Kanser Hücreleri Hakkında 10 Gerçek
Çağımızın hastalığı olan kanseri gerçekten tanıyor musunuz? Günümüzde artık her 10 kişiden 6’sı bu hastalığa yakalanıyor ve bu sayı her geçen yıl giderek artıyor. Peki bize bu kadar yakın olan hastalık hakkında ne biliyorsunuz?
Kanser hücreleri hızla çoğalan anormal hücrelerdir. Çoğaltma ve büyüme yeteneklerini korurlar. Kontrol edilemeyen hücre büyümesi, doku veya tümör kitlelerinin gelişmesine neden olurlar. Tümörler büyümeye devam eder ve bazıları malign tümörler olarak bilinir ve bir yerden bir yere yayılabilir.
Kanser hücreleri, normal hücrelerden farklıdır. Kanser hücreleri biyolojik yaşlanmaya maruz kalmaz, bölünme kabiliyetlerini korur ve kendiliğinden kapanma sinyallerine cevap vermez.
Aşağıda, sizi şaşırtabilecek kanser hücreleri hakkında on ilginç gerçek vardır.
1. 100'den Fazla Kanser Türü Vardır.
Çok çeşitli kanser türleri vardır ve bu kanserler her vücut hücresinde gelişebilir. Kanser türleri tipik olarak, geliştikleri organ, doku veya hücrelere göre adlandırılır. En yaygın kanser türlerinin başında karsinom ve deri kanseri gelir. Karsinomalar, vücudun dışını örten ve organları, damarları ve boşlukları saran epitel dokusunda gelişir. Sarkomlar adipoz, kan damarları, lenf damarları, tendonlar ve ligamentler de dahil olmak üzere kas, kemik ve yumuşak bağ dokularında oluşur. Lösemi, beyaz kan hücreleri oluşturan kemik iliği hücrelerinden kaynaklanan kanserdir. Lenfoma, lenfosit denilen beyaz kan hücrelerinde gelişir. Bu tür kanser B ve T hücrelerini etkiler.
2. Bazı Virüsler Kanser Hücreleri Üretir.
Kanser hücresi gelişimi, kimyasallara, radyasyona, ultraviyole ışığa ve kromozom replikasyon hatalarına maruz kalma gibi bir dizi faktörden kaynaklanabilir. Buna ek olarak, virüsler aynı zamanda genleri değiştirerek kansere neden olabilir. Kanser virüslerinin tüm kanserlerin % 15-20'sine neden olduğu tahmin edilmektedir. Bu virüsler genetik materyalini konakçı hücrenin DNA'sı ile bütünleştirerek hücreleri değiştirir. Viral genler hücrenin gelişimini düzenler ve hücrenin anormal büyümesini sağlar. Epstein-Barr virüsü Burkitt lenfoma ile bağlantılı, hepatit B virüsü karaciğer kanserine neden olabilir ve insan papilloma virüsü serviks kanserine neden olabilir.
3. Tüm Kanser Olgularının Yaklaşık Üçte Biri Önlenebilir.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, tüm kanser vakalarının yaklaşık % 30'u önlenebilir. Tüm kanserlerin sadece % 5-10'unun kalıtsal gen kusuruna bağlandığı tahmin edilmektedir. Geri kalanlar çevre kirleticileri, enfeksiyonlar ve yaşam tarzı seçimleriyle (sigara, zayıf diyet ve fiziksel hareketsizlik) ilgilidir. Küresel olarak kanser gelişiminde önlenebilir en büyük risk faktörü sigara içmek ve tütün kullanmaktır. Akciğer kanseri vakalarının yaklaşık% 70'i sigara içimine atfedilir.
4. Kanser Hücreleri Şekeri Çağırır.
Kanser hücreleri, normal hücrelerden daha fazla glikoz kullanır. Glikoz, hücresel solunum yoluyla enerji üretimi için gereken basit bir şekerdir. Kanser hücreleri bölünmeye devam etmek için şekeri yüksek oranda kullanır. Bu hücreler enerjilerini yalnızca glikoliz yoluyla elde etmezler. Tümör hücresindeki mitokondri, kanser hücreleriyle ilişkili anormal büyümeyi teşvik etmek için gereken enerjiyi sağlamak için kullanılır. Mitokondriyum ayrıca tümör hücrelerini kemoterapiye karşı daha dirençli kılan güçlendirilmiş bir enerji kaynağı sağlar.
5. Vücutta Gizlenen Kanser Hücreleri.
Kanser hücreleri, sağlıklı hücreler arasında saklanarak vücudun bağışıklık sistemini engelleyebilir. Örneğin, bazı tümörler aynı zamanda lenf düğümleri tarafından salgılanan bir protein salgılarlar. Protein tümörün dış tabakasını lenf dokusuna benzeyen bir şekle dönüştürmesine izin verir. Bu tümörler kanserli doku gibi değil sağlıklı bir doku gibi görünürler. Sonuç olarak, bağışıklık hücreleri tümörü zararlı bir madde olarak algılayamaz ve kanserli hücrelerin büyümelerine ve vücut içinde kontrolsüz bir şekilde yayılmalarına izin verir.
6. Kanser Hücrelerindeki Morfolojik Değişik Yapabilir.
Kanser hücreleri, radyasyon ve kemoterapi tedavisine karşı koruma sağlamak yanında bağışıklık sistemi savunmalarından kaçınmak için bir takım değişiklikler yapar. Örneğin, kanserli epitel hücreleri, gevşek bağ dokusu gibi tanımlanmış şekillere sahip sağlıklı hücrelere benzemektedir. Şekil değiştirme yeteneği, mikroRNA’lar adı verilen moleküler anahtarların inaktivasyonuna atfedilmiştir. Bu küçük düzenleyici RNA molekülleri, gen ekspresyonunu düzenleme yeteneğine sahiptir. Bazı mikroRNA'lar inaktive hale geldiğinde, tümör hücreleri şekil değiştirme kabiliyetine sahip olurlar.
7. Kanser Hücrelerinin Kontrolsüz Bölünmesi Ve Yeni Hücreler Üretmesi.
Kanser hücreleri, hücrelerin üreme özelliklerini etkileyen gen mutasyonlarına veya kromozom mutasyonlarına sahip olabilirler. Mitozla bölünen normal bir hücre iki yeni oğul hücre üretir. Bununla birlikte, kanser hücreleri, üç veya daha fazla oğul hücresine bölünebilir. Yeni geliştirilen kanser hücreleri, bölünme sırasında ekstra kromozomlar kaybedebilir veya kazanabilir. Çoğu malign tümörlerde kromozomları kaybetmiş hücreler bulunmaktadır.
8. Kanser Hücrelerinin Yaşamak İçin Kan Damarlarına İhtiyacı Var.
Kanserin bulgu belirtilerinden biri anjiyogenez olarak bilinen yeni kan damarı oluşumunun hızla artmasıdır. Tümörlerin büyümesi için kan damarları tarafından sağlanan besin maddeleri gerekir. Kan damarı endoteli hem normal anjiyogenezden hem de tümör anjiyogenezisinden sorumludur. Kanser hücreleri, yakındaki sağlıklı hücrelere sinyal göndererek kanser hücrelerini tedarik eden yeni kan damarları geliştirmelerini sağlıyor. Çalışmalar, yeni kan damarı oluşumunun önlenmesiyle tümörlerin büyümesini durdurduğunu göstermiştir.
9. Kanser Hücreleri Bir Alandan Diğerine Yayılabilir.
Kanser hücreleri, kan dolaşımı veya lenfatik sistem aracılığıyla bir bölgeden diğerine metastaz yapabilir. Kanser hücreleri, kan dolaşımından çıkıp doku ve organlara yayılmasına izin veren alıcıları kan damarlarında etkinleştirir. Kanser hücreleri, bir bağışıklık tepkisi uyandıran ve kan damarlarının çevresindeki dokuya geçmelerini sağlayan kemokinler denilen kimyasal haberciler salar.
10. Kanser Hücreleri, Programlanmış Hücre Ölümünden Kaçıyor.
Normal hücreler de DNA hasar gördüğünde, tümör süpresör proteinler salınır ve bu da hücrelerin programlanmış hücre ölümüne veya apoptozise uğramasına neden olur. Gen mutasyonu nedeniyle, kanser hücreleri DNA hasarını algılama yeteneğini ve dolayısıyla kendi kendine imha etme yeteneğini kaybeder.
Kaynak:
http://kanser.gov.tr/daire-faaliyetleri/kanser-istatistikleri/860-yeni-d%C3%BCnya-kanser-istatistikleri-yay%C4%B1nland%C4%B1.html
http://www.who.int/features/factfiles/cancer/facts/en/index9.html
Çeviren ve Derleyen: Behiç Koyutürk
Sağlık Haberleri
-
Kompulsif Konuşma Nedir?
-
HEXA geni mutasyonuna bağlı "Tay-Sachs" hastalığı
-
Nosiseptör nedir? Başlıca Nosiseptör Türleri Nelerdir?
-
Kemirgenlerden insanlara bulaşan bir virüs. "Hantavirüs"
-
Afazi Nedir? Belirtileri Nelerdir?
-
Kafein Nedir? Ne İşe Yarar? Kafeinin Faydaları ve Zararları Nelerdir
-
Yürüyen zatürre nedir?
-
Tütün Bitkisi Hakkında Genel Bilgiler, Tütün Türleri ve Sağlık Üzerine Etkileri
-
İçme sularının sağlık açısından önemi ve İçme sularının temizliği
-
Kan Grupları ve Kan Uyuşmazlığı Hakkında Bilgi
-
İnsanlar Suyun Altında Nefesini Nasıl Daha Uzun Süre Tutabiliyor?
-
En İyi Ankara Dermatoloji Kliniği: Uzman Doktorlarla Sağlıklı Ciltler
-
Sivri sineklerin neden olduğu bazı hastalıklar
-
Dang humması nedir? Nasıl bulaşır ?
-
Uyku apnesi nedir?