Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 1602 içerik listeleniyor

  • Hayvanlarda Destek ve Hareket Sistemi

    I-Deri ve deriye bağlı oluşumlar A-Kemiksi yapılar:Kemiksi özellikler gösterir a-Kıkırdaklı balık pulları b-Kemikli balık pulları c-Sürüngen plakları d-Memeli dişleri(Kıkırdaklı balık pullarına homolog yapıdır) B-Boynuzumsu yapılar:Keratin yapılardır a-Bağa (Kaplumbağalarda) b-Boynuz c-Tüyler d-Kıllar e-Tırnak,Toynak,Pençe C-Deriye bağlı bezler: a-Yağ bezleri b)Ter bezleri c-Süt bezleri d)-Koku bezleri D-Derinin görevleri: a-Örtme ve...

    https://www.biyologlar.com/hayvanlarda-destek-ve-hareket-sistemi
  • LENFATİK VASKÜLER SİSTEM

    Lenfatik vasküler sistem, fazla ekstraselüler sıvının (lenf) interstisyal doku boşluklarından lenfatik kapillere aktarılarak tekrar dolaşıma katılmasını sağlayan damarlardan oluşur. Lenfatik damarlar merkezi sinir sistem ile orbita, iç kulak, epidermis, kıkırdak ve kemik dışındaki tüm organlarda bulunur. Kardiyovasküler sistemden farklı olarak açık bir sistemdir. Lenf dolaşım sistemi ise dokularda ucu kapalı tübüllerle (lenfatik kapiller) başlar, birleşerek...

    https://www.biyologlar.com/lenfatik-vaskuler-sistem
  • Brugada sendromu nedir

    Brugada sendromu nedir

    Brugada sendromu, kalp içinde elektriksel uyarıların iletilmesi ile ilişkili, ani kalp ölümlerine yol açan bir hastalıktır. İlk olarak 1992 yılında Pedro Brugada ve Josep Brugada kardeşler tarafından tanımlanmıştır.Tanımı ve etkileriKalp dokusu temel olarak miyokard adı verilen ve kasılmayı sağlayan özel kas hücrelerinden oluşmuştur. Miyokard hücrelerinin kasılabilmesi için hücreden hücreye yayılan elektriksel uyarının ritmik olarak bulunması gerekmektedir....

    https://www.biyologlar.com/brugada-sendromu-nedir
  • Solunum Sistemi

    Solunum sisteminin esas fonksiyonu, solunan havadan oksijeni almak ve vücut metabolizması sonucunda oluşan toksik bir ürün olan karbondioksiti atmaktır. Oksijen kuşkusuz hücre metabolizması için gereklidir ve akciğerlerden hücrelere dolaşım sistemi yolu ile taşınır, karbondioksit de tersine bir yol izleyerek hücrelerden akciğerlere taşınır. Solunum sistemi akciğerler ve dış ortam ile bağlantılı solunum yollarından oluşmuştur. Solunum sistemi iki bölüme sahiptir....

    https://www.biyologlar.com/solunum-sistemi-1
  • PARANASAL HAVA SİNUSLARI

    Paranasal hava sinusları nasal kaviteler ile bağlantı ve kafatası kemikleri içerisinde yer alan içi hava ile dolu boşluklardır. 4 adet paranasal hava sinusu görülür; 1- Maksillar sinus, 2- Frontal sinus, 3- Ethmoidal sinus, 4- Sfenoidal sinus. Bu sinusları döşeyen epitel psödostratifiye silyalı prizmatik tip olup burun boşluklarını döşeyen solunum epiteli ile devam eder. Fakat sinusoidal epitel daha incedir, goblet hücrelerini içerir ve bazal lamina zayıf gelişmiştir....

    https://www.biyologlar.com/paranasal-hava-sinuslari
  • LARİNKS

    Lariks, farinks ve trakeyi birleştiren bir solunum yolları bölümüdür. Solunum iletim sisteminin bir parçası olması yanında larinks aynı zamanda konuşmada da önemli bir rol oynar. Duvarında, hyalin ve elastik kıkırdak iskeleti, bir miktar bağ dokusu, çizgili kas ve müköz bezler yer alır. Larinks kıkırdaklarından bazıları çift, diğer bazıları ise tek olarak bulunur. Tiroid, krikoid ve epiglottis tek, aritenoid, kornikulate ve kuneiform ise çift olan...

    https://www.biyologlar.com/larinks
  • Omurgalı Ve Omurgasız Hayvanlar Hakkında Ayrıntılı Bilgi

    Omurgalılarda kıkırdaktan, kemikten ya da her ikisinden oluşan ve hiçbir hayvan grubunda rastlanmayan bir iç iskelet sistemi vardır. Bu iskelet gelişim boyunca vücuda destek sağlayarak büyümenin sınırlarını genişletir. Bu nedenle omurgalıların çoğu, omurgasızlara göre daha iri yapılıdır. İskelet en ilkel türlerin dışında kafatası, omurga ile kol ve bacak uzantı çiftlerini kapsar. Omurga ile omurgaya bağlanan kol ve bacak kemikleri vücudu destekler.Hareket...

    https://www.biyologlar.com/omurgali-ve-omurgasiz-hayvanlar-hakkinda-ayrintili-bilgi
  • İnsan vücudunun oluşumundaki organizasyon düzeylerini, hiyerarşik düzeni içinde açıklayınız.

    vücudu trilyonlarca hücreden meydana gelmiştir. Hücreler, dokuları oluşturmakta ve dokular ise organları, organlar da sistemleri meydana getirmektedir. Hücrelerin temel yapıları aynı olmakla birlikte şekil ve görev bakımından önemli farklılıkları bulunmaktadır. Hücre, vücudun temel yapı taşıdır. Dokular, hücrelerin bir araya gelerek oluşturdukları yapılardır. Genellikle aynı işi görebilecek biçimde özelleşme göstermektedirler ve hücreler özel yapılar ya...

    https://www.biyologlar.com/insan-vucudunun-olusumundaki-organizasyon-duzeylerini-hiyerarsik-duzeni-icinde-aciklayiniz-
  • Leishmania ve sağlık yönünden önemi

    Leishmania'lar omurgalı konağın retikulo-endotelial sistemine ait belirli hücrelerde içinde parazitlenen canlılardır. Dokularda, yalnız kamçısız olan Leishmania biçimi bulunur. Taşıyıcı böceklerde ise hücre dışı yaşam gösteren ve kamçılı olan Leptomonas biçimi bulunur. Omurgalı konağın karaciğer, dalak, kemik iliği, lenf düğümleri, damar endotelinde RES hücreleri içinde parazitlenir. Kanda, monositlerde ve makrofajlarda da yerleşir. Parazitlendiği...

    https://www.biyologlar.com/leishmania-ve-saglik-yonunden-onemi
  • FOSFOR DÖNGÜSÜ

    FOSFOR DÖNGÜSÜ

    Fosfor da, canlılar için gerekli temel maddelerdendir.Hücrelerde nükleik asitlerin enerji aktarımlarını sağlayan adenozin trifosfat (ATP) maddesinde,hücre zarının yapısında,ayrıca kemik ve dişlerin yapısında bulunur. Fosfor diğer elementler gibi doğada bileşikler halinde bulunur. Fakat bu bileşikler suda kolay çözünmezler.Fosfor bileşikleri özel- likle kemik,diş,kabuk gibi hayvansal atıklarda ve doğal kayaçlarda bulunurlar.Bu bileşikler suda çözünmedikleri...

    https://www.biyologlar.com/fosfor-dongusu
  • Su Döngüsü (SU ÇEVRİMİ), madde döngüsü, Karbon ve Oksijen Döngüsü ,Azot döngüsü, Fosfor döngüsü

    Yaşama birliklerinde ve onun büyütülmüşü olan tabiatta canlılığın aksamadan devam edebilmesi için bazı önemli maddelerin kullanılan kadar da üretilmesi gerekmektedir.Doğada ekolojik önemi olan bu maddeler canlılar ve çevreleri arasında alınıp verilir.Bu maddeler güneş enerjisi yardımıyla belirli yörüngeleri izleyerek dolaşımlarını tamamlarlar.Maddelerin ekosistemdeki bu dolaşımına madde döngüsü denir.Tüm maddeler döngü yoluyla sürekli olarak canlılar...

    https://www.biyologlar.com/su-dongusu-su-cevrimi-madde-dongusu-karbon-ve-oksijen-dongusu-azot-dongusu-fosfor-dongusu
  • MADDE DÖNGÜLERİNİN YARARLARI

    Tüm canlılar dünyanın yüzeyinde ya da yüzeye çok yakın ince bir toprak katmanında yaşarlar ve güneş enerjisinin dışındaki gerekse-nimlerini bu katmanın içerdiği kaynaklardan karşılarlar. Eğer yaşa-mın sürmesi için gerekli olan su,oksijen ve diğer maddeler sadece bir kez kullanılmış olsaydı hepsi şimdiye kadar tükenmiş olurdu. Doğanın tüm işlevlerinin çevrimler halinde düzenlenmiş olması bu işlevlerin sonsuza dek yinelenmesini...

    https://www.biyologlar.com/madde-dongulerinin-yararlari
  • Alveolar Makrofajlar

    Alveolar makrofajlar (alveolar fagositler veya toz hücreleri – dust cell) sadece interalveolar septumun interstisyumunda bulunmazlar, aynı zamanda alveolar yüzey ve alveolar boşlukta da bulunabilirler. Oldukça geniş olan bu hücreler 15-40 µm çapa sahiptir. Düzensiz şekilli olan bu hücreler düzensiz bir çekirdek ve bir çekirdekçik içerirler. Sitoplazmaları granüler veya vakuollü (köpüksü) görülebilir. Bilinen organellere ilaveten belirgin bir Golgi kompleksi, primer...

    https://www.biyologlar.com/alveolar-makrofajlar
  • Kist Hidatik (Kistik Ekinokokkoz)

    Kistik ekinokkozis, ülkemizde, özellikle hayvanlarda çok yaygın olması nedeniyle, önemli halk sağlığı sorunlarına neden olan ve ciddi ekonomik kayıplara yol açan zoonotik karakterli bir hastalıktır. Halk arasında kist hastalığı olarak bilinen bu hastalığın etkeni, Echinococcus granulosus adı verilen bir parazittir. Bu parazitin esas kaynağı köpek, kurt, tilki gibi et yiyen hayvanlardır. Ancak, sıklıkla köpeklerdir. Parazit köpeklerin ince barsaklarında yaşar....

    https://www.biyologlar.com/kist-hidatik-kistik-ekinokokkoz
  • Akciğer Lobülü

    Daha önce de açıklandığı gibi akciğer lobülü akciğerin yapısal ünitidir. Bir lobül piramidal şekilli olup genellikle tabanı akciğerin plevral yüzeyine ve tepesi hiluma yöneliktir. Apekste, bir bronşiol, akciğer lobülüne pulmoner arter dalı ile birlikte girer. Pulmoner arter venöz kanı solunum dokusuna taşımaktadır. İnsanlarda lobüller zayıf ve tam olmayan bir şekilde bağ dokusu tabakası tarafından sarılmışlardır ve 1 cm genişliğinde tabana, 2 cm...

    https://www.biyologlar.com/akciger-lobulu
  • CHORDATA SIRTİPLİLER

    Kordalılar filumunda 40-45bin tür bulunur. Artropodlar (750-900bin tür) ve Mollusklar,(40-80bin tür) ile bir birlikte hayvanlar aleminde barındırdıkları tür sayisi bakımından en büyük 3 gruptur. Kordalılar filumu yaşamımız boyunca etkileşimde bulunduğumuz balık,kus,memeli türleri ile ve biz insanlarıda kapsamaktadır. Bir canlı türünü kordalılar filumuna dahil edebilmek için belirli ayırtedici karakterlere(Diagnostik Karakter) sahip olmalıdır.Kordalıları...

    https://www.biyologlar.com/chordata-sirtipliler
  • MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ

    Canlıda yumuşak kıvamlı olan merkezi sinir sistemi (MSS) dokusu en küçük bir travmaya karşı oldukça duyarlı olup yeterli bir beslenme ve korunmaya ihtiyaç gösterir. Korunmada en önemli etken beyin ve medulla spinalisi çeviren bütün haldeki kemik kılıftır. Kemik kılıf burada kranium (kafa tası çatısı) ve vertebral sütundur. Kemik kılıf içerisinde menenjler (beyin zarları) adı verilen üç membranöz oluşum bulunur. Bunlar dıştan içe doğru; 1- Dura mater...

    https://www.biyologlar.com/merkezi-sinir-sistemi
  • Akromegali Nedir?

    Akromegali Nedir?

    Akromegali, beyin etrafında bulunan hipofiz bezinin ön lobundan aşırı miktarda büyüme hormonu salgılanması nedeniyle oluşan bir hastalıktır. Büyüme henüz tamamlanmadan, kemiklerin uzaması sona ermeden erken çağlarda oluşum gösterirse gigantizm adı verilen dev bir görünüm oluşur. Bozukluk büyüme çağının bitiminden hemen sonra baş gösterirse de kemiklerdeki büyümenin kapanması nedeni ile sadece el ve ayakların genişlemesi, çene ve burnun aşırı büyümesi...

    https://www.biyologlar.com/akromegali-nedir
  • Dura Mater

    Kranial dura mater genellikle iki tabakadan oluşmuştur; a- Endosteal Tabaka: Basitçe, kranial kemiklerin iç yüzeyindeki periosteum olarak tanımlanabilir. Sıkı kollojen fibril demetleri ve aralarında yer alan elastik lifleri içerir. En dış kısmı oluşturan bu tabaka sıkı bağ dokusu tabiatındadır, içerisinde sayısız kan damarları ve sinirleri bulunur. Kemiğin iç yüzeyi ile direkt temastadır. b- Fibröz Tabaka: En iç yüzeyinde tek sıra halinde düzleşmiş mezotelyal...

    https://www.biyologlar.com/dura-mater
  • KOROİD PLEKSUS VE SEREBROSPİNAL SIVI (BOS)

    MSS’nin kafatası ve vertebral kemikler tarafından korunan duyarlı bir sinir dokusu içerdiğinden bahsedilmiştir. MSS içerisinde bulunan pia-arachnoid aralıkta bir sıvı bulunur. Bu sıvı su yastığı görevine sahiptir. Serebrospinal sıvı (beyin omirilik sıvısı = BOS) adını alan bu sıvı aynı zamanda beyin ventrikülleri ile medulla spinalisin merkezi kanalını da doldurur. Beyin ventriküler sistemi içerisindeki sıvı serbest şekilde subarachnoid boşluktaki sıvı ile...

    https://www.biyologlar.com/koroid-pleksus-ve-serebrospinal-sivi-bos
  • Amfibilerden Sürüngenlere Geçiş

    Amfibiler yaşamlarının bir kısmını suda, diğer kısmını karada geçirdikleri için “iki yaşamlılar” olarak adlandırılırlar. [İlk olarak Geç Devonyen Dönem'de görülmeye başlamışlardır ki bu da, günümüzden 385 milyon yıl öncesiyle 374 milyon yıl öncesine denk gelmektedir.] Anatomik ve fizyolojik açıdan balıklarla sürüngenler arasında bir özellik gösteren amfibiler, omurgalıların su dışında yaşayan ilk grubunu oluştururlar [ve kendi başlarına bir...

    https://www.biyologlar.com/amfibilerden-surungenlere-gecis
  • Omurgasız Hayvanlar

    Omurgasızlar, bir omurgası olmayan hayvanlara verilen genel bir addır. Omurgasız olarak adlandırılan canlıların yapılarında hiçbir iskelet bulunmaz. Omurgasız hayvanların vücudunun dış kısmını örten ve destekleyen bir dış yapı bulunur. Omurgasız canlılar, en basit çok hücreli canlı olan Trichoplax adhaerens'den itibaren başlayan metazoa aleminin altında incelenmektedir. Omurgasız hayvanlardan bazıları şunlardır; çekirge, örümcek, kelebek, sinek, solucan,...

    https://www.biyologlar.com/omurgasiz-hayvanlar-1
  • İskelet Kası: Genel Bilgi

    İskeletimiz vücudumuza destek ve eklemleri sağlar. Kemikler de destek elemanları olarak görev yaparken, eklemler kaldıraç noktaları olarak işlev görürler. İskelet kasları veya çizgili kaslar, kemiklere ya doğrudan, yahut da tendon denen yoğun kollajen lif demetleri ile bağlanırlar. İki veya daha fazla kas genellikle karşıt (antagonist) olarak çalışır. Bu düzenleme sayesinde, kasın birinin kasılması, diğerinin gevşemesine ve gerilmesine neden olur İskelet...

    https://www.biyologlar.com/iskelet-kasi-genel-bilgi
  • Holocephali (Deniz kedileri)

    Subclassis (Alt sınıf): Holocephali (Deniz kedileri) Gerçek omur gövdesi ve kaburgaları bulunmayan, az gelişmiş kıkırdaklı balıklardır. Kuyrukları ince bir iplik şeklinde uzamıştır. Büyük yapılı sırt yüzgeçlerinin ön kısmında bir zehir iğnesi bulunur. Spirakulumları bulunmaz, solunumda görevli olan solungaç yayı sayısı 3'e indirgenmiştir. Solungaçların üzeri, kemik yapıda olmayan yalancı bir solungaç kapakçığıyla örtülüdür.Mide fazla...

    https://www.biyologlar.com/holocephali-deniz-kedileri
  • Böbrek Kan Akımı

    Her bir böbrek direkt olarak abdominal aortadan bir dal alır. Renal arter adındaki bu damar, hilumdan girerek 3 ana dal verir. Bunlardan ikisi renal pelvisin anteriorunda, diğer biri de posteriorunda seyreder. Her ana dal, çok ender olarak tekrar dallanma gösterir. Bu ana arterler arasında ya çok az anostomozlaşma vardır ya da hiç yoktur ve her biri 3-4 medullar piramit ve bunlarla ilgili kortikal maddeyi besler. Bir ana renal arter dalının beslediği tüm bölgeye renül denir. Bu...

    https://www.biyologlar.com/bobrek-kan-akimi
  • Ahtapotun Yumurtadan Çıkış Anı  ve Ahtapotun Yumurtlaması

    Ahtapotun Yumurtadan Çıkış Anı ve Ahtapotun Yumurtlaması

    Ahtapotlar kabuksuz bir kafadan bacaklıdır. Kayalar üstünde kollarıyla sürünerek ve suyu hunisinden püskürterek hareket eder. Küçük türleri kayalık ve yarıklar arasında gizlenerek avlanır.

    https://www.biyologlar.com/ahtapotun-yumurtadan-cikis-ani-ve-ahtapotun-yumurtlamasi
  • İnsandan Önce Yürüyenler

    Afrika’da keşfedilen yeni bir fosil, insana benzeyen, iki ayağı üzerinde yürüyen canlılara ait birden fazla türün yaşamış olduğunu ve tahmin edilenden daha eski tarihlerde var oldukları düşüncesini doğurdu.

    https://www.biyologlar.com/insandan-once-yuruyenler
  • BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ VE HORMONLARI

    BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ VE HORMONLARI

    Böbreküstü Bezinin Görevleri Böbreküstü bezleri nelerdir, nerede bulunur? Böbreküstü bezlerinin salgıladığı hormonlar nelerdir, ne işe yarar, görevleri. Böbreküstü bezleri, adından anlaşılacağı gibi böbreklerin üstünde yer alır. Kabuk ve öz diye iki bölümde incelenirler. Kabuk bölgesinden “kortizol” hormonu salgılanır. Bu hormon aminoasitlerden glikoz sentezini uyarır. Kana yeterli kortizol salgılanmazsa deride renk maddelerinin sayısı artar ve garip...

    https://www.biyologlar.com/bobrek-ustu-bezleri-ve-hormonlari
  • Hücre zedelenmesinin nedenleri ve zedelenmeye karşı hücrenin verdiği uyum yanıtları nelerdir; hasara uğrayan dokunun onarılması nasıl gerçekleşir?

    Hücre Zedelenmesinin Nedenleri Hücre zedelenmesinde pek çok etken söz konusudur. Trafik dahil pekçok kazanın neden olduğu gözle görülen fiziksel travmalardan, belli bazı hastalıklarda neden olabilen defektli enzimleri oluşturan gen mutasyonlarına kadar sıralanabilir. Zedeleyici etkenler aşağıdaki gibi, sınıflanabilir. Oksijen Kayıpları: Hipoksi (oksijen azlığı- oksijen yetersizliği), hücre zedelenmesi veya ölümünün en önemli ve en çok görülen nedenidir....

    https://www.biyologlar.com/hucre-zedelenmesinin-nedenleri-ve-zedelenmeye-karsi-hucrenin-verdigi-uyum-yanitlari-nelerdir-hasara-ugrayan-dokunun-onarilmasi-nasil-gerceklesir
  • Akdeniz anemisi nedir?

    Akdeniz anemisi nedir?

    Akdeniz anemisi nedir: Tıpta Talasemi adıyla da bilinen Akdeniz anemisi, anne ve babadan çocuklara geçen, Akdeniz ülkelerindeki ırklarda görülen genetik bir tür “kansızlık” hastalığıdır. Kandaki alyuvarlarda yer alan globin geninin yapısındaki bozukluk kansızlığa sebep olur. Eğer anne-babadan geçen gen sağlıklıysa çocuk da sağlıklı, biri yapısal bozukluğa sahipse çocuk taşıyıcı, ikisi de bozuksa çocuk talasemi hastası olur. Kesin tanının koyulabilmesi...

    https://www.biyologlar.com/akdeniz-anemisi-nedir
  • Vahşi Doğada Evrim

    Şimdiye kadar üzerinde durduğumuz örneklere, evcilleşmiş evrimden örnekler denebilir. Nüfusta “tek” bir değişme ve bu değişmenin lehine veya aleyhine doğal seçme arasında çok açık bir ilişki vardır. Laboratuvarda kullandığımız yaratıklar çoğunlukla safkan üreyenlerdir, yani genetik olarak aynı, en azından bir mutasyon belirene kadar her birey aynıdır bu deneylerde. Etrafımızdaki doğal dünyada aynı prensipler geçerliyse de, durum daha karışıktır....

    https://www.biyologlar.com/vahsi-dogada-evrim
  • Sağlıklı bir hamilelik dönemi için peynir tüketin!

    Yenilikçi ürünleri ile peyniri günün her saati tüketilebilen sağlıklı bir atıştırmalığa çeviren Muratbey, hamilelik öncesi kalsiyum eksikliği yaşayan anne adaylarına peynir tüketmelerini öneriyor.  Hamilelik öncesi kalsiyum eksikliği yaşayan anne adayları, hamileliğin ilk aylarında bu eksikliğe bağlı hastalıklar ile karşılaşıyorlar. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Can Şener hamilelik öncesi ve hamileliğin ilk aylarında kalsiyum alımının...

    https://www.biyologlar.com/saglikli-bir-hamilelik-donemi-icin-peynir-tuketin
  • Doğru nefesle Koah ve Astıma dur de!

    Günümüzde sıkılıkla görülen astım ve KOAH hastalığı tedavisindeki amaçlardan biri semptomları azaltmak ve yaşam kalitesini yükseltmektir. Astım ve KOAH hastalarına son yıllarda klasik ilaç tedavilerine ek olarak, doğru nefes teknikleri ile uygulanan akciğer rehabilitasyonu ve nefes egzersizleri tedavide önemli avantajlar sağlıyor. Doğru nefes alıp vermek özellikle hastaların yaşam kalitesini yükseltiyor. Liv Hospital Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferah...

    https://www.biyologlar.com/dogru-nefesle-koah-ve-astima-dur-de
  • Kuşların Kökeni ve Evrimi

    Yeryüzünde bizimkine nazaran çok uzun bir geçmişe sahip olan kuşlara, insanlık tarihi boyunca mitolojik figür, sanat esini, barış, güç, bilgelik sembolü olarak rastlamamız, kuşların insanlar için salt besin kaynağı olmamış olduğuna işaret eder. Ikarus’u hatırlarsak, kuşların birçok hikâyenin kaynağında yer almalarının nedeni belki de insanlığa hayranlık veren uçma yetenekleridir. Yine de kuşlarla ilgili en sürükleyici hikâyenin, zaman tünelinde...

    https://www.biyologlar.com/kuslarin-kokeni-ve-evrimi
  • SÜRÜNGENLER

    Omurgalı hayvanların geniş bir sınıfı. Bu sınıf kertenkele, yılan, kaplumbağa ve timsahları içine alır. Nesilleri tükenmiş olan dinazorlar, ihtiyozorlar da bu sınıfta incelenir. Bugün yeryüzünde yaşayan 7000 kadar türü bilinmektedir. Vücutları pul veya kemiksi plaklarla örtülüdür. Sürüngenlerin pulları üst derinin kornea tabakasının kalınlaşmasından meydana gelir. Aralarında bulunan yumuşak deri sayesinde gövdeleri rahatça eğilip bükülebilir. Karın...

    https://www.biyologlar.com/surungenler
  • Jeoloji Bilimi ve Jeolojik Devirler

    Ordovisyen, Paleozoik dönemin geri kalanında okyanusları dolduracak olan faunanın kurulduğu dönemdir. Kambriyen döneminde ortaya çıkan hayvanların pek çoğu aynı dönem içinde gerçekleşen yok oluşlar sonucunda tamamen ortadan kalktı. Bu yok oluşlardan yara almadan ya da hafif bir zararla kurtulabilenler ise gidenlerden kalan yerleri işgal ederek oldukça çeşitlendi. Deniz omurgasızlarında görülen bu büyük çeşitlenme"Ordovisyen uyumsal açılımı" olarak bilinir....

    https://www.biyologlar.com/jeoloji-bilimi-ve-jeolojik-devirler
  • İnfeksiyonun Mekanizması

    Doğada çok yaygın olarak bulunan mikroorganizmalardan ancak çok az bir bölümü insan ve hayvanlar için hastalık yapıcı niteliktedirler (patojenik mikroorganizmalar). Geri kalan büyük bir bölümü ise infeksiyon veya hastalık oluşturamamaktadırlar (apatojenik mikroorganizmalar). Ancak, genellikle hastalık oluşturmadığı bilinen bazı etkenler de, fazla stres nedeniyle konakçının direncinin kırıldığı hallerde veya bazı özel durumlarda, (immun yetmezlik...

    https://www.biyologlar.com/infeksiyonun-mekanizmasi
  • OMURGASIZ CANLILARIN ÖZELLİKLERİ

    Omurgasızlar, bir omurgası olmayan hayvanlara verilen ortak isindir. Omurgasız olarak adlandırılan canlıların yapılarında hiçbir iskelet bulunmamaktadır. Omurgasız hayvanların vücudunun dış kısmını örten ve destekleyen bir dış yapı bulunmaktadır. Omurgasız canlılar, en basit çok hücreli canlı olan Trichoplax adhaerens’den itibaren başlayan metazoa aleminin altında incelenir. Omurgasız hayvanlardan bazıları şunlardır; solucan, çekirge, örümcek, kelebek,...

    https://www.biyologlar.com/omurgasiz-canlilarin-ozellikleri
  • Derisidikenliler

    Echinodermatalar, gövdeleri ser ve dikenli bir kabukla örtülü çok sayıda deniz hayvanını kapsayan filumdur. En derin okyanus çukurlarından gelgit bölgelerine kadar denizlerin bütün derinliklerinde görülebilen derisidikenlilerin 20’yi aşkın sınıfı tanımlanmıştır; bu sınıflardan çoğunun soyu tükenmiş, yalnızca beş sınıftan 6 bin kadar tür bugüne dek varlığını koruyabilmiştir. Derisidikenlilerin bugün var olan bu 5 sınıfı Crinoidea (denizlaleleri ve...

    https://www.biyologlar.com/derisidikenliler
  • YANAK

    Yanaklar dudaklardakine benzer bir yapıya sahiptir. Esas yapısı çizgili ve elastik fibröz bağ dokusu olan yanaklar için müköz membran ile örtülmüştür. Müköz membran stratifiye yassı non-keratinize epitel ile döşelidir. Yanaklar aynı zamanda bir submukozaya sahiptir. Submukoza, zengin vasküler ağ içeren elastik bağ dokusundan meydana gelmiştir. Elastik lifler dışta çizgili kas etrafındaki ve içte de lamina propria içerisindeki elastik liflerle devam eder. Elastik...

    https://www.biyologlar.com/yanak
  • Dilin histolojik yapısı

    Dil oral kavite alt yüzeyinde yer alan ve serbestçe hareket edebilen bir gövde ile farinksin anterior duvarının bir kısmını oluşturan ve farinksin tabanına yapışmış bir kökten oluşan müsküler bir organdır. Dil üst ya da dorsal yüzeyinde V şekilli bir yiv olan sulkus terminalis ile üçte ikilik anterior kısım ve üçte birlik posterior kısım olarak ikiye ayrılır. Bu V şeklindeki sulkus terminalisin apeksi posterior olarak uzanır. V noktasının apeksinde posteriora...

    https://www.biyologlar.com/dilin-histolojik-yapisi
  • Dişlerin Histolojik yapısı

    Dişler, oral kavitenin ana komponenti olup sindirim işleminin başlaması için esastır. Alt ve üst çene kemiklerine gömülü durumdadırlar. Esas olarak dişler ektoderm ve mezoderminin derivasyonlarıdır. Her biri başlıca bağ dokusu içinden, fakat epitel içinden de köken alan kalsifiye materyal ile örtülü olan özel şekilde gelişmiş dermal papilladan meydana gelmiştir. Üst ve alt çene kemikleri içerisine gömülmüş olan dişler iki arkus halinde düzenlenme gösterir....

    https://www.biyologlar.com/dislerin-histolojik-yapisi
  • Dentin Doku

    Dentin kemiğe benzer bir dokudur, ancak büyük oranda (%80) kalsiyum tuzlarını içermesi nedeniyle daha serttir. Mine ve sementumun derininde yer almaktadır. Dentinde hidroksiapaptit oranı mineden az olmasına (yaklaşık %70) rağmen, kemik ve sementumdakinden fazladır. Kalsiyum tuzları hidroksiapatit kristalleri şeklinde bulunur. Dentin dişin depolanabilir ilk mineralize edilmiş komponenti olup Odontoblastlar tarafından üretilir. Dentinin en dış kısmı olan dentin kabuğu...

    https://www.biyologlar.com/dentin-doku
  • Canlılar tarafından tüketilen besin maddeleri değişik şekillerde gruplandırılabilir.

    A. GÖREVİNE GÖRE BESİNLER 1. Enerji Verici Besinler Bunlarkarbonhidratlar,,yağlar ve proteinlerdir. Açlık anında tüketim sırasına göre; Karbonhidratlar ® Yağlar ® Proteinler olarak sıralanır. Solunum kolaylığı sırasına göre; Karbonhidratlar ® Proteinler ® Yağlar olarak sıralanır. Sağladıkları enerji miktarına göre; Yağlar ® Proteinler ® Karbonhidratlar olarak sıralanır. 2. Yapıcı ve Onarıcı Besinler Canlının yıpranan kısımlarının tamirinde ve...

    https://www.biyologlar.com/canlilar-tarafindan-tuketilen-besin-maddeleri-degisik-sekillerde-gruplandirilabilir-
  • Mine (Enamel)

    Dişin sadece taç kısmını çevreleyen mine, bağ dokusundan gelişen kemikten farklı olarak, oral kavitenin ektodermal kökenli yapılarının, mineralize olmasıyla meydana gelen vücudun en sert materyalidir. %96-98’i başlıca kalsiyum fosfat hidroksiapatit olmak üzere inorganik maddelerdir. Mine %1 oranında organik materyal içerir. Organik matriks kollajen içermez, enamelin olarak adlandırılan bir protein içerir. Enamelin, aspartik asit, serin, glisin, protein ve glutamik asit...

    https://www.biyologlar.com/mine-enamel
  • CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ HAKKINDA BİLGİ

    İNORGANİK BİLEŞİKLER Su Asit Baz Tuz Mineraller ORGANİK BİLEŞİKLER Vitaminler Enzimler Yağlar Proteinler Karbonhidratla Nükleik asitler İNORGANİK BİLEŞİKLER:Canlıların kendi vücudunda üretemeyip dışardan hazır olarak aldıkları bileşiklere denir A. Su: Ortalama bir insan vücudunda %65-70 oranında su bulunmaktadır. Su bitkilerin de bu % 95’e kadar çıkmaktadır Özellikleri 1.Sindirime yardımcı olur 2.Vücut ısısının dengede tutulmasını sağlar...

    https://www.biyologlar.com/canlilarin-temel-bilesenleri-hakkinda-bilgi
  • Sementum

    Sementum diş kökü dentinini boyundan apekse kadar örter ve dişi periodontal membrana bağlar. Sementum, osteosit benzeri hücreler olan sementositler tarafından salgılanan kemik benzeri materyalin oluşturduğu ince bir tabakadır. Kemik yapısında olduğu gib, %65 mineralden oluşan kalsifiye matriksi içerisinde kaba kollajen bandlar görülür. Bununla birlikte kemikten farklı olarak Haversian sisteme sahip değildir ve beslenme periodontal membrandaki kan damarları tarafından...

    https://www.biyologlar.com/sementum
  • Pulpa - Diş pulpası

    Diş pulpası, embriyonik dental papillanın mezenşiminden gelişir ve pulpa kavitesini doldurur. Dental pulpa, vaskülarizasyon yönünden zengin ve bir çok sinirle desteklenen gevşek bağ dokusu yapısındadır. Pulpa kavitesi ana pulpal boşluk ve kök kanallarından oluşmuş olup dişin genel şeklini alır. Pulpa, hücreler ve hücreler arası maddelerden meydana gelir. Hücreler şekil yönünden mezenşimal hücreleri andırır fakat potansiyelleri yönündan farklıdır. Pulpa...

    https://www.biyologlar.com/pulpa-dis-pulpasi
  • Periodontal Membran

    Dens fibröz bağ dokusu olan periodontal membran veya ligament alveolar kemiğin modifiye olmuş periosteumudur ve dişin boyun bölgesinde gingivayı destekler. Periodontal ligamanetin fonksiyonları: dişi bağlamak, desteklemek, diş hareketi sırasında kemiğin yeniden şekillendirmek, profriyosepsiyon ve dişin çıkmasını sağlamaktır. Alveolar kemik ve sementum arasında uzanan kuvvetli, kalın kollajen lif demetleri görülür. Bandların uç kısımlarından kollajen lifler...

    https://www.biyologlar.com/periodontal-membran
  • Vitaminler ve özellikleri

    Genel özellikler 1-Hücre zarından geçebilirler 2-Sindirim enzimlerinden etkilenmezler 3-Kanda görülürler 4-Vücudumuzdaki yaşamsal olayları denetlerler 5-Karaciğerde A ve Deride D vitaminleri (öncül maddelerden) üretilebilir 6-A-D-E-K vitaminleri yağda çözünür ve vücudumuzda biriktirilir 7-B-C vitaminleri suda çözünür vücudumuzda biriktirilmez. Vücudumuzda en çok eksikliği görülen vitaminlerdir. 8-Bazıları Işık bazıları ısıdan etkilenebilir. 9-İnsan A ve D...

    https://www.biyologlar.com/vitaminler-ve-ozellikleri
3WTURK CMS v8.1