Toplam 68 içerik listeleniyor
-
Nörotransmitter
Nöronlar arasında veya bir nöron ile başka bir (tür) hücre arasında iletişimi sağlayan kimyasallara nörotransmitter (uyarıcılara tepki) denir. Sinir sistemi boyunca sinirsel sinyaller bu kimyasal taşıyıcılar yardımıyla iletilir.
https://www.biyologlar.com/norotransmitter -
Şizofreniye Dair Her Şey!
Günlük hayatımızda, sıkça duymuş olduğumuz psikolojik bozukluk olan ‘’Şizofreni’’ hakkında ne biliyoruz? Şizofreni genetik mi? Şizofreni bulaşıcı mı? Şizofreni hastası saldırgan mı? Gelin bu sorulara cevap verelim ve doğru bilinen yanlışlara el atalım.
https://www.biyologlar.com/sizofreniye-dair-her-sey -
Şizofreniye Dair Her Şey!
Günlük hayatımızda, sıkça duymuş olduğumuz psikolojik bozukluk olan ‘’Şizofreni’’ hakkında ne biliyoruz? Şizofreni genetik mi? Şizofreni bulaşıcı mı? Şizofreni hastası saldırgan mı? Gelin bu sorulara cevap verelim ve doğru bilinen yanlışlara el atalım.
https://www.biyologlar.com/sizofreniye-dair-her-sey -
Orta beyin - Mesencephalon Nedir
Orta beyin ya da mesencephalon (Grekçe: mesos - orta, enkephalos - beyin), merkezi sinir sisteminin; görme, işitme, motor kontrol, uyku/uyanma, uyarılma (tetiklik) ve sıcaklık regülasyonu ile ilgili bir parçasıdır.
https://www.biyologlar.com/orta-beyin-mesencephalon-nedir -
Davranışlarımızdaki kalıtım mirasının alt-yapısı
Bir tür olarak genetik yapımızı kromozom adını verdiğimiz insanı oluşturan en küçük birim olan hücrenin çekirdeğinde yar alan 46 adet düz bir şekilde sıralanmış gen veya kalıtım ünitesi oluşturur. Bu gen topluluğunun sayı ve yapısı hem tür içinde hem de türler arasında farklılıklar gösterir. Türler arasındaki farklılıklardan ayrı olarak tür içindeki farklılıklar da, belli ölçülerde genetik etkenlere bağlıdır; yani örneğin insan türündeki her...
https://www.biyologlar.com/davranislarimizdaki-kalitim-mirasinin-alt-yapisi -
NANOBİYOTEKNOLOJİ
Nanobiyoteknoloji kelimesi iki kavramıiçinde barındırıyor: Bunlardan birincisi bir büyüklük tanımı: Nano, yani milimetrenin milyonda birine karşılık gelen bir büyüklük. İkincisi ise biyoteknoloji kavramı, yani biyoloji ve biyokimya temelli yöntemlerin uygulamalarını araştıran, ortaya koyan, onları ürüne dönüştüren, teknoloji temelli çalışma alanı. İkisinin birleşmesi ile ortaya çıkan nanobiyoteknoloji ise, bir yandan canlı hücrenin milyarlarca yıllık...
https://www.biyologlar.com/nanobiyoteknoloji -
NANOBİYOTEKNOLOJİ
Nanobiyoteknoloji kelimesi iki kavramıiçinde barındırıyor: Bunlardan birincisi bir büyüklük tanımı: Nano, yani milimetrenin milyonda birine karşılık gelen bir büyüklük. İkincisi ise biyoteknoloji kavramı, yani biyoloji ve biyokimya temelli yöntemlerin uygulamalarını araştıran, ortaya koyan, onları ürüne dönüştüren, teknoloji temelli çalışma alanı. İkisinin birleşmesi ile ortaya çıkan nanobiyoteknoloji ise, bir yandan canlı hücrenin milyarlarca yıllık...
https://www.biyologlar.com/nanobiyoteknoloji-1 -
3. Kromozom
3. kromozom toplamda 22 çift olan otozomal insan kromozomlarından ondördüncüsüdür. İnsanlarda normalde bir çift halinde bulunur. 198 - 200 milyon baz çiftine ve toplam hücre DNA'sının %6.5 ine sahiptir 3. kromozom muhtemelen 1100 ile 1500 gen içermektedir. Diğer bazı kaynaklara göre bu rakam "1000" ila "1100" olarak değişmektedir. Her bir kromozomdaki genlerin belirlenmesi, aktif bir genetik araştırma alanıdır. Araştırmacılar, her kromozomdaki gen...
https://www.biyologlar.com/3-kromozom -
İNFLUENZA VİRÜSLERİ
İnfluenza A virüsü bütün dünyayı tutan influenza pandemilerine neden olur. Tek iplikçikli RNA'ya bağımlı (segmentli), RNA polimeraz aktiviteside gösterir. RNA genomu enfektif değildir. Zarfta antijenik yapıdan sorumlu hemaglutinin yada nöraminidaz taşıyan dikensi çıkıntılar bulunur. Hemaglutinin (HA) proteinleri: Virüsün hücreye tutunup içeri girmesinde rol oynar. İnfluenza aşısı, hemaglütinine karşı geliştirilmiştir. Laboratuvarda eritrositleri aglutinasyona...
https://www.biyologlar.com/influenza-virusleri -
Some things are too good to be true: Lycaenid butterfly larvae manipulate ants
Project Assistant Professor HOJO Masaru of Kobe University, Graduate School of Science, and joint research groups at the University of the Ryukyus and Harvard University have discovered that lycaenid butterfly larvae, which are in a symbiotic relationship with ants, can control the effect of dopamine by supplying the ants with nectar. The results of this study provide novel insight into the phenomenon of symbiosis and give clues about the physiological functions of dopamine. The study was...
https://www.biyologlar.com/some-things-are-too-good-to-be-true-lycaenid-butterfly-larvae-manipulate-ants -
Şeker Kullanmayı Bırakırsanız Neler Olur?
Daha iyi bir cilt, enerji düzeylerinde artış ve kilo kaybı beslenmenizdeki aşırı şekeri bıraktığınızda olabilecek bazı şeylerdir. Aşağıdaki makalede aşırı şekeri bırakmanın olumlu sağlık etkileri tartışılmaktadır. Daha fazlası için okumaya devam edin.Biliyor Muydunuz?Bir kutu normal kolada 39 gram şeker bulunmaktadır, bu da 9 çay kaşığı şekere eş değerdir.Beslenmenize aşırı şeker eklenmesi hiç bir zaman iyi bir alışkanlık değildir. Şeker ve...
https://www.biyologlar.com/seker-kullanmayi-birakirsaniz-neler-olur -
Kromofil Hücreler
A- Asidofiller (Alfa hücreleri): Toplam hücrelerin %40’ını oluşturur. İyi şekilde boyanabilen asidofiller normal preparatlarda kolaylıkla tanınırlar. Kromofoblardan daha büyük olup (14-20 mikron) hücre sınırları belirgindir. Sitoplazmalarında oldukça fazla bulunan küçük özel granülleri pek çok asidik boyalarla (eozin, asit fuksin, orange G ve azokarmin gibi) ile boyanabilirler. Seçici boyama metodları ve immunositokimya ile iki tip asidofil ayırt edilir. 1-...
https://www.biyologlar.com/kromofil-hucreler -
EPİFİZ (KORPUS PİNEALİS)
Korpus pinealis, diğer adıyla epifizis serebri 5-8 mm boyunda, 5mm çapında ve 100-200mg ağırlığında küçük, koni şekilli bir cisimcik olup bir sap ile 3. ventrikül tavanına bağlanmıştır. Bağlantı yeri dışında bez pia mater ile sarılmıştır. Pia mater’den oluşan kapsül bol damarlıdır. İnce bir kapsül şeklini almış olan pia materden ayrılan septumlar organ içerisine girer ve organı tam olmayan lobüllere ayırır. Lobüller Pinealosit (ya da epiteloid...
https://www.biyologlar.com/epifiz-korpus-pinealis -
Proteom
DNA’nın kimlik kartı, ana hatlarıyla çıkartıldı. Bu işin kolay yanı. Şimdi sıra genlerin ürettiği proteinlerin gizini çözmeye geldi. Esas zor kısım şimdi başlıyor. İnsanın genetik yapısını deşifre etmeye çalışan bilim adamları konularında ne kadar uzman olursa olsunlar, daha işin başında olduklarını kabul ediyorlar. Son birkaç yıldır bir düzineden fazla genomu çözümleyen uzman ekipler, bulgularının tahminleriyle örtüşmemesi üzerine gelecek...
https://www.biyologlar.com/proteom -
Bilimsel olarak sevme nasıl olur ve neden olur?
Bir sevgi çeşidi olarak aşkı ele alalım isterseniz. Neden âşık oluyoruz? İşte bu sorunun yanıtı biraz karmaşık. Çünkü bu süreçte hem biyolojik hem de psikolojik mekanizmalar devreye giriyor. Aşkın, karşınızdaki birine bir çekim hissetmekle başladığını var sayarsak, araştırmacılar bu çekimi, “feromon”larla açıklıyor. Feromonlar... Her ne kadar bugüne kadar yapılmış olan araştırmalar, insanlarda feromonların gerçekten de var olup olmadığı...
https://www.biyologlar.com/bilimsel-olarak-sevme-nasil-olur-ve-neden-olur -
Biyolojik Bağımlılık
Dr. Selim AYDIN Beynimiz ve ruhumuz ile davranışlarımız arasındaki münasebet bugün için henüz tam olarak çözülemeyen ancak bazı ip uçlarını ele geçirdiğimiz, spekülasyonlara açık bir araştırma sahasıdır. Buradaki anahtar soru çok önemlidir. Acaba beynimizdeki organik ve bunun sonucu olarak biyokimyevî bir bozukluk mu davranışlarımızı yönlendirip, ruhî hayatımıza tesir ediyor? Yoksa ruhî hayatımızın bozuklukları mı, bir müddet sonra beynimizin...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-bagimlilik -
Sinir Hücresi ve Çeşitleri
Sinir dokuyu oluşturan en küçük yapıya sinir hücresi nöron denir. Sinir hücreleri görevlerine göre üç bölümde incelenir. 1.Duyu Sinirleri (Getirici sinirler): Duyu reseptörlerinden aldığı uyartıları beyin, omurilik gibi merkezi sinir sistemi organlarına ileten sinirlerdir. 2.Motor Sinirler (Götürücü sinirler):Merkezi sinir sisteminden aldığı emirleri kaslara veya bezlere ileten sinirlerdir. 3.Ara sinirler (Bağlayıcı sinirler):Merkezi sinir sisteminde bulunur.Motor...
https://www.biyologlar.com/sinir-hucresi-ve-cesitleri -
Nörotransmitter Nedir?
Nörotransmitterler, beyin kimyasalları olup vücudun ürettiği hormonlardır. Nörotransmitterler, sinaps bölgesindeki boşluğa gelen iletinin, mesajın, bilginin daha kolay atlamasını, yani karşı tarafa geçmesini sağlar. Nörotransmitterler, sürtünme kuvvetini azalmış gibi elektrik akımının yani bilginin daha hızlı hareket etmesini sağlamaktadırlar. Örneğin üstüne örtü örtülmüş bir masanın üzerinde duran silgiyi elinizle ittiğinizde örtüden kaynaklanan...
https://www.biyologlar.com/norotransmitter-nedir -
Sinaps Deneyi
Sinapslarda hem uyarıyı götüren nörona (örneğin aksonunun son kısmı), hem de uyarıyı alan nörona ait (örneğin dendritinin yüzeyi) kısımlar bulunur. Bu kısımlar membran yapılarıdır (aksolemma, dendrolemma gibi) ve şişkinlikler halinde sonlanan aksonun membranına presinaptik membran, uyarıyı alacak olan hücrelerin membranına postsinaptik membran, ikisinin arasındaki 200 - 300 Angstron'lık aralığa sinaps aralığı denir. Bu aralıktan dolayı aksonla gelen...
https://www.biyologlar.com/sinaps-deneyi -
Hücre Yüzeyinde Etki Gösteren Hormonlar
1 - Hipotalamik Hormonlar Hipotalamustan salgılanan düzenleyici faktörler büyüklük ve kimyasal yapı bakımından birbirlerinden farklıdır. Bu hormonların hepsinde de karboksil ucu bloke edilmiştir. Hepsi hipotalamusta sentezlendikten sonra hipotalamo-hipofizer portal dolaşımla hipofize gelirler. Bu hormonların yarı ömürleri birkaç saniye kadardır. Bu gruptaki hormonlar kontrol ettikleri hipofizer hormonlarla birlikte aşağıda incelenmiştir. 2 - Hipofiz Hormonları -...
https://www.biyologlar.com/hucre-yuzeyinde-etki-gosteren-hormonlar -
Sigara alışkanlığı ve genetik yatkınlık! Sigarayı bırakmak mümkün mü?
Bu sorunun cevabı kimine göre mümkün, kimine göre imkansız… Nature Genetics dergisinin Ekim 2009 tarihli sayısında yayınlanan bir araştırma, toplumda yaygın olan görüşün aksine, sigarayı bırakmada iradeden çok genetik mutasyonların önemli olduğunu gösteriyor. Bu araştırmadan çıkan sonuca göre, sigarayı bırakabilmek, yada bırakamamak genlerimizde bulunan noktasal mutasyonların (SNP)* nerede ve nasıl olduğuna bağlı olarak değişiklik gösteriyor.Bu konuda...
https://www.biyologlar.com/sigara-aliskanligi-ve-genetik-yatkinlik-sigarayi-birakmak-mumkun-mu -
Şizofreninin genetik sebepleri çözüldü
Beyin hücreleri arasında sinyal geçişini engelleyen genetik değişimlerin, şizofreni’nin temel sebebi olması çok güçlü bir ihtimal. Şizofreni her 100 insandan birini etkileyen ciddi bir hastalık olarak literatürde yerini alıyor.Bilimciler, beyindeki nöronlar arası sinapslarda gerçekleşen kimyasal uyarının iletimini uyaran ve engelleyen genler ile şizofreni arasında çok güçlü bir ilişki tespit edildi.Araştırmanın bulguları, bireysel çevresel şartlarla da...
https://www.biyologlar.com/sizofreninin-genetik-sebepleri-cozuldu -
AMİNO ASİTLER ve PROTEİNLER
I. Amino Asitler: Proteinler, DNA tarafından kodlanan 20 farklı α-amino asitten meydana gelen, lineer ve dallanmamış polimerlerdir. Proteinlerin enzimatik kataliz, hormonal regülasyon, transport ve depolama, kontraksiyon, deri ve kemiklerin yapıtaşını oluşturma ve immün savunma gibi çok önemli fonksiyonları vardır. Amino asitler, proteinlerin monomerik birimleri veya yapıtaşlarıdır ve özel bir tip kovalen bağ olan peptid bağlarıyla birbirlerine bağlanırlar. Doğada...
https://www.biyologlar.com/amino-asitler-ve-proteinler -
Sinyal transdüksiyonu nedir ?
Biyolojide sinyal transdüksiyonu bir hücrenin bir cins sinyal veya uyarıyı başka birine dönüştürme sürecidir. Çoğu zaman bu, hücre içinde enzimlerin yürüttüğü biyokimyasal reaksiyonlarla gerçekleşir, bunlar birbirine ikincil habercilerle bağlanıp bir "ikincil haberci yolu" oluştururlar. Bu süreçler genelde hızlı olur, iyon akıları durumunda milisaniyeler mertebesinde, protein ve lipit aracılıklı kinaz çağlayanı (cascade) durumunda dakikalar mertebesinde...
https://www.biyologlar.com/sinyal-transduksiyonu-nedir- -
Bu Karınca Türü Hiç Yaşlanmıyor
Bilim insanları bazı karınca türlerinin yaşlanmadığını buldu . Yaşlanmak hiç de eğlenceli olmasa gerek, vücudumuz iflas etmeye başlar, giderek küçülmeye başlarız ve hayatımızın son baharına gireriz. Yaşlanmak kaçınılmaz olsa da yıllar süren araştırmalar sonucundan yaşlanmak çok az geriletebildi.Fakat bir karınca türü için zaman fiziksel kabiliyetin azalması anlamına gelmiyor. Boston Üniversitesi’nden Prof. James Traniello bir Amerikan karıncası...
https://www.biyologlar.com/bu-karinca-turu-hic-yaslanmiyor -
Genetik Yapımız ve Davranışlarımız Arasındaki İlişki
Daha doğum anından itibaren bebeğin annesine mi yoksa babasına mı benzediğini merak ederiz. Yeni doğan bebeği görenler, öncelikle bu benzerlik konusundaki kanaatlerini açıklama gereği hissederler ya da gerçekten ortada öylesine bir benzerlik vardır ki, kendilerini bu konuda bir şey söylemekten alıkoyamazlar. Çoğu zaman “Hıh, deyip birisinin burnundan düşmüş”üzdür Kime benzediğimiz, fiziksel özelliklerimizi, bazı huylarımızı kimden aldığımız...
https://www.biyologlar.com/genetik-yapimiz-ve-davranislarimiz-arasindaki-iliski-1 -
Nörotransmitter Nedir
Nöronlar arasında veya bir nöron ile başka bir (tür) hücre arasında iletişimi sağlayan kimyasallara nörotransmitter (uyarıcılara tepki) denir. Sinir sistemi boyunca sinirsel sinyaller bu kimyasal taşıyıcılar yardımıyla iletilir. Sinir hücrelerinin taşıdığı sinyaller nöronlar üzerinde son derece hızlı ilerler. Bu hız sinir hücresini türüne göre 1m/sn ile 12m/sn arasında değişir. Sinir hücreleri arasındaki bağlantı ve sinyal aktarımını ise sinaps...
https://www.biyologlar.com/norotransmitter-nedir-1 -
Huzursuz bacak sendromu (Restless Leg) sendromu nedir?
Huzursuz bacak (Restless Leg) sendromu nedir? Huzursuz bacak sendromu otururken ve yatınca bacaklarda olağandışı bir rahatsızlık hissi ile kendini gösteren genellikle hastalar tarafından tam olarak ifade edilemeyen ancak uyluk, bacak ve ayaklarda, hatta bazı hastalarda kollarda ürperme, kaşınma, ağrıma, ezilme, yanma, karıncalanma olarak ifade edilebilen bazı hastalar ise kas krampı veya uyuşma ile karıştırabilen bir hastalıktır. Bacaklardaki huzursuzluk hissi dinlenme...
https://www.biyologlar.com/huzursuz-bacak-sendromu-restless-leg-sendromu-nedir -
Huzursuz bacaklar sendromu genetik mi?
Hastaların çoğunda huzursuz bacak sendromune neden olan etkenin ne olduğu tespit edilememektedir. araştırmacılar beyinde dopamin düzeyinde dengesizlik olmasını sorumlu tutmaktadırlar. ailesel geçiş mühimdir. yani anne babasında huzursuz bacak sendromu olanlarda bu hastalığın ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir. bilhassa genç yaşta huzursuz bacak sendromuna yakalanan hastaların bu hastalığı çocuklarına aktarma olasılığı daha yüksektir. gen haritalarının...
https://www.biyologlar.com/huzursuz-bacaklar-sendromu-genetik-mi -
HORMONLAR VE ETKİLERİ (ENDOKRIN SISTEM )
Hormon sözcüğü “uyarmak, harekete geçirmek” anlamına gelmektedir. Hormonlar vücudumuzdaki büyüme, gelişme, üreme, bazı metabolik olayların sağlanması ve vücudun sağlıklı olarak görev yapmasını sağlayan kimyasal habercilerdir. Hormonlar vücudumuzdaki salgı bezlerinden salgılanarak kan yoluyla diğer dokulara taşınır ve etkilerini gösterirler. Miktar olarak çok az salgılanmasına karşın kuvvetli etkileri vardır. Bu nedenle bir tür haberci olarak görev...
https://www.biyologlar.com/hormonlar-ve-etkileri-endokrin-sistem- -
Hayvanlardaki endokrin (içsalgı bezleri) bezlerin hormonları ve bu hormonların fonksiyonlarını ayrıntılı olarak açıklayınız.
SALGI BEZLERİ (ENDOKRİN BEZLER) Hormonlar hipotalamus, hipofiz, tiroid, pineal bez, pankreas, sürrenal (böbreküstü) bezi, yumurtalık ve testislerde yapılır ve salgılanır. Bundan başka beyinde, bağırsaklarda da hormon üretimi olmaktadır. Hormon üretildiği hücreden etki edeceği dokuya (hedef dokuya) taşınması gerekir. Hormonların adlandırılması genellikle ilk bulundukları dokuya veya major etkilerine göre yapılmıştır. Ancak, günümüzde aynı hormonun farklı...
https://www.biyologlar.com/hayvanlardaki-endokrin-icsalgi-bezleri-bezlerin-hormonlari-ve-bu-hormonlarin-fonksiyonlarini-ayrintili-olarak-aciklayiniz- -
OTONOM SİNİR SİSTEMİ VE HİPOTALAMUS
Korktuğumunda kalp hızımız ve solunumumuz hızlanır ve yüzeyelleşir, ağzımız kurur, kaslarımız gerginleşir, avuç içlerimiz terler, ve belki koşmak isteyebiliriz. Bu vücutsal değişikliklere otonom sinir sistemi aracılık eder. Otonom sinir sistemi kalp kası, düz kas ve dış salgı bezlerini kontrol eder. Hipotalamus, iç ortamın sürdürülmesi olan hemostasizi sağlayacak vücutsal yanıtları düzenler. Hipotalamus, otonom sinir sistemi, endokrin sistem ve motivasyonla...
https://www.biyologlar.com/otonom-sinir-sistemi-ve-hipotalamus -
Merkezi sinir sistemi hücre çeşitleri
Sinir dokuyu oluşturan en küçük yapıya sinir hücresi nöron denir. Sinir hücreleri görevlerine göre üç bölümde incelenir. 1.Duyu Sinirleri (Getirici sinirler): Duyu reseptörlerinden aldığı uyartıları beyin, omurilik gibi merkezi sinir sistemi organlarına ileten sinirlerdir. 2.Motor Sinirler (Götürücü sinirler):Merkezi sinir sisteminden aldığı emirleri kaslara veya bezlere ileten sinirlerdir. 3.Ara sinirler (Bağlayıcı sinirler):Merkezi sinir sisteminde bulunur.Motor...
https://www.biyologlar.com/merkezi-sinir-sistemi-hucre-cesitleri -
Parkinson Hastalığı Gençlerde de Görülüyor
Parkinson hastalığının toplumda binde 2-3 oranında görüldüğünü ancak bu oranın 70 yaş üzerine çıkıldığında % 0.5-2 arasına ulaştığını belirten Prof. Dr. Ali Zırh, gençlerde görülen Parkinson hastalığı ile ilgili sorularımızı yanıtladı. MT: Parkinson neden olur? Parkinson Hastalığı beyinde “substansiya nigra” denilen bir alanda yer alan ve “dopamin” üreten nöronların kaybedilmesi ve buna bağlı olarak bu maddenin azalması sonucunda ortaya...
https://www.biyologlar.com/parkinson-hastaligi-genclerde-de-goruluyor -
Adli psikiyatrik değerlendirme ve nörosiyans
DERLEMENİN AMACISon on yılda nörosiyans ve kanunlar arasındaki etkileşmeye ışık tutacak çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bunların çoğunda genel anlamda nörosiyans verilerinin adli psikiyatrik değerlendirmelerde kullanımını araştırılmıştır. Nörosiyansın klinik kullanımdaki yerine işaret eden ortak sonuçlar alınmış olmasına rağmen nörosiyansın adli psikiyatrik değerlendirmelerdeki önemi henüz tartışılmaktadır.GÜNCEL BULGULARNörosiyans verilerinin...
https://www.biyologlar.com/adli-psikiyatrik-degerlendirme-ve-norosiyans -
En Çok Bağımlılık Yapan 5 Uyuşturucu Madde
Öncelikle Bilimfili.com ekibi olarak, uyuşturucu maddelere karşı bilinçlenmeyi artırıcı çalışmaları ve uyuşturucu karşıtı mücadeleleri desteklediğimizi belirtmek isteriz.
https://www.biyologlar.com/en-cok-bagimlilik-yapan-5-uyusturucu-madde -
Genler ve karakter oluşumu
Karakter oluşumunda birçok etkenin rol oynadığı bilinmektedir.
https://www.biyologlar.com/genler-ve-karakter-olusumu -
Frontal Lob Nedir?
Frontal lob, frontal korteks veya lobus frontalis beynin ön tarafında yerleşimli, bilinçli düşünmeden sorumlu olan beyin bölgesi.
https://www.biyologlar.com/frontal-lob-nedir -
Aklın Bakteriler ile İmtihanı
Düşünme, karar verme, öğrenme gibi üst düzey beyin faaliyetlerimizin gerçekleştiği temel yer serebral korteks adlı 2 – 4 mm kalınlığındaki beyin dokusudur. Milimetre ölçeğindeki bu küçük doku çoğunlukla nöronların hücre gövdelerinden oluşur ve uzantıları tüm beyne yayılır.
https://www.biyologlar.com/aklin-bakteriler-ile-imtihani -
Köpek balığı, Alzheimer ve Parkinson tedavisinde bir umut olabilir
Camgöz köpek balığının doğal olarak ürettiği Skualamin adındaki bir protein alzheimer ve parkinson tedavisinde umut olabilir.
https://www.biyologlar.com/kopek-baligi-alzheimer-ve-parkinson-tedavisinde-bir-umut-olabilir -
Yaşam Boyu Gelişimde Nöromodülasyon
Davranışsal, bilişsel ve motivasyonel gelişim çevresel ve sosyal etkilerle şekillenir. Gelişimi etkileyen unsurlar sadece dış kaynaklı değil aynı zamanda bireyin nörobiyolojik kalıtımı gibi iç unsurlara da bağlıdır.
https://www.biyologlar.com/yasam-boyu-gelisimde-noromodulasyon -
Epigenetik mekanizması ile yeni nöron oluşumu düzenleniyor
Epigenetik mekanizması ile yeni nöron oluşumu düzenleniyor.
https://www.biyologlar.com/epigenetik-mekanizmasi-ile-yeni-noron-olusumu-duzenleniyor -
Mutluluk hormonları nelerdir?
Kimyasal olarak yıllardır bu hormonların salgılanması için yiyecekler, içecekler ve aktiviteler yapılmakta.
https://www.biyologlar.com/mutluluk-hormonlari-nelerdir -
Beyin hücrelerini öldüren 11 neden
Şekerin hafıza bozukluklarına yol açtığını belirten uzmanlar, şekerli gıdaların öğrenme yeteneğini olumsuz etkilediğini söylüyor.
https://www.biyologlar.com/beyin-hucrelerini-olduren-11-neden -
Domuzdan nakledilen beyin hücreleri Parkinson tedavisinde umut oldu
Yeni Zelandalı araştırmacılar, domuzdan aldıkları koroid pleksus beyin hücrelerini 4 Parkinson hastasına naklettiler. Aradan 18 ay geçtikten sonra sonuçlar umut verici olunca 18 yeni hastayla plasebo kontrollü bir çalışma başlattılar.
https://www.biyologlar.com/domuzdan-nakledilen-beyin-hucreleri-parkinson-tedavisinde-umut-oldu -
Parkinson Hastalığındaki Proteinler CRISPR ile ‘Aydınlatılıyor’
Bir an için titreme belirtileri, kaslarınızda katılık ve istediğiniz hareketleri yapmakta zorlandığınızı belirtilerin de uzun süreçler boyunca giderek arttığını düşünün.
https://www.biyologlar.com/parkinson-hastaligindaki-proteinler-crispr-ile-aydinlatiliyor -
Akciğer Kanserinde Gen Tedavisi
Kanserin genetik temeline ilişkin elde edilen bilgiler yeni tedavi olanakları yaratmaktadır. Akciğer kanserinde çeşitli onkogen ve tümör baskılayıcı gen mutasyonları tanımlanmıştır.
https://www.biyologlar.com/akciger-kanserinde-gen-tedavisi -
Uzun Süreli Hafızayı Güçlendiren Yeni Bir Bileşik Tanımlandı
Geçmişteki deneyimlerimiz, gelecekte kullanabileceğimiz birçok detayı içerisinde barındırır. Dolayısıyla, bu deneyimleri gerekli zamanlarda hatırlayıp kullanmak üzere saklamamız önemlidir.
https://www.biyologlar.com/uzun-sureli-hafizayi-guclendiren-yeni-bir-bilesik-tanimlandi -
Bazal ganglion
Bazal ganglion, beynin orta kısmında bulunan prefrontal korteks ve alt motor ve duyu bölgeleri arasındaki iletişim ve yönetimi sağlayan yapıların genel adıdır.
https://www.biyologlar.com/bazal-ganglion -
Amigdala
Amigdala (corpus amygdaloideum) beynin medial temporal lobunun derinlerinde yerleşen nöronların oluşturduğu badem şeklindeki beyin bölümü. Duygusal hafıza ve duygusal tepkilerin oluşmasındaki primer role sahip bölge. Limbik sistemin bir parçasıdır. Başta korku olmak üzere, duyguların denetiminden sorumlu olan amigdala; sempatik sinir sisteminin aktivasyonu için hipotalamusa, refleksleri artırmak için talamik retiküler nükleusa, yüzde korku ifadesinin oluşması için...
https://www.biyologlar.com/amigdala