Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 1116 içerik listeleniyor

  • BİTKİLERİN SINIFLANDIRILMASI

    Bugün 500.000 civarında taksondan oluştuğu kabul edilen bitkiler dünyasını yedi bölümde toplama olanağı vardır. Bu bölümler ilkel olanlardan başlanarak, gelişmiş bitkilere doğru sırasıyla aşağıda görülmektedir. Bacteriophyta: Bakteriler Cyanophyta: Mavi yeşil su yosunları Phycophyta: Algler, esmer ve kızıl su yosunları, Flagellatae ve Diatomeae’ ler Mycophyta : Mantarlar Lichenes : Mantarlarla alglerin ortak yaşamından oluşan bitkilerdir. Bağımsız bir...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerin-siniflandirilmasi
  • Genotipik Varyasyonlar (Mutasyonlar)

    Mutasyonlar, genellikle polinukleotid iplikçiklerinin (DNA) yapısını oluşturan nukleotidlerdeki bazların, bakteri türüne veya cinsine özgü olan, dizilişlerindeki değişiklikler veya bu bazlarda meydana gelen kimyasal bozukluklar, kopmalar, zedelenmeler, v.s. sonu oluşurlar. Aynı tür içinde bulunan mikroorganizmaların DNA'larında, nitrojen bazları belli ve sabit bir sıra içinde bulunurlar ve böyle fertlerin DNA'ları birbirinin homologudurlar. Bu nedenle, aynı tür içinde...

    https://www.biyologlar.com/genotipik-varyasyonlar-mutasyonlar
  • Nükleik asitlerin yapısı ve fonksiyonu (işlevi) hakkında bilgi verebilirmisiniz?

    Nükleik asitlerin yapısı ve fonksiyonu (işlevi) hakkında bilgi verebilirmisiniz?

    NÜKLEİK ASİTLER Yapılarında C,H,O,N ve P bulunduran ve hücreler tarafındansentezlenen büyük organik bileşiklerdir. Görevleri genel olarak kalıtsal bilgiyi taşımak aktarmak ve hücreyi yönetmektir. Nükleik asitlerin yapı taşları Nükleotit lerdir.Bir nükleotitte Azotlu organik bir baz,5C'lu şeker ve fosfat molekülleri vardır.Yanlızca azotlu organik baz ve şekerden oluşan yapıya Nükleozit adı verilir. Baz Şeker Fosfat =Nükleotit Şimdi Nükleik asitlerin...

    https://www.biyologlar.com/nukleik-asitlerin-yapisi-ve-fonksiyonu-islevi-hakkinda-bilgi-verebilirmisiniz
  • Tüm akdeniz kuşaği bitki örtusu tipleri

    Yeryüzünde başlıca iklim çeşitleri ve doğal bitki örtüsü İklimler; sıcaklık, basınç - rüzgarlar ve nem - yağış özelliklerinin bir araya gelmesiyle belirir. İklimi oluşturan bu elemanlardan birinin veya ikisinin farklı olması sonucu, değişik iklim tipleri belirir. Aynı veya benzer iklim özelliklerinin yayıldığı alanlar sınırlandırılırsa ortaya iklim bölgeleri çıkar. Bir iklim bölgesi içinde etkili olan iklim, belirli bir iklim tipini temsil eder. Yerel...

    https://www.biyologlar.com/tum-akdeniz-kusagi-bitki-ortusu-tipleri
  • Çene Ekleminden Gelen Sesler Hangi Sorunların Göstergesidir?

    Çene Ekleminden Gelen Sesler Hangi Sorunların Göstergesidir?

    Diş sağlığı ve çene birbirine bağlı iki unsurdur. Çene problemleri ile ilgili şikâyetlerin çoğunun kaynağı diş problemleridir. Ağır diş problemlerinin tedavisinde çene ve ağız cerrahları da rol alıyor. 20’lik diş çekimi, implant uygulaması, çene kemiğinde erime, çene ağrısı gibi tedavilerde ağız ve çene cerrahlarına gitmek gerekiyor. Çene cerrahlarını ilgilendiren bu konuda acaba çene ekleminden gelen sesler hangi sorunların göstergesidir?Diş...

    https://www.biyologlar.com/cene-ekleminden-gelen-sesler-hangi-sorunlarin-gostergesidir
  • Koaservat nedir? İlkin Koaservat Yapıları Nasıl Oluşmuştur? Yağların Canlılık Evrimi'ndeki Önemi...

    Koaservatlar, "cansız" veya inorganik moleküllerden oluşan, ilk "canlı" (organik moleküllerden oluşan kompleks) özellikli moleküllerdir. Yani Dünya üzerinde var olan, olmuş ve olacak her canlının atası, ilkin hücreler olarak düşünebileceğimiz koaservatlardır. Bunlar, günümüz hücrelerinden çok daha ilkeldirler ve sadece bir zırh ile zırh içerisinde hapsolmuş moleküllerden ibarettirler. Ancak bu zırh belli oranda molekül transferine izin vermektedir; dolayısıyla...

    https://www.biyologlar.com/koaservat-nedir-ilkin-koaservat-yapilari-nasil-olusmustur-yaglarin-canlilik-evrimindeki-onemi-
  • Çocuklarda diş gıcırdatmasını hafife almayın..

    Çocuklarda diş gıcırdatmasını hafife almayın..

    Halk arasında diş gıcırdatması olarak bilinen bruksizm uzmanlara göre Türkiye’de her 10 çocuktan üçünde görülüyor. Çoğu zaman uykuda yaşandığı için geç fark ediliyor hastalık, reflüden, barsak parazitlerine kadar pek çok hastalığın habercisi.   Bruksizmin tedavi edilmediğinde uyku bozuklukları ve dişlerde çürümeye neden olabileceğini söyleyen Medical Park Ordu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şeyda Eren, şu bilgileri...

    https://www.biyologlar.com/cocuklarda-dis-gicirdatmasini-hafife-almayin-
  • “Hayat Molekülleri”nin Nasıl Doğru Dizildikleri, İşlevleri ve Çalışma Prensipleri

    “Bu moleküller bu doğru dizilimi nereden biliyorlardı da bu şekilde birleştiler ve sizin ‘Hayat Molekülü’ dediğiniz molekülleri oluşturdular?” Çok yerinde de bir soru olur, eğer henüz konuyu tam olarak kavrayamadıysanız. Hemen cevaplayalım: Bilmiyorlar, bilmiyorlardı, bilmeyecekler. Eğer ki -örneğin- aminoasitlerin bir seferde doğru şekilde birleşerek, birdenbire karmaşık bir proteini oluşturduğunu sanıyorsanız, Biyoloji'nin ABC'sinden bile habersizsiniz...

    https://www.biyologlar.com/hayat-molekullerinin-nasil-dogru-dizildikleri-islevleri-ve-calisma-prensipleri
  • ANORGANİK EVRİM NEDİR

    GÜNEŞ SİSTEMİNİN VE ÖZELLİKLE DÜNYANIN OLUŞUMU ÜZERİNE GÖRÜŞLER Evrensel patlamadan belirli bir süre sonra, maddeler, galaksiler ve onların içinde yıldız sistemleri halinde düzenlenmeye başlamıştır. Büyük bir olasılıkla, evren­sel gaz ve toz bulutlarının yoğunlaşmasıyla sabit yıldızlar ortaya çıkmıştır. Yoğunlaş­makta, daha doğrusu büzülmekte olan tüm cisimlerde, meydana gelen yüksek basınçtan ve sürtünmeden dolayı, özellikle merkezlerinde...

    https://www.biyologlar.com/anorganik-evrim-nedir
  • Ahtapotlar Nasıl Renk Değiştirir?

    Ahtapotlar Nasıl Renk Değiştirir?

    Birçok hayvan kamuflaj yetenekleri sayesinde bulundukları yaşam ortamının rengini alarak kamufle olurlar

    https://www.biyologlar.com/ahtapotlar-nasil-renk-degistirir
  • Soğuk algınlığından korunmanın yolları

    Soğuk algınlığından korunmanın yolları

    Soğuyan havalarla birlikte soğuk algınlığı şikayetleri de başladı. Uzmanlar, soğuk algınlığından korunma yollarını anlatıyor.  Havaların soğumaya başlamasıyla birlikte soğuk algınlığı şikayetleri de artıyor. Boğazda kuruluk, yanma ve hapşırma ile başlayan soğuk algınlığı, bur üst solunum yolları rahatsızlığı. Soğuk algınlığından korunmak için özellikle beslenme ve uyku düzenine dikkat edilmesi gerektiğini belirten Medline Acil Sağlık Genel...

    https://www.biyologlar.com/soguk-alginligindan-korunmanin-yollari
  • Toksik algler ile ilgili bilgi verebilirmisiniz

    Toksik algler ve hayvanlar arasındaki ilişkiler kapsamlı olarak ele alınmamıştır. Burada önemli olan nokta, hayvanların (Cyanophyceae'den Microcystis, Aphanizomenon v.b., Dinophyceae'denGonyaulcu ve GymnodiumY.b.) alglerin sindiriminden veya bu algler tarafından üretilen toksinlerden dolayı ölmeleridir. Toksin üretiminin ekolojik sonuçları hakkında pek az şey bilinmektedir (2). Yapılan incelemelerde, Microcystis türlerinin çok fazla çoğaldığı Ağustos aylannda veya yaz...

    https://www.biyologlar.com/toksik-algler-ile-ilgili-bilgi-verebilirmisiniz
  • BESLENME FİZYOLOJİSİ

    Bilindiği gibi canlıların ortamdan sağladığı, olduğu gibi tüketerek kullandıkları besin maddeleri büyük canlı gruplarında farklılıklar gösterir. Bitkiler aleminde de özellikle su bitkilerinin sudan, kara bitkilerinin topraktan sağladığı inorganiklerin çeşitleri ve özellikle oranlarında farklılıklar görülür. Tipik bitki besini olarak kullanılan elementlerin hepsi inorganik formdadır. Ancak bitki köklerinin organik maddelerden de yararlandığı...

    https://www.biyologlar.com/beslenme-fizyolojisi-1
  • Hücre zedelenmesinin nedenleri ve zedelenmeye karşı hücrenin verdiği uyum yanıtları nelerdir; hasara uğrayan dokunun onarılması nasıl gerçekleşir?

    Hücre Zedelenmesinin Nedenleri Hücre zedelenmesinde pek çok etken söz konusudur. Trafik dahil pekçok kazanın neden olduğu gözle görülen fiziksel travmalardan, belli bazı hastalıklarda neden olabilen defektli enzimleri oluşturan gen mutasyonlarına kadar sıralanabilir. Zedeleyici etkenler aşağıdaki gibi, sınıflanabilir. Oksijen Kayıpları: Hipoksi (oksijen azlığı- oksijen yetersizliği), hücre zedelenmesi veya ölümünün en önemli ve en çok görülen nedenidir....

    https://www.biyologlar.com/hucre-zedelenmesinin-nedenleri-ve-zedelenmeye-karsi-hucrenin-verdigi-uyum-yanitlari-nelerdir-hasara-ugrayan-dokunun-onarilmasi-nasil-gerceklesir
  • İNSAN EN GELİŞMİŞ YADA EN ÜSTÜN YARATIK MIDIR?

    Çoğumuzun buna cevabı "elbette biz en üstün yaratıklarız" olacaktır. "Çünkü bizim diğer canlılardan farklı olarak gelişmiş bir beynimiz ve üstün bir zekamız var. Ve bu özelliklerimizden dolayı çevreye çok iyi uyum sağladık, sayımız inanılmaz ölçülere ulaştı, tüm dünyayı kapladık, uzaya açıldık. Kısacası çok başarılı olduk." Bu görüş insanı tümüyle diğer canlılardan ayırmakta, onu ayrı bir yere koymaktadır ve özünde insan merkezli bir...

    https://www.biyologlar.com/insan-en-gelismis-yada-en-ustun-yaratik-midir
  • Natrix tessellata - Damalı su yılanı

    Natrix tessellata - Damalı su yılanı

    Alem: Animalia (Hayvanlar) Şube: Chordata (Kordalılar) Sınıf: Reptilia (Sürüngenler) Takım: Squamata (Pullular) Alt takım: Serpentes (Yılanlar) Familya: Colubridae Cins: Natrix Tür: N. tessellata Damalı su yılanı (Natrix tessellata), Colubridae familyasından Avrupa'da görülen zehirsiz bir yılan türü. Dişiler erkeklerden daha büyüktür. Maksimum büyüklüğü 1.0-1.3 m arasındadır. Rengi grimsi yeşil ila kahverengimsi veya siyaha yakın, sırtında koyu benekler...

    https://www.biyologlar.com/natrix-tessellata-damali-su-yilani
  • Akdeniz anemisi nedir?

    Akdeniz anemisi nedir?

    Akdeniz anemisi nedir: Tıpta Talasemi adıyla da bilinen Akdeniz anemisi, anne ve babadan çocuklara geçen, Akdeniz ülkelerindeki ırklarda görülen genetik bir tür “kansızlık” hastalığıdır. Kandaki alyuvarlarda yer alan globin geninin yapısındaki bozukluk kansızlığa sebep olur. Eğer anne-babadan geçen gen sağlıklıysa çocuk da sağlıklı, biri yapısal bozukluğa sahipse çocuk taşıyıcı, ikisi de bozuksa çocuk talasemi hastası olur. Kesin tanının koyulabilmesi...

    https://www.biyologlar.com/akdeniz-anemisi-nedir
  • Bitkilerde virüs hastalıkları

    SERALARDA GÖRÜLEN ÖNEMLİ VİRÜS HASTALIKLARI Yrd. Doç. Dr. Mustafa GÜMÜŞ Prof. Dr. Ülkü YORGANCI Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Domates Mozayığı Tütün Mozayık Virüsü’nün domatese özelleşmiş ırkları neden olmaktadır. Bitkilerde hafif ve orta şiddette çalılaşma gözlenir. Virüs, yeşil ırk grubuyla bulaşınca, açık ve koyu yeşil bir mozayık meydana gelir. Yapraklarda uzama, dişlilik artması gibi şekil bozuklukları...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-virus-hastaliklari
  • Mesane kanserinin tedavisinde Türk doktorların önemli keşfi

    Mesane kanserinin tedavisinde Türk doktorların önemli keşfi

    Mesane kanserinin cerrahi tedavisi konusunda Üroonkoloji Derneği tarafından yapılan ve uluslararası tıp dergisi British Journal of Urology International’da ‘ayın makalesi’ başlığıyla yayınlanan araştırmaya göre, mesane kanserinin cerrahi yöntemle tedavisinde iki ameliyat arasındaki sürenin 6 haftadan az olması durumunda mesane kanserinin tekrarlama riskini %27 azaltıyor. Çalışma ile ilgili bir açıklama yapan Üroonkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Sümer...

    https://www.biyologlar.com/mesane-kanserinin-tedavisinde-turk-doktorlarin-onemli-kesfi
  • İnfeksiyonun Mekanizması

    Doğada çok yaygın olarak bulunan mikroorganizmalardan ancak çok az bir bölümü insan ve hayvanlar için hastalık yapıcı niteliktedirler (patojenik mikroorganizmalar). Geri kalan büyük bir bölümü ise infeksiyon veya hastalık oluşturamamaktadırlar (apatojenik mikroorganizmalar). Ancak, genellikle hastalık oluşturmadığı bilinen bazı etkenler de, fazla stres nedeniyle konakçının direncinin kırıldığı hallerde veya bazı özel durumlarda, (immun yetmezlik...

    https://www.biyologlar.com/infeksiyonun-mekanizmasi
  • Escherichia Coli (E.coli) Salgınları

    Escherichia Coli (E.coli) Salgınları

    Son günlerde Amerika’da yaşanan bir salgın ile kendini tekrar hatırlatan Escherichia Coli –E.coli- , Centers for Disease Control and Prevention (CDC)’un verilerine göre 2006’dan beri neredeyse her yıl Amerika’da salgınlara sebep olmaktadır.Bakteri insanların ve memeli hayvanların bağırsak florasında yaşar. Bu bakteriyi eğer su ya da besinlerden izole ediyorsak işte o zaman büyük bir sıkıntımız var demektir. Zira buralardan izolasyon su ya da besinlere dışkı...

    https://www.biyologlar.com/escherichia-coli-e-coli-salginlari
  • Atom Altı Parçacıklar Bölüm 2

    ''Lepton'' da ne şimdi? Hele ki bu sıcakta?! Kimimizin aklına Lipton'un soğuk şeftalili meyve suyunun, kimimizin aklına ise direkt olarak kuantum fiziğinin geldiğini düşünüyoruz. Neden bundan bahsetmeliyiz; çünkü atomların karakteristiklerini belirleyen ve bize bir periyodik tablonun sunulmasında rol oynayan elektronlar ve yakın zamanda ışık hızını geçtiklerinden şüphelenilen, ancak bu şüphelerin yersiz olduğu, üzerlerinde yapılan detaylı araştırmalardan...

    https://www.biyologlar.com/atom-alti-parcaciklar-bolum-2
  • Şeker hastaları için yeni bir umut: Mide hücrelerinden insülin üretildi

    Şeker hastaları için yeni bir umut: Mide hücrelerinden insülin üretildi

    Harvard Üniversitesi araştırmacıları kök hücre ve gen teknolojisinin birlikte kullanıldığı bir teknikle mide hücrelerinin genetik programını değiştirerek insülin üretmeyi başardılar. Şimdilik farelerde denenen ve kısmen başarı elde edilen bu teknik, ileride şeker hastaları için kalıcı bir çözüm olacak gibi görünüyor. Eğer bu teknik insanlarda başarıyla uygulanabilirse, şeker hastalarının özellikle de tip 1 diyabet hastalarının dışarıdan insülin...

    https://www.biyologlar.com/seker-hastalari-icin-yeni-bir-umut-mide-hucrelerinden-insulin-uretildi
  • Yağların Canlılardaki Önemi ve İlk Koaservat Yapılarının Oluşumu

    Dünya üzerinde yaşamış, yaşayan ve bildiğimiz kadarıyla yaşayacak olan her canlının atası olan koaservatlar (ilk hücre öncesi formları) ve bunların oluşumlarını inceleyeceğiz. Önceki yazılarımızda da açıkladığımız gibi "canlı" dediğimiz varlık formunun oluşabilmesi, bazı biyokimyasal tepkimelerin gerçekleştirilebilmesine ve sürerliliğine bağlıdır. İşte bu yazımızda bu sürerliliğin adım adım nasıl kazanıldığını görecek ve dıştan...

    https://www.biyologlar.com/yaglarin-canlilardaki-onemi-ve-ilk-koaservat-yapilarinin-olusumu
  • ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

    JEOTERMAL ENERJİi: (jeo-yer, termal-ısı) yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, kimyasallar içeren sıcak su, buhar ve gazlardır. Jeotermal Enerji de bu jeotermal kaynaklardan ve bunların oluşturduğu enerjiden doğrudan veya dolaylı yollardan faydalanmayı kapsamaktadır. Jeotermal enerji yeni, yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmez, ucuz, güvenilir, çevre dostu, yerli ve yeşil bir enerji türüdür. Sıcak su ve buhar, diğer yaraltı ve...

    https://www.biyologlar.com/alternatif-enerji-kaynaklari
  • Minimum Yasası

    Liebig'in Minimum Yasası 1840 yılında Liebig tarafından ortaya konan bu kurala göre, bitkilerin büyümeleri, ihtiyaç duyduğu besin elementlerinden toprakta en az bulunanına bağlıdır. Doğal çevrede bitkiler için gerekli olan elementlerin bir bölümü (karbon, hidrojen, oksijen vb.) bol miktarda bulunduğu hal*de, topraktakilerin bazıları bitkilerin gereksinimlerini karşılayacak dü*zeyde bulunmayabilir. Örneğin bor elementi bitki gelişimi için gerekli olmakla beraber,...

    https://www.biyologlar.com/minimum-yasasi
  • Güneş Enerjisi

    Dünya, güneşten yaklaşık 150 milyon km. uzakta bulunmaktadır. Dünya hem kendi çevresinde dönmekte, hem de güneş çevresinde eliptik bir yörüngede dönmektedir. Bu yönüyle, dünyaya güneşten gelen enerji hem günlük olarak değişmekte, hem de yıl boyunca değişmektedir. İlave olarak, Dünyanın kendi çevresindeki dönüş ekseni, güneş çevresindeki dolanma yörüngesi düzlemiyle 23.50 lik bir açı yaptığından, yeryüzüne düşen güneş şiddeti yörünge...

    https://www.biyologlar.com/gunes-enerjisi
  • METABOLİZMANIN REGULASYONU

    Mikroorganizmaların yaşamaları ve üremeleri için beslenmeleri gereklidir. Mikroplar, çevrelerindeki gıdaları, kendileri tarafından sentezlenen ve çeşitli etkilere sahip olan enzimleri yardımı ile yaralanabilecek duruma getirirler. Bu nedenle, enzimlerin aktivitesi mikroorganizmaların hayatları için zorunludur. Ancak, bunların da zamanında ve yeterince sentezlenmeleri ve koordine bir şekilde görev yapmaları önemlidir. Bu işlem bir regülasyon veya kontrollerle...

    https://www.biyologlar.com/metabolizmanin-regulasyonu
  • CANLILARIN EVRİMİ NEYİ TANIMLAR

    Bütün canlılar beslenme, korunma ve çoğalma içgüdüleriyle hayatta kalmayı ve türlerinin devamını sağlarlar. Bunun sonucu olarak, Aslan (Felis leo) ya da Kaplan (Felis tigris) ın bulundukları ortam koşullarında, üst besin düzeyinde bir beslenme Ģekli olan etoburluğu (Carnivourus) sürdürebilmek için geliştirdiği avcı karakterleri; kuşlar (Aves) ın karĢı cinsin ilgisini çekebilmek için, göz alıcı renklerde tüylere sahip oluşları ve çok farklı frekanslarda...

    https://www.biyologlar.com/canlilarin-evrimi-neyi-tanimlar
  • Kübik simetrili Zarflı RNA virusları

    Toga- ve Flaviviridae Arbovirus (artropod born), kan emen artropod konakçılar ile omurgalı konakçılarda çoğalma siklusuna sahip viruslar için kullanılan bir deyimdir. Artropodlarla bulaşan çok sayıda virus, önceleri serolojik yöntemler ile sınıflandırılmış daha sonra fizikokimyasal ve morfolojik özellikleri belirlenerek Togaviridae familyası içinde ayrı ayrı Alfavirus ve Flavivirus olmak üzere iki ana serogrupta toplanmışlardır. Diğer serogrup ve serolojik olarak...

    https://www.biyologlar.com/kubik-simetrili-zarfli-rna-viruslari
  • EVRİM TEORİLERİ

    İnsanoğlu kendini ve çevresinde algıladıklarını tanımaya başladıktan sonra, bu olağan üstü varlıkların nasıl meydana geldiğini düşünmüştür. M.Ö. VI. Yüzyılda yaşamış olan Şyonya‟lı filozoflardan Thales, tüm nesneler gibi canlıların da sudan oluştuğunu; Anaximander, canlıların kaynağının deniz olduğunu, başlangıçda balık olan atalarımızdan bugünkü şeklimize evrimleşerek ulaştığımızı; Herakleitus, canlıların gelişmesinde aralarındaki...

    https://www.biyologlar.com/evrim-teorileri
  • YÖNETİCİ MOLEKÜLLER VE ÖZELLİKLERİ

    DNA ve RNA olarak iki çeşidi bulunan nükleik asitler, hücrelerin en önemli ve en büyük molekülleridir. A. NÜKLEİK ASİTLERİN YAPISI Yönetici moleküllerin temel yapı birimine nükleotit denir. Bir nükleotid ise üç farklı molekülün bağlanmasıyla meydana gelmiştir. Bu moleküller; beş karbonlu şeker (pentoz), azotlu organik baz ve fosforik asit dir. Nükleotidler alt alta bağlanarak nükleotid zincirlerini meydana getirirler. Bu bağlanma “şeker-fosfat”...

    https://www.biyologlar.com/yonetici-molekuller-ve-ozellikleri
  • DNA MOLEKÜLÜ VE ÖZELLİKLERİ

    Hücrelerin yönetimini ve kalıtımını sağlayan dev moleküllerdir. İki nükleotid zincirinin helozonik (sarmal) yapıda bağlanmasıyla oluşur. Yapısında azotlu baz olarak Adenin (A), Guanin (G), Sitozin (S) ve Timin (T) bulunur. Çift zincirinde Adenin sayısı Timin sayısına, Guanin sayısıda Sitozin sayısına eşittir. Çift zincirdeki Adenin ile Timin arasında iki, Guanin ile Sitozin arasında üç tane zayıf hidrojen bağı bulunur. RNA’dan farklı olarak deoksiriboz...

    https://www.biyologlar.com/dna-molekulu-ve-ozellikleri
  • RNA MOLEKÜLÜ VE ÖZELLİKLERİ

    Eukoryatik hücrelerde nukleus , mitekondri , kloroplast , ribozom , sitoplazmada bulunur. Prokaryotik hücrelerde ise ribozom ve sitoplazmada bulunur.. Yapıtaşları Adenin ,Guanin ,Urasil ve Sitozin’ dir. Hücrelerde yapı ve özellik bakımından 3 tip RNA vardır 1-m-RNA ‘nın Özellikleri DNA üzerinde sentezlenir. Sentezine kalıp ödevi sadece tek zincir yapar diğeri tamamlayıcıdır. Tek zincirdir. Düz zincir halindedir. Anlamlı üçlü nucleotid dizisine kodon denir....

    https://www.biyologlar.com/rna-molekulu-ve-ozellikleri
  • Bakteriyel Konjugasyon

    Bakteriyel konjugasyon hücre teması yoluyla bakteriler arasında genetik malzeme aktarımıdır. Transformasyon ve transdüksiyon gibi bu da bir yatay gen transferi mekanizmasıdır. Bakteriyel konjügasyona, çoğu zaman hatalı olarak cinsel birleşmenin veya üremenin bir benzeri olarak değinilir. Oysa bu süreç cinsel değildir, çünkü eşey hücrelerinin birleşip bir zigot oluşturmasıyla ilişkisi yoktur. Olay verici bir hücreden alıcı bir hücreye genetik malzeme...

    https://www.biyologlar.com/bakteriyel-konjugasyon
  • Besiyerleri ve Tanıtımları

    Besiyerleri ve Tanıtımları

    İnsan ve hayvanlarda çeşitli mikroorganizmalar hastalık oluştururlar. Bu mikroorganizmaların izolasyonu, tanımlanması ve üretilmesinde besiyerleri kullanılır. Besiyerleri canlı ve cansız ortamlar olarak ikiye ayrılırlar.

    https://www.biyologlar.com/besiyerleri-ve-tanitimlari
  • Prebiyotik dönemde ilk RNA benzeri moleküllerin öngörülen oluşumu

    Bundan sonraki aşamada, bir mono nükleotit oluşumu için; meydana gelen pürinlerin riboz fosfatlara bağlanması gerekmektedir ki, burada gerekli olan kimyasallar formaldehit, 2 değerlikli bir katyonun tuzu ve suyun varlığıdır. Meydana gelen nükleotitler uygun bir imidazol bileşiği içeren çözeltide ıslatıldıktan sonra ısıtılarak kurutulursa aktif hale gelmektedirler. Aktif hale getirilen bu nükleotitlerin killi yüzeylerde tekrar ıslatılmasıyla ilk oligonükleotit, yani...

    https://www.biyologlar.com/prebiyotik-donemde-ilk-rna-benzeri-molekullerin-ongorulen-olusumu
  • Bakteriler Hakkında Bilgi

    Bakteriler Hakkında Bilgi

    Canlıların yaygın ve önemli bir kısmını oluşturmasına rağmen mikroorganizmaların besin üretiminde kullanılanları ve hastalık yapanları dışında büyük çoğunluğu tanımlanamamıştır.

    https://www.biyologlar.com/bakteriler-hakkinda-bilgi-1
  • Yaban Hayatının Tahribi ve Doğal Yaşam Alanları Üzerindeki Tehditler

    İnsan, diğer canlılardan farklı olarak doğadaki canlı cansız birçok şeyi istediği gibi kullanabilir. Ancak bu kullanım iyi yönde de olabilir, kötü yönde de... İçtiğimiz su, soluduğumuz hava, ormanlarımız ve karnımızı doyuran toprak; daha çok elektrik, otoyol, konut ve endüstri için sorumsuzca harcanmakta, yaşamımızın gerçek kaynağı olan doğa ve doğal denge hiçe sayılmaktadır. Bazı insanlar kendilerini çevrenin bir parçası olarak görürken bazıları...

    https://www.biyologlar.com/yaban-hayatinin-tahribi-ve-dogal-yasam-alanlari-uzerindeki-tehditler
  • Hayvanlar; Omurgasız Hayvan

    Tamamı heterotrof (hazır besin alan) canlılardır. Hücre çeperleri yok­tur. Kloroplast taşımazlar. Hayvanlar omurgalı ve omurgasız olmak üzere iki büyük gruba ayrılır. Süngerler, Sölenterler, Yassı Solucanlar, Yuvarlak Solucanlar, Halkalı Solucanlar, Yumuşakçalar, Kabuklular, Örümcekgiller, Çokayaklılar, Böcekler ve Derisi Dikenliler omurgasız hayvanlar grubunu meydana getirir. Balıklar, Kurbağalar, Sürüngenler, Kuşlar, Memeliler omurgalı hayvanlar grubuna ait...

    https://www.biyologlar.com/hayvanlar-omurgasiz-hayvan
  • Ekolojik Ayak İzi

    Her canlının var olabilmesi için atmosfer, su, toprak ve besin gibi çeşitli unsurların ağ tabanlı münasebette bulunduğu bir mekâna ihtiyaç vardır. Biyolojik bilimlerde, canlının yaşadığı ev veya sistem mânâsına gelen ekosistem bu mekânı tarif eder. Her mekâna, tabiatı gereği barındırabileceği canlı sayısı için sınırlar konmuştur. Canlıların kullandığı bu mekânlardaki tabiî kaynaklar, sisteme konan geri dönüşüm mekanizmalarıyla yenilenir. Yani...

    https://www.biyologlar.com/ekolojik-ayak-izi
  • Karaciğer Transplantasyonu

    İnsanda karaciğer transplantasyonu ilk kez 1963 yılında Amerika’da Starzl tarafından Denver-Cora-lado’da gerçekleştirilmiş ve başarısız olan bu girişi­mi yine başarısız bir dizi vaka izlemiştir. Bu ilk va­kaların başarısız olması çalışmaların deneysel alan­da yoğnulaştırılmasma ve böylece immnolojik bir dizi olayın anlaşılmasına, organ alımı ve organ prezervasyonunun (saklanması) ve tekniğin geliştiril­mesine neden olmuştur. Bu çabaların sonucu...

    https://www.biyologlar.com/karaciger-transplantasyonu
  • Küresel Isınma ve Türkiye'nin Su Kaynakları Üzerine Etkileri

    Küresel Isınma ve Türkiye'nin Su Kaynakları Üzerine Etkileri

    Doç.Dr. Latif Kurt Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji ve Çevre Biyolojisi A.B.D. Tandoğan/Ankara Özet Sanayi devrimiyle birlikte fosil yakıtların kullanımındaki artış başta olmak üzere diğer antropojen kaynaklı sera gazlarının salınımı sonucu iklim tiplerinde değişiklik, deniz seviyesinde yükselme, buzulların erimesi gibi küresel ölçekli çevre sorunları ortaya çıkmış ve dünyada yaşamı tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. ...

    https://www.biyologlar.com/kuresel-isinma-ve-turkiyenin-su-kaynaklari-uzerine-etkileri
  • Kara Bitkilerin Evrimi

    Bugünkü kara bitkilerinin ataları okyanus ve denizlerde yaşıyorlardı. Kuru topraklarda yaşamaya ayak uydurmak için, su kaybı gibi güçlüklerin üstesinden gelecek özellikler edindiler. Fosil bulguları bitkilerin evriminde dört önemli gelişim dönemini ayırt etmeyi mümkün kılar. Bu dönemlerin her biri bitki varlığında yeni bir çeşitlenmeyi getirmiştir. Su Kaybına Karşı Korunma Yaklaşık 460 milyon yıl önce, bitki gelişiminin başlangıç döneminde yeşil su...

    https://www.biyologlar.com/kara-bitkilerin-evrimi
  • Dünya Çevre Gününde Sosyal Çevre Kirliliği

    Prof. Dr. İbrahim Ortaş Çukurova Üniversitesi Özet: Her yıl 5 Haziranda Çevre günü kutlanmaktadır. Ne yazık ki bütün güzel söylenen sözlere rağmen çevre sorunları hızla artmaktadır. Bunun altında ciddi bir bilgi ve bilinç yetersizliği olduğu kanısındayım. İnsanın doğayı egemenliğine alma duygusu, yer yüzeyinin her tarafını rant olarak görmesi anlayışını doğurmuştur. İnsanın bencilliği ve çıkar ilişkileri ne yazık ki doğayı olumsuz...

    https://www.biyologlar.com/dunya-cevre-gununde-sosyal-cevre-kirliligi
  • ALABALIK BİYOLOJİSİ ve YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    A.Ü. Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü. 06110 ANKARA Yaşam ortamı bakımından berrak, temiz, serin ve oksijen yönünden zengin suları tercih eden alabalık halkımız tarafından özel likle etinin lezzetli oluşuyla anımsanan balıklar arasında bulunmaktadır. Alabalık türleri sistematikte Salmonidae familyasında yer alırlar. Morfolojik bakımdan yağ yüzgeci ile karakterizedirler. Salmonidae familyasında ekonomik yetiştiricilik ve doğal suların balıklandırılması...

    https://www.biyologlar.com/alabalik-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758) BALIĞININBİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    Şahin SAKA-Kürşat FIRAT Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik BölümüYetiştiricilik Anabilim Dalı İskele-Urla, 35440 İZMİR GİRİŞ Günümüzde Akdeniz Bölgesi’nde oldukça iyi bir pazara sahip olan çipura balığına ait çalışmalar uzun yıllardır devam etmektedir. Yetiştiricilik çalışmalarında elde edilen bilgiler ise daha birçok konunun çalışılması gerektiğini ortaya çıkarmaktadır (Tandler ve Helps, 1985, Conides, 1992). ...

    https://www.biyologlar.com/cipura-sparus-aurata-lin-1758-baligininbiyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • Mutasyon Örnekleri Nelerdir

    1) Kılsız Köpekler Köpeklerde kıllar üzerinde etkili FOXI3 isimli bir gen bulunur. Science dergisinin Eylül 2008 sayısında yayınlanan bir makaleye göre (bkz: kaynaklar), kromozom 17 üzerinde bulunan bu gende meydana gelen 7 ekleme tipi mutasyon sonucunda eskiden kıllara sahip olan köpekler kıllarını dökmektedirler. FOX genlerinin memelilerde genel olarak embriyonik gelişimi kontrol ettiği bilinmektedir. 2) Atlardaki overo Geni Atlarda eşey hücrelerinin çalışmasından...

    https://www.biyologlar.com/mutasyon-ornekleri-nelerdir
  • MİDYE BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    Aynur LÖK Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Yetiştiricilik Bölümü Bornova-Izmir Mollusca filumunun Bivalvia klasisi içinde yer alan Mytilidae familyası geniş bir yayılım alanına sahiptir. Bu familyanın en önemli türleri ise Mytilus galloprovincialis (kara midye veya Akdeniz midyesi) ve Mytilus edulis (mavi midye veya Avrupa midyesi), Modiolus barbatus (at midyesi) ve Perna sp., (Afrika midyesi)’dir. Ülkemiz sularında ise Mytilidae familyasının ekonomik olarak...

    https://www.biyologlar.com/midye-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • İSTİRİDYE BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    Aynur LÖK - Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Yetiştiricilik Bölümü Bornova-izmir Mollusca bireylerinin tüketimi insanoğlunun tarihi ile yakından ilgilidir. Bugün arkeolojik verilerden de anlaşılacağı gibi, deniz kıyısında yerleşim alanları oluşturmuş insanların balık avlamadan önce bu sabit canlıları tükettikleri bilinmektedir. Mağaralarda çok miktarda yenmiş midye ve istridye kabukları bulunmuş; ve bunların bir kısmından kolye yapılmışlardır....

    https://www.biyologlar.com/istiridye-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
3WTURK CMS v8.1