Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 1714 içerik listeleniyor

  • Eşeyli Üreme (Seks), Evrimi Nasıl Yönlendiriyor?

    Aşırı süslü özellikler ve sadece bir cinsiyette görülen ilginç davranışlar evrim kuramına aykırı mı? Mücadeleyi kazanan veya en güzel görünüşü sergileyen erkeklerin daha fazla eşi olacağı doğru mu? Erkekler arası rekabet ve dişilerin eş tercihi nasıl evrimleşti? Eşeyli üreme de nereden çıktı? Erkek ve dişinin farklı çiftleşme stratejileri. Neden hep dişi seçiyor? Dişi aslında neyi seçiyor ve nasıl seçiyor? Ne olacak bu erkeğin hali?! ...

    https://www.biyologlar.com/eseyli-ureme-seks-evrimi-nasil-yonlendiriyor
  • Bitki Hücresi

    Proteinlerin temel yapıtaşı aminoasit denen moleküllerdir ve ayrı ayrı yapılarda 20 amino­asit vardır. Değişik aminoasitlerin değişik bir sıraya göre dizilerek birleşmesiyle, birbirin­den farklı binlerce protein oluşabilir. Nitekim her canlının yapısındaki proteinler farklı ol­duğundan, her hücre hem canlının yapısına, hem de kendi özel işlevine uygun proteinleri üretmek zorundadır. Örneğin buğday proteinlerindeki aminoasitler kendine özgü biçim­de...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucresi
  • Richard Dawkins Anlatıyor – ‘Evrim, Gözlerimizin Önünde’

    Richard Dawkins: Evrimsel değişimin büyük bir kısmı henüz ortalıkta insanlar yokken gerçekleşmişse de öyle hızlı evrim örnekleri vardır ki, bunlara bir insanın ömrü içinde tanıklık etmek mümkündür. POD MRCARU’NUN KERTENKELELERİ Hırvatistan açıklarında Pod Kopiste ve Pod Mrcaru adlı iki küçük adacık bulunur. 1971′de, temel yiyeceği böcekler olan Akdeniz kertenkelesinin (Podarcis sicula) bir popülâsyonu Pod Kopiste’de yaşarken, Pod Mrcaru’da...

    https://www.biyologlar.com/richard-dawkins-anlatiyor-evrim-gozlerimizin-onunde
  • Çeşitli Toprak Parametrelerinin Mikroorganizmalarla İlişkisi

    1. Toprak nemi Yağmur suları topraktan yıkandıktan sonra toprak porları yeniden havayla dolar. Drenajı takiben toprak nemi, toprak partiküllerinin tutma kuvveti ile yerçekimi arasında oluşan denge sonucu daha stabil hale gelir. Gerek bitki gerekse mikroorganizmaların ideal nem koşullarını gösteren bu denge düzeyine tarla kapasitesi denir. Toprak kurudukça içerdiği nem, bitki ve pek çok mikroorganimanın yararlanamayacağı bir düzeye kadar azalır ki bu noktaya solma...

    https://www.biyologlar.com/cesitli-toprak-parametrelerinin-mikroorganizmalarla-iliskisi
  • TOHUM ve MEYVE OLUŞUMU

    Tohum oluşumu Bitkilerde tohum ve meyvenin oluşabilmesi için tozlaşma ve döllenme olaylarının gerçekleşmesi gerekir. Tohum taslağında bulunan embriyo kesesi döllenmeden sonra tohum haline dönüşür. Dişi organın yumurtalığında bulunan, embriyo, çenek (besin deposu=endosperm) ve koruyucu kabuktan oluşan ve çimlenerek yeni bir bitkiyi meydana getiren yapıya tohum denir. Tohum oluşumu Tozlaşma ve döllenme olayları sonucunda dişi organın yumurtalığındaki tohum...

    https://www.biyologlar.com/tohum-ve-meyve-olusumu
  • Relik ve Endemik Bitki Türleri

    Endemik, alanları belirli bir ülke veya bölgeye ait, yerel, ender ve çok ender bulunan türler endemos (indigenous) kelimesinden gelir ve “yerli” anlamında kullanılır. Ülkemizdeki endemik türlerin en önemlilerinden birkaçı; Kazdağında orman meydana getiren Kazdağı göknarı (Abies equi-trojani), Eğridir güneyindeki Kasnak meşesi (Quercus vulcanica), Köyceğiz-Dalaman arasında yaygın olan Sığla veya Günlük ağacı ve ormanları (Liquidambar orientalis), Beşparmak...

    https://www.biyologlar.com/relik-ve-endemik-bitki-turleri
  • Bitkiler ve Mikroorganizmalar arasındaki ilişkiler

    Olumlu ve olumsuz etkileşimler sadece mikroplar arasında olmazlar aynı zamanda bitkiler ve mikroplar arasında da gerçekleşirler. Rizosfer, bitkiler ve mikroplar arasındaki kommensal ve mutualistik etkileşimlerin görüldüğü bölgeye verilen addır. Ekto ve endomikorizal mantarlar bitkilerin mineral madde ve suyun fotosentez ile geri dönüşümünü sağlarlar. Çok ekstrem koşullar altında bitkinin hayatını devam ettirmesi için temel olan mutualistik birleşmeler yapmasıdır....

    https://www.biyologlar.com/bitkiler-ve-mikroorganizmalar-arasindaki-iliskiler
  • Tubuli Rekti

    Seminiferöz tübüller her lobülün apeksinde düz tübülü meydana getirmek üzere birleşirler. Kısa olan düz tübül kıvrıntı ve büklüntülerden yoksundur. Yaklaşık 25 mikron çapa sahiptir. Tubuli rektinin seminiferöz tübüllerden başladığı yerden itibaren tubuli rektide spermatogenik hücreler kaybolur. Yalnızca Sertoli hücreleri görülür. Sertoli hücreleri tubuli rektinin basit prizmatik epitelini oluşturur. Bu hücreler yağ damlacıklarından zengindir. Epitel...

    https://www.biyologlar.com/tubuli-rekti
  • BALIKESİR VE ÇANAKKALE’NİN ENDEMİK BİTKİLERİ

    Milattan önce 1200’ler: Anadolu Yarımadasında kurulu, dünyanın iki süper devletinden biri olan Hitit İmparatorluğu aniden yıkılır. Bütün Hitit şehir kalıntılarında bu tarihlere ait kalın bir kül tabakası vardır. Söz konusu yıkım sadece Hititler değil, bütün Anadolu halkları için geçerlidir. Batıdan doğuya doğru hızlı bir şekilde genişleyen, vahşi bir yıkım göz önüne serilir. Öyle hızlı ve ani bir yıkımdır ki bu, Anadolu yazılı kaynaklarında...

    https://www.biyologlar.com/balikesir-ve-canakkalenin-endemik-bitkileri
  • Rete Testis

    Düz tübüller mediastinum testisin dens bağ dokusu içerisine doğru seyreder ve burada anostomoz gösteren kanallar halinde bir ağ oluşturulur. Buna rete testis denir. Düzensiz boşluklar görünümünde olan rete testis basit kübik veya yassı epitel ile döşelidir. Bazı epitel hücreleri tek bir silyuma ve kısa mikrovilluslara sahiptir. Tubuli rekti ve rete testis lümenlerinde spermatozoonların nadiren görülmeleri bu hücrelerin bu yollardan süratle geçtiklerin...

    https://www.biyologlar.com/rete-testis
  • Duktuli Efferentes

    Testisin posterior sınırının superior kısmında sayıları yaklaşık olarak 20 kadar olan efferent duktuliler görülür. Bunlar rete testisten ayrılır ve epididimis lobüllerini oluştururlar. Efferent duktuliler spiral şeklinde örülmüş bir görünümdedir. Her bir duktuli yaklaşık 6-8 cm uzunluğa ve 0.05 mm çapa sahiptir. Duktuliler bağ dokusu ile çevrelenmiştir ve her biri sirküler düzenlenmiş düz kas liflerinden oluşan ince bir tabaka ile sarılmıştır; hep...

    https://www.biyologlar.com/duktuli-efferentes
  • Douglas Futuyma ile Evrim Kuramı’na dair söyleşi

    Douglas Futuyma evrimsel biyoloji alanında çalışan bilim insanlarının ismini sıkça duyduğu, bitki böcek etkileşimleri üzerine çalışan, bilim yapmayı ve anlatmayı kendine yaşam biçimi edinmiş bir bilim insanı. ABD'deki Cornell Üniversitesi'nden lisans derecesini aldıktan sonra yüksek lisans ve doktora ünvanlarını 1969'da Michigan Üniversitesi'nden kazanıyor. Bitki yiyen böcekler ve onların konakçıları olan bitkilerin evrimi üzerine olan akademik...

    https://www.biyologlar.com/douglas-futuyma-ile-evrim-kuramina-dair-soylesi
  • Laktik Asit Bakterilerinin tiplendirmesinde kullanılan fenotipik yöntemler

    Suşlar arasındaki ayrımı sağlayabilmek için gen ekpresyonunun ürününü karakterize eden(gözlemlenebilir karakterleri) ve genelde genus-tür düzeyinde identifikasyona olanak sağlayan geleneksel fenotipik yöntemler arasında morfolojik, fizyolojik, metabolik, biyokimyasal özellikler ve kemotaksonomik markörler (hücresel yağ asitleri, mikolik asit, polar lipitler, quininler, poliaminler, hücre duvarı bileşikleri, ekzopolisakkaritler) ile beraber faj tiplendirmeleri, hücre...

    https://www.biyologlar.com/laktik-asit-bakterilerinin-tiplendirmesinde-kullanilan-fenotipik-yontemler
  • Arıların Biyolojik Gelişme Evreleri

    Bal arıları yaşama bir yumurta olarak başlarlar. Ana arının petek gözlerine yumurtladığı döllenmiş yumurtalardan işçi arılarla ana arılar, dölsüz yumurtalardan ise erkek arılar meydana gelir. Bir arının gelişmesinde yumurta, larva ve pupa olmak üzere 3 farklı gelişme dönemi vardır. Arılarda yumurtadan ergine toplam gelişme dönemi; ana arıda 16, işçi arıda 21 ve erkek arıda da 24 gündür. 1. Yumurta Arı yumurtası, silindir şeklinde, uçları yuvarlak ve...

    https://www.biyologlar.com/arilarin-biyolojik-gelisme-evreleri
  • Duktus Deferens Ampullası

    Duktus deferensin terminal genişlemiş kısmında lümen, duktusun esas kısmına oranla daha geniştir ve mukoza daha fazla katlantılara sahiptir. Epitelyal katlantıların çoğu dallanarak birbirleri ile birleşir. Böylece bir miktar cep şeklinde boşluklar oluşur. Basit epitel sekresyon belirtilerine sahiptir. Kas tabakası duktus deferensin diğer kısımlarına oranla çok daha az düzenlidir. Genellikle yalnızca dış longitidünal tabaka bütün halde görülür. Duktus deferensin...

    https://www.biyologlar.com/duktus-deferens-ampullasi
  • Ejekülator Duktus

    Her bir genital duktus sisteminin kısa, terminal bölümüdür. Ampulla ve seminal vesikülün boşaltıcı duktusunun birbirleriyle birleşmesiyle oluşur. Ejekülator duktus yaklaşık 1 cm uzunluğundadır; prostat bezini delerek geçer ve prostatik utrikulanın hemen yanında, üretraya açılır. Ejekülator duktus basit prizmatik veya psödostratifiye epitel ile döşenmiştir ve sarı pigment granüllerine sahiptirler. Epitel muhtemelen salgılama kapasitesine sahiptir. Burada da...

    https://www.biyologlar.com/ejekulator-duktus
  • Evrim zaman çizelgesi nedir

    Bu maddedeki evrim zaman çizelgesi, gezegenimiz Dünya'daki yaşamın gelişmesini ve önemli başlıca olayları özetlemektedir (bkz. Organizma). Daha ayrıntılı bir açıklama için Yerküre tarihi ve Jeolojik devir maddelerine bakınız. Bu makalede verilen tarihler bilimsel kanıta dayalı tahminlerdir. Evrim, biyolojide canlı popülasyonların kazandığı yeni özelliklerin nesillerden nesile aktarıldığı bir süreçtir. Evrimin uzun zaman süreçleri içinde yayılarak oluşumu,...

    https://www.biyologlar.com/evrim-zaman-cizelgesi-nedir
  • Bakterilerin Genel Özellikleri

    Monera alemini oluşturan prokaryot canlıların en yaygın ve en çok bilinen grubu bakterilerdir. O kadar yaygındır ki bugün dünyamızda bakterinin bulunmadığı yer yoktur diyebiliriz. En çok organik atıkların bol bulunduğu yerlerde ve sularda yaşarlar. Bununla beraber, -90 0C buzullar içinde ve +80 0C kaplıcalarda yaşayabilen bakteri türleri de vardır. Hava ile ve su damlacıkları ile çok uzak mesafelere taşınabilirler. Deneysel olarak ilk defa 17. yüzyılda bakterileri...

    https://www.biyologlar.com/bakterilerin-genel-ozellikleri
  • ENDOKRİN SİSTEM

    Endokrin sistem, başlıca köken aldıkları epitel ile ilişkilerini kaybetmiş bezlerden meydana gelmiştir. Bu bezlerin duktusları olmayıp salgılarını (hormonlar) direkt olarak ya kan ya da lenf dolaşımına boşaltırlar; dolayısı ile bu tip bezlere duktussuz bezler veya iç salgı bezleri denir. Vücudun endokrin salgı yapan dokuları üç ayrı şekilde görülür: 1- Bağımsız ayrı bezler halinde; bu tip bezler saf endokrin fonksiyona sahiptirler. Örneğin hipofiz, tiroid,...

    https://www.biyologlar.com/endokrin-sistem
  • Örümceğimsiler ( Arachnida )

    Arachnidalar, Arthropoda (eklembacaklılar) filumunun, başta örümcekler, akrepler, akarlar, keneler ve uyuz böcekleri olmak üzere, 70 bin kadar etçil ve karada yaşayan omurgasız türüdür.. Arachnida üyelerinin en belirgin özellikleri, iyi gelişmiş bir baş bölümü ile sert (kitinleşmiş) bir dış iskeletten oluşan bölütlü gövde yapısı ve çift sayıdaki eklemli gövde uzantılarıdır. Büyüme sürecinde birkaç kez kabuk (dış iskelet) değiştiren bu hayvanların...

    https://www.biyologlar.com/orumcegimsiler-arachnida-
  • BAKTERİLERİN BESLENMELERİ

    Bazı bakteriler ototrof olup, fotosentez veya kemosentez yaparlar. Çoğunluğu ise heterotrof olup, saprofit veya parazit yaşarlar. a. Saprofit Bakteriler: Bakterilerin çoğunluğunu oluşturur. Besinlerini bulundukları ortamlardan hazır sıvılar olarak alırlar. Nemli, ıslak ve çürükler üzerinde yaşarlar. en çok amino asit, glikoz ve vitamin gibi besinleri ortamdan alırlar. Bu tür bakteriler dış ortama salgıladıkları enzimlerle bitki ve hayvan ölülerini daha basit...

    https://www.biyologlar.com/bakterilerin-beslenmeleri
  • OMURGASIZ HAYVANLAR SİSTEMATİĞİ

    Canlılarla ilgili problemler ele alındığında organizmalar sınıflandırmak ve onları gruplara ayırmak zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Yeryüzünde milyonlarca canlı varlık vardır ve bunun yanı sıra geniş ölçüde bir çeşitlilik de görülür. Sınıflandırmanın Tarihçesi İnsanlar yaradılışlarından itibaren çevrelerinde bulunan bitki ve hayvanları öğrenmeye çalıştılar. İlk insanlar, bitki ve hayvanları kendileriyle olan ilişkisine göre...

    https://www.biyologlar.com/omurgasiz-hayvanlar-sistematigi
  • Çiçekli Bitkiler

    Çiçekli Bitkiler Üzerinde yaşadığımız dünyamızda on milyon civarında canlı türü yaşamaktadır.Kara ve su olmak üzere iki temel yaşam ortamında hayatlarını sürdüren bu canlıların her bir türüne bağlı onlarca çeşidi görülebilmektedir.Bu kadar canlıyı tek tek incelemek imkansızdır.O halde bunları benzer gruplar şeklinde sınıflandırmamız gerekir. Biyologlar doğadaki canlıları önce ana gruplara,daha sonra yan gruplara ayırmışlardır.Bitkiler ve...

    https://www.biyologlar.com/cicekli-bitkiler
  • BİTKİLEDE MORFOLOJİK VE ANATOMİK KARAKTERLER

    Bitki Sistematiğinde kullanılan temel karakterler başlıca 4 grupta toplanabilir: 1. Morfolojik ve anatomik Karakterler, 2. Polinolojik ve Embriyolojik Karakterler, 3. Sitolojik Karakterler, 4. Fitokimyasal Karakterler. 1. MORFOLOJİK VE ANATOMİK KARAKTERLER A – Morfolojik Karakterler: Bugün, genetik fitokimya ve palinoloji konularında büyük ilerlemeler olduğu halde gene de sistematikçiler eskiden olduğu gibi, morfolojik karakterlere öncelik tanımaktadır. Bunun nedeni...

    https://www.biyologlar.com/bitkilede-morfolojik-ve-anatomik-karakterler
  • BİTKİLERDE FİTOKİMYASAL KARAKTERLER

    Bitkilerin taşıdığı kimyasal maddeler ve taksonomi arasındaki ilişkiler uzun yıllar önce araştırılmaya başlamıştır. Bu konuda ilk eser 1847’de yayınlanmıştır. (Rochleder). Bununla beraber bitkiler henüz taksonomik olarak sınıflandırılmadan önce bile içerdikleri yağlar, şeker ve diğer maddeler bakımından sınıflandırılmıştır. Bugün bu konuda birçok araştırma vardır. Fitokimyacılar eczacılar yeni yeni kimyasal maddeler buldukça, taksonomistler de...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-fitokimyasal-karakterler
  • TİROİD BEZİ

    Boynun ön bölgesinde yer alan tiroid bezi birbirleri ile dar olan isthmus aracılığı ile birleşmiş iki lateral lobdan meydana gelmiştir. İsthmus 2. ve 4. trakeal kıkırdaklar arasında yer alır. Yaklaşık 5 cm boyunda 2,5 cm genişliğinde 20-30 gr ağırlığında olan lateral loblar ise trakenin üst kısmı ile larinksin inferioru arasında yerleşim gösterirler. Çoğunlukla bu iki tiroid yan loblarına ilaveten bir üçüncü piramidal lobdan bahsedilir. Bu 3. lob isthmusun...

    https://www.biyologlar.com/tiroid-bezi
  • Gen Aktarım Teknikleri

    Gen tedavisinde, etkin bir gen aktarimi en onemli bir kosuldur. Genleri istenilen hucrelere tasiyabilmek icin kullanilan yontemler genel olarak iki kategoride toplanmaktadir: Fiziksel yontemler ve biyolojik vektorler: Fiziksel yontemler, DNA'nin dogrudan dogruya enjeksiyonu, lipozom formulasyonlari ve balistik gen enjeksiyonu yontemlerini icerir. Dogrudan DNA enjeksiyonunda ilgili gen DNA'sini tasiyan plazmit, dogrudan dogruya, ornegin kas icine, enjekte edilir. Yontem basit olmasina karsin...

    https://www.biyologlar.com/gen-aktarim-teknikleri
  • Bakteri nedir?

    Bakteriler tek hücreli mikroorganizma grubudur. Tipik olarak birkaç mikrometre uzunluğunda olan bakterilerin çeşitli şekilleri vardır, kimi küresel, kimi spiral şekilli, kimi çubuksu olabilir. Yeryüzündeki her ortamda bakteriler mevcuttur. Toprakta, deniz suyunda, okyanusun derinliklerinde, yer kabuğunda, deride, hayvanların bağırsaklarında, asitli sıcak su kaynaklarında, radyoaktif atıklarda büyüyebilen tipleri vardırbakteri Tipik olarak bir gram toprakta bulunan...

    https://www.biyologlar.com/bakteri-nedir
  • Tuz, yeraltı sularını kirletiyor

    Asfalttaki buzlanmaya karşı dökülen tuz ve benzeri ürünler, insan sağlığını tehdit ediyor, toprağın derinliklerine sızarak yer altı sularını kirletiyor. Avrupa'nın pek çok ülkesinde yasaklanan maddeler, 10 metreden yakın mesafede kullanılması halinde bitki köklerine zarar vererek, baharda rengarenk açması beklenen çiçek ve ağaçların doğayla buluşmasını engelliyor. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Silvikültür Anabilim...

    https://www.biyologlar.com/tuz-yeralti-sularini-kirletiyor
  • Güveler

    Orduların en önemli strateji ve taktikleri hiç şüphesiz öncelikle düşmanlarını hemen fark edebilmek ve onların özelliklerini öğrenip buna karşı önlemler almak üzerine kuruludur. Güveler de düşmanları olan yarasalardan korunabilmek için doğdukları ilk günden beri aynı dünyanın en gelişmiş ordularının kullandıkları ve gerçekleştirebilmek için milyonlarca dolar harcadıkları bu stratejilere benzer bir strateji kullanırlar. Bir hayvanın hayatta...

    https://www.biyologlar.com/guveler
  • Genler ve Gen Transferi

    Çok hücreli bir organizmanın herbir hücresi genellikle aynı genetik maddeyi içerir.DNA molekülleri,hücredeki en büyük moleküllerdir ve çoğunlukla kromozom olarak adlandırılan yapılarda paketlenir.Ökaryotik hücreler genellikle birden fazla,çoğu bakteri ve viruslar ise bir tek kromozoma sahiptir.Bir tek kromozom binlerce gen taşıyabilir.Bir hücrenin tüm genleri ve genler arasındaki DNA'ları,birlikte,hücresel genomu oluşturur. Bir tek kromozomda kaç tane gen vardır ?...

    https://www.biyologlar.com/genler-ve-gen-transferi
  • Kalıtım ve Kalıtsal Hastalıklar

    Kalıtım ve Kalıtsal Hastalıklar

    KALITIM Canlılar arasındaki benzerlik ve farklılıkların, ortaya çıkmasını sağlayan, bunların anne babadan çocuğa nasıl geçtiğini, kalıtsal hastalıkları ve tedavileri inceleyen bilim dalıdır.Aynı tür canlılar kendi aralarında görünüş olarak farklılık gösterirler(saç rengi, göz rengi vb. ).Kalıtımın diğer bir adı da soyaçekimdir. Bütün canlılarda görülür. KALITSAL HASTALIKLAR Genlerle yavrulara geçen özelliklere kalıtsal özellikler denir (kan...

    https://www.biyologlar.com/kalitim-ve-kalitsal-hastaliklar
  • İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ TÜZÜĞÜ

    Madde 1 - 1475 sayılı İş Kanunu kapsamına giren işyerlerinde, işçilere ait yatıp kalkma yerlerinde ve diğer müştemilatında bulunması gereken sağlık şartlarının ve işyerlerinde kullanılan alet, edevat, makinalar ve hammaddeler yüzünden, çıkabilecek hastalıklara engel olacak tedbir ve araçların, işyerlerinde işkazalarını önlemek üzere bulundurulması gerekli araçların ve alınacak güvenlik tedbirlerinin neler olduğu bu Tüzükte belirtilmiştir. Madde 2 -...

    https://www.biyologlar.com/isci-sagligi-ve-is-guvenligi-tuzugu
  • KALITSAL HASTALIKLAR

    I- Hücre Bölünmesi Esnasındaki Hataya Bağlı Olanlar : A. NONDİSJUNCTİON : Kromozom anomalilerinden en önemlisi olup, mayozda gametlere az veya çok sayıdaki kromozom gitmesi olayıdır. 2 şekilde olur. 1. Ayrılamama 2. Anafazda gecikme Mayotik bölünme sırasında oluşan nondisjunction olayı; 2 ayrı hücreye gitmesi gereken bir kromozom çiftinin heriki üyesinin birbirinden ayrılmayıp yeni hücreye gitmesi şeklindedir. Böylece gametlerden birinde adı geçen kromozomdan...

    https://www.biyologlar.com/kalitsal-hastaliklar
  • HİSTOLOJİ LABORATUVARINDA KULLNILAN MİKROSKOPLAR

    En çok kullanılan mikroskoplar, bir objenin büyütülmüş görüntüsünü oluşturan görünebilen ışığı kullanan optik mikroskoplardır. En basit optik mikroskop, kısa odak uzaklığı olan çift konveks mercektir. Çift konveks mercekler objeyi 15 kez büyütebilirler. Bileşik mikroskoplarda kapalı bir borunun iki ucuna monte edilen objektif ve oküler mercek olmak üzere 2 mercek kullanılır ve 2000 kez daha büyük büyütmelere ulaşılabilir. Klasik ışık mikroskobu,...

    https://www.biyologlar.com/histoloji-laboratuvarinda-kullnilan-mikroskoplar
  • Arthropoda (eklembacaklılar)

    Bugün; dünyada bilinen hayvan türlerinin yaklaşık 2/3'ni Arthropoda (eklembacaklılar) şubesi oluşturmaktadır. Artropodlar, dünyada yaşayan hayvanlar içinde tür bakımından olduğu gibi, birey sayısı bakımından da en zengin grubu oluşturur. Ayrıca, hayvanlar aleminde en fazla tür çeşitliliğine sahip böcekler (Classis: Insecta) de bu grupta yer almaktadır. Eklembacaklılar şubesinde yer alan Arachnida sınıfı, geniş bir spektruma sahip olup Örümcek (Araneae),...

    https://www.biyologlar.com/arthropoda-eklembacaklilar
  • HAYVAN VE İNSAN KOPYALAMA

    Organ nakli, doğum kontrolü, büyük ameliyatlar derken genetikçiler, hayvan kopyamayı da başardı. İskoçya’da Ian Wilmut, Dolly adını verdiği kuzuyu kopyaladı. Sonra Hawai’de fare, Kore’de inek, İskoçya’da domuz kopyalandı.Güney Kore de türü azalan bir kaplan türünü kopyalamaya hazırlanıyor (Hürriyet, 24 Mayıs 1999) “... Bizim (biyologların), hapsedilme tehditini de içeren sayısız ve kesin kuralla dizginlenmesi gereken büyük işadamları olduğumuz...

    https://www.biyologlar.com/hayvan-ve-insan-kopyalama
  • Mikrobiyoloji nedir ?

    Mikrop diye de isimlendirilen, gözle görülemeyecek kadar küçük canlıları inceleyen ilim dalı. Mikroorganizma denilince bakteriler, virüsler, protozoonlar, mantarlar ve ilkel algler anlaşılır. Mikrobiyoloji ilim dalının faydalı olduğu branşlar, tıp, tarım ve endüstridirmikrobiyoloji Mikrop terimi, ilim dünyasına ilk defa 1878’de Fransız cerrahı Charlet Sédillot tarafından getirilmiştir. Sédillot, mikropların kendilerine has apayrı bir dünyası olduğunu...

    https://www.biyologlar.com/mikrobiyoloji-nedir-
  • Hipotez, Olgu ve Bilimin Doğası

    Hipotez, Olgu ve Bilimin Doğası http://evrimcalismagrubu.org/ceviriler/37-ceviriler/68-hipotez-olgu-ve-bilimin-doas.html Dilara Karadeniz tarafından yazıldı Çarşamba, 30 Nisan 2008 23:12 Douglas Futuyma, çeviren Mehmet Cem Kamözüt Örneğin, DNA’nın genetik malzeme olduğundan nasıl emin olabilirsiniz? Ya bunu “kanıtlamış” olan bilimciler bir hata yapmışlarsa? Kesinlikle doğru olduğu gerçekten kanıtlanmış bir şey var mıdır? Bilim, dünyayı algılamanın...

    https://www.biyologlar.com/hipotez-olgu-ve-bilimin-dogasi-1
  • HİSTOLOJİK DOKULARIN BOYANMASI

    HİSTOLOJİK DOKULARIN BOYANMASI

    Bekli de alınmamaktadır. Negatif boyamada yapıların şekilleri boyanın işlemesinden değil boya ile çevrelendiğinden gösterilmektedir.

    https://www.biyologlar.com/histolojik-dokularin-boyanmasi
  • Bitki Etiolojisi

    Bitkilerde hastalığa neden olan etmenlerin sınıflandırılmaları, isimlendirilmeleri, yaşayış ve zarar şekilleri ve hayat dönemleri etioloji içinde ele alınmaktadır. Hastalık etmenleri iki grup altında incelenebilir. Olumsuz çevre ve yetiştirme koşullarının ele alındığı cansız hastalık etmenleri ve bitkiler üzerinde yada çevresinde çoğalarak bitki gelişimini sınırlayan canlı hastalık etmenleri, bu iki grubu oluşturmaktadır. Cansız hastalık etmenlerinin...

    https://www.biyologlar.com/bitki-etiolojisi
  • GENLER VE İNSANOĞLU

    İnsan genleri 1990’lı yılların sonuna doğru hemen tamamen deşifre edilmiştir. “Human Genome” projesi kapsamında yapılan çalışmalar, genlerimizin yaklaşık 3 milyon baz çiftinden oluştuğunu ortaya çıkardı. İşin en heyecanlı ve şaşırtıcı tarafı burası değildi tabii ki... bilim dünyası uzun zamandır, insan vücudundaki hücresel faaliyetlerin devamı (aslında canlılığın devamı) için yaklaşık 100.000 gen ve yine yaklaşık her bir genin kodladığı...

    https://www.biyologlar.com/genler-ve-insanoglu
  • Bitki Epidemiyolojisi

    Bir tarım alanında, gelişme mevsimi boyunca sadece birkaç bitkide düşük şiddette belirti görülüyorsa, bu durumda ekonomik önemde bir hastalık oluşumundan söz edilemez. Çevre koşulları hastalık oluşumuna uygun, konukçu duyarlı ve patojenin virülensi yüksek olduğunda ise hastalık geniş alandaki bitkileri şiddetli bir biçimde etkileyebilir. Bu şekilde hastalıkların bir gelişme döneminde belirli bir konukçu populasyonunda şiddeti gittikçe artacak ve yayılacak...

    https://www.biyologlar.com/bitki-epidemiyolojisi
  • Mikroorganizmaların Sınıflandırılması ve İsimlendirilmesi

    Mikroorganizmaların Sınıflandırılması ve İsimlendirilmesi

    1675 Yılında Anton Van Leewenhoek(layvenhuk)’un mikroskobu keşfiyle, mikroorganizmalar bulunmuştur. Mikroorganizmalar ancak bu keşiften sonra incelenmeye başlanabilmiştir.

    https://www.biyologlar.com/mikroorganizmalarin-siniflandirilmasi-ve-isimlendirilmesi
  • TESPİT EDİLMİŞ DOKULARI BOYAMADAKİ GENEL FAKTÖRLER

    1-Fiksasyonun Boyama Üzerine Etkisi: Fiksasyon, dokularla boyaların etkileşimine yardım eder. Formaldehit ve civa klorür bazik boyaların; trikloroasetik asit, pikrik asit ve krom bileşikleri asit boyaların hareketini kolaylaştırır. Etil alkol veya asedik asitle fiksasyondan sonra asidik ve bazik boyalar dokular tarafından kolaylıkla alınır. Bazen tespit edici ajan doku-boya arasında mordant olarak hareket edebilir. Bu duruma, hematoksilenle miyelin gösteriminde dokunun potasyum...

    https://www.biyologlar.com/tespit-edilmis-dokulari-boyamadaki-genel-faktorler-1
  • MİKROORGANİZMA KÜLTÜR KOLEKSİYONLARI

    Daha önceki derslerimizde bahsettiğimiz gibi, Koch ve Pasteur başta olmak üzere bilim adamları mikroorganizmaların saf kültürlerini elde ederek metabolizma işlevlerini incelemişler ve doğadaki çeşitli olaylarda rolleri bulunduğunu vurgulamışlardır. Bir mikroorganizmanın saf şekilde elde edilebilmesi ve üretilmesi, doğadaki çevre şartlarının ve besinlerinin laboratuvarda sağlanabilmesi ile mümkündür. Ancak doğa şartlarının laboratuvarda aynen sağlanabilmesi...

    https://www.biyologlar.com/mikroorganizma-kultur-koleksiyonlari
  • BİYOLOJİK SİLAHLAR ve KORUNMA YOLLARI

    Prof. Dr. İ. Hamit HANCI* , Dr. Çağlar ÖZDEMİR*, Arif BOZBIYIK**, Adli Biyoloji Uzmanı Ayşim Tuğ* *Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı ** Ankara Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Biyolojik silahlar diğer canlılar üzerinde zararlı etkiler yaratmak maksadıyla kullanılan bakteri, virüs vb. bulaşıcı ajanlardır. Bu tanım genellikle biyolojik olarak elde edilen toksinleri ve zehirleri de kapsayacak şekilde genişletilir. Biyolojik savaş araçları...

    https://www.biyologlar.com/biyolojik-silahlar-ve-korunma-yollari
  • Nükleer Silahlardan Korunma ve İlk Yardım

    Nükleer silahlar, yüzlerce kilo ağırlığında konvasiyonel patlayıcı içerir. Patlamalar tek bir büyük patlama veya küçük patlamalar şeklinde olabilir. Nükleer silahlar, aynı anda bir çok etki yapan, çok geniş alana yayılabilen ve radyolojik etkilere sahip silahlardır. Nükleer silahların etkileri çarpma, termal radyasyon, yüksek ısı, elektromanyetik dalga etkileri ve radyoaktif serpintidir. Çarpma etkisi insanları, yıkılan binaların enkazı altında bırakarak ya...

    https://www.biyologlar.com/nukleer-silahlardan-korunma-ve-ilk-yardim
  • HEMATOKSİLEN & EOZİN BOYASI

    Histolojide en çok kullanılan boyadır. Hematoksilen, bazik bir boya olarak kabul edilirse de kendisi boya değildir. Boya olabilmesi için zincirlerinden birinde bulunan quioidin hemateine okside olması gerekir. Sulu bir çözelti içinde bir aydan fazla bir zamana gerekir. Oksidasyon, sodyum iyodat veya civa oksit eklenerek hızlandırılabilir. Fakat hemateinin ileri oksidasyonu ile boyama özelliği kaybolur. Hematein, zayıf, anyonik kırmızımtrak-sarımsı bir boyadır. İzoelektrik...

    https://www.biyologlar.com/hematoksilen-eozin-boyasi
  • Kimyasal Silahlar ve Kimyasal Silahlardan Korunma Yöntemleri

    Korunma: Kimyasal Silahlara karşı korunma, dört ana köşe taşı üzerine kuruludur; Fiziksel Korunma:Vücut korunması, solunum sistemi korunması, Bir kimyasal saldırı sırasında solunum yolları aerosol ve gazlara karşı, vücut ise sıvı ve katı partiküllere karşı korunmalıdır. Çocuklarda maske yerine hem solunum organlarını hem de vücudu koruyan özel ceketler kullanılması sıvı kimyasal ajanlar için daha uygundur. 12 aylıktan küçük bebekler koruyucu örtüler...

    https://www.biyologlar.com/kimyasal-silahlar-ve-kimyasal-silahlardan-korunma-yontemleri
3WTURK CMS v8.1