Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 1301 içerik listeleniyor

  • EVRİMİN KANITLARI

    Temel bilimlerin önemli karakteri, ortaya atılan bir düşünce ya da teorinin bilimsel yöntemlere dayalı olarak yapılan gözlemlerle kanıtlanmasıdır. Buna göre, bir temel bilim olan biyolojide de teorik olarak verilen bilgilerin, laboratuvar koşullarında yapılan bilimsel gözlemlerle doğrulanması gerekmektedir. Ancak, evrimin süreklilik göstermesi ve çok yavaş ilerlemesi, bu konuda ortaya atılan teorilerin gözlemlerinin yapılmasını; bir başka deyişle evrimin...

    https://www.biyologlar.com/evrimin-kanitlari
  • Kelebekler Hakkında Bilgi

    Kelebekler Hakkında Bilgi

    Lepidoptera takımında bulunan kelebekler çok farklı renk ve türlere sahiptirler. Yaşan döngüleri dört aşamadan oluşur: yumurta, larva, pupa ve yetişkin birey. Fotoğraf: Yavuz Aydın

    https://www.biyologlar.com/kelebekler-hakkinda-bilgi
  • Sublingial Bez

    Sublingial bez (Dilaltı tükrük bezi) gerçekte tek bir bez olmayıp ağız tabanı müköz membranı altında yer alan bezler topluluğudur. Submandibular bezin anterioründe duktusuna çok yakın yerleşim gösterir ve bezin her kısmı bağımsız ağızlaşan bir duktusa sahiptir. Asinuslarının çoğunluğu müközdür, fakat seröz yarım aylara sahip karışık asinuslarda vardır. Müköz sekresyonların çoğunluğu sulfatlanmış polisakkaritlerdir. Saf seröz bezler enderdir....

    https://www.biyologlar.com/sublingial-bez
  • Salgı Duktusları

    Salgı asinuslarının lümenleri 3 ardışık segmentten oluşan bir duktus sistemi ile devam eder. • İnterkalar duktuslar, salgı asinusları ile geniş duktuslar arasında yer alırlar. Alçak kübik epitelle döşelidirler. İnterkalar duktus hücreleri karbonikanhidraz aktivitesi gösterir. Seröz salgı yapan bezlerde ve karışık bezlerde interkalar duktus hücrelerinin asinar ürüne HCO3- salgıladığı ve asinar üründen Cl- absorbe ettiği gözlenmiştir. • Çizgili...

    https://www.biyologlar.com/salgi-duktuslari
  • BİTKİLERİN GENEL YAPISI

    Bitkiler şüphesiz ki doğanın en önemli canlılarıdır. Sahip oldukları fotosentez yapabilme yetenekleriyle tüm canlılara doğrudan ya da dolaylı olarak hayat verirler. Fotosentez sonucunda oluşturulan oksijen birçok canlı için gereklidir. Üretilen besin ise bütün canlıların beslenmesi için gereklidir. Bitkiler aktif hareket edemeyen canlılardır. Genelde kökleriyle bir yere tutunarak yaşarlar. Şimdi gelin bitkilerin bazı organlaını yakından tanıyalım. 1-KÖK:...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerin-genel-yapisi
  • ÇEŞİTLİ BİTKİLERDEN ELDE EDİLEN ÇÖZELTİLERİN SENTETİK HORMON OLARAK KULLANILMASI

    Çeşitli Bitkilerden Elde Edilen Çözeltilerin Sentetik Hormon Olarak Kullanılabilirliğinin Araştırılması PROJENİN AMACI Son yıllarda gerek tarımsal ilaçların gerekse gübrelerin kullanılmasıyla bitkisel üretimde artış meydana gelmiştir. Bununla birlikte gübrelerin ve tarımsal ilaçların bilinçsizce kullanılması insan sağlığını tehdit edecek ürünlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Tarımsal gübrelerin bilinçsizce kullanımı nedeniyle toprağın...

    https://www.biyologlar.com/cesitli-bitkilerden-elde-edilen-cozeltilerin-sentetik-hormon-olarak-kullanilmasi
  • SİNDİRİM YOLLARI TABAKALARI

    Sindirim kanalı özofagus proksimalinden anal kanal distaline kadar uzanan içi boş bir tüptür. Bu sindirim yollarının her bir bölümü aynı organizasyona sahiptir. Ancak bu tabakaların yapı ve kalınlıkları gördükleri fonksiyonlardan dolayı değişik bölgelerde farklılık gösterir ve esas olarak 4 tabakadan oluşur. İçten dışa doğru genel sindirim yolları tabakaları: 1- Tunika mukoza (müköz membran) 2- Tunika submukoza (submukoza) 3- Tunika muskularis (muskularis...

    https://www.biyologlar.com/sindirim-yollari-tabakalari
  • ÖZOFAGUS

    Özofagus yaklaşık 25 cm uzunluğunda nisbeten düz, müsküler bir tüptür. Krikoid kıkırdağın inferior sınırında farinksin alt ucu ile devam eder. Boyunun altında ve mediastinimda yoluna devam ederek diaframı deler ve mideye açılır. Duvarı, daha önce açıklanan 4 tabakaya da sahiptir. Müköz membran stratifiye yassı non-keratinize epitel, lamina propria ve muskularis mukozadan meydana gelmiştir. Özofagus epiteli üstte farinks epiteli ile devam eder. Bazal tabakalarında...

    https://www.biyologlar.com/ozofagus
  • Çiçeksiz Bitkiler(Tohumsuz Bitkiler)

    Tohumun meydana geldiği organ çiçektir. Dolayısıyla çiçeksiz bitkilerde tohum bulunmaz. Çoğalmaları sporlarla gerçekleşir. Çiçekli bitkilere göre daha basit yapılıdırlar. Suda ve nemli yerlerde yaşarlar. 1- Su yosunları (Alg'ler) : • Nemli ortamlarda , denizlerde ve tatlı sularda yaşarlar. • Su yosunlarına algler de denir. • Tek ve çok hücreli olanları vardır. • Gerçek kökleri olmamasına rağmen basit köksü yapıları olan basit yapılı bitkilerdir....

    https://www.biyologlar.com/ciceksiz-bitkilertohumsuz-bitkiler
  • İki Yaşamlılar - Amphibia

    Hem suda hem de karada yasadiklarindan iki yasamlilar anl..... Amphibia adi verilmistir. Gerek anatomi ve gerekse fizyolojik açidan baliklarla sürüngenler arasinda bir özellik gösteren Amphibia sinifi, omurgalilarin su disinda yasayan ilk grubunu olusturmaktadir. Devonien'in sonlarina dogru meydana gelen kuraklik nedeniyle, akcigerli baliklarin bazi populasyonlari yasadiklari ortamlardan çikarak karadan diger sulara geçmislerdir. Daha sonra da tüm sularin kurumasiyla zamanlarinin...

    https://www.biyologlar.com/iki-yasamlilar-amphibia
  • Bitkilerde evrimsel gelişim

    Siluriyen devrinin üst serilerinde elde edilen bulgulara göre, bitkilerin kara ortamına geçişi günümüzden 420-430 MYÖ meydana gelmiştir. Buna göre, ilk ökaryot hücrenin oluşumundan sonra, bitkilerin evrimleşip, çeşitlenmesi yaklaşık 1 milyar yıl boyunca su ortamında sürmüştür. Buna karşılık, hayvanların kara ortamına geçişleri günümüzden 345-420 milyon yıl öncesine karşılık olan devoniyen devrine rastlamaktadır. Aktüel bitkilerle fosil bitkiler...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-evrimsel-gelisim
  • Hayvansal Dokular

    Bu bölümde hayvan dokusuna kısaca değinilecektir. Çok hücrelilerde hücrelerin bir araya gelip özelleştiği ve bunların da, organizmada belli görevleri üstlenen dokuları oluşturdukları görülür Her hücre birliğinin görevi farklıdır. Buna göre EPİTEL, BAĞ, DESTEK (KEMİK ve KIKIRDAK), KAS ve SİNİR Dokuları ayrılır. Dokular organların yapısal maddeleridir. Hayvan vücudu da, bitkilerdeki gibi, dışa doğru bir doku ile sarılır. Bu dokuya örtü dokusu veya...

    https://www.biyologlar.com/hayvansal-dokular-2
  • Hayvanlar; Omurgasız Hayvan

    Tamamı heterotrof (hazır besin alan) canlılardır. Hücre çeperleri yok­tur. Kloroplast taşımazlar. Hayvanlar omurgalı ve omurgasız olmak üzere iki büyük gruba ayrılır. Süngerler, Sölenterler, Yassı Solucanlar, Yuvarlak Solucanlar, Halkalı Solucanlar, Yumuşakçalar, Kabuklular, Örümcekgiller, Çokayaklılar, Böcekler ve Derisi Dikenliler omurgasız hayvanlar grubunu meydana getirir. Balıklar, Kurbağalar, Sürüngenler, Kuşlar, Memeliler omurgalı hayvanlar grubuna ait...

    https://www.biyologlar.com/hayvanlar-omurgasiz-hayvan
  • Midenin Epitelyal Hücreleri

    Midenin Epitelyal Hücreleri

    1-Yüzey prizmatik hücreler: Mide tek tip uzun, prizmatik hücrelerden meydana gelmiş epiteli ile diğer sindirim yolları bölgelerinden ayırt edilir. Mide epiteli kardiada özefagusun stratifiye yassı epiteline bitişik ve keskin şekilde başlar ve pilorusta barsak epiteli ile devam eder. Prizmatik hücreler koruyucu görevinin yanısıra çözünmez yapıdaki musini de salgılarlar, salgılanan nötral mukopolisakkarit materyal, içerdiği bikarbonat ve potasyum konsantrasyonuyla...

    https://www.biyologlar.com/midenin-epitelyal-hucreleri
  • Karaciğer Transplantasyonu

    İnsanda karaciğer transplantasyonu ilk kez 1963 yılında Amerika’da Starzl tarafından Denver-Cora-lado’da gerçekleştirilmiş ve başarısız olan bu girişi­mi yine başarısız bir dizi vaka izlemiştir. Bu ilk va­kaların başarısız olması çalışmaların deneysel alan­da yoğnulaştırılmasma ve böylece immnolojik bir dizi olayın anlaşılmasına, organ alımı ve organ prezervasyonunun (saklanması) ve tekniğin geliştiril­mesine neden olmuştur. Bu çabaların sonucu...

    https://www.biyologlar.com/karaciger-transplantasyonu
  • T. Submukoza

    Kollajenöz, retiküler ve elastik lifleri içeren fibröz bağ dokusundan meydana gelmiş olan bu tabaka kasılmış midede görülen rugae veya longitidünal katlantılara kadar uzanır. Fibroblast, makrofaj, plazma hücreleri ve lenfositlere ilaveten genellikle birkaç da yağ hücresi bulunur. Tabaka içerisinde kan ve lenf kapillerleri, submukozal (Meissner’s) sinir pleksuslarının periferal sinirleri görülür. Muskularis mukozayı ve kan damarlarını innerve...

    https://www.biyologlar.com/t-submukoza
  • Küresel Bitki Koruma Stratejisi

    Bitkiler, dünyanın vazgeçilmez bir kaynağı ve biyolojik çeşitliliğin yaşamsal bir parçası olarak kabul edilir. Çünkü, dünyanın temel çevresel dengesinin ve ekosistemlerin devamlılığı da diğer canlıların yaşama alanlarının varlığı da bitkilere dayanmaktadır. Dünyadaki bitki türlerinin çok az bir kısmı bile bu gün dünya nüfusunun beslendiği temel gıdaları sağlamaktadır. Binlerce yabani bitki türü, ilaçtan yakıta, giysiden barınmaya kadar...

    https://www.biyologlar.com/kuresel-bitki-koruma-stratejisi
  • Primatların Evrimi

    Bu süreçde meydana gelen ilk memeli formlarından biri de primatlardır. Uzun kuyruklu maymunlar; gibbon, orangutan, goril ve şempanze gibi kuyruksuz maymunlar ve insanın içinde yer aldığı primatların atasının, bugün yaşayan ve ilkel bir insektivor olan Tupaia (Şekil 53) ya benzer bir canlı olduğu ileri sürülmektedir. Çünkü bu hayvanda dişler primatlarda olduğu gibi, kesici, köpek, ön ve arka öğütücü şeklinde farklılaşmıştır (heterodonti), üyeleri 5...

    https://www.biyologlar.com/primatlarin-evrimi
  • T. Seroza

    Tunika muskularisin dışında yer alan ve periton (mezotelyal tabaka) ile örtülü olan tunika seroza gevşek areolar bağ dokusu tabakasıdır. İçerisinde damar ve sinirler bulunur. Midenin küçük ve büyük kurvaturlarında bu tabaka büyük ve küçük mesenterler (omentumlar) ile devam eder. Büyük omentum, büyük kurvatura asılı durumda aşağı doğru uzanır ve periton ile örtülüdür. Büyük omentum areolar bağ dokusundan oluşmuştur. Bu bağ dokusu yaşlanmayla beraber...

    https://www.biyologlar.com/t-seroza
  • Kırmızı Algler ve Mantarlar

    Kırmızı algler ya da Rhodophyta, (Yunancada rhodos ve phytos = kırmızı bitki); deniz alglerinin büyük bir kısmını oluşturan bir Protista âlemi şubesidir. Bu alem, yediğimiz şapkalı mantarları ve diğer organizmalarla birlikte yaşayan cıvık mantarları içerir. Bazı mantarlar, alglerle bir araya gelerek “liken” adı verilen toplulukları oluştururlar. Bazı türler de, bitkilerin köklerinde simbiyont olarak yaşarlar. Bitkilerin %90′ı, köklerinde simbiyont mantar...

    https://www.biyologlar.com/kirmizi-algler-ve-mantarlar
  • İNCE BARSAKLARIN HİSTOLOJİK YAPISI

    İnce barsak, mide ile birleştiği pilorik orifisten başlar, kalın barsak olarak devam ettiği ileoçekal kavşağa kadar uzanır. Yaklaşık 7,2 metre uzunlukta sindirim kanalının en uzun komponenti olan ince barsak abdominal kavite içerisinde oldukça kıvrıntılı bir şekilde seyreder ve 3 kısımda incelenir; 1- Duodenum: Yalnızca 20 cm uzunlukta olan duodenum, ince barsağın ilk kısmı olup abdominal duvarın posterioruna tesbit edilmiştir ve uzunluğunun büyük bir kısmında...

    https://www.biyologlar.com/ince-barsaklarin-histolojik-yapisi
  • Balıkların Fizyolojik, anatomik ve morfoloji yapıları sindirim, üreme,

    Suda yaşayan, solungaçlarla solunum yapan ve yüzgeçleri bulunan omurgalı hayvanların genel adı. Balıkların yüzgeçleri iki çeşittir. Yanlarda çift olarak dizilmiş yüzgeçler, karada yaşayan omurgalıların ön ve arka üyelerine denktir: Solungaç kapaklarının arkasında gövdeye bağlanmış olan birinci çift, ön üyeleri karşılar ve göğüs yüzgeçleri diye adlandırılır. Karın çevresi kemiklerine bağlanan ikinci çiftse arka üyeleri karşılar ve karın...

    https://www.biyologlar.com/baliklarin-fizyolojik-anatomik-ve-morfoloji-yapilari-sindirim-ureme
  • Bitki Nedir?

    Canlılar dünyasının en önemli gruplarından biri bitkiler, öbürü hayvanlardır. Fotosentezle kendi besinini kendisi üretebilen, kökü, gövdesi ve yaprakları olan üstün yapılı bitkiler bu özellikleriyle hayvanlardan kolayca ayırt edilebilir. Oysa evrimin daha alt basamaklarında bitkilerle ya da hayvanlarla ortak özellikler taşıyan, ama gerçek anlamda ne bitki, ne de hayvan sayılabilen pek çok canlı vardır. Uzmanlar, sınıflandırmada büyük güçlük çıkaran bu...

    https://www.biyologlar.com/bitki-nedir
  • Kara Bitkilerin Evrimi

    Bugünkü kara bitkilerinin ataları okyanus ve denizlerde yaşıyorlardı. Kuru topraklarda yaşamaya ayak uydurmak için, su kaybı gibi güçlüklerin üstesinden gelecek özellikler edindiler. Fosil bulguları bitkilerin evriminde dört önemli gelişim dönemini ayırt etmeyi mümkün kılar. Bu dönemlerin her biri bitki varlığında yeni bir çeşitlenmeyi getirmiştir. Su Kaybına Karşı Korunma Yaklaşık 460 milyon yıl önce, bitki gelişiminin başlangıç döneminde yeşil su...

    https://www.biyologlar.com/kara-bitkilerin-evrimi
  • İnce Bağırsak Epiteli

    İntestinal mukoza epiteli basit prizmatik tiptir, fakat bir hücre tipinden daha fazla hücre içerdiği için mide yüzey epitelinden farklıdır. İntestinal mukoza epitelini çizgili kenarlı absorptif prizmatik hücreler, paneth hücreleri, goblet hücreleri, enterokromaffin hücreler ve diğerleri oluşturur. a- Prizmatik Absorptif Hücreler – Enterositler: İnce bir bazal lamina üzerine oturmuş olan uzun, silindirik hücrelerdir. Çekirdek ince-uzun ve ovoid olup, tabana yakın...

    https://www.biyologlar.com/ince-bagirsak-epiteli
  • Bakterilerin Biyoteknolojide Kullanım Alanları

    Bakterilerin Biyoteknolojide Kullanım Alanları

    Son on yılda biyokimya, moleküler biyoloji ve bakteriyolojideki ilerlemeler, bakterilerin antikanser ajan olarak kullanımının yanı sıra, antikanser ilaçların verilmesinde kemoterapiye duyarlı ajan ve gen tedavisi için vektör olarak kullanımına kadar kullanışlı bir çok yönlerini ortaya koymuştur.

    https://www.biyologlar.com/bakterilerin-biyoteknolojide-kullanim-alanlari
  • Apendiks

    Apendiks ileoçekal kavşağın yaklaşık 2,5 cm altında çekumdan ayrılan küçük, ince, uzun, kör bir divertikülümdür. Normalde 7-12 cm bir uzunluğa sahiptir. Enine kesitte, lümen dar ve genellikle düzensizdir. Çoğunlukla lümen içerisinde hücresel kalıntılar bulunur ve tamamen tıkanmış olabilir. Villuslara sahip değildir. İntestinal bezler çok azdır ve düzensiz uzunluktadır. Yüzey epiteli başlıca prizmatik ve çizgili kenara sahip hücrelerden meydana gelmiştir....

    https://www.biyologlar.com/apendiks
  • Çekum, Kolon ve Rektum

    Kalın barsaklarda bulunan intestinal bezler ince barsaklardakine oranla daha fazla bir derinliğe sahiptir ve daha sıkı şekilde biraraya gelmişlerdir. Bezlerin derinliği rektumda artarak 0,75 mm’ye ulaşır, kolonda 0,5 mm’dir. Goblet hücreleri oldukça fazladır, enterokromaffin hücrelere ender olarak rastlanır. Paneth hücreleri genellikle yetişkin insanda bulunmaz. Bezlerin derinliği boyunca görülen hücrelerin çoğunluğu süratli mitozise uğrayan undifferansiye epitelyal...

    https://www.biyologlar.com/cekum-kolon-ve-rektum
  • PANKREASIN HİSTOLOJİK YAPISI

    PANKREASIN HİSTOLOJİK YAPISI

    Büyük, yassı bir organ olan pankreas duedonumun konkavitesi içerisinde yerleşmiştir. Posterior abdominal duvar peritonu arkasında sola doğru dalağın hilumuna ulaşacak şekilde uzanır

    https://www.biyologlar.com/pankreasin-histolojik-yapisi
  • PALİNOLOJI NEDİR VE TATBİKATI

    Henüz genç bir ilim olan Palinoloji dünyada günden güne ehemmiyet kazanmaktadır* Fakat Türkiye'de ancak birkaç palinolog tarafından  tanınmaktadır. Biz burada, Palinolojiyi, jeolojik ve bilhassa stratigrafik ehemmiyetini belirterek, Türk jeologlarına da tanıtmak istedik,  — La Palynologie est une jeune science qui prend d'importance de jour en jour dans le monde entier« Mais elle nfest connue en Turquie que par quelques palynologues« Nous avons voulu, ici la faire...

    https://www.biyologlar.com/palinoloji-nedir-ve-tatbikati
  • KARACİĞERİN HİSTOLOJİK YAPISI

    Yumuşak kıvamlı olan karaciğer vücutta bulunan en ağır bezdir. Ağırlığı 1,5 kg veya daha fazla olabilen karaciğer üst abdomende, diaframın altında yerleşmiştir. Taze iken koyu kırmızı veya kırmızımsı kahverengidir; bu renkten başlıca karaciğere olan zengin kan akımı sorumludur. Karaciğer kanını çölyak (celiac) arterden köken alan arterlerden ve portal ven yolu ile intestinal yollardan alır. Venöz boşaltım inferior vena kavaya olduğundan karaciğer...

    https://www.biyologlar.com/karacigerin-histolojik-yapisi
  • EKSTRAHEPATİK SAFRA YOLLARI

    Ekstrahepatik Duktuslar Ekstrahepatik duktuslar müküs salgılayan uzun prizmatik epitel ile döşelidir. Altında elastik liflerin çoğunlukta olduğu ve belirgin lenfoid yatkınlığa sahip bir subepitelyal bağ dokusu tabakası bulunmaktadır. Epitelden lümene göç eden pek çok lenfositler ve ender olarak da granülositler görülmektedir. Subepitelyal tabakada tubuloasinar bez kümelerine rastlanabilir, bu bezlerin çoğunluğu müköz tiptir. Bu tabakada kan damarları ve sinirler...

    https://www.biyologlar.com/ekstrahepatik-safra-yollari
  • SAFRA KESESİNİN HİSTOLOJİK YAPISI

    Safra kesesi kendisinin sistik duktusu ile bağlandığı ana hepatik duktusun kör, armut şeklinde bir divertikülümüdür. Bazen, Luşka duktusları olarak adalandırılan embriyonik safra duktus kalıntıları da bağ dokusunda görülmektedir. Bunlar karaciğerin safra duktusuna açılır. Bu embriyonik kalıntılar bu organın lümeni ile ilişki kurmazlar. Safra kesesi yaklaşık 8 cm uzunlukta ve 4 cm çapındadır, oldukça fazla genişleyebilme özelliğine sahiptir. Duvarı 3...

    https://www.biyologlar.com/safra-kesesinin-histolojik-yapisi
  • TESTİSLERİN HİSTOLOJİK YAPISI

    Testis ekzokrin ve endokrin salgılama görevlerinden dolayı karışık bir bezdir. Ekzokrin ürünü, başlıca seks hücreleridir ve bu nedenle testis sitogenik bez olarak kabul edilebilir. Endokrin ürünü belirli, özelleşmiş hücreler tarafından sentez edilen bir iç salgı maddesidir. Testisler normal spermatogenez için gerekli olan 34°C-35°C’yi sağlamak amacıyla karın boşluğu dışında, vücut ısısından 2°C-3°C daha düşük ısıda olan skrotum içerisinde yer...

    https://www.biyologlar.com/testislerin-histolojik-yapisi
  • Sürüngenlerin Genel Özellikleri

    Sürüngenlerin Genel Özellikleri

    Classis: Reptilia (Sürüngenler) Sürüngenlerin Başlıca Özellikleri: Bugün yaşayanlar göz önüne alınırsa sürüngenlerin genel özellikleri şöyle özetlenebilir: 1. Sürüngenler, Omurgalıların “Tetrapoda” denen “4 bacaklılar” yahut “kara omurgalıları” grubunun 2’nci sınıfını teşkil ederler. Her bir bacakta 5 parmak ve parmak uçlarında keratin yapısında tırnaklar bulunur. Fakat yılanlarda, fosil formlar da dahil olmak üzere ayak bulunmaz. Grubun...

    https://www.biyologlar.com/surungenlerin-genel-ozellikleri
  • Kuyruksuz Kurbağalar

    Ordo 3: Anura (=Salientia, Ecaudata) (Kuyruksuz Kurbağalar) Kozmopolit bir gruptur, dünyanın her tarafında bulunur. Vücut genişce yapılı olup, baş ile gövde arasında, boyun kısmı bulunmaz. Kafatası ince ve sert olmayıp oldukça indirgenmiştir. Az sayıda kemik içerir. Omurgada omur sayısı azdır. Omurganın sonunda çok sayıda omurun birleşmesi ile şekillenmiş uzunca yapılı bir Urostil (Urostyl) Kemiği bulunur. Kaburgalar indirgenmiş yahut hiç yoktur....

    https://www.biyologlar.com/kuyruksuz-kurbagalar
  • Sertoli Hücreleri

    Sertoli’nin destek (Sustentakular) hücreleri sayıca azdır ve tübül boyunca düzgün aralıklarla yerleşim gösterirler. Uzun, prizmatik şekilli bu hücreler bazal lamina üzerine oturmuştur. Bazal laminadan seminiferöz tübül lümenine uzanır ve gelişmekte olan spermatogenik hücrelere kriptalar sağladığı için düzensiz apikal ve lateral hücre membranlarına sahiptirler. Ökromatik Sertoli hücre çekirdeği 7-9 nm kalınlığında filamentöz bir kılıfla çevrilmiştir ve...

    https://www.biyologlar.com/sertoli-hucreleri
  • Bitki Hücresi

    Proteinlerin temel yapıtaşı aminoasit denen moleküllerdir ve ayrı ayrı yapılarda 20 amino­asit vardır. Değişik aminoasitlerin değişik bir sıraya göre dizilerek birleşmesiyle, birbirin­den farklı binlerce protein oluşabilir. Nitekim her canlının yapısındaki proteinler farklı ol­duğundan, her hücre hem canlının yapısına, hem de kendi özel işlevine uygun proteinleri üretmek zorundadır. Örneğin buğday proteinlerindeki aminoasitler kendine özgü biçim­de...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucresi
  • İnterstisyum

    Lobuli testis içerisinde interstisyel doku seminiferöz tübüller arasında yer alır. İnterstisyel dokuda kollajen lifler, kan ve lenf damarları, sinir lifleri ve pek çok tip hücreler bulunur. Hücreler başlıca fibroblast, makrofaj, mast hücreleri, undifferansiye mezenşimal hücreler ve testise özgü Leydig hücreleridir. Kan damarları ve sinirler organa mediastinumdan girer ve gene buradan organı terk eder. Leydig hücreleri genellikle tübüller arasındaki üçgen şeklindeki...

    https://www.biyologlar.com/interstisyum
  • Relik ve Endemik Bitki Türleri

    Endemik, alanları belirli bir ülke veya bölgeye ait, yerel, ender ve çok ender bulunan türler endemos (indigenous) kelimesinden gelir ve “yerli” anlamında kullanılır. Ülkemizdeki endemik türlerin en önemlilerinden birkaçı; Kazdağında orman meydana getiren Kazdağı göknarı (Abies equi-trojani), Eğridir güneyindeki Kasnak meşesi (Quercus vulcanica), Köyceğiz-Dalaman arasında yaygın olan Sığla veya Günlük ağacı ve ormanları (Liquidambar orientalis), Beşparmak...

    https://www.biyologlar.com/relik-ve-endemik-bitki-turleri
  • Testis Kan Damarları, Lenfatikler ve Sinirler

    Testisler kanı abdominal aortanın bir dalı olan testiküler arterden alırlar. Testiküler arterler testise yakın bölgede testisten abdominal aortaya kan taşıyan pampiniform pleksus venöz pelksus ile sarılmıştır. Bu pleksus, ters akım sistemi ile arteriel kanın ısısının düşürülmesini sağlayarak testisi düşük sıcaklıkta tutmaya yardımcı olur. Ayrıca anterior abdominal duvardan köken alan Cremaster kası da çevresel ısı durumuna bağlı olarak testisi kasılarak...

    https://www.biyologlar.com/testis-kan-damarlari-lenfatikler-ve-sinirler
  • Helicobacter pylori

    Helicobacter pylori (Helikobakter pilori- Hp) mide ve duodenum'um çeşitli alanlarında yerleşen, gram (-), mikroaerofilik bir bakteridir. Yerleştiği yerlerde kronik enflamasyona neden olur. Bu kronik enflamasyon sonucunda duedenum ülseri, mide ülseri ve mide kanseri gelişebilir. Önceleri Campylobacter pylori olarak adlandırılan bu bakteri, yapılan birçok araştırmanın sonucunda 1989 yılında Camplobacter ailesine ait olmadığına karar verilmiş ve kendi adıyla anılan...

    https://www.biyologlar.com/helicobacter-pylori
  • Akarlar (Kırmızı örümcekler)(Acarina)

    a) Akdiken akarı [Tetranychus viennensis Zacher(Tetranychidae)] b) İkinoktalı kırmızıörümcek[Tetranychus urticae Koch.(Tetranychidae)] c) Avrupa kırmızıörümceği[Panonychus ulmi Koch. (Tetranychidae)] d) Kahverengi örümcek [Bryobia rubrioculus(Scheut.) (Tetranychidae)] e) Yassıakar [Cenopalpus pulcher (C.-F.) (Tenuipalpidae)] Akarlar, çıplak gözle zor görülecek kadar küçük zararlılardır. Vücutları yumurta veya armut şeklindedir. Vücutlarında, değişik...

    https://www.biyologlar.com/akarlar-kirmizi-orumcekleracarina
  • KARLARIN KÜLTÜREL ÖNEMİ VE YAŞAYIŞI

    AKARLARIN YAŞAYIŞI : Akarlar bulundukları konukçuların yapraklarından bitki özsuyunu emerek zararlı olurlar ve zehirli maddeler salgılarlar. Bunun sonucu olarak yapraklarda önce beyaz, sonra sarı kahverengi lekeler meydana gelir ve daha sonra bu lekeler birleşerek yaprağın kuruyup dökülmesine, dolayısıyla önemli derecede ürün kaybına neden olurlar. Avrupa kırmızı örümceği ve meyve kahverengi akarı çiçeklerin çanak yapraklarını ve buketlerdeki taze yaprakları...

    https://www.biyologlar.com/karlarin-kulturel-onemi-ve-yasayisi
  • Duktus Deferens

    Duktus epididimis sonlandığı yerde düzleşir ve duktus deferens olarak devam eder. Skrotumdan inguinal bölgeye çıkar, inguinal kanalı geçer ve retroperitoneal olarak pelvisin yan duvarlarından aşağı inerek uretraya doğru seyreder. Diğer duktuslara oranla duvarı kalındır ve dar bir lümene sahiptir. Skrotum ve inguinal kanalda, duktus deferens spermatik kord içerisinde yer alır ve kalın duvarından dolayı kolaylıkla palpe edilebilir. Spermatik kord içerisinde duktusa...

    https://www.biyologlar.com/duktus-deferens
  • Sardunyalar (Pelargonium)

    Anavatanı Güney Afrika olan sardunyalar hoş kokulu gür yeşilliği,parlak renkli demet demet çiçekleriyle şüphesiz dünyada en sevilen çiçeklerin başında gelir.Yetiştirilmesi, çoğaltılması kolay,çeşitleri zengin,çiçek açma zamanı çok uzundur.Öyle ki uygun şartlar altında o zarif çiçeklerini yıl boyunca bizden esirgemez. Sardunyalar dört ana gruba ayrılır: GENEL (Zonal) En yaygın olan tür budur.Tüylü yaprakları düzrenk veya ebruli ,yuvarlak...

    https://www.biyologlar.com/sardunyalar-pelargonium
  • YARDIMCI GENİTAL BEZLER

    Testislerin duktus sistemleri ile ilişkili olan bezler seminal vesiküller, prostat ve bulbouretral bezlerdir (Cowper bezleri). Seminal Vesiküller Seminal veziküller, ampullar bölgede mezonefrik (Wolffian) kanalın evaginasyonuyla gelişir. Prostat bezinin posteriorunda yerleşim gösteren seminal vesiküllerin her biri duktus deferensin sonlanma kısmı olan ampullar bölgeye paralel seyreden, kıvrıntılı, ince, uzun bir divertikülümdür. Vesikülün alt kısmı dar, düz bir duktus...

    https://www.biyologlar.com/yardimci-genital-bezler
  • Testisler Kan Damarları ve Ereksiyon Mekanizması

    Kan Damarları ve Ereksiyon Mekanizması Penis içerisindeki prinsipal arteryel dallar dorsal arterlerdir. Bunlar korpara kavernoza arasında superior olarak ve derin dorsal venin her iki tarafında seyreder. Diğer prinsipal arteryel dallar olan derin arterler her bir korporayı içten kateder. Dorsal arter dalları fibröz kapsülü üst yüzey boyunca deler ve girer. Kavernöz boşluklara girildiğinde bütün arterler bölünerek dallar verir. Bu dalların bazıları kapiller ağlar...

    https://www.biyologlar.com/testisler-kan-damarlari-ve-ereksiyon-mekanizmasi
  • ENDOKRİN SİSTEM

    Endokrin sistem, başlıca köken aldıkları epitel ile ilişkilerini kaybetmiş bezlerden meydana gelmiştir. Bu bezlerin duktusları olmayıp salgılarını (hormonlar) direkt olarak ya kan ya da lenf dolaşımına boşaltırlar; dolayısı ile bu tip bezlere duktussuz bezler veya iç salgı bezleri denir. Vücudun endokrin salgı yapan dokuları üç ayrı şekilde görülür: 1- Bağımsız ayrı bezler halinde; bu tip bezler saf endokrin fonksiyona sahiptirler. Örneğin hipofiz, tiroid,...

    https://www.biyologlar.com/endokrin-sistem
  • Örümceğimsiler ( Arachnida )

    Arachnidalar, Arthropoda (eklembacaklılar) filumunun, başta örümcekler, akrepler, akarlar, keneler ve uyuz böcekleri olmak üzere, 70 bin kadar etçil ve karada yaşayan omurgasız türüdür.. Arachnida üyelerinin en belirgin özellikleri, iyi gelişmiş bir baş bölümü ile sert (kitinleşmiş) bir dış iskeletten oluşan bölütlü gövde yapısı ve çift sayıdaki eklemli gövde uzantılarıdır. Büyüme sürecinde birkaç kez kabuk (dış iskelet) değiştiren bu hayvanların...

    https://www.biyologlar.com/orumcegimsiler-arachnida-
3WTURK CMS v8.1