İstilacı Tür Nedir ?
Belli bir ekosistemin doğal faunasında yer almayan, farklı yollarla bir bölgeye dışarıdan gelen yeni türlere istilacı türler denmektedir. Gelişen ulaşım teknolojisi ile çeşitli coğrafik bölgeler arasında yeni koridorlar kurulması, birçok canlının bir ekosistemden diğerine geçme hızını belirgin ölçüde artırmıştır. Egzotik türler doğal toplulukların yaşama alanlarını işgal ettikçe (biyoistila), bu yayılma ile başa çıkamayan yerel türler yok olmaya başlamışlardır (Özdemir ve Ceylan, 2007) .
Yeni alanlara yerleşen, bu alanlarda doğal olarak gözlenmeye başlayan, sonra çoğalan ve biyoçeşitlilikte azalmaya sebep olan istilacı türler insan yaşamını da olumsuz yönde etkilemektedirler. İstilacı türler; mikroorganizmalar, bitkiler, havyanlar, patojenler, detritivorlar, parazitler, herbivorlar ve omnivorlardan oluşabilmektedir. Bu türler farklı yollarla ulaştıkları yeni ekosistemlerde zararlara sebep olmaktadırlar. Tek başına yaşayan türler üzerine istilacı türlerin bıraktıkları etki, domino taşlarında olduğu gibi diğer türleri de etkilemektedir (Sato ve ark.,2010 ). Yerel olmayan türlerin yeni alanlara taşınmaları ve yerleşmelerinin, populasyonlar ve yerel türler üzerindeki potansiyel etkileri büyük ölçüde bilinmektedir ve bu türler büyük ölçüde yerel türlerin yok olmalarından sorumludurlar (Taylor ve ark., 1984; Coblentz, 1990; Lodge, 1993; Townsend, 2003).
Yapılan çalışmalarda çoğunlukla çeşitli bitki türlerinin sebep oldukları istilalar üzerinde durulmakla birlikte, balık türlerinin de ortaya çıkardıkları yıkıcı sonuçlar yadsınamayacak derecede önemlidir. Günümüzde gözlenen küresel iklim değişikliği, bölgesel sıcaklık artışları, buzulların erimesi gibi olaylar canlıların doğal habitatlarını değiştirmelerine, kendilerine yeni yaşam alanları aramalarına sebep olmaktadır. Ayrıca iklim değişikliklerinin sebep olduğu stres ve yerel türlerin yok olması, istilacıların yerel türlerin yerlerini almaları için yeni fırsatlar yaratmaktadır. Bu türlerin dağılım başarısında iklim ve özellikle ilk yayılma tarihlerindeki ortam şartları çok büyük bir etkiye sahiptir. Denizel çevrelerde gözlenen biyolojik istilalar küresel değişimin en az bilinen kısımlarıdır (Occhipinti-Ambrogi ve Savini, 2003).
Geçmişte organizmaların dağılışı üzerinde büyük bir öneme sahip olan biyocoğrafik engeller günümüzde önemini kaybetmeye başlamıştır. İnsan kaynaklı etkilere ve iklim değişikliklerine bağlı olarak abiyotik çevre büyük bir değişim göstermektedir. Bununla birlikte en şiddetli değişim biyotik komünitelerde meydana gelmektedir. Bu değişimin kaynaklarından birisi de istilacı türlerdir.
Bu noktada sorulması gereken sorular ise ;
1. Türler nasıl istilacı olurlar?
2. Ekosistemler yeni türlerden kaynaklanan değişimlere dayanıklılık gösterebilirler mi; yoksa bu türler yeni ortamları üzerinde çeşitli zararlara mı neden olurlar?
3. İstilacı ve yerel tür populasyonları arasında genetik farklılıklar var mıdır?
4. İstilacı türlerin çevresel toleransları yüksek midir?
5. Eğer bir tür doğal olarak bulunmadığı bir ekosisteme yerleşirse ortamda neler değişebilir?
Tüm bu sorular uzunca bir süredir bilim insanlarının üzerlerinde çalıştıkları ve cevap aradıkları sorulardır. Bazı bilim insanları türlerin yer değiştirip kendilerine yeni habitatlar aramalarının ve bu habitatlarda yaşamaya başlamalarının dramatik sonuçlar ortaya çıkaracağını belirtmişlerdir (Vermej, 1996). Ancak bazıları ise istilacı türlerin gözlenmesinin ve yerel türlerin yok olmalarının doğal bir süreç olduğunu savunmaktadırlar. Tüm bu tartışmalar sürerken istilacı türler çeşitli sebeplerle yeni yaşam alanlarına ulaşmakta ve araştırmacıların açıklamakta zorlandığı çeşitli değişimlere kaynak olmaktadırlar. Bu türlerle ilgili olarak karşılaşılan en önemli zorluk ise türlerin tanımlanmasında kullanılan terminolojidir.
Terminoloji Bu konunun incelenmesi esnasında kullanılan terminolojide henüz bir kavram birliğine ulaşılamamıştır. İstilacı olarak nitelendirilen canlı türlerini tanımlamak için çeşitli terimler kullanılmaktadır.
Egzotik, Taşınan, Yabancı, İşgalci, İstilacı, Doğallaşan (introduced, invasive, nonindigenious, non-native, Lessepsian, alien, nuisance, egzotic, harmfull gibi) ifadelerinin tümü istilacı canlı türlerini nitelemek için kullanılmaktadır.
Tek bir kavramı tanımlamak için kullanılan terimlerin ve kullanım alanlarının çeşitliliği yapılan çalışmalarda birtakım zorluklarla karşılaşılmasına ve bir anlam karmaşasının doğmasına sebep olmaktadır. Aslında terminolojide kullanılan tüm bu terimler doğru olmakla birlikte her birinin tanımlamada kullanıldıkları seviyeleri farklılık göstermektedir.
Çeşitli istilacı tanımları arasından bir genelleme yapmak gerekirse;
1) Yerli olmayan türleri tanımlamada (Goodwin ve ark., 1999; Radford ve Cousens, 2000),
2) Doğal olan ortamlarda bir koloni oluşturan yerel ve yerel olmayan türler için bir sıfat olarak (Burke ve Grime, 1996),
3) Çeşitli alanlarda bulunan yerli olmayan türlerin, doğal ortamlarında bulunan türlerden ayrımını sağlamak için (Reichard ve Hamilton, 1997),
4) Geniş yayılım alanına sahip olan türler için (van Clef ve Stiles, 2001),
5) İstila edilen habitatlar üzerinde zıt etkiye ve çok geniş bir dağılım alanına sahip olan, yerli olmayan türler için (Davis ve Thamson, 2000; Mark ve ark., 2000) istilacı terimi kullanılmaktadır ( Colautti ve MacIssac, 2004).
Ancak tanımlamadaki problemler bu terimlerle sınırlı değildir. Ayrıca yapılan çalışmalar birbirlerinden tamamıyla farklı özellikler ve yaşam stratejileri göstermekte olan türler için de aynı terimlerin kullanıldığını ortaya koymaktadır. Örneğin; herhangi bir tür bir alanda düşük bollukta bulunmakla birlikte geniş bir dağılım alanına sahip olabilirken (Carassius auratus) (Fuller ve ark., 1999), bazıları (Cervus unicolor unicolor ) ise coğrafik olarak sınırlı alanlarda fakat yüksek yoğunlukta bulunabilirler (King, 1990).
Bu durumların ikisinde de bahsi geçen türler için ‘istilacı’ terimi kullanılmaktadır. Oysaki bu türlerin yaşamlarını sürdürdükleri ekosistemlerdeki dağılım şekilleri, bollukları tamamıyla birbirinden farklıdır. Bu türlerden hangisi için istilacı teriminin kullanılması daha doğrudur? İşte bu noktada halen bir netlik sağlanamamıştır. Ancak yapılan son araştırmalar egzotik, yabancı, yerel olmayan ifadelerinin birbirlerinin sinonimi olduğunu ortaya koymaktadır. Yani son çalışmalara göre bu ifadelerin istilacı terimi yerine kullanılması çok da doğru değildir. İstilacı terimi ile sinonim olarak nitelendirilebilecek tek kavram ise zararlı terimidir. 1800’lü yıllardan itibaren istilacı balık türleri gözlenmeye başlanmıştır. 1851–1960 yılları arasında San Francisco Körfezi’nde görülen istilacı türler her yılbaşına bir tür olarak artış göstermiştir. 1961–1995 yılları arasındaki dönemde ise her yıl görülen istilacı tür sayısı üçe ulaşmıştır. Holcik (1991) 134 yerel olmayan tatlı su türünün Avrupa akarsularına taşındığını ve neredeyse şu anda bütün Avrupa akarsularının istilacı türler tarafından kuşatıldığını bildirmiştir. İstilacı türlerin görülmeye başlanması ve yerel türlerin yok olması arasındaki biyolojik homojenizasyon günümüzde özellikle tatlı su ekosistemlerinde; ekosistem fonksiyonu ve biyoçeşitlilik için ana tehditlerden bir tanesi olarak bilinmektedir (Mack ve ark., 2000; Holway ve Suarez, 2006; Marchetti ve ark., 2006).
Dünya çapında; tatlı su ekosistemleri, acısu bölgeleri ve Akdeniz ikliminin etkili olduğu alanlar en çok istilaya açık olan bölgeler olarak değerlendirilmiştir. İstilacı balık türleri; bölgesel ve dünya çapında yerel türlerin nesillerinin tükenmesine sebep olabilirler (Carlton ve ark., 1999). Günümüzde çeşitli türlerin sebep oldukları istilaları destekleyen bilgiler yok olmanın sebebi olarak birçok durumda tahmini ve sınırlı gözlemlere dayanmaktadırlar (Gurevitch ve Padilla, 2004).
Ayrıca belirtilmesinde yarar olan bir diğer konu da bir yerde istilacı olarak nitelendirilen bir balık türünün farklı bir habitatta yerel olabileceğidir. Yani konu edilen tür sadece o habitat için istilacıdır. Örnek olarak; İspanya’da Katalonya akarsularında yapılan çalışmalardan elde edilmiş olan sonuçlar gösterilebilir. İspanya’nın kuzeybatısında bulunan bu havzayı birçok akarsu beslemektedir. Bu alanda aynı havzanın kuzey kesiminden elde edilmiş olan türlerin güney ve diğer kesimleri için istilacı konumda oldukları belirlenmiştir. Katalonya akarsuları farklı hidrolojik yapıya ve uzunluğa sahiptirler. Bu nedenle gözlenen türler farklı biyolojik özellikler göstermektedirler. İstilacı türler de birbirlerinden farklı özellikler göstermektedir. İstilacı türler ve yerel türlerin özellikle yumurta verimleri (fekondite değerleri) büyük ölçüde birbirlerinden farklıdır.
Katalonya akarsularından elde edilen türlerin yumurta verimlilikleri karşılaştırılarak yapılan çalışmada istilacı türlerin sahip oldukları değerlerin oldukça yüksek olduğu gözlenmiştir (Vila- Gispert ve ark, 2005).
İstilacı balık türleri Akdeniz tipi iklimin gözlendiği Katalonya akarsuları gibi alanlarda daha yüksek oranda hayatta kalma başarısı göstermişlerdir. Bu alandaki istilacı ve yerel türler arasında gözlenen farlılıklar çalışılmak suretiyle Vila- Gispert ve arkadaşları (2005) tarafından istilacı türlerin özellikleri ayırt edilmeye çalışılmıştır.
Günümüzde halen istilacı tür terminolojisinde halen bir fikir birliği sağlanamamıştır.
Genellikle araştırıcılar kullanılmakta olan terminolojiyi yeniden tanımlamaya çalışmışlardır. Ancak yapılan çalışmalar karışıklıkları ortadan kaldırmak için yeterli olamamıştır. İstilacı tür terminolojisinde fikir birliği oluşturabilmek için, istila süreçlerini zorunlu safhalara dayandıran ve türlerin yumurta miktarlarını göz önünde bulunduran bir modelden yararlanılarak hazırlanan bir istila iskeleti kullanılmaktadır (Colautti ve MacIssac, 2004). Ortamda bulunan türün istilacı mı yoksa yerel bir tür mü olduğunun belirlenmesi bu safhalar göz önünde bulundurulmak suretiyle gerçekleştirilmektedir.
Nazmi POLAT*, Melek ZENGİN*, Aysun GÜMÜŞ*
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Kurupelit, Samsun, TÜRKİYE
Zooloji Haberleri
-
Dünyanın En Büyük Solucan Kertenkelesi 47 Milyon Yıl Önce Yaşadı
-
16 Milyon Yıllık Yaprak Arısı Fosili, Türünün İlk Örneği Oldu
-
Zehirli kuş var mıdır? Zehirli kuş türleri nelerdir?
-
Etiyopya kurtları hakkında geniş bildi ve Etiyopya kurtlarının sistematiği
-
Bazı etobur hayvanlar zaman zaman bitki ile beslenebilirler
-
Uruba lugens bu ilginç canlının özellikleri nelerdir?
-
Hayvanlar Aleminde Alfa Erkek Kavramı
-
Bilim İnsanları Venezuela'da Yeni Bir Kertenkele Türü Keşfetti
-
Siyah penguenle tanışın
-
Yeni Bir Biyolüminesan Deniz Salyangozu Türü Keşfedildi
-
Araştırmacılar Kara Dul Örümceği Zehrindeki Omurgalılara Özgü Toksinin Yapısını Çözdüler
-
Biyologlar, Geckoların 'Altıncı Hissi' Olduğunu Söylüyor
-
Güney Amerika'da Yeni Bir Kuş Türü Keşfedildi
-
Canlılardaki renk varyasyonlarının gelişimi
-
Biyolüminesans Mekanizma ve Biyolüminesans Gösteren Canlılar