Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 96 içerik listeleniyor

  • Bilgi Teknolojileri Girişimi İlaç Tedavilerindeki Hataları Azaltıyor

    Bilgi Teknolojileri Girişimi İlaç Tedavilerindeki Hataları Azaltıyor

    Birinci basamak sağlık hizmetlerinde ilaç tedavisiyle ilgili hatalara oldukça sık rastlanıyor. İngiltere’de gerçekleştirilen çok merkezli, randomize olarak tabakalandırılmış kontrollü bir çalışmada, eczacılar tarafından yönlendirilen bilgi teknolojileri temelli bir girişimin (PINCER) basit geribildirim yöntemine göre tedavi hatalarını azaltmakta ne kadar etkili olduğu araştırılırken, bu yöntemin etkinlik-maliyet analizi gerçekleştirildi.NOTTİNGHAM-...

    https://www.biyologlar.com/bilgi-teknolojileri-girisimi-ilac-tedavilerindeki-hatalari-azaltiyor
  • Besiyeri Çeşitleri

    Besiyerleri farklı mantıklar altında gruplandırılabilir. Örneğin, besiyerleri fiziksel özelliklerine göre sıvı ve katı olmak üzere 2 gruba ayrılırken bir başka bakış açısı ile orijinlerine göre bitkisel, hayvansal, sentetik, türev, karışık vb şekillerde sınıflandırılabilirler. Besiyerlerinin kullanım amacına (=fonksiyonlarına) göre sınıflandırılması ise bir anlamda besiyerlerinin formülasyonları ile doğrudan ilgilidir ve sınıflandırmada en çok...

    https://www.biyologlar.com/besiyeri-cesitleri
  • Donnan Dengesi Nedir

    Donnan Dengesi Nedir

    Benzer şekilde örneğin bitki hücre çeperindeki orta lamelde yer alan pektik asitlerin karboksil kökü, membran lipidleri arasındaki fosfolipidler gibi sabit iyonların yerleştiği iyon kanalları kütle akışı ile mineral iyonlarının ile geçişine elektrokimyasal direnç gösterir.

    https://www.biyologlar.com/donnan-dengesi-nedir
  • Bitki Fizyolojisi Bölüm 2

    Bilindiği gibi fizyoloji organeller, hücre ve dokular ile organ ve organizmaların canlılığını sağlayan işlevlerini, ilişkilerini ve cansız çevre ile etkileşimlerini inceleyen bilim dalıdır. Bitki fizyolojisi de bu çerçevede mikroalglerden ağaçlara kadar tüm bitkilerde bu konuları araştırır. Günümüzde bilgi birikiminin ve iletiminin çok hızlı artışı nedeniyle bilim dallarının sayılarındaki artış yanında sürekli yeni ara dalların ortaya çıkması...

    https://www.biyologlar.com/bitki-fizyolojisi-bolum-2
  • Mineral Madde Beslenmesi Mekanizmaları

    Elektroosmozun bir iyon iletimi mekanizması olduğu, hidrate iyonların su moleküllerini sürükleyen ve membranlardaki porlar, kapilerler boyunca yaratılan elektrik alanları, yani potansiyel farklılıkları ile iyonik madde taşınması gerçekleştirdiği belirtilmişti. Elektriksel potansiyel farkı DE, elektriksel yükün bir noktadan diğerine gitmesi ile yapılan işin ölçütüdür. Daha önce değinildiği üzere yukarıda kısaca incelenmiş olan itici güçlerden de çok daha...

    https://www.biyologlar.com/mineral-madde-beslenmesi-mekanizmalari
  • Hıv Virüsünün Yapısı (AIDS)

    Hıv Virüsünün Yapısı (AIDS)

    1983 yilinda Galla ve Monagnier AIDS etkeni HIV(Human immunodeficiency virüs)'yi tanimladilar. 1986 yilinda Bati Afrika'da HIV2 adinda bu virüsün yeni bir tipi bulundu. AIDS'in kelime anlami: Edinilmis bagisiklik yetmezligi sendromudur. AIDS'e neden olan HIV retrovirideae grubunun Lentivirineae ailesinde yer alir. HIV disindaki lentiviruslar diger canlilari enfekte ederler. FIV(feline immunodeficiency virüs)kedileri, SIV(simian immunodeficiency virüs) insan olmayan primatlari enfekte eder....

    https://www.biyologlar.com/hiv-virusunun-yapisi-aids
  • KALBİN GELİŞİMİNİN MOLEKÜLER DÜZENLENMESİ

    Anterior (kranial) endodermden gelen sinyaller, transkripsiyon faktörü olan NKX2.5’i etkileyerek splanik mezodermdeki kalbin şekilleneceği bölgeyi uyarır. Sinyaller, bone morfogenetik proteinlerden 2 ve 4’ün (BMP 2 ve 4) ile endoderm ve lateral plak mezodermindeki WNT gen inhibitörlerinin salgılanmasını sağlar. Bu salgı karışımı, önce kardiyojenik alan, daha sonra kalbin bölmelenmesi ve kalbin iletim sisteminin gelişimini sağlayan NKX2.5’nin ekspresyonunun...

    https://www.biyologlar.com/kalbin-gelisiminin-molekuler-duzenlenmesi
  • Donnan Dengesi

    Benzer şekilde örneğin bitki hücre çeperindeki orta lamelde yer alan pektik asitlerin karboksil kökü, membran lipidleri arasındaki fosfolipidler gibi sabit iyonların yerleştiği iyon kanalları kütle akışı ile mineral iyonlarının ile geçişine elektrokimyasal direnç gösterir. Görünür serbest alanda dahi iyonların suyla birlikte hareketine engel olur. Sitoplazmik membranlardaki lipidlerin çok yüksek direncinin fosfolipidlerce dengelenmesinde olduğu gibi direnci...

    https://www.biyologlar.com/donnan-dengesi-1
  • Bitki Hormonlarının Sınıflandırılması

    Bitki hormonlarına, yapıca benzeyen kimyasal maddeler laboratuvarda sentetik yollarla elde edilmekte ve bunlar bitkiye dıştan uygulandığında bitki hormonu gibi fizyolojik etkiler göstermektedirler. Fakat bunlar, bitkide doğal olarak sentezlenmediğinden ve hormon tanımına girmediğinden büyümeyi düzenleyici maddeler olarak sınıflandırılır. Bitki hormonlarının (fitohormonların) bazı grupları büyümeyi teşvik edici etki gösterirken, bazıları ise engelleyici etki...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hormonlarinin-siniflandirilmasi
  • GİBERELLİNLER : Bitki Boyu Düzenleyicileri

    Giberellinler Japonya’da 2. Dünya Savaşı yıllarında keşfedilmiştir, fakat bu sırada batı ile ilişkiler kopuk olduğundan batı bu keşfi 1950’lerde öğrenmiştir. Yüzyıl önce, Asya‟daki çiftçiler çeltik tarlalarındaki pirinç fidelerinin aşırı ölçüde boylandıklarını ve ince kaldıklarını gözlediler. Bu durumda, fideler olgunlaşmadan ve çiçek oluşturmadan önce, ince ve cılız oluyor ve bu sebepten dik duramayıp erkenden ölüyordu veya verim...

    https://www.biyologlar.com/giberellinler-bitki-boyu-duzenleyicileri
  • Bitkilerin Mineral Madde Beslenmesi Mekanizmaları

    Elektroosmozun bir iyon iletimi mekanizması olduğu, hidrate iyonların su moleküllerini sürükleyen ve membranlardaki porlar, kapilerler boyunca yaratılan elektrik alanları, yani potansiyel farklılıkları ile iyonik madde taşınması gerçekleştirdiği belirtilmişti. Elektriksel potansiyel farkı DE, elektriksel yükün bir noktadan diğerine gitmesi ile yapılan işin ölçütüdür. Daha önce değinildiği üzere yukarıda kısaca incelenmiş olan itici güçlerden de çok daha...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerin-mineral-madde-beslenmesi-mekanizmalari
  • Donnan Dengesi

    Benzer şekilde örneğin bitki hücre çeperindeki orta lamelde yer alan pektik asitlerin karboksil kökü, membran lipidleri arasındaki fosfolipidler gibi sabit iyonların yerleştiği iyon kanalları kütle akışı ile mineral iyonlarının ile geçişine elektrokimyasal direnç gösterir. Görünür serbest alanda dahi iyonların suyla birlikte hareketine engel olur. Sitoplazmik membranlardaki lipidlerin çok yüksek direncinin fosfolipidlerce dengelenmesinde olduğu gibi direnci...

    https://www.biyologlar.com/donnan-dengesi
  • Apoptozis ve kaspazlar

    Apoptozis, organizma tarafından düzenlenen enerji bağımlı hücre ölümüdür. Programlı hücre ölümü olarak da adlandırılan bu süreç, doku homeostazının korunmasında kritik bir role sahip olduğu gibi, fetal gelişim ve erişkin dokulardaki pekçok fizyolojik olayda da önemli rollere sahiptir. Apoptozis terimi ilk kez 1972 yılında Kerr ve arkadaşları tarafından kullanılmıştır (1). Kerr, fizyolojik olarak ölen hücrelerin çekirdeklerinde yoğunlaşmış kromatin...

    https://www.biyologlar.com/apoptozis-ve-kaspazlar
  • İmmüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağın kapıları açılıyor!

    İmmüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağın kapıları açılıyor!

    Son bir kaç yılda immüno onkolojide çok önemli gelişmeler yaşandıİmmüno onkoloji alanında ilk önemli sonuçların 2012 yılında alınmaya başlandığını ama çalışmaların geçmişinin 30 yıl geriye kadar gittiğini söyleyen Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Medikal Onkoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Çelik, immüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağa girildiğini ve hızla kemoterapisiz bir döneme doğru gidildiğini belirtti. Kanser...

    https://www.biyologlar.com/immuno-onkoloji-ile-kanser-tedavisinde-yeni-bir-cagin-kapilari-aciliyor
  • Nükleik asitlerin biyolojik fonksiyonları

    Nukleik asitlerin hücre içindeki en önemli görevlerinden birisi de, kuşkusuz, DNA'nın replikasyonu ve bu sayede genetik bilgilerin nesillere aktarılması ile genlerin ekspresyonu (transkripsiyon ve translasyon)'dur. 02. DNA Replikasyonu Hücreler, tek kromozomlu (prokaryotik) veya çok kromozomlu (ökaryotik) olsunlar, DNA'lar genetik bilgileri taşıdıklarından, her hücre bölünmesinde, bunların da çok az hata ile replike olması ve yeni sentezlenen DNA'nın kardeş hücrelere...

    https://www.biyologlar.com/nukleik-asitlerin-biyolojik-fonksiyonlari
  • İlk plazmid nasıl oluşmuştur

    *Plazmidler, çoğu bakteri türünde bulunan,ancak her suşta bulunmayan halkasal veya süper sarmallı DNA molekülleridir. *Plazmitler, küçük moleküllerdir; bu açıdan bir karşılaştırma yapılırsa, bakteriyel kromozomun %20’si ile %4′ü arasında büyüklüklerde olduğu görülür. *Plazmidler, bazı üreme koşullarında konakçı hücre için mutlaka taşınması gereken yapılar değildir. Bununla birlikte, pek çok plazmid, özel koşullara uyum sağlamak için önemli...

    https://www.biyologlar.com/ilk-plazmid-nasil-olusmustur
  • Aminoglikozidler

    Duyarlı organizmalara karşı konsantrasyona bağlı bakterisidal aktivite gösterirler.Bazısı P.aeriginosa ve diğer Gr(-) basillere,bazısı Mycobakterilere etkilidir.Paramomisin kolonun protozea enfeksiyonlarında,Spektinomisin N.gonorhae tedavisinde kullanılmıştır.Aerob Gr(-) basil ve Gr(+) koklara etkisi Penisilinler veya Sefalosporinlerle additif veya sinerjistik olabilir.Rezistans az düzeydedir ve tedavi sırasında ortaya çıkışı nadirdir. Nefrotoksisite,ototoksisite ve...

    https://www.biyologlar.com/aminoglikozidler
  • Helicobacter pylori

    Helicobacter pylori (Helikobakter pilori- Hp) mide ve duodenum'um çeşitli alanlarında yerleşen, gram (-), mikroaerofilik bir bakteridir. Yerleştiği yerlerde kronik enflamasyona neden olur. Bu kronik enflamasyon sonucunda duedenum ülseri, mide ülseri ve mide kanseri gelişebilir. Önceleri Campylobacter pylori olarak adlandırılan bu bakteri, yapılan birçok araştırmanın sonucunda 1989 yılında Camplobacter ailesine ait olmadığına karar verilmiş ve kendi adıyla anılan...

    https://www.biyologlar.com/helicobacter-pylori
  • Genler ve Gen Transferi

    Çok hücreli bir organizmanın herbir hücresi genellikle aynı genetik maddeyi içerir.DNA molekülleri,hücredeki en büyük moleküllerdir ve çoğunlukla kromozom olarak adlandırılan yapılarda paketlenir.Ökaryotik hücreler genellikle birden fazla,çoğu bakteri ve viruslar ise bir tek kromozoma sahiptir.Bir tek kromozom binlerce gen taşıyabilir.Bir hücrenin tüm genleri ve genler arasındaki DNA'ları,birlikte,hücresel genomu oluşturur. Bir tek kromozomda kaç tane gen vardır ?...

    https://www.biyologlar.com/genler-ve-gen-transferi
  • Helicobacter pylori hakkında bilgi

    Helicobacter pylori (Helikobakter pilori- Hp) mide ve duodenum'um çeşitli alanlarında yerleşen, gram (-), mikroaerofilik bir bakteridir. Yerleştiği yerlerde kronik enflamasyona neden olur. Bu kronik enflamasyon sonucunda duodenum ülseri, mide ülseri ve mide kanseri gelişebilir. Önceleri Campylobacter pylori olarak adlandırılan bu bakteri, yapılan birçok araştırmanın sonucunda 1989 yılında Camplobacter ailesine ait olmadığına karar verilmiş ve kendi adıyla anılan...

    https://www.biyologlar.com/helicobacter-pylori-hakkinda-bilgi
  • HÜCRE KÜLTÜRÜ BESİYERİ VE SOLUSYONLAR

    Hücre kültürü besiyerleri laboratuar ortamında hücrelerin normal metabolik aktivitelerini sürdürebilmeleri için gerekli olan mikroçevreyi sağlayan besleyici solusyonlardır. Hücre kültürü besiyerleri içeriklerindeki aminoasit, karbonhidrat, vitamin ve iyonlarla hücrelerin gelişimini desteklerler. Laboratuar ortamında hücrelerin çoğaltılabilmesi için uygun pH sıcaklık ve nemin sağlanması çok önemlidir. Hücre kültürü besiyerleri içeriklerindeki iyonlarla gerekli...

    https://www.biyologlar.com/hucre-kulturu-besiyeri-ve-solusyonlar
  • Pestisit Nedir ? Pestisitlerin Sınıflandırılması

    Besin maddelerinin üretimi, tüketimi, depolanmaları esnasında besinlere zarar veren mikroorganizma ve zararlıları uzaklaştırmak veya yok etmek, bunlara ilave olarak bitkilerin büyümesini düzenlemek amacıylada kullanılabilen, Besinlere veya doğrudan İnsan ve hayvanlara hastalık etmeni taşıyan Halk sağlığı zararlılarını kontrol etmek amacıyla kullanılan, Kimyasal yada Biyolojik ürünlerin tümüne pestisit adı verilmektedir . Pestisit olarak kullanılan ilk maddeler...

    https://www.biyologlar.com/pestisit-nedir-pestisitlerin-siniflandirilmasi
  • RNA SENTEZİNİN DNA SENTEZİNDEN FARKLILIKLARI

    RNA SENTEZİNİN DNA SENTEZİNDEN FARKLILIKLARI            1- RNA polimeraz, primere gerek duymadan çalışır.            2- RNA sentezinde, model DNA yerinde kalmakta, sentezi biten RNA, bu modeli terk et-mektedir.              3- RNA polimerazın bilinen nükleaz aktivitesi yoktur.            4- Tüm RNA çeşitleri, E coli’de bir çeşit polimeraz tarafından sentezlenirler (Ökaryotlarda farklı RNA polimerazlar vardır: RNA polimeraz –I,...

    https://www.biyologlar.com/rna-sentezinin-dna-sentezinden-farkliliklari
  • RNA SENTEZİNİN EVRELERİ

    RNA sentezinde 4 evre bulunur. 1) RNA polimeraz (RNAP)’ın DNA’nın özel bir bölgesi olan promotöre bağlanması . 2) Transkripsiyonun başlaması (initiation). 3) RNA zincirinin uzaması (elongation). 4) Uzamanın bitişi ve sentezlenen RNA ile RNAP’ın DNA ‘nın ilgili bölgesinden ayrılma-ları. 1) RNAP ‘ın Promotör Bölgeye Bağlanması a) Promotör bölgelerin özellikleri Promomotör bölge , her transkripsiyon biriminin (promotörle bitiş bazı arasındaki DNA...

    https://www.biyologlar.com/rna-sentezinin-evreleri
  • AZOTLU BİLEŞİKLER

    Bitkisel sekonder metabolitlerin çoğunun yapısında azot bulunur. Bu grupta bulunan bileşikler arasında, insanlara toksisiteleri ve tıbbi özellikleri nedeniyle hayli ilgi çekici olan alkaloitler ve siyanojenik gliko­zitler ilk akla gelenlerdir. Bu bileşikler, aynı zaman­da, herbivorlara karşı savunma elemanları olarak da bilinir. Azotlu sekonder metabolitlerin pek çoğunun biyosentezi genel amino asitlerden gerçekleşir. Bu bölümde, alkaloitler, siyanojenik glikozitler,...

    https://www.biyologlar.com/azotlu-bilesikler
  • PATOJENLERE KARŞI BİTKİSEL SAVUNMA MEKANİZMASI

    Bağışıklık sistemleri olmayan bitkilerin doğada her za­man bulunan bakteri, fungus, virus ve nematodların neden olduğu hastalıklara karşı direnç göstermeleri şaşırtıcıdır. Bu bölümde, bitkilerin enfeksiyona direnç oluşturmak üzere geliştirdikleri, antimikrobiyal ajan­ların üretimi ve bir tür programlanmış hücre ölümü olan aşırı duyarlı (hipersensitif) yanıt gibi (Bkz. 16. Bö­lüm) çeşitli savunma mekanizmalarına yer verilecek­tir. Son olarak,...

    https://www.biyologlar.com/patojenlere-karsi-bitkisel-savunma-mekanizmasi
  • Hücre Döngüsü ve Polimorfizm

    Hücre Döngüsü ve Polimorfizm

    Gen değişimleri, onkogenlerin aşırı ifade edilmesi ve hücre döngüsü düzenleyicileri tümör gelişiminde önemli rol oynayan faktörlerdendir 1. Bunlardan hücre döngüsünün denetimi, çoğu biyolojik sürecin ve kansere yolaçabilen kontrolsüz hücre çoğalmasının anlaşılmasında asıl ilgi odağı durumundadır. Hücre döngüsünü düzenleyen sistemlerin pek çok bileşeninin kanserle bağlantısı olduğundan kanser, bir hücre döngüsü düzensizlik hastalığı...

    https://www.biyologlar.com/hucre-dongusu-ve-polimorfizm
  • PCR/ASO-PCR ANALİZ PROTOKOLÜ

    PCR/ASO-PCR ANALİZ PROTOKOLÜ PCR nedir? PCR, nükleik asitlerin in-vitro olarak (canlı organizma dışında), uygun koşullar altında çoğaltılmasına dayanmaktadır. Hem araştırmada hem de klinik laboratuar tanısındaki uygulama alanlarıyla büyük öneme sahip olan PCR' ın geliştirilmesindeki çalışmaları nedeniyle, K. Mullis, 1993 yılı Nobel Kimya Ödülünü almaya hak kazanmıştır. PCR hangi basamaklardan oluşur? PCR, istenilen sayıda tekrarlanabilen döngülerden...

    https://www.biyologlar.com/pcraso-pcr-analiz-protokolu
  • Ökaryotlarda Homolog rekombinasyon

    Homolog rekombinasyonun olması çoğu ökaryotik hücrede mitoz ve mayoz için esastır. Mitoz sırasında homolog rekombinasyon, iyonlaştırıcı radyasyon veya DNA'ya hasar verici kimyasalların neden olduğu çift iplikli kırıkları tamir etmeye yarar.[21] Bunların tamir edilmemesi durumda somatik hücrelerde kromozom parçaları arasında büyük ölçekli yer değişimlerine (rearrangement) yol açar,[22] bu da kansere neden olabilir. Mayozda homolog rekombinasyon, profaz I...

    https://www.biyologlar.com/okaryotlarda-homolog-rekombinasyon
  • HÜCRE SİKLUSU VE KANSER

    Hülya CABADAK Marmara Ün. Tıp Fakültesi, Biyofizik AD, İSTANBUL, TÜRKİYE Anahtar Kelimeler: Hücre siklusu, siklinler, siklin bağımlı kinazlar, tümör baskılayıcı gen, kanser Organizma/organ/doku gelişimi, hücrelerin büyüme ve çoğalmalarını içerdiği gibi hücre ölümlerini de sağlar. Hasarlı dokuların onarımı somatik hücrelerin ve destek dokunun çoğalması ile gerçekleşmektedir1. Hücre büyümesi, farklılaşması ve çoğalmasında rolü olan...

    https://www.biyologlar.com/hucre-siklusu-ve-kanser
  • Kolesterol Analizi Yöntemi

    Karaciğer, bağırsak, adrenal korteks ve yumurtalıklar, testisler ve plasentayı kapsayan üreme dokuları vücudun kolesterol havuzuna en büyük katkıyı yapmasına rağmen, kolesterol insanlarda hemen hemen tüm dokular tarafından sentezlenir. Kolesterol insanlardaki en yaygın steroldür ve vücutta belli sayıda bir grup işleve sahiptir. Örneğin kolesterol bütün hücre zarlarının bir bileşenidir ve safra tuzları, steroid hormonları ve D vitaminin öncül maddesidir. ...

    https://www.biyologlar.com/kolesterol-analizi-yontemi
  • HÜCRE DÖNGÜSÜNÜN KONTROLÜ

    HÜCRE DÖNGÜSÜNÜN KONTROLÜ

    Dört aşamada hücre döngüsü kontrol noktaları bulunur:

    https://www.biyologlar.com/hucre-dongusunun-kontrolu
  • AMİNO ASİTLER ve PROTEİNLER

    I. Amino Asitler: Proteinler, DNA tarafından kodlanan 20 farklı α-amino asitten meydana gelen, lineer ve dallanmamış polimerlerdir. Proteinlerin enzimatik kataliz, hormonal regülasyon, transport ve depolama, kontraksiyon, deri ve kemiklerin yapıtaşını oluşturma ve immün savunma gibi çok önemli fonksiyonları vardır. Amino asitler, proteinlerin monomerik birimleri veya yapıtaşlarıdır ve özel bir tip kovalen bağ olan peptid bağlarıyla birbirlerine bağlanırlar. Doğada...

    https://www.biyologlar.com/amino-asitler-ve-proteinler
  • TROMBOSİTLER

    Nukleusları yoktur. 2-4 µm çapında, disk biçimli partiküllerdir. Periferik kanda mm3 te 250.000-400.000 trombosit bulunur. Trombositler, megakaryositlerden köken alırlar. Kanın pıhtılaşmasını uyarıp, kan damarlarındaki çatlakların onarılmasını sağlar ve kanın damar dışına çıkışını engellerler. Dolaşımda 14 günden az yaşarlar. Merkezi bölümleri granülomer (kromomer); periferik bölümleri ise hyalomer olarak adlandırılır. Trombositlerin hücre zarları...

    https://www.biyologlar.com/trombositler
  • Apoptozis hakkında bilgiler

    APOPTOZİS Yüksek organizmalarda hücre ölümü iki farklı mekanizma ile gerçekleşir. Klasik hücre ölümü nekroz olarak adlandırılır.Şiddetli bir travma, zararlı bir uyarı ile meydana gelir. Genellikle gruplar halinde hücreleri etkiler.Morfolojik olarak ER, mitokondride dilatasyon, plazma membranının iyon transportunun bozulması,hücrelerin şişmesi ve lizisi tipiktir.Nükleer kromatin flokulasyonu, DNAnın nonspesifik klavajı, hücrelerin parçalanması ile hücre içeriği...

    https://www.biyologlar.com/apoptozis-hakkinda-bilgiler
  • Yapay apoptoz meydana getiren yöntemler ve yetersiz apoptozda tedavi stratejileri

    a) Gen tedavisi (örneğin Bcl-2, cFLIP ve IAPS’yi hedef alanlar) b) Smac/DIABLO taklitçileri veya IAP antagonistleri[18] c) Fotodinamik tedavi d) Recombinant TRAIL (bir ölüm reseptör ligandı) e) PKB/Akt sinyalinin inhibisyonu f) p53 aktivitesinin ortaya çıkmasına neden olan MDM2 inhibisyonu Gen Tedavisi. a) Anti-apoptotik Bcl-2: Antisense mRNA kullanılarak (18 bp’lik oligonükleotid antisense Bcl-2 mRNA=G-3139) inhibe edilir. b) cFLIP ve IAPS antisensleriyle, SCID (severe...

    https://www.biyologlar.com/yapay-apoptoz-meydana-getiren-yontemler-ve-yetersiz-apoptozda-tedavi-stratejileri
  • PARP inhibisyonu

    En az 6 PARP geni tanımlanmıştır. p53 gibi PARP-1’in de ikili etkisi vardır. Bir taraftan apoptoza neden olur. Diğer taraftan DNA tamirinde rol oynar. PARP-1 inhibisyonu, bir taraftan DNA hasarı nedeniyle hücre ölümüne neden olurken, diğer taraftan hücre ömrünü uzatır. Bu nedenle, PARP-1 inhibitörleri, duruma göre, hem aşırı apoptozlu hastalıklarda, hem de yetersiz apoptozun eşlik ettiği hastalıklarda kullanılabilir. PARP-1 inhibitörleri, DNA tamirini azaltma...

    https://www.biyologlar.com/parp-inhibisyonu
  • Mineral Madde ile Beslenme Mekanizmaları

    Elektroosmozun bir iyon iletimi mekanizması olduğu, hidrate iyonların su moleküllerini sürükleyen ve membranlardaki porlar, kapilerler boyunca yaratılan elektrik alanları, yani potansiyel farklılıkları ile iyonik madde taşınması gerçekleştirdiği belirtilmişti. Elektriksel potansiyel farkı DE, elektriksel yükün bir noktadan diğerine gitmesi ile yapılan işin ölçütüdür. Daha önce değinildiği üzere yukarıda kısaca incelenmiş olan itici güçlerden de çok daha...

    https://www.biyologlar.com/mineral-madde-ile-beslenme-mekanizmalari
  • KUŞ GRİBİ , TAVUK VEBASI

    Ülkemizde önce geçtiğimiz yılın (2005) Ekim ayında Manyas-Kızıksa’da çıkan ve söndürülen Tavuk Vebası Aralık ayının sonunda yeniden çıkmış ve çok sayıda mihrak belirlenmiştir. Mikrak sayısının fazla olması nedeniyle, özellikle itlaf işlemleri başta olmak üzere yoğun çalışmalar yapılmakta ve hastalık izlenmektedir. Hastalıktan şüpheli evcil ve yaban hayatındaki kanatlılar teşhis için Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı Enstitülere...

    https://www.biyologlar.com/kus-gribi-tavuk-vebasi
  • HİRUDOTERAPİ

    Hirudo medicinalis'ten (Tıbbi Sülük) eski tıp metinlerinde söz edilir ve binlerce yıldır uygulanır. 19. yüzyılda çok yaygın olan sülük kullanımı, 20. yüzyıl başında modern tıp dünyasınca tamamen terkedilmiş, 1950'li yılların ardından bazı olgularda uygulanarak yeniden güncellik kazanmıştır. Halen örnek klinik çalışmalara konu olmakla önemini tekrar kazanmaktadır. Sülük, pek çok değişik hastalıgın tedavisinde yüz yıllardır kullanılmaktadır....

    https://www.biyologlar.com/hirudoterapi
  • Enzim Aktivitesini Etkileyen Etmenler

    Enzimlerin etkinliğini, dolayısıyla kimyasal tepkimelerin hızınıartıran veya azaltan pek çok faktör vardır. Bu faktörler; substrat konsantrasyonu, enzim konsantrasyonu, pH, sıcaklık, su aktivitesi, reaksiyon süresi, reaksiyon ürünleri, enzim inhibitörleri ve aktiviteleri, radyasyon, basınç, kaynama güçleri ve ışık gibi çeşitli fiziksel faktörler ve hormonlar şeklinde sıralanabilir. Bir enzimatik reaksiyonda, reaksiyon hızıbu faktörlerden değişik derecelerde...

    https://www.biyologlar.com/enzim-aktivitesini-etkileyen-etmenler
  • Glikoproteinler ve Biyomedikal Önemi

    Glikoproteinlerin saptanma, saflaştırma ve yapısal analizi için kullanılan yöntemler Proteinler ve enzimleri saflaştırmak için kullanılan klasik yöntemler glikoproteinler için de kullanılabilir. Glikoproteinlerin izolasyonu ve karakterizasyonu için bir çok kromatografik/elektroforetik yöntem geliştirilmiştir. Afinite kromatografisi tek basamaklı yöntem olarak veya genel kromatografik/elektroforetik yöntemler ile birleştirilerek kullanılabilir. Bu şekilde a1-asit...

    https://www.biyologlar.com/glikoproteinler-ve-biyomedikal-onemi
  • Parazit Eklembacaklıların (Arhropoda) taşıyıcılığını yaptığı hastalık etkenlerini yazınız.

    SITMA Sıtma, anofel ya da sıtma sivrisineği olarak bilinen Anopheles cinsi sivrisi­neklerinin taşıdığı bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalıkta yinelenen nöbetler görülür. Düzenli aralıklarla başlayan ve genellik­le titreme-ateş-terleme evrelerinden ge­çen nöbetler hastalığın tipik özelliğidir. Sıtma ulusal ve uluslararası sağlık örgüt­leri için hâlâ önemli bir sorundur. NEDENLERİ Sıtmanın etkeni protozoonlar olarak bili­nen tekhücreliler grubundan...

    https://www.biyologlar.com/parazit-eklembacaklilarin-arhropoda-tasiyiciligini-yaptigi-hastalik-etkenlerini-yaziniz-
  • Antibiyotik Duyarlılık Testlerinin Yorumu ile Reçete yazılır

    In vitro antibiyotik duyarlılık testleri, bir bakteriyel patojenin bir antibiyotiğin tedavi sırasında ulaşılan in vivo düzeylerine duyarlı olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla uygulanmaktadır. Rutin duyarlılık testleri, doğru antibiyotik seçiminde yardımcı olmasına karşın, yüksek düzeyde dirence yol açmayan, sessiz direnç mekanizmalarını gözden kaçırabilmektedir. Bu durumda, bazı özel testlerin de katkısıyla antibiyotik duyarlılık test...

    https://www.biyologlar.com/antibiyotik-duyarlilik-testlerinin-yorumu-ile-recete-yazilir
  • ENZİMLERLE İLGİLİ ÇIKABİLECEK SORULAR

    Aşağıda verilen sorulardaki boş bırakılan noktalı yerlere uygun olanı yerleştiriniz. 1 Kimyasal reaksiyonlarıhızlandıran biyolojik katalizörlere………….denir. A) Hormon B ) Vitamin C) Enzim D) Koenzim E) Hiçbiri 2 Enzimlerin protein kısmına ………denir. A) Apoenzim B ) Koenzim C) Haloenzim D) Kofaktör E) Substrat 3 Enzimlerin etki ettiği maddelere ………….. denir. A)Haloenzim B )Substrat C)Oksidazlar D)Koenzim E)Hiçbiri 4 Oksidasyon redüksiyon...

    https://www.biyologlar.com/enzimlerle-ilgili-cikabilecek-sorular
  • Bitki Fizyolojisi Final 2013

    Doğru-Yanlış-Boşluk Doldurma H2O girişi CO2 girişine göre daha azdır Fotosentezde aktif olan pigmentlerin tümü stoma’da bulunur. Reaksiyon merkezleri, anten pigment-protein kompleksleri ve elektron taşıyıcı enzimlerin integral zar proteinleridir. Bitki öz suyunun bitkinin en üst kısmına ulaşmasında, adhezyon, kohezyon, sürücü güç olmak üzere üç faktör etkilidir. Floem su borularına hava girişine absisyon denir ve bu su sütununu kesintiye uğratır. C4...

    https://www.biyologlar.com/bitki-fizyolojisi-final-2013
  • Temel Mikrobiyoloji Soruları ( Mikrobiyoloji sınavına Hazırlık)

    2. Aşağıdakilerden hangisi somatik antijen için doğru değildir? Polisakkarid yapıdadır Faj için reseptördür Ig G antikorlarının oluşmasına neden olur Gram negatiflerde bulunur Endotoksinle birlikte bulunur 3. Aşağıdakilerden hangisi Gram pozitif bakterilerde bulunmaz ? Teikoik asit Peptidoglikan Dış membran Kapsül Spor 4. Aşağıdakilerden hangisi Gram negatiflerin özelliklerinden değildir? Dış zarları vardır. Teikoik asitleri yoktur Endotoksinleri vardır Lizozime...

    https://www.biyologlar.com/temel-mikrobiyoloji-sorulari-mikrobiyoloji-sinavina-hazirlik
  • Servier’den Onkolojide yeni işbirliği

    Servier’den Onkolojide yeni işbirliği

    Servier,  Novartis ile onkoloji alanında kullanılacak bir dizi yeni ilacın geliştirilmesi ve pazarlanması konusunda stratejik işbirliği anlaşması imzaladı.Vernalis ortaklığı ile Servier araştırma programlarında geliştirilen ilaçlar apopitozu düzenlemeyi hedefliyor.İmzalanan işbirliği anlaşması, klinik araştırmalara dahil olan BCL-2 selective inhibitör adaylarının dünya genelinde ortaklaşa geliştirilmesini kapsıyor. BCL-2 protein ailesi apopitozun...

    https://www.biyologlar.com/servierden-onkolojide-yeni-isbirligi
  • JAK İnhibisyonu Sayesinde Saç Çıkması Sağlandı

    JAK İnhibisyonu Sayesinde Saç Çıkması Sağlandı

    Kolombiya Üniversitesi’nden bilim insanları saç foliküllerinin uyku fazında kalarak, çıkmalarını engelleyen JAK enzimlerini keşfettiler. Bu enzimlerin inhibisyonu ile fare tüyünde ve insan saçında büyüme kaydedildi. Araştırma Science Advances dergisinde yayınlandı.Yrd. Doç. Dr. Angela M. Christiano ve meslektaşları fare tüyü ve insan saç folikülleri üzerinde deneyler yaparak,  Janus kinaz(JAK) ailesinden enzimlerinin doğrudan ciltte inhibe ederek, hızlı ve...

    https://www.biyologlar.com/jak-inhibisyonu-sayesinde-sac-cikmasi-saglandi
  • Proteaz İnhibitörleri Hepatit C tedavisinde çığır açıyor

    Proteaz İnhibitörleri Hepatit C tedavisinde çığır açıyor

    Hepatit C alanında birçok klinik araştırmaya liderlik eden Queen Marys Üniversitesi Hepatoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Graham Foster, Janssen'in davetlisi olarak İstanbul'daydı. Hepatit C Akademi İstanbul Toplantısına katılan Prof. Dr. Foster Medical Tribune Yayın Koordinatörü Zuhal Demirarslan’ın sorularını yanıtladı.MT: Genel olarak hepatit C görülme sıklığı dünyada nedir?Bütün dünyada Hepatit C' nin sık görülen bir hastalık olduğunu biliyoruz.Hepatit C...

    https://www.biyologlar.com/proteaz-inhibitorleri-hepatit-c-tedavisinde-cigir-aciyor
3WTURK CMS v8.1