Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 14 içerik listeleniyor

  • RSV (Respiratuar Sinsityal Virüs)

    Hemaglutinin - Nöraminidaz aktivitesinin olmaması ile diğer paramiksovirüslerinden ayrılır. Karakteristik olarak sinsityal dev hücreler oluşturulur. Yüzeyinde bulunan dikensi çıkıntılar kaynaştırıcı proteinlerdir. Bulaşma damlacık yolu ve kirli ellerin ağız veya buruna direkt teması iledir. Yenidoğan ve süt çocuğunda öldürücü akut solunum yolu enfeksiyonunun (pnömoni, bronşiyolit) en sık sebebidir. Enfeksiyon solunum yoluna yerleşiktir, viremi görülmez....

    https://www.biyologlar.com/rsv-respiratuar-sinsityal-virus
  • Hayvanlarda Görülen Solunum Sistemleri

    Tek hücreli canlılar ile vücut duvarı ince olan süngerler ve sölentereler gibi çok hücreli hayvanlar bu tür gaz değişimlerini özel bir yapıya ihtiyaç duymadan kolaylıkla yapabilirler. Ancak kompleks yapılı olanlar gaz değişimini özel doku ve organlardan oluşan bir sistem aracılığıyla gerçekleştirirler. Çünkü hayvanlarda evrimsel gelişim sonucu her hücrenin dışçevre ile doğrudan doğruya gaz alışverişi yapma olanağı ortadan kalkmıştır. Hayvanlar...

    https://www.biyologlar.com/hayvanlarda-gorulen-solunum-sistemleri
  • Solunum Sistemi

    Solunum sisteminin esas fonksiyonu, solunan havadan oksijeni almak ve vücut metabolizması sonucunda oluşan toksik bir ürün olan karbondioksiti atmaktır. Oksijen kuşkusuz hücre metabolizması için gereklidir ve akciğerlerden hücrelere dolaşım sistemi yolu ile taşınır, karbondioksit de tersine bir yol izleyerek hücrelerden akciğerlere taşınır. Solunum sistemi akciğerler ve dış ortam ile bağlantılı solunum yollarından oluşmuştur. Solunum sistemi iki bölüme sahiptir....

    https://www.biyologlar.com/solunum-sistemi-1
  • AKCİĞERLERİN ÖZELLİKLERİ

    Akciğerler bir çift organ olup toraks boşluğunun her iki tarafında yer alır. Toraks boşluğu ince bir mezotelyal membran ile örtülüdür ve bu örtü parietal plevra adını alır. Parietal plevra akciğerin kökü olan hilumda içe doğru dönüş yaparak akciğerleri visseral plevra olarak örter. Parietal ve visseral plevralar arasındaki boşluk ince, sulumsu, seröz bir mayi ile doldurulmuştur; bu boşluğa plevral kavite denir. Dolayısı ile akciğerler mediastinuma çok...

    https://www.biyologlar.com/akcigerlerin-ozellikleri
  • Bronşioller

    Bronşiol 1 mm veya daha az çapa sahip olan solunum iletim tüpleridir. Tersiyer bronşlar dallanarak geniş bronşiolleri oluştururlar. Geniş bronşioller dallanarak daha küçük çaplı terminal bronşiolleri, bunlar da dallanarak solunum bronşiollerini oluştururlar. Geniş bronşioller goblet hücresi içeren silyalı prizmatik epitel ile döşelidir, fakat daha fazla dallanıp terminal bronşioller halini aldığında epitel silyalı kübik tip haline dönüşür ve goblet...

    https://www.biyologlar.com/bronsioller
  • Alveoller

    Alveoller polihedral veya hegzagonal şekillidir ve tek duvara sahiptir. Bu duvar, solunum bronşiolleri, duktus alveolaris, atrium veya alveolar keselere açılarak havanın akışına izin verir. Yan yana bütün alveoller açıldığında yaklaşık 150 m 2 genişliğinde gaz değişim alanı oluştururlar. Alveoller sıkıca paketlenmişlerdir ve her bir alveolün duvarı tam değildir. Bunun yerine komşu alveoller birbirlerinden interalveolar septum ile ayrılmışlardır. Herbir alveol...

    https://www.biyologlar.com/alveoller
  • Alveolar Makrofajlar

    Alveolar makrofajlar (alveolar fagositler veya toz hücreleri – dust cell) sadece interalveolar septumun interstisyumunda bulunmazlar, aynı zamanda alveolar yüzey ve alveolar boşlukta da bulunabilirler. Oldukça geniş olan bu hücreler 15-40 µm çapa sahiptir. Düzensiz şekilli olan bu hücreler düzensiz bir çekirdek ve bir çekirdekçik içerirler. Sitoplazmaları granüler veya vakuollü (köpüksü) görülebilir. Bilinen organellere ilaveten belirgin bir Golgi kompleksi, primer...

    https://www.biyologlar.com/alveolar-makrofajlar
  • Alveolar Porlar

    İnteralveolar septumda ışık mikroskobi ile görülebilen ve elektron mikroskobu ile de teyit edilen küçük boşluklar veya porlar görülmektedir (Kohn’un alveolar porları). Porlar 6-10 µm veya daha fazla çapta olabilirler ve interalveolar septumun kapillerleri arasındaki boşluklarda bulunurlar. Porların fonksiyonunun alveoller arasındaki basıncı eşitlemek olduğu tahmin edilmektedir, özellikle bir bronşiol tıkandığında farklı bronşiollerden kollateral ventilasyona...

    https://www.biyologlar.com/alveolar-porlar
  • Kist Hidatik (Kistik Ekinokokkoz)

    Kistik ekinokkozis, ülkemizde, özellikle hayvanlarda çok yaygın olması nedeniyle, önemli halk sağlığı sorunlarına neden olan ve ciddi ekonomik kayıplara yol açan zoonotik karakterli bir hastalıktır. Halk arasında kist hastalığı olarak bilinen bu hastalığın etkeni, Echinococcus granulosus adı verilen bir parazittir. Bu parazitin esas kaynağı köpek, kurt, tilki gibi et yiyen hayvanlardır. Ancak, sıklıkla köpeklerdir. Parazit köpeklerin ince barsaklarında yaşar....

    https://www.biyologlar.com/kist-hidatik-kistik-ekinokokkoz
  • Kan-Hava Bariyeri

    Alveol içerisindeki hava ile pulmoner kapiller içerisindeki kan arasında bulunan yapıları içerir ki bu yapılar kat edilerek gaz değişimi meydana gelir. Kan ve alveollerdeki hava arasında oldukça incelmiş olan bu engeli (bariyer) oluşturan yapılar; 1- Pulmoner yüzey epiteli üzerindeki ince surfaktant, 2- Tip I alveolar hücreler, 3- Birleşmiş pulmoner epitel bazal laminası ve kapiller endotelinin bazal laminası, 4- Kapiller endotel hücreler (hücreler oldukça incelip...

    https://www.biyologlar.com/kan-hava-bariyeri
  • Kan Damarları

    Akciğerde ikili bir kan akımı vardır. Sağ ventrikülden çıkan oksijensiz kan akciğerlere pulmoner arterler aracılığı ile getirilir. Pulmoner arterler geniş çaplı elastik arterlerdir. Pulmoner arter dalları respiratuar bronşiollere kadar bütün bronşial ağaç dallarına eşlik eder. Bu son kısımda terminal arterioller dallanarak alveoller arasındaki interalveolar septada zengin kapiller ağ oluştururlar. Pulmoner arter dallarından ayrılan diğer damarlar akciğer...

    https://www.biyologlar.com/kan-damarlari
  • SOLUNUM SİSTEMİNİN GELİŞİMİ

    Embriyoda, solunum sistemi ön barsağın (foregut) anterior parçası olan primitif farinks tabanının ventral olarak dışa doğru büyümesi ile kendisini belli eder. Dışa doğru olan büyüme inferior olarak genişler ve sağ ile sol bronşial tomurcuklar haline gelir, bu tomurcukların her biri de birbirini takip eden dallanmalar gösterir. Primer dışa büyüme sonucu trake oluşur, her bronşial tomurcuk ana bronşu oluşturur ve bunun da düzenli dallanma göstermesi sonucu daha...

    https://www.biyologlar.com/solunum-sisteminin-gelisimi
  • Solunum Sistemi

    Solunum Sistemi

    Solumak, hayatta kalmak için temel ögelerden biridir. Vücutta birikmiş olan karbondioksitin atılması, bunun yerine, oksijen alınması işlemine solunum adı verilir.

    https://www.biyologlar.com/solunum-sistemi
  • Astım

    Astım, bronşiyollerin, solunumu çok zorlaştıran spastik kontraksiyonu (kasılmaları) ile karekterize bir hastalıktır. Popülasyonda yaklaşık yüzde 3 şahısta, yaşamların herhangi bir döneminde ortaya çıkar. Genel nedeni, bronşiollerin, havadaki yabancı maddelere aşırı duyarlılığıdır.

    https://www.biyologlar.com/astim-1
3WTURK CMS v8.1