Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 4846 içerik listeleniyor

  • HİSTOLOJİ LABORATUVARI TEMEL BOYAMA YÖNTEMLERİ

    Boyanmamış preperatlarda çoğu doku elemanları renksizdirler. Değişik kırma indeksine sahip olmaları nedeniyle ışık mikroskobu ile hücresel detayı görmek güçtür. Farklı morfolojik kısımların, farklı boyalarla boyanması gereklidir. Bu durumda çekirdek sitoplazmadan, kas bağ dokusundan farklı boyanarak, morfolojik inceleme kolaylaşır. Boyalar histokimyasal işlemlerle, dokuların kimyasal reaksiyonlarını ortaya koyar.Histolojik Boyamanın Kimyasal Temeli:Genel olarak...

    https://www.biyologlar.com/histoloji-laboratuvari-temel-boyama-yontemleri
  • 13. Kromozom

    13. Kromozom

    13. kromozom toplamda 22 çift olan otozomal insan kromozomlarından ondördüncüsüdür. İnsanlarda normalde bir çift halinde bulunur.  113 - 115 milyon baz çiftine ve toplam hücre DNA'sının  %3,5'ine sahiptir  13. kromozom muhtemelen  300 ile 700 gen içermektedir. Diğer bazı kaynaklara göre bu rakam  "300 ila 400" olarak değişmektedir. Her bir kromozomdaki genlerin belirlenmesi, aktif bir genetik araştırma alanıdır. Araştırmacılar, her kromozomdaki gen sayısını...

    https://www.biyologlar.com/13-kromozom
  • Bitkilerde Mineral Madde Beslenmesi Mekanizmaları

    Elektroosmozun bir iyon iletimi mekanizması olduğu, hidrate iyonların su moleküllerini sürükleyen ve membranlardaki porlar, kapilerler boyunca yaratılan elektrik alanları, yani potansiyel farklılıkları ile iyonik madde taşınması gerçekleştirdiği belirtilmişti. Elektriksel potansiyel farkı DE, elektriksel yükün bir noktadan diğerine gitmesi ile yapılan işin ölçütüdür. Daha önce değinildiği üzere yukarıda kısaca incelenmiş olan itici güçlerden de çok daha...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-mineral-madde-beslenmesi-mekanizmalari
  • Toprak Kirliliği ve Çözüm yolları

    1-Hızlı Nüfus Artışı - Toprak İlişkileri : Hızlı nüfus artışı çok sayıda sosyoekonomik ve politik sorunların ortaya çıkmasına yol açmanın yanında, yanlış arazi kullanma ve toprak kayıpları nedeniyle ekonomimize ve kalkınmamıza önemli etkileri olan sorunlar da yaratmaktadır. Diğer yandan hızlı nüfus artışı gereksinimlerin karşılanması açısından, üretim ve tüketim ilişkilerini de olumsuz yönden etkileyecektir. Özellikle tarımsal üretimde birim...

    https://www.biyologlar.com/toprak-kirliligi-ve-cozum-yollari
  • Corona virüsü nedir

    Coronaviridae ailesinden gelen ve hayvan familyasında görülen bir virüs ve hücre içindeki RNA'yı etkiliyor. Temelde üst solunum yollarını ve sindirim ve boşaltım sistemindeki organları etkliyor. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında bu virüs daha etken. Corona virüsü kedilerin sıkça yakalandığı bir virüs. Ama öldürücü olma olasılığı oldukça düşük. Kediler arasında yakın temasla geçiyor, virüsü kapan kedinin özellikle dışkısı ile yayılıyor....

    https://www.biyologlar.com/corona-virusu-nedir
  • Köpek Hastalıkları

    Tüm hayvanlar yaşamları boyunca çeşitli enfeksiyonlara maruz kalırlar.Anneden alınan antikorların etkisi sona erdiğinde enfeksiyonlara karşı zayıf hale gelirler.Enfeksiyona yakalanmadan önce,kendi bağışıklıklarını geliştirmeleri için gerekli olan yeterli miktarda antikoru üretecek B hücrelerine sahip olmaları gerekir.Özellikle köpek üretim merkezleri,barınaklar,pansiyonlar,pet shop ve dog showlar gibi kalabalık çevrelerde bulunan yavrular yüksek risk...

    https://www.biyologlar.com/kopek-hastaliklari
  • Stomaların Çalışma Mekanizması

    Stomalardan gaz değişiminin sağlanması stomaların açılıp kapanmasıyla gerçek-leştirilir. Bu mekanizmanın çalışmasıhem stoma hücrelerinin hem de çevrelerinde-ki epidermis ve mezofil hücrelerinin turgor durumuna bağlıdır. Bu hücrelerdeki os-motik konsantrasyonun değişmesi ile oluşan difüzyon farkına bağlı olarak su, yastoma hücrelerine doğru ya da stoma hücrelerinden komşu epiderma hücrelerinedoğru hareket eder. Su komşu epidermis hücrelerinden stoma...

    https://www.biyologlar.com/stomalarin-calisma-mekanizmasi
  • Taksonomik Karakterler Nelerdir ?

    Karakterler her canlı grubu için farklılık gösterebilir. Tüm canlılar için birçok karakter ortaktır. Bir türü diğerlerinden ayırmak için önce onun taksonomik karakterlerine bakmak gerekir. Dünyada yaşayan canlıların birçoğu birbirlerinden birçok yönlerden ayrılabildiği gibi birçok yönden de birbirlerine çok benzerler. Canlıların birbirlerinden farkı az veya çok olabilir. Kısaca söylemek gerekirse, taksonomik karakterler, “bir canlının sınıflandırmadaki...

    https://www.biyologlar.com/taksonomik-karakterler-nelerdir-
  • SU EKOSİSTEMLERİNİN DOĞAL SİSTEMLERİN İŞLEYİŞİNE ETKİSİ

    Su ekosistemleri ikiye ayrılır: 1) Karasal (Göl ekosistemleri, Nehir ekosistemleri, Bataklık ekosistemleri) Göl Nehir Bataklık 2) Denizel (Okyanus ekosistemleri, Deniz ekosistemleri) Su ekosistemlerini kara ekosistemlerindeki gibi, coğrafi sınırlarla belirlemek çok zordur. Çünkü sular, atmosferik olaylardan, karaların etkilendiği oranda etkilenmemektedirler. Ancak, deniz, tatlı su ve haliç gibi su havzalarının derinlikleri ve bileşimlerindeki farklı maddeler nedeniyle,...

    https://www.biyologlar.com/su-ekosistemlerinin-dogal-sistemlerin-isleyisine-etkisi-1
  • Yüksek Organizasyonlu Deniz Canlıları

    Yüksek organizasyonlu canlılar çok sayıda türleri kapsamakla birlikte biz en çok bilinen " Köpek balıkları " ve " Balina " türlerine örnekler verdik. Köpek balıkları belgesellerde ve filmlerde gördüğünüzden çok daha mükemmel ve gizemli yaratıklardır.Köpek balıklarının kendi içerisinde birçok alt türleri vardır. Örneğin mamuzlu köpek balığı, boğa köpek balığı ve çekiç başlı köpek balığı gibi.Fakat köpek balıklarının bazıları çok uysal...

    https://www.biyologlar.com/yuksek-organizasyonlu-deniz-canlilari
  • Kanser Tedavisinde Yeni Silahlar

    Kanser Tedavisinde Yeni Silahlar

    İnsanlık, bildiğimiz kadarı ile, yazılı tarih boyunca kendi tarihi kadar eski ve bir o kadar da ürkütücü kanserle mücadele etmiş ve hala bu mücadelesine devam etmekte. M.Ö. 3000 yıllarında yazıldığı tahmin edilen eski Mısır metinlerinde meme ülserlerinin (o zaman henüz kanser kelimesi literatürde yoktu) koterle yakılarak alındığı anlatılıyor. Günümüzde ise kanser hastaları radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi müdahaleler ile tedavi edilmeye çalışılmakta....

    https://www.biyologlar.com/kanser-tedavisinde-yeni-silahlar
  • KUŞCENNETİ MİLLİ PARKI

    KUŞCENNETİ MİLLİ PARKI

    İli : BALIKESİR Adı : KUŞCENNETİ MİLLİ PARKI Kuruluşu : 1959 Alanı : 24.047 ha. Konumu : Milli park; Marmara Bölgesi’nde, Balıkesir ili, Bandırma ilçesi içerisindeki Kuş Gölü’nün (Manyas Gölü) kuzeydoğusunda yer alır. Ulaşım : Bandırma’ya 19 km uzaklıkta bulunan milli parka, Balıkesir-Bandırma karayolu ile ulaşılır. Kaynak Değerleri :           Kış mevsiminin sonlarına doğru Kuş Gölü’nün suları yükselmeye başlar ve kuzeybatı...

    https://www.biyologlar.com/kuscenneti-milli-parki
  • Sazan (Cyprinus carpio)

    Sazan (Cyprinus carpio)

    Sazan (Cyprinus carpio), sazangiller (Cyprinidae) familyasına adını veren tatlı su balığı. Göl ve yavaş akan derelerde bulunur. Uzun gövdeli, solucan, böcek larvaları ve bitkilerle beslenen bir dip balığıdır. 1,5 metre boyunda, 35 kg ağırlıkta olanları vardır. Ömrü 40-50 yıla kadar varabilir. Türkiye'nin Akdeniz ve Güneydogu bölgesi haricinde her yerinde bulunur. Ancak, Akdeniz Bölgesinin en önemli akarsularından olan Göksu Irmağı'nda bol miktarda sazan...

    https://www.biyologlar.com/sazan-cyprinus-carpio
  • Darwin Neyi Öğretti

    Darwin Türlerin Kökeni`ni yazdığı sıralarda insanlar, yeryüzünün ve canlıların geçmişte nasıl yaratılmışlarsa aynı biçimde hiç değişmeden var olmaya devam ettiklerine inanıyorlardı. Yüce bir irade dünyaya `ol` demişti ve o, en tamam haliyle oluvermişti. Bu değişmez doğa inancı insanlığı 19. yüzyıla kadar idare etti. Sonra Darwin`in kitabı çıktı ortaya. Tam da büyük altüst oluşlarla insanlığın makus talihinin değişmeye başladığı dönemdi. Ve...

    https://www.biyologlar.com/darwin-neyi-ogretti
  • DE GEER KÖPRÜSÜ

    Tersiyer'in başında Kuzey Amerika ile İskandinavya arasındaki bağlantıdır. Bu bağlantı bir yanda Norveç, öbür yanda Grönland ve Spitzberg olacak şekildedir. Büyük bir olasılıkla tüm Tersiyer boyunca, kısıtlı da olsa bir yandan Kanada ile Grönland, öbür yandan da Spitzberg ile Norveç arasındaki karasal fauna ve flora değiş tokuşu sürmüştür. Fakat Grönland ile Spitzberg arasındaki kara bağlantısı, Oligosen'in başından bu yana, araya deniz girmesi nedeni...

    https://www.biyologlar.com/de-geer-koprusu
  • Likenler

    Likenler ya da Lichenes; başlı başına birer organizma değildirler. Mantarlar ve fotosentetik alglerden meydana gelen simbiyotik birlikteliklerdir. Şekil ve yaşayış bakımından kendilerini oluşturan alg ve mantarlardan tamamen ayrı bir yapı gösterirler. Renksiz bir mantar hifinden oluşan tallusun yapısına katılan fotosentetik canlı (fotobiyont), genellikle yeşil alg ya da bir siyanobakteridir; fakat bazı sarı-yeşil alglerden ve kahverengi alglerden de oluştukları...

    https://www.biyologlar.com/likenler-1
  • Donnan Dengesi Nedir

    Donnan Dengesi Nedir

    Benzer şekilde örneğin bitki hücre çeperindeki orta lamelde yer alan pektik asitlerin karboksil kökü, membran lipidleri arasındaki fosfolipidler gibi sabit iyonların yerleştiği iyon kanalları kütle akışı ile mineral iyonlarının ile geçişine elektrokimyasal direnç gösterir.

    https://www.biyologlar.com/donnan-dengesi-nedir
  • Genetik ve Biyomühendislik

    Genetik ve Biyomühendislik bö¬lümü iki mühendislik branşının yani Genetik Mühendisliği ve Biyomühendisliğin birleşmiş halidir. Dolayısıyla bu bölümü anlatmaya bu iki branşı anlatarak devam edeceğiz. Genetik Mühendisliği Doğal yollarla oluşma ihtimali olma¬yıp insan eli ile oluşturulan genetik de¬ğişiklikler genetik mühendislik olarak olarak adlandırılmaktadır. Hayvan ve bitkilerde bilinen geleneksel melezleme ve mutasyon oluşturma teknikleri yerine...

    https://www.biyologlar.com/genetik-ve-biyomuhendislik
  • MAVİ YEŞİL ALGLER

    Bakteriler, mavi-yeşil algler, rikestsiyalar, aktinomisetler, ve miykoplazmaların gruplarının dahil olduğu; gerçek çekirdek zarları ve membrana bağlı organelleri olmayan, fosfolipid barındıran hücre duvarı ve tek helezonlu DNA molekülü hücre içinde serbest halde bulunan mikroorganizmalardır. Organeller ve karmaşık sitoplazma yapısı bu canlılarda bulunmaz. Mavi-yeşil algler çekirdeksiz hücrelerin en gelişmiş kolunu oluşturur. Hemen hemen hepsi kromozom olarak...

    https://www.biyologlar.com/mavi-yesil-algler
  • Filogeni Nedir ?

    1-Bir organizma grubunun veya taksonomik kategorinin: ilk ortaya çıkışından yada özgünlüğünü kazandıktan, bulunduğu zamana veya ölümüne(özgünlüğünü kaybettiği hal değişimine) kadarki gerçek hayat hikayesidir. 2-Taksonomik bir grubun, bulunduğu zaman-boyutuna kadaki;doğal krinolojik ve orjinleme kıstaslarına göre şekillenen gerçek hayat ağacıdır. Filogeni Nedir? 3-Bir Grup Organizmanın Filogenisi (Grup geçmişi);O grup fertlerinin geçmişleri (ontogenileri)...

    https://www.biyologlar.com/filogeni-nedir-
  • Akarsu Ekosistemi

    Akarsular, ekosistemlerin önemli bir parçasını meydana getirir. Akarsuyun yer altına sızan kısmı akiferleri, yüzeysel akışa geçen kısmı da deniz ve okyanusları besler. Akarsular birçok bitki ve hayvan türü için yaşam alanı oluşturur. Akarsuyun barındırdığı hayvan türü ve sayısı üzerinde akarsuların akış hızı, fiziksel ve kimyasal özellikleri etkilidir. Bir akarsuda eğim kesintileri ve çağlayanlar varsa biyolojiik üretim ve çeşitlilik az olur. Yatak...

    https://www.biyologlar.com/akarsu-ekosistemi
  • Okyanus bitkileri

    Şu an soluduğunuz havadaki oksijenin büyük bir kısmı, deniz ve okyanuslarda yaşayan ve klorofil içeren bitkiler tarafında fotosentez yoluyla üretilir. Nasıl ki atmosfer şartlarında klorofil içeren bir bitki havadan CO2 yi, topraktan suyu ve güneşten ışığı alarak fotosentez yapıp canlılar için oksijen üretiyorsa aynı şekilde deniz ve okyanuslarda da güneş ışığının varabildiği bölgelerde bulunan klorofilli bitkilerde oksijen üretmektedirler. ????: Web...

    https://www.biyologlar.com/okyanus-bitkileri
  • MİLLİ PARKLAR YÖNETMELİĞİ

    Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığından: R.G. Tarihi: 12/12/1986 R.G. Sayısı: 19309 BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam ve Tanımlar Amaç Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ile 6831 sayılı Orman Kanununun 25 inci maddesinin uygulanmasını düzenlemektir. Kapsam Madde 2 - Bu Yönetmelik, 2873 sayılı Milli Parklar Kanununun 22 nci maddesi ile 2896 sayılı Kanunla 6831 sayılı Orman Kanununa eklenen EK 5 inci maddesine göre hazırlanmış...

    https://www.biyologlar.com/milli-parklar-yonetmeligi
  • MİLLİ PARKLAR YÖNETMELİĞİ

    Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığından: R.G. Tarihi: 12/12/1986 R.G. Sayısı: 19309 BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam ve Tanımlar Amaç Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ile 6831 sayılı Orman Kanununun 25 inci maddesinin uygulanmasını düzenlemektir. Kapsam Madde 2 - Bu Yönetmelik, 2873 sayılı Milli Parklar Kanununun 22 nci maddesi ile 2896 sayılı Kanunla 6831 sayılı Orman Kanununa eklenen EK 5 inci maddesine göre hazırlanmış...

    https://www.biyologlar.com/milli-parklar-yonetmeligi
  • BAZI LABORATUVAR TERİMLERİ

    Normalite: Çözeltinin litresindeki eşdeğer gram sayısıdır. Molarite ise çözünmüş maddenin çözeltinin litresindeki mol veya formül gram sayısına denir. Molarite “ M “ ile normalite “N” ile gösterilir.Karışım: İki ya da ikiden fazla maddenin birbirleri ile karışmasıdır. Karışımların en önemli özellikleri karışma oranlarının belirli olmamasıdır. Örneğin, alkol ile su birbirleri ile her oranda karışabilir.Madde: Boşlukta bir yer kaplayan ve...

    https://www.biyologlar.com/bazi-laboratuvar-terimleri
  • Fosil Yaşlarının Hesaplanması

    Arkeolojide kullanılan tarihlendirme yöntemlerini radyoaktif olan ve radyoaktif olmayan diye kabaca iki bölüme ayırmak mümkündür. Radyoaktif olan yöntemler yine kendi içinde iki ayrı bölümde incelenir. Bunlardan birincisi radyoaktif maddelerin miktarının zamanla azalmasına dayanan, Karbon-14 ve Potasyum/Argon gibi yöntemlerdir. İkincisi ise, radyoaktiviteden dolayı çıkan enerjinin madde içinde biriktirilmesi olayına dayanır ki elektron spin rezonans bu tür...

    https://www.biyologlar.com/fosil-yaslarinin-hesaplanmasi
  • Kıtaların Kayma Kuramı (=Continental Drift)

    Günümüzde Wegener (1912)’ın kıtaların kayma kuramı genel bir kabul görmektedir. Bu kuram özet olarak dünya yaklaşık olarak 200-250 milyon yıl önce tek bir kıtadan oluştuğunu ve daha sonra bu kıtanın parçalaranark günümüzdeki kıtaları oluşturduğu şeklinde ifade edilebilir. . Wegener bu bütün kıtaya “Dünya Kıtası” anlamında Pangea adını vermiştir. Tek kıtadan bahsedilince, tek bir okyanustan da bahsetmek gerekir. Okyanuslarda, “Bütün Okyanuslar”...

    https://www.biyologlar.com/kitalarin-kayma-kurami-continental-drift
  • PROBİYOTİKLER HAKKINDA BİLGİ

    Değişik sebeplerden ileri gelen ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olan farklı oluşumlara karşı uzun yıllardan beri değişik antibiyotikler kullanılmıştır. Antibiyotiklerin belli periyotlarda ve belli dozlardaki kullanımı neticesinde, metabolizmada gözlenen rahatsızlıklar tedavi edilebilmiştir. Ancak zaman içerisinde kullanılan antibiyotik türleri ve bunların tedavideki dozlarının insan metabolizmasında yararlı faaliyetleri olan (özellikle de intestinal...

    https://www.biyologlar.com/probiyotikler-hakkinda-bilgi
  • Yüksek Bitkilerde Su ve Mineral Madde Beslenmesi

    Tohumun şişme ile su almasından sonra yeni bir bitki oluşturmak üzere büyüme ve gelişmesi başladığında ilk olarak gelişen ve işlev görmeye başlayan organı kök taslağından oluşan köktür. Tohumun kotiledon kısmında depolanmış olan organik maddelerin sindirimi ve solunumla elde edilen madde ile enerji fotosentetik organların yeni Metabolik maddeleri sağlayabilecek hale gelmeleri için gereken büyüme ve gelişme için yeterlidir. Fakat tohumun serbest akış ve...

    https://www.biyologlar.com/yuksek-bitkilerde-su-ve-mineral-madde-beslenmesi
  • Atık Yağların Çevreye Zararları

    Bilindiği gibi 1 lt atık yağ 1 milyon litre içme suyunu kirletebilmektedir. Kullanılmış bitkisel atık yağlar evsel atık su kirliliğinin %25’ini oluşturmaktadır. Atık yağlar ekotoksik özelliğe sahiptir; bulunduğu ortamı kirletir, ortamda yaşayan canlılara zarar verir. Atık su kirliliğinin %25 oranında kaynağını, kullanılmış bitkisel ve hayvansal yağlar oluşturmaktadır. Arıtılmayan atık suların içindeki bitkisel ve hayvansal atık yağlar; denizlere,...

    https://www.biyologlar.com/atik-yaglarin-cevreye-zararlari
  • Cestoda (YASSI SOLUCANLAR) Özellikleri

    CESTODA (YASSI SOLUCANLAR) - Sestodlar; vücutları yassı, halkalara ayrılmış şerit şeklindeki PLATHYHELMINTH'lerdir. - Boyları 2-4 mmden 20-25 mye kadar varan değişik ölçülerde olabilir.(Diphylobotrium latum 20-25 m. , Taenia saginata 5-10m. ) - Halka sayısı ise 3'ten 8-10bine kadar çok farklı sayılarda olabilir. (D.latum 8-10 bin halka, E.granulosus 3 halka) Cestodlarda vücut, şekil ve fonksiyon yönünden 3'e ayrılır: SCOLEX:Ön uçta bulunur. Yuvarlak / badem...

    https://www.biyologlar.com/cestoda-yassi-solucanlar-ozellikleri
  • Biyolojik Silahlar

    Kimyasal ajanlar gibi, biyolojik silahlar da neyse ki popüler kültürdeki şöhretlerine yakışır şekilde kullanılmış değiller henüz. 1971′de Kazakistan’daki bir iaboratuvardan kaçan ve silah olarak kullanılmak üzere hazırlanan çiçek hastalığı mikrobu yüzünden ölenlerin sayısı yalnızca 3. Üstelik hastalık salgın halinde ilerleme de göstermemiş. 1979′da şimdiki adı Ekaterinburg oian Sverdiovsk’taki bir fabrikadan sızan şarbon mikrobu içeren bir...

    https://www.biyologlar.com/biyolojik-silahlar-1
  • Güvercin Hastalıkları

    Güvercin Hastalıkları

    CİRCOVİRÜS Son yıllarda saptanan bu hastalık oldukça yenidir. Bu nedenle hastalık ve sonuçları hakkında bilinenler fazla değildir. Hastalığa Circovirus adı ile bilinen bir virüs türü neden olmaktadır. Bu virüs daha çok genç kuşları ve yeni yavruları etkilemektedir. Hastalık ilk başlarda solunum yolları sorunları şeklinde kendini gösterir. Ağırlık kaybı ve ishal vardır. Daha ileri aşamalarda tüylerin büyümesinde karakteristik anormallikler ve vücut...

    https://www.biyologlar.com/guvercin-hastaliklari
  • Güvercin Hastalıkları

    Güvercin Hastalıkları

    CİRCOVİRÜS Son yıllarda saptanan bu hastalık oldukça yenidir. Bu nedenle hastalık ve sonuçları hakkında bilinenler fazla değildir. Hastalığa Circovirus adı ile bilinen bir virüs türü neden olmaktadır. Bu virüs daha çok genç kuşları ve yeni yavruları etkilemektedir. Hastalık ilk başlarda solunum yolları sorunları şeklinde kendini gösterir. Ağırlık kaybı ve ishal vardır. Daha ileri aşamalarda tüylerin büyümesinde karakteristik anormallikler ve vücut...

    https://www.biyologlar.com/guvercin-hastaliklari
  • BİTKİLERDE TERLEME VE DAMLAMA

    Terleme, otların biçildikten sonra kuruması olayında açıkça görülür. Kesilen yeri tıkansa bile biçilen bitkilerin otsu kısımları hemen pörsür. Demek ki bitkilerin bütün yüzeyi su kaybetmektedir. Bu su kaybı bitkinin belli bir süre içinde kaybettiği ağırlıkla ölçülebilir.Bu ölçümler şiddetli terleme döneminde nemcil bitkilerde saatte desimetrekare başına 10 gram su, mezofitlerde 1 gram ve kurakçıl bitkilerde 0,1 gram su atıldığını gösterir; 15 metre...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-terleme-ve-damlama
  • DENİZ EKOSİSTEMLERİNİN KONTROLÜ

    Rüzgar ve akımlarla gelen etkenler, bununla birlikte besin çeşitleri (katmanları) (bunlara artıklardan gelen nitrojen ve fosfor dahil), endüstriyel artıklar yosunların büyümesine elverişli koşullar oluşturur. Yosunlar deniz hayatına zararlıdır ve belli başlı hastalıklarda kaynak teşkil ederler. Tonik planktonların ortada bulunmalarının kontrolü üzerinde iki belirgin metod vardır. Bunlar , lokal örnekleme ve biyolojik örneklemedir. Her control deniz canlılarının...

    https://www.biyologlar.com/deniz-ekosistemlerinin-kontrolu
  • PALEONTOLOJİ

    Arkeobiyolojinin bir dalı olan paleontoloji, çeşitli jeolojik devirlerde yaşamış olan insan, hayvan ve bitki türlerine ait fosiller üzerinde araştırmalar yapar ve jeolojik devirlerde yaşayan canlılar hakkında bilgi sahibi olunmasına yardımcı olur. Paleontoloji, fosil bilim ya da taşıl bilim olarak da bilinir. Bir başka tanımlamayla, soyu tükenmiş organizmaların fosillerini ve biyolojisini inceleyen bilim dalıdır. İlk paleontoloji araştırmaları 19. yüzyılda...

    https://www.biyologlar.com/paleontoloji-1
  • Bakteriyolojinin tarihçesi

    Bakteriler ilk defa 1676'da Antonie van Leeuwenhoek tarafından, kendi tasarımı olan tek mercekli bir mikroskopla gözlemlenmiştir. Onlara "animalcules" (hayvancık) adını takmış, gözlemlerini Kraliyet Derneği'ne (Royal Society'ye) yazılmış bir dizi mektupla yayımlamıştır. Bacterium adı çok daha sonra, 1838'de Christian Gottfried Ehrenberg tarafından kullanıma sokulmuş, eski Yunanca "küçük asa" anlamına gelen βακτήριον -α (bacterion -a)'dan türetilmiştir....

    https://www.biyologlar.com/bakteriyolojinin-tarihcesi
  • Kıtaların Kayma Kuramının Zoocoğrafik Açıdan Önemi

    Wegener, Kıtaların Kayma Kuramı’nı ortaya atınca ve bu kurama önemli destekler gelince ve özellikle 1960 ve 1995 yılları arasında belirli ölçülerle bilimsel olarak kanıtlanınca, geçmişteki fauna ve flora yayılışlarının, bundan önceki kuramlarda öne sürüldüğü gibi büyük ölçüde kara ve su köprüleri ile olmadığı sonucuna varılmıştır. Yayılışların, bugünkü kara parçalarının tümünün bir araya gelmesinden oluşmuş “pangea” dediğimiz tek...

    https://www.biyologlar.com/kitalarin-kayma-kuraminin-zoocografik-acidan-onemi
  • Toprak Yapısı ve Su Verimliliği

    Toprağın bitkilere su sağlayabilme potansiyelini belirlemek üzere kullanılan Tarla Kapasitesi, Daimi Solma Noktası veya Yüzdesi, Su Basıncı (P), Su Tansiyonu, Nem eşdeğeri, Su Potansiyeli veya Yayınım Basıncı Eksikliği, Toplam Toprak Suyu Stresi, Kılcallık Kapasitesi gibi birçok terimler vardır. Burada konu bunlar arasında en yaygın olarak kullanılan bazı terimlerle ele alınacaktır. Toplam toprak su stresi, (Total soil moisture stress) konuya enerjetik açıdan...

    https://www.biyologlar.com/toprak-yapisi-ve-su-verimliligi
  • İNSANLARDA HIDATIDOSIS'IN BULAŞMA YOLLARI:

    I. Enfekte dışkının gıda ya da sularlar alınması (çiğ yenen sebze, meyve vs.) II. Enfekte toprak veya kumlarla oynayan çocukların ellerinin enfekte köpek dışkısıyla bulaşması ve ellerin yıkanmadan ağza götürülmesi III. Köpeklerin sevilmesi sırasında köpek türlerinde bulunan yumurtaların ele bulaşması IV. Enfekte köpek dışkısının toz haline gelerek, içindeki yumurtaların rüzgarla yiyeceklere bulaşması ya da insanların ağız veya burunlarından girmesi...

    https://www.biyologlar.com/insanlarda-hidatidosisin-bulasma-yollari
  • NANOBİYOTEKNOLOJİ

    Nanobiyoteknoloji kelimesi iki kavramıiçinde barındırıyor: Bunlardan birincisi bir büyüklük tanımı: Nano, yani milimetrenin milyonda birine karşılık gelen bir büyüklük. İkincisi ise biyoteknoloji kavramı, yani biyoloji ve biyokimya temelli yöntemlerin uygulamalarını araştıran, ortaya koyan, onları ürüne dönüştüren, teknoloji temelli çalışma alanı. İkisinin birleşmesi ile ortaya çıkan nanobiyoteknoloji ise, bir yandan canlı hücrenin milyarlarca yıllık...

    https://www.biyologlar.com/nanobiyoteknoloji
  • NANOBİYOTEKNOLOJİ

    Nanobiyoteknoloji kelimesi iki kavramıiçinde barındırıyor: Bunlardan birincisi bir büyüklük tanımı: Nano, yani milimetrenin milyonda birine karşılık gelen bir büyüklük. İkincisi ise biyoteknoloji kavramı, yani biyoloji ve biyokimya temelli yöntemlerin uygulamalarını araştıran, ortaya koyan, onları ürüne dönüştüren, teknoloji temelli çalışma alanı. İkisinin birleşmesi ile ortaya çıkan nanobiyoteknoloji ise, bir yandan canlı hücrenin milyarlarca yıllık...

    https://www.biyologlar.com/nanobiyoteknoloji-1
  • Mitokondriyon ( Çoğul ismi mitokondria)

    Mitokondriyon ( Çoğul ismi mitokondria)

    Mitokondriyonun İç ve Dış Zar Yapısı Mitokondriyonlar canlıhücrelerin sitoplazmalarında yavaş hareketleri olan boyları ve şekillerini değiştiren organellerdir. Zaman zaman bölünebilirler. Genellikle sitoplazma hacminin %25'ini kapsarlar. Sitoplazma içinde iki kat zarla çevrilidirler. Işık mikroskobu ile tanecik ya da ipliksi yapılar şeklinde görülürler. Hücre organelleri içinde en büyük olanlarıdır (0,5-1μ). Enerji üretimi yapan, ayrıca çok sayıda kimyasal...

    https://www.biyologlar.com/mitokondriyon-cogul-ismi-mitokondria
  • HAYVAN SİSTEMATİĞİNİN PRENSİPLERİ

    TAKSONOMİ : Sınıflandırmada kullanılan esasları ve bunların pratikte kullanılışını kendine konu edinen ve canlıları farklılıklarına göre gruplandıran biyolojinin yan dalı. Alpha Taxonomy:Tür düzeyindeki isimlendirme ve tanımlama ile ilgilidir. Beta Taxonomy:Türlerin doğal sınıflandırma içerisinde daha yüksek taksonların sınıflandırılmasına denir. Gama Taxonomy:Tür altındaki taksonların oluşması ve tanımları ile uğraşan taksonomiye denir. ...

    https://www.biyologlar.com/hayvan-sistematiginin-prensipleri
  • DENİZ EKOSİSTEMLERİNDEKİ BOZULMALAR

    Deniz ekosistemlerindeki bozulma bir bütün olan çevrenin yapı ve işleyişini olumsuz etkiler. Bazı varlıkların azalması diğer bazı varlıkların azalmasına da neden olur. Madde döngülerinin gerçekleşmesi zorlaşır. Sonuçta doğadaki enerji tükenmeye doğru gider. 1. Dünya Coğrafyasının Değişmesi Ekosistemin yapı ve işleyişini oluşturan iklim, toprak, hava, bitki hayvan gibi faktörlerin olumsuz yönde değişmesi çevrenin ekolojik özelliklerini de değiştirir. -...

    https://www.biyologlar.com/deniz-ekosistemlerindeki-bozulmalar
  • Insecta (Hexapoda, Entoma, Böcekler) Sınıfı

    Insecta (Hexapoda, Entoma, Böcekler) Sınıfı Bu sınıf böcekleri yani haşareleri içerir. Erişkinlerde vücut belirgin olarak 3 bölüme ayrılmıştır. Bunlar baş, göğüs ve abdomendir. Başta bir çift anten vardır ve göğüs 3 segmentden oluşmuştur. Bu halkaların her birinden birer çift ayak çıkar. Bazı türlerde ise thoraxdan bir veya iki çift kanat çıkar. Abdomen ise değişik sayıda segmentlerden oluşmuştur. Baş (Capot) : Oval veya küremsi yapıdadır....

    https://www.biyologlar.com/insecta-hexapoda-entoma-bocekler-sinifi
  • Sucul toksikoloji vize soruları

    Test, boşluk doldurma ve klasik sorulardan oluşuyor; Klasik sorular; 1)gölleri sıcaklık değişimine göre tabakalandırdığımızda göl kısımlarını yazın ve kısaca açıklayın(epilimnion,termoklin,hipolimnion) 2)P neden diğer nutrient elementlerden daha önemlidir ötrofikasyonda( dna,atp gibi canlılık için gerekli olan en temel birimlerde yer alır ve sınırlayıcı bir faktördür.bu sınırlayıcı faktör ortadan aklkınca üreme başarısı aşırı derecede...

    https://www.biyologlar.com/sucul-toksikoloji-vize-sorulari
  • Evrimsel Biyoloji Nedir

    ...Staphylococcus aureus,örnek olarak alınırsa,ameliyatlı hastalarda bir çok enfeksiyona neden olan bir bakteri olarak şimdi hemen hemen tüm penisilin,ampisilin ve benzer ilaçlara karşı dirençlidir. Metisilin bir alternatif olarak geliştirilmiş ,bir kaç yıl işe yaramış,ancak birçok S.auereus toplumu metisilin'e direnç kazanmış,daha sonra da sefalosporinler,karbapenemler,eritromisin,tetrasiklin,streptomisin,sulfonamitler ve florokinonlar bu sonla...

    https://www.biyologlar.com/evrimsel-biyoloji-nedir
  • Evrim İçin Özel Bir Kaynak

    Darwin'in 'Türlerin Kökeni' adlı eseri 2009 yılında 150. yaşına giriyor. Dünya çapında saygın doğal tarih müzeleri, evrim kuramının getirdikleri üzerine türlü etkinlikler düzenliyor. Evrim konulu bir dersin en temel konularından biri, gezegenimizin oluşumundan bu yana süregelmiş yerbilimsel ve evrimsel olayların kapsamlı bir özetini yapabilmek. Bu oldukça iddialı bir iş. Öncelikle ortada bir ölçek sorunu var. Elde tıpkı bir akordeon gibi genişleyip daralacak...

    https://www.biyologlar.com/evrim-icin-ozel-bir-kaynak
3WTURK CMS v8.1