Lavanta Hakkında herşey
Alem:Plantae (Bitkiler)
Bölüm:Magnoliophyta(Kapalı tohumlular)
Sınıf:Magnoliopsida(İki çenekliler)
Takım:Lamiales
Familya:Lamiaceae(Ballıbabagiller)
Cins:Lavandula
TÜR ADLARI
İngiliz lavantası (Lavandula angustifolia)
Lavandula antineae
Lavandula aristibracteata
Lavandula atriplicifolia
Lavandula bipinnata
Lavandula bramwellii
Lavandula buchii
Lavandula canariensis
Lavandula citriodora
Lavandula coronopifolia
Fransız lavantası (Lavandula dentata)
Lavandula dhofarensis
Lavandula erythraeae
Lavandula galgalloensis
Lavandula gibsonii
Lavandula hasikensis
Lavandula lanata
Portekiz lavantası (Lavandula latifolia)
Lavandula macra
Lavandula mairei
Lavandula maroccana
Lavandula minutolii
Lavandula multifida
Lavandula nimmoi
Lavandula pedunculata
Eğrelti yapraklı lavanta (Lavandula pinnata)
Lavandula pubescens
Lavandula qishnensis
Lavandula rejdalii
Lavandula rotundifolia
Lavandula saharica
Lavandula samhanensis
Lavandula setifera
Lavandula somaliensis
Lavandula sublepidota
Lavandula subnuda
Karabaş otu (Lavandula stoechas)
Lavandula tenuisecta
Lavandula viridis
Atlas Okyanusu adalarından Akdeniz çevresi ülkelerine ve Hindistana kadar uzanan geniş bir alanda yetişen, lavanta cinsi üyeleri, çalı görünümlü, toplu başak biçiminde mavi, morumsu ya da kırmızı çiçekler açan bitkilerdir. Lavanta, dağlarda, 1000-1800 m arasında yüksekliklerde yetişir.
Kurutularak dolaplara konan çiçekleri giysileri böceklerden korur. Yaklaşık 500 metrede yetişen İngiliz lavantası (Lavandula angustifolia) türünden boyacılıkta kullanılan esans elde edilir. Batı Anadolunun maki bölgelerinde yetişen karabaş otu (Lavandula stoechas) çiçeklerinden ağrı kesici, balgam söktürücü olarak yararlanılır
Lavanta ballıbabagiller(Labiatae) familyasındadır. Türkiye'de Kuzeybatı-Batı ve Güneybatı Anadolu'da yetişir. Lavanta Haziran-Ağustos ayları arasında mavi veya mor renkli çiçekler açan, 20-60 cm boylarında, aromatik kokulu, çok yıllık, otsu veya çalımsı bitkiler. Daha çok deniz ikliminin bulunduğu batı bölgelerimizde yaygın olan lavantanın, Türkiye'de yetişen iki türü vardır. Bunlar, Lavandula stoechas ve L. angustifolia'dır. Ayrıca daha ziyade kültürü yapılan, İngiliz lavanta çiçeği (L. spica) olarak bilinen türü de bulunur.
İngiliz lavanta çiçeği (L. spica): Haziran-ağustos ayları arasında mavi renkli çiçekler açan, 20-50 cm boylarında çok yıllık otsu bir bitki. Gövdeleri dik ve odunludur. Dallar, yalnız alt kısımlarında yaprak taşır. Yapraklar kısa saplı, dar ve uzunca, tüylü, beyazımsı-grimsi-yeşil renklerdedir. Çiçekler dalların ucunda, uzun saplar üzerinde toplanmışladır. Çiçekler küçük ve çok kısa saplıdır. Çanak ve taç yaprakları tüp şeklindedir. Meyveleri parlak siyah renklidir.
Alternatif tedavilerde lavantanın çiçekleri kullanılır. Çiçekleri açmadan toplanır ve su buharı ile distile edilerek, hemen uçucu yağ elde edilir. Uçucu yağında organik asitler, pinen, kafur, camphen vs. gibi maddeler bulunur. Lavanta çiçeği, kuvvet verici, idrar söktürücü ve romatizmaya karşı çay halinde kullanılır. Çok iyi bir koku vericidir. Haricen yatıştırıcı olarak da kullanılır. Parfümeri sanayiinde kullanılan önemli bir bitkidir. Lavanta çiçeğinin bir türü olan Lavandula stoechas, Karabaş olarak bilinir.
Bitki özellikleri: Bir metreye kadar yükselebilen, çalı görünümlü, çok yıllık bir bitkidir. İnce uzun yaprakları gümüşi, çiçekleri ise menekşe renklidir. Çiçeklerin ferahlatıcı, hoş bir kokusu vardır. Bol güneşli tepelerde ve sırtlarda yetişir. Akdeniz ülkelerinde süs bitkisi olarak da yetiştirilir.
Bileşim: Cineol, cumarin, linalool içerikli uçucu lavanta yağı, tanen, flavon.
Toplama ve hazırlama: Drog olarak kullanılan çiçekler, temmuz-ağustos aylarında, henüz tomurcuk halinde iken toplanmalıdır. Saplarıyla birlikte toplanan çiçekler, demet halinde bağlanıp, gölge bir yere asılarak kurutulur. İyice kuruduktan sonra, çiçekler saptan ufalanarak ayrılır.
Kullanım alanları ve biçimleri: Küçük keseler içinde aralarına yerleştirildiği çamaşırlara çok hoş, iç açıcı bir koku kazandırır. Uykusuzluk çekenler de, lavanta içerikli yastıklar kullanmayı denemelidirler.
Yatıştırıcı etkinliği onun başlıca özelliğidir. Lavanta çayı, uykusuzluk ve sindirim sorunlarına karşı kullanılabilir. Merkezi sinir sistemini ve üst solunum sinir sistemini olumlu etkiler. İçerdiği tanen maddesinin de yardımıyla, mayalanma belirtileri veren ishallerde başarılıdır. Safrakesesi salgılarının arttırılmasında, az da olsa, olumlu etkisi vardır. Uykuya dalmayı kolaylaştıracak ve yorgun sinir sistemini yatıştıracak bitki çayı karışımlarında genellikle lavanta da kullanılır. Mide ve bağırsak rahatsızlıklarında yatıştırıcıdır. Lavanta çayı, kafaya kan hücumunda, migren ve baş ağrılarında kullanılabilir. Tüm bu rahatsızlıklara karşı, lavanta katkılı banyolar da rahatlık sağlayabilir. Lavanta yağı, iştah açıcı, sindirim sistemini uyarıcı ve yatıştırıcı olarak, biraz ılık suya 5-6 damla veya kesme şekere 3-4 damla damlatılarak kullanılır.
Lavanta çayı: 1-2 çay kaşığı dolusu çiçek, 1 bardak kaynar suyla haşlanır, 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür. Soğutmadan, biraz bal ile tatlandırılarak ve yudumlanarak içilir. Mide, bağırsak rahatsızlıklarında ve ishalde tatlandırılmaz. Şeker hastaları kesinlikle tatlandırmaz.
Lavanta banyosu: 60-70 gr lavanta çiçeği, 2-3 litre suya eklenir, kaynama derecesine kadar ısıtılır, 10-15 dakika demlendikten sonra süzülür ve banyo suyuna eklenir. Banyo süresi 15-20 dakikadır. Bu banyolar özellikle, kan basıncı düşük olan kişileri rahatlatır, canlılık kazandırır. Sinirli kişiler, dengeleyici bir rahatlığa kavuşur.
Yan etkiler: Lavanta çiçeğinin bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Ama lavanta yağının içten kullanımında dikkatli olunması gerekir. Fazla miktarda alındığında mide ve bağırsak mukozasını tahriş edebilir.
lavantadaki etkin maddelerin karaciğer kanserine yol açan Hepatit B ve C virüsünü baskı altına aldığını belirtiyor Bitkilerle gelen sağlık dünyadaki yeni trend. ABD'de ve Batı'da bu konuda her gün yeni çalışmalar ortaya çıkıyor. Doğal ürünlere, doğal sebze ve bitkilere dönüş 21. yüzyılın en güçlü sağlık akımı olarak kendini gösteriyor. Türkiye birçok özel bitkinin anavatanı olan Anadolu üzerinde bulunmasına rağmen, doğal tedavi, bitkisel tedavi gibi yöntemlerle uğraşanların sayısı fazla değil. Üstelik bitkisel tedavi-otacı geleneğini yüzlerce yıl öncesinden günümüze taşıyan birçok kişi de yasal takibatlar sonucu bu işten uzaklaştı. Ancak, son dönemde özellikle Batı'dan gelen etkiler sonucu Türkiye'de bitkisel tedavi yeniden keşfedilmeye başlandı.
Bu konuda çalışanlar ve araştıranlar hızla çoğalıyor. Tempo okurlarının yakından tanıdığı Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu Türkiye'de bitkisel tedavi ile uğraşan önemli isimlerden birisi. Halen çalışmalarını Antalya'da sürdüren Saraçoğlu, özellikle etkin maddeler üzerine araştırmalar yapıyor. Bunun sonucunda herkesin kendi evinde rahatça uygulayabileceği bitkisel kürler geliştiriyor. Saraçoğlu'nun 2002'de yayınladığı ve geçen yıl 2. baskısını yaptığı "Bitkilerdeki Sağlık Mucizesi" kitabı bu tür "bitkisel tedavi reçeteleri" ile dolu. Prof. Saraçoğlu aynı zamanda "prostat tedavisinde brokoli kullanımını" dünyaya ilk kez tanıtan ve uluslararası kabul gören isim olarak biliniyor.
Saraçoğlu "lavantanın Hepatit B ve Hepatit C tedavisinde etkin bir çare" olduğunu öne sürüyor. Bunu lavantadaki etkin maddelere dayandırıyor. Lavanta Hepatit'i karaciğerden tamamen atamıyor, ancak yılda bir uygulanacak "lavanta kürü" ile hastalığı baskı altında tutabiliyor. Saraçoğlu'nun belirttiğine göre Lavanta kürünü uygulayanların karaciğer ölçümlerinde kısa sürede belirgin bir iyileşme gözleniyor.
Saraçoğlu bu konudaki sorularımızı yanıtladı: Lavantanın Hepatit tedavisinde kullanılacağı noktasına nasıl geldiniz? Lavanta ile ilişkiyi nasıl buldunuz? Lavantayı ilk defa çocukluk yıllarımda tanıdım. Anneannemin elbise dolabının bir ayrıcalığı vardı. Özenle katlanmış giysilerinin arasında ince tülbentlere sarılmış, yapraklı lavanta çiçekleri bulunurdu. Onun elbise dolabının kokusu çok farklıydı. Giydiği elbiseleri de ilk bir iki gün yoğun bir biçimde lavanta kokardı. Bazı geceler anneannemin odasında yer yatağında yatardım. Onun odasında uyuduğum geceler, lavanta kokusunu yastık yüzlerinde de derin derin algılardım. Öylesine rahat uyurdum ki... Bir gün, bitkiler üzerine olan araştırma ve çalışmalarım beni lavanta bitkisiyle karşılaştırdı. Onu koklar koklamaz anneannem aklıma geldi. Huzurlu, rahat ve uzun uzun uyduğum geceleri anımsadım. Lavanta üzerine yaptığım çalışmalarımda ilk gördüğüm, içerdiği en az on dört tane sedatif (teskin edici, rahatlatıcı) özelliği olan etkin maddeyi içerdiği idi... O yıllarda, anneannemin odasında uyurken, neden bu denli rahat, sakin ve uzun uyuduğumun sebebini bulmuştum. Günümüzde, yeni yeni yayılmaya ve uygulama alanı bulmaya başlayan aroma terapisinde de kullanılan birçok bitkiden biri olan lavantanın kullanım sebeplerinden birinin de bu olduğunu zannediyorum.
Lavantada ne gibi etkin maddeler var? Araştırmalarım sonucu bunları şöyle sıralayabilirim: p-cymene, alpha-pinene, cinnamaldehyde ve carvone lavantanın içerdiği sedatif özellikli etkin maddelerden bir kaç tanesi. Lavanta üzerine olan çalışmalarımı tam sonlandıracağım sırada, anneannemin, zaman zaman lavantayı demleyip çayını içtiğini de hatırladım. O yıllarda bunun nedenini sormak aklıma bile gelmezdi. Ancak, şu var ki lavanta çayı içmek sıra dışı bir şey... Nane, papatya, kuşburnu veya adaçayı gibi, bilinen ve demlenip içilen bir türden de değildi. Onun anısına, lavantanın içindeki hikmeti araştırmak için üzerinde tekrar çalışmaya başladım. Lavantanın içerdiği etkin maddelerin kendine özgü bir sistematiği olduğunu gördüm. Bu sistematiğin içerisinde gözlediğim, lavantanın tüm karaciğer metabolizmasını mucizevi bir şekilde düzenleyebileceği idi. Bu buluşumu hatırladığım her zaman o günkü gibi heyecanlanıyorum. Lavanta karaciğer rahatsızlıklarını mı düzenliyor?
Karaciğer metabolizmasının sağlıksız çalışmasından dolayı yükselen enzim değerlerinin kısa zamanda kontrol altına alınmasında ve tekrar kısa zamanda normal değerlerine indirilmesinde lavanta kürü bulunmaz bir nimet... Özellikle Hepatit-B ve Hepatit-C virüslerinin aktive olabilmelerine karşı, karaciğer metabolizmasının sağlıklı çalışmasını ve güçlü kalmasını sağlayabiliyor. Böylece virüsler bastırılarak faaliyete geçmeleri önlenmiş olabiliyordu. Yani lavanta "koruyucu" fonksiyon mu görüyor? Sonuçta, lavanta kürünün, bu virüslerin karaciğer dokusunda kansere veya siroza dönüşme riskine karşı da mükemmel bir önleyici rolünün olabileceği gerçeğini de ortaya koyuyor. Karaciğer metabolizmasının düzenli çalışmasında lavantanın çiçeklerinde bulunan 1,8 cineole, delta-3-carene ve herniarin ağırlıklı olarak etkili olurken, yapraklarının içerdiği beta-pinene'de karaciğer enfeksiyonuna karşı adeta doğal bir antibiyotik olarak görev yapmaktadır. Lavantanın yapraklarında bulunan bornyi-acetate etkin maddesi de antiviral olarak görev yapmaktadır. Tabiat ana lavantaya öylesine cömert, öylesine seçici davranmışki, içerdiği etkin maddeler özenle bir araya toplanıp sanki, genel karaciğer şikayetlerde karşı özel olarak yaratılmış. Gerek çiçeklerinde gerekse de yapraklarında moleküler yapıları ve etkin özellikleri bakımından birbirlerinden tamamen farklı maddeler bulunmaktadır. Yukarıdaki tablodan bu maddelerin etkin özelliklerini görebilirsiniz. Peki her tür lavanta bu işe uygun mu, örneğin sokakta satılanlar? Bu amaçla kullanılacak olan lavantanın bir yıldan daha fazla beklememiş olmasına özen gösterilmeli. Aktarlardan alınacak olan lavantanın sadece çiçeklerinin değil eşit oranlarda yapraklarının da bulunması gerektiğine özen gösterilmeli. Aktarlarda lavanta yağı da satılmaktadır. Bu amaçla lavantanın yağı daha da etkili olur düşüncesiyle kesinlikle kullanılmamalı. Lavantada başka hangi etkin madde var? Hepatit-C nin sebep olabileceği karaciğer kanserine dönüşme riskini büyük bir ölçüde önleyen etkin maddelerden bir tanesi de lavantanın içerdiği ursolic acid fonksiyonel maddesidir. Yeri gelmişken önemli bir noktayı hatırlatmayı uygun buluyorum; hangi bitki olursa olsun, içerdiği önemli bir etkin madde tek başına veya saf halde istenilen ölçüde veya doğrultuda faydalı olmayabilir.
Çünkü, o etkin maddenin metabolizmada arzu edilen başarıyı sağlayabilmesi için, bitkinin içerdiği diğer yardımcı etkin maddelere, medyatör maddelere ve birinci derecede fonksiyonel olan etkin maddenin işlevini artırabilmek için sekonder maddelere de ihtiyaç vardır. Uygulanan bitkisel yardımcı (destekleyici) tedavide sadece etkin maddeyi düşünmemek gerekir. Bu anlamda, kullanılan bitkiyi bir bütün olarak değerlendirmek gerekir.Önemli olan diğer bir hususda kullanılacak olan bitkinin hangi kısımlarının kullanılacağı, ne müddetle demleneceği, ne zaman ve nasıl içileceği ve ne kadar süreyle, hangi aralıklarla uygulanacağıdır. Lavanta kürü başka ne gibi rahatsızlıklara iyi gelebilir? Derideki bazı rahatsızlıkların nedeni karaciğerden kaynaklanmaktadır. Lavanta kürü aynı zamanda, halk arasında ala hastalığı olarak bilinen vitiligo, sedef ve deride ileri yaşlarda oluşan yaşlılık lekelerine karşı da önleyici rol oynamaktadır ve bu hastalıkların tedavisinde de önemli bir yardımcı ve destekleyicidir. Lavanta, saç dökülmesine karşı da çok etkili.
Ancak, bu konudaki uygulama dıştan olup, hazırlanması farklıdır. Lavanta kürünü destekleyen başka beslenme tavsiyeleriniz neler? Lavanta kürünün başarı oranını çok daha fazla yükseltmek ve daha hızlı bir biçimde sonuca ulaşabilmek için beslenme şeklinize dikkat ederek bazı takviye uygulamalar yapabilirsiniz. İşte bunlardan bazıları: Her gün öğle yemeklerinden yarım saat önce hiçbir şey ilave etmeden tüketeceğiniz bir porsiyon preslenmiş çilek lapası, karaciğer yetmezliğine karşı önemli bir takviye oluşturur. Tüketeceğiniz çileklerin hormonsuz olmasına özen gösteriniz. Genel olarak, karaciğer metabolizmasının sağlıklı ve düzenli çalışmasında enginarın katkısı yabana atılmayacak kadar büyüktür. Haftada iki-üç defa bir porsiyon, az suda haşlanmış (dilimlenmiş olarak) enginar tüketin. Tuzlamayın ve porsiyon başına bir çorba kaşığından fazla sıvı yağ kullanmayın. Var ise, artakalan haşlama suyunu içiniz. Taze kayısının karaciğerin dostu olduğunu unutmayın. Buradan, lavanta kürünün başarılı olabilmesi için mutlaka yukarıda bahsetmiş olduğum beslenme şekline uymak şarttır diye bir sonuç çıkartmayınız.
Beslenme şeklinin uygulanmasında karaciğerin yükü hafiflemekte ve karaciğer daha rahat çalışmaktadır. Sayın Saraçoğlu, bu kürü deneyenler ne gibi sonuç aldı? Sizin gözleminiz var mı? Gerek e posta gerek faks ile, interferon tedavisi gördüğü halde sonuç alamayan çeşitli hastalar bu kürü uygulayarak kısa zamanda çok başarılı sonuç aldıklarını belirtmişlerdir. 20 kadar vakada bu olumlu sonuç tespit edilmiştir. Bu hastalar, şüphesiz ki, bir hekim kontrolünde teşhisleri konulan hastalardır. Ve lavanta kürünü bir destekleyici, bir yardımcı tedavi olarak almışlardır. Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu kimdir? -1949 doğumlu aslen Safranbolulu -Kimya eğitiminden sonra Avusturya Graz Teknik Üniversitesinde doktora yaptı. -Aynı üniversitede Biyoteknoloji-Mikrobiyoloji kürsüsünde asistan olarak bulundu. -1985-86 yıllarında Çukurova Üniversitesi'nde çalıştı. 1987'de doçent 1994'te profesör oldu. -Türkiye'de lab'lı deterjana geçişin öncülüğünü yaptı.
-Karl franzes Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. -AVL Araştırma Merkezi'nde Fizik ve Medikal Sensör bölümlerinde araştırmacı ve üst düey yönetici olarak görev yaptı. -Viyana Teknik Üniversitesi'nde misafir profesör olarak çalıştı. -Son yıllarda phyto-biyokimya ağırlıklı çalışan Saraçoğlu, bitkilerin insan sağlığı üzerindeki çalışma ve araştırmalrını aralıksız olarak sürdürüyor. ABD'de ve AB'de internet üzerindeki birçok sağlık sitesi "Prof. Saraçoğlu yöntemlerini" tüm dünyanın hizmetine sunuyor ve binlerce insan bu siteleri ziyaret ediyor. -Brokolinin prostat ve bph (benigne prostate hyperplazy) üzerine olan etkilerini ilk defa dünyaya tanıtan da Prof. Saraçoğlu'dur. -Kendisi halen Antalya'da yaşamakta ve çalışmalarını burada sürdürmektedir. Hepatit virüsün yol açtığı karaciğer iltihabı Hepatit B nedir? Karaciğerde hücrelerde hasara sebep olan, siroz ve kansere yol açabilen Hepatit B; cinsel temas, ısırık, bulaşıklı enjektör, iğne, dövme ve kulak delme aletleriyle geçer. Doğumda anneden bebeğe de bulaşır. Ortaya çıkma süresi 6-23 haftadır. Koyu renk idrar, açık renk büyük abdest, sarılık, yorgunluk, , ustura, berber makaslarını, diş fırçasını, ruju vb. kimseyle paylaşmamak gerekir. ateş gibi belirtileri olur.
Bazen hiç belirtisi olmayabilir. Önlem için tıraş aletlerini, bıçaklarını Korunmasız cinsel ilişkinin riski de unutulmamalıdır. Hepatit C nedir? Hepatit C, kan ve kan ürünleriyle bulaşan bir virüs. Diğer yollarla bulaşması ise henüz kanıtlanmış değil. Cinsel temas sırasında bulaşma riski çok düşük. Kuluçka süresi 2 hafta ile 6 ay arasında. Hepatit C, bu virüse yakalanmış kişilerin % 30-90'ında kronikleşme, % 5-30'unda ise karaciğer sirozu ile kendini belli eder. Çeşitli kronik karaciğer hastalıklarında Hepatit C virüsünün rolü henüz açıklığa kavuşmamıştır. Birçok karaciğer sirozu tiplerinde Hepatit C virüsü gözlenmiştir. Hepatit C'nin henüz etkili bir tedavisi yok. Bir aşı üzerinöe ise hala çalışılıyor.
Lavanta kürünün uygulanışı Bir tutam lavantayı 0.3 ml (yaklaşık bir buçuk su bardağı) suda dört dakika demleyiniz. Dört dakikadan daha fazla demlemeyiniz. Demleme süresi tamamlandıktan sonra, ılımasını beklemeden süzülmesi gerekir. Süzme işlemi tamamlandıktan sonra ılımasını bekleyiniz. On beş gün boyunca her gün, akşam yemeklerinden en az iki saat sonra bir çay bardağı dolusu içilmesi gerekir. Her defasında (her kullanımda) taze olarak hazırlanması şarttır. Bir gün önce arta kalan miktarı kullanmayınız. Kolay olsun diye bir kaç günlük hazırlayıp buzdolabında koruma altına almayınız. Hiç bir şekilde damak tadına uygun olsun diye içerisine şeker veya benzeri bir katkı ilave etmeyiniz. On beş günlük ilk kür tamamlandıktan sonra rahatsızlığın seyrine göre haftada üç-dört defa, akşam yerneklerinden en az iki saat sonra bir çay bardağı içilmeye devam edilir. Karaciğer metabolizması sağlıklı çalışmaya başladıktan sonra kür sonlandırılmış olur. Her sağlıklı insanın yılda bir defa on beş günlük lavanta kürünü uygulamasında çok büyük faydalar vardır.
Değerli okuyucu hiç bir bitkisel kürü alışkanlık haline getirmeyiniz. Karaciğer yetmezliği şikayeti olanların, Hepatit-B veya Hepatit-C virüsü ile yaşamak zorunda olan insanların zaman zaman lavanta kürünü uygulamalarında çok büyük faydalar vardır. UYARI Buradaki bilgilerin herhangi bir hastalığı teşhis amacı kesinlikle yoktur. Eğer, bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime gidiniz. Buradaki bilgileri teşhis konulduktan sonra destekleyici veya yardımcı tedavi olarak yine hekiminize danışarak uygulayabilirsiniz.
BİYOLOJİ ÖDEV YARDIM
-
Mercanlar ve Mercan resifleri hakkında bilgi
-
Kulak Nedir? Kulağın Yapısı ve Görevleri Nelerdir?
-
Göz nedir ? Gözün görevleri nelerdir ? Canlılarda göz ve görme organı
-
Boğaz nedir ? Boğazın kısımları nelerdir ?
-
Omurga, columna vertebralis nedir ? Görevleri nelerdir ?
-
Doğal gübreler nelerdir
-
Kimyasal (yapay) gübreler nelerdir
-
Kortizol Nedir
-
Semantik Nedir ?
-
Karasal Ve Sucul Biyomların Özellikleri Nelerdir ?
-
Kaç çeşit biyom vardır
-
Bitki Ve Hayvanların Yeryüzündeki Dağılımını Etkileyen Faktörler Nelerdir?
-
Bitkisel dokular hakkında bilgi
-
Ekosistemde besin zinciri ve besin ağının önemi nedir ?
-
Genetik Algoritmalar