MİDENİN HİSTOLOJİK YAPISI
Her ne kadar boşken kalın barsaktan biraz daha genişse de mide oldukça fazla genişleyebilme özelliğine sahiptir. Genişlediğinde mide 2-3 litre materyal alabilir. Özofagusun mideye açıldığı yerde bulunan bir sfinkter (özofagogastrik veya kardiak sfinkter) sayesinde gıda maddelerinin tekrar özefagusa gitmesi önlenmiş olur. Daha kuvvetli diğer bir sfinkter (pilorik sfinkter) mide-ince barsak kavşağında bulunur.
Özofagusun mideye açıldığı kardiak orifisin solunda ve üzerinde midenin genişlemiş kısmı olan fundus bulunur. Midenin esas gövdesi olan korpus, pilorik antrum adındaki mide kısmına kadar devam eder. Pilorik antrum daralarak pilorik kanala dönüşür. Pilorik kanal daha da daralır ve pilorus adını alır ki bu bölge duedonuma açılır. Histologlar mideyi histolojik özelliklerine göre 3 bölgeye ayırırlar:
• Kardiak bölge, özofagogastrik sfinktere yakın kardiak bezlerin bulunduğu kısım,
• Pilorik bölge, pilorik sfinkterin proksimalinde plorik bezlerin bulunduğu kısım,
• Fundik bölge, kardia ve pilor arasında fundik veya gastrik bezleri içeren midenin en geniş kısmı.
Mide antepoposterior olarak düzleşmiştir ve üst konkav kenar olan küçük kurvatur ile alt konveks kenar olan büyük kurvatura sahiptir. Boş ve kasılmış midede mukoza katlantılar gösterir, bu katlantılar rugae olarak bilinir. Longitudinal düzenlenmiş katlantılar olan rugae’lar mukoza ve submukoza tabakalarının katılımı ile oluşurlar mide genişlediğinde kaybolurlar.
Gıda maddeleri mideye kısmen saliva ile nemlendirilmiş, çiğnenmiş ve yarı katı bolus halinde gelir, fakat 3-4 saatlik bir aradan sonra kimus (chyme) adındaki yarı sıvı bir küme olarak aralıklı bir şekilde mideden ayrılır, daha ileri bir sindirim ve absorbsiyon için ince barsağa ilerler. Kalın muskularis mide içerisindeki materyali yayık gibi çalkalayarak mide tarafından salgılanan sıvılar ile tamamen karışmasını sağlar. Gastrik sıvı, hidroklorik asit, pepsin, mukus ve intrinsik faktörü içerir. Pepsin asit ortamda proteinin sindirimini başlatır; İntrinsik faktör, Vit B12’ye bağlanır, böylece B12 vitaminin korunması ve ince barsakların ileum kısmında emilmesine yardımcı olur. Peptit ülser vakalarında midenin büyük bir kısmı alındığında Vit B12 emilimi için gerekli olan intrinsik faktör miktarında azalmadan dolayı eritropoeziste bozukluklar meydana gelecektir (pernisiyöz anemi). Mide aynı zamanda gastrin gibi birçok hormonu da salgılar. Gastrin, midenin genişlemesi veya alkol ve kafein alınmasına bağlı olarak vagal gastrin releasing nöropeptit (Bombesin)’in uyarını ile gastrin üreten G hücrelerinden salınır. Gastrin pariyetal hücrelerden asit salgılanmasını, esas hücreler (zimojenik hücreler) den üç tip pepsinojenin (Tip I, Tip II, Tip III pepsinin prekürsörleri) salınmasını ve gastrik mukozanın büyümesini uyarır. Bikarbonat iyonlarını bağlayan mukus mide mukozasının yüzeyine yapışarak yaklaşık 1 mm kalınlığında koruyucu bir tabaka meydana getirir. Aspirin gibi bazı maddeler bu koruyucu tabakayı yıkıma uğratarak ülserasyonlara sebep olurlar. Yüzey epitel hücreleri tarafından salgılanan nötral glikoprotein müküs mukozayı asitin yıkıcı etkisinden korumak için bir film tabakası oluşturur, yokluğunda mukozada ülserler oluşabilmektedir. Tuzlar, su, glikoz, alkol ve bazı ilaçlarla sınırlı olmakla birlikte midede biraz da absorbsiyon görülür. Mide duvarı 4 tabakadan meydana gelmiştir;
1- Tunika mukoza,
2- Tunika submukoza,
3- Tunika muskularis,
4- Tunika seroza.
Tunika Mukoza: Canlı halde midenin müköz membranı soluk, grimsi pembedir; renk kardiya ve pilorusta daha soluktur. Müköz membranın bütün kalınlığı gastrik bezler tarafından işgal edilmiştir. Gastrik bezler yüzeye gastrik çukurlar (faveolalar) aracılığı ile açılır. Bu çukurlar genellikle tübüler olarak tanımlanır, fakat linear yarıklar şeklinde de olabilirler. Gastrik bezler basit tübüler veya dallanmış tübüler olabilir ve muskularis mukozaya ulaşacak şekilde uzanırlar. Aralarında bulunan lamina propria bez ve çukurların arasını dolduracak şekilde bölünür. Bu şekilde doldurma lamina propriayı ayrı bir tabaka halinde ayırt ettirmeyecek derecededir.
Bezler ve gastrik çukurlar arasındaki farklılıklar göz önüne alındığında midede üç tip bez ayırt edilir:
1- Kardiyak bezler: Kardia etrafında yüzük şeklinde dar bir bölgede yerleşmişlerdir. Bu bezler pilorik bezlerden daha geniş ve daha kıvrıntılıdırlar. Ancak gastrik çukurlar pilorik bölgedeki çukurlar kadar derin değildir.
2- Gastrik (esas veya fundik) bezler: Fundus ve midenin gövde kısmında yerleşen bezlerdir. Bezlerin yapısında midenin diğer iki tip bezlerinden (kardiak ve pilorik) ayırt edilmesini sağlayan farklı tipte hücreler bulunur.
3- Pilorik bezler: Pilorik antrum ve pilorik kanalda yerleşen bezlerdir, küçük kurvaturda büyük kurvatura göre daha proksimal bir yerleşime sahiptirler.
Midede yaklaşık olarak 15-20 milyon arasında bez bulunmaktadır.
Histoloji
-
Endosülfan ve okratoksin-A’nın birlikte sıçanlarda toksisitesi: histopatolojik değişiklikleri
-
Histoloji Pdf Ders Notları
-
DEKALSİFİYE EDİLMEMİŞ KESİTLERİN HAZIRLANIŞI
-
DEKALSİFİKASYONU TEST ETMEK
-
KELATLAMA AJANLARI
-
ELEKTROLİTİK DEKALSİFİKASYON
-
ASİT DEKALSİFİKASYON SIVILARI
-
Histopatoloji nedir ?
-
KEMİK DOKUSU VE DEKALSİFİKASYON
-
MSS’DE DEJENERE MİYELİNİN GÖSTERİMİ
-
MARKSCHE’DEN BOYASI (Spielmayer, Benda)
-
MSS‘DE MİYELİNİN GÖSTERİMİ
-
KARIŞIK OLAN TEKNİK
-
BİELSCHOWSKY TEKNİĞİ
-
GÜMÜŞ ÇÖKTÜRME YÖNTEMLERİ