Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 493 içerik listeleniyor

  • AMİNO ASİTLER ve PROTEİNLER

    I. Amino Asitler: Proteinler, DNA tarafından kodlanan 20 farklı α-amino asitten meydana gelen, lineer ve dallanmamış polimerlerdir. Proteinlerin enzimatik kataliz, hormonal regülasyon, transport ve depolama, kontraksiyon, deri ve kemiklerin yapıtaşını oluşturma ve immün savunma gibi çok önemli fonksiyonları vardır. Amino asitler, proteinlerin monomerik birimleri veya yapıtaşlarıdır ve özel bir tip kovalen bağ olan peptid bağlarıyla birbirlerine bağlanırlar. Doğada...

    https://www.biyologlar.com/amino-asitler-ve-proteinler
  • LENFOSİTLER

    Lenfositler, dolaşımdaki lökositlerin % 20-25’ini oluşturur. 8-10 m çaplarıyla eritrositlerden biraz büyük hücrelerdir. İri, heterokromatik çekirdekleri bulunur. Küçük lenfositlerde çekirdek hücrenin % 90’ ını kaplar. Periferinde kalan dar sitoplazma, açık mavi boyanır ve az sayıda azürofilik granül, mitokondri, ribozomlar ve GER ve küçük bir Golgi kompleksleri içerir. Boyutlarına göre küçük, orta boy (12-15 m ) ve büyük (15-18 m) tipleri vardır....

    https://www.biyologlar.com/lenfositler
  • MONOSİTLER VE NÖTROFİLLER

    MONOSİTLER 12-15 µm çaplarıyla en büyük kan hücreleridir. Lökositlerin %3-8’ ini oluştururlar. Çekirdekleri iri böbrek biçimli ve kaba kromatinlidir. 2 çekirdekçikleri bulunur. Hareketli, fagositik (dokuda) hücrelerdir. Golgi kompleksleri çekirdek yakınındadır. GER, mitokondri, serbest ribozomları azdır. Hücre periferinde mikrotubuller, mikrofilamentler, pinositotik veziküller ve filopodlar bulunur. Elektron-dens primer lizozomları (azürofilik granüller) ve az...

    https://www.biyologlar.com/monositler-ve-notrofiller
  • EOZİNOFİLLER (ASİDOFİLLER) VE BAZOFİLLER

    10-14 µm çapında, dolaşımda ve smearlerde yuvarlak, bağ dokulara geçişleri sırasında pleomorfiktirler. Çekirdekleri 2 loplu , organelden fakir hücrelerdir. Küçük ve merkezi yerleşimli Golgi, az miktarda GER, genellikle sentriyollerin komşuluğunda birkaç mitokondrileri bulunur. Kemik iliğinde üretilirler. İnterlökin-5 öncül hücrelerin çoğalmasını ve olgun hücrelere farklanmalarını sağlar. Eozinofilik granüller (spesifik granül ) ve azürofilik granüller...

    https://www.biyologlar.com/eozinofiller-asidofiller-ve-bazofiller
  • TROMBOSİTLER

    Nukleusları yoktur. 2-4 µm çapında, disk biçimli partiküllerdir. Periferik kanda mm3 te 250.000-400.000 trombosit bulunur. Trombositler, megakaryositlerden köken alırlar. Kanın pıhtılaşmasını uyarıp, kan damarlarındaki çatlakların onarılmasını sağlar ve kanın damar dışına çıkışını engellerler. Dolaşımda 14 günden az yaşarlar. Merkezi bölümleri granülomer (kromomer); periferik bölümleri ise hyalomer olarak adlandırılır. Trombositlerin hücre zarları...

    https://www.biyologlar.com/trombositler
  • DNA Onarımı ve Tamiri Nedir ?

    DNA moleküllerindeki hataları onarım mekanzimalarını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bir canlıya ait tüm genetik bilgiyi taşıyan DNA molekülü doğal olarak veya çevresel faktörlerin etkisiyle sürekli hasara maruz kalmaktadır. İnsan hücrelerinde metabolik aktiviteler ve çevresel faktörler (UV ışığı gibi) sonucu günde 1 milyon hücrenin zarar görmesi olasıdır. Bu etkenler, DNA'nın yapısını ve dahası diğer nesillere aktarılan genetik bilgiyi...

    https://www.biyologlar.com/dna-onarimi-ve-tamiri-nedir-
  • Adenozin Trifosfat ATP

    Adenozin 5′-trifosfat, hücre içinde bulunan çok işlevli bir nükleotittir. İngilizce Adenosine Triphosphate’dan ATP olarak kısaltılır, en önemli işlevi hücre içi biyokimyasal reaksiyonlar için gereken kimyasal enerjiyi taşımaktır. Fotosentez ve hücre solunumu (respirasyonu) sırasında oluşur. ATP, bunun yanısıra RNA sentezinde gereken dört monomerden biridir. Ayrıca ATP, hücre içi sinyal iletiminde protein kinaz reaksiyonu için gereken fosfatın kaynağıdır....

    https://www.biyologlar.com/adenozin-trifosfat-atp
  • Oksidatif fosforilasyon nedir

    Oksidatif fosforilasyon, canlılarda enerji kaynağı olarak kullanılan ATP sentezinde kullanılan yollardan biridir. Fosforilasyon olarak da adlandırılan ATP sentezi başlıca dört yoldan gerçekleştirilir. Oksidatif fosforilasyon (oksijenli solunumda) Substrat düzeyinde fosforilasyon (oksijensiz ve oksijenli solunumda) Fotofosforilasyon (fotosentezde) Kemofosforilasyon (kemosentezde) Oksidatif fosforilasyon, oksijenli solunumun son evresini teşkil eder. Glikoliz ve Krebs döngüsü...

    https://www.biyologlar.com/oksidatif-fosforilasyon-nedir
  • Rasgele Genetik Sürüklenme Nedir

    Evrimin iki önemli mekanizması doğal seçilim ve genetik sürüklenmedir. Çoğu insan doğal seçilimi makul bir şekilde anlayabiliyor; buna rağmen, genetik sürüklenmenin öneminin farkında değiller. Özellikle evrim karşıtları, evrim teorisinde çok daha fazlası olduğunu fark etmeden, saldırılarını doğal seçilim üzerinde yoğunlaştırıyorlar. Darwin, genetik sürüklenmeyi bilmiyordu; bu, modern biyologların artık neden “Darwinci” olmadıklarını gösteren...

    https://www.biyologlar.com/rasgele-genetik-suruklenme-nedir
  • DNA ve Özellikleri Hakkında Kapsamlı Bilgi

    Deoksiribonükleik asit veya kısaca DNA, tüm organizmalar ve bazı virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan genetik talimatları taşıyan bir nükleik asittir. DNA'nın başlıca rolü bilginin uzun süreli saklanmasıdır. Protein ve RNA gibi hücrenin diğer bileşenlerinin inşası için gerekli olan bilgileri içermesinden dolayı DNA; bir kalıp, şablon veya reçeteye benzetilir. Bu genetik bilgileri içeren DNA parçaları gen olarak...

    https://www.biyologlar.com/dna-ve-ozellikleri-hakkinda-kapsamli-bilgi
  • Enzimlerin Yapısı ve İşleyişi

    Enzimler, Proteinlerden yapilmislardir ve dogal olarak yalniz canlilar tarafindan sentezlenirler. Hücre içerisinde meydana gelen binlerce tepkimenin hizini ve özgüllügünü düzenlerler. Çok defa hücre disinda da etkinliklerini korurlar. Solunumun, büyümenin, kas kasilmasinin, sinirdeki iletimin, fotosentezin, azot baglanmasinin, deaminasiyonun, sindirim vs.'nin temelini olustururlar. Canli hücrelerde tepkimeler kural olarak 0-50°C; çogunlukla da 20-42°C arasinda meydana gelir. Bu...

    https://www.biyologlar.com/enzimlerin-yapisi-ve-isleyisi
  • Apoptozis hakkında bilgiler

    APOPTOZİS Yüksek organizmalarda hücre ölümü iki farklı mekanizma ile gerçekleşir. Klasik hücre ölümü nekroz olarak adlandırılır.Şiddetli bir travma, zararlı bir uyarı ile meydana gelir. Genellikle gruplar halinde hücreleri etkiler.Morfolojik olarak ER, mitokondride dilatasyon, plazma membranının iyon transportunun bozulması,hücrelerin şişmesi ve lizisi tipiktir.Nükleer kromatin flokulasyonu, DNAnın nonspesifik klavajı, hücrelerin parçalanması ile hücre içeriği...

    https://www.biyologlar.com/apoptozis-hakkinda-bilgiler
  • Apoptozis hakkında bilgiler Programlanmış hücre ölümü

    Programlanmış hücre ölümü (PHÖ veya PCD), herhangi bir hücrenin, hücre içi bir programla ölmesinin planlaması ve gerçekleştirilmesidir.[1]. Nekrozdan farklı olarak, ölen hücrelerin sonucunda dokuda akut hasarlanma ve enflamasyon yanıt oluşturulmaz. Programlanmış hücre ölümü, genellikle canlının yaşamı boyunca yarar sağlayan düzenli bir süreçtir. PHÖ, bitkiler ve metazoa gruplarının doku gelişimleri sırasında esasi fonksiyonları sergiler. Apoptozis ya da...

    https://www.biyologlar.com/apoptozis-hakkinda-bilgiler-programlanmis-hucre-olumu
  • Kemiosmotik Hipotez Nedir

    ETZ yoluyla e- nakli ile açığa çıkan serbest enerjinin, ATP üretiminde nasıl kullanıldığını açıklar. İç mitokondri zarı yoluyla, matriksten membranlar arası boşluğa e- transportu olurken beraberinde proton transportu da olur. Bo olay sonucunda iç mitokondri zarı boyunca bir elektriksel gradient ve pH gradienti oluşur. Bu proton gradienti ile ortaya çıkan enerji ATP sentezini sağlamaya yeterlidir. ATP sentetaz enzim kompleksi (V. kompleks), ETZ tarafından yaratılan...

    https://www.biyologlar.com/kemiosmotik-hipotez-nedir
  • Apoptozun temel işlevi ve amaçları

    Apoptoz (programlanmış hücre ölümü) ve sağ kalım mekanizmalarının anlaşılması, biyolojik bilimler alanında, yeni binyılın ilk yıllarından itibaren devrim niteliğinde gelişimlere yol açmıştır. Apoptoz organizmanın nükleuslu hücrelerinde genetik olarak programlanmış bir hücre ölümü şeklidir. Bu hücre ölüm şekli, hücrenin nekroz ve kompleman lizisiyle yok oluşundan farklı mekanizmalarla oluşmaktadır. Apoptozda komşu hücreler hiçbir zarar görmez....

    https://www.biyologlar.com/apoptozun-temel-islevi-ve-amaclari
  • DNA fragmantasyonunda rol oynayan inaktif proteinler

    i) ICAD, kaspaz-3 ve kaspaz-7 tarafından ikiye ayrılır; kısa kol (S) 40 kDa’luk DNA’ya oligomerize olur. Bu fragmantasyona caspase activated DNase (CAD) adı da verilir. Bu fragmantasyon, nükleus içindeki DNA’ları 180 bp’lik düzenli parçalara ayırır ve kromatin fragmantasyonuna neden olur. ii) Poli(ADP-riboz) polimeraz (PARP): DNA hasarı başladığında aktive olur. Histonlar gibi nükleer proteinlere ADP-riboz polimerlerini ekler. DNA tamir sürecini uyararak...

    https://www.biyologlar.com/dna-fragmantasyonunda-rol-oynayan-inaktif-proteinler
  • Sitokrom-C

    Sitokrom-C’nin mitokondrilerden salınımı olayı, halen tartışmalıdır. Sitokrom-C, a) PT poru yoluyla,[6] b) Bax ile mitokondrilerde sitokrom C’nin geçmesi için kanallar oluşması yoluyla[12] ve c) su dolan mitokondrilerin dış membranlarının patlaması yoluyla sitoplazmaya girebilir. p53 birçok genin kopyalanmasını sağlayan tümör supresör genlerden biridir ve “inducible NO” tarafından upregülasyonu gerçekleştirilir. MDM2 geni p53’ü etkinleştirir ve Bax genini...

    https://www.biyologlar.com/sitokrom-c
  • Yapay apoptoz meydana getiren yöntemler ve yetersiz apoptozda tedavi stratejileri

    a) Gen tedavisi (örneğin Bcl-2, cFLIP ve IAPS’yi hedef alanlar) b) Smac/DIABLO taklitçileri veya IAP antagonistleri[18] c) Fotodinamik tedavi d) Recombinant TRAIL (bir ölüm reseptör ligandı) e) PKB/Akt sinyalinin inhibisyonu f) p53 aktivitesinin ortaya çıkmasına neden olan MDM2 inhibisyonu Gen Tedavisi. a) Anti-apoptotik Bcl-2: Antisense mRNA kullanılarak (18 bp’lik oligonükleotid antisense Bcl-2 mRNA=G-3139) inhibe edilir. b) cFLIP ve IAPS antisensleriyle, SCID (severe...

    https://www.biyologlar.com/yapay-apoptoz-meydana-getiren-yontemler-ve-yetersiz-apoptozda-tedavi-stratejileri
  • Denisova İnsanları 110 Bin Yıl Önce Yaşadı

    Denisova İnsanları 110 Bin Yıl Önce Yaşadı

    Sibirya’daki bir mağarada 2008’de varlığı ortaya çıkarılan Denisova insanları hakkında yeni bilgiler elde edildi. Bulgular, Denisova insanlarının 110 bin yıl önce var olduğuna işaret ediyor.Rusya’nın Altay bölgesinde yer alan Denisova mağarasında 2008’de bulunan bir parmak kemiğiyle varlığı ortaya çıkarılan Denisova insanlarının, sanılandan daha eski tarihlerde var olduğu anlaşıldı.Denisova mağarasında bulunan ve 50 bin yıl öncesinde yaşamış...

    https://www.biyologlar.com/denisova-insanlari-110-bin-yil-once-yasadi
  • ATP yapısı ve canlılar için önemi

    ATP’NİN YAPISI • Kloroplastta üretilen ATP’nin mitokondride üretilenden farkı yoksa neden kloroplasttaki ATP sitoplazmada kullanılmıyor? • ATP hücre zarından geçememesine rağmen nasıl oluyor da mitokondri zarından geçip sitoplazmaya girebiliyor? • Kloroplasttaki protein sentezi için gerekli olan ATP sitoplazmadanmı kloroplasta geliyor? ATP molekülünün yapısı, hücrenin neresinde sentezlenirse sentezlensin aynı olmak zorunda. Su molekülünün her zaman aynı H2O...

    https://www.biyologlar.com/atp-yapisi-ve-canlilar-icin-onemi
  • Yağ (Lipid) Metabolizması

    Besinlerle alınan yağ moleküllerinin büyük kısmını trigliserid adı verilen moleküller oluşturmaktadır.Bunun yanında fosfolipid, ve kolestrol molekülleri yağlı besinlerde daha az miktarlarda bulunular. Lipidler yapı itibariyle gliserin ve yağ asitlerinin teşkil ettiği moleküllerdir.Lipid molekülleri hidrofobik özellik göstermelerine karşın organik eriticilerde çözünürler.Örneğin alkol, eter, aseton ve klorofom gibi uçucu sıvılar içerisinde çözünebilir. ...

    https://www.biyologlar.com/yag-lipid-metabolizmasi
  • Yağların yıkımı

    Yağların yapıtaşlarının yağ asitleri olduğunu belirtmiştik.Yukarıdaki şekilde görülen yağ asiti molekülünün hidrofilik ve hidrofobik uçları, yağların suya döküldüklerinde misel oluşturmalarına neden olur. Yağ asitleri, hidrofilik uçları dışa, hidrofobik uçları ise iç tarafa gelecek şekilde dizilirler.Mavi bölge yağ asitinin hidrofilik bölgesi, kırmızı ince bölge ise molekülün hidrofobik kuyruğunu temsil etmektedir. Besinlerle alınan büyük yağ...

    https://www.biyologlar.com/yaglarin-yikimi
  • Bilinen En Eski İnterseks Birey Bulundu

    Bilinen En Eski İnterseks Birey Bulundu

    İngiltere’deki bir Antik Roma şehrinde, erkek ve kadın DNA’larını birlikte taşıyan, bilinen en eski interseks birey bulundu. Bu araştırmanın sonuçları bilinen bir gerçek olmasına rağmen kabulünde sıkıntılar olan sadece iki cinsiyetten ibaret olmadığımız fikrine antik dönemden kanıtlar sunuyor.Güney Londra’daki Southwark’da bir mezardan bulunan genç bir bireye ait iskelet, şu ana kadar bilinen en erken interseks birey olarak kayda geçti. İskeletin 1979...

    https://www.biyologlar.com/bilinen-en-eski-interseks-birey-bulundu
  • HÜCRE SOLUNUMU

    A. OKSİJENSİZ (ANAEROBİK) SOLUNUM Glikozun oksijensiz ortamda parçalanıp enerji elde edilmesi olayına fermantasyon denir. Olaya anaerobik solunum ve mayalanma gibi isimler de verilir. Bu olay hücrenin sitoplazmasında gerçekleşir. Canlıların çoğu glikozu fermantasyona uğratabilirler. Bu olay sonucu glikoz, etil alkol, laktik asit gibi çeşitli organik bileşiklere kadar parçalanır.Glikozun fermantasyona uğrayabilmesi için 2 ATP harcanır. Sonuçta 4 ATP elde edilir. Glikoz...

    https://www.biyologlar.com/hucre-solunumu
  • Filogenetik Nedir

    Biyolojide filogenetik çeşitli organizma grupları (örneğin türler veya topluluklar) arasındaki evrimsel ilişkinin araştırmasıdır. Bu ilişkiler filogeni olarak adlandırılır. Filogenetik terimi Yunanca kökenlidir, "kabile, ırk" anlamına gelen file veya filon (φυλή/φῦλον) ve doğumla ilişkili anlamındaki genetikos (γενετικός) ("doğum" anlamında olan genesis (γένεσις) kökünden gelir) terimlerinden türetilmiştir. Organzimaların...

    https://www.biyologlar.com/filogenetik-nedir
  • HÜCRE SOLUNUMU - ATP sentez şekiller

    ATP sentez şekilleri : A-)Substrat düzeyinde fosforilasyon : ADP molekülü yüksek enerji potansiyeline sahip molekülle direkt ilişkiye girer.Solunumun glikoliz ve krebs evrelerinde görülür. ADP+fosfoenol pirüvat pirüvat+ATP B-)Oksidatif fosforilasyon : Enerji verici besin maddelerinin yıkımından oluşan yüksek enerjili elektronların mitokondrilerde ETS’den oksijene iletilirken ATP’nin sentezlenmesidir.O2’li solunumda görülür. C-)Fotofosforilasyon : Işık enerjisi ile...

    https://www.biyologlar.com/hucre-solunumu-atp-sentez-sekiller
  • Protozoa

    Protozoa ya da Bir hücreliler, genellikle mikroskobik, bir hücreli ve ökaryotik canlıları içeren bir protista alt alemidir. Tek hücreli olmalarına rağmen, çok hücrelilerde görülen yaşamsal işlevlerin birçoğunu yapabilirler. Bu nedenle eski zamanlarda vücut maddesi hücrelere ayrılmamış hayvanlar olarak kabul edilmiş ve "Hücresizler" adıyla anılmıştır. Sitoplazmalarında bulunan özelleşmiş yapılara "organel" denilmekte; hareket, sindirim, boşaltım gibi...

    https://www.biyologlar.com/protozoa
  • Biyolojik Oksidasyon

    Mitokondrideki elektron ileticisi aracılığıyla bir atom ya da molekülden elektron alınması olayıdır.

    https://www.biyologlar.com/biyolojik-oksidasyon-1
  • ATP Sentezi ( Fosforilasyon )

    ATP’nin sentezlendiği hayatsal olaylar: 1) Fotosentez(Fotofosforilasyon) a) Devirli fotofosforilasyon b) Devirsiz fotofosforilasyon 2) Oksijenli Solunum a) Substrat düzeyinde fosforilasyon(Glikoliz ve krebs evresinde) b) Oksidatif fosforilasyon(ETS’de) 3) Fermantasyon(Glikolizde) 4) Kemosentez(Kemosentetik fosforilasyon olarak) Oksidatif fosforilasyon canlılarda enerji kaynağı olarak kullanılan ATP sentezinde kullanılan yollardan biridir. Fosforilasyon olarak da adlandırılan...

    https://www.biyologlar.com/atp-sentezi-fosforilasyon-
  • Elektron Taşıma Sistemi ( ETS )

    Elektron taşıma sistemi veya elektron taşıma zinciri (İngilizce: Electron Transport System) NADH ve FADH2 gibi elektron taşıyıcılarının verdikleri elektronları ETS elemanlarında redoks tepkimelerine sokarak ATP üretimini sağlayan sistemin adıdır. Elektronlar son elektron alıcısı oksijene varana kadar ETS elemanları boyunca taşınırlar ve enerji kaybederler. Elektronların verdiği enerji ETS elemanları tarafından protonların aktif taşınmasında kullanılır ve ETS...

    https://www.biyologlar.com/elektron-tasima-sistemi-ets-
  • MONERA ALEMİ

    Canlı organizmaların en küçükleri ve yapısal organizasyon bakımından en basit olanları bu alemde yer alır. Virüsler, bu alemde incelenen ve hücresel yapıda olmayan organizmalardır. Bakteriler ve mavi-yeşil algler ise en küçük hücreler olup, prokaryot (basit çekirdekli) özellikte olmalarından dolayı bu aleme konulmuştur. 1. Bakteriler Çekirdekleri ve zarla çevrili organelleri bulunmadığı için “prokaryot” hücre yapısındadırlar. Klorofil ve oksijenli solunum...

    https://www.biyologlar.com/monera-alemi
  • HÜCRE SOLUNUMU NASIL OLUR

    Organik besin yapı taşlarının oksijen kullanarak ya da kullanmadan daha küçük moleküllere yıkımına hücre solunumu denir. A. OKSİJENSİZ (ANAEROBİK) SOLUNUM Glikozun oksijensiz ortamda parçalanıp enerji elde edilmesi olayına fermantasyon denir. Olaya anaerobik solunum ve mayalanma gibi isimler de verilir. Bu olay hücrenin sitoplazmasında gerçekleşir. Canlıların çoğu glikozu fermantasyona uğratabilirler. Bu olay sonucu glikoz, etil alkol, laktik asit gibi çeşitli...

    https://www.biyologlar.com/hucre-solunumu-nasil-olur
  • Elektron Taşıyıcı Sistem

    Besin moleküllerinden oksijene, elektron mitokondride bulunan enzim sistemi.

    https://www.biyologlar.com/elektron-tasiyici-sistem
  • Lizozom

    Lizozom

    Lizozomlar yaklaşık olarak 0,5 mikron çapında lipoprtein yapıda bir zarla çevrilidir. İçersinde genellikle sindirimde kullanılan bazı enzimler vardır. İlk olarak bir farenin karaciğerinde rastlanmıştır, daha sonra alyuvarlar hariç diğer bütün hayvan hücrelerinde, özellikle vücut savunmasında görev alan akyuvarlarda ve de makrofajların içerisinde daha çok sayıda bulunduğu gözlenmiştir. Böyle olmasının sebebi makrofajların ve de akyuvarların vücut...

    https://www.biyologlar.com/lizozom
  • Bitki hücrelerinde lizozom varmıdır ? Bitki Hücrelerinde Neden Lizozom Yoktur. ?

    Hayvan Hücresi: Sentrozom vardır. Hücre çeperi ve plastitler yoktur. Kofullar küçük ve az gelişmiştir. Fagositoz ve Pinositoz olayları görülür. ----· Bitki Hücresi: Sentrozom yoktur. Hücre çeperi ve plastitleri vardır. Kofulları büyük ve gelişmiştir. Yüksek yapılı bitkilerde lizozom yoktur. Fagositoz ve Pinositoz görülmez. Alyuvar hücresi dışında bütün hayvan hücreleri bulunur. Bitki hücrelerinde bulunmaz. Zarla çevrili bir organeldir.İçinde sindirim...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucrelerinde-lizozom-varmidir-bitki-hucrelerinde-neden-lizozom-yoktur-
  • Fotosentez Solunum Konusuyla Ilgili çıkmış öss Soruları

    1. İçinde yalnızca oksijen, su, karbondioksit, mineraller ve vitaminler bulunan aydınlık bir ortamda yaşamını sürdüren yeşil bir bitkinin, bu ortamda yaşayabilmesini sağlayan en önemli özelliği hangisidir? A) Minerallerden yararlanabilmesi B ) Karbonhidrat sentezleyebilmesi C) Vitaminleri hazır olarak alabilmesi D) Karbondioksit üretebilmesi E) Eşeysiz olarak üreyebilmesi (1982-ÖSS) 1. Yeşil bitkilerin ışıklı ve diğer faktörlerin de (su, oksijen,...

    https://www.biyologlar.com/fotosentez-solunum-konusuyla-ilgili-cikmis-oss-sorulari
  • Atp nedir?

    Klorofil tarafından emilen ışık enerjisi, o haliyle bitkilere yararlı değildir. Yararlı bir hücre enerjisine, bir kimyasal enerji biçimine dönüşmesi gereklidir. Bitki olsun hayvan olsun bütün canlı hücrelerin enerji sağlayıcısı daha çok ATP olarak bilinen adenosin trifosfattır. ATP, hemen hemen DNA zincirinin tek bir nükleotid halkası büyüklüğünde ve karmaşıklığında bir moleküldür. Aslında, fazladan iki fosfat eklenmiş bir nükleotiddir (adenosin...

    https://www.biyologlar.com/atp-nedir
  • Endosimbiyoz Kuramı

    “Endo” iç, içteki, içindeki; “simbiyoz” birlikte yaşam; "Endosimbiyoz" da birbirinin içinde beraber yaşama anlamında kullanılmaktadır.Bu kuram kloroplast ve mitokondrinin kendi genetik materyallerine sahip oluşlarının bulunması ile önerilmiştir. “Hücrenin içerisindeki her olay hücrenin kendisi tarafından yönetiliyorsa, bu organellerde bağımsız genetik materyal olmasının nedeni ne olabilir?” sorusundan yola çıkılarak ortaya atılan bu kurama göre; ilkel...

    https://www.biyologlar.com/endosimbiyoz-kurami-1
  • PROTİSTA ALEMİ

    1-) Protozoalar (Kamçılılar, Kök Ayaklılar, Sporlular, Kirpikliler) 2-) Algler 3-) Cıvık Mantarlar Genel olarak bakıldığında protista aleminde yukardaki canlılar bulunur. Protista alemi, monera alemindeki canlılardan çekirdek zarının ve zarlı organellerinin bulunmasıyla ayrılır. Bu alemde incelenen canlılar da monera alemindekiler gibi tek hücrelidir. Beslenmeleri fotosentez, absorbsiyon ya da fagositoz ile, çoğalmaları ise eşeyli ya da eşeysiz üreme ile...

    https://www.biyologlar.com/protista-alemi-1
  • Membranların görevi

    •Membranların görevi; Biyolojik sistemlerde kompartmanlaşma yoluyla biyolojik olayların düzenlenmesi yönündedir. –Canlının temel birimi olan hücre özel olarak plazma membranı tarafından kılıf şeklinde sarılmasıyla tanımlanır. Bununla birlikte, ökaryotlarda çekirdek, mitokondri, kloroplast, ER ve Golgi aygıtı gibi bazı subselüler organeller membran ile sınırlandırılmıştır. • Biyolojik membranlar lipid,protein ve daha düşük miktarda olmak üzere...

    https://www.biyologlar.com/membranlarin-gorevi
  • Sitoloji Final Soruları

    1-Kemootorof nedir? 2-DNA nerelerde bulunur? 3-Kloroplast oluşum şekilleri 4-Kreps devrini çizerek açıklayınız. 5-Prokaryot,ökaryot ve mitokondriyi karşılaştırınız. 6-Mitoz ve mayoz bölünmede metafaz safhasını karşılaştırnız.

    https://www.biyologlar.com/sitoloji-final-sorulari
  • Parazit Eklembacaklıların (Arhropoda) taşıyıcılığını yaptığı hastalık etkenlerini yazınız.

    SITMA Sıtma, anofel ya da sıtma sivrisineği olarak bilinen Anopheles cinsi sivrisi­neklerinin taşıdığı bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalıkta yinelenen nöbetler görülür. Düzenli aralıklarla başlayan ve genellik­le titreme-ateş-terleme evrelerinden ge­çen nöbetler hastalığın tipik özelliğidir. Sıtma ulusal ve uluslararası sağlık örgüt­leri için hâlâ önemli bir sorundur. NEDENLERİ Sıtmanın etkeni protozoonlar olarak bili­nen tekhücreliler grubundan...

    https://www.biyologlar.com/parazit-eklembacaklilarin-arhropoda-tasiyiciligini-yaptigi-hastalik-etkenlerini-yaziniz-
  • Lipit metabolizması ve oksidasyonu

    Lipitlerde oksidasyon Lipitler lezzet, tokluk ve beslenme katkısı olarak gıda maddeleri arasında önemli bir yere sahiptir. Lipit oksidasyonu gıda endüstrisinin pek çok sektöründe önemli bir sorundur. Lipit oksidasyonu terimi aktif oksijen türleriyle lipitlerde doymamış yağ açil grupları arasındaki kimyasal interaksiyonların kompleks zincirini tanımlamak için kullanılır (NAWAR, 1996; McCLEMENTS ve DECKER, 2000; MİN ve BOFF, 2002). Arzu edilen besinsel ve fiziksel...

    https://www.biyologlar.com/lipit-metabolizmasi-ve-oksidasyonu
  • Canlılarda destek ve hareket sistemleri nedir?

    I . CANLILARDA DESTEKLEYİCİ YAPILAR İskelet ve kas sistemi , canlıların kendilerine ait şekillerini koruyan ve hareketlerini sağlayan sistemlerdir.Bu iki sistemin bulunduğu canlılar özellikle omurgalılardır.İskelet sadece hareketi sağlamakla kalmaz ,ayrıca vücudun dayanıklılığını da artırır . Kaslar ise canlıların aktif yer değiştirmelerine yardımcı olur. Bir hücreli canlılarda , insanlarda ve hayvanlarda bulunan gelişmiş yapılı hareket organları ...

    https://www.biyologlar.com/canlilarda-destek-ve-hareket-sistemleri-nedir
  • Dünyaca ünlü biyologlar kimlerdir?

    İlk Çağlarda İlk insanlar, hayatın başlangıcı, doğa, doğal olaylar (yağmur, kar, dolu, şimşek, yıldırım, gök gürültüsü, zelzele, su taşkınları, vs.), ay, dünya, yıldızlar, güneş, bulaşıcı hastalıklar ve ölüm gibi kavramlar üzerinde fazlaca durmuşlar, içinde bulunduğu veya yakın ilişkide oldukları toplumların törelerine göre bazı izahlar ve yorumlar yapmışlar ve bunlara inanmışlardır. Çözümleyemedikleri konularda, bunları, insan veya doğa...

    https://www.biyologlar.com/dunyaca-unlu-biyologlar-kimlerdir
  • KAS DOKUSUNUN BİYOKİMYASI

    Son derece önemli bir doku olan ve potansiyel enerjiyi, kinetik enerjiye (mekanik enerji)dönüştüren kas dokusu, biyokimyasal bir motor görevini gerçekleştirmektedir. Vücut dokuları arsında en yüksek oranda bulunan kas dokusu toplam vücut ağırlığının doğum sonrasında  %25, gençlerde %40 ve yetişkinlerde %30 kadarını oluşturmaktadır.    Bu kimyasal- mekanik dönüştürücünün, omurgalı kasında bulunan ATP ve kreatin fosfat gibi sürekli bir kimyasal enerji...

    https://www.biyologlar.com/kas-dokusunun-biyokimyasi
  • Hücre Hakkında Bilgi Verebilirmisiniz.

    Bütün canlılar hücresel yapıdadır. Ancak virüsler hücresel yapıda olmayan canlılar olarak kabul edilir. Canlılar, ancak solunum, boşaltım, üreme, vs. gibi belirli özelliklere sahip olmakla cansızlardan ayırt edilebilir. Bu özelliklere, canlıların ortak özellikleri denir. Bir zarla çevrili çekirdek taşıyan hücrelere ökaryot, belirgin bir çekirdeği ve zarlı organelleri bulunmayan hücrelere de prokaryot hücre denir. Ökaryot hücreler zar, sitoplazma ve çekirdek...

    https://www.biyologlar.com/hucre-hakkinda-bilgi-verebilirmisiniz-
  • Solunum

    Enerji Dönüşümleri Metabolizma:hücrede gerçekleşen biyokimyasal reaksiyonların tümüdür. A-Anabolizma:Dış ortamdan alınan veya hücredeki reaksiyonlar sonucu oluşan basit moleküllerden hücrenin ihtiyaç duyduğu kompleks veya diğer moleküllerin sentezlenmesidir.Protein,RNA,Fotosentez,Kemosentez vb. B-Katabolizma:Dış ortamdan alınan veya hücrede daha önce üretilip işlevlerini kaybetmiş kompleks moleküllerin enerji üretimi veya yapıtaşı üretimi için daha basit...

    https://www.biyologlar.com/solunum
  • Yağ doku metabolizmasınının düzenlenmesi

    Yağ doku metabolizması besinsel, metabolik ve hormonal faktörler vasıtasıyla düzenlenir. Yağ doku metabolizmasını düzenleyen besinsel, metabolik ve hormonal faktörler, ya lipoliz olayı üzerine ya da esterleşme olayı üzerine etki gösterirler. Yağ doku metabolizmasını düzenleyen besinsel ve metabolik faktörlerKarbonhidratlı besinle beslenmede glukoz, yağ doku hücresi tarafından alınır ve burada fosforile olarak glukoz-6-fosfata dönüştürülür. Glukoz-6-fosfat da ya...

    https://www.biyologlar.com/yag-doku-metabolizmasininin-duzenlenmesi
  • ENZİMLERİN YAPISI VE İŞLEYİŞİ

    Enzimler, Proteinlerden yapılmışlardır ve doğal olarak yalnız canlılar tarafından sentezlenirler. Hücre içerisinde meydana gelen binlerce tepkimenin hızını ve özgüllüğünü düzenlerler. Çok defa hücre dışında da etkinliklerini korurlar. Solunumun, büyümenin, kas kasılmasının, sinirdeki iletimin, fotosentezin, azot bağlanmasının, deaminasiyonun, sindirim vs.'nin temelini oluştururlar.Canlı hücrelerde tepkimeler kural olarak 0-50°C; çoğunlukla da 20-42°C...

    https://www.biyologlar.com/enzimlerin-yapisi-ve-isleyisi-1
3WTURK CMS v8.1