Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

Pestisitler mavi meyve bahçesi arılarında doğurganlığı azaltıyor

California Üniversitesi'nden bir grup araştırmacı, yapmış olduğu araştırmalar sonucunda neonikotinoid bir pestisit olan imidakloprid'in mavi meyve bahçesi arıları doğurganlık oranlarını azalttığını ortaya koydu.

Neonikotinoidler, etkinlikleri ve güvenirlilikleri bakımından son yıllarda oldukça fazla bir şekilde adından bahsedilen bir pestisit grubudur. Bu grupta başlıca imidakloprid (en yaygın), asetamiprid, klotiyanid, nitenpiram, nitiazin, tiyakloprid, ve tiametoksam yer almaktadır. Bu bileşikler özellikle tohum ıslahında ve tarımsal üretimde zararlı haşerelere karşı mücadele etmek amacıyla kullanılmaktadırlar. 

Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayınlanan bu makalede Osmia lignaria tozlayıcı arılar ile imidaklopridin etkileşimini anlatılıyor.

Önceki araştırmalar, neonikotinoid bir pestisit olan imidaklopridin in her türden arılar için zararlı olduğunu göstermiştir. Yine aynı araştırmacılar bu kimyasalın arılar üzerinde nesiller boyu bir etkiye sahip olup olmadığını belirlemek için çok az sayıda çalışma olduğunu belirtmekte birlikte, bu yeni çalışma ile pestisit uygulanmasından etkilenen canlı türünün sadece yetişkin arılar olmadığını, aynı zamanda arı yavrularınında pestisitlerden etkilendiğini ortya koymuştur.

Bu çalışma badem, şeftali, elma ve kiraz gibi bir çok meyve yetiştiricisini içeren çiftçiler için oldukça önemlidir. Bu amaçla bal arısına benzeyen ancak rengi farklı olan ve poleni bacakları yerine karnında toplayan çok sayıda mavi bahçe arısı yakaladılar. Yakalanan arılar küçük gruplara ayrılarak her bir grup farklı şekillerde imidakloprid'e maruz bırakılmıştır. 

Araştırmacılar, pestisiti talimatlara çerçevesinde  muhafaza içinde bulunan bitkilere uygulamışlardır. Bazı bitkilere birden fazla pestisit dozu uygulanırken bazı bitkilere sadece bir doz pestisit uygulanmıştır. Ayrıca arıların bir kısmı larva, bir kısmı genç ve bir kısmı da yetişkin bir birey iken kimyasala maruz bırakılmıştır. Yani arılar yaşam döngülerinin farklı aşamalarında bir kereden fazla bir şekilde pestisitlere maruz bırakılmıştır.

Yapılan araştırmalarda elde edilen verileri değerlendiren araştırmacılar, kimyasala maruz kalan arı larvalarının yetişkin bir birey olduktan sonra kimyasala maruz kalmayan normal bireylere göre %20 daha az yavru ürettiğini ortkaya koymuştur. Ayrıca, bu araştırma birden çok miktarada pestisite maruz kalmanın daha az yavrulamaya yol açtığını ortaya kotmuştur. 

Örneğin larval dönemde pestisite maruz kalıp yetişkin hale gelen arılarda % 44 oranında az yavrulama görülmekte iken aynı arı tekrar kimyasala maruz bırakıldığında 24 yetişkinlik bir grupta yaklaşık 10 yavru daha az temsil edilmektedir.  

Bulgular imidaklopridlerin tarım bitkileri üzerinde kullanımı arıların doğurganlık oranlarında azalmaya ve buna bağlı olarakda  arı populasyonlarında çarpıcı bir şekilde azalmalar olabileceğini  ortaya koymaktadır.  

Son yıllarda, neonikotinoid pestisitlerin arı kolonisi sağlığı üzerindeki zararlı etkileri artan tartışma ve sorunlara neden olmuştur. Yapılan farklı çalışmalar, tarımsal zararlı mücadelesinde kullanılan neonikotinoid pestisitlerin masum olmadıklarını, tarımsal zararlılara karşı faydalı olurken, bal arıları açısından zararlı etkileri olduklarını ortaya koymuştur. EMA tarafından yayınlanan bir raporda, neonikotinoid pestisitlerin arı kolonileri, böcek ve kuş popülasyonlarında azalma gibi farklı ekolojik sorunlara yol açtığını, bu nedenle Avrupa Birliği ülkelerinde kısıtlama ve yasaklamaların getirildiği bildirilmiştir. Sonuç olarak, bal arılarında görülen koloni kayıplarının toksikolojik açıdan yapılacak laboratuvar araştırmalarında neonikotinoid pestisit analizleri yanında, paraziter, viral ve bakteriyel etkenleri içeren kapsamlı bir araştırma yapılmalı ve araştırma sonucuna göre karar verilmesi daha doğru olacaktır.

© Biyologlar.com  

Kaynaklar:

https://phys.org/news/2021-11-pesticide-fertility-blue-orchard-bee.html

 ÖZDEMİR. N "Neonikotinoid Pestisitler Ve Arı Sağlığına Etkileri"   Uludağ Arıcılık Dergisi  Cilt 17, Sayı 1, 44 - 48,.2017