Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 494 içerik listeleniyor

  • TEMELİNDE DİKROMAT BULUNAN TESPİT SOLUSYONLARI

    Kromik asit ve bunun tuzları dokuya az nüfuz eder ve tam olmayan tespit edicilerdir. Potasyum dikromat hücrenin stoplazmik yapısını iyi korur fakat nükleusları bozar. Yağları eritmez. Kullanılacağı zaman tek başına kullanılmaz. Bir takım karışımın terkibine girer. A – Tellyernicki fiksatifi% 3’lük Potastum dikromat …………………………………….95 cc.Asetik asit ……………………………….……………………………5 cc. Kullanılacağı...

    https://www.biyologlar.com/temelinde-dikromat-bulunan-tespit-solusyonlari
  • Mantarların Sınıflandırılmaları ve İsimlendirilmeleri

    Mantarların Sınıflandırılmaları ve İsimlendirilmeleri

    Mantarlar kök, gövde, yaprak, çiçek ve klorofile sahip olmayan ökaryotik, heterotrofik çok hücreli organizmalardır.

    https://www.biyologlar.com/mantarlarin-siniflandirilmalari-ve-isimlendirilmeleri
  • HİSTOLOGLARCA UYGULANAN BOYAMA İŞLEMLERİ

    Histologlarca kullanılan temel boyama teknikleri aşagıdaki tabloda verilmiştir. Tablo :Histolojide Kullanılan Boyama Süreçlerinin Esas Tipleri BOYAMA YÖNTEMİ BELİRLEDİĞİ YAPILAR NEREDE NE İLE 1- Vital Boyama a-partiküllerin Makrofaj sistemi. canlı dokular trypan mavis fagositozu b-canlı yapıların Mitokondri canlı hücreler Janus green spesifik boyanması 2- Seçilen Çözünebilirlik yağ damlacıkları dondurma kesitler Sudan boyaları gibi lizokromlar 3- Renkli...

    https://www.biyologlar.com/histologlarca-uygulanan-boyama-islemleri
  • PREPARAT BOYAMA TEKNİKLERİ VE BOYALAR

    Belki de alınmamaktadır. Negatif boyamada yapıların şekilleri boyanın penetre olrnasından değil boya ile çevrelendiğinden gösterilmektedir. Bazen boyalar yenir. Daha kusursuz olarak, boya reaktifleri organizmanın fizyolojik aktivitelerine bağlı olan değişik yollarla canlı hücre içine alınabilir. Bu ise vital boyama ve supra-vital boyama olarak adlandırılır.Daha da genellersek, boya alınımı, boya-doku veya reaktif-doku affiniteleri nedeniyledir. Bazı doku...

    https://www.biyologlar.com/preparat-boyama-teknikleri-ve-boyalar
  • Hücre  <b class='text-danger'>Mitokondri</b> ve Plastitler

    Hücre Mitokondri ve Plastitler

    Mitokondri ve kloroplastın yapısı, ortak ve farklı yönleri, kromoplast, lökoplast anlatılmaktadır.

    https://www.biyologlar.com/hucre-mitokondri-ve-plastitler
  • Phylum (Şube): Pyrrophyta Dinophyta - Ateş rengi Algler

    Bazı kaynaklarda, Protozoa altında, Phytomastigophora sınıfı altında da incelenen Dinoflagellata takımı, yapılarında 2 adet kamçı taşıyan, bir hücreli organizmalardır. Bu kamçılardan birisi hücrenin merkezinde, diğeriyse arka ucunda konumlanmıştır. Türlerin yaklaşık yarısı, plazma zarının hemen altında selüloz yapıda bir kalkana sahiptir. şubenin çoğu üyesi, yapılarında klorofil -a ya da -c bulundurmaları nedeniyle fotosentetik özelliktedir. Fotosentez...

    https://www.biyologlar.com/phylum-sube-pyrrophyta-dinophyta-ates-rengi-algler
  • MAYA MANTARLARI

    Maya hücreleri; yuvarlak, oval ve silindir biçiminde bir görünümde olup tek hücrelidirler.Boyutları, türlere ve kültür koşullarına göre değişmek üzere, 2-10x3-16 mikrometre arasında değişmektedir.Bazı koşullarda, çok sayıda hücre yanyana gelerek uzun zincirler (pseudohifa) oluşturabilirler.Boyutları, genellikle bakterilerden daha büyüktürler.Hücre duvarı, maya hücrelerine şekil verir ve oldukça sert bir kimyasal yapıdadır.Bileşiminde glikoz ve annoz...

    https://www.biyologlar.com/maya-mantarlari
  • GENEL PARAZİTOLOJİ

    Latince Para: Yanında, Sitos; Beslenme, Logos: Bilim, sözcüklerinden oluşan Parazitoloji bir canlının zararına yaşamaya denir.Medikal parazitoloji ; protozoonlar,helmintler ve artropodları inceler. Bunlardan protozoonlar, canlılar aleminde Protista aleminin yüksek protistler grubunda bulunurlar. Canlılar hücre yapılarına göre prokaryot ve ökaryot olmak üzere iki tiptedirler. Buna göre nükleus zarı bulunmayan, DNA'sı tek zincir halinde olan, mitokondri içermeyen...

    https://www.biyologlar.com/genel-parazitoloji
  • Hayvansal Dokular

    Hayvansal dokular, yapısına,görevlerine göre epitel doku,bağ ve destek doku,kas doku,sinir doku olmak üzere dört bölümde incelenir. A.Epitel Doku * Vücudun iç ve dış yüzeyini örter. * Hücreleri sık dizilişli, hücreler arasında çok az ara madde var. * Bütün doku,bağ dokusundan yapılmış taban zarı üzerine oturur. * Kan damarları taşımaz.Beslenme ,bağ dokusu aracılığı ile difüzyon ile olur. * Epitelyum dokunun başlıca görevleri şunlardır. Koruma: Vücudu...

    https://www.biyologlar.com/hayvansal-dokular-4
  • Doğa Tarihi Çalışmaları Kronolojisi

    MÖ 2500-600: Babiller matematik çalışmalarına başlamışlardı. Bir çemberi 360 dereceye bölmüşler, 60 dakika ve 60 saniyeyi belirlemişlerdir. Tarımsal faaliyetlerini düzenlemek için sel baskınlarını hesaplamaya yönelik bir takvim oluşturmuş ve bir yılı 4.5 dakikalık yanılma payı  ile  hesaplamışlardı.  MÖ  2000  e  gelindiğinde  arkeolojik  kayıtlardan  ele  geçen papirüslerde Mısırlıların tedavi yöntemleri geliştirdiklerini görüyoruz....

    https://www.biyologlar.com/doga-tarihi-calismalari-kronolojisi
  • Su ve Mineral Madde Metabolizması

    Bitki hücresine alınan su canlılığı sağlayan tüm olayların yürümesi için gerekli ortamı sağlar. Bilindiği gibi su yarıkovalent, elektron çiftlenmesi ile oluşan O - H bağlarının 105 derecelik açı yapması ve daha çok -2 yüklü oksijene yakın olan elektron çiftlerinden oluşması nedeniyle çift kutuplu, dipol bir moleküldür. Bu nedenle su reverzibl olarak H(3)O +, hidroksonyum ve hidroksil şeklinde iyonlarına ayrılabilir. Mineral iyonları çevrelerine zıt...

    https://www.biyologlar.com/su-ve-mineral-madde-metabolizmasi
  • Hayvanların Organizma Alemindeki Yeri

    Organizma alemi içinde hayvanların morfolojik ve ekolojik olarak ayrı bir yeri vardır. Hayvanlar diğer canlılardan kendilerine özgü karakterleri, yaşam biçimleri ile sıyrılırlar.

    https://www.biyologlar.com/hayvanlarin-organizma-alemindeki-yeri
  • EVRİM VE HAYATIN BAŞLANGICI İLE İLGİLİ GÖRÜŞLER

    1.Hayatın başlangıcı ile ilgili görüşler: İlk canlının oluşumu ve beslenmesi ile ilgili görüşler kendiliğinden oluş,pans permia ototrof ve hetetrof görüşleridir. A.Kendiliğinden oluş(Abiyogenez) hipotezi : Aristo canlının,cansız maddelerden kendiliğinden oluştuğuna inanmaktaydı .Bu görüşe göre döllenmiş yumurtada ,kum tanelerinde,çamurda,havada kısaca her yerde canlılığı ve çeşitliliği sağlayan aktif öz (aktif prensip) bulunmaktaydı. Bu aktif öz...

    https://www.biyologlar.com/evrim-ve-hayatin-baslangici-ile-ilgili-gorusler
  • IŞIK SOLUNUMU (FOTORESPİRASYON)

    Kloroplastlarda CO2 RuBP karboksilaz enzimi katalizörlüğünde RuBP tarafından yakalanarak PGA oluşturulup C3 yoluna katılır. Ancak O2 yokluğunun çok fazla olması durumunda aynı enzim RuBP ile O2’in birleşmesini sağlar. Bu durumda enzime RuBP oksijenaz denir. Esasen RuBP oksijenaz ve karboksilaz aynı enzim olup Rubisko olarak adlandırılır. Böylece 1 molekül fosfoglikolik asit (P-glikolat) ile 1 molekül PGA meydana gelir. Glikolik asit, peroksizomlarda taşınır. Burada...

    https://www.biyologlar.com/isik-solunumu-fotorespirasyon
  • METABOLİZMA FİZYOLOJİSİ

    SU METABOLİZMASI: •Bitkilerin organlarında farklılık göstermesine rağmen ortalama olarak yapılarının % 75 su ve % 25 kuru ağırlıktır. Bu kuru maddenin % 90’ ı organik % 10’ u ise inorganiktir. •Susuz hayat olmaz sözü bitki için çok daha önemlidir. Çünkü bitkiler beslenme, iletim, enzim, hormon etkileri gibi tüm faaliyetler su ile mümkün olmaktadır. •Su metabolizması ile, suyun topraktan alınımı, bitkide taşınımı, bitkideki etkileri ve bitkiden...

    https://www.biyologlar.com/metabolizma-fizyolojisi
  • Su ve Mineral Madde Metabolizması

    Bitki hücresine alınan su canlılığı sağlayan tüm olayların yürümesi için gerekli ortamı sağlar. Bilindiği gibi su yarıkovalent, elektron çiftlenmesi ile oluşan O - H bağlarının 105 derecelik açı yapması ve daha çok -2 yüklü oksijene yakın olan elektron çiftlerinden oluşması nedeniyle çift kutuplu, dipol bir moleküldür. Bu nedenle su reverzibl olarak H(3)O +, hidroksonyum ve hidroksil şeklinde iyonlarına ayrılabilir. Mineral iyonları çevrelerine zıt...

    https://www.biyologlar.com/su-ve-mineral-madde-metabolizmasi-1
  • GAMETLERİN OLUŞUMU

    Hayvanların büyük çoğunluğunda erkek ve dişi birey ayrı ayrı olduğundan, dişiden dişi gamet, erkekden de erkek gamet oluşturulur. Omurgalılarda gametler, üreme organlarındaki diploid eşey ana hücrelerinin mayozla bölünmesinden meydana gelir. Eşey organlarına gonad denir. Bütün canlıların gametleri ister mayozla oluşsun, ister mitozla oluşsun mutlaka haploid kromozomludur. a. Sperm Oluşumu: Spermler, erkek gametler olup, erkek üreme organlarındaki (testisler)...

    https://www.biyologlar.com/gametlerin-olusumu
  • Enfeksiyon hastalıklarının ilk kez tanınması, etkenlerinin bulunuşu ve/veya üretilmesi konularında tarihsel sıralamalara örnekler veriniz.

    İlk Çaglarda Ilk insanlar, hayatin baslangici, doga, dogal olaylar (yagmur, kar, dolu, simsek, yildirim, gök gürültüsü, zelzele, su taskinlari, vs.), ay, dünya, yildizlar, günes, bulasici hastaliklar ve ölüm gibi kavramlar üzerinde fazlaca durmuslar, içinde bulundugu veya yakin iliskide olduklari toplumlarin törelerine göre bazi izahlar ve yorumlar yapmislar ve bunlara inanmislardir. Çözümleyemedikleri konularda, bunlari, insan veya doga üstü kuvvetlere, ilâhlara, cinlere...

    https://www.biyologlar.com/enfeksiyon-hastaliklarinin-ilk-kez-taninmasi-etkenlerinin-bulunusu-veveya-uretilmesi-konularinda-tarihsel-siralamalara-ornekler-veriniz-
  • Bakterilerde Solunum ve Beslenme

    BAKTERİLERİN SOLUNUMLARI a. Anaerob Bakteriler Bakteriler organik besinleriparçalayarak enerjilerini elde ederken genellikle oksijen kullanmazlar. Bunlar havasız yerlerde de yaşayarak çoğalırlar. ( Konservelerde olduğu gibi) Bunlardan bazıları oksijenin olduğu yerde hiç gelişemezler. Örnek: Clastrodium tetani (Tetanoz bakterisi) b. Aerob Bakteriler Bazı bakteri grupları (Escherichia coi, Zatürre ve Yoğurt Bakterisi gibi) ancak oksijenli ortamda yaşayabilir. Bunlarda...

    https://www.biyologlar.com/bakterilerde-solunum-ve-beslenme
  • Bakterilerde Sınıflandırma

    Bakteriler çeşitli özellikleri bakımından gruplandırılırlar. Bu özelliklerin başlıcaları ; şekilleri, solunumları, beslenmeleri ve boyanmaları olarak sayılabilir. *Şekillerine Göre Bakteriler Bakteriler ışık mikroskobuyla bakıldığında başlıca şu şekillerde görünürler. a)Çubuk Şeklinde Olanlar (Bacillus): Tek tek veya birbirlerine yapışmışlardır. Tifo, tüberküloz ve şarbon hastalığı bakterileri bu şekildedir. b)Yuvarlak Olanlar (Coccus): Genellikle...

    https://www.biyologlar.com/bakterilerde-siniflandirma
  • Bakteri ve Virüslerin Karşılaştırılması

    Bakteriler ve Virüsler Monera alemini oluşturan prokaryot canlıların en yaygın ve en çok bilinen grubu bakterilerdir. O kadar yaygındır ki bugün dünyamızda bakterinin bulunmadığı yer yoktur diyebiliriz. En çok organik atıkların bol bulunduğu yerlerde ve sularda yaşarlar. Bununla beraber, -90 0C buzullar içinde ve +80 0C kaplıcalarda yaşayabilen bakteri türleri de vardır. Hava ile ve su damlacıkları ile çok uzak mesafelere taşınabilirler. Deneysel olarak ilk defa...

    https://www.biyologlar.com/bakteri-ve-viruslerin-karsilastirilmasi
  • BİYOKİMYA DERSİ ÇALIŞMA SORULARI ( 445 soru )

    1) Biyokimyanın tanımı nasıldır? Canlı hücrelerin kimyasal yapı taşlarını ve bunların katıldığı reaksiyonları inceleyen bilim dalı… 2) Biyokimyanın amacı nedir? Canlı hücrelerle ilgili kimyasal olayların moleküler düzeyde tam olarak anlaşılmasını sağlamak 3) Biyokimyanın konuları nelerdir? Hücre bileşenlerinin doğası hakkındaki bilgilerin toplanması Hücre içinde sürekli olarak meydana gelen kimyasal dönüşümlerin incelenmesi 4) Canlı...

    https://www.biyologlar.com/biyokimya-dersi-calisma-sorulari-445-soru-
  • Fermentasyoni, Mayalanma nedir , Tarihçesi

    Fermentasyon (mayalanma), genellikle glikozun alkole dönüştüğü reaksiyonlar için kullanılan bir isimdir. Bu dönüştürme işi maya adı verilen tek hücreli canlıların sitoplazmalarında gerçekleşir. Ancak fermentasyonun daha uygun bir tanımı, karbonhidratların alkol ve asitlere dönüştürülmesidir. Fermentasyon, anaerobik şartlarda, yani oksidatif fosforilasyon olamadığı durumlarda, glikoliz yoluyla ATP (adenozin trifosfat) üretimini sağlayan önemli bir biyokimyasal...

    https://www.biyologlar.com/fermentasyoni-mayalanma-nedir-tarihcesi
  • Organellerin Evrimsel Gelişimi

    EUKARYOT ( ÇEKİRDEKSİZ HÜCRE )' LERİN EVRİMİ Çekirdekli hücreler adım adım evrimleşerek değil, belirli kademelerde evrimleşmiş diğer hücrelerle simbiyoz yapmak suretiyle organizasyonlarını geliştirmişlerdir.Bunun için birçok kanıt ta vardır.Bu fikri ilk defa 1900 yıllarında Rus Botanikçisi MERESCHKOWSKY ortaya atmıştır. Çekirdekli hücreler, isminden de anlaşılabileceği gibi kalıtsal materyali hücre içinde belirli bir zarla çevrilmiş çekirdeğin...

    https://www.biyologlar.com/organellerin-evrimsel-gelisimi
  • Su ve Mineral Madde Metabolizması

    Bitki hücresine alınan su canlılığı sağlayan tüm olayların yürümesi için gerekli ortamı sağlar. Bilindiği gibi su yarıkovalent, elektron çiftlenmesi ile oluşan O - H bağlarının 105 derecelik açı yapması ve daha çok -2 yüklü oksijene yakın olan elektron çiftlerinden oluşması nedeniyle çift kutuplu, dipol bir moleküldür. Bu nedenle su reverzibl olarak H(3)O +, hidroksonyum ve hidroksil şeklinde iyonlarına ayrılabilir. Mineral iyonları çevrelerine zıt...

    https://www.biyologlar.com/su-ve-mineral-madde-metabolizmasi-2
  • Genel biyoloji vize soruları

    1.Hücre zarının görevi nedir? - Hücre içi ile hücre dışı arasında madde alış verişini sağlayan esnek, canlı ve seçici geçirgen bir zardır. 2.Endoplazmik retikulum kaç çeşittir ve görevi nedir? - Üzerine ribozom taşıyan granüllü ve granülsüz olmak üzere iki çeşittir. Hücre içinde maddelerin taşınması, depolanması ve kimyasal reaksiyonların yapıldığı yerdir. 3.Sentrozomun görevi nedir? - Kendini çoğaltmak ve bölünme sırasında iğ ipliklerini...

    https://www.biyologlar.com/genel-biyoloji-vize-sorulari
  • Alveoller

    Alveoller polihedral veya hegzagonal şekillidir ve tek duvara sahiptir. Bu duvar, solunum bronşiolleri, duktus alveolaris, atrium veya alveolar keselere açılarak havanın akışına izin verir. Yan yana bütün alveoller açıldığında yaklaşık 150 m 2 genişliğinde gaz değişim alanı oluştururlar. Alveoller sıkıca paketlenmişlerdir ve her bir alveolün duvarı tam değildir. Bunun yerine komşu alveoller birbirlerinden interalveolar septum ile ayrılmışlardır. Herbir alveol...

    https://www.biyologlar.com/alveoller
  • Apoptozis ve kaspazlar

    Apoptozis, organizma tarafından düzenlenen enerji bağımlı hücre ölümüdür. Programlı hücre ölümü olarak da adlandırılan bu süreç, doku homeostazının korunmasında kritik bir role sahip olduğu gibi, fetal gelişim ve erişkin dokulardaki pekçok fizyolojik olayda da önemli rollere sahiptir. Apoptozis terimi ilk kez 1972 yılında Kerr ve arkadaşları tarafından kullanılmıştır (1). Kerr, fizyolojik olarak ölen hücrelerin çekirdeklerinde yoğunlaşmış kromatin...

    https://www.biyologlar.com/apoptozis-ve-kaspazlar
  • Ortak Yaşam Teorisi (Mitokondri Teorisi)

    “Mitokondri Teorisi” olarak da adlandırılan bu teori, Lynn Margulis tarafından ileri sürülmüştür. Bu görüş, Darwin’in rekabet ve kavgaya dayalı yaklaşımının yerine, “iş birliği ve ortak yaşam ile evrimin sağlandığı”nı esas alır. Margulis’e göre, organizmalar birbirlerine yardımcı olurlar. Güçlerini birleştirirler ve yalnız başlarına başaramayacaklarını, ortaklaşa başarırlar. Onun görüşüne göre, tipik bir hücrede ortalama iki bin...

    https://www.biyologlar.com/ortak-yasam-teorisi-mitokondri-teorisi
  • Darwin ve Moleküler Evrim

    Doğal seçilim aslında bir genetik kuramı. Çünkü doğal seçilim süreci genetik çeşitliliğin varlığını gerektiriyor. Bu çeşitlilik ortamında, Darwin'in deyimiyle "varolma mücadelesi"nde, avantajlı özelliklere sahip bireyler varlıklarını sürdürebiliyor ve bu özelliklerini bir sonraki kuşağa aktarabiliyorlar. Ancak Darwin, genetik süreçlerin nasıl işlediğini özelliklerin bir kuşaktan diğerine nasıl aktarıldığını- bilmiyordu. Ebeveynler ve yavrular...

    https://www.biyologlar.com/darwin-ve-molekuler-evrim
  • Nükleik asitlerin biyolojik fonksiyonları

    Nukleik asitlerin hücre içindeki en önemli görevlerinden birisi de, kuşkusuz, DNA'nın replikasyonu ve bu sayede genetik bilgilerin nesillere aktarılması ile genlerin ekspresyonu (transkripsiyon ve translasyon)'dur. 02. DNA Replikasyonu Hücreler, tek kromozomlu (prokaryotik) veya çok kromozomlu (ökaryotik) olsunlar, DNA'lar genetik bilgileri taşıdıklarından, her hücre bölünmesinde, bunların da çok az hata ile replike olması ve yeni sentezlenen DNA'nın kardeş hücrelere...

    https://www.biyologlar.com/nukleik-asitlerin-biyolojik-fonksiyonlari
  • Biyoloji - Dna İzalasyonu Deneyi

    Biyoloji - Dna İzalasyonu Deneyi

    DNA izolasyonu, organik açıdan bozulmamış olan hücrelerde özel teknikler aracılığıyla DNA molekülünün ortaya çıkarılmasına verilen isimdir.

    https://www.biyologlar.com/biyoloji-dna-izalasyonu-deneyi
  • Proksimal Kıvrıntılı Tübül (Tubulus Contortus Proximalis)

    Bir renal cisimciğin üriner kutbundan başlayan proksimal kıvrıntılı tübül (tübülüs proksimalis kontortus) yaklaşık 14 mm uzunluğa sahiptir ve toplam tübül çapı duvar kalınlığı ile birlikte 50-60 mikron kadardır. Adından da anlaşılacağı üzere kıvrıntılı bir şekilde seyreder ve pek çok minor bükülmeler ve kıvrılmaları yanında böbrek kapsüler yüzeyine doğru geniş bir viraj alır. Düzleşerek sonlanır ve en yakın medullar ışına girerek burada...

    https://www.biyologlar.com/proksimal-kivrintili-tubul-tubulus-contortus-proximalis
  • Henle Kulpu

    Henle kulpu inen ayakta proksimal tübülün düz kısmı, inen ve çıkan ayaklarda ince bölüm ve çıkan ayakta distal tübülün düz kısmından meydana gelmiştir. İnen ve çıkan ayaklar birbirlerine çok yakın olmak üzere böbrek içerisinde radyal düzenlenmişlerdir. İnsanlarda Henle kulpunda bazı farklılıklar görülmektedir. Juxtamedullar nefronların Henle kulpları uzun olup medullar papillanın apeksine kadar uzanabilir. Subkapsüler nefronların Henle kulpları daha...

    https://www.biyologlar.com/henle-kulpu
  • Makula Densa

    Distal tübülün özelleşmiş bölgesi olana makula densa, juksta glomerüler kompleksin (apparatus) de bir parçası olup, afferent ve efferent arterioller arasında, kısa bir bölümden oluşur. Bu bölgede makula densa hücreleri, JG hücreler ve ekstraglomerular mesangial hücreler (Lacis hücreleri) ile komşudurlar. Tübülün afferent arteriole değdiği bölgede distal tübül hücreleri birbirlerine paralel tarzda sıkıca paketlenmişlerdir. Bu hücrelerin çekirdekleri koyu...

    https://www.biyologlar.com/makula-densa
  • Toplayıcı Tübüller

    Toplayıcı tübüller ya da boşaltıcı duktuslar nefronun bir parçası olarak kabul edilmemektedir. Her bir distal kıvrıntılı tübül, kısa bir toplayıcı tübül yan dalı vasıtası ile bir toplayıcı tübüle açılır. Bu şekilde pek çok yan dal bulunmaktadır. Toplayıcı tübül medullar ışına girerek aşağı, medullaya doğru iner. Medullanın daha merkezi kısımlarında pek çok toplayıcı tübül birleşerek geniş bir duktus oluşturur, bu da bir papillanin apeksine...

    https://www.biyologlar.com/toplayici-tubuller
  • Hücre zedelenmesinin nedenleri ve zedelenmeye karşı hücrenin verdiği uyum yanıtları nelerdir; hasara uğrayan dokunun onarılması nasıl gerçekleşir?

    Hücre Zedelenmesinin Nedenleri Hücre zedelenmesinde pek çok etken söz konusudur. Trafik dahil pekçok kazanın neden olduğu gözle görülen fiziksel travmalardan, belli bazı hastalıklarda neden olabilen defektli enzimleri oluşturan gen mutasyonlarına kadar sıralanabilir. Zedeleyici etkenler aşağıdaki gibi, sınıflanabilir. Oksijen Kayıpları: Hipoksi (oksijen azlığı- oksijen yetersizliği), hücre zedelenmesi veya ölümünün en önemli ve en çok görülen nedenidir....

    https://www.biyologlar.com/hucre-zedelenmesinin-nedenleri-ve-zedelenmeye-karsi-hucrenin-verdigi-uyum-yanitlari-nelerdir-hasara-ugrayan-dokunun-onarilmasi-nasil-gerceklesir
  • Biyoloji Olimpiyatı Seçme Sınavı Soruları

    1. Eşey hormonlarının kimyasal yapısı aşağıdaki bileşiklerden hangisine uyar? A) Karbonhidrat B ) Protein C) Lipit D) Steroit E) Mukopolisakkarit 2. Bir bitki hücresi hipertonik bir çözeltiye konulduğunda ilk olarak aşağıdakilerden hangisi gerçekleşir? A) Hücre porlarının kapanması B ) Hücrenin patlaması C) Plazmoliz D) Ozmotik basıncın dengelenmesi E) Metabolik işlevlerin durması 3. Aşağıdakilerden hangisi prokaryotik hücreler için geçerli değildir? A)...

    https://www.biyologlar.com/biyoloji-olimpiyati-secme-sinavi-sorulari
  • ANTİBİYOTİK GRUPLARI

    1.SULFANOMİDLER Etki mekanizması, Bakterilerin metabolizması için gerekli olan para amino benzoik asit (PABA)’in ,üreme döneminde kullanılmasını engelleyerek bakteriostatik etki yaparlar. Bu olgunun bakteri türüne göre değişik çeşitleri vardır. Sulfanomidlerden etkilenenler: a. folik asit biyosentezinde PABA‘yı yapıtaşı olarak kullanan ve bunu üremekte olduğu besi çevresinden sağlamak zorunda olanlar. b. Kendileri PABA sentezi yapan ve folik asit sentezinde ara...

    https://www.biyologlar.com/antibiyotik-gruplari
  • Bakteri ve Virus Hucresi Yapisi

    Bakteri ve Virüslerde Kalıtım Moleküler genetikte bakteri ve virüslerin kullanılması ile önemli sonuçlar elde edildi. Molekülerbiyolojik bilgilerin çoğu bağırsak bakterisi Escherichia coli ve onun virüslerinden kazanıldı. E. coli küçük bir ortamda rahatça kultive edilebilir. Döl üretme potansiyeli yüksek olup, anlaşılır ve derli toplu bir genoma sahip olduğu için genetik obje olarak çok uygundur. Tek bir E. coli hücresi 10 saatte 1 milyardan daha fazla döl...

    https://www.biyologlar.com/bakteri-ve-virus-hucresi-yapisi
  • YÖNETİCİ MOLEKÜLLER VE ÖZELLİKLERİ

    DNA ve RNA olarak iki çeşidi bulunan nükleik asitler, hücrelerin en önemli ve en büyük molekülleridir. A. NÜKLEİK ASİTLERİN YAPISI Yönetici moleküllerin temel yapı birimine nükleotit denir. Bir nükleotid ise üç farklı molekülün bağlanmasıyla meydana gelmiştir. Bu moleküller; beş karbonlu şeker (pentoz), azotlu organik baz ve fosforik asit dir. Nükleotidler alt alta bağlanarak nükleotid zincirlerini meydana getirirler. Bu bağlanma “şeker-fosfat”...

    https://www.biyologlar.com/yonetici-molekuller-ve-ozellikleri
  • Parotis Bezleri

    Ana tükrük bezleri içerisinde en büyüğü olan parotis bezleri (kulak altı tükrük bezi) kulağın önünde ve aşağısında yer alır. Arkada mastoid çıkıntı ve önde mandibular ramus arasındadır. Zigomatik arkusun altında yüze doğru anterior bir uzantı vardır. Ana duktus olan Stensen duktusu bu sınırdan ileri doğru uzanır, yanağı geçer ve ikinci üst molar dişin karşısında ağız boşluğuna açılır. Fasial sinir (kranial sinir VII) bezi boydan boya kateder ve...

    https://www.biyologlar.com/parotis-bezleri
  • DNA MOLEKÜLÜ VE ÖZELLİKLERİ

    Hücrelerin yönetimini ve kalıtımını sağlayan dev moleküllerdir. İki nükleotid zincirinin helozonik (sarmal) yapıda bağlanmasıyla oluşur. Yapısında azotlu baz olarak Adenin (A), Guanin (G), Sitozin (S) ve Timin (T) bulunur. Çift zincirinde Adenin sayısı Timin sayısına, Guanin sayısıda Sitozin sayısına eşittir. Çift zincirdeki Adenin ile Timin arasında iki, Guanin ile Sitozin arasında üç tane zayıf hidrojen bağı bulunur. RNA’dan farklı olarak deoksiriboz...

    https://www.biyologlar.com/dna-molekulu-ve-ozellikleri
  • Bakteriler Hakkında Bilgi

    Bakteriler Hakkında Bilgi

    Canlıların yaygın ve önemli bir kısmını oluşturmasına rağmen mikroorganizmaların besin üretiminde kullanılanları ve hastalık yapanları dışında büyük çoğunluğu tanımlanamamıştır.

    https://www.biyologlar.com/bakteriler-hakkinda-bilgi-1
  • Alfaproteobakteriler

    Alfaproteobakteriler ışıkla beslenen (fototrof) çoğu cinsi içerir, ama bunlara ek olarak C1-bileşikleri metabolize edebilen cinsler, hayvan ve bitki simbiontları (örn. Rhizobia) ve tehlikeli bir patojen grubu olan Rickettsiaceae 'yı da kapsar. Ökaryotik hücrelerdeki mitokondrinin atasının da bu bakteri grubundan kaynaklandığı düşünülmektedir

    https://www.biyologlar.com/alfaproteobakteriler
  • Midenin Epitelyal Hücreleri

    Midenin Epitelyal Hücreleri

    1-Yüzey prizmatik hücreler: Mide tek tip uzun, prizmatik hücrelerden meydana gelmiş epiteli ile diğer sindirim yolları bölgelerinden ayırt edilir. Mide epiteli kardiada özefagusun stratifiye yassı epiteline bitişik ve keskin şekilde başlar ve pilorusta barsak epiteli ile devam eder. Prizmatik hücreler koruyucu görevinin yanısıra çözünmez yapıdaki musini de salgılarlar, salgılanan nötral mukopolisakkarit materyal, içerdiği bikarbonat ve potasyum konsantrasyonuyla...

    https://www.biyologlar.com/midenin-epitelyal-hucreleri
  • İnce Bağırsak Epiteli

    İntestinal mukoza epiteli basit prizmatik tiptir, fakat bir hücre tipinden daha fazla hücre içerdiği için mide yüzey epitelinden farklıdır. İntestinal mukoza epitelini çizgili kenarlı absorptif prizmatik hücreler, paneth hücreleri, goblet hücreleri, enterokromaffin hücreler ve diğerleri oluşturur. a- Prizmatik Absorptif Hücreler – Enterositler: İnce bir bazal lamina üzerine oturmuş olan uzun, silindirik hücrelerdir. Çekirdek ince-uzun ve ovoid olup, tabana yakın...

    https://www.biyologlar.com/ince-bagirsak-epiteli
  • Arkelerde Sistematik Yapı

    Üst alem: Archaea Bölüm / Sınıf Crenarchaeota Euryarchaeota Korarchaeota Nanoarchaeota Arkeler, Arkea (Yunanca αρχαία, "eskiler" 'den türetme; tekil olarak Arkaeum, Arkaean, veya Arkaeon), veya Arkebakteriler, canlı organizmaların bir ana bölümüdür. Yabancı literatürde bu gruptaki canlılar Archaea veya Archaebacteria, grubun tek bir üyesi ise tekil olarak Archaeum, Archaean, veya Archaeon olarak adlandırılır Arkeler, Ökaryotlar ve Bakteriler, üç-saha sisteminin...

    https://www.biyologlar.com/arkelerde-sistematik-yapi
  • PANKREASIN HİSTOLOJİK YAPISI

    PANKREASIN HİSTOLOJİK YAPISI

    Büyük, yassı bir organ olan pankreas duedonumun konkavitesi içerisinde yerleşmiştir. Posterior abdominal duvar peritonu arkasında sola doğru dalağın hilumuna ulaşacak şekilde uzanır

    https://www.biyologlar.com/pankreasin-histolojik-yapisi
  • KARACİĞERİN HİSTOLOJİK YAPISI

    Yumuşak kıvamlı olan karaciğer vücutta bulunan en ağır bezdir. Ağırlığı 1,5 kg veya daha fazla olabilen karaciğer üst abdomende, diaframın altında yerleşmiştir. Taze iken koyu kırmızı veya kırmızımsı kahverengidir; bu renkten başlıca karaciğere olan zengin kan akımı sorumludur. Karaciğer kanını çölyak (celiac) arterden köken alan arterlerden ve portal ven yolu ile intestinal yollardan alır. Venöz boşaltım inferior vena kavaya olduğundan karaciğer...

    https://www.biyologlar.com/karacigerin-histolojik-yapisi
3WTURK CMS v8.1