Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 1348 içerik listeleniyor

  • Anorganik Bileşiklerin Tayini

    Dikkat HCI ve HNO3 ve Kuvvetli asittir! BUHARIDA TEHLİKELİDİR. Odun külünde elde edilecek asitli çözeltiler çeker ocak altında yapılmalı. Yada başka bir ortamda asitlenmiş olan örneklerde deneyler yapılabilir. AgNO3 çözeltisi ya da toz ve çözelti halde deri ile temas etmemelidir. ÇOK KUVVETLİ BOYAR. Odun külünde katyon aranması : Katyonların (pozitif elektrik yüklü iyonlar) toplamıdır. Bitkideki başlıca katyonlar Ca++, Mg++, K+, NH4+ (Makro) Zn+, Fe++, Mn+,...

    https://www.biyologlar.com/anorganik-bilesiklerin-tayini
  • Türkiye'de Bulunan Bazı Anopheles Türlerinin Genel Özellikleri

    Anopheles türleri, Diptera takımı, Nematocera alt takımı, Culicidae ailesi ve Anophelinae alt ailesine bağlıdır. Anopheles türlerini diğer sivrisinek türlerinden ayıran en tipik karakterlerinden birisi dinlenme duruşlarıdır (Şekil 5). Genel bir tanım olarak, tüm türlerde hortum, kafa, gövde ve abdomen bir eksen doğrultusunda durur. Buna ek olarak, Anopheles türleri erginlerinin su yüzeyine paralel durmaları onları diğer Culicidae türlerinden ayırır {Bruce-Chwatt,...

    https://www.biyologlar.com/turkiyede-bulunan-bazi-anopheles-turlerinin-genel-ozellikleri
  • Big Bang Teorisi (Büyük Patlama)

    Büyük Patlama ya da Big Bang, evrenin yaklaşık 13,7 milyar yıl önce aşırı yoğun ve sıcak bir noktadan meydana geldiğini savunan evrenin evrimi kuramı ve geniş şekilde kabul gören kozmolojik model. İlk kez 1920’lerde Rus kozmolog ve matematikçi Alexander Friedmann ve Belçikalı fizikçi papaz Georges Lemaître tarafından ortaya atılan, evrenin bir başlangıcı olduğunu varsayan bu teori, çeşitli kanıtlarla desteklendiğinden bilim insanları arasında, özellikle...

    https://www.biyologlar.com/big-bang-teorisi-buyuk-patlama
  • İlk nükleosentez

    Güçlü nükleer gücün keşfinden ve bunun yıldızların enerji kaynağı olduğunun anlaşılmasından itibaren evrende çeşitli kimyasal elementlerin salınmasını açıklama meselesi ortaya çıktı. 1950’li yıllar civarında bu salınma -birbiriyle rekabet halindeki iki farklı görüşün önerdiği- iki farklı süreçle açıklanmaya çalışılıyordu: Yıldızsal nükleosentez Başlangıçtaki ilk nükleosentez "Durağan hal teorisi" taraftarları zaman boyunca sürekli...

    https://www.biyologlar.com/ilk-nukleosentez
  • Proteinlerin Tanımlanması

    Bitkilerdeki proteinlerin varlığı 3 yöntemle kanıtlanabilir. a) Biüre tepkimesi : Ricinus sp. üzerine Fehling ayıracı konarak ısıtılırsa ................. renk meydana gelir. Çünkü Ricinus sp proteinindeki peptid bağlarının varlığından dolayı bu renk oluşmuştur. b) Millon tepkimesi : Testası (tohum gömleği) çıkarılmış fasulye üzerine Millon ayıracı dökülürse ............. renk meydana gelir. Çünkü proteindeki tirozin aminoasidinden dolayı bu renk...

    https://www.biyologlar.com/proteinlerin-tanimlanmasi
  • ZEHİRLİ MANTARLAR

    Mantarlarla zehirlenme sonucu görülen ölümlerin toplam zehirlenme olaylarının % 1 ile 4’ünü oluşturduğu bazı ülkelerde istatistiklerle saptanmıştır. Yurdumuzda bu konuda istatistiksel bilgiler olmamakla birlikte bahar aylarında mantar zehirlenmesi sonucu ölümler sıklıkla görülmektedir. Zehirli mantarların çoğunu yenen türlerden ayırmak zordur. Örneğin Amanita phalloides’in iyi bir tadı olduğu söylenmektedir. Yenebilen bir mantarın zehirli türden ayrılması...

    https://www.biyologlar.com/zehirli-mantarlar-1
  • Galaksilerin evrimi

    Big Bang modeli, homojen olan evrenin geçmişte bugünküne nazaran daha da homojen bir yapıda olduğunu varsayar. Kanıtı, yayılan kozmik arkaplanın gözlemi yoluyla sağlanmıştır. Kozmik arkaplan ışıması olağanüstü bir izotropi [10]gösterir. Bu durumda astrofiziksel yapılar (galaksiler, galaksi kümeleri) Big Bang’ın ilk döneminde mevcut değillerdi, sonradan yavaş yavaş oluşmuş olmalıydılar. Oluşumlarının kökenindeki süreç James Jeans’in 1902’deki...

    https://www.biyologlar.com/galaksilerin-evrimi
  • Kalıtsal Materyalin Oluşumu – Abiyogenez Teorisi – Miller Deneyi

    Bilindiği üzre evrim savunanlarına sıkça sorulan bir sorudur “yaşam nasıl başladı?” sorusu. Tabi bu soru sırf yaratılışçılar tarafından değil, evrim teorisini destekliyenler tarafından da sorulmuştur. Evrimin ileri aşamalarını rahat bir biçimde fosillerde görebilmemize rağmen ve hatta hızlı üreyen popülasyonlarda olan “hızlandırılmış evrim” dediğimiz değişimi görebilmemize rağmen, ilk canlılık kıpırdanmalarının başladığı yarı canlıları...

    https://www.biyologlar.com/kalitsal-materyalin-olusumu-abiyogenez-teorisi-miller-deneyi
  • Şişme Deneyi

    Jel halindeki kolloid cisimlerin katı hallerini değiştirmeden su alarak hacimlerini ve ağırlıklarını arttırmaları olayına şişme denir. Her sıvı emme olayı şişme değildir, şişmede amaç hacim artışıdır. a) Şişmenin anlamı : Küp şeklinde tahta parçaları ve tebeşir parçaları alınarak ağırlık ve hacimleri saptanır. Değerler tabloya yazılır. Daha sonra parçalar suya atılır ve 30 dakika sonra tekrar ağırlık ve hacimleri ölçülür. Tebeşir...

    https://www.biyologlar.com/sisme-deneyi
  • Doğal Dengesizlik ve Ekolojik Sorunlar

    İnsanoğlu yapısı gereği bir çok durumda hırsına yenik düşen bir yapıya sahiptir. Bu hırsın ana sebebi olan fazla kar amacı, yeryüzünde ki bütün kaynakları acımasızca tüketmektedir. Sermaye artışı amacı güden firmalar, doğaya çok büyük zararlar vermektedirler. Gidişatın her geçen sene boyutlarını arttırarak devam etmesi ve tüm dünya genelinde buna bir dur denilememesi, bizden sonra gelecek olan nesillere yaşanabilir bir gelecek sunulmamasını...

    https://www.biyologlar.com/dogal-dengesizlik-ve-ekolojik-sorunlar
  • Bitkilerin Mineral Madde Beslenmesi Mekanizmaları

    Elektroosmozun bir iyon iletimi mekanizması olduğu, hidrate iyonların su moleküllerini sürükleyen ve membranlardaki porlar, kapilerler boyunca yaratılan elektrik alanları, yani potansiyel farklılıkları ile iyonik madde taşınması gerçekleştirdiği belirtilmişti. Elektriksel potansiyel farkı DE, elektriksel yükün bir noktadan diğerine gitmesi ile yapılan işin ölçütüdür. Daha önce değinildiği üzere yukarıda kısaca incelenmiş olan itici güçlerden de çok daha...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerin-mineral-madde-beslenmesi-mekanizmalari
  • Mikroskop tipleri, patolojide kullanım alanları

    Mikroskop tipleri, patolojide kullanım alanları

    Mikroskop (16. yy) Lensler ve büyüteçler, Antik Yunan uygarlığında bile biliniyormuş. Ancak onlar bu lensleri yapmayı değil, sadece ortası kenarlarından daha geniş kristallerin etkilerini biliyormuş.

    https://www.biyologlar.com/mikroskop-tipleri-patolojide-kullanim-alanlari
  • İpek böceği ( Bombyx mori ) Hikayesi

    İpek böceği (Bombyx mori), Bombycidae familyasından ördüğü kozalardan ipek elde edilen, dut yaprağı ile beslenen bir cins kelebeğin tırtılı. Kelebek yumurtalarını dut yaprakları üzerine bırakır, yumurtladıktan üç dört gün sonra ölür. Baharda taze dut yaprakları üzerindeki yumurtalardan larva halinde çıkan tırtıllar sık tüylü ve siyahtır. Büyük bir iştahla devamlı dut yaprağı yerler ve dört beş defa gömlek değiştirerek bir birbuçuk ayda 7 veya 8...

    https://www.biyologlar.com/ipek-bocegi-bombyx-mori-hikayesi
  • Tıbbi Laboratuarlarda Performansın <b class='text-danger'>Kanıt</b>lanması

    Tıbbi Laboratuarlarda Performansın Kanıtlanması

    Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Yerleşkesinde, Türk Biyokimya Derneği İzmir Şubesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü işbirliği ile 15- 16 Ocak 2015 tarihlerinde “TIBBİ LABORATUARLARDA PERFORMANSIN KANITLANMASI: Olguya Dayalı” konulu kurs düzenlemektedir. Prof. Dr. Gül Güner Akdoğan'ın Düzenleme, Prof. Dr. Diler Aslan'ın Bilimsel Kurul Başkanlığında hazırlanan,  Katılımcı profilinin;Tıbbi laboratuvar uzmanları ve teknik...

    https://www.biyologlar.com/tibbi-laboratuarlarda-performansin-kanitlanmasi
  • Brugada sendromu nedir

    Brugada sendromu nedir

    Brugada sendromu, kalp içinde elektriksel uyarıların iletilmesi ile ilişkili, ani kalp ölümlerine yol açan bir hastalıktır. İlk olarak 1992 yılında Pedro Brugada ve Josep Brugada kardeşler tarafından tanımlanmıştır.Tanımı ve etkileriKalp dokusu temel olarak miyokard adı verilen ve kasılmayı sağlayan özel kas hücrelerinden oluşmuştur. Miyokard hücrelerinin kasılabilmesi için hücreden hücreye yayılan elektriksel uyarının ritmik olarak bulunması gerekmektedir....

    https://www.biyologlar.com/brugada-sendromu-nedir
  • Organellerin Evrimsel Gelişimi

    EUKARYOT ( ÇEKİRDEKSİZ HÜCRE )' LERİN EVRİMİ Çekirdekli hücreler adım adım evrimleşerek değil, belirli kademelerde evrimleşmiş diğer hücrelerle simbiyoz yapmak suretiyle organizasyonlarını geliştirmişlerdir.Bunun için birçok kanıt ta vardır.Bu fikri ilk defa 1900 yıllarında Rus Botanikçisi MERESCHKOWSKY ortaya atmıştır. Çekirdekli hücreler, isminden de anlaşılabileceği gibi kalıtsal materyali hücre içinde belirli bir zarla çevrilmiş çekirdeğin...

    https://www.biyologlar.com/organellerin-evrimsel-gelisimi
  • Deliryum Nedir? Nasıl Bir Hastalıktır?

    Deliryum Nedir? Nasıl Bir Hastalıktır?

    Deliryum (delirium), tıp dünyasında ilk tanımlanan ruhsal bozukluk hastalıklarından biridir. Ani (akut) gelişen ama geri dönüşümü olan bir hastalık olan “Deliryum”, fark edilmeden hızlı bir başlangıç aşamasıyla kendini gösteren, inişli çıkışlı bir hastalık süreci oluşturan, enfeksiyon, ağır gıda veya su eksikliği, zehirlenme, yüksek ateş ve benzeri gibi çok farklı nedenlerle ortaya çıkan, düşünce ve algılama değişimleri yaşatan, bilinç problemi...

    https://www.biyologlar.com/deliryum-nedir-nasil-bir-hastaliktir
  • Omurgalı Ve Omurgasız Hayvanlar Hakkında Ayrıntılı Bilgi

    Omurgalılarda kıkırdaktan, kemikten ya da her ikisinden oluşan ve hiçbir hayvan grubunda rastlanmayan bir iç iskelet sistemi vardır. Bu iskelet gelişim boyunca vücuda destek sağlayarak büyümenin sınırlarını genişletir. Bu nedenle omurgalıların çoğu, omurgasızlara göre daha iri yapılıdır. İskelet en ilkel türlerin dışında kafatası, omurga ile kol ve bacak uzantı çiftlerini kapsar. Omurga ile omurgaya bağlanan kol ve bacak kemikleri vücudu destekler.Hareket...

    https://www.biyologlar.com/omurgali-ve-omurgasiz-hayvanlar-hakkinda-ayrintili-bilgi
  • 6. Ulusal Çevre ve Ekoloji Öğrenci Kongresi

    6. Ulusal Çevre ve Ekoloji Öğrenci Kongresi

    Canlıların çevreleriyle ve birbirleriyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalına ekoloji denir. Bir canlının çevresi beslenme, üreme, barınma gibi ihtiyaçlarını karşıladığı biyolojik,sosyolojik,kültürelhertürlüfaaliyetisürdürdüğüyerdir.Bu yüzden ekolojinin çalışma alanı son derece geniştir. Ekoloji kavramı, 19.yüzyılın başından günümüze gerek doğal bilimler gerekse sosyal bilimlerdeki gelişmelere bağlı olarak anlam ve içerik açısından hayli...

    https://www.biyologlar.com/6-ulusal-cevre-ve-ekoloji-ogrenci-kongresi
  • Fotosentezde O2 Meydana Gelişinin Kanıtlanması

    Işık şiddeti: Genelde ışık şiddeti arttıkça fotosentez hızı da artar. Işık çeşidi(dalga boyu): Fotosentez en az yeşil ışıkta olur. Çünkü bitkiler yeşil ışığın çoğunu yansıtırlar. Bu yüzden yeşil görünürler. En hızlı fotosentez ise mor ve kırmızı ışıkta olmaktadır. CO2 fotosentezde kullanılan esas ham madde olduğundan ortamdaki miktarının artması fotosentez hızını da artırır. Bir su bitkisi olan Elodea'nın gövdesi kesilip ucu O2'nin...

    https://www.biyologlar.com/fotosentezde-o2-meydana-gelisinin-kanitlanmasi
  • İnsan vücudunun oluşumundaki organizasyon düzeylerini, hiyerarşik düzeni içinde açıklayınız.

    vücudu trilyonlarca hücreden meydana gelmiştir. Hücreler, dokuları oluşturmakta ve dokular ise organları, organlar da sistemleri meydana getirmektedir. Hücrelerin temel yapıları aynı olmakla birlikte şekil ve görev bakımından önemli farklılıkları bulunmaktadır. Hücre, vücudun temel yapı taşıdır. Dokular, hücrelerin bir araya gelerek oluşturdukları yapılardır. Genellikle aynı işi görebilecek biçimde özelleşme göstermektedirler ve hücreler özel yapılar ya...

    https://www.biyologlar.com/insan-vucudunun-olusumundaki-organizasyon-duzeylerini-hiyerarsik-duzeni-icinde-aciklayiniz-
  • Doğal seçilim ne denli yaygındır?

    Biyologların doğal seçilimle ilgili sorabileceği en basit sorulardan biri de, ilgiçtir, yanıt verilmesi en güç olanlardan biridir. Doğal seçilim, bir popülasyonun genel genetik oluşumunun değişiminden ne derecede sorumludur? Doğal seçilimin canlıların fiziksel özelliklerinin çoğunu oluşturduğundan kimsenin ciddi bir kuşkusu yoktur - gaga, biseps, beyin gibi büyük ölçekteki özelliklerin oluşumunun başka mantıklı bir açıklaması yoktur. Ancak, doğal seçilimin,...

    https://www.biyologlar.com/dogal-secilim-ne-denli-yaygindir
  • Fotosentezde Nişasta Oluşumunun Kanıtlanması

    Yeşil bir yaprak (sardunya yaprağı) bir gün önceden ışık geçirmeyen alüminyum folyo kağıdı ile kaplanır. Üzerine belirli yerlerde delikler açılarak yaprağın buralardan ışık alması sağlanır. Bir saksı içinde sardunya bitkisi yaprakları üzerinde farklı şekilde delikler olan alüminyum folyo ile kaplanır. Bir hafta boyunca bu durumda beklenen bitkinin yaprakları aşağıda yöntemle incelenir. 1.​ Yapraklara 100 oC 5 dakika tutulur.(Zarların geçirgenliği yok...

    https://www.biyologlar.com/fotosentezde-nisasta-olusumunun-kanitlanmasi
  • Donnan Dengesi

    Benzer şekilde örneğin bitki hücre çeperindeki orta lamelde yer alan pektik asitlerin karboksil kökü, membran lipidleri arasındaki fosfolipidler gibi sabit iyonların yerleştiği iyon kanalları kütle akışı ile mineral iyonlarının ile geçişine elektrokimyasal direnç gösterir. Görünür serbest alanda dahi iyonların suyla birlikte hareketine engel olur. Sitoplazmik membranlardaki lipidlerin çok yüksek direncinin fosfolipidlerce dengelenmesinde olduğu gibi direnci...

    https://www.biyologlar.com/donnan-dengesi
  • BioForm III

    BioForm III

    Yıldız Teknik Üniversitesi IEEE Öğrenci Kulübü Engineering In Medicine & Biology Society (EMBS) Chapter Ailesi Gelenekselleşen BioForm Etkinliği 3.'sü İle Sizlerle!!!   Kuruluşunun  2.yılında Chapter kazanıp IEEE Global Platformu’nda resmen tanınmış olan YTÜ IEEE EMBS Chapter ailesi “tıp ve biyoloji bilimlerini mühendislik teknolojisi ile birleştirme” amacıyla çıktıkları yolda çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. 25-26 Kasım 2015...

    https://www.biyologlar.com/bioform-iii
  • Kanser tedavisinde immün yanıtı tetikleyen yeni bir aşı!

    Kanser tedavisinde immün yanıtı tetikleyen yeni bir aşı!

    Gene Therapy dergisinin yeni sayısında yayımlanan bir araştırmaya göre, hücreler ve vücudun bağışıklık sistemi arasındaki iletişimden sorumlu belirli bir protein ve reseptör üreten tümörleri hedefleyen bir aşının, kanserle savaşmak için immün yanıtı başlatabileceği ileri sürüldü. Son yıllarda çok sayıda antitümör aşısı, tedavi başarısını iyileştirmek için, tümör antijenlerine karşı immün yanıta neden olmada umut vaat ediyor.Cincinnati Kanser...

    https://www.biyologlar.com/kanser-tedavisinde-immun-yaniti-tetikleyen-yeni-bir-asi
  • İmmüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağın kapıları açılıyor!

    İmmüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağın kapıları açılıyor!

    Son bir kaç yılda immüno onkolojide çok önemli gelişmeler yaşandıİmmüno onkoloji alanında ilk önemli sonuçların 2012 yılında alınmaya başlandığını ama çalışmaların geçmişinin 30 yıl geriye kadar gittiğini söyleyen Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Medikal Onkoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Çelik, immüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağa girildiğini ve hızla kemoterapisiz bir döneme doğru gidildiğini belirtti. Kanser...

    https://www.biyologlar.com/immuno-onkoloji-ile-kanser-tedavisinde-yeni-bir-cagin-kapilari-aciliyor
  • Darwin ve Moleküler Evrim

    Doğal seçilim aslında bir genetik kuramı. Çünkü doğal seçilim süreci genetik çeşitliliğin varlığını gerektiriyor. Bu çeşitlilik ortamında, Darwin'in deyimiyle "varolma mücadelesi"nde, avantajlı özelliklere sahip bireyler varlıklarını sürdürebiliyor ve bu özelliklerini bir sonraki kuşağa aktarabiliyorlar. Ancak Darwin, genetik süreçlerin nasıl işlediğini özelliklerin bir kuşaktan diğerine nasıl aktarıldığını- bilmiyordu. Ebeveynler ve yavrular...

    https://www.biyologlar.com/darwin-ve-molekuler-evrim
  • Amfibilerden Sürüngenlere Geçiş

    Amfibiler yaşamlarının bir kısmını suda, diğer kısmını karada geçirdikleri için “iki yaşamlılar” olarak adlandırılırlar. [İlk olarak Geç Devonyen Dönem'de görülmeye başlamışlardır ki bu da, günümüzden 385 milyon yıl öncesiyle 374 milyon yıl öncesine denk gelmektedir.] Anatomik ve fizyolojik açıdan balıklarla sürüngenler arasında bir özellik gösteren amfibiler, omurgalıların su dışında yaşayan ilk grubunu oluştururlar [ve kendi başlarına bir...

    https://www.biyologlar.com/amfibilerden-surungenlere-gecis
  • "Canlılık" Oluşumu ve Evrim'in Bu Süreçteki Rolü

    Size bundan önceki 4 yazımızda canlıları cansızlardan ayıran özelliklere sahip molekülleri tanıtmaya ve "canlılığın" nasıl başladığını anlatmaya çalıştık. Umarız bir miktar da olsa başarılı olabilmişizdir. Çünkü bu yapıları anlamak ve tanımak, bizlerin “neden” canlı olduğumuzu anlamaktaki en temel noktadır. Bunu anladıktan sonra üzerine bilgileri kurmak çok daha kolay olacaktır. Şimdi Dünya’nın ilk koşullarını düşünün. Bunu sizlerle...

    https://www.biyologlar.com/canlilik-olusumu-ve-evrimin-bu-surecteki-rolu
  • Kimyasal Evrim Nedir

    Özetle belirtmek gerekirse, yerkürenin oluşumunu izleyen dönemlerle bugünkü atmosfer bileşimi farklıdır. Örneğin eski sediman kayaçlarında, okside olmuş demir ve uranyum minerallerine rastlanmazdı. Bu ise başlangıç dönemlerinde atmosferde oksijenin serbest halde bulunmadığının kanıtıdır. Yerkürenin ilk oluşum dönemini andıran başka gezegenlerin atmosferleri karşılatırılarak, yerkürenin ilk atmosferi ile ilgili bilgiler elde edilebilir. O zamanki atmosfer esas...

    https://www.biyologlar.com/kimyasal-evrim-nedir
  • ANORGANİK EVRİM NEDİR

    GÜNEŞ SİSTEMİNİN VE ÖZELLİKLE DÜNYANIN OLUŞUMU ÜZERİNE GÖRÜŞLER Evrensel patlamadan belirli bir süre sonra, maddeler, galaksiler ve onların içinde yıldız sistemleri halinde düzenlenmeye başlamıştır. Büyük bir olasılıkla, evren­sel gaz ve toz bulutlarının yoğunlaşmasıyla sabit yıldızlar ortaya çıkmıştır. Yoğunlaş­makta, daha doğrusu büzülmekte olan tüm cisimlerde, meydana gelen yüksek basınçtan ve sürtünmeden dolayı, özellikle merkezlerinde...

    https://www.biyologlar.com/anorganik-evrim-nedir
  • Filtrasyon Bariyeri

    Plazma ve ekstrasellüler sıvı hacminin, kan basıncının ve kardiak outputun kontrolü, glomerülar filtrasyon ile yakından ilişkilidir. Filtrasyon bariyeri, glomerüler kapillerler içerisinde bulunan kanı renal cisimciğin kapsüler boşluğu içerisinde bulunan filtrattan ayıran yapıdır. Filtrasyon bariyeri üç elemandan meydana gelmiştir. 1- Pencereli, düzleşmiş endotel 2- Bazal lamina 3- Podosit’lere ait pedicel’lerdir. Yukarıdaki 3 yapı içerisinde yalnızca bazal...

    https://www.biyologlar.com/filtrasyon-bariyeri
  • Dünya Sağlık Örgütü’nün kansere yol açan ürünler listesinde neler var?

    Dünya Sağlık Örgütü’nün kansere yol açan ürünler listesinde neler var?

    İşlenmiş eti ‘kansere yol açan ürünler’ listesine alan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) önümüzdeki dönemde pek çok başka gıdayı bu listeye alabilir. DSÖ, kanser-kahve ilişkisi üzerine çalışmalarını sürdürüyor. DSÖ’nün yayımladığı raporla işlenmiş eti kansere sebep olan ürünler listesine alması dünya çapında yankı uyandırdı. DSÖ, raporunda sucuk, sosis, salam, jambon gibi işlenmiş et ürünlerini ‘kanserojen’ listesine alırken kırmızı...

    https://www.biyologlar.com/dunya-saglik-orgutunun-kansere-yol-acan-urunler-listesinde-neler-var
  • İNSANIN KÖKENİ NEREDE YADA İNSAN NEREDEN GELDİ?

    Hepimiz zaman zaman bu ve benzeri soruları kendi kendimize sormuş ve cevap aramaya çalışmışızdır. Bu sorular insan için yeni şeyler değil. İnsan merak eder. İnsan, insan olmaya başladığı zaman ne olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini, evrendeki yerini kendi kendine sordu ve o zamanlardan günümüze kadar bu sorulara farklı biçimlerde cevaplar verdi. Bu cevaplara göre çeşitli dinler ve felsefi akımlar ortaya çıktı. Bilimsel olarak, ilk kez Fransız doğa...

    https://www.biyologlar.com/insanin-kokeni-nerede-yada-insan-nereden-geldi
  • Kolera Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?

    Kolera Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?

    Kolera; vibrio kolera adlı bakterilerin insanların ince bağırsaklarında parazitlenmeleriyle gelişen bir bulaşıcı hastalıktır. İlk Hindistan da ortaya çıkmıştır.1827-1975 yılları arasında dünyaya yayılmaya başlamıştır.”EL TOR “vibroyununa bağlı olan son büyük salgın celebeş’ten çıkmış ve 1965’te Basra körfezine,1970’te Afrika’ya ve sonrada Avrupa ya yayılmıştır. Yalnızca insanlarda görülür. Kusma ve dışkı yoluyla bulaşır. Sonralarda...

    https://www.biyologlar.com/kolera-nedir-belirtileri-nelerdir-nasil-tedavi-edilir
  • Spontan Generasyon Teorisi (Abiyogenezis)

    Uzun yıllar, canlıların kendiliğinden meydana geldikleri görüşü, oldukça fazla bir taraftar bulmuştu. Bunlara göre, canlılar, çamurdan, dekompoze organik materyallerden, sıcak sulardan ve benzer karakterleri gösteren durumlardan orijin almaktadır. Van Helmont (1477-1544), farelerin meydana gelebilmesi için, toprak içeren bir tülbent içine buğday ve biraz da peynir konulduktan sonra ahır veya benzer bir yerde hiç dokunulmadan uygun bir süre bekletilmesinin yeterli...

    https://www.biyologlar.com/spontan-generasyon-teorisi-abiyogenezis
  • Hücre zedelenmesinin nedenleri ve zedelenmeye karşı hücrenin verdiği uyum yanıtları nelerdir; hasara uğrayan dokunun onarılması nasıl gerçekleşir?

    Hücre Zedelenmesinin Nedenleri Hücre zedelenmesinde pek çok etken söz konusudur. Trafik dahil pekçok kazanın neden olduğu gözle görülen fiziksel travmalardan, belli bazı hastalıklarda neden olabilen defektli enzimleri oluşturan gen mutasyonlarına kadar sıralanabilir. Zedeleyici etkenler aşağıdaki gibi, sınıflanabilir. Oksijen Kayıpları: Hipoksi (oksijen azlığı- oksijen yetersizliği), hücre zedelenmesi veya ölümünün en önemli ve en çok görülen nedenidir....

    https://www.biyologlar.com/hucre-zedelenmesinin-nedenleri-ve-zedelenmeye-karsi-hucrenin-verdigi-uyum-yanitlari-nelerdir-hasara-ugrayan-dokunun-onarilmasi-nasil-gerceklesir
  • İNSAN EN GELİŞMİŞ YADA EN ÜSTÜN YARATIK MIDIR?

    Çoğumuzun buna cevabı "elbette biz en üstün yaratıklarız" olacaktır. "Çünkü bizim diğer canlılardan farklı olarak gelişmiş bir beynimiz ve üstün bir zekamız var. Ve bu özelliklerimizden dolayı çevreye çok iyi uyum sağladık, sayımız inanılmaz ölçülere ulaştı, tüm dünyayı kapladık, uzaya açıldık. Kısacası çok başarılı olduk." Bu görüş insanı tümüyle diğer canlılardan ayırmakta, onu ayrı bir yere koymaktadır ve özünde insan merkezli bir...

    https://www.biyologlar.com/insan-en-gelismis-yada-en-ustun-yaratik-midir
  • Kuşların Kökeni ve Evrimi

    Yeryüzünde bizimkine nazaran çok uzun bir geçmişe sahip olan kuşlara, insanlık tarihi boyunca mitolojik figür, sanat esini, barış, güç, bilgelik sembolü olarak rastlamamız, kuşların insanlar için salt besin kaynağı olmamış olduğuna işaret eder. Ikarus’u hatırlarsak, kuşların birçok hikâyenin kaynağında yer almalarının nedeni belki de insanlığa hayranlık veren uçma yetenekleridir. Yine de kuşlarla ilgili en sürükleyici hikâyenin, zaman tünelinde...

    https://www.biyologlar.com/kuslarin-kokeni-ve-evrimi
  • Jeoloji Bilimi ve Jeolojik Devirler

    Ordovisyen, Paleozoik dönemin geri kalanında okyanusları dolduracak olan faunanın kurulduğu dönemdir. Kambriyen döneminde ortaya çıkan hayvanların pek çoğu aynı dönem içinde gerçekleşen yok oluşlar sonucunda tamamen ortadan kalktı. Bu yok oluşlardan yara almadan ya da hafif bir zararla kurtulabilenler ise gidenlerden kalan yerleri işgal ederek oldukça çeşitlendi. Deniz omurgasızlarında görülen bu büyük çeşitlenme"Ordovisyen uyumsal açılımı" olarak bilinir....

    https://www.biyologlar.com/jeoloji-bilimi-ve-jeolojik-devirler
  • İnfeksiyonun Mekanizması

    Doğada çok yaygın olarak bulunan mikroorganizmalardan ancak çok az bir bölümü insan ve hayvanlar için hastalık yapıcı niteliktedirler (patojenik mikroorganizmalar). Geri kalan büyük bir bölümü ise infeksiyon veya hastalık oluşturamamaktadırlar (apatojenik mikroorganizmalar). Ancak, genellikle hastalık oluşturmadığı bilinen bazı etkenler de, fazla stres nedeniyle konakçının direncinin kırıldığı hallerde veya bazı özel durumlarda, (immun yetmezlik...

    https://www.biyologlar.com/infeksiyonun-mekanizmasi
  • Güneş Sisteminin Oluşumu ve Atmosferin Kısa Bir Tarihi

    Bu yazımızda sizlere kısaca Güneş sisteminin oluşumundan ve Dünya atmosferinin ilk oluşumundan günümüze kadar süre gelen tarihinden bahsetmek istiyoruz. Bu yazımızda Dünyanın ilkel atmosferinin nasıl tespit edildiğini, hangi gazlardan oluştuğunu ve nasıl değişim geçirdiğini daha iyi anlayacağınızı umuyoruz. Önce güneş sistemimizin nasıl meydana geldiğini anlamak için yazımıza başlayalım. Güneş Sistemi'nin Oluşumu Güneş sistemi, yaklaşık 4.57...

    https://www.biyologlar.com/gunes-sisteminin-olusumu-ve-atmosferin-kisa-bir-tarihi
  • Fox Deneyleri

    Çağlar boyunca insanoğlunun zihinlerini en çok kurcalayan sorulardan biride ilk yaşamın nasıl başladığıdır. Daha önceki yazılarımızda bu konularla ilgili ortaya atılmış bir çok teori ve kuramdan bahsetmişik. Bu yazımızda da sizlere 1953 yılında duyurulan Harold Urey ve asistanı Stanley Miller'in ünlü ilkel çorba deneyi kadar dikkat çekmiş ve tepki görmüş ünlü bir deneyden bahsetmek istiyoruz: "Fox Deneyleri". Alexander Oparin'in 1930'lu yıllarda...

    https://www.biyologlar.com/fox-deneyleri
  • Evrime bir kanıt: Reseptör G-Proteinleri

    Bu yazımızda, 2011 yılında bir proje olarak tamamlanmış reseptör G-Proteinleri projesinden bahsedeceğiz. Bu proje evrimsel bir kanıt olarak sunulmaktadır. Bir çoğumuzun yeni duyduğu bu terimi aslında birçok canlı türü hücrelerini dış katmanlardan koruyan hücre zarlarında milyonlarca yıldır kulanmaktadırlar. Birçok üniversiteden bilim adamlarının ortak yürüttüğü 100 canlı türünde yapılan çalışmada hücre zarların da yer alan reseptör G-Proteinlerinin...

    https://www.biyologlar.com/evrime-bir-kanit-reseptor-g-proteinleri
  • BİLİMSEL ÇALIŞMA VE BİYOLOJİNİN ALT BİLİM DALLARI

    Bilim , tarafsız yapılan gözlem ve deneyler sonucu elde edilen bilgidir. Bilim , gercekleri bulma yolunda yapılan gözlem, dusunme ve arastirma yöntemidir. Bilim ,özünde bir arayıştır; gerçeği bulmaya , olgusal dünyayı açıklamaya yönelik bilişsel bir arayış! Bilimsel gelişme karmaşık bir süreçtir : ne salt bireysel atılımlara ya da kendi iç dinamizmine , ne de salt sosyal ya da ekonomik koşulların etkisine indirgenebilir.Bilimsel gelişmeyi tek boyutlu...

    https://www.biyologlar.com/bilimsel-calisma-ve-biyolojinin-alt-bilim-dallari
  • Escherichia Coli (E.coli) Salgınları

    Escherichia Coli (E.coli) Salgınları

    Son günlerde Amerika’da yaşanan bir salgın ile kendini tekrar hatırlatan Escherichia Coli –E.coli- , Centers for Disease Control and Prevention (CDC)’un verilerine göre 2006’dan beri neredeyse her yıl Amerika’da salgınlara sebep olmaktadır.Bakteri insanların ve memeli hayvanların bağırsak florasında yaşar. Bu bakteriyi eğer su ya da besinlerden izole ediyorsak işte o zaman büyük bir sıkıntımız var demektir. Zira buralardan izolasyon su ya da besinlere dışkı...

    https://www.biyologlar.com/escherichia-coli-e-coli-salginlari
  • Atom Altı Parçacıklar Bölüm 1

    Bu yazımızda, günümüzde Fizik Bilim İnsanlar'ının da en çok araştırma yaptıkları konulardan birine değineceğiz: Atom altı parçacıklardan. Yüzyıllarca insanların zihinlerini şu sorular sürekli meşgul etmiştir; maddeler nasıl meydana geldi? Maddeler nelerden oluşurlar? Ancak bu sorular hiçbir zaman bitmeyecek gibi de durmaktadır. Çünkü her yeni araştırma beraberinde cevaplanmamış yeni bir soruyu da getirmektedir. Bilindiği gibi maddelerin en küçük yapı...

    https://www.biyologlar.com/atom-alti-parcaciklar-bolum-1
  • Örümcekler Hakkında Bilgi

    Örümcek, eklembacaklıların örümceğimsiler (Arachnida) sınıfının örümcekler (Araneae) takımından türlerine verilen genel ad. Hemen hemen dünyanın her tarafında yaşarlar.2007 rakamlarına göre 108 familya ve 3677 cinste toplanan 39.725 türü bilinmektedir. Baş ve göğüs kaynaşmıştır. Karın, göğüse ince bir bel (pedisel) ile bağlanmıştır. Aynı büyüklükte başka bir canlının beli bu kadar ince değildir. İçinden sindirim borusu, kan damarları nefes...

    https://www.biyologlar.com/orumcekler-hakkinda-bilgi
  • Antijen – Antikor ve İmmünbiyoloji

    Kızamık tipik bir çocuk hastalığıdır. Bu hastalık bir virüs tarafından öksürükle taşınır. Virüs vücut hücrelerini enfekte edip onları tahrip eder. Vücut sıcaklığının artıp deride kırmızı lekelerin görülmesi, hastalığın semptomudur. Birkaç gün sonra ateş düşer ve semptomlar kaybolur. Virüs, bakteri ve mantarlar, organizmaları sürekli olarak tehdit eder. Aşağı or-ganizasyonlu hayvanlar, yiyici hücrelerin Fagositoz özellikleri ile mikroplan yok...

    https://www.biyologlar.com/antijen-antikor-ve-immunbiyoloji
3WTURK CMS v8.1