Sıcaklık, biyoçeşitliliği yönlendiriyor
Sıcaklıklar düştükçe bitki ve hayvan çeşitliliği azalır. Bu fotoğraf, yaklaşık 3800 metrelik bir yükseklikte bulunan Kilimanjaro Dağı'nda çekildi. Credit: Andreas Ensslin
Hayvan ve bitki çeşitliliği gezegenimize neden bu kadar dağınık ? Tamamı araştırmacılardan oluşan uluslararası bir araştırma ekibi, bu temel ekoloji konusuyla ilgili yeni veriler elde etmiştir.
Dünyanın kuzey kutup bölgelerindeki bitki ve hayvan çeşitliliği kısıtlıdır. Buna karşın tropikal enlemler, her zaman yeni organizmaların keşfedildiği farklı türlerle doludur.
Bu eşitsiz dağılımın nedeni nedir? Tropik bölgeler neden yüksek enlemlerden daha fazla türe sahipler? Würzburg Üniversitesi Biyocenter'inden Profesör Ingolf Steffan-Dewenter açıklamalarında "Bu sorular bir süre ekolojisti meraklandırıyor" diyor. "
Yaklaşık on yıl kadar önce, Science yayıncıları, bu soruları henüz cevaplandırılamayan bilimsel 25 önemli sorudan biri olarak ilan ettiler."
Bu konu ile ilgili olarak birkaç hipotez mevcut.
Bugüne kadar bu soru tartışmalara neden oldu. Örneğin, bir hipotezde bir habitatın birincil verimliliğinin, orada yaşayan türlerin sayısının nihai olarak belirleyici olmasıdır.
Würzburg ekolojisti Dr. Marcell Peters açıklıyor. Bir diğer hipotezde, evrim ve türleşmenin sıcaklığa bağlı olduğunu varsaymaktadır. Bu varsayıma göre, daha sıcak iklimlerde soğuk türden daha fazla tür gelişir.
Şu ana kadar, bu hipotezler genellikle seçilen tür gruplarına odaklanılarak incelenmiştir: Örneğin, Kuzey Amerika, Avrupa ya da Alpler'deki yükseklik gradyanları boyunca çalışmalar sadece kuş, arı ve karıncalar gözlemlenmiş ve dünyanın farklı bölgelerindeki çeşitliliğini analiz etmiştir. Peters, "Bazı araştırmalar bir hipotezi destekliyor, diğerleri ise başka bir varsayımı destekliyor" diyor ve ekolojistlerin hedeflediği "genel bir kuralları" oluşturmaktan hala uzak olduğunu belirtiyor.
Kilimanjaro Dağı'nda benzersiz bir çalışma yapıldı.
"Nature Communications" dergisinde Peters ve Alman Araştırma Vakfı (DFG) tarafından finanse edilen "FOR1246" Araştırma Birimi ekibi şu ana kadar benzersiz olduğu söylenen dört yıllık bir çalışmanın sonucunda sentezi olan yeni bir çalışmayı sunuyor: Araştırmacılar, "Dünyanın en büyük iklim koşullarından birisi olan Kilimanjaro Dağı'nda, daha önce hiç olmadığı kadar çok sayıda hayvan ve bitki grubunu paralel olarak gördük" dediyor.
Genel olarak ekip arılar, yarasalar, sekiz bitki grubu ve 17 grup hayvanı inceledi. Büyük ölçekli çalışmaya Almanya, Tanzanya ve diğer ülkelerden 38 bilim adamı katıldı; Çalışmalar yaklaşık 50 kadar asistan tarafından desteklendi. Peters, "En yüksek çalışma alanlarına ulaşmak için dağlık alanlarda birkaç gün boyunca tırmanmamız gerekiyordu" diyor.
Çalışma alanı dağın eteklerinde bulunan savanlardan, 4,550 metre yükseklikteki yaşam alanlarına kadar uzanıyordu. Tüm gruplardaki veriler sırasıyla aynı alanlarda ve aynı zaman dilimlerinde toplandı. "Bu yaklaşım, yalnızca her bir grubun biyolojik çeşitliliğini değil aynı zamanda bütün toplulukların biyolojik çeşitliliğini analiz etmemizi sağladı".
Çeşitlilik sıcaklık arttıkça artar
Araştırma, topluluklarda biyoçeşitliliğin esas olarak sıcaklık ile belirlendiğini ortaya koydu. Ortam ne kadar sıcak olursa, çeşitlilik o kadar büyük oluyor. "İncelediğiniz hayvan ve bitki gruplarının sayısı arttıkça, biyoçeşitliliği açıklamak için sıcaklığın önemi o kadar artarken, diğer tüm değişkenlerin önemi de buna göre azalmaktadır."
Bilim adamları, sıcaklığın, genel biyoçeşitlilik dağılımı modelleri için üretkenlik veya habitatların büyüklüğünden daha belirleyici olduğu varsayımını destekleyen güçlü bir kanıt olduğuna inanıyorlar.
Story Source:
Materials provided by University of Würzburg. Original written by Robert Emmerich. Note: Content may be edited for style and length.
Journal Reference:
- Marcell K. Peters, Andreas Hemp, Tim Appelhans, Christina Behler, Alice Classen, Florian Detsch, Andreas Ensslin, Stefan W. Ferger, Sara B. Frederiksen, Friederike Gebert, Michael Haas, Maria Helbig-Bonitz, Claudia Hemp, William J. Kindeketa, Ephraim Mwangomo, Christine Ngereza, Insa Otte, Juliane Röder, Gemma Rutten, David Schellenberger Costa, Joseph Tardanico, Giulia Zancolli, Jürgen Deckert, Connal D. Eardley, Ralph S. Peters, Mark-Oliver Rödel, Matthias Schleuning, Axel Ssymank, Victor Kakengi, Jie Zhang, Katrin Böhning-Gaese, Roland Brandl, Elisabeth K.V. Kalko, Michael Kleyer, Thomas Nauss, Marco Tschapka, Markus Fischer, Ingolf Steffan-Dewenter. Predictors of elevational biodiversity gradients change from single taxa to the multi-taxa community level. Nature Communications, 2016; 7: 13736 DOI: 10.1038/ncomms13736
https://www.sciencedaily.com/releases/2016/12/161222095844.htm
Çeviren ve Derleyen: Uzm. Biyolog Yavuz AYDIN
Ekoloji Haberleri
-
Artan sıcaklıklar Arnavutluk'taki göçmen kuş yaşam alanlarını olumsuz etkiliyor
-
Araştırmacılar yeşil algler ve bakterilerin birlikte iklimin korunmasına katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor.
-
Araştırmacılar mısırın topraktaki arsenik toksisitesini azalttığını keşfetti
-
Hindistan kaplanları iklim ve insan baskısı arttıkça yükseklere tırmanıyor
-
2100 yılı için sığ kıyı ekosistemlerinin kaderini tahmin etmek
-
Ülkeler mercanlara yardım için 12 milyar dolar toplama sözü verdi
-
Dünyadaki biyolojik çeşitliliğin üçte ikisi toprakta yaşıyor
-
Derin denizlerin eşsiz güzellikleri "Mercan Resifleri"
-
Canlıların korunma statüleri,
-
Çevreye Etkin Bir Yaklaşım: Kişisel Karbon Ayak İzi Hesaplama ve Azaltma Stratejileri
-
Deterjanların Çevre Üzerindeki Etkileri ve Sürdürülebilir Yaklaşımlar
-
İnsan Türlerinin Melezleşmesi, İklimle Yakından İlişkiliydi
-
Yağmur yağacağını koklayabiliyor musun?
-
İklim değişikliği çocuk sağlığını riske atıyor
-
Kaplumbağa Fosili, 150 Milyon Yıl Önceki Habitatı Aydınlatıyor