Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 720 içerik listeleniyor

  • KÜTİN, MUMLAR VE SÜBERİN

    Bitkilerin atmosferle temas halindeki tüm kısımları, su kaybmı azaltan ve patojenik bakteri ve fungusların girişinin engellenme­sine yardımcı olan lipit tabakaları ile kaplıdır. Kütin, süberin ve mumlar bu tabakaların ana maddeleridir. Kütin sıklıkla bitkinin toprak üstü kısımlarında bulunurken, süberin toprak altı kısımları, odunsu gövdeler ve iyileşmiş yaralarda görülür. Mumlar ise hem kütin hem de süberinle işbirliği halindedir. Kütin, Mumlar ve...

    https://www.biyologlar.com/kutin-mumlar-ve-suberin
  • FENOLİK BİLEŞİKLER

    Bitkiler, yapısında fenol grubu (aromatik halkasında işlevsel bir hidroksil grup içeren kimyasallar) taşıyan çok çeşitli sekonder ürünler üretirler. Bu kimyasallar fenolik bileşikler olarak sınıflandırılır­lar. Bitkisel fenolik’ler yaklaşık 10.000 çeşit bileşiğin yer aldığı kimyasal olarak heterojen bir gruptur. Bazı­ları sadece organik çözücülerde çözünürken, diğerleri karboksilik asit ve glikozitleri sayesinde suda çözü­nürler. Son grup ise...

    https://www.biyologlar.com/fenolik-bilesikler
  • AZOTLU BİLEŞİKLER

    Bitkisel sekonder metabolitlerin çoğunun yapısında azot bulunur. Bu grupta bulunan bileşikler arasında, insanlara toksisiteleri ve tıbbi özellikleri nedeniyle hayli ilgi çekici olan alkaloitler ve siyanojenik gliko­zitler ilk akla gelenlerdir. Bu bileşikler, aynı zaman­da, herbivorlara karşı savunma elemanları olarak da bilinir. Azotlu sekonder metabolitlerin pek çoğunun biyosentezi genel amino asitlerden gerçekleşir. Bu bölümde, alkaloitler, siyanojenik glikozitler,...

    https://www.biyologlar.com/azotlu-bilesikler
  • CANLILARCA DESTEK VE HAREKET SİSTEMLERİ

    Canlılarda kas ve iskelet sistemi desteklik görevinin yanı sıra hareketi de sağlar.Canlıların hareketini sinir sistemi ve endokrin sistemi düzenler ve denetler. I.Bir Hücrelilerde Destek ve Hareket Bazı bir hücrelilerde pelikula denen hücre zarını örten bir yapı vardır.Bazen pelikula yapısına kalsiyum ve silisyum minerallerinin girmesi ile bir kabuk oluşur.Bir hücreliler iki şekilde hareket ederler. a.Pasif hareket:Bazı bir hücreliler içinde bulunduğu ortamın hareketi...

    https://www.biyologlar.com/canlilarca-destek-ve-hareket-sistemleri
  • İNSANDA SİNDİRİM SİSTEMİ

    İnsandaki sindirim sistemi diğerlerine oranla gelişmiştir.Karaçiğer, pankreas ve tükrük bezleri gibi organlarda sindirim için gerekli salgıları üreterek sindirime yardımcı olur. A-Sindirim sisteminin kısımları İnsanda sindirim borusu, ağız, yutak, yemek borusu, mide, ince bağırsak,on iki parmak bağırsağı,kör bağırsak,kalın bağırsak,rektum ve anüs olmak üzere bölümlere ayrılır. Bu kanala,tükrük bezleri,mide çeperindeki bezçikler,karaçiğer,pankreas ve...

    https://www.biyologlar.com/insanda-sindirim-sistemi
  • Karaciğerin görevleri

    Karaciğerin görevleri

    Karaciğer 2500 yakın görevi yerine getirir.

    https://www.biyologlar.com/karacigerin-gorevleri
  • İnsanda besinlerin sindirimi

    Besinlerdeki büyük moleküllü maddelerin,sindirim enzimlerinin etkisi ve metabolik yollarla parçalanarak kendilerini meydana getiren küçük yapı taşlarına ayrılmasına kimyasal sindirim(hidroliz) denir.Su önemli bir görev alır.Kimyasal sindirim ile proteinler aminoasitlere ,karbonhidratlar monosakkaritlere,yağlar yağ asidi ve gliserole parçalanarak hücre zarından geçecek küçüklüğe getirilir. İnsanlar ve hayvanlar vitamin üretemezler.Gerekli olan vitaminleri bitkilerden...

    https://www.biyologlar.com/insanda-besinlerin-sindirimi
  • KANIN GÖREVLERİ ve PIHTILAŞMASI

    Kanın görevlerini dört bölümde inceleyebiliriz 1-Taşıma görevi:Kan hücreler için gerekli olan oksijeni hücrelere,hücrelerde oluşan karbondioksiti akçiğerlere taşır.Kan besin maddelerini,hormonları ve metabolizma artıklarınıda taşır. 2- Düzenleme görevi: Vücut ısısını ve vücut sıvısının PH oranını ayarlayarak değişmez tutar.Kanda albumin ve globulin proteinleri bulunur.Kan,hücre sıvısı ile doku sıvısının yoğunluğunu düzenler. 3-Savunma görevi:...

    https://www.biyologlar.com/kanin-gorevleri-ve-pihtilasmasi
  • Kök Hücre Ve Telomeraz

    Bundan farklı olarak, kök hücrelerin bu şekilde belirlenmiş bir görevleri yoktur. Aldıkları sinyale göre farklı hücre türlerine dönüşüyorlar. Bunu kontrol eden unsurlarsa genlerdir. Bir kök hücresinin hangi hücreye dönüşeceğini hücre çekirdeğindeki genler belirlemektedir. Diğer hücreler ölünce veya hasar görünce, kök hücreler hangi hücre türüne ihtiyaç varsa o hücreye dönüşüyorlar. Bu işlem sırasında bazı genler daha aktif hale gelirken, bazıları...

    https://www.biyologlar.com/kok-hucre-ve-telomeraz-1
  • BİTKİ HÜCRELERİN YAPISI

    Bitki anatomisi ve morfolojisi laboratuvarında uygulamalı çalışmaların amacına ulaşması için hücrenin iyi tanınması gerekmektedir. Bu nedenle aşağıda hücre hakkında özet bilgi verilmiştir. Bilindiği gibi hücre, morfolojik ve fizyolojik olarak canlıların en küçük birimidir. Tipik bir bitki hücresi, hücre çeperi ve protoplast olarak ikiye ayrılabilir. Hücre çeperinin esas maddesi selüloz olmakla birlikte, hemiselüloz, pektin ve kitin (glikokaliks ) gibi...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucrelerin-yapisi
  • BİTKİ HÜCRE ÇEPERİ VE GÖREVLERİ

    Çeper tabakalarının sınıflandırılması: Her bitki hücresinin kendine özgü bir çeperi vardır. Hücre çeperlerinin kalınlıkları ve şekli hücrelerin yaşına ve tipine göre farklılık gösterir. Bir bitki dokusunu oluşturan hücrelerde orta lamel, primer çeper ve sekonder çeper olmak üzere genelde üç kısım ayırt edilebilir. Orta lamel, gelişimi hücre bölünmesini takiben başlar. Bölünmekte olan hücrenin merkezinde iğ ipliklerinin yoğunlaşmasıyla,...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucre-ceperi-ve-gorevleri
  • DNA Polimerazın Evrenselliği

    Escherichia coli’den elde edilen DNA polimeraz, birçok canlıdan (bakterilerden, virüslerden, memelilerden ve bitkilerden) elde edilen DNA modelleri ile kullanılabilir. Sonuçta,hangi DNA modeli kullanılmışsa, o tipe uygun nukleotit sıralanması meydana gelir. Burada, meydana gelen son ürün içerisindeki nukleotitlerin sırasını, ne polimeraz enziminin özelliklen ne de ortamda bulunan substrat moleküllerinin oranı saptamıştır. Dikte ettiren faktör, kullanılan DNA modelinin...

    https://www.biyologlar.com/dna-polimerazin-evrenselligi
  • DNA Polimerazın Önemi

    KHORANA ve arkadaşları, bir tarafta bir ara bir sıra dizilmiş adenilik ve sitidilik asidi, diğer taraftan aynı şekilde dizilmiş timidilik ve guanilik asidi içeren, iki deoksiribonukleotit polimerini sentetik olarak yaptılar. Fakat bunlardan hiçbiri, yalnız başına (yani sadece adenilik-sitidilik yada sadece limidilik-guanilik dizisi) DNA için model olarak iş göremedi. Her iki polimer karıştırıldığında, çift kollu sarmal, yapay olarak (alışılagelmiş bazların...

    https://www.biyologlar.com/dna-polimerazin-onemi
  • DNA'nın Kalıp Özelliği

    DNA polimeraz enzimi ile çift kollu bir kalıbın bulunduğu yerde, DNA'ya benzer çift kollu bir yapı meydana getirilmiştir. Bu yapıdaki baz oranları aynen kalıp aldığı DNA'daki gibidir. Kalıbın olmadığı bir ortamda, belirli bir gecikmeden sonra (lag time), DNA'ya benzer çift kollu bir molekül sentezlenir. Bu molekülün bileşimi, sunulan deoksinuk-leozittrifosfatlara bağlıdır. Yalnız UTP yada CTP’nin bulunduğu ortamda, yine sırasıyla homopoliuridil asit ve...

    https://www.biyologlar.com/dnanin-kalip-ozelligi
  • Gen Nedir? Görevleri nelerdir ? Gen terapisi Nedir?

    Gen Nedir? Görevleri nelerdir ? Gen terapisi Nedir?

    Gen DNA zincirindeki belli bir uzunluktaki birimdir. Kromozom DNA'nın özel bir şekilde paketlenmesi sonucu ortaya çıktığına göre her kromozomda çok sayıda gen var demektir. Her bir gen diğerinden farklı bir şifre içerir ve farklı bir proteini kodlar. Eğer vücutta bir genin kodladığı proteine gereksinim varsa o gen aktif hale geçerek üzerindeki şifre, haberci RNA adı verilen bir yapı şeklinde kopyalanır. Bu yapı hücrenin sitoplazmasındaki ilgili birimlere gelerek...

    https://www.biyologlar.com/gen-nedir-gorevleri-nelerdir-gen-terapisi-nedir
  • VİRÜS TRANSFERİ (TRANSDÜKSYON)

    Virüsler, bazen ürediği konukçudan taşındığı konukçuya gen aktarabilir. Bu taşımaya transdüksiyon denir. Doğal olarak bir virüs, bulaştığı hücreyi çoğunluk öldürür ve o zaman kalıtsal olarak bir öneme sahip değildir. Fakat bazı durumlarda virüs, kalıtsal materyalini girdiği hücrenin kalıtsal materyaline katarak (integre ederek), onun hızıyla çoğalmaya başlar ve bu durumda konukçu hücreye herhangi bir zarar vermez. Bu, "L i z o g e n i k D u r u m" olarak...

    https://www.biyologlar.com/virus-transferi-transduksyon
  • Genlerin Dünyası

    Bu bölümde ise DNA dünyasinin birazdaha derinliklerine inerek hem egitici hem de ilgi çekici bilgiler edinecegiz. DNA nin canlilarin genetik sifresi oldugunu siklikla duyariz.Belgesellerde dergilerde gazetelerde vs.Fakat genlerle ilgili olarak her zaman kafamizda soru isaretleri kalir.DNA ne demek? genler insanin neresinde bulunur veya genlerle nasil oynarlar gibi sorulardir bunlar.Aslinda pekte bahsedildigi kadar karmasik bir konu degildir.En azindan burada anlatilanlardan DNA ve genler...

    https://www.biyologlar.com/genlerin-dunyasi
  • TRANSGENİK BİTKİLER (GDO) 'İN İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ

    Transgenik bitkiler ya da diğer bir ifadeyle Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO)'ın insan sağlığı üzerine olası etkilerini allerjik, antibiyotik dayanıklılık, yabancı DNA'nın yenmesi, karnabahar mozaik virüsü ve gıda kalitesi açısından incelemek mümkündür. Transgenik Bitkilerin Olası Allerji Etkileri. Belirli gıdalara karşı allerjisi bulunan bireyler, herhangi bir ürünü satın aldıklarında bunun içeriğini inceleyerek allerjik reaksiyona sebep olan...

    https://www.biyologlar.com/transgenik-bitkiler-gdo-in-insan-sagligina-etkileri
  • TRANSGENİK BİTKİLERDEKİ RİSKLER VE ENDİŞELER

    Dünya’da en yaygın olarak ticari üretime geçmiş olan bazı transgenik bitkilere ( mısır, pamuk soya ve kanola) Bacillus thuringiensis bakterisinden izole edilen Bt endotoksin geni ve Streptomyceses hygroscopicus bakterisinden izole edilen bar geni transfer edilmiştir. Bt geni bitkilere aktarıldığında bazı böceklere toksik olan bir protein üreterek bitkileri böceklere dayanıklı hale getirmektedir. Bar geni ise aktarıldığı bitkiyi bazı herbisitlere (ot öldürücülere)...

    https://www.biyologlar.com/transgenik-bitkilerdeki-riskler-ve-endiseler
  • Canlılarda Sindirim Şekilleri

    A. SİNDİRİM ŞEKİLLERİ 1. Mekanik Sindirim Fiziksel etkilerle besinlerin daha küçük parçalara ayrılmasıdır. Besinlerin kimyasal yapısı değişmez. Bu olaylarla enzimlerin etki yüzeyi artırıldığı için, esas sindirim kolaylaştırılır ve hızlandırılır. 2. Kimyasal Sindirim Hücrelerin, protein, yağ ve karbonhidratlı bileşiklerden faydalanabilmesi için bunların hidroliz edilmesi gerekir. Hidroliz; besin maddelerinin su yardımıyla parçalanması reaksiyonlarına...

    https://www.biyologlar.com/canlilarda-sindirim-sekilleri
  • BİTKİLERDE GEN AKTARIMININ NEDENLERİ

    İnsanlar eskiden beri bitkilerin genetik özelliklerini ıslah yöntemiyle değiştirmeye çalışmışlardır. Bu yöntemle de oldukça başarılı sonuçlar almışlardır. Ancak bu yöntem birbirine yakın türdeki bitkiler arasında gerçekleştirilebilmektedir. Yani farklı türler arasındaki gen aktarımı, gen teknolojisi bulunana kadar mümkün değildi. Gen teknolojisi sayesinde bu sorun ortadan kalktı. Bilim insanları bitkilerdeki çeşitli genlerde değişiklik yapabilme imkânı...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-gen-aktariminin-nedenleri
  • Canlılardaki İnorganik Bileşikler

    Canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için gerekli olan mineral, tuz, su gibi inorganik molekülleri dışarıdan alırlar. Canlıların dışardan aldıkları bu moleküllere inorganik bileşik denir. Bu bileşikler ; 1-Su 2-Asit – Baz ve Tuzlar 3-Minerallerdir. İnorganik bileşikler: ►Hücrenin yapısına katılır. ►Düzenleyicidir. ►Yıpranan dokuların onarılmasını sağlar. ►Sindirime uğramazlar ve hücre zarından direk geçerler. ►Hücre tarafından sentezlenmezler....

    https://www.biyologlar.com/canlilardaki-inorganik-bilesikler
  • ANTİSENS TEKNOLOJİSİ

    ANTİSENS TEKNOLOJİSİ

    ANTİSENS NEDİRSense, m-RNA veya DNA molekülünün 5’- 3’ ipliğidir. Sense’in komplementeri olan iplik de antisens olarak isimlenir.ANTİSENS TEKNOLOJİSİAntisens teknoloji insan, hayvan ve bitkilerdeki hastalıkların daha spesifik tedavisi ve yeni keşifleri için ayrıca, fonksiyonel genomik çalışmalar için çok güçlü silahlardan oluşan uygun tekniklerdirDoğal olarak oluşan bu mekanizma sekansa spesifik olup ilk kez Caenorhabtidis elegans nematodunda...

    https://www.biyologlar.com/antisens-teknolojisi
  • Belleğin Temel Taşı RNA

    1960'lı yıllarının ortalarında Houston (Texas), Baylor Üniversitesinde farmakolog olan Prof. Georges Ungar ilginç bir seri deneme yapmıştır. Fanus içerisine kapatılan beyaz bir fare, belirli aralıklarla fanusun üzerindeki bir gonkla rahatsız edilmekteydi. Fakat fare alışmaya yatkın bir hayvandır. Günler ve haftalarca devam eden bu gonk sesine belirli bir süre sonra alışmaya başlamıştır. Bu şekilde alıştırılmış yüzlerce farenin beyni dondurularak saklanmış ve...

    https://www.biyologlar.com/bellegin-temel-tasi-rna
  • Kromozomların Yapısı ve Replikasyon

    DNA moleküllerinin hücre içerisinde en büyük makromoleküllerden olduğu anlaşıldıktan sonra bu moleküllerin hücre içerisindeki sitoplazmaya veya nukleusa nasıl sığdıkları akla gelmiştir.Örneğin en uzun insan kromozomunun 85 mm,haploid dna miktarının 2,75x109 bç(baz çifti) ve bununda yaklaşık olarak 94 cm uzunluğundadır.Mısırda 2,74x109 bç olduğundan 93 cm’ye yaklaştığı,zambak bitkisinin en büyük genoma sahip olduğu 3x1011 bç bu da yaklaşık olarak 100...

    https://www.biyologlar.com/kromozomlarin-yapisi-ve-replikasyon
  • Kolorimetrik Yöntemlerle Biyolojik Parametrelerin İncelenmesi

    Kolorimetrik Yöntemler: test materyalin UV absorbsiyonunun ölçülmesi veya bir belirteç ile reaksiyonu sonucu oluşan renkli bir bileşiğin görünür alanda spektral olarak belirlenmesine dayanır. Mikropalet okuyucu cihazlar birçok deneyle paralellik göstermektedir. Reaksiyon sonucu oluşan renk ve şiddetine göre hücre sayısı ve olayları yansımaktadır. Kolorimetrik yöntemler aşağıdaki özellikleri yansıtmaktadır: a. Protein içerikleri (metilen mavisi, Coomassie blue,...

    https://www.biyologlar.com/kolorimetrik-yontemlerle-biyolojik-parametrelerin-incelenmesi
  • Enzim Reaksiyonları Deneyi

    DENEYLERİN ADI : ENZİM REAKSİYONLARI DENEYLERİ Deney a) Deneyin Adı: Sıcaklığın enzimlere etkisi Deneyin Amacı: Sıcaklık etkisini karaciğerde bulunan katalaz enzimi üzerinde etkisini görmek Araç ve Gereçler: Sıcak su banyosu, ince doğranmış karaciğer, deney tüpü, H2O2 ,pens, jilet, beher Deneyin Yapılışı: Karaciğeri küçük parçalara ayırıp su dolu bir kapta kaynatıyoruz. Bu karaciğer parçalarını deney tüpünde bulunan H2O2’nin üzerine koyuyoruz....

    https://www.biyologlar.com/enzim-reaksiyonlari-deneyi
  • Bakterilerde Homolog rekombinasyon

    Bakterilerde Homolog rekombinasyon

    Homolog rekombinasyon bakterilerde önemli bir DNA tamir sürecidir. Bakteri topluluklarında genetik çeşitlilik oluşturmakta da önemlidir, ama bu süreç ökaryotik genomlarıa çeşitlilik getiren mayotik rekombinasyondan büyük farklılık gösterir. Homolog rekombinasyon Escherichia coli adlı bakteride ayrıntılı bir şekilde çalışılmıştır.[2] Bu yolağın iki versiyonu vardır, bunlar, çift iplikli kırıkların tamirini sağlayan RecBCD yolağı ve tek iplikli...

    https://www.biyologlar.com/bakterilerde-homolog-rekombinasyon
  • PCR/ASO-PCR ANALİZ PROTOKOLÜ

    PCR/ASO-PCR ANALİZ PROTOKOLÜ PCR nedir? PCR, nükleik asitlerin in-vitro olarak (canlı organizma dışında), uygun koşullar altında çoğaltılmasına dayanmaktadır. Hem araştırmada hem de klinik laboratuar tanısındaki uygulama alanlarıyla büyük öneme sahip olan PCR' ın geliştirilmesindeki çalışmaları nedeniyle, K. Mullis, 1993 yılı Nobel Kimya Ödülünü almaya hak kazanmıştır. PCR hangi basamaklardan oluşur? PCR, istenilen sayıda tekrarlanabilen döngülerden...

    https://www.biyologlar.com/pcraso-pcr-analiz-protokolu
  • Ökaryotlarda Homolog rekombinasyon

    Homolog rekombinasyonun olması çoğu ökaryotik hücrede mitoz ve mayoz için esastır. Mitoz sırasında homolog rekombinasyon, iyonlaştırıcı radyasyon veya DNA'ya hasar verici kimyasalların neden olduğu çift iplikli kırıkları tamir etmeye yarar.[21] Bunların tamir edilmemesi durumda somatik hücrelerde kromozom parçaları arasında büyük ölçekli yer değişimlerine (rearrangement) yol açar,[22] bu da kansere neden olabilir. Mayozda homolog rekombinasyon, profaz I...

    https://www.biyologlar.com/okaryotlarda-homolog-rekombinasyon
  • DNA’nın FONKSİYONLARI

    Hücre içinde meydana gelen bütün biyolojik olayların tek yöneticisi DNA’dır. DNA bu temel görevleri, kendisinde kodlanan ve türe özgü spesifik genetik (Bilgiler) yardımıyla gerçekleştirir. Diğer bir ifadeyle esas fonksiyonlarını tam ve eksiksiz olarak yürütebilmesi, birçok özel yardımcı moleküller ve proteinlerin(enzim) aracılığıyla olur. Özellikle, olayların gelişmesi, hızlanması ve doğru yönde ilerlemesi için enzimlerin rolleri oldukça önemlidir....

    https://www.biyologlar.com/dnanin-fonksiyonlari
  • MİKROORGANİZMALARLA GENETİK MADDE AKTARIMI - GEN TRANSFERİ

    Bakterilerde genetik materyalin küçük veya büyük bir bölümü bir bakteriden diğerine çeşitli mekanizmalar aracılığı ila aktarılıp, sonunda önemli genetik değişiklikler oluşabilmektedir. Verici bakteriden alıcı bakteri hücresine, bakteri genomunun aktarılması sonucu her iki bakteri hücresinin genetik özelliklerini birlikte içeren melez bakteriler meydana gelirler. Bakterilerde görülen bu olaylar sırasında, yüksek canlılarda olduğundan farklı olarak, iki...

    https://www.biyologlar.com/mikroorganizmalarla-genetik-madde-aktarimi-gen-transferi
  • RNA ÇEŞİTLERİ

    Ökaryotik ve Prokaryotik hücrelerde genel olarak farklı görevlerde kullanılan 3 tip RNA vardır. Bunlar: mRNA mRNA ya da Mesajcı RNA DNA'da saklı bulunan kalıtsal bilginin protein yapısına aktarılmasında kalıplık görev yapan bir RNA türüdür. mRNA RNA polimeraz enzimi tarafından DNA'nın yalnızca bir kolundan hücre çekirdeği içinde sentezlenir ve hücre çekirdeğinden ayrılıarak ribozomlara tutunur. DNA'dan aldığı genetik bilgiye göre sentezleecek proteinin...

    https://www.biyologlar.com/rna-cesitleri
  • RNA'dan DNA oluşumu

    Nukleotid sentezinde önce ribonukleotidler (nukleotid difosfatlar yani ADP, GDP, CDP, UDP) sentezlenir ve bunlardan ribonukleotid redüktaz enzimi vasıtasıyla deoksiribonukleotidler (dADP, dGDP, dCDP, dUDP) yapılır. Timidin DNA'da vardır ama RNA'da bulunmaz. Timidin monofosfat (TMP) dUMP'dan sentezlenir. Urasilden farklı olarak timidinde metil grubu bulunur. Zaten dUMP'da tetrahidrofolat'tan bir metil grubu alarak TMP'ı yapar. RNA (RiboNukleik Asit) sentez ve fonksiyonları Bir...

    https://www.biyologlar.com/rnadan-dna-olusumu
  • DNA profilleme yöntemi

    İşlem, kişinin DNA'sından bir örnek almakla başlar (buna genelde "referans örnek" denir). Referans örneği elde etmenin en arzu edilen yöntemi yanak içi sürüntüdür, çünkü bu kontaminasyon olasılığını düşürür. Bu mümkün olmadığı zaman, (örneğin mahkeme emri gerekmektedir ve yoktur) başka yöntemlerin kullanılması gerekbilir (örneğin, diş fırçası, jilet, vb.) veya depolanmış örnekler (dondurulmuş sperm veya biyopsi dokusu). Biyolojik akrabalardan...

    https://www.biyologlar.com/dna-profilleme-yontemi
  • DNA KLONLANMASI

    Bir genin yapı ve işlevleri üzerine yapılan çalışmalarda yeterli miktarda DNA elde etmek için DNA’nın klonlanması gerekir.Bir DNA parçasının birçok kopyasının yapılmasına KLONLAMA adı verilir. Klonlama yapmak için öncelikle DNA’nın restriksiyon enzimleriyle kesilmesi ve klonlanacak DNA parçasının bu şekilde ortaya çıkarılması gerekir. Bu parça, daha sonra bir vektöre (taşıyıcı) ba¤lanarak vektörle beraber bakteriye aktarılır ve bu şekilde üretimi...

    https://www.biyologlar.com/dna-klonlanmasi
  • Transpozonlar

    Transpozonlar bİr hücrenin genomunda farklı yerlere, transpozisyon olarak adlandırılan bir süreçle hareket edebilen DNA dizileridir. Bu süreç ile mutasyonlara ve genomdaki DNA miktarının değişmesine neden olurlar. Çeşitli hareketli genetik elemanlar mevcuttur, bunlar transpozisyon mekanizmalarına göre sınıflandırılırlar. Retrotranspozonlar (veya Sınıf I transpozonlar) bir RNA ara ürün aracılığıyla kendilerini kopyalayarak hareket ederler. DNA transpozonları (veya...

    https://www.biyologlar.com/transpozonlar
  • MOLEKÜLER MARKERLAR

    Bitkiler; virüs, bakteri, fungus, nematod ve böcekler tarafından saldırıya uğramaktadırlar. Bitkiler bunlara karşı kendilerini koruyacak bağışıklık sistemlerine sahip değillerdir. Bununla birlikte kendilerini korumak için ya devamlı yada teşviklenme durumunda faaliyete geçen antimikrobial savunma mekanizmaları ve dayanıklılık genleri (R) taşımaktadırlar. Dayanıklılık ıslahının amacı, dayanıklı genlerinin belirlenmesi, kültür bitkilerine aktarılması ve...

    https://www.biyologlar.com/molekuler-markerlar
  • Moleküler Genetik

    Moleküler genetik departmanı klinik amaçlarla kalıtsal bir hastalığa yol açan mutasyon ve/veya genotiplerin belirlenmesine yönelik çalışmalar yapmaktadır. Hastalığa neden olan mutasyonların saptanmasının yanında bir genetik hastalığın taşıyıcılık analizi ve multifaktöriyel hastalıklara yatkınlık analizi de çalışılmaktadır. Tek gen hastalıkları (Talasemi, FMF), Multifaktöriyel Hastalıklar (Kanser), Mitokondriyal Hastalıklar (LHON) moleküler genetik...

    https://www.biyologlar.com/molekuler-genetik
  • Damarlarımız Ve Nitrik Oksit(NO)

    Birçok insanın hayatı boyunca adını birkaç kez duyduğu ancak ne olduğunu tam olarak bilmediği bu bileşim, insan hayatının devam etmesine vesile olan çok önemli maddelerden birisidir. Nitrik oksit (NO); nitrojenin oksitlenmesiyle elde edilen, renksiz, zehirli bir gaz olarak tanımlanır. Bir nitrojen ile bir oksijen atomunun bileşiminden meydana gelen bir moleküldür. Son yirmi yılda yapılan yoğun araştırmalar, bu molekülün hücreler arası haberleşmede temel bir görev...

    https://www.biyologlar.com/damarlarimiz-ve-nitrik-oksitno
  • RESTRİKSİYON ENDONÜKLEAZ NEDİR

    Restriksiyon enzimleri DNA çift sarmalında kendilerine özgü tanıma dizilimini şeker ve fosfat omurgasından kırar. Bazı restriksiyon endonükleazlar spesifik tanıma dizilimine ihtiyaç duymazlar. Tanıma dizileri bazı restriksiyon enzimleri için DNA zincirinin her ikisinde de aynıdır. Bunlar palindiromik diziler olarak adlandırılırlar. Restriksiyon enzimleri DNA helixiyapışkan veya küt uçlar meydana getirebilir. Yapışkan uçlar komplementerleriyle birleşme...

    https://www.biyologlar.com/restriksiyon-endonukleaz-nedir
  • REKOMBİNANT DNA ELDESİ

    REKOMBİNANT DNA ELDESİ

    Bir genin ürününü yada kendini çoğaltmak için rekombinant DNA teknolojisinden yaralanılır. Bunun için ilk olarak izole edilen DNA fragmenti restriksiyon endonükleaz enzimi ile kesilir. Bu genin konakçıya transferini sağlayan vektör DNA’sı aynı enzimle kesilirse, birbirinden farklı iki DNA aynı yapışkan uçlara sahip olur. DNA ligaz enzimiyle bu yapışkan uçlar (yada küt uçlar) birleştirilir. Konakçı bakteri ve rekombinant DNA’yı taşıyan plazmit aynı sıvı...

    https://www.biyologlar.com/rekombinant-dna-eldesi
  • Gen yalıtımı nedir

    Gen yalıtımı veya izolasyonu, rekombinant DNA teknolojisinde, bir canlıya herhangi bir genin istenilen yön ve biçimde yeni bir düzenleme içine sokulmasındaki ilk aşamadır. Bu yöntemle ilgilenilen geni taşıyan DNA parçaları elde edilir. İşlem için değişik yollar kullanılabilir. Bu yöntemler şu şekilde sıralanabilir: 1. Genellikle kullanılan yöntemlerden biri, bir canlıdan yalıtılan ve saflaştırılan DNA moleküllerini, çift zincirli yapılarını bozmadan...

    https://www.biyologlar.com/gen-yalitimi-nedir
  • Polimeraz zincir tepkimesi

    Polimeraz zincirleme tepkimesi (Polymerase Chain Reaction - PCR), DNA içerisinde yer alan, dizisi bilinen iki segment arasındaki özgün bir bölgeyi enzimatik olarak çoğaltmak için uygulanan tepkimelere verilen ortak bir isimdir. Metod basitçe tüp içerisinde nükleik asitlerin uygun kosullarda çoğaltılması esasına dayanır. Bir çeşit "in vitro klonlama" olarak da tanımlanan PCR; 94 °C-98 °C aralığında gerçekleştirilen denatürasyon, 37 °C-65 °C aralığında...

    https://www.biyologlar.com/polimeraz-zincir-tepkimesi
  • Restriksiyon enzimi

    Restriksiyon enzimi veya restriksiyon endonükleazı çift zincirli DNA moleküllerindeki belli nükleotit dizilerini tanıyan ve her iki zinciri birlikte kesen bir enzim türüdür.[1][2][3] Bu özel enzimler, bakteri ve arkelerde bulunurlar ve virüslere karşı bir savunma mekanizmasına aittirler. [4][5] Konak bakteri hücresinde restriksiyon enzimleri seçici olarak yabancı DNA'ları keserler; konak DNA'yı restriksiyon enziminin etkinliğinden korunmak için bir değiştirme...

    https://www.biyologlar.com/restriksiyon-enzimi
  • BİYOTEKNOLOJİNİN TARİHÇESİ

    Milattan Önce (M Ö) 1750 Sümerler birayı mayaladı 500 Çinliler küflenmiş soya fasulyesini antibiyotik olarak yanıkların tedavi etmek için kullandı 250 Yunanlılar hasat döngüsünü deneyerek ürün verimliliğini arttırdı 100 Çinliler toz haline getirilmiş krizantemi böcek ilacı olarak kullanmaya başladı Milattan Sonra 20. Yüzyıldan Önce 1590 Mikroskobun Janssen tarafından bulunması 1663 Hücrelerin Hooke tarafından ilk kez tanımlanması 1675 Leeuwenhoek`un...

    https://www.biyologlar.com/biyoteknolojinin-tarihcesi
  • Yeni Hücre Atlası: Bilinmeyen Organeller

    Yeni Hücre Atlası: Bilinmeyen Organeller

    Mitokondri, çekirdek, endoplazmik retikulum ve kloroplast… Bunları zaten biliyorsunuz. Peki diğerlerini? Hücreler, lise biyoloji derslerinde duyduklarınızdan çok fazlasını içeriyor. Hatta çok sıradışı olanlarını. Bu yazıda, daha önce duymadığınız, çoğu yeni keşfedilen organellere göz atacağız. Elbette, bu yazıda yer alan yapılar, içinizdeki mikro-evrenin sadece küçük bir alanını içeriyor.Her Gün Yeni Bir Hücre Yapısı Keşfediliyor! 2008 yılında...

    https://www.biyologlar.com/yeni-hucre-atlasi-bilinmeyen-organeller
  • Ökaryotlarda DNA ikileşmesi

    J.H. Taylor, P.Woods ve W.Hughes; 1957'de ökaryotlarda da replikasyonun yarı-saklı olduğunu gösteren kanıtı sunmuşlardır. Vicia faba (bakla) bitkisinin kök uçlarıyla yaptıkları deneyde DNA'yı 3H-timidin ile işaretleyip, otoradyografisini çekmişler ve replikasyonu izlemeyi başarmışlardır. Buradaki replikasyonun yarı-saklı olduğunu kanıtlamışlardır. Ökaryotlardaki DNA replikasyonu prokaryotlardakine benzer ancak daha karmaşıktır. Her iki sistemde de DNA ikili...

    https://www.biyologlar.com/okaryotlarda-dna-ikilesmesi
  • BİYOTEKNOLOJİDEKİ GELİŞMELERİN SANAYİYE UYGULAMALARI VE TÜRKİYE'DEKİ DURUMU

    Tarihi ekmek, şarap, peynir üretimine bağlı olarak ilkçağlara kadar uzanan Biyoteknoloji 20. yüzyılın ikinciyansında Moleküler Biyolojide sağlanan hızlı gelişmelereparalel şekilde çok önemli ilerlemeler kaydetmektedir.Günümüzde enerjiden tartma, sağlıktan çevre kirlenme-siyle mücadeleye, kozmetik sanayiden madenciliğe kadarbir çok alanda biyoteknoloji yaygınşekilde kul-lanılmaktadır.Son yıllarda TÜBİTAK, MBEAM Biyoloji Bölümü ve bazıüniversitelerimiz...

    https://www.biyologlar.com/biyoteknolojideki-gelismelerin-sanayiye-uygulamalari-ve-turkiyedeki-durumu
  • DNA İkileşmesi

    DNA ikileşmesi (veya Replikasyon) tüm organizmalarda meydana gelen ve DNA kopyalayarak kalıtımın temelini oluşturan biyolojik bir süreçtir. Süreç, bir adet çift iplikli DNA molekülüyle başlar ve iki özdeş DNA'nın oluşumuyla son bulur. Orijinal çift iplikli DNA'nın her ipliği, tamamlayıcı ipliğin üretiminde (yarı korunumlu replikasyon olarak adlandırılan bir süreç) kalıp görevi görür. Hücresel proofreading ve hata kontrol mekanizmaları replikasyonun neredeyse...

    https://www.biyologlar.com/dna-ikilesmesi
3WTURK CMS v8.1