Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 183 içerik listeleniyor

  • Jeomorfoloji Nedir

    Güneş Sistemi’nin Oluşumu Güneş Sistemi’nin oluşumu ile ilgili farklı teoriler ortaya atılmıştır. En geçerli teori sayılan Kant-Laplace teorisine Nebula teorisi de denir. Bu teoriye göre, Nebula adı verilen kızgın gaz kütlesi ekseni çevresinde sarmal bir hareketle dönerken, zamanla soğuyarak küçülmüştür. Bu dönüş etkisiyle oluşan çekim merkezinde Güneş oluşmuştur. Gazlardan hafif olanları Güneş tarafından çekilmiş, çekim etkisi dışındakiler...

    https://www.biyologlar.com/jeomorfoloji-nedir
  • ÖRÜMCEĞİN HAYAT HİKAYESİ

    Latince örümcek anlamına gelen arakne kelimesinin kökeni, Ovid'in Metamorfozlar adlı eserindeanlattığı mitolojik bir hikayedir. Buna göre, bilgelik tanrıçası Atene, çok güzel örgüler ören köylü kızı Arakne'yi kıskanır; onu bir örgü örme yarışmasına davet eder. Yarışma yapılır. Atene, güzel örgüsünde, olimpiyatlarda intikam tanrıçası Nmesis'in, tanrılara meydan okuyan ölümleri taşımasını tasvir etmiştir. Lakin, Arakne'nin örgüsü daha güzel...

    https://www.biyologlar.com/orumcegin-hayat-hikayesi
  • Yayınlanan Haritaya Göre Dünya’nın Son Vahşi Yaşam Alanlarının %70’i Beş Ülkenin Sınırları İçinde
  • Yayınlanan Haritaya Göre Dünya’nın Son Vahşi Yaşam Alanlarının %70’i Beş Ülkenin Sınırları İçinde
  • İklim Değişikliği, Kaplumbağalarda Dişi Birey Sayısının Artmasına Neden Oluyor.
  • İklim Değişikliği, Kaplumbağalarda Dişi Birey Sayısının Artmasına Neden Oluyor.
  • İklim Değişikliği, Kaplumbağalarda Dişi Birey Sayısının Artmasına Neden Oluyor.
  • Restriction fragment length polymorphism (RFLP) analizi

    Restriction fragment length polymorphism (RFLP) analizi

    Restriction fragment length polymorphism (RFLP) analizi restriksiyon endonükleazların çift iplikli DNA’yı spesifik tanıma bölgelerinden kesmesi temeline dayanmaktadır.

    https://www.biyologlar.com/restriction-fragment-length-polymorphism-rflp-analizi
  • Çapak balığı (Abramis brama)

    Çapak balığı (Abramis brama)

    Çapak balığı (Abramis brama), sazangiller (Cyprinidae) familyasına ait bir tatlısu balığı türü.Çapak balığı ortalama 30 ila 50 santim boyunda yakalanır. Ara sıra 75 santim ve 7 kilo ağırlığına kadarlarına da rastlanır. Sırtı hafif yeşil, kahverengi, sarı ya da siyah gibi parlar.Göğüs yüzgeçlerinin haricinde tüm yüzgeçleri koyu gri renktedir. Göğüs yüzgeçleri açık gri renktedir ve neredeyse karın yüzgeçlerine yetişecek kadar büyüktür. Ve bu...

    https://www.biyologlar.com/capak-baligi-abramis-brama
  • Botaniğin Tarihçesi

    Bugünkü sistematik botanik adına yaşanan en büyük ilerlemeler, 20. yüzyılın ikinci yarısında meydana gelmiştir. O dönemlerin kötü koşulları ve maddi sıkıntılarına rağmen, dünyanın bir çok yerindeki çok sayıda flora yazarı, önemli çalışmalar başlatmış ve bu konuda büyük adımlar atmışlardır. Dünya tarihinde, bilinen ilk Flora yayınları, küçük bir alanda yetişen bitkilerin isim listesinden bile daha dar kapsamlıydı. Bugün ise, en iyi ve modern...

    https://www.biyologlar.com/botanigin-tarihcesi
  • Gürültü Kirliliği

    Gürültü İnsanlar üzerinde olumsuz etki yapan ve hoşa gitmeyen seslere gürültü denir. Özellikle büyük kentlerimizde gürültü yoğunlukları oldukça yüksek seviyede olup, Dünya Sağlık Örgütü'nce belirlenen ölçülerin üzerindedir. Gürültü Kirliliği Kent gürültüsünü artıran sebeplerin başında trafiğin yoğun olması, sürücülerin yersiz ve zamansız klakson çalmaları ve belediye hudutları içerisinde bulunan endüstri bölgelerinden çıkan...

    https://www.biyologlar.com/gurultu-kirliligi
  • Kadife balığı (Tinca tinca)

    Kadife balığı (Tinca tinca)

    Kadife balığı (Tinca tinca), Yeşil sazan olarak da bilinir, sazangiller (Cyprinidae) familyasından fazla hareket etmeyen yavaş akan suların dıp kısımlarında yaşayan bir balık türü.Bütün Avrupa'da ve Asya'nın orta derece iklimli kesimlerinde bulunur. Türkiye'nin kuzeyinde, yani batı ve doğu karadeniz bölgelerinin tatlı sularında,iç anadoludaki baraj ve göllerde,özellikle eskişehir çatıören barajında bol miktarda bulunmaktadır.Kadife balığının doğal rengi...

    https://www.biyologlar.com/kadife-baligi-tinca-tinca
  • BİYOCOĞRAFİK BÖLGELER VE HAYVANLARI

    Bitki örtüsü, hayvan toplulukları (zoosönoz) ve ortam koşulları biyotopun bir parçası gibi değerlendirilir. Bitki toplulukları (fitosönoz) bulundukları yerin koşullarına doğrudan bağlıdır. Yeryüzündeki hayvan topluluklarının yayılışı da bitkilerin yayılışına uygunluk gösterir. Aynı ekosistemlere sahip olan bölgelerin benzer biyotoplarında, hayvansal ve bitkisel izosönozlar hüküm sürdüğünden, yeryüzünün belirli bölgelerinin karşılaştırılması...

    https://www.biyologlar.com/biyocografik-bolgeler-ve-hayvanlari
  • Biyoinformatik Ders Notları

    Biyoinformatik Nedir? * Bilgisayar olmadan işleyip veri toplayamayacağımız işlemlerde kullanmak amacı ile ortaya çıkmıştır. ilk insan genom projesi ile başlamıştır. Biyoinformatik, biyolojik sorulara cevap verebilmek amacı ile bilgisayarların bilgisayar yazılımlarının ve biyolojik verilerin birleşmesinden oluşan bir daldır. örneğin 3 milyar nükleotid vardır insan genomunda 3 milyar nükleotid de el ile yazılamayacağından dolayı biyoinformatiğe ihtiyaç...

    https://www.biyologlar.com/biyoinformatik-ders-notlari
  • SİLVEA

    Ilıman bölgelerin ancak yazın yeşil olan ve yapraklarını döken ormanlık alanlarıdır. Tipik olarak Doğu ve Kuzey Amerika ile Orta Avrupa'da görülür. Ekolojik nişlerinin zenginliği bakımından tipik olan bu bölgenin tür sayısı da oldukça zengindir. Taiga faunasındaki elemanların büyük bir kısmı silveada da bulunur (örneğin büyük memeliler ve birçok kuş türü gibi). Buraya, ayrıca, soğuğa az dayanıklı hayvanlar, yapraklarını döken ağaçlara ve onlara...

    https://www.biyologlar.com/silvea
  • KEMİK DOKUNUN OLUŞUMU

    Kemik dokusunun oluşumu genel olarak iki aşamada gerçekleşmektedir. Öncelikle bu iş için özelleşmiş hücreler tarafından kemik dokusunun organik kısmı salgılanır. Daha sonra oluşan ara maddenin mineralizasyonu gerçekleştirilir. Kemik dokunun histogenezi (osteogenezis) iki çeşittir. 1-İntramembranöz Kemik Gelişimi(Direkt Ossifikasyon) Bu kemik gelişiminde embriyonal bağ dokusundan doğrudan doğruya kemik dokusu oluşmaktadır.İskeletteki kısa kemiklerin gelişimi ile...

    https://www.biyologlar.com/kemik-dokunun-olusumu
  • İçsuların biyocoğrafik dağılımı

    Irmaklar Yıl boyunca hemen hemen sabit sıcaklıkta çıkan yeraltı suları, üst yüzey sularının da katılmasıyla, su bolluğuna göre sırasıyla dereleri, çayları, ırmakları ve nehirleri oluşturur. Kaynaktan uzaklaştıkça, sıcaklık dış koşulların etkisi altına girer. Eğimden dolayı meydana gelen akıntı ve köpürme, havadaki 02'in alınmasını sağlar. Bu akıntılı bölgelerdeki özel koşullara uyum yapmış "Reofilik" bentozlar, akıntının sürükleme...

    https://www.biyologlar.com/icsularin-biyocografik-dagilimi
  • DENİZLERİN ZOOCOĞRAFYASI

    Yeryüzünün büyük bir kısmı okyanuslarla kaplıdır. İlk canlılar denizlerde ortaya çıkmış, daha sonra karalarda evrimleşmesine hızlı bir şekilde devam etmiştir. Yaklaşık iki milyon hayvan türünün %10'u denizlerde yaşar. Deniz faunasındaki bu oransal tür fakirliği deniz koşullarının heterojen olmamasından ve aralarında kesin bariyerler oluşturamamasındandır. Yalıtım ve doğal seçilim için seçenekleri azdır. Halbuki karalardaki canlıların yaşam...

    https://www.biyologlar.com/denizlerin-zoocografyasi
  • Gürültü Kirliliğine Adım Adım ( Ses Kirliliği )

    Çevre sorunlarından önemli olan biri de sanayileşme ve modern teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan gürültü kirliliğidir. İstenmeyen ve dinleyene bir anlam ifade etmeyen sesler ya da insanı rahatsız eden düzensiz ve yüksek seslertopluluğu... Zaman zamn tarlada bir tarktör, kimizaman inşaaat makineleri, Kimi zaman caddede ilarleyen araçların korna, ve motor sesi, çoğu zamanda yüksek volümde dinlenilen müzik parçaları... Peki gürültü kirliliğini oryata çıkran...

    https://www.biyologlar.com/gurultu-kirliligine-adim-adim-ses-kirliligi-
  • Dünya 4 derece ısınsa yaşam nereye gider

    Dünyamızın 4 derece ısınması durumunda – ki içinde bulunduğumuz yüzyılda çok büyük bir olasılık- insan türü hayatta kalmak için çok büyük bir savaş verecek. Su baskınları, kuraklık, açlık, susuzluk nedeniyle dünyanın büyük bir kısmı yaşanamaz hale gelirken, Kanada, Sibirya, Grönland ve Antarktika`nın batı kıyıları gibi çok az bölge, insan türünün yaşamını sürdürebilmesine izin verecek. En fazla bir milyon kişinin barınabileceği bu dünyada,...

    https://www.biyologlar.com/dunya-4-derece-isinsa-yasam-nereye-gider
  • HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞİ

    Hücre zarı,seçici geçirgen bir yapıya sahiptir.Molekülün büyüklüğüne,yağda veya suda çözünmesine,polaritesine, ortamdaki yoğunluğuna veya türüne göre zar üzerinden madde taşınmasını dört farklı şekilde gerçekleştirir. Hücre zarından madde geçişi • Pasif Taşıma • Difüzyon • Kolaylaştırılmış Difüzyon • Osmoz • Plazmoliz • Deplazmoliz • Diyaliz • Aktif taşıma • Endositoz • Fagositoz • Pinositoz • Ekzositoz Pasif taşıma ...

    https://www.biyologlar.com/hucre-zarindan-madde-gecisi
  • FLORA ve VEJETASYON

    FLORA ve VEJETASYON

    Ülkelerin tarihi ve kültürel zenginlikleri yanında biyolojik çeşitliliği de önemlidir. Türkiye, 11000 civarında eğrelti ve tohumlu bitki türü ve 3700 civarında ki endemik bitki taksonu ile dünyada oldukça zengin floraya sahip ülkelerden birisidir. Avrupa kıta florasının 12000 adet eğrelti ve tohumlu bitki ile 2750 adet endemik türe sahip ve Kıtanın ülkemizin yaklaşık 15 katı büyüklükte olduğu düşünülürse, yurdumuzun floristik zenginliği daha da...

    https://www.biyologlar.com/flora-ve-vejetasyon
  • Çernobil Nükleer Reaktörü Kazası ve Türkiye üzerindeki etkileri

    Ukrayna’daki Çernobil nükleer güç santralındaki kaza, reaktör güvenliği ile ilgili bir test sırasında gerçekleşmişti. Yapılan test, bu tür reaktörlerin kararlı çalışamadığı çok düşük güç seviyesindeydi ve bu seviyede reaktörün güvenlik sistemlerinin devreye girmemesi için, sorumlu operatörler, normalde yapmamaları gerektiği halde acil durum kapama sistemini devre dışı bırakmışlardı. Deney sırasında kalp içi sıcaklıklar güvenli seviyenin...

    https://www.biyologlar.com/cernobil-nukleer-reaktoru-kazasi-ve-turkiye-uzerindeki-etkileri
  • Türkiyenin İklim Özellikleri

    Türkiyenin İklim Özellikleri

    Ülkemiz iklim özelliklerini kısaca açıklamak gerekirse;

    https://www.biyologlar.com/turkiyenin-iklim-ozellikleri
  • Sivrisineklerin Coğrafi Yayılışı

    Sivrisineklerde çok kısıtlı yöresel yayılış (endemizm) görülmemektedir. Genellikle Dünya'nın her anakarasında, kan emebilecekleri canlıların yaşadığı tropikal, subtropikal ve ılıman iklim kuşaklarında yaygındırlar. Sivrisineklerin yayılışında, bölgelerinin dışına çıkmalarını önleyen büyük denizler, yüksek dağlar ve geniş çöller gibi coğrafik engeller birer sınırlayıcı faktör olmuşlardır (Alten, 1991). Bu doğal nedenlerle, belirli sivrisinek...

    https://www.biyologlar.com/sivrisineklerin-cografi-yayilisi
  • Sulak Alanlar - Önemi, Temel Sorunları

    Sulak Alanlar - Önemi, Temel Sorunları

    Sulak alanlar; Doğal veya yapay, sürekli veya mevsimsel, suları durgun veya akıntılı, tatlı, acı veya tuzlu tüm su kütleleri sulak alan olarak tanımlanmaktadır.

    https://www.biyologlar.com/sulak-alanlar-onemi-temel-sorunlari
  • GAMETLERİN OLUŞUMU

    Hayvanların büyük çoğunluğunda erkek ve dişi birey ayrı ayrı olduğundan, dişiden dişi gamet, erkekden de erkek gamet oluşturulur. Omurgalılarda gametler, üreme organlarındaki diploid eşey ana hücrelerinin mayozla bölünmesinden meydana gelir. Eşey organlarına gonad denir. Bütün canlıların gametleri ister mayozla oluşsun, ister mitozla oluşsun mutlaka haploid kromozomludur. a. Sperm Oluşumu: Spermler, erkek gametler olup, erkek üreme organlarındaki (testisler)...

    https://www.biyologlar.com/gametlerin-olusumu
  • Türkiye’nin Orman Biyolojik Çeşitliliği

    Orman ekosistemleri ülke genelinin % 27,2'sini kaplar. Türkiye’de orman habitatlarına ait gerek ekolojik gerekse de floristik kompozisyona dayalı çok sayıda ekosistem mevcuttur ve her ekosistemin işlevi az çok birbirinden farklıdır. Türkiye’nin sahip olduğu bu zengin orman biyolojik çeşitliliği çok sayıda endemik bitki türüne, önemli kuş türlerine ve birçok yaban hayatı türüne habitat sağlamaktadır. Türkiye’nin orman ekosistemleri Avrupa-Sibirya, Akdeniz ve...

    https://www.biyologlar.com/turkiyenin-orman-biyolojik-cesitliligi
  • Orman Kaynaklarının Yok Edilme Sebepleri

    Kereste üretimi ve tarımsal arazi kazanma nedeniyle Orman bölgelerinin çıplaklaştırılması yanında, bölgede maden kaynaklarının da bulunduğu ve bu madenleri çıkarmak ve taşımak için açılan yollarda tropikal ormanların yok olmasına neden olmaktadır. Ağaç kesimi, ekonominin farklı iki yönü ile yapılmaktadır. •Sanayi hammaddesi olarak sert odunlu tropikal ağaçlar kesilmekte; •Toplumun en yoksul kesimlerince yakacak odun olarak toplanmaktadır. Kereste Üretimi ...

    https://www.biyologlar.com/orman-kaynaklarinin-yok-edilme-sebepleri
  • Leishmania ve sağlık yönünden önemi

    Leishmania'lar omurgalı konağın retikulo-endotelial sistemine ait belirli hücrelerde içinde parazitlenen canlılardır. Dokularda, yalnız kamçısız olan Leishmania biçimi bulunur. Taşıyıcı böceklerde ise hücre dışı yaşam gösteren ve kamçılı olan Leptomonas biçimi bulunur. Omurgalı konağın karaciğer, dalak, kemik iliği, lenf düğümleri, damar endotelinde RES hücreleri içinde parazitlenir. Kanda, monositlerde ve makrofajlarda da yerleşir. Parazitlendiği...

    https://www.biyologlar.com/leishmania-ve-saglik-yonunden-onemi
  • Ses Kirliliği

    Gürültü; insanlar üzerinde olumsuz etki yapan ve hoşa gitmeyen seslere denir. Özellikle büyük kentlerimizde gürültü yoğunlukları oldukça yüksek seviyede olup, Dünya Sağlık Örgütü'nce belirlenen ölçülerin üzerindedir. Gürültü (ses) Kirliliği Kent gürültüsünü artıran sebeplerin başında trafiğin yoğun olması, sürücülerin yersiz ve zamansız klakson çalmaları ve belediye hudutları içerisinde bulunan endüstri bölgelerinden çıkan gürültüler...

    https://www.biyologlar.com/ses-kirliligi
  • Hayvanlar; Omurgasız Hayvan

    Tamamı heterotrof (hazır besin alan) canlılardır. Hücre çeperleri yok­tur. Kloroplast taşımazlar. Hayvanlar omurgalı ve omurgasız olmak üzere iki büyük gruba ayrılır. Süngerler, Sölenterler, Yassı Solucanlar, Yuvarlak Solucanlar, Halkalı Solucanlar, Yumuşakçalar, Kabuklular, Örümcekgiller, Çokayaklılar, Böcekler ve Derisi Dikenliler omurgasız hayvanlar grubunu meydana getirir. Balıklar, Kurbağalar, Sürüngenler, Kuşlar, Memeliler omurgalı hayvanlar grubuna ait...

    https://www.biyologlar.com/hayvanlar-omurgasiz-hayvan
  • Sazan Balığı Biyolojisi ve Yetiştirme Teknikleri

    Ilıman iklim bölgelerinin ekonomik öneme sahip türü olan sazan (Cyprinus carpio Linnaeus, 1758), sıcağı sevmesinin yanında soğuğa da dayanıklı olup, entansif yetiştiricilik için çok uygundur. Az miktarda oksijene gereksinim duyması ve yetiştirme sırasında boylama, kepçeyle yakalanma ve tartım gibi işlemlere duyarlı değildir ve kolayca yaralanmaz.4-30°C arasındaki su sıcaklığı değişimlerine kısa sürede uyum sağlar (1). Sazan müstesna bir çevre toleransına...

    https://www.biyologlar.com/sazan-baligi-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • Çeşitli Toprak Parametrelerinin Mikroorganizmalarla İlişkisi

    1. Toprak nemi Yağmur suları topraktan yıkandıktan sonra toprak porları yeniden havayla dolar. Drenajı takiben toprak nemi, toprak partiküllerinin tutma kuvveti ile yerçekimi arasında oluşan denge sonucu daha stabil hale gelir. Gerek bitki gerekse mikroorganizmaların ideal nem koşullarını gösteren bu denge düzeyine tarla kapasitesi denir. Toprak kurudukça içerdiği nem, bitki ve pek çok mikroorganimanın yararlanamayacağı bir düzeye kadar azalır ki bu noktaya solma...

    https://www.biyologlar.com/cesitli-toprak-parametrelerinin-mikroorganizmalarla-iliskisi
  • Laktik Asit Bakterilerinin tiplendirmesinde kullanılan Moleküler (Genotipik) Yöntemler

    Organizmanın genetik yapısının analizini temel alan yöntemlerdir. DNA temelli yöntemler, kullanılan tekniğin tipine bağlı olarak mikroorganizmaların genus seviyesinden suş seviyesine kadar identifikasyonunu sağlayabilmektedir. Nükleotit sekanslarının kullanımını içeren bu teknikler oldukça hızlı teknikler olup besiyerindeki değişikliklerden etkilenmemeleri bakımından fenotipik identifikasyon yöntemlerine kıyasla oldukça önemli avantajlar sunmaktadır . Bununla...

    https://www.biyologlar.com/laktik-asit-bakterilerinin-tiplendirmesinde-kullanilan-molekuler-genotipik-yontemler
  • Lamarckın Görüşleri

    Bu bilim adamı, çevrenin etkisiyle canlılarda meydana gelen değişmelerin daha sonraki nesillere geçebileceğine inanmıştır. Lamarck’a göre, bitki ve hayvan türleri, çevre şartlarının etkisiyle değişebilmektedirler. Lamarck, “Zoolojinin Felsefesi” adlı eserinde, çevrede meydana gelen değişikliklerin türleri etkilediğini ve her türün bu etkiye içten gelen bir değişiklikle cevap verdiğini belirtmektedir. Yerken Boyları Uzamıştır. Lamarck, canlıların...

    https://www.biyologlar.com/lamarckin-gorusleri
  • BAKTERİ GENETİĞİ

    Canlıların tüm özelliklerinin, kalıtsal olarak nesilden nesile aktarıldığı öteden beri bilinen bir gerçektir. Yaşamın temel maddeleri kabul edilen nükleik asitler (DNA=deoxyribonucleic acid, RNA=ribonucleic acid) üzerinde yapılan incelemeler, kromozom haritalarının çizilerek, özellikle mikroorganizmalar arasındaki ilişkilerin ortaya konmasında, tüm canlıların sayısız özellik ve biyolojik fonksiyonlarının açıklanmasında yardımcı olmuştur. Çalışmalar...

    https://www.biyologlar.com/bakteri-genetigi
  • Genler ve Gen Transferi

    Çok hücreli bir organizmanın herbir hücresi genellikle aynı genetik maddeyi içerir.DNA molekülleri,hücredeki en büyük moleküllerdir ve çoğunlukla kromozom olarak adlandırılan yapılarda paketlenir.Ökaryotik hücreler genellikle birden fazla,çoğu bakteri ve viruslar ise bir tek kromozoma sahiptir.Bir tek kromozom binlerce gen taşıyabilir.Bir hücrenin tüm genleri ve genler arasındaki DNA'ları,birlikte,hücresel genomu oluşturur. Bir tek kromozomda kaç tane gen vardır ?...

    https://www.biyologlar.com/genler-ve-gen-transferi
  • Türkiye'nin Doğal Bitki Örtüsü

    Türkiye ana çizgileri ile iklim özelliklerine bağlı olmak üzere çevresine nazaran çok değişik bir doğal bitki örtüsüne sahiptir. Toprak ve reliyef şartları yanında insan faktörünün de etkisiyle ülkemiz doğal bitki örtüsü farklı coğrafi bölgelerimizde farklı özellikler içinde farklı biçimde karşımıza çıkar. Ülkemizdeki doğal bitki örtüsünün bugünkü görünümü alması dördüncü zamanda nemli ve kurak devrelerin birbirini takip ettiği süre...

    https://www.biyologlar.com/turkiyenin-dogal-bitki-ortusu
  • ESMER AKBABA (Aegypius monachus)

    SINIF : Aves (Kuşlar) TAKIM : Falconiformes (Yırtıcı kuşlar) AİLE : Accipitridae (Atmacagiller) TÜR : Gyps fulvus (Esmer akbaba) Anavatanı Türkiye'den Afganistan'a kadar Orta Asya ve Moğolistandır. Küçük gruplar halinde Avrupa'nın bazı yerlerinde de mevcuttur. Pek çok bölgede soyu tükenmiş durumdadır. İri yapılı ve kuvvetli kuşlardır. Yüksek dağlık kayalık yerlerde koloniler halinde yaşar ve leşlerle beslenirler. Dişi yaz başlangıcında tek bir yumurtayı dal...

    https://www.biyologlar.com/esmer-akbaba-aegypius-monachus
  • Türkiye’nin bitkisel zenginliği

    Türkiye bitki genetik çeşitliliği bakımından özellikli bir konumdadır. Toplam 78 milyon ha yüzölçümüne sahip ülkemizde 10.754 takson bulunduğu ifade edilmektedir (Vural, 2003). Bu rakam tüm Avrupa kıtasındaki tür adedinin biraz altındadır. Canlı türlerinin ilk kez olarak ortaya çıktığı ve dünyaya yayıldıkları yerler olarak bilinen gen merkezlerinden iki tanesi; Akdeniz ve Yakın Doğu Gen Merkezleri ülkemiz üzerinde buluşmaktadır (Vavilov, 1994). Ayrıca üç...

    https://www.biyologlar.com/turkiyenin-bitkisel-zenginligi
  • Bitkilerin Yapısı ve Fizyolojisi

    I. BİTKİSEL DOKULAR Yüksek yapılı bitkilerdeki dokular; sürgen (meristem) doku ve değişmez doku olmak üzere iki grupta incelenir. A. SÜRGEN (MERİSTEM) DOKULAR Meristem dokunun kökeni embriyodur. Özellikleri : Devamlı bölünme yeteneğine sahip hücrelerden oluşur. Gelişme ve farklılaşmayı sağlarlar. Bitkide enine kalınlaşma ve boyuna uzamayı sağlarlar. Hücreleri; canlı, küçük, ince çeperli, bol sitoplazmalı, büyük çekirdekli ve çok küçük kofulludur....

    https://www.biyologlar.com/bitkilerin-yapisi-ve-fizyolojisi
  • Bakteri Genetiği

    Canlıların tüm özelliklerinin, kalıtsal olarak nesilden nesile aktarıldığı öteden beri bilinen bir gerçektir. Yaşamın temel maddeleri kabul edilen nükleik asitler (DNA=deoxyribonucleic acid, RNA=ribonucleic acid) üzerinde yapılan incelemeler, kromozom haritalarının çizilerek, özellikle mikroorganizmalar arasındaki ilişkilerin ortaya konmasında, tüm canlıların sayısız özellik ve biyolojik fonksiyonlarının açıklanmasında yardımcı olmuştur. Çalışmalar...

    https://www.biyologlar.com/bakteri-genetigi-1
  • Beynin Yapısı ve Anatomisi

    Basit yapılı hayvanların beyni kalınlaşarak kordon biçimini almış tek bir sinir lifinden oluşur. Genel kural olarak, gelişmiş hayvanların beyni basit yapılı hayvanlarınkinden, iri yapılı hayvanların beyni de küçük hayvanlarınkinden daha büyük ve karmaşıktır. Ama beyin büyüklüğünün zekayla hiçbir bağlantısı yoktur. İnsanlarda yetişkinlerin beyninin çocuklarınkinden, erkeklerin beyninin kadınlarınkinden biraz daha büyük olması yalnızca yaş, vücut...

    https://www.biyologlar.com/beynin-yapisi-ve-anatomisi
  • Akıllı Gen Nedir ? Akıllı DNA'lar

    Akıllı DNA'lar zekânın kalıtım yoluyla nasıl geçtiğine ışık tutuyor.İnsan zekâsının ne kadarının kalıtsal, ne kadarının çevresel koşullar tarafından belirlendiği tartışması tüm şiddetiyle sürerken bir küçük nokta gözden kaçıyor:Bugüne dek zekâyı etkileyen herhangi bir gen (geri zekâya yol açan gen hariç) henüz bulunmadı. Başını Londra Psikiyatri Enstitüsü'nden Robert Plomin 'in çektiği bir grup araştırmacı zekâdan sorumlu geni bulmak...

    https://www.biyologlar.com/akilli-gen-nedir-akilli-dnalar
  • Apoptozis ve Polimorfizm

    Programlı hücre ölümü olan “apoptozis”,hem hücresel homeostazisin devamlılığı hem de hücre çoğalması ve farklılaşmasında çok önemli olan hücre eliminasyonu için gerekli fizyolojik bir işlemdir. Apoptozis, nekrozis, otofaji, anoikis ve mitotik katastrof gibi programlı veya indüklenen hücre ölümleri tanımlanmış olmasına rağmen, içlerinde sistematik olarak en çok ve en iyi çalışılanı, apoptozisin moleküler işlergesi olmuştur. Apoptozis, genetik...

    https://www.biyologlar.com/apoptozis-ve-polimorfizm
  • RNA SENTEZİNİN DNA SENTEZİNDEN FARKLILIKLARI

    RNA SENTEZİNİN DNA SENTEZİNDEN FARKLILIKLARI            1- RNA polimeraz, primere gerek duymadan çalışır.            2- RNA sentezinde, model DNA yerinde kalmakta, sentezi biten RNA, bu modeli terk et-mektedir.              3- RNA polimerazın bilinen nükleaz aktivitesi yoktur.            4- Tüm RNA çeşitleri, E coli’de bir çeşit polimeraz tarafından sentezlenirler (Ökaryotlarda farklı RNA polimerazlar vardır: RNA polimeraz –I,...

    https://www.biyologlar.com/rna-sentezinin-dna-sentezinden-farkliliklari
  • DNA-mRNA Melezlemesi

    Eğerki RNA’lar DNA’nın belli bölgelerinin(genlerin)kopyaları iseler, DNA çifte sarmalı iplikçiklerine ayrıştırıldığında bu RNA’ların (örneğin mRNA’ların)kendilerine kalıplık yapan iplik-çiklerin ilgili bölgeleri ile aynen DNA’da olduğu gibi çifte sarmal yapabilmeleri beklenirdi. Sol spiegelemann’ın deneyi (1961) DNA – mRNA hibridlemesinin olabildiğini gösterir. Deneyin yapı-lışı: T2 (bakteriyofaj) mRNA’ları, fajların bakterileri...

    https://www.biyologlar.com/dna-mrna-melezlemesi
  • ÖKARYOTLARDA RNA SENTEZİ

    Ökaryotlarda farklı RNA‘ları sentezleyen 3 çeşit RNAP bulunur: 1- RNAP-I, II ve III. Bunlar RNAP-A, B ve C olarak da bilinirler. 2- RNAP-I, çekirdekçikte (nükleolus’da ) bulunur ve rRNA’ları sentezler. 3- RNA-II, çekirdek plazmasında (nükleoplazmada ) bulunur ve mRNA’ları sentezler. α-amitinin (bir çeşit şapkalı mantar zehiri) tarafından şiddetle baskılanır (10-8 –10-9 M düzeyinde ihnibisyon). 4- RNAP-III, çekirdek plazmasında bulunur ve...

    https://www.biyologlar.com/okaryotlarda-rna-sentezi
  • Ribozomal Ribonukleik Asitler (= rRNA) ve Ribozomlar

    Ribozomların Yapısı: Elektron mikroskobunda yoğun cisimler olarak görülürler. TISSIERES ve WATSON. 1959 yılında bakteri ribozomlarını Mg+ +'lu çözeltilerde çöktürdüklerinde, sedimantasyon sabitesi 70 S, 50 S ve 30 S olan parçacıklardan meydana geldiklerini gördüler. Ribozomlar, ribonukleik asit ve proteinden oluşmuştur. Bir bakteri hücresi yaklaşık 10.000 kadar ribozom içerdiği için, rRNA, tüm hücredeki RNA'nın yaklaşık % 75 - 85'ini oluşturur. Normal bir...

    https://www.biyologlar.com/ribozomal-ribonukleik-asitler-rrna-ve-ribozomlar
3WTURK CMS v8.1