiyoloji – Mikrobik Dünya Ökaryotlar ( > 2 mikrometre ) : a) Algler b) Protozoonlar c) Mantarlar Prokaryotlar ( 0.2 – 5 mikrometre) : a) Arkebakteriler b) Siyanobakteriler (mavi-yeşil algler) c) Bakteriler Virüsler, viroidler ve prionlar ise bir hücre morfolojisine sahip olmayan yapılardır. Virüsler konak hücreye girerek onun genetik yapısındaymış gibi davranan kendisi için gerekli yapı taşlarını sentezletip hücreye zarar veren yapılardır. Yaklaşık 200-400...

    https://www.biyologlar.com/bakterilerin-yapisi-ve-siniflandirilmasi
  • Simptomatoloji

    Cansız ve canlı hastalık etmenlerinin zararlı faaliyetleri sonucu bitki fizyolojisinde ortaya çıkan anormallikler, bitkilerde yapısal bazı değişikliklere neden olmaktadır. Bir bitkide, herhangi bir hastalık etmeninin etkisi sonucu, hastalığın belirli bir döneminde ortaya çıkan ve o hastalık için karakteristik olan belirtilerin tümüne birden "sendrom", sendromu oluşturan belirtilerin her birine ise "semptom" denir. Hastalık etmenleri bitkilerin kök,gövde,yaprak, meyve...

    https://www.biyologlar.com/simptomatoloji
  • Bitki Etiolojisi

    Bitkilerde hastalığa neden olan etmenlerin sınıflandırılmaları, isimlendirilmeleri, yaşayış ve zarar şekilleri ve hayat dönemleri etioloji içinde ele alınmaktadır. Hastalık etmenleri iki grup altında incelenebilir. Olumsuz çevre ve yetiştirme koşullarının ele alındığı cansız hastalık etmenleri ve bitkiler üzerinde yada çevresinde çoğalarak bitki gelişimini sınırlayan canlı hastalık etmenleri, bu iki grubu oluşturmaktadır. Cansız hastalık etmenlerinin...

    https://www.biyologlar.com/bitki-etiolojisi
  • Bitki Patolojisi

    Bitkilerde hastalığın oluşabilmesi için öncelikle bir patojenle veya abiotik bir faktörle bitkinin karşı karşıya gelmesi gerekir. Bu karşılaşma anında yada sonrasında çevre koşullan uygun değilse; çok soğuk, çok sıcak ve kurak koşullarda hastalık etmeni canlı çoğalamayacağı için, hastalık oluşamaz. Hastalığın oluşabilmesi için bitkinin dispozisyonu uygun olmalı, bitki immun yani bağışık olmamalı, hastalık etmeninin virülensi yüksek olmalı, yani...

    https://www.biyologlar.com/bitki-patolojisi
  • Kaktüslerin Evrimi

    Kaktüslerin nasıl evrimleşmiş olabileceği üzerine düşünürken, akla ilk gelecek veri, çoğunlukla olduğu gibi fosil kayıt verisi olacaktır. Ancak söz konusu canlı grubu kaktüsler olunca, bu noktada bir sorunla karşı karşıya kalırız. Fosilleşme süreci floral materyalin üzerine mineral materyalin sedimentasyonunu, yani ortamda bolca su bulunmasını gerektirir. Kaktüslerin atalarının böyle sulak ortamlarda yaşamış olmalarını bekleyemeyiz. Kuvvetle muhtemel bu...

    https://www.biyologlar.com/kaktuslerin-evrimi
  • Patojenik Mantarların Immunolojisi

    Mantarlardan ileri gelen infeksiyonlarda vücut, mantar elementlerine karşı immunolojik bir yanıt verir. Bu cevap, bakteriyel antijenlere oranla zayıf olmakla beraber, kendini humoral ve sellüler tarzda belli eder. Mantar elementlerinin vücuda girmesi ile lenfoid sisteme ait retikuloendotelyal sistem (RES) aktivite kazanır veya uyarılır. Hücresel veya sıvısal yanıtın derecesi ve bunlardan birine ait öncelik sırası, infeksiyonun türüne göre değişir. Bazı hastalıklarda ilk...

    https://www.biyologlar.com/patojenik-mantarlarin-immunolojisi
  • Stephen Jay Gould ile Söyleşi

    Stephen Jay Gould ile Söyleşi Beycan Mura tarafından yazıldı Pazartesi, 28 Nisan 2008 19:14 21 Aralık 1999, Claudia Dreifus, Çeviri: Beycan Mura Stephen Jay Gould S. Kansas Eğitim Kurulu’nun biyoloji derslerinde evrim öğretimini seçmeli hale getireceğini öğrendiğindiğinizde ilk tepkiniz ne oldu? Y. Tüm Kansas’lıların bu kararın aptallığı yüzünden utanca boğulacağını ve gelecek yıl oylarıyla bu okul kurulunu görevden uzaklaştıracaklarını düşündüm....

    https://www.biyologlar.com/stephen-jay-gould-ile-soylesi
  • Mikroorganizmaların Sınıflandırılması ve İsimlendirilmesi

    Mikroorganizmaların Sınıflandırılması ve İsimlendirilmesi

    1675 Yılında Anton Van Leewenhoek(layvenhuk)’un mikroskobu keşfiyle, mikroorganizmalar bulunmuştur. Mikroorganizmalar ancak bu keşiften sonra incelenmeye başlanabilmiştir.

    https://www.biyologlar.com/mikroorganizmalarin-siniflandirilmasi-ve-isimlendirilmesi
  • MİKROORGANİZMA KÜLTÜR KOLEKSİYONLARI

    Daha önceki derslerimizde bahsettiğimiz gibi, Koch ve Pasteur başta olmak üzere bilim adamları mikroorganizmaların saf kültürlerini elde ederek metabolizma işlevlerini incelemişler ve doğadaki çeşitli olaylarda rolleri bulunduğunu vurgulamışlardır. Bir mikroorganizmanın saf şekilde elde edilebilmesi ve üretilmesi, doğadaki çevre şartlarının ve besinlerinin laboratuvarda sağlanabilmesi ile mümkündür. Ancak doğa şartlarının laboratuvarda aynen sağlanabilmesi...

    https://www.biyologlar.com/mikroorganizma-kultur-koleksiyonlari
  • TEMEL KROMOZOM ANOMALİLERİ

    1. Hücre bölünmesi sırasındaki hataya bağlı olanlar A. Ayrılamama (Nondisjunction) B. Anafazda geri kalma (Anafaz lag.) 2. Mozaisizm 3. Kromozomlardaki sayı anomalileri 4. Kromozomlardaki şekil anomalileri I- Hücre Bölünmesi Esnasındaki Hataya Bağlı Olanlar : A. NONDİSJUNCTİON : Kromozom anomalilerinden en önemlisi olup, mayozda gametlere az veya çok sayıdaki kromozom gitmesi olayıdır. 2 şekilde olur. 1. Ayrılamama 2. Anafazda gecikme Mayotik bölünme...

    https://www.biyologlar.com/temel-kromozom-anomalileri
  • Turner Sendromu (Gonadal disgenesis)

    Turner Sendromu (Gonadal disgenesis)

    Boy kısalığı, fibröz bant şeklinde gonadlar (streak gonadlar), sexuel immatürite ve diğer çeşitli malformasyonlar vardır. Fenotipik olarak kadın görünümündedirler. Boyunda yeleleşme, meme uçları arasındaki mesafenin geniş, göğüs kafesinin yassı oluşu ve kubitus valgus deformitesi görülür. Turner sendromlu hastaların idrarında pubertede gonadotropinlerin yüksek oluşu karakteristik laboratuvar bulgusunu teşkil eder.Overler makroskobik olarak fibröz bant...

    https://www.biyologlar.com/turner-sendromu-gonadal-disgenesis
  • ANADOLU PEK ÇOK CANLI TÜRÜNE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR

    Türkiye, orta enlem kuşağında yer alır. Deniz seviyesinden iki bin metre ve üzerine uzanan pek çok farklı yüksekliğe sahip dağları, platoları ve ovalarıyla farklı iklim koşulları isteyen binlerce canlı türüne ev sahipliği yapmaktadır. Vadiler ve çöküntü alanlarının yarattığı mikroklima etkisi, tür zenginliğini daha da arttırmaktadır. Eski dünya kıtaları arasında köprü görevi gören Türkiye, son iki milyon yılda yaşanan buzul çağlarında pek çok...

    https://www.biyologlar.com/anadolu-pek-cok-canli-turune-ev-sahipligi-yapiyor
  • Bitkiler ve Hücresel Düzenleri

    Bitkiler boyutları ve morfolojik yapılarında çeşitliliklerden birbirlerinden çok büyük farklılıklar gösterir.Örneğin;Birkaç cm boyutlarında olan Lemna sp.(Su mercimeği) ile boyu 100-130 metreyi asabilen dev sekoya ağaçlarını örnek verebiliriz. İstisnaları bir tarafa bırakacak olursak tüm bitkiler tüm hayatsal faaliyetlerini benzer yöntemlerle gerçekleştirir ve aynı temel yapıya sahiplerdir. Bitkilerin temel hayatsal faaliyetleri şunlardır; 1)Dünyadaki...

    https://www.biyologlar.com/bitkiler-ve-hucresel-duzenleri
3WTURK CMS v8.1