Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 545 içerik listeleniyor

  • Biyolojide Çizim Teknilleri

    Çizim yapmakÇizim yapmak biyolojide tüm uygulamalarında önemli bir yer tutar. Bir biyolog için çizim yapmak, çizim yapmayı tekniğine ve yöntemlerine uygun hale getirmek çok önemlidir. Unutmayın tüm eğitim hayatınızda çizimle her zaman karşınıza çıkacaktır. Şimdi dikkat edilmesi gereken hususlara bir bakalım: Şekil 1. Çizim planı Çizim yapılacak obje makro yada mikroskop görüntüsü olması genel kuralları değiştirmez.Tüm şekiller basit kurallarla...

    https://www.biyologlar.com/biyolojide-cizim-teknilleri
  • GENEL BİYOLOJİ LABORATUAR RAPOR HAZIRLAMA FORMATI

    Raporun ismi (Raporun ismi çok uzun olmamalı ve laboratuarı kısaca özetler nitelikte olmalı. İyi bir isim, içinde çalışılan konu ile ilgili anahtar kelimeleri barındıran isimdir.) Raporu hazırlayanın ismi (Raporu hazırlayan kişinin ismi Adı ve Soyadı açık olacak şekilde yazılmalı, kısaltma kullanılmamalıdır. Numara tam yazılmalı varsa email adresi eklenmelidir). Özet (Bir özetin amacı, okuyucunun raporun tamamını okumasının kendisine bir yararı olup...

    https://www.biyologlar.com/genel-biyoloji-laboratuar-rapor-hazirlama-formati
  • JEOTERMAL ENERJİ NEDİR?

    Jeotermal enerji, yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, sıcaklıkları sürekli olarak bölgesel atmosferik ortalama sıcaklığın üzerinde olan ve çevresindeki normal yeraltı ve yerüstü sularına göre daha fazla erimiş mineral, çeşitli tuzlar ve gazlar içerebilen sıcak su ve buhar olarak tanımlanabilir. Ayrıca herhangi bir akışkan içermemesine rağmen bazı teknik yöntemlerle ısısından yararlanılan, yerin derinliklerindeki "Sıcak...

    https://www.biyologlar.com/jeotermal-enerji-nedir
  • DÜNYADA JEOTERMAL ENERJİ

    İnsan yaşamında enerji kullanımı önemli bir yer tutmaktadır. Bu bakımdan insanlar yaradılışından bu yana enerjiye her zaman ihtiyaç duymuştur. Sahip olduğu enerji kaynaklarından olanakları ölçüsünde yararlanmış ve bu kaynakları geliştirmek için sürekli arayış içersinde olmuşlardır. Bir enerji kaynağı olan jeotermal enerji başlangıçta sadece kaplıca amaçlı kullanılırken, günümüzde geniş kullanım olanakları sunan bir enerji türüne...

    https://www.biyologlar.com/dunyada-jeotermal-enerji
  • SEKONDER METABOLİTLER

    Bitkiler büyüme ve gelişmeleri sırasında işlevi olma­yan, çok sayıda ve çeşitli organik bileşikler üretirler. Bu maddeler sekonder metabolitler, ikincil ürünler veya doğal ürünler olarak bilinir. Bu kitabın çeşitli bö­lümlerinde değinilen fotosentez, solunum, çözünmüş madde aktarımı, taşınım, protein sentezi, sindirim, farklılaşma işlevlerinde veya karbonhidrat, protein ve lipitlerin oluşumda sekonder metabolitlerin, genellik­le, doğrudan rollerinin...

    https://www.biyologlar.com/sekonder-metabolitler
  • Populasyon Ekolojisi

    Ekoloji biliminde populasyonların ekolojik yapısını, dengesini ve dinamiğini inceleyen alt bilim dalı populasyon ekolojisidir. Şimdi isterseniz ekosistem kavramı ve fonksiyonları ile ilgili konular üzerinde duralım. Ekosistemlerin fonksiyon ve yapıları sadece madde dolaşımı ve enerji akımı ile şekillenmez. Açıklayıcı bir tabirle anlatmak gerekirse ekosistemlerin karakteristik yapısı sadece fiziksel çevre faktörleri tarafından belirlenmez. Bunlara ek olarak ekosistemi...

    https://www.biyologlar.com/populasyon-ekolojisi
  • Türkiye Faunası ve Tarihi Gelişimi

    Türkiye faunası, hayvanlar âleminin Türkiye sınırları içerisinde yaşayan üyelerinin tümüdür. Birçok farklı hayvan türünü barındırması ile dikkat çeker. Anadolu'nun Asya ile Avrupa arasındaki konumu bunda başlıca etkendir. Farklı iklim özelliklerinde coğrafi bölgelere sahip olduğu için, florasının diğer Orta Doğu ülkelerine göre daha zengin (850 cins altında toplanan 9.000 tür bitki) olması ise diğer önemli etkendir ve bu yüzden, farklı iklim ve besin...

    https://www.biyologlar.com/turkiye-faunasi-ve-tarihi-gelisimi
  • Türkiye Memeli Türleri (Mammalia)

    Bugün bilimsel çalışmalar göstermiştir ki dünyamız 5 milyar yaşındadır ve ilk canlılık günümüzden 800 milyon yıl önce yeryüzünde görülmeye başlamıştır. Bu tarihten günümüze doğru geldiğimizde yani fosil materyalinin yaşı takip edilerek günümüze doğru yaklaştığımızda 400-300 milyon ilk önce denizlerde balıkların, 250 milyon yıl önce ise sürüngenlerin, kuşların yeryüzünde görülmeye başladığını bulunan fosillerden anlıyoruz. Bu gelişim...

    https://www.biyologlar.com/turkiye-memeli-turleri-mammalia
  • Türkiye'nin Floristik (Bitkisel) Zenginliği

    Türkiye, bitkileri açısından,dünyada en zengin ülkelerin başında gelir.Bugünkü bilgilerimize göre,Türkiye'nin coğrafi sınırları içinde 3022'si endemik olmak üzere, 8897 çiçekli bitki ve eğrelti türü doğal olarak yetişmektedir.Bu sayı alttür,varyete ve hibritlerle birlikte 10.765'e ulaşır. Türkiye’de doğal olarak yetişen 10.765 çiçekli bitki ve eğreltinin yaklaşık üçte biri endemiktir.Bir ülkenin floristik zenginliği ve çeşitliliği, içerdiği nadir...

    https://www.biyologlar.com/turkiyenin-floristik-bitkisel-zenginligi-1
  • 2070 Yılında Müslüman Nüfusun Hristiyan Nüfusu Geçeceği Öngörülüyor

    2070 Yılında Müslüman Nüfusun Hristiyan Nüfusu Geçeceği Öngörülüyor

    Dünya genelindeki dinsel nüfus dağılımı üzerine yapılan yeni bir araştırma, Müslüman nüfusunun hızla arttığını gösteriyor. 2070 yılında dünya üzerindeki Müslümanların oranının, Hristiyanları geçeceği öngörülüyor.Dünya üzerindeki Müslümanların sayısı 2070 yılında Hristiyan nüfusunu geride bırakacak. Pew Araştırma Merkezi’nin dünya çapında gerçekleştirdiği yeni bir çalışma, bu sonucu ortaya koydu. Açıklanan rapora göre, önümüzdeki...

    https://www.biyologlar.com/2070-yilinda-musluman-nufusun-hristiyan-nufusu-gececegi-ongoruluyor
  • Laboratuvarda Meydana gelen Hatalar ( PREANALİTİK HATALAR )

    Laboratuvar testleriyle elde edilen sonuçların hastada gerçek değerler olduğuna inanılır. Ancak bu inançla çelişen sonuçların elde edilmesine neden olabilecek birçok faktör ise ölçüm sonucunu değiştirebilir. Böylece elde edilen laboratuvar testi sonucu hastanın gerçek durumunu yansıtmayabilir. Tıp laboratuvarındaki hata oranları diğer tıp alanlarındakinden daha azdır. Tıbbi laboratuvar uygulamaları tanımlanmış işlemler olduğundan daha fazla kontrol...

    https://www.biyologlar.com/laboratuvarda-meydana-gelen-hatalar-preanalitik-hatalar-
  • Omurgalı ve Omurgasız Hayvanlar

    Omurgalı ve Omurgasız Hayvanlar

    Omurgalılar yerleştikleri bütün yaşama ortamlarında egemenlik kurmuştur. Ana özellikleri sırtları boyunca uzanan omurgadır. Bunu dışındaki birçok özellikleriyle de diğer hayvanlardan ayrılırlar.

    https://www.biyologlar.com/omurgali-ve-omurgasiz-hayvanlar
  • Ribozomların Biyosentezi

    Ribozomların Biyosentezi

    Tüm hücre komponentleri, ayrıcasız, biyosentez yoluyla, doğrudan yada dolaylı olarak DNA'dan köken alır. Ribozomların sentezi de DNA tarafından kodlanır. Ribozomların sentez yolu, çekirdekli hücrelerde (eukar-yotlarda) çekirdeksizlerden (prokaryotlardan) farklıdır. Bacillussubtilis'de DNA'nın % OJ3'ü 16 S rRNA'yı ve % 0.25'i 23 S rRNA'yı kodlar. Bundan ve diğer organizmalarda yapılan gözlemlerden anlaşıldığı kadarıyla DNA'nın belirli bir kısmı (cistron) rRNA...

    https://www.biyologlar.com/ribozomlarin-biyosentezi
  • Popülasyon nedir

    Popülasyon nedir

    Belli bir bölgede, belli bir zaman diliminde yaşayan ve aralarında gen alış verişi olan bireyler topluluğuna populasyon adı verilir. Belli bir coğrafik sınır içinde yaşayan, aralarında gen alışverişi olan ve verimli döller oluşturan populasyonlar ise tür olarak değerlendirilirler. Bir türün populasyonları birbirinden fiziksel olarak belirlenen sınırlarla ayrılmışlardır. Örneğin iki farklı gölde yaşayan sazan balığı topluluğu farklı sazan populasyonları...

    https://www.biyologlar.com/populasyon-nedir
  • Populasyon genetiği nedir

    Genlerin populasyondaki dağılımı gen ve genotip frekanslarının nasıl korunduğu ve değiştiğini konu alan çalışmalardır. Populayon genetiği genetik hastalıkların ailede ve toplumdaki dağılımını birlikte belirleyen mutasyon ve reprodüksiyon gibi genetik faktörler seleksiyon ve migrasyon gibi çevresel ve sosyal faktörlerle ilgilenir. İnsan kromozmları ve lokusları türler içinde özdeş olmakla birlikte populasyon grupları arasında birçok lokusta allelerin yapısı...

    https://www.biyologlar.com/populasyon-genetigi-nedir
  • BİTKİLERDE GEN AKTARIMININ NEDENLERİ

    İnsanlar eskiden beri bitkilerin genetik özelliklerini ıslah yöntemiyle değiştirmeye çalışmışlardır. Bu yöntemle de oldukça başarılı sonuçlar almışlardır. Ancak bu yöntem birbirine yakın türdeki bitkiler arasında gerçekleştirilebilmektedir. Yani farklı türler arasındaki gen aktarımı, gen teknolojisi bulunana kadar mümkün değildi. Gen teknolojisi sayesinde bu sorun ortadan kalktı. Bilim insanları bitkilerdeki çeşitli genlerde değişiklik yapabilme imkânı...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-gen-aktariminin-nedenleri
  • GDO’NUN BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞE ETKİSİ

    Pestisit, zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak, ya da zararlarını azaltmak için kullanılan madde ya da maddelerden oluşan karışımlardır. Gen transferi esnasında istemsiz gen kaçışları meydana gelebilir. Bu gen kaçışı insan kontrolünde olmaksızın GDO’lu ürünler rüzgar vb. aracılığıyla doğal ürünleri dölleyebilir. İşte bu noktada GDO ile ilgili en önemli kaygılardan biri oluşmaya başlar. Yani aktarılan genlerin doğal bitki türüne...

    https://www.biyologlar.com/gdonun-biyolojik-cesitlilige-etkisi
  • GDO' LU üRÜNLERE KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER

    Dünyada genetik yapısı değiştirilmiş canlıların ve bunlardan elde edilen gıdaların dağılımı hızla artmaktadır. Mısır ve soyadan üretilen yağ, un, nişasta, glikoz şurubu, sakkaroz, fruktoz içeren gıdalar; bisküvi, kraker, pudingler, bitkisel yağlar, bebek mamaları, şekerlemeler, çikolata ve gofletler, hazır çorbalar, mısır ve soyayı yem olarak tüketen tavuk ve benzeri hayvanlardan elde edilen gıdalar ile pamuk GDO’lu olma riski taşıyan tarımsal...

    https://www.biyologlar.com/gdo-lu-urunlere-karsi-alinabilecek-onlemler
  • BEYİN SAPININ TRANSVERSAL ALTBÖLÜMLERİ

    a.Medulla oblongata (Omurilik soğanı) : Medulla oblongata (Medulla, Bulbus). beyin sapının omurilikle birleşen en alt bölümüdür. Omurilikle olan kesintisiz devamlılığı nedeniyle, bazı anatomistler tarafından omuriliğin. for.magnum’un üstünde kalan genişlemiş bir bölümü olarak kabul edilir. Medulla,taşıdığı çıkan-inen yollar yanında, VII, IX, X, XI ve XII. kranial sinir ve retiküler formasyon çekirdekleri nedeniyle yaşamsal öneme sahiptir, özellikle...

    https://www.biyologlar.com/beyin-sapinin-transversal-altbolumleri
  • SPİNAL SİNİRLER (Nervi spinales)

    Omuriliğin ön boynuzundaki nöronların aksonları ile spinal gangliondaki nöronlann periferik uzantıları, for.intervertebrale hizasında birleşerek spinal sinir’i (N.spinalis) oluştururlar. Ön boynuz hücrelerinin .aksonlarının vertebral kanal içinde kalan ve omurilik ile for. intervertebrale arasında uzanan bölümüne ön kök -motor kök (Radix anterior) , vertebral kanal içinde kalan ve for.inter­vertebrale ile omuriliğin arka boynuzu arasında uzanan,spinal ganglion...

    https://www.biyologlar.com/spinal-sinirler-nervi-spinales
  • Wolf-Hirschhorn Sendromu

    Wolf-Hirschhorn Sendromu

    1960’lı yıllardan beri bilinen bu hastalığın 1/50.000-100.000 gibi bir sıklıkta görüldüğü tahmin edilmektedir. Prenatal ve postnatal büyüme geriliği, mikrosefali, ciddi gelişme geriliği, hipotoni ve nöbetler ile birlikte yüzde yüksek alın, belirgin alın, hipertelorizm, strabismus, belirgin burun kökü ve kısa filtrum nedeniyle ortaya çıkan “Yunan miğferi” profili karakteristiktir. Kaşlar yay şeklinde ve medialde seyrek, üst dudak kalın ve ortası...

    https://www.biyologlar.com/wolf-hirschhorn-sendromu
  • PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ

    Sinir sistemi ayrılmaz bir bütün olmasına karşın, öğretim kolaylığı ve topografik ayırım ilkeleri çerçevesinde merkez sinir sistemi ve periferik sinir sistemi olarak iki bölüme ayrılır. MSS’ni oluşturan beyin ve omurilik dışında kalan sinir sistemi bölümü, periferik sinir sistemi (Systema nervosum peripheri cum.PSS.PNS) olarak ele alımır. Periferik sinir sistemi içinde incelenen sinirler. merkez sinir sistemi ile periferide bulunan vücut bölümleri ve organlar...

    https://www.biyologlar.com/periferik-sinir-sistemi-1
  • Posidonya oceanica Ulusal Çalışma Grubu Toplantısı

    Posidonya oceanica Ulusal Çalışma Grubu Toplantısı

    “Posidonya oceanica Ulusal Çalışma Grubu Toplantısı” 19-20 Eylül 2013 tarihinde Gökçeada’da gerçekleştirildi. Bakanlığımız, Birleşmiş Milletler Akdeniz Eylem Programı (UNEP MAP) RAC-SPA Merkezi ve İstanbul Üniversitesi işbirliğinde bilim insanlarının katılımlarıyla gerçekleştirilen toplantı sırasında halk arasında deniz eriştesi olarak bilinen ve Akdeniz havzasına endemik olan Posidonya Çayırlarına ilişkin durum değerlendirmesi yapılmıştır....

    https://www.biyologlar.com/posidonya-oceanica-ulusal-calisma-grubu-toplantisi
  • Plazma hücresi

    Plazma hücreleri, plazma B hücreleri ya da plazmositler; organizmanın sıvısal dirençliliğinde çok önemli rol oynayan, antikorları salgılayan immün sistem hücreleridir. Poligonal, oval veya yuvarlak şekilli, 10-20 mikron büyüklüğünde, koyu bazofilik sitoplazmalı hücrelerdir. Çekirdekleri küreseldir, çekirdekteki kromatin dağılımı tipiktir. Merkezden çevreye doğru yayılan kalın ökromatin bölge plazmosite özgü çekirdek görünümünü kazandırır....

    https://www.biyologlar.com/plazma-hucresi
  • Genom Projelerinin Faydaları

    Alzheimer ve bazı kanser türlerinin tedavisinde, şimdiden bazı ilerlemeler sağlandığı biliniyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde yeni tedavi yöntemleri ve ilaçların, dünyanın çeşitli yerlerindeki araştırmacılar tarafından ortaya çıkarılması söz konusu olabilecek. Ancak kalp hastalığı gibi, hem genetik hem de çevresel nedenleri bulunan hastalıklar için daha uzun yıllar (20, 30, 40 yıl) beklenmesi gerekecek. İnsan genom Projesinin temel amacı, insan...

    https://www.biyologlar.com/genom-projelerinin-faydalari
  • HÜCRE SİKLUSU VE KANSER

    Hülya CABADAK Marmara Ün. Tıp Fakültesi, Biyofizik AD, İSTANBUL, TÜRKİYE Anahtar Kelimeler: Hücre siklusu, siklinler, siklin bağımlı kinazlar, tümör baskılayıcı gen, kanser Organizma/organ/doku gelişimi, hücrelerin büyüme ve çoğalmalarını içerdiği gibi hücre ölümlerini de sağlar. Hasarlı dokuların onarımı somatik hücrelerin ve destek dokunun çoğalması ile gerçekleşmektedir1. Hücre büyümesi, farklılaşması ve çoğalmasında rolü olan...

    https://www.biyologlar.com/hucre-siklusu-ve-kanser
  • PROTEİN SAFLAŞTIRMADA ÇÖKTÜRME YÖNTEMİ

    İlgili proteinin diğer proteinlerden ayrılmasında veya proteinlerin deriştirilmesinde kullanılan çöktürme işlemi, proteinleri saflaştırma işlemlerinin çoğunda kullanılmaktadır. Araştırmanın amacına uygun olarak proteinleri çöktürme işlemi santrifüjleme ve filtrasyonla elde edilen fraksiyonda veya doğrudan fermantasyon ortamında yapılabilir. Protein molekülünün yüzeyindeki hidrofilik ve hidrofobik grupların dağılımı proteinlerin çeşitli çözücülerdeki...

    https://www.biyologlar.com/protein-saflastirmada-cokturme-yontemi
  • Hücre görüntüleme teknikleri

    Temel tıp bilimleri ve biyolojide sistem, organ ve doku fonksiyonu hakkında bugün eriştiğimiz bilgi düzeyinin temeli, fonksiyonel birim olan hücre ve yapıları hakkındaki bilgilerimiz nedeniyledir. Bu nedenle bilim insanları tarih boyunca, gözle göremedikleri bu mikro evrendeki yapıları görünür hale getirip, deneysel bilgiler toplayabilmek için farklı büyütme araçları, mikroskoplar üretme çabasında olmuşlardır. Her ne kadar Janssen’in 16. yüzyılda ürettiği...

    https://www.biyologlar.com/hucre-goruntuleme-teknikleri
  • Dokunma ve Deney

    Dokunma duyu farklı birçok bilgi toplayabilir, sertlik, keskinlik temas, sıcaklık, soğukluk, yumşaklış gibi. Deney; Dokunma duyusundaki sinir uçlarının dağılımı 1.​ Elinizdeki farklı aralıklı toplu iğneleri koli eli omuz bölgelerinde dokundurun. 2.​ Dokunma sırasında deneğin kaç noktaya temas ettiğini görmemesi gerekir

    https://www.biyologlar.com/dokunma-ve-deney
  • Gen Haritalaması Haritalar Nasıl Oluşturuluyor, Neler İçeriyor, Nasıl Yorumlanıyor?

    Gen haritalaması, genlerin kromozomlar üzerinde bulunduğu yerlerin (lokus) gösterilmesidir. Böylece insan genomunun anatomisi ortaya çıkarılır. Pekçok genin ve diğer genetik marker`larin birbirlerine göre bir kromozom boyunca diziliş sırasının haritalanmasıyla bir kromozomun haritasını veya tüm genom haritasını çıkarmak mümkündür. Bu haritalama, insan vücudu fonksiyonlarının bilinmesi için gereklidir. Böylece insan genetik hastalıklarının heterojenite ve...

    https://www.biyologlar.com/gen-haritalamasi-haritalar-nasil-olusturuluyor-neler-iceriyor-nasil-yorumlaniyor
  • Genetiğin Dünya da ve Türkiye de Tarihsel Gelişimi

    Dünyada hayatın başladığı kabul edilen 4.6 milyar yıl önce, DNA(deoksiribonükleikasit) yaşamın hücresel metabolik aktivasyonlarını ortaya koyan genetik yapı olarak hizmet etmiştir. "Gen" terimi 1900. yıllara kadar kullanılmamasına rağmen genin fonksiyonu ile olan araştırma 1800 lü yıllarda başlamıştır. Gregor Mendel, Avusturyalı din adamı, manastırının bahçesinde yıllarca çalıştı, farklı bezelye varyetelerini melezlemiştir. Dikkatli kayıtlar tutarak,...

    https://www.biyologlar.com/genetigin-dunya-da-ve-turkiye-de-tarihsel-gelisimi
  • Steroid Hormonların Metabolizmaları

    Kandaki normal fizyolojik düzeyleri 10-10 ile 10-8 M arasında bulunan bu hormonlar iyi karakterize edilmiş plazmadaki proteinlerle taşınmaktadırlar. Plazma albuminleri spesifik olmayan bir şekilde ve sınırsız oranda steroid hormonları bağlar ve taşır. Ancak bunun sadece mineralokortikoidler (aldosteron) için önemi vardır. Diğer hormonlar affinitesi ve seçiciliği yüksek proteinlere (globulinlere) bağlanarak taşınırlar. Bu proteinler hormonları vaktinden önce...

    https://www.biyologlar.com/steroid-hormonlarin-metabolizmalari
  • Mazı Arıları

    Mazı Arıları

    Mazı arılarının varlıkları, bu küçük ve şirin canlıların kendilerini görmekten ziyade bitkilerde yarattıkları renkli ve kendine özgü şişlikleri görünce anlaşılır.Yaygın Adı: Mazı ArılarıFamilya: CynipidaeBölüm: ParasiticaAlt takım: ApocrılaTakım: Hymenoptora Tür Sayısı: 2 binden fazla (A.B.D.’de 200′den fazla)Boyutları: 2-8 mm arasıFiziksel Özellikleri: Vücutları siyah veya koyu kahverengi, parlak ve kambur bir profil, dişilerin abdomeni iki...

    https://www.biyologlar.com/mazi-arilari
  • Kan Grupları

    Ülkemizde ve dünyada yaygın olarak kullanılmakta olan kan grubu sistemleri, ABO ve Rh sistemleridir. ABO grup sistemine göre kan grupları, A, B, AB ve O grubu diye dörde ayrılırken, Rh sistemine göre ise, RhD Pozitif ve RhD Negatif diye ikiye ayrılır. Her iki sistem birlikte kullanıldığından, ortaya sekiz farklı kan grubu çıkar. Ancak kan grupları, sadece bununla sınırlı değildir. Bazı kişilerde hem ABO grup sistemine ait alt gruplar (A1,A2,gibi) ve hem de Rh sistemine...

    https://www.biyologlar.com/kan-gruplari-1
  • Morfo Kelebekleri

    Morfo Kelebekleri

    Bu küçük familyanın üyeleri genelde Amerika tropikalleri’nin en ünlülerinden olan “Nymphalidae’y’e” dahil edilir. Güneşte parıldayan büyük mavi Morfo’yu yağmur ormanlarına doğru kanat açarken bir anlığına görmek, unutulmaz bir deneyimdir.Yaygın Adı: MorfolarFamilya: MophidaeTakım: LepidopteraTür Sayıları: Yaklaşık 50 (ABD de yok).Kanat Açıklığı: Yaklaşık 7.5-15 cm arasındaFiziksel Özellikleri: Yetişkinleri çok geniş; alt yüzleri genelde...

    https://www.biyologlar.com/morfo-kelebekleri
  • Baykuş Kelebekleri

    Baykuş Kelebekleri

    Brassolidae, genelde Nymphalidae’ye dahil edilen küçük bir familyadır. Bazı üyeleri, dünyanın en devasa kelebekleri’dir. Yaygın adı olan baykuş kelebeği, Caligo kelebeklerinde arka kanatların alt kısmındaki baykuş benzeri geniş göz beneklerinden gelir. Diğer cinslerin de göz benekleri vardır fakat onlar daha küçük ve daha az baykuşa benzer. Caligo’daki göz beneklerin işleviyle ilgili bazı spekülasyonlar vardır. Avcıların kafadan uzak durmaları için...

    https://www.biyologlar.com/baykus-kelebekleri
  • Hayvanların Kan grubu Nedir?

    Çeşitli kan kayıplarında yaşam kurtarıcı olarak, canlıya kan verilmesi ya da bazı olaylarda tüm kanın değiştirilmesi gerekmektedir. Böyle durumlarda, gelişi güzel yapılan kan aktarmalarında, bazı kez hiçbir şey olmadığı halde, bazı kez ölümlerle sonuçlanan belirtiler görülmüştür.

    https://www.biyologlar.com/hayvanlarin-kan-grubu-nedir
  • PERİFERİK YAYMA NASIL YAPILIR

    PERİFERİK YAYMA NASIL YAPILIR

    Yukarda belirttiğimiz gibi; elektronik sayıcıların çok sayıda yararına karşın, Ç.K. yaymalarının incelenmesi kan hastalıklarının ayırıcı tanısında “can alıcı” önemini korumaktadır. Yeter ki, bunlar iyi temizlenmiş lamlara uygun şekilde yayılmış, Romanowsky boyaları ile güzel boyanmış ve kuramsal bilgilerle donanmış, deneyimli kişilerce incelenmiş olsun. Eskilerin bir özdeyişini unutmayalım: “Kem alat ile kemalat olmaz.” Kötü, eksik aletlerle...

    https://www.biyologlar.com/periferik-yayma-nasil-yapilir
  • Genetik çalışmalarda kullanılan organizmalar ve çalışma metodları

    Mendelin denemeleri sonucunda ortaya koyduğu bulgular Mendel kanunları olarak ifade edilir bu kanunlara göre aynı karakterin iki ekstrem formuna halis saf hatların melezlerinden elde edilen döllerin tümü genotipleri birbirinin aynıdır. Bu olgu üniformite kanunu olarak ifade edilir. Böyle melez döller gamet meydana getirirken her gamet her özellik için bir çift olan allel genlerden sadece birini alır. Gametlerde hangi genlerin bir arada bulunacağı tamamiyle şansa bağlıdır....

    https://www.biyologlar.com/genetik-calismalarda-kullanilan-organizmalar-ve-calisma-metodlari
  • Eritrosit <b class='text-danger'>Dağılımı</b> (Rulo oluşumu ve Otoaglütinasyon)

    Eritrosit Dağılımı (Rulo oluşumu ve Otoaglütinasyon)

    Rulo oluşumu ve Otoaglütinasyon: A) Rulo oluşumu (fr. rouleaux ): İmmünglobülinlerin ister monoklonal (örn. multipl miyelom, makroglobülinemi), ister poliklonal (örn. karaciğer hastalığı, kolajen doku hastalıkları) bir şekilde aşırı artış gösterdiği durumlarda eritrositler yaymalarda para dizisi şeklinde dizilirler. Bu bulgu eritrosit sedimantasyonun da çok hızlanmış bulunacağına işarettir. B) Otoaglütinasyonda eritrositler yer yer düzensiz, büyük kümeler...

    https://www.biyologlar.com/eritrosit-dagilimi-rulo-olusumu-ve-otoaglutinasyon
  • Dinozorlar ve Hayatları

    Dinozorlar ve Hayatları

    Dinozorlar Yunanca da ‘‘korkunç kertenkele’’ anlamına gelen, jeolojik dönemde ( yaklaşık 120 milyon yıl önce ) suda, karada ve havada yaşamış; soyu tükenmiş hayvanlardır. Onlarca dinozor çeşitleri vardır. Bunlar;  et yiyen, ot yiyen, cücesi, devesi, hantalı vb. paleontolog türü adlı dinozor fosilinin üzerinde yapılan araştırmalara göre 270-225 milyon yıl önce tarih sahnesine çıkmış olabileceklerini düşünülmüştür. Dinozorlar 80 ton ağırlık ile 30 m...

    https://www.biyologlar.com/dinozorlar-ve-hayatlari
  • Apoptozis hakkında bilgiler

    APOPTOZİS Yüksek organizmalarda hücre ölümü iki farklı mekanizma ile gerçekleşir. Klasik hücre ölümü nekroz olarak adlandırılır.Şiddetli bir travma, zararlı bir uyarı ile meydana gelir. Genellikle gruplar halinde hücreleri etkiler.Morfolojik olarak ER, mitokondride dilatasyon, plazma membranının iyon transportunun bozulması,hücrelerin şişmesi ve lizisi tipiktir.Nükleer kromatin flokulasyonu, DNAnın nonspesifik klavajı, hücrelerin parçalanması ile hücre içeriği...

    https://www.biyologlar.com/apoptozis-hakkinda-bilgiler
  • Türkiye'de yeni bir yılan cinsi bulundu &quot;Muhtarophis barani&quot;

    Türkiye'de yeni bir yılan cinsi bulundu "Muhtarophis barani"

    "Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Biyoloji Bölümü'nden bir ekip, TÜBİTAK'ın desteklediği proje kapsamında yeni bir yılan cinsini dünya literatürüne kazandırdı. ADÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtuluş Olgun,  yaklaşık 10 yıldır TÜBİTAK tarafından desteklenen proje çerçevesinde, Hatay'ın Dörtyol ve Yayladağı ilçelerindeki dağlık alanlarda yılanlarla ilgili arazi çalışmaları gerçekleştirdiklerini söyledi.Bu...

    https://www.biyologlar.com/turkiyede-yeni-bir-yilan-cinsi-bulundu-muhtarophis-barani
  • KEMOTAKSONOMİ – KARŞILAŞTIRMALI FİTOKİMYA ve BİYOKİMYA

    Bitki kimyası, biyokimyası ve taksonomi ve sistematiği konularındaki araştırmalar geçen asır başlarında olgunlaşmaya başlamış ise de kemotaksonomi ancak asrın ikinci yarısında gerekli teknik düzeye erişerek yeterli veri elde etmeye başlamış ve altmışlı yılların başlarından itibaren önemli sonuçlar verir hale gelmiştir. Bu bilim dalının organik kimya ve biyokimya, fizyoloji ile ökoloji, bitki coğrafyası ve sistematik botanik, moleküler biyoloji, hücre...

    https://www.biyologlar.com/kemotaksonomi-karsilastirmali-fitokimya-ve-biyokimya
  • POLİASETİLENLER = POLİKETİDLER ve YAĞ ASİTLERİ

    Asetik asit canlılarda serbest olarak bulunmaz, reaktifliği çok yüksek olup biyosentez metabolizmalarının anahtar bileşiklerinden olan CH3 – C = O – CoA tiyoesteri halinde bulunur. Özellikle de yağ asitleri sentezinde ve dolayısı ile bu madde grubundan sentezlenen birçok maddenin oluşumunda çok önemli yer tutar. Terpenler ve steroidler, şikimik asitten sentezlenen flavonoidler, alkaloidler gibi birçok ikincil metabolitlerin kaynağıdır. Örneğin yağ asitlerinin...

    https://www.biyologlar.com/poliasetilenler-poliketidler-ve-yag-asitleri
  • Genetiğin Dünyada ve Türkiyedeki Tarihi

    Dünyada hayatın başladığı kabul edilen 4.6 milyar yıl önce, DNA(deoksiribonükleikasit) yaşamın hücresel metabolik aktivasyonlarını ortaya koyan genetik yapı olarak hizmet etmiştir. “Gen” terimi 1900. yıllara kadar kullanılmamasına rağmen genin fonksiyonu ile olan araştırma 1800 lü yıllarda başlamıştır. Gregor Mendel, Avusturyalı din adamı, manastırının bahçesinde yıllarca çalıştı, farklı bezelye varyetelerini melezlemiştir. Dikkatli kayıtlar...

    https://www.biyologlar.com/genetigin-dunyada-ve-turkiyedeki-tarihi
  • HETEROSİKLİK BİLEŞİKLER

    Doğal bileşiklerdeki bu stabl, düz zincire dönüşmesi pek kolay olmayan, en az benzen halkası kadar sağlam ve halka yapısında C yanında N, O veya S atomları da bulunan madde grubuna hetreosiklik bileşikler adı verilir. Heterosiklik poliketidler arasında purin ve pirimidinden tiyofen – vitamin B12, gibi maddeler yanında , klorofil a yapısındaki pirol, triptofan ve pirolinin yapısındaki pirolidin, vitamin B1 ve penisilinlerin yapısındaki tiazol, triptofan ve IAA...

    https://www.biyologlar.com/heterosiklik-bilesikler
  • TERPENLERİN BİTKİLER EVRENİNDE DAĞILIMI

    Bu grup jeogenetik yönden ilginç bir bulgu nedeniyle ayrı bir yere sahiptir, 1 milyar yaşındaki prekambriyen fosil sayılabilecek olan jeolojik bir formasyondaki yağda bulunan ve fitan denen tetrametilheksadekan ve pristan, yani 2, 6, 10, 14 - tetrametilpentadekan bulunmuştur. Gaz kromatografisi ile bulunup, kütle spektrometresinde tanımlanan bu maddeler klorofildeki terpenoidin parçası olduğundan fotosentezin geçmişi konusunda bilgi verdiği gibi bugünki terpen yayılımının...

    https://www.biyologlar.com/terpenlerin-bitkiler-evreninde-dagilimi
  • İRİDOİDLER

    Kimyasal formüllerindeki benzerliğin ilk bakışta az olduğu bu siklik bileşiklerden okubin aglükonu olan okubinojen türevi, Gentiana lutea ve yakın akrabası olan türlerde bulunan ve moleküler yapı benzerliği olan centiopikrinin belirlenmesinden sonra Nepata cataria yağında bulunan nepetalakton izole edilmiştir. Bu madde üzerindeki ayrıntılı araştırmalar maddenin C10H16O3 bileşimindeki bir asidik aldehit olup çözeltisinde aldehitin, aldehit ve ketonlar kadar stabl...

    https://www.biyologlar.com/iridoidler
  • RANUNCULACEAE SİSTEMATİĞİ

    Bu gruptaki amino asitlerin hemen hepsi sisteinden ve S-sübstitüsyonu ile oluşur ve sistein ile benzeri öncilerden sentezlenirler. S-metilsistein ve sülfoksidi bu grubun taksonomik dağılımı iyi incelenmiş maddelerindendir. S-metilsistein Phaseolus vulgaris’ te, g-glutamil türevi ise P.lunatus’ta bulunur, sülfoksiti de Cricifereae’de ve farklı bir taksadan olan Allium türlerinde bulunmuştur. Sentezleri sülfit öncüsü maddelerin enzimatik oksidasyonu ile ve...

    https://www.biyologlar.com/ranunculaceae-sistematigi
3WTURK CMS v8.1