Kalıtsal Çeşitliliğin Kökeni (EVRİM DERSİ) Sunum
Dünya ve Yaşamın Kökeni
Bu bölüm,yaşam tarihine genel bir bakış ile başlamaktadır.Daha sonra yaşamın kökeninin yakından inceleyeceğiz.Bu tartışma,yaratıcı olay ile ilgili fosil kanıt olmadığı için,tüm bölümler içerisinde en tartışmaya açık olanıdır.
YAŞAM TARİHİNE GİRİŞ
--Yeryüzünde yaşam 3.5-4.0 milyar yıl önce başladı. -Prokaryotlar,geçmişteki 3.5-2.0 milyar yıllık evrimsel süreçte baskın durumdaydı.
-Oksijen,günümüzden yaklaşık 2.7 milyar yıl önce atmosferde birikmeye başladı.
-Ökaryotik yaşam 2.1 milyar yıl önce başladı. -Çok hücreli ökaryotlar,1.2 milyar yıl önce ortaya çıktı.
-Hayvanlardaki çeşitlilik,erken Kambriyen periyodu boyunca patlarcasına artış gösterdi.
-Bitkiler,mantarlar ve hayvanlar yaklaşık 500 milyon yıl önce karasal ortamlara yerleştiler.
YAŞAMIN KÖKENİ
-İlk hücre,genç dünya üzerinde kimyasal evrim sonucunda ortaya çıkmış olabilir:
-Organik monomerlerin abiyotik olarak sentezi,test edilebilir bir hipotezdir.
-İlkin dünya koşullarının laboratuvarda taklit edilmesiyle organik polimerler üretildi.
-RNA,ilk kalıtsal madde olabilir.
-Protobiyontlar,kendi kendine bir araya gelerek oluşabilir.
-Doğal seçme,kalıtsal bilgi taşıyan protobiyontları saflaştırmış olabilir
ANA CANLI SOYLARI
-Beşli kingdom (alem) sistemi,canlıların çeşitliliği ile ilgili bilgi artışının olduğunu yansıtmaktadır.
-Çeşitlilik gösteren canlıları,daha yüksek taksonlar içerisinde sıraya koyma,devam etmekte olan bir eylemdi .
Alıntı Kaynağı : Campbell-Reece Biyoloji,Altıncı Baskıdan Çeviri,Sayfa 510,Bölüm 26
Biyolojik evrimin beslendiği kaynak:
Genetik çeşitlilik
Bilim dünyası, evrimin olup olmadığı yönündeki tartışmaları 19. yüzyılda tamamen aştıktan sonra tüm dikkatini evrimsel süreçte belirleyici olan etmenler ve düzenekler üzerinde yoğunlaştırdı. Genetik çeşitliliğe yol açan düzenekleri iyi kavramak, evrim kuramını anlamanın en iyi yoludur. 20. yüzyıl bu yönde büyük bilgi birikiminin sağlandığı bir dönem oldu. 21. yüzyıl ise, evrimde etkili olan mekanizmaların yoğun olarak kullanıldığı yapay ya da yönlendirilmiş evrim araştırmalarının doruk noktasına çıktığı bir çağ olacaktır.
Evrim kelimesi, bilimin en önemli ve mucizevî olgularını tanımlayan bir kavram. Sadece içinde yaşadığımız doğadaki değil, tüm evrende zaman içinde meydana gelen her türlü değişimi ifade etmekte. Değişim olmadığı yerde ise evrimden söz etmek olası değil.
Astrofizikçiler evrenin yaşını yaklaşık olarak 13-14 milyar yıl önceye kadar götürmekteler. Dünyamızın yaşı için saptanan süre ise yaklaşık 4,5 milyar yıl. Hücre şeklindeki ilk biyolojik organizasyonların gözlendiği zaman dilimi, dünyanın oluşumundan yaklaşık bir milyar sonraya denk gelmekte. Diğer bir ifade ile canlılığın gezegenimizdeki tarihi günümüzden en az 3,5 milyar önceye kadar uzanıyor.
Doğa bilimciler çevrelerine akıl ve bilgiyle baktıklarında ilk fark ettikleri nokta, zaman içinde her şeyin değiştiğidir. O kadar ki, canlı olsun, cansız olsun, bu büyük değişim sürecinin dışında kalabilen herhangi bir yapı bulunmaz. Örneğin bundan 10 milyar yıl önce evrenin görünümü günümüzdekinden çok farklıydı. En azından kendi güneş sistemimiz daha oluşmamıştı. 2 milyar yıl önce dünyamızda sadece tek hücreli mikroorganizmalar yaşıyordu. 500 milyon yıl önce memeliler henüz daha yaşam sahnesine çıkmamışlardı. Dinozorların hüküm sürdüğü dönemde ise dünyada insan bulunmuyordu.
Peki, canlılar dünyasına gelindiğinde bu değişimin anlamı ve niteliği nedir? Charles Darwin ve Alfred Wallace'dan önce doğa bilginleri, organizmaların biyolojik olarak birbirleriyle akraba olduklarını anlamışlardı. Hatta canlıları sınıflandıran Carl von Linne insan ve maymunları aynı gruba koymakta bir sakınca görmemişti. Yeni türler eskilerin değişmesiyle meydana geliyordu. Fosillerle, yaşayan türler arasındaki benzerlikler ve farklar, evrim düşüncesini güçlendirmişti. Yaşam koşulları ve canlıların kalıtsal özellikleri, söz konusu değişimde oldukça belirleyici etmenlerdi.
Darwin-Wallace ilk kez, evrimsel değişimde etkin olan bir düzeneği, yani "doğal seçilimi" bilim dünyasına sundular. Biyolojik evrimin nasıl meydana geldiğini kavramak için bu düzeneklerin bilinmesi gerekir. Darwin-Wallace'tan önce "Biyolojik Evrim Kuramı"nın ana hatlarını ortaya koyan Lamarck'tan günümüze kadar, biyolojik evrim konusunda kaydedilen en önemli gelişmeler, -doğal seçilim yanında- evrimde belirleyici olan onlarca yeni mekanizmanın ortaya çıkarılması sayesinde yaşanmıştır. Bu düzenekler yoluyla evrim kuramının bilimsel sınanması olanaklı hale geldi. Özellikle matematiksel mantığın kuramın içine girmesi bu yolla olmuştur. Diğer bir deyişle, biyolojik değişimin düzenekleri bulunmasaydı, biyolojik evrim kuramının Lamarck dönemindekinden daha ileri gitmesi mümkün olmayacaktı.
Biyolojik evrim, genel anlamıyla, bir türe ait canlı topluluğunun biyolojik özelliklerinde zaman içinde meydana gelen değişmeleri ifade eder. Biyolojik özellikleri ise genler belirler. Bu bağlamda, biyolojik özelliklerdeki değişim dendiğinde kastedilen, genetik yapıda meydana gelen değişmelerdir. Genetik çeşitliliğe yol açan düzenekleri iyi kavramak, evrim kuramını anlamanın en iyi yoludur. Düzeneklerin başlıcaları şu şekilde sıralanabilir:
- Doğal seçilim
- Göçler
- Coğrafi yalıtım
- Genetik sürüklenme
- Mutasyon
- DNA tamir mekanizması
- Transpozonlar
- Yatay ve dikey gen transferleri
- Virüsler
- Plazmitler
- Mayoz ve mitoz bölünme süreçleri
- Replikasyon
- Rekombinasyon
Bu listede yer alan olguları değişik ölçütlere göre gruplandırmak ve değerlendirmek olası: Örneğin bu işlemlerden bazıları bireyin kalıtsal maddesi olan DNA molekülünde yer alan genetik bilgide değişiklik yaparken yani birey düzeyinde çeşitlilik yaratırken, bazıları doğrudan topluluğun genetik yapısında yani gen havuzunun bileşimini değiştirmede etkili olur. Mutasyon ve transpozonlar ilk gruba girerken, göçler ikinci grupta yer alır.
Doğal seçilim
Doğal seçilim ilk saptanan evrim düzeneğidir. Evrimleşmede yaygın olarak iş gören çok etkili bir mekanizmadır. İki aşamalı bir süreçtir. İlk aşama, canlı topluluğunun içinde bir genetik çeşitliğin varlığını zorunlu kılar. Ortada böyle bir çeşitlilik yani seçilimin yapılacağı bir farklılık yoksa ikinci aşamaya
BİYOLOJİ ÖDEV YARDIM
-
Mercanlar ve Mercan resifleri hakkında bilgi
-
Kulak Nedir? Kulağın Yapısı ve Görevleri Nelerdir?
-
Göz nedir ? Gözün görevleri nelerdir ? Canlılarda göz ve görme organı
-
Boğaz nedir ? Boğazın kısımları nelerdir ?
-
Omurga, columna vertebralis nedir ? Görevleri nelerdir ?
-
Doğal gübreler nelerdir
-
Kimyasal (yapay) gübreler nelerdir
-
Kortizol Nedir
-
Semantik Nedir ?
-
Karasal Ve Sucul Biyomların Özellikleri Nelerdir ?
-
Kaç çeşit biyom vardır
-
Bitki Ve Hayvanların Yeryüzündeki Dağılımını Etkileyen Faktörler Nelerdir?
-
Bitkisel dokular hakkında bilgi
-
Ekosistemde besin zinciri ve besin ağının önemi nedir ?
-
Genetik Algoritmalar