Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 1901 içerik listeleniyor

  • ANTİSENS TEKNOLOJİLERİ HAKKINDA BİLGİ

    ANTİSENS TEKNOLOJİLERİ HAKKINDA BİLGİ

    Antisens teknolojisi insan, hayvan ve bitkilerdeki hastalıkların daha spesifik tedavisi ve yeni keşifleri için ayrıca, fonksiyonel genomik çalışmalar için çok güçlü silahlardan oluşan uygun tekniklerdir. Antisens teknoloji olarak bilinen yöntemde, antisens RNA moleküllerinin hedef genin RNA mesajına spesifik olarak bağlanarak gen ifadesinin moleküler düzenlenişine engel olunmaktadır. Hastalıkların oluşumunda büyük bir paya sahip olan proteinlerin üretimini durdurmak...

    https://www.biyologlar.com/antisens-teknolojileri-hakkinda-bilgi
  • Evrenin Boyutu

    Dünya'nın Güneş'e ve yıldızlara uzaklığını ölçmek, yüzyıllar boyunca astronomları en çok uğraştıran konulardan biri oldu. Bugün kendi adıyla anılan kuyrukluyıldızın yörüngesini önceden belirleyerek büyük ün kazanan İngiliz astronom Edmond Halley, Venüs gezegenini tam Dünya ile Güneş arasından geçerken gözleyerek Güneş'in uzaklığını hesaplamak için bir yöntem tasarladı. Gezegenin bu geçişi bir yüzyıl içinde ancak iki kez gerçekleşir....

    https://www.biyologlar.com/evrenin-boyutu
  • BİTKİ HORMONLARI ( fitohormonlar )

    Bilimsel Süreç 1880 yılı başlarında, Julius Sachs araştırmaları sonucunda bitkinin farklı parçaları arasındaki gelişimin düzenlenmesini sağlayan “kimyasal mesajcıların” (chemical messengers) varlığını ileri sürmüştür. Ancak, Sachs‟ın düşüncesinin esası Charles Darwin tarafından yazılmış olan “The Power of Movements in Plants” (Bitkilerde Hareketlerin Kaynağı) isimli bir kitaptan gelmektedir. Charles Darwin ve oğlu Francis Darwin tarafından...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hormonlari-fitohormonlar-
  • Kuşlar Davranış Biçimleri ve Anatomik Özellikleri

    Akciğerli, sıcak kanlı, bedeni tüylerle örtülü, gagalı, iki ayaklı ve iki kanatlı, yumurtlayan omurgalı havanlardır. Çeneler,gagayı oluşturan boynuzsu bir kılıfla kaplanmıştır. Kuşun, yalnızca arka üyeleri yürümesine yarar; ön üyeleriyse kanatlara dönüşmüştür. İşte bu yüzden kuş iki ayaklıdır. Bazı türlerin kanatları uçmaya elverişli değildir. Kuşlar iskeletleri ve yumurtlayarak (ovipar) üremeleri bakımından sürüngenlere yakındırlar....

    https://www.biyologlar.com/kuslar-davranis-bicimleri-ve-anatomik-ozellikleri
  • Antosiyaninlerin çiçeklerin renklendirilmelerindeki rolleri

    Antosiyanin ismi, Yunanca iki kelimeden, anthos (çiçek) ve kyanos (mavi) kelimelerinden oluşmuştur. E163 kodu ile bilinen antosiyaninler, suda iyi çözünebilen ve birçok meyveye, sebzeye ve çiçeğe etkileyici mavi, kırmızı ve mor renklerini veren pigmentlerdir. Bugün dünyada 200'ün üzerinde farklı antosiyanin kaynağı bulunmuştur. Antosiyaninler, pH değişimine karşı duyarlıdırlar. Çoğu antosiyanin, yüksek asitli koşulda kırmızıya, düşük asitli koşulda ise...

    https://www.biyologlar.com/antosiyaninlerin-ciceklerin-renklendirilmelerindeki-rolleri
  • Evren Nedir

    Evren de tıpkı tek bir insan gibi: Doğmuş, büyüyor, ama yeterince güçlüyse, vaktinden önce bir kazaya kurban gitmezse, o da günü geldiğinde yaşlanacak ve ölecek! Eğer evren, hiçliğin içindeki tek bir noktanın içine sığışmış olan muazzam enerji birikiminin patlamasıyla ortaya çıkmış ve 20 milyar dünya yılı kadar bir sürenin sonunda insana ulaşmış bir gerçeklikse, o taktirde hepimiz, o enerji birikiminin torunları olmalıyız! Evrende yalnızca düzen...

    https://www.biyologlar.com/evren-nedir
  • Evren Nedir

    Evren de tıpkı tek bir insan gibi: Doğmuş, büyüyor, ama yeterince güçlüyse, vaktinden önce bir kazaya kurban gitmezse, o da günü geldiğinde yaşlanacak ve ölecek! Eğer evren, hiçliğin içindeki tek bir noktanın içine sığışmış olan muazzam enerji birikiminin patlamasıyla ortaya çıkmış ve 20 milyar dünya yılı kadar bir sürenin sonunda insana ulaşmış bir gerçeklikse, o taktirde hepimiz, o enerji birikiminin torunları olmalıyız! Evrende yalnızca düzen...

    https://www.biyologlar.com/evren-nedir-1
  • Bitki Hormonlarının Sınıflandırılması

    Bitki hormonlarına, yapıca benzeyen kimyasal maddeler laboratuvarda sentetik yollarla elde edilmekte ve bunlar bitkiye dıştan uygulandığında bitki hormonu gibi fizyolojik etkiler göstermektedirler. Fakat bunlar, bitkide doğal olarak sentezlenmediğinden ve hormon tanımına girmediğinden büyümeyi düzenleyici maddeler olarak sınıflandırılır. Bitki hormonlarının (fitohormonların) bazı grupları büyümeyi teşvik edici etki gösterirken, bazıları ise engelleyici etki...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hormonlarinin-siniflandirilmasi
  • Bakterilerde Ölüm ve Yaşam

    Bakterilerin yaygınlığının bir nedeni de, yaşam evrelerinden birinin özelliğidir. Sınırları çok hassas olarak belirlenmiş ortam koşullarında yaşayan bakteriler, koşullar bozulunca ya da onu zora koşmaya başlayınca, bölünmeye başlar. Normal koşullarda bu bölünme sonucunda ana hücreden kalıtsal özellikleri tamamen aynı olan iki yavru hücre meydana gelir. Ancak, koşullar bozulduğunda ya da besin azaldığında vazgeçilen ilk şey bu “aynılık” olur. İkiye...

    https://www.biyologlar.com/bakterilerde-olum-ve-yasam
  • GİBERELLİNLER : Bitki Boyu Düzenleyicileri

    Giberellinler Japonya’da 2. Dünya Savaşı yıllarında keşfedilmiştir, fakat bu sırada batı ile ilişkiler kopuk olduğundan batı bu keşfi 1950’lerde öğrenmiştir. Yüzyıl önce, Asya‟daki çiftçiler çeltik tarlalarındaki pirinç fidelerinin aşırı ölçüde boylandıklarını ve ince kaldıklarını gözlediler. Bu durumda, fideler olgunlaşmadan ve çiçek oluşturmadan önce, ince ve cılız oluyor ve bu sebepten dik duramayıp erkenden ölüyordu veya verim...

    https://www.biyologlar.com/giberellinler-bitki-boyu-duzenleyicileri
  • Bakteriler Bilimin Emrinde

    Moleküler genetik biliminin ve rekombinant DNA teknolojisinin ilerlemesiyle, bakteriler önemli roller almaya başladılar. Genlerin nasıl işlediği bilindiğinden beri, bilim adamları canlıların genleri üzerinde oynayabiliyorlar. Bunun ahlaki yönü tartışıladururken, bilimsel çalışmalar da hızla ilerliyor. Bakterilerin genetik müdahalelerle doğrudan ne ilgisi olduğunu düşünebilirsiniz. Bakteriler, genetik yapısı değiştirilmek istenen canlılara aktarılmak istenen...

    https://www.biyologlar.com/bakteriler-bilimin-emrinde
  • EVREN, EVRİM VE İNSAN GÜNEŞ

    Evren, yaklaşık yüz milyar galaksiyi oluşturan yaklaşık yüz milyar yıldız sisteminden oluşuyor: Yani trilyonlarca gezegen, uydu, vb.... Önce bir gaz bulutu, sonra yıldız, sonra kızıldev, ardından süpernova, beyazcüce ve karadelik... Güneş’in bir benzeri olan yıldızların da bir ömrü ve bu süreçte geçtikleri birbirine benzer çeşitli aşamalar var. Az bilinen gerçek: Güneş sistemi yalnızca gezegenlerden ibaret değil... CNN televizyonu, 1995 yılında bir...

    https://www.biyologlar.com/evren-evrim-ve-insan-gunes
  • Yapay hücre oluşumu ve oluşum mekanizmaları

    Yapay hücre oluşumu ve oluşum mekanizmaları

    3.5 milyon yıl önceki hücreler, şimdiki gibi birçok farklı işlevi yerine getiren birer mini fabrika gibi değildi. Daha basit bir yapıya ve çok daha az işleve sahiptiler. Zamanla hücre yapısı gelişti ve bugünkü haline geldi. Penn State’deki araştırmacılar genelde izlenen, hücredeki genleri birer birer çıkararak her genin işlevini bulmaya çalışmak yerine, bu yöntemin tam tersi üzerinde çalışıyorlar. Hücrenin yapısını oluşturan temel elementleri sırasıyla...

    https://www.biyologlar.com/yapay-hucre-olusumu-ve-olusum-mekanizmalari
  • Aquila heliaca - Şah Kartal
  • Enfeksiyon hastalıklarının ilk kez tanınması, etkenlerinin bulunuşu ve/veya üretilmesi konularında tarihsel sıralamalara örnekler veriniz.

    İlk Çaglarda Ilk insanlar, hayatin baslangici, doga, dogal olaylar (yagmur, kar, dolu, simsek, yildirim, gök gürültüsü, zelzele, su taskinlari, vs.), ay, dünya, yildizlar, günes, bulasici hastaliklar ve ölüm gibi kavramlar üzerinde fazlaca durmuslar, içinde bulundugu veya yakin iliskide olduklari toplumlarin törelerine göre bazi izahlar ve yorumlar yapmislar ve bunlara inanmislardir. Çözümleyemedikleri konularda, bunlari, insan veya doga üstü kuvvetlere, ilâhlara, cinlere...

    https://www.biyologlar.com/enfeksiyon-hastaliklarinin-ilk-kez-taninmasi-etkenlerinin-bulunusu-veveya-uretilmesi-konularinda-tarihsel-siralamalara-ornekler-veriniz-
  • Genetik Mühendisi

    Genetik mühendisliği, canlıların kalıtsal özelliklerinin değiştirilerek, onlara yeni işlevler kazandırılmasına yönelik araştırmalar yapan bilim alanıdır. Genetik mühendisleri, genlerin yalıtılması, çoğaltılması, farklı canlılaın genlerinin birleştirilmesi ya da genlerin bir canlıdan başka bir canlıya aktarılması gibi çalışmalarla uğraşırlar. Genetik mühendisliği bir meslek veya mühendislik dalı olmayıp genlerle yapılabilen manipülasyonlar...

    https://www.biyologlar.com/genetik-muhendisi
  • İndüklenmiş pluripotent kök hücreler

    İndüklenmiş pluripotent kök hücreler

    İnsan iPSC'lerinin hücre akıbetini kontrol etmek için kullanılan geniş bir hücre kültürü ortamı koleksiyonu, takviyeleri, biyoaktif küçük moleküller ve büyüme faktörleri sunuyoruz. Aşağıdaki tablo, insan iPSC'lerini farklı hücre soylarına ayırmak için kullanılan en yaygın şekilde kullanılan protokolleri, ortamları ve karakterizasyon antikorlarını vurgulamaktadır.

    https://www.biyologlar.com/pluripotent-ozellik-nedir
  • Virüslerin Anatomisi Hakkında Bilgi

    Tabiattaki tüm varliklar canli form ve cansiz form olarak iki gruba ayrilmislardir.Cansiz forma dahil olan varliklar, üreyemeyen, solunum yapmayan beslenmeye ihtiyaci olamayan tüm varliklardir. Örnegin denizler, göller, kayalar, bulutlar, daglar vs. ekosistem içerisinde sürekli bir dönüsüm içerisinde olmasina ragmen canli sayilmazlar. Bir varligin canli sayilabilmesi için, az öncede belirttigimiz gibi üreyebilmesi, beslenebilmesi, solunum yapabilmesi ve diger canlilarla sürekli...

    https://www.biyologlar.com/viruslerin-anatomisi-hakkinda-bilgi
  • Rekombinant DNA Teknolojisi ve Biyolojik Kaynaklı İlaç Üretimindeki Uygulamaları

    Rekmonbinant DNA teknolojisi, genlerin yeni sıralanışlarını içeren DNA molekülleri meydana getirebilmek için in vitro teknikler kullanarak ve bu genlerin modifiye genlerin içinde çoğalmalarına devam edebilecekleri konakçı organizmalara veya hücreye yerleştirilebilmelerinde kullanılabilecek vektörlerin olusturması amacı tasıyan bir teknolojidir. Rekombinant teknolojisinin kullanım alanları cok geniştir. Kullanım alanlarına bakıldıgında ilaç geliştirme ve biyolojik...

    https://www.biyologlar.com/rekombinant-dna-teknolojisi-ve-biyolojik-kaynakli-ilac-uretimindeki-uygulamalari
  • Bakteriyosinler

    Gıdaların korunması ve muhafaza sürelerinin uzatılmasında, düşük sıcaklık veya ısıl işlem uygulaması, paketleme yöntemleri gibi prosesler ve tuz, şeker ve antimikrobiyal katkı maddeleri gibi katkılar kullanılmaktadır. Ancak yine de gıda kaynaklı sağlık sorunlarıyla karşılaşılabilmektedir. Gıdaların güvenliğinin sağlanmasında mümkün olduğunca proses uygulamalarından kaçınılması ve doğal katkı maddelerinin kullanımı gerekmektedir. Bu amaçla...

    https://www.biyologlar.com/bakteriyosinler
  • Gebelikte rekombinant dna teknolojisi

    Moleküler biyolojide ve genetik mühendis­lik alanında önemli bir aşama olan bu teknolo­ji, başka yöntemlerle tanınamayan birçok gene tik hastalığın pre ve postnatal tanısına olanak vermektedir. Teknolojinin esası, restriksiyon en donükleaz’lar adı verilen bir grup dna enzimi aracılığı ile özgül genler içeren dna parçacık­larının elde edilmesidir. Daha sonra bu dna par­çaları bakteriofaj, plasmid ve kosmid gibi uy­gun vektörlerle birleşmekte trekombinasyon)...

    https://www.biyologlar.com/gebelikte-rekombinant-dna-teknolojisi
  • SİNERJETİK SİSTEMDE EVRİMİN TANIMI

    Evrim, Hücre Bilincinin, Değişen Doğa Koşullarının Farkına Varıp, Kendilerini Yeniden Dizayn Etmeleri Olgusudur. Zaman, değişim ve dönüşümün göstergesi; hayat da zamanın bir dilimi olduğundan, bir insan olarak bizlerin hayatının da bu değişim-dönüşüm sisteminin (yani evrimin) bir adımı olması zaten beklenen bir durumdur. Tüm duygu, düşünce ve davranışlarımız, bu değişim ve dönüşüm sistemi çerçevesinde, enerjinin bir şekilden diğerine...

    https://www.biyologlar.com/sinerjetik-sistemde-evrimin-tanimi
  • Rekombinant DNA Teknolojisi

    Rekombinant DNA Teknolojisi

    Rekombinat DNA teknolojisi ile bir çok canlının genetik yapısı yeniden düzenlenebilmektedir. Bu şekilde, bitkilerden daha verimli ürünler elde edilebilir. Rekombinant DNA teknolojisi, doğada kendiliğinden oluşması mümkün olmayan, çoğunlukla farklı biyolojik türlerden elde edilen DNA moleküllerinin, genetik mühendislik teknolojisiyle kesilmesine ve elde edilen farklı DNA parçalarının birleştirilmesi işlemlerini kapsayan bir teknolojidir. Rekombinant DNA ise; bu...

    https://www.biyologlar.com/rekombinant-dna-teknolojisi
  • Gen Klonlanmasında Rekombinant DNA Teknolojisi

    Gen Klonlanmasında Rekombinant DNA Teknolojisi

    Daha önceki bölümlerde aşamalarını anlattığım ve oluşturulan rDNA 'ların hücrelere aktarılması sırasında çeşitli yöntemler kullanılır. Rekombinant DNA moleküllerin hücreye aktarılması sırasında(bu hücreler konak hücrelerdir) rekombinant molekülün aktarılacağı organizmaya bağlı olarak çeşitli aktarım (transfer) yöntemleri mevcut olup, aktarım işlemi, "transformasyon" adını alır. Bu yöntemler; 1)Kimyasal teknikler(kalsiyum-fosfat transfeksiyonu) ...

    https://www.biyologlar.com/gen-klonlanmasinda-rekombinant-dna-teknolojisi
  • SİNERJETİK SİSTEM VE DARWİNİST EVRİMİN YORUM FARKLARI

    Örnek:karanlık mağaralarda yaşayan ve gözleride olan balıkların neden gözlerinin işlevsiz olduğuna dair Darwinist evrimin ve Sinerjetik sistemin yorumlarına bakalım: DARWİNİST YORUM: Tamamen karanlık mağaralarda yaşayan balık türleri, körelmiş ve işlevsiz gözlere sahiptir. Bu balıkların görebilen ataları mağaralarda yaşamaya başlayınca gözlerin işlevini korumaya yönelik hiçbir doğal seçilim baskısı kalmamıştır. Bu yüzden, iyi görüşe sahip...

    https://www.biyologlar.com/sinerjetik-sistem-ve-darwinist-evrimin-yorum-farklari
  • Rekombinant DNA Teknolojisi Kullanım Alanları

    Rekmonbinant DNA teknolojisi, genlerin yeni sıralanışlarını içeren DNA molekülleri meydana getirebilmek için in vitro teknikler kullanarak ve bu genlerin modifiye genlerin içinde çoğalmalarına devam edebilecekleri konakçı organizmalara veya hücreye yerleştirilebilmelerinde kullanılabilecek vektörlerin olusturması amacı tasıyan bir teknolojidir. Rekombinant teknolojisinin kullanım alanları cok geniştir. Kullanım alanlarına bakıldıgında ilaç geliştirme...

    https://www.biyologlar.com/rekombinant-dna-teknolojisi-kullanim-alanlari
  • Omurgalı Ve Omurgasız Hayvanlar Hakkında Ayrıntılı Bilgi

    Omurgalılarda kıkırdaktan, kemikten ya da her ikisinden oluşan ve hiçbir hayvan grubunda rastlanmayan bir iç iskelet sistemi vardır. Bu iskelet gelişim boyunca vücuda destek sağlayarak büyümenin sınırlarını genişletir. Bu nedenle omurgalıların çoğu, omurgasızlara göre daha iri yapılıdır. İskelet en ilkel türlerin dışında kafatası, omurga ile kol ve bacak uzantı çiftlerini kapsar. Omurga ile omurgaya bağlanan kol ve bacak kemikleri vücudu destekler.Hareket...

    https://www.biyologlar.com/omurgali-ve-omurgasiz-hayvanlar-hakkinda-ayrintili-bilgi
  • Sigara Sarı Nokta Hastalığını tetikliyor

    Sigara Sarı Nokta Hastalığını tetikliyor

    Sigara Sarı Nokta Hastalığını tetikliyorHalk arasında sarı nokta denen, tıbbi adı ”makula dejenerasyonu” olan sarı nokta hastalığı, özellikle 50 yaşından sonra görülüyor. Sigara tüketimi ise sarı nokta hastalığının gelişimini ve ilerlemesini tetikliyor. Dünyagöz Altunizade’den Prof. Dr. Hamdi Er, sarı nokta hastalığında sigara kullanımının göz sağlığına etkilerini paylaşarak, sigaranın zararlarına dikkat çekiyor. Yediklerimizden içtiklerimize,...

    https://www.biyologlar.com/sigara-sari-nokta-hastaligini-tetikliyor
  • Leishmania ve sağlık yönünden önemi

    Leishmania'lar omurgalı konağın retikulo-endotelial sistemine ait belirli hücrelerde içinde parazitlenen canlılardır. Dokularda, yalnız kamçısız olan Leishmania biçimi bulunur. Taşıyıcı böceklerde ise hücre dışı yaşam gösteren ve kamçılı olan Leptomonas biçimi bulunur. Omurgalı konağın karaciğer, dalak, kemik iliği, lenf düğümleri, damar endotelinde RES hücreleri içinde parazitlenir. Kanda, monositlerde ve makrofajlarda da yerleşir. Parazitlendiği...

    https://www.biyologlar.com/leishmania-ve-saglik-yonunden-onemi
  • EVRİMSEL UYUM VE VARYASYONLARIN KALITIMI

    Tüm canlılar genlere sahiptir ve genlerin tümü de mutasyonla değişebilir. Bu, aynı türün farklı bireylerinin kalıtsal olarak değişmesini sağlar. Dolayısıyla o anda faydalı olan mutasyonları taşıyan bireyler seçilir, zararlı olanlar uyum yapamadığı için ortadan kaldırılır ve evrimsel bir yönlendirme ortaya çıkar. Bu, zamanla türün değişmesine neden olur; özellikle çevre koşulları değiştiği zaman. Kalıtsal uyumlar meydana gelmeseydi, hiçbir tür...

    https://www.biyologlar.com/evrimsel-uyum-ve-varyasyonlarin-kalitimi
  • Doğal seçilim ne denli yaygındır?

    Biyologların doğal seçilimle ilgili sorabileceği en basit sorulardan biri de, ilgiçtir, yanıt verilmesi en güç olanlardan biridir. Doğal seçilim, bir popülasyonun genel genetik oluşumunun değişiminden ne derecede sorumludur? Doğal seçilimin canlıların fiziksel özelliklerinin çoğunu oluşturduğundan kimsenin ciddi bir kuşkusu yoktur - gaga, biseps, beyin gibi büyük ölçekteki özelliklerin oluşumunun başka mantıklı bir açıklaması yoktur. Ancak, doğal seçilimin,...

    https://www.biyologlar.com/dogal-secilim-ne-denli-yaygindir
  • CANLILARIN EVRİMİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLER

    A- Lamark’in Evrim Görüsü: 1-Kullanma – Kullanmama:Vücudun kullanilan organlari gelisir.Kullanilmayanlar ise körelir. 2-Kazanilan özelliklerin Kalitimi:Kullanma veya kullanmama ile kazanilan özellikler yeni nesillere aktarilir. Elestirisi: *-Kullanilan karakterler gelisir *-Kazanilan karakterler sadece bireye özgüdür *-Kazanilan karakterler kalitsal degildir *-Kazanilan karakterler kalitsal sinirlar içindedir *-Kazanilan karakterler modifikasyondur Modifikasyon:Çevresel...

    https://www.biyologlar.com/canlilarin-evrimi-ile-ilgili-gorusler
  • Populasyon Dengesini Bozan Etmenler

    Hardy-weinberg prensibi populasyon dengede kaldigi sü4rece geçerlidir.fakat populasyon daki genlerin frekansi uzun süre dengede kalamaz.Genlerin frekansinin degismesine mutasyon , seleksiyon , göçler , izolasyon ve rasgele olmayan evlilikler neden olur. 1- Göçler : Göç komsu iki populasyon arasindaki gen akisi olarak tanimlanabilir. 2- Izolasyon ( Ayrilma – Tecrit) : Büyük populasyon lar çesitli nedenlerle (dag , deniz, ve çöl olusumu ile veya kitalarin kaymasi ile) küçük...

    https://www.biyologlar.com/populasyon-dengesini-bozan-etmenler
  • BAKTERİLER NASIL DİRENÇ KAZANIR?

    Bakterilerin kendilerini koruma yöntemleri bakteriler kadar çeşitlilik gösterir. Bunlardan biri antibiyotikle karşılaşınca dayanabilenin çoğalması ve daha dayanıklı nesiller oluşturmasıdır. Bu çok hızlı gerçekleşmez. Tüberküloza yol açan bakteri bu şekilde direnç geliştirir. Bir diğer yol, bakterinin kendine yeni bir ‘yüz takınmasıdır’. Bunu da genetik yapısını değiştirerek yapar. Antibiyotikle daha önce karşılaşmıştır ve antibiyotiğin...

    https://www.biyologlar.com/bakteriler-nasil-direnc-kazanir
  • Bakteriler Arası Direnç Geçişi Nedir ?

    Bakterilerin direnç geliştirmelerini daha hızlandıran bir durum var: Bilenler bilmeyenlere öğretiyor. Genetik yapısını değiştirerek direnç geliştirmeyi başaran bir bakteri, değişimi sağlayan genleri kendi türünden olsun olmasın diğer bakterilere geçirebiliyor. Bakterilerin başvurduğu ilk yol iki bakteri arasında bir “köprü” oluşması ve ilgili genin birinden diğerine geçmesidir. Bu olaya konjugasyon denir. İkinci ve araştırmacıların en çok korktukları...

    https://www.biyologlar.com/bakteriler-arasi-direnc-gecisi-nedir-
  • Mikro Evolüsyon ve Yeni Türlerin Teşekkülü

    1- Mikro evolüsyon Popülasyonlarda tabii seleksiyonla hasıl olduğu kabul edilen mikro evolüsyonlar, yani küçük değişiklikler, “külli bir evolüsyonun göstergesi” olarak ele alınırlar. Serçelerdeki mortalite, kelebeklerde endüstri melenizmi, bakteri ve böceklerin bazı ilaçlara dayanıklılığı bu misallerden ba­zılarıdır. 1.1- Serçelerde Mortalite Ekstrem tabiat şartlarının canlılar üzerindeki etkisini tespit etmek maksadıyla 1898 yılında serçeler...

    https://www.biyologlar.com/mikro-evolusyon-ve-yeni-turlerin-tesekkulu
  • YAPAY GEN (sentetik gen)

    YAPAY GEN (sentetik gen)

    ODTU`de uretilen sentetik genleri Sentegen `in kurucusu Burak YILMAZ canli anlatiyor. sentetik biyoloji

    https://www.biyologlar.com/yapay-gen-sentetik-gen
  • Evrim Mekanizması

    Evrimin önemli ham malzemelerinden biri mutasyonlardır. Mutasyonu açıklamadan önce modifikasyon (ya da diğer adıyla varyasyon) tanımını doğru yapmak gerekir. Modifikasyon, çevre koşullarının etkisiyle canlının genetik yapısındaki şu ya da bu genin zorunlu veya tercihli olarak uyarılması ya da işlevlerin teşvik edilmesi-güçlendirilmesi sonucunda dış görünüşünde (fenotip) ortaya çıkan kalıtsal olmayan değişikliklerdir. Çoğu yayında bunlara kalıtsal...

    https://www.biyologlar.com/evrim-mekanizmasi
  • Nükleik asitlerin biyolojik fonksiyonları

    Nukleik asitlerin hücre içindeki en önemli görevlerinden birisi de, kuşkusuz, DNA'nın replikasyonu ve bu sayede genetik bilgilerin nesillere aktarılması ile genlerin ekspresyonu (transkripsiyon ve translasyon)'dur. 02. DNA Replikasyonu Hücreler, tek kromozomlu (prokaryotik) veya çok kromozomlu (ökaryotik) olsunlar, DNA'lar genetik bilgileri taşıdıklarından, her hücre bölünmesinde, bunların da çok az hata ile replike olması ve yeni sentezlenen DNA'nın kardeş hücrelere...

    https://www.biyologlar.com/nukleik-asitlerin-biyolojik-fonksiyonlari
  • Amfibilerden Sürüngenlere Geçiş

    Amfibiler yaşamlarının bir kısmını suda, diğer kısmını karada geçirdikleri için “iki yaşamlılar” olarak adlandırılırlar. [İlk olarak Geç Devonyen Dönem'de görülmeye başlamışlardır ki bu da, günümüzden 385 milyon yıl öncesiyle 374 milyon yıl öncesine denk gelmektedir.] Anatomik ve fizyolojik açıdan balıklarla sürüngenler arasında bir özellik gösteren amfibiler, omurgalıların su dışında yaşayan ilk grubunu oluştururlar [ve kendi başlarına bir...

    https://www.biyologlar.com/amfibilerden-surungenlere-gecis
  • DNA, Nükleotit, Kromozom, Gen, Canlılık, Cansızlık - Nedir, Ne Değildir?

    Nükleotitlere bu özel önemi verme ve en önde anlatma sebebimiz, canlılığın sürerliğinin sağlanabilmesi için var olması gereken DNA yapısının temel yapı birimi olmalarıdır. İleride ayrıntısıyla değineceğimiz gibi canlılık en nihayetinde belirli biyokimyasal fonksiyonların DNA tarafından saklandığı ve gelecek nesillere aktarıldığı bir varlık formundan ibarettir. Dolayısıyla DNA'nın oluşabilmesi, canlılığın büyük oranda oluşabilmesini...

    https://www.biyologlar.com/dna-nukleotit-kromozom-gen-canlilik-cansizlik-nedir-ne-degildir
  • Kimyasal Evrim Nedir

    Özetle belirtmek gerekirse, yerkürenin oluşumunu izleyen dönemlerle bugünkü atmosfer bileşimi farklıdır. Örneğin eski sediman kayaçlarında, okside olmuş demir ve uranyum minerallerine rastlanmazdı. Bu ise başlangıç dönemlerinde atmosferde oksijenin serbest halde bulunmadığının kanıtıdır. Yerkürenin ilk oluşum dönemini andıran başka gezegenlerin atmosferleri karşılatırılarak, yerkürenin ilk atmosferi ile ilgili bilgiler elde edilebilir. O zamanki atmosfer esas...

    https://www.biyologlar.com/kimyasal-evrim-nedir
  • ANORGANİK EVRİM NEDİR

    GÜNEŞ SİSTEMİNİN VE ÖZELLİKLE DÜNYANIN OLUŞUMU ÜZERİNE GÖRÜŞLER Evrensel patlamadan belirli bir süre sonra, maddeler, galaksiler ve onların içinde yıldız sistemleri halinde düzenlenmeye başlamıştır. Büyük bir olasılıkla, evren­sel gaz ve toz bulutlarının yoğunlaşmasıyla sabit yıldızlar ortaya çıkmıştır. Yoğunlaş­makta, daha doğrusu büzülmekte olan tüm cisimlerde, meydana gelen yüksek basınçtan ve sürtünmeden dolayı, özellikle merkezlerinde...

    https://www.biyologlar.com/anorganik-evrim-nedir
  • Moleküler Kompleksin Evrimi

    ‘Moleküler zaman yolculuğu’ kullanılarak karmaşıklığın evrimi tekrar yaratıldı. Canlı hücrelerin çoğunun yaptıkları işler “moleküler makineler”ce gerçekleştirilir. Bunlar biyolojik bir fonksiyonu yerine getirmek için birlikte çalışan özelleşmiş proteinlerin oluşturdukları fiziksel topluluklardır. Bu yapıların oluşumunu sağlayan evrim basamakları uzun zamandır bilim insanlarını şaşırtıyor ve yaratılışçıların da favori hedefleri oluyordu. 8...

    https://www.biyologlar.com/molekuler-kompleksin-evrimi
  • İlk plazmid nasıl oluşmuştur

    *Plazmidler, çoğu bakteri türünde bulunan,ancak her suşta bulunmayan halkasal veya süper sarmallı DNA molekülleridir. *Plazmitler, küçük moleküllerdir; bu açıdan bir karşılaştırma yapılırsa, bakteriyel kromozomun %20’si ile %4′ü arasında büyüklüklerde olduğu görülür. *Plazmidler, bazı üreme koşullarında konakçı hücre için mutlaka taşınması gereken yapılar değildir. Bununla birlikte, pek çok plazmid, özel koşullara uyum sağlamak için önemli...

    https://www.biyologlar.com/ilk-plazmid-nasil-olusmustur
  • İNSANIN KÖKENİ NEREDE YADA İNSAN NEREDEN GELDİ?

    Hepimiz zaman zaman bu ve benzeri soruları kendi kendimize sormuş ve cevap aramaya çalışmışızdır. Bu sorular insan için yeni şeyler değil. İnsan merak eder. İnsan, insan olmaya başladığı zaman ne olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini, evrendeki yerini kendi kendine sordu ve o zamanlardan günümüze kadar bu sorulara farklı biçimlerde cevaplar verdi. Bu cevaplara göre çeşitli dinler ve felsefi akımlar ortaya çıktı. Bilimsel olarak, ilk kez Fransız doğa...

    https://www.biyologlar.com/insanin-kokeni-nerede-yada-insan-nereden-geldi
  • Bitkilerde büyümeyi ve gelişmeyi kontrol eden maddeler hakkında bilgi veriniz.

    Bitki büyüme ve gelişmesinde en önemli rol oynayan hormonlardan 5 ana hormon grubu bitki bünyesinde mevcut olduğu yapılan araştırmalarda belirlenmiştir. Bunlar; Oxinler, Sitokininler, Gibberellinler ,Etilen ve ABA’dır. Bitki bünyesinde meydana gelen fizyolojik faaliyetlerin çoğunluğu bu hormonların kontrolü altındadır. Hormonların etkileri daima bir denge içersinde birbirlerini tamamlayıcı veya bir diğerinin etkisini azaltıcı olarak ortaya çıkar. Günümüzde...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-buyumeyi-ve-gelismeyi-kontrol-eden-maddeler-hakkinda-bilgi-veriniz-
  • Akdeniz anemisi nedir?

    Akdeniz anemisi nedir?

    Akdeniz anemisi nedir: Tıpta Talasemi adıyla da bilinen Akdeniz anemisi, anne ve babadan çocuklara geçen, Akdeniz ülkelerindeki ırklarda görülen genetik bir tür “kansızlık” hastalığıdır. Kandaki alyuvarlarda yer alan globin geninin yapısındaki bozukluk kansızlığa sebep olur. Eğer anne-babadan geçen gen sağlıklıysa çocuk da sağlıklı, biri yapısal bozukluğa sahipse çocuk taşıyıcı, ikisi de bozuksa çocuk talasemi hastası olur. Kesin tanının koyulabilmesi...

    https://www.biyologlar.com/akdeniz-anemisi-nedir
  • Kuşların Kökeni ve Evrimi

    Yeryüzünde bizimkine nazaran çok uzun bir geçmişe sahip olan kuşlara, insanlık tarihi boyunca mitolojik figür, sanat esini, barış, güç, bilgelik sembolü olarak rastlamamız, kuşların insanlar için salt besin kaynağı olmamış olduğuna işaret eder. Ikarus’u hatırlarsak, kuşların birçok hikâyenin kaynağında yer almalarının nedeni belki de insanlığa hayranlık veren uçma yetenekleridir. Yine de kuşlarla ilgili en sürükleyici hikâyenin, zaman tünelinde...

    https://www.biyologlar.com/kuslarin-kokeni-ve-evrimi
  • Bakterilerin sınıflandırılması

    Bakterilerin sınıflandırılması türler arasında bulunan akrabalık ilişkilerine göre yapılan ökaryot sınıflandırılmasına pek benzemez. Bakteriler için tür kavramı genetik bir gerçeklikten çok kavramsal bir anlayıştan kaynaklanır. Bugün bilinen binlerce türün sınıflandırılması herşeyden önce benzerliklere dayanır. Bu bakteri sistematiği kurmak için kullanılan ölçütler sitofizyozlajik özelliklerin tümüne dayalı bir hiyerarşiden kaynaklanır. Üç...

    https://www.biyologlar.com/bakterilerin-siniflandirilmasi
3WTURK CMS v8.1