Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 1348 içerik listeleniyor

  • Steroid Hormonların Metabolizmaları

    Kandaki normal fizyolojik düzeyleri 10-10 ile 10-8 M arasında bulunan bu hormonlar iyi karakterize edilmiş plazmadaki proteinlerle taşınmaktadırlar. Plazma albuminleri spesifik olmayan bir şekilde ve sınırsız oranda steroid hormonları bağlar ve taşır. Ancak bunun sadece mineralokortikoidler (aldosteron) için önemi vardır. Diğer hormonlar affinitesi ve seçiciliği yüksek proteinlere (globulinlere) bağlanarak taşınırlar. Bu proteinler hormonları vaktinden önce...

    https://www.biyologlar.com/steroid-hormonlarin-metabolizmalari
  • Şizofreninin genetik sebepleri çözüldü

    Şizofreninin genetik sebepleri çözüldü

    Beyin hücreleri arasında sinyal geçişini engelleyen genetik değişimlerin, şizofreni’nin temel sebebi olması çok güçlü bir ihtimal. Şizofreni her 100 insandan birini etkileyen ciddi bir hastalık olarak literatürde yerini alıyor.Bilimciler, beyindeki nöronlar arası sinapslarda gerçekleşen kimyasal uyarının iletimini uyaran ve engelleyen genler ile şizofreni arasında çok güçlü bir ilişki tespit edildi.Araştırmanın bulguları, bireysel çevresel şartlarla da...

    https://www.biyologlar.com/sizofreninin-genetik-sebepleri-cozuldu
  • Kök Hücre Nakli ve Hakkında Genel Bilgiler

    Kemik iliği/kök hücresi nedir? Kemik iliği / kök hücresi, kemik iliği ve kan hücrelerini üreten hücrelere denir. Kan hücreleri dokulara oksijen taşıyan ya da mikroplara karşı vücudu savunan ve kanamadan koruyan hücrelerden oluşur. Kemik iliğinin çalışmaması durumunda kan hücrelerinde azalma olmakta ve hastanın hayatı tehlikeye girmektedir. Kemik iliği/kök hücre nakli nedir? Kök hücre nakli, önce hastanın kemik iliği tamamen veya kısmen boşaltılarak, doku...

    https://www.biyologlar.com/kok-hucre-nakli-ve-hakkinda-genel-bilgiler
  • Y Kromozomuna Sahip Olmayan Erkek Fareler Yetiştirildi

    Y Kromozomuna Sahip Olmayan Erkek Fareler Yetiştirildi

    Araştırmacılar ilk kez Y kromozomuna ait hiçbir iz taşımayan ama testisleri ve diğer tüm özellikleri olan erkek fareler yetiştirmeyi başardı. Üstelik bu fareler sağlıklı olmakla kalmayıp, aynı zamanda üreyebiliyorlar; tabi küçük bir yardım ile. Science dergisinde yayımlanan çalışmanın bulguları, biyolojinin en temel prensiplerinden biriyle çelişiyormuş gibi görünüyor: eğer bir organizma babasından X kromozomu alırsa dişi, Y kromozomu alırsa erkek olur. Y...

    https://www.biyologlar.com/y-kromozomuna-sahip-olmayan-erkek-fareler-yetistirildi
  • Atlar Ayakta Nasıl Uyur?

    Atlar Ayakta Nasıl Uyur?

    Atlar bilindiği üzere koşmak ve ayakta durma üzerine uzmanlaşmış hayvanlardır. Bu iki kavramla özdeşleşmiş varlıkların uyku alışkanlıklarına dair yıllardır araştırmalar yapılmaktadır. Bu araştırmaların temelinde yatan merakın nedeni, tüm at türlerinin ayakta uyuyabilme özellikleridir. Bu özellik atların yere uzanıp uyuyamayacağı anlamına gelmez. Çoğu at yere uzanarak uyur. Ancak bazı durumlarda atlar ayakta uyurlar. Ayakta uyuyan atlar, uyku esnasında...

    https://www.biyologlar.com/atlar-ayakta-nasil-uyur
  • ANLAMSIZ MUTASYONLAR (NONSENSE MUTASYON)

    Protein sentezini sonlandıran STOP kodonunun kodlanmasına sebep olan ve protein sentezini yarıda bırakan mutasyon türüdür.Yani proteinin yapısal kısmı oluşmadan protein sentezi durdurulur. Glutamini kodlayan CAG kodonunun UAG kodonuna dönüşmesi gibi mutasyonlar buna örnektir. Bir gene bir, iki veya üçün katları olmayan nükleotidlerin eklenmesinin verdiği mRNA, çeviride bozukluk gösteren bir okuma çerçevesine neden olur ve kopmalarda görülenlere benzer aynı etkiler...

    https://www.biyologlar.com/anlamsiz-mutasyonlar-nonsense-mutasyon
  • DNA'nın yapısı nasıl çözüldü?

    1950 yılından itibaren DNA yapısının kısa süre içinde çözüleceği kuvvetle tahmin ediliyordu. Bilimle uğraşanlara göre bu işi başaracak kişi Linus Pauling’ten başkası olamazdı. Zira Pauling, moleküllerin birbirleriyle ilişkisi ve dizilişleri konusunda dünya çapında uzmandı. Ancak ününe ün katmasını önleyen şey,bilimsel yönden sabit fikirliliği oldu. DNA yapısının üçlü sarmal şeklinde olduğunu kabul etmişti ve bu noktada yoğunlaşmıştı. *...

    https://www.biyologlar.com/dnanin-yapisi-nasil-cozuldu
  • Uçan Kurbağa, Gözsüz Örümcek

    Uçan Kurbağa, Gözsüz Örümcek

    Bilim insanları Mekong Bölgesi’nde son iki yılda 367 yeni tür keşfetti. Bunlar arasında gözleri olmayan bir örümcek ve dev bir uçan kurbağa da var.Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF), Mekong Bölgesi’nde aralarında yaprak burunlu yarasa, uçan sincap ve kurbağanın da bulunduğu çok sayıda yeni türün keşfedildiğini açıkladı.‘Gizemli Mekong’ adı verilen raporda, bilim insanları 2012-2013 yıllarında 290 bitki, 24 balık, 21 amfibi, 28 sürüngen, üç memeli ve...

    https://www.biyologlar.com/ucan-kurbaga-gozsuz-orumcek
  • Monohibrit Melezlemenin Mekanizması

    Genler vebulundukları yerler: şimdi daha önce açıkladığımız sonuçları nelerin belirlediğini açıklayabiliriz. Açıkça anlaşıldığı gibi bu özelliklerle ilgili bazı unsurlar ebeveynden döle geçirilmektedir. Fakat gene anlaşılacağı gibi döllere aktarılan özelliğin kendisi değilde bu özelliği belirleyen bu özelliğin daha sonra belirli bir çevre koşulu ve uygun zamanda bu gelişmesini belirleyecek unsur aktarılmaktadır. Bu belirleyici unsurlar genler olarak...

    https://www.biyologlar.com/monohibrit-melezlemenin-mekanizmasi
  • Kunduzlar

    Kunduzlar

    Hayvanların dünyası oldukça gizemli ve ilginç bir dünyadır. Ekosistem içerisin de kendilerine verilen görevleri yerine getiren hayvanların bir kısmı, ilginç yeteneklere sahiptirler. Genelde hayvan türlerinin en bilindik özelliği olan koku duyularının dışında olan bu ilginç yeteneklerden biri de, kunduzların şaşılacak mimari bilgileridir. Bir mühendis edasıyla bilgi donanımına sahip olan kunduzlar, yaşayacakları yerleri, ince tasarımlar ve düşüncelerle...

    https://www.biyologlar.com/kunduzlar
  • Ateş Böceklerinin Gizemi

    Ateş Böceklerinin Gizemi

    Yaşamı paylaşmış olduğumuz ekosistem içerisinde hayvanların kendine has özellik ve yetenekleri, onları oldukça ilginç ve gizemli kılmaktadır. Özellikleriyle kendisini bu konuma sokan hayvanlardan birisi de, ateşböceğidir. Yaz gecelerinde karanlıkta parlamasıyla bilinen bu böceğin saçtığı ışık, bir hayli ilginçtir ve bilim dünyası tarafından taklit edilmeye çalışılmaktadır. Daha çok yaz gecelerinde uçarken görülen ve etrafa sarı-yeşil tonunda ışık...

    https://www.biyologlar.com/ates-boceklerinin-gizemi
  • Rasgele Genetik Sürüklenme Nedir

    Evrimin iki önemli mekanizması doğal seçilim ve genetik sürüklenmedir. Çoğu insan doğal seçilimi makul bir şekilde anlayabiliyor; buna rağmen, genetik sürüklenmenin öneminin farkında değiller. Özellikle evrim karşıtları, evrim teorisinde çok daha fazlası olduğunu fark etmeden, saldırılarını doğal seçilim üzerinde yoğunlaştırıyorlar. Darwin, genetik sürüklenmeyi bilmiyordu; bu, modern biyologların artık neden “Darwinci” olmadıklarını gösteren...

    https://www.biyologlar.com/rasgele-genetik-suruklenme-nedir
  • Pembe Sütlü Su Aygırları

    Pembe Sütlü Su Aygırları

    Su aygırı (Hippopotamus amphibius), Nil aygırı olarak da bilinmektedir. Su aygırıgiller (Hippopotamidae) familyasındandır. Büyük bir cüsseye sahip olan su aygırları, Afrika’’nın en büyük cüsseli hayvanları arasında yerini almaktadır. Otobur olarak yaşamlarını sürdürürler ve beslenmeleri özellikle geceleri su kenarlarında olan bitkileri otlamak şeklinde gerçekleşir. Bilimsel ismi olan Hippopotamus, hippos – At ve potamos – nehir kelimelerinin birleşiminden...

    https://www.biyologlar.com/pembe-sutlu-su-aygirlari
  • T-Rex’den daha hızlı koşabilir misin?

    T-Rex’den daha hızlı koşabilir misin?

    Bu zalim kertenkele tam olarak ne kadar hızlıydı? Biyomekanik uzmanları bir hayli hızlı olduğunu düşünmekte olsa da onlar tahmin ettiğiniz kadar da hızlı değil.

    https://www.biyologlar.com/t-rexden-daha-hizli-kosabilir-misin
  • Dinozorlar ve Hayatları

    Dinozorlar ve Hayatları

    Dinozorlar Yunanca da ‘‘korkunç kertenkele’’ anlamına gelen, jeolojik dönemde ( yaklaşık 120 milyon yıl önce ) suda, karada ve havada yaşamış; soyu tükenmiş hayvanlardır. Onlarca dinozor çeşitleri vardır. Bunlar;  et yiyen, ot yiyen, cücesi, devesi, hantalı vb. paleontolog türü adlı dinozor fosilinin üzerinde yapılan araştırmalara göre 270-225 milyon yıl önce tarih sahnesine çıkmış olabileceklerini düşünülmüştür. Dinozorlar 80 ton ağırlık ile 30 m...

    https://www.biyologlar.com/dinozorlar-ve-hayatlari
  • Dinozorların Kimyasal İzleri Ve Yeni Sırların Ortaya Çıkabilme İhtimali

    Dinozorların Kimyasal İzleri Ve Yeni Sırların Ortaya Çıkabilme İhtimali

    Yaşamın çoğu karbon bazlıdır, yani organiktir. Çoğunlukla karbon ve hidrojen içeren bu organik moleküller, zamanın tahribatıyla kırılgan, nispeten etkileyicidir. Genellikle paleontologlar gezegenimizin geçmişinin hikayesini anlatmak için ortaya çıkarılan fosilleri korumazlar. Onlar için, sonsuza kadar kayıp hayati bilgilerdir.Bildiğimiz fosillerin çoğu, tıpkı kemikler ve kabuklar gibi mineralli ‘sert kısım’ kalıntılarıdır. Nadir durumlarda, fosil kayıtları...

    https://www.biyologlar.com/dinozorlarin-kimyasal-izleri-ve-yeni-sirlarin-ortaya-cikabilme-ihtimali
  • Dinozorların yüzebildiği <b class='text-danger'>kanıt</b>landı

    Dinozorların yüzebildiği kanıtlandı

    İspanya’nın La Virgen del Campo bölgesinde bulunan 125 milyon yıllık fosilleşmiş pençe izleri, etobur dinozorların arka ayaklarını hareket ettirerek güçlü akıntılara karşı yüzebildiğini gösterdi.Journal Geology dergisinin Haziran sayısında yer alan makaleye göre, 125 milyon yıl yaşındaki bu kanıtlar uçmayan dinozor türlerinin yüzebildiğine dair en güçlü kanıtı oluşturuyor.Paleontolog Ruben Ezquerra ve ekibi tarafından yapılan araştırmada yaklaşık 16...

    https://www.biyologlar.com/dinozorlarin-yuzebildigi-kanitlandi
  • Sentrozom ve Sentrozomun Görevleri

    Hücrenin bölünmesine yardımcı olmakla görevli olan Sentrozom, yosun ve Eğrelti otu gibi ilkel bitki hücrelerinde ve sinir hücreleri hariç tüm hayvan hücrelerinde çekirdeğe yakın bir yerde bulunur. Ayrıca mantar hücrelerinde de bulunur. Ancak yüksek yapılı bitki hücreleri ve yumurta gibi hücrelerde bulunmaz. Sentrozom, birbirine dik iki silindirik cisme sahiptir. Her sentriyol, birbirine paralel üç küçük tüpten oluşmuş, dokuz iplik içerir. Bu iplikler protein...

    https://www.biyologlar.com/sentrozom-ve-sentrozomun-gorevleri
  • Balıkçılgiller Hakkında Bilgi

    Balıkçılgiller Hakkında Bilgi

    Balıkçılgiller sulak yerlerde yaşayan kuş türleridir. Yapı olarak bacakları ve gagaları uzun olan bu kuş türlerinin, pelikanlar gurubuna ait olan kuşlar olduğu bilinmektedir. Balıkçılgiller, kurbağa, balık ve suda yaşayan diğer küçük canlılarla beslenirler.Fiziki açıdan sulak ortamlara son derece uyum sağlamış olan bu kuş türleri, leylekgiller ve turnagiller familyasına da çok benzemektedir. Balıkçılgilleri bu kuşlardan ayıran özellikleri, uçarken boyun...

    https://www.biyologlar.com/balikcilgiller-hakkinda-bilgi
  • 7 Milyon Yıllık Fosiller Zürafaların Uzun Boynunun Evrimini Gösteriyor

    7 Milyon Yıllık Fosiller Zürafaların Uzun Boynunun Evrimini Gösteriyor

    Kısa boyunlu bir zürafa türünün 7 milyon yıllık fosil kalıntıları, zürafaların bu belirgin özelliklerinin hangi aşamalardan geçerek evrimleştiğini ve boyunlarının zaman içinde nasıl uzadığını gösteriyor.Fotoğraf: Stephan RaatsBugüne dek, zürafaların bu kadar uzun boyunlu şekilde evrimleşmesini açıklayan çok az sayıda fosil kanıtlara ulaşılabilmişti.Araştırmacılar, tarihten günümüze uzanan bu fosil kalıntılarının tam anlamıyla “geçiş”...

    https://www.biyologlar.com/7-milyon-yillik-fosiller-zurafalarin-uzun-boynunun-evrimini-gosteriyor
  • Hayatın Başlangıcı, Evrim Teorileri

    Hayatın Başlangıcı ve Evrim Teorileri Bilim adamları uzun yıllardır hayatın nasıl başladığını bulmaya çalışmışlar ve bunun üzerine bir çok hipotez, görüş ve teoriler (Doğal Seleksiyon, Evrimle ile ilgili Görüşleri(Lamarck’ın Görüşleri, Darwin’in Görüşleri), Abiyogenez Hipotezi, Biyogenez Hipotezi, Heterotrof Hipotezi, Ototrof Hipotezi,Panspermia Hipotezi) kurulmuştur. 1. Abiyogenez (Kendiliğinden Oluş) Hipotezi Eski Yunan filozofu Aristo canlıların...

    https://www.biyologlar.com/hayatin-baslangici-evrim-teorileri
  • Dünyadaki Tek İnsan Türü Olmamızın Nedeni

    Dünyadaki Tek İnsan Türü Olmamızın Nedeni

    İki milyon yıl önce Afrika’da birçok insansı türü bulunmaktaydı. Bazıları birbirine çok benzerken, bazılarının arasında belirgin farklılıklar vardı.Eylül 2015’te listeye başka bir insan türü daha eklendi: Güney Afrika’da bir mağarada bulunan yüzlerce kemiğin artık Homo naledi olarak bildiğimiz bir türe ait olduğu düşünülüyor. Daha pek çok nesli tükenmiş insan türü keşfedilmeyi bekliyor olabilir.Bizim kendi türümüz (Homo sapiens sapiens) ise...

    https://www.biyologlar.com/dunyadaki-tek-insan-turu-olmamizin-nedeni
  • Bilinen En Eski İnterseks Birey Bulundu

    Bilinen En Eski İnterseks Birey Bulundu

    İngiltere’deki bir Antik Roma şehrinde, erkek ve kadın DNA’larını birlikte taşıyan, bilinen en eski interseks birey bulundu. Bu araştırmanın sonuçları bilinen bir gerçek olmasına rağmen kabulünde sıkıntılar olan sadece iki cinsiyetten ibaret olmadığımız fikrine antik dönemden kanıtlar sunuyor.Güney Londra’daki Southwark’da bir mezardan bulunan genç bir bireye ait iskelet, şu ana kadar bilinen en erken interseks birey olarak kayda geçti. İskeletin 1979...

    https://www.biyologlar.com/bilinen-en-eski-interseks-birey-bulundu
  • Bağırtlak Familyası Kuşları Nasıl Canlılardır?

    Bağırtlak Familyası Kuşları Nasıl Canlılardır?

    Bağırtlaklar, olağanüstü kuşlar familyasıdır. Her bağırtlak, net olarak tanınabilen özellikleri paylaşmasına rağmen, familyanın sınıflama planı, uzun süren bir tartışma konusu olmuştur. Sorun,  kuşlarının morfolojik bakımdan muhtelif diğer kuşların Özelliklerini ödünç almalarından kaynaklanmaktadır: tüylü ayaklarını keklik familyasından (dolayısıyla ismini); kısa gagalarını, boyun ve bacaklarını güvercin familyasından; sivri uçlu kanatlarını...

    https://www.biyologlar.com/bagirtlak-familyasi-kuslari-nasil-canlilardir
  • Bilimsel Çalışmalar ve Biyolojinin Alt Bilim Dalları

    Bilim Nedir? Bilim: Tarafsız yapılan deneyler ve gözlemlerle elde edilen düzenli bilgidir. Bilim: Gerçekleri bulmak için yapılan gözlem, deney ve araştırma şeklidir. Bilim İnsanı Kimdir ve Özellikleri Bilim ile uğraşan kişilere bilim insanı denir. Bilim insanının özellikleri; Meraklıdır İyi bir gözlemcidir Şüphecidir. Bilim insanı, çalışmaları sonuca ulaşıncaya kadar sürdürür. Tarafsızdır. Elindeki eşyalardan , materyalden en iyi şekilde...

    https://www.biyologlar.com/bilimsel-calismalar-ve-biyolojinin-alt-bilim-dallari
  • Çin’de 2.5 Milyon Yıllık Şeftali Çekirdekleri Bulundu

    Çin’de 2.5 Milyon Yıllık Şeftali Çekirdekleri Bulundu

    Çin’de bir otobüs durağının yakınında, 2,5 milyon yıllık dünyanın en eski şeftali çekirdekleri bulundu. Keşif şeftalinin az bilinen evrimine ışık tutuyor.Sekiz şeftali çekirdeği, Xishuangbanna Tropik Botanik Bahçesi’nden doçent Tao Su tarafından bulundu. Tao Su’nun Kunming şehrindeki evinin yakınındaki bir yol çalışması sırasında Geç Pliyosen döneme tarihlenen bir kayaç ortaya çıkarıldı. Bu kayaç içinde çekirdekler bulundu.Pliyosen tabakaları...

    https://www.biyologlar.com/cinde-2-5-milyon-yillik-seftali-cekirdekleri-bulundu
  • Kızılderili Köyünde 1000 Yıllık Tohumlar Bulundu

    Kızılderili Köyünde 1000 Yıllık Tohumlar Bulundu

    Güney Dakota’daki tarihöncesi kızılderili köyünde her yıl yeni bir kalıntı gün yüzüne çıkarılmaya devam ediyor.  Bu sene yapılan keşiflerin boyu küçük ama önemleri çok büyük. Toprağın 1,5-2 metre derinlerinde keşfedilen tohumlar bölgedeki tarımcılığın tarihine ışık tutuyor.Mitchell Gölü çevresindeki kazı alanında uzun süredir çalışmalarına devam eden arkeologlar,  1000 yıl boyunca el değmemiş, birkaç milimetre boyundaki kömürleşmiş...

    https://www.biyologlar.com/kizilderili-koyunde-1000-yillik-tohumlar-bulundu
  • Filogenetik Nedir

    Biyolojide filogenetik çeşitli organizma grupları (örneğin türler veya topluluklar) arasındaki evrimsel ilişkinin araştırmasıdır. Bu ilişkiler filogeni olarak adlandırılır. Filogenetik terimi Yunanca kökenlidir, "kabile, ırk" anlamına gelen file veya filon (φυλή/φῦλον) ve doğumla ilişkili anlamındaki genetikos (γενετικός) ("doğum" anlamında olan genesis (γένεσις) kökünden gelir) terimlerinden türetilmiştir. Organzimaların...

    https://www.biyologlar.com/filogenetik-nedir
  • Fosilleşmemiş 80 Milyon Yıllık Dinozor Damarı Bulundu

    Fosilleşmemiş 80 Milyon Yıllık Dinozor Damarı Bulundu

    80 milyon yıl önce yaşamış, orta boylu ve ördek gagalı bir dinozor olan Brachylophosaurus canadensis fosilinde, kan damarı benzeri yapıların kanıtı bulundu. Dinozor ABD’de kuzeybatıda bir eyalet olan Montana’da yaşamıştı.Araştırmacılara göre bu keşif, kan damarı ve hücre gibi organik yapıların fosilleşmeden milyonlarca yıl korunabileceğine dair kanıtlara bir yenisini ekliyor.Austin’deki Teksas Üniversitesi’nde araştırma ekibi başkanı Dr Tim Cleland ve...

    https://www.biyologlar.com/fosillesmemis-80-milyon-yillik-dinozor-damari-bulundu
  • Geçtiğimiz Haziran Ayında Kanada’da Tamamen Yeni Bir Dinozor Cinsi Keşfedildi

    Geçtiğimiz Haziran Ayında Kanada’da Tamamen Yeni Bir Dinozor Cinsi Keşfedildi

    Yeni bir araştırma, yaklaşık 70 milyon yıl önce, taça benzer bir yakası, burnunda uzun bir boynuzu ve gözleri üzerinde de iki küçük boynuzu olan garip görünüşlü bir dinozorun günümüzde Kanada’nın Alberta eyaleti olan topraklarda yaşadığını ortaya koydu.Triceratops türünün bir akrabası olan yeni dinozor türünün kafatası 10 yıl önce Peter Hews adında bir adam tarafından keşfedilmişti. Hews bir yamaçtan çıkan kemikleri fark ettikten sonra...

    https://www.biyologlar.com/gectigimiz-haziran-ayinda-kanadada-tamamen-yeni-bir-dinozor-cinsi-kesfedildi
  • Buzadam Ötzi’nin Midesinde Gastrit ve Ülser Bakterileri Bulundu

    Buzadam Ötzi’nin Midesinde Gastrit ve Ülser Bakterileri Bulundu

    İtalyan Alpleri’ndeki eriyen buzullarda 25 yıl önce keşfedilen 5,300 yıllık mumya Ötzi’nin, gastrit (mide iltihabı)  ve ülser gibi mide sorunlarına neden olan bir bakteri taşıdığı ortaya çıktı. Ötzi’de bulunan bakteri türü ayrıca, Afrika’dan Avrupa’ya göçün sanılandan daha sonra gerçekleştiğini gösteriyorGenetik araştırmalar yapan paleopatolog Albert Zink ve mikrobiyolog Frank Maxiner öncülüğündeki ekip, Ötzi’nin midesinin içinde Helicobacter...

    https://www.biyologlar.com/buzadam-otzinin-midesinde-gastrit-ve-ulser-bakterileri-bulundu
  • Translokasyon nedir

    Translokasyon, bir kromozomun kaybolan parçasının ya da kopan bir parçasının başka bir kromozoma yapışması şeklinde görülen kromozom anomalilerindendir. Translokasyonlar, her zaman homolog olmayan parça değişimleridir. Gen sayısının ve niteliğinin aynı kaldığı translokasyonlara "dengeli translokasyon"lar denir. Gen sayısının ve niteliğin değiştiği, çoğunlukla anomalilere neden olan translokasyonlara "dengesiz translokasyon"lar denir. Resiprokal...

    https://www.biyologlar.com/translokasyon-nedir
  • Yeni Dev Dinozor Fosili Keşifleri

    Yeni Dev Dinozor Fosili Keşifleri

    Bir dizi fosil keşfi, neredeyse bir futbol sahasının üçte biri uzunluğa ve bir düzine filin ağırlığına sahip devasa dinozorların gün yüzüne çıkmasını sağladı.Bu keşifler üzerine çalışan araştırma ekiplerinden biri yeni keşfedilen dev fosillerden iki titanozor üzerinde inceleme yapıyor. Bu dev yaratıklar bugünkü Arjantin toprakları üzerinde yaşadılar, niceliksel olarak boyutları da 24- 28 metre uzunluğa ve 66 ton ağırlığa kadar...

    https://www.biyologlar.com/yeni-dev-dinozor-fosili-kesifleri
  • Dinozorların Yok Olduğu Zamana Tarihlenen Fosil Yatağı Bulundu

    Dinozorların Yok Olduğu Zamana Tarihlenen Fosil Yatağı Bulundu

    New Jersey’de bulunan eski bir maden ocağında, tarihi dinozorların soylarının tükenişine çok yakın bir tarihe dayanan bir fosil yatağı keşfedildi.66 milyon yıl önce bir astroid Dünya’ya çarptığında, gezegenin üzerindeki bitkilerin ve hayvanların neredeyse %75’ini yok etti. Günümüzdeki kuşların atası olan dinozorların dışındaki bütün dinozorlar bu çarpışma ile yok oldu. Böylesine büyük bir yokoluşun ardından, dinozorların fosillerini içeren bir...

    https://www.biyologlar.com/dinozorlarin-yok-oldugu-zamana-tarihlenen-fosil-yatagi-bulundu
  • Kambriyen Patlaması’nın Ardındaki Nedenler

    Kambriyen Patlaması’nın Ardındaki Nedenler

    Namibya’nın çim düzlüklerinin üzerinde 80 metreye kadar yükselen bir dizi sarp tepecik görülüyor. Bu tepeler, çok eski tarih öncesine ait olayların izlerini bugün de taşıyormuş gibi görünür – eski uygarlıkların gömüldüğü höyükler veya çağlar boyunca toprağın altına gömülmüş dev piramitlerin uçları gibi.

    https://www.biyologlar.com/kambriyen-patlamasinin-ardindaki-nedenler
  • KEMOTAKSONOMİ – KARŞILAŞTIRMALI FİTOKİMYA ve BİYOKİMYA

    Bitki kimyası, biyokimyası ve taksonomi ve sistematiği konularındaki araştırmalar geçen asır başlarında olgunlaşmaya başlamış ise de kemotaksonomi ancak asrın ikinci yarısında gerekli teknik düzeye erişerek yeterli veri elde etmeye başlamış ve altmışlı yılların başlarından itibaren önemli sonuçlar verir hale gelmiştir. Bu bilim dalının organik kimya ve biyokimya, fizyoloji ile ökoloji, bitki coğrafyası ve sistematik botanik, moleküler biyoloji, hücre...

    https://www.biyologlar.com/kemotaksonomi-karsilastirmali-fitokimya-ve-biyokimya
  • Gözdeki Nöronlar Hareketi Algılamak İçin Matematikten Yararlanıyor

    Gözdeki Nöronlar Hareketi Algılamak İçin Matematikten Yararlanıyor

    Gözlerimiz beynimize sürekli olarak çevremizde olup bitenler hakkında bilgi gönderir. Gelen bilgi beyinde tanıyabileceğimiz nesneler biçiminde düzenlenir.

    https://www.biyologlar.com/gozdeki-noronlar-hareketi-algilamak-icin-matematikten-yararlaniyor
  • Genetiğin Dünyada ve Türkiyedeki Tarihi

    Dünyada hayatın başladığı kabul edilen 4.6 milyar yıl önce, DNA(deoksiribonükleikasit) yaşamın hücresel metabolik aktivasyonlarını ortaya koyan genetik yapı olarak hizmet etmiştir. “Gen” terimi 1900. yıllara kadar kullanılmamasına rağmen genin fonksiyonu ile olan araştırma 1800 lü yıllarda başlamıştır. Gregor Mendel, Avusturyalı din adamı, manastırının bahçesinde yıllarca çalıştı, farklı bezelye varyetelerini melezlemiştir. Dikkatli kayıtlar...

    https://www.biyologlar.com/genetigin-dunyada-ve-turkiyedeki-tarihi
  • Genetik Yapımız ve Davranışlarımız Arasındaki İlişki

    Daha doğum anından itibaren bebeğin annesine mi yoksa babasına mı benzediğini merak ederiz. Yeni doğan bebeği görenler, öncelikle bu benzerlik konusundaki kanaatlerini açıklama gereği hissederler ya da gerçekten ortada öylesine bir benzerlik vardır ki, kendilerini bu konuda bir şey söylemekten alıkoyamazlar. Çoğu zaman “Hıh, deyip birisinin burnundan düşmüş”üzdür Kime benzediğimiz, fiziksel özelliklerimizi, bazı huylarımızı kimden aldığımız...

    https://www.biyologlar.com/genetik-yapimiz-ve-davranislarimiz-arasindaki-iliski-1
  • DNA araştırmasının tarihçesi

    DNA ilk İsviçreli hekim Friedrich Miescher tarafından saflaştırılmıştır, kendisi 1869'da atık cerrahi pansumanlardaki irin içinde mikroskopik bir madde keşfetmiştir. Hücre çekirdeklerinde (nükleus) bulunduğu için ona "nüklein" adını vermiştir. 1919'da Phoebus Levene, nükleotit birimleri oluşturan baz, şeker ve fosfatı tanımlanmıştır. Levene DNA'nın, birbirine fosfat grupları ile bağlı olan nükleotit birimlerden oluşan bir zincir olduğunu öne sürmüştür....

    https://www.biyologlar.com/dna-arastirmasinin-tarihcesi
  • RANUNCULACEAE SİSTEMATİĞİ

    Bu gruptaki amino asitlerin hemen hepsi sisteinden ve S-sübstitüsyonu ile oluşur ve sistein ile benzeri öncilerden sentezlenirler. S-metilsistein ve sülfoksidi bu grubun taksonomik dağılımı iyi incelenmiş maddelerindendir. S-metilsistein Phaseolus vulgaris’ te, g-glutamil türevi ise P.lunatus’ta bulunur, sülfoksiti de Cricifereae’de ve farklı bir taksadan olan Allium türlerinde bulunmuştur. Sentezleri sülfit öncüsü maddelerin enzimatik oksidasyonu ile ve...

    https://www.biyologlar.com/ranunculaceae-sistematigi
  • FLAVONOİD C-GLÜKOZİTLER

    İlk olarak 1950’li yılların ortalarında viteksinin pohidroksillenmiş yan zincirinin tetrahidrofuran yapısı, yani 2,5 - anhidroheksahidroksiheksil içerdiğinin belirlenmesi ile bu madde grubu üzerinde çalışmalar başlamıştır. 1960’lı yılların ortalarında ise NMR tekniği ile viteksinin yan zincir şeker rezidüsünün gerçekte C - b - glükopiranozil olduğu gösterilmiş ve periyodik asit oksidasyonunun kinetiği üzerindeki incelemelerle de kesinleştirilmiştir. Daha...

    https://www.biyologlar.com/flavonoid-c-glukozitler
  • Perfüzyonist Kimdir?

    Perfüzyonist Kimdir?

    Sağlık Bakanlığı tarafından verilmiş '' Perfüzyonistlik Yetki Belgesi '' olanlar ve 26 Nisan 2011 yılında resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren kanuna göre;

    https://www.biyologlar.com/perfuzyonist-kimdir
  • Mineral Madde ile Beslenme Mekanizmaları

    Elektroosmozun bir iyon iletimi mekanizması olduğu, hidrate iyonların su moleküllerini sürükleyen ve membranlardaki porlar, kapilerler boyunca yaratılan elektrik alanları, yani potansiyel farklılıkları ile iyonik madde taşınması gerçekleştirdiği belirtilmişti. Elektriksel potansiyel farkı DE, elektriksel yükün bir noktadan diğerine gitmesi ile yapılan işin ölçütüdür. Daha önce değinildiği üzere yukarıda kısaca incelenmiş olan itici güçlerden de çok daha...

    https://www.biyologlar.com/mineral-madde-ile-beslenme-mekanizmalari
  • Proteinler ve Protein Yapısı

    Hücre içerisinde bol olarak bulunan ve hücrenin kuru ağırlığının % 50’sini oluşturan organik moleküler proteinlerdir. Tümünde karbon, hidrojen, azot ve oksijen bulunur. Pek çoğunda da kükürt bulunur. Bazı proteinlerin yapılarındaysa bunlara ek ele­mentler olarak Özellikle fosfor, demir, çinko ve bakır bulunur. Genellikle proteinler saf kristal olarak izole edilebilirler. Molekül ağırlıkları da çok fazladır. Proteinlerin yapıtaşı olan amoniasitlerin sayıları...

    https://www.biyologlar.com/proteinler-ve-protein-yapisi
  • Biyoloji Nedir ?

    Biyoloji veya Canlı bilimi, canlıları inceleyen bir bilim dalıdır. Biyologlar,tüm canlıları - tüm gezegeni kaplayan küresel boyuttan, hücre ve molekülleri kapsayan mikroskobik boyuta kadar - onları etkileyen önemli dinamik olaylarla birlikte incelerler.Birçok süreci bünyesinde barındıran hayati süreçlerden bazıları; enerji ve maddenin işlenmesi, vücudu oluşturan maddelerin sentezlenmesi, yaraların iyileşmesi ve tüm organizmanın çoğalmasıdır. Hayatın...

    https://www.biyologlar.com/biyoloji-nedir-
  • Aminoasitlerin Bağırsaktan Emilimi

    Proteinlerin sindirilmeleri sonucunda ortaya çıkan aminoasitler hızlı bir biçimde emilirler. Radyoaktif azotla işaretli proteinlerin alımından 15 daKka sonra Önemli oranda radyoaktif amino-asit emildiği deneysel olarak kanıtlanmıştır. Yemekten 30 ve 50 dakika sonra kandaki en yüksek aminoasit düzeyine ulaşılır. Aminoasitle­rin en Önemli emilim yeri incebağırsaktır ve bu olayın aktif yapılı, enerji kullanılarak gerçekleşen bir yapısı vardır. Vitamin Bö ve...

    https://www.biyologlar.com/aminoasitlerin-bagirsaktan-emilimi
  • BİYOLOJİNİN GELECEĞİ VE İNSANLIĞA KATKILARI NELERDİR

    Bütün yaşam bilimleri için de tıbbın veya tarımın ayrılmaz bir parçası olarak düşünülüyordu. Çünkü insan olgunun doğaya donuk ilgisi her şeyden önce yaşamını sürdürmesi sağlayacak şeyler yönetilmişti (yaşam) anlamındaki yunanca bios ve (bilim) anlamındaki logas kelimelerinden üretilen biyoloji terimine ancak 14. yüzyılında bilim dünyasına armağan edildiyse de bu bilim ilgilendiği konular antik çağdan beri gündemdedir. Aristileos in benimsenmiş...

    https://www.biyologlar.com/biyolojinin-gelecegi-ve-insanliga-katkilari-nelerdir
  • Biyolojinin Tarihİ Gelişimi

    Biyoloji bilimi, insanın kendini ve çevresindeki canlıları tanıma merakından doğmuştur İlk insanlar çevrelerinde yaşayan sığır , geyik ve mamut gibi hayvanların resimlerini mağara duvarlarına çizerek bunları incelemeye başlamışlardır. Antik çağdan günümüze kadar biyoloji bilimindeki gelişmeleri, ilgili bilim adamlarıyla aşağıdaki gibi özetleyebiliriz: Thales (Tales) (M.Ö. VII. yy .) İlk biyolojik yorumları yapmıştır. Aristo (M.Ö. 384-322) Canlılar...

    https://www.biyologlar.com/biyolojinin-tarihi-gelisimi
  • Biyolojinin Önemi ve Geleceği

    İnsan biyokültürel ve sosyal bir varlıktır. Bu nedenle insanın başlıca gereksinimi iki grupta toplanabilir. 1. Fizyolojik Gereksinimler: Vücüdun büyümesi ve dokuların onarımı için beslenme, barınma, korunma, üreme ve dinlenme gibi durumlardır. 2. Sosyal ve Psikolojik Gereksinimler: Sevme, sevilme, üstün olma, yaşama güvencesine sahip olma, toplumda bir yer (statü) edinme gibi durumlardır. Fizyolojik gereksinimler, insanın bir canlı olarak sağlıklı...

    https://www.biyologlar.com/biyolojinin-onemi-ve-gelecegi
3WTURK CMS v8.1