Hormonlar Hakkında Ayrıntılı Bilgi
Alm. Hormone (n.pl.), Fr. Hormones (m.pl.), İng. Hormones. Vücuttaki iç salgı bezlerinden ve bâzı hücrelerden salgılanarak, kan yoluyla hedef hücrelere varan, hücrelerdeki çeşitli metabolik olayları düzenleyerek vücutta çok önemli işler başaran kimyâsal maddeler.
Vücutta hücrelerarası yönetimi sağlayan iki haberleşme sistemi vardır. Birisi sinir sistemidir, diğeri ise hormonal haberleşme sistemidir. Hormonal sistem sinir sistemine göre oldukça yavaştır. Her ne kadar birkaç sâniyede etkisini gösteren oldukça hızlı hormonlar varsa da birçoğunda etkinin başlaması dakikalar hattâ bâzan saatler sürebilir.
İç salgı bezlerinden meydana gelen hormonlar sistemine “endokrin sistem” de denmektedir. Vücutta her hormonun özellikle tesir ettiği organ veya dokular vardır ki bunlara “hedef organ” denmektedir. Hücrelerin hemen hepsinde etkili olabilen “büyüme hormonu”, “tiroksin” gibi yaygın tesirli hormonlar da vardır. Ancak bu yaygın tesirli hormonlar bile her hücrede aynı etkiyi uyandırmazlar. Bunlardan büyüme hormonu daha ziyâde büyümesi gereken ve büyüme kâbiliyetini muhâfaza eden organ ve dokularda tesirli olur. Belirli hücrelere gelen hormonlar bu hücreleri uyarır veya durdururlar veya onların faaliyetlerine belli bir yön verirler. Bu durumda hormon, damarlar ile bir organdan diğerine belli bir haberi aktarmış olur.
Genel olarak hormonlar, vücuttaki metabolik (yapım-yıkım) olayları ve hücredeki kimyâsal reaksiyonları düzenlerler, hücre yüzeyinde ve içinde mevcut zarlardan madde geçişini kontrol ederler. belirli hücrelerdeki salgı, beslenme, büyüme, gelişme ve üreme faaliyetlerini ayarlarlar.
Hormonların bâzıları büyük ve gözle görülebilecek belirli iç salgı bezlerinden salgılandığı gibi, az sayıda ve gözle görülemiyecek derecede küçük hücre gruplarından, tek hücrelerden, sinir uçlarından da salgılanabilirler. Yaygın etkili hormonlar yanında ancak salgılandığı yer yakınlarında etki gösteren lokal hormonlar da vardır. Hiç şüphe yok ki, kanda ve vücut sıvılarında iç salgı bezlerinden kana verilen her hormon az veya çok bir miktar bulunur. O halde, belirli bir hormonun bütün hücreleri değil, bâzan tek bir organın özel hücrelerini etkilemesi o hedef organ veya dokudaki hücrelerin özelliklerine ve özel reseptörlerine (alıcılarına) bağlıdır. Hormonların etki alanında bulunan hücreler kendileri ile ilgili olan hormonu tanımakta ve kendi durumlarına göre gerekeni mümkün olan derecede duymaktadırlar.
Hormonların kimyâsal yapısı: Kimyâsal yapılarının özelliklerine göre hormonlar üçe ayrılır:
1. Protein yapısında olan hormonlar: Hipofizden salgılanan hormonlar, paratiroit ve pankreas hormonları küçük moleküllü protein veya polipeptit yapıdadırlar.
2. Amin yapısındaki hormonlar: Bunlar aminoasit yapısında veya aminoasit türevi sayılabilecek yapıda hormonlardır. Fenol halkası ihtivâ ederler. Böbreküstü bezinin medulla hormonları ve tiroit bezi hormonları bu gruptadır.
3. Steroit yapısında olan hormonlar: Bunlar, “siklopentanoperhidrofenantren” adlı kimyâsal halkayı taşırlar. Böbreküstü bezi kabuk kısmı, erbezleri ve yumurtalıklardan salgılanan hormonlar bu gruptadır.
Hormon saglılanmasının denetlenmesi ve kontrolü: Hormonları salgılayan organlar, vücuttaki düzenin grektirdiği şekilde çok ölçülü ve kontrollü bir çalışma içindedirler. Normal insanda tam gerekli miktarda ve ihtiyâca göre salgılanırlar.
İç salgı bezlerinin önemli bir bölümünün çalışması hipofiz ön lobunun hormonal direktifleri ile düzenlenmektedir. Dolayısıyla iç salgı bezlerinin vücutta birbiri ile uyumlu ve âdetâ bir orkestra gibi çalıştığı kabul edilir. Hipofiz ön lobu bu orkestranın şefi durumundadır. Hipofiz ön lobu, kendi emri altındaki bezlerden kana dökülen ve kan dolaşımı ile her yere ve bu arada kendisine de gelen hormonları alır, miktarlarını ölçer. Hangi hormon ihtiyâca göre gereken miktara varmamış ise onu salgılayan bezi uyarmaya devam ederken, yeteri kadar hormon salgılamış bezleri artık uyarmaz. Böylece o hormonun salgısı azalarak kandaki normal seviyesi korunmuş olur. Meselâ, vücut soğuğa mâruz kalınca tiroit hormonuna olan ihtiyaç artar; tiroit hormonunun tesirini tesbit eden hipofiz bezinden tiroidi uyaracak hormon salgılanarak, tiroit bezinden hormon salgılanması kamçılanır. Tiroit hormonunun kan seviyesinin istenenden fazla olması hâlinde uyarıcı hormon (yâni hipofiz ön lobu) tarafından salgılanması durdurulur. Bu olaya “geri kontrol” (feedback) mekanizması ismi verilir.
Hipofiz ön lobunun kontrolünde olmayan pankreas, paratiroit gibi iç salgı bezlerinin çalışması da diğer geri kontrol mekanizmalarının kontrolü altındadır. Meselâ pankreasın en mühim görevi olan hormonu insülindir. Kan şekeri yükselirse insülin salgılanması artar. Kan şekerinin düşmesi hâlinde de insülin salgısı azalır. Bu yolla, kan şekeri dâimâ 100 mililitrede 90-110 mg civârında sâbit tutulur.
Hipofizin hipotalamus tarafından kontrolü: Hipotalamus, merkezî sinir sisteminin bir parçasıdır. Beynin alt kısmında bulunur. Hipofiz sapı hipotalamus ile hipofizi bağlar. Hipofizin ön ve arka lobları ayrı iki yolla hipotalamusla sıkı bir ilişki içindedir. Hipotalamus, hipofiz ön lobunu kan yoluyla denetler. Burada iş gören damarlar sistemine “hipotalamiko-hipofizer dolaşım sistemi” denir. Hipofiz arka lobunun, hipotalamusa sinir telleri ile bağlantısı vardır. Hipotalamusta yapılan denetleyici veya serbestleştirici faktörler sinir telleri boyunca hipofize gelir ve buradan da salgılanırlar. Ön hipofizden salgılanan her hormon için hipotalamustan bir “serbestleştirici faktör” salgılandığı kabûl edilir. Büyüme hormonu için “Büyüme hormonu salgılatıcı faktörün serbestleştirici faktörü, tiroit hormonu için “Tiroit hormonu salgılatıcı faktörün serbestleştirici faktörü” hipotalamustan salgılanır. Hipofiz arka lobunun hormonları ise hipotalamusta yapılır ve sinir lifleri vâsıtasıyla buraya gelir. Sinir lifleri ile elektriksel uyarı husûle geldiği zaman hipofizin arka lobundan hormonlar salgılanır.
Vücudumuzdaki iç salgı bezlerinden şu hormonlar salgılanmaktadır:
Hipofizden: Ön hipofizden, tiroidi uyarıcı hormon (TSH), büyüme hormonu (GH), böbreküstü kabuk kısmını uyarıcı hormon (ACTH), prolaktin ve lüteinizan hormon (LH) salgılanır.
Arka hipofizden ise vazopressin (ADH) ve oksitosin adlı hormonlar salgılanır.
Tiroit bezi: Tiroksin (T4) denilen tiroit hormonu salgılanır. Bu hormon gerektiğinde vücutta aktif etkili hormon olan T3 şekline döner. Trioitten ayrıca kalsitonin adlı kandaki kalsiyumun seviyesini düzenlemede gerekli olan bir hormon da salgılanır.
Paratiroit bezi: Parathormon adlı kan kalsiyumunu ayarlayıcı hormonu sağlar.
Pankreas: İnsülin ve glukagon adlı, birincisi kan şekerini düşürücü, diğeri kan şekerini yükseltici hormonları salgılar.
Böbreküstü bezi: Kabuk (korteks) kısmından aldosteron, kortizol ve bâzı steroit yapıdaki hormonlar; iç (Medulla) kısmından da adrenalin, noradrenalin salgılanır.
Erbezleri: Testosteron (erkeklik hormonu) salgılar.
Yumurtalıklar: Östrojen ve progesteron adlı kadınlık hormonlarını salgılarlar.
Ayrıca gebelik müddetince plesanta (bebeğin eşi) tarafından gebelik ve cenin için gerekli bâzı hormonlar salgılanır.
Kaynak
Rehber Ansiklopedisi
Endokrin sistemi, endokrin bezlerden oluşmuştur.Bu bezler hormon adı verilen maddeler salgılayarak doğrudan kana verir.Belirli bir hormona tepki gösteren organa o hormonun hedef organı denir.Bazı hormonlar için bütün organlar hedef organdır.Ör:büyüme ve tiroksin hormonlarının hedef organları bütün vücut hücreleridir.
Bir hormonun hedef organının yüzeyinde veya içinde, bu hormonu tanıyan özel reseptör proteinler bulunur.Kimyasal yapılarına göre hormonlar üç grupta incelenir.
1.Steroid yapıda hormonlar:Testeron , progestreron , östrojen ve adrenal korteks hormonları bunlara örnektir.Steroid hormonları yağda çözünebilir. Reseptörleri hemen tümüyle sitoplazmada bulunur.
2.Amino asit yapıda hormonlar:Adrenal öz bölgesi hormonları ve tiroksin hormonu buna örnektir.Yağda çözünebilir.Tiroksin hormonun reseptörleri çekirdekte bulunur.
3.Protein-Peptid yapıda hormonlar:Hipofiz hormonları , parathormon, kalsitonin, insulin ve glukagon hormonları buna örnektir.Peptid hormonları genelde suda çözünürler.Reseptörleri hücre zarında bulnurlar. Hormonların genel özelliklerine bakarsak :
· Hormonların çoğu iç salgı bezleri ve bazıları sinir hücreleri tarafından salgılanır.
· Hormonlar kanda eşik değerine ulaşınca etkili olurlar.Daha sonra ya böbreklerden süzülerek ya da parçalanarak etkisi kaybolur.
· Hormonlar kanda , doku sıvılarında, sitoplazmada ve boşaltım sıvılarında (Ter,idrar) bulunabilir.
· Hormonların kandaki miktarları yavaş azaldığından uzun süre etkili olurlar.
· Hormonların salgılanması ve parçalanması enzimlerin yardımı ile olur.
· Midedeki bazı hücrelerin salgıladığı gastrin hormonu ile on iki parmak bağırsağındaki bazı hücrelerin salgıladığı sekretin hormonu bez olmayan hücrelerinden salgılanır.
A.Bitkisel Hormonlar
Bitkisel hormonlar bitkinin büyümesini, farklılaşmasını ve yaraların onarılmasını düzenleyen doğal organik maddelerdir.Bez yerine bitkinin belirli bir bölgesindeki hücreleri tarafından salgılanır.Başlıca bitkisel hormonlar oksin, sitokinin,giberelin, absisik asit ve etilendir.
Oksin
· Bitkilerde büyüme ve gelişmeyi etkileyen en önemli hormondur.
· Gövde ucunda çok, kök ucunda az bulunur.Kök oluşumunu başlatırlar. Düşük miktardaki oksin kökteki uzamayı sağlar.
· Gövde meristemi genç yapraklar ve meyve gibi gelişmekte olan dokularda sentezlenirler.
· Bitkinin güneşe yönelmesini (fototropizma) ve yer çekimine yönelmesini (jeotropizma) sağlar.
· Fazla salgılandığında büyümeyi durdurur.(inhibitör)
· Gelişme fizyolojisine etkisi
B.Hayvanlarda Hormonal Düzenleme
Özelleşmiş endokrin bezler sadece kan dolaşım sistemine sahip hayvanlar da bulunur.Omurgalı organizmaların hepsinde ve böceklerin, kabuklular, yumuşakçalar gibi omurgasız hayvanlarda endokrin bezler vücudun düzenli çalışmasında görev yapar.Sölenterler de ve halkalı solucanlarda hormon üreten, salgı yapabilen sinir hücreleridir.Eklem bacaklılar ve yumuşakçalar gibi hayvanlarda özel endokrin organlar bulunur.
Böceklerde larva evresinde juvenil hormon salgılanır.Bu hormon larvanın başkalaşım geçirmesini önler.
C.İnsanda Endokrin Bezler ve Hormonlar
İnsan endokrin sistemini oluşturan başlıca iç salgı bezleri;hipofiz bezi, tiroit ve paratiroit bezleri, böbrek üstü bezleri,Eşeysel bezler ve pankreastır
Hipofiz Berzi
Ön lob hormonları Ara lob hormonu Arka lob hormonu
a.Somatotropin -Melonosit uyarıcı hormon -Oksitosin
(STH-Büyüme hormonu) (MSH) -Antidiüretik hormon
b.Tirotropin (Vazopessin-ADH)
(TSH-Tiroid uyarıcı hormon)
c.Adrenokortikotropik hormonu (ACTH)
d.Folikül uyarıcı hormon (FSH)
e.Lüteinleştirici hormon (LH)
f.Lüteotropik hormon (LTH-Prolaktin)
Tiroit Bezi : a.Tiroksin b.Tirokalsitonin(Kalsitonin)
Paratiroid Bezi : Parathormon (Paratirin,PTH)
Böbrek Üstü Bezleri
Kabuk bölgesinden Öz bölgesinden
a.Kortizol (Glukokortikoidler) a.Adrenalin (Epinefrin)
b.Aldosteron (Mineralokortikoidler) b.Noradrenalin(Norepinefrin)
c.Adrenal Eşey hormonları
Eşeysel Bezler : Östrojen, Progesteron,Testesteron
Pankreas : İnsulin , glukagon
Epifiz : Melatonin
Timus :
1.Hipofiz Bezi
Beyinin ara tabanında hipotalamusa bir sap ile bağlı 0,5 g ağırlığında bir bezidir.Hipofiz hormonları, diğer endokrin bezlerin salgılarını denetler.Ona bu özelliğinden dolayı endokrin bezlerin hakimi veya efendisi denilmektedir.
Hipotalamusun salgılatıcı faktörleri (RF), kan yoluyla hipofize ulaşır.
Hipofiz bezi ön lob, ara lob ve arka lob olarak üç lobdan oluşur.
Ön lob hormonları
Hipofizin ön ve ara lobu epitel dokudan yapılmıştır.Sinirlere sahip değildir. Kendine kan ile ulaşan hormonlar ile uyarılır.Ön lobdan salgılanan hormonlar şunlardır:
a.Somatotropin (STH-Büyüme hormonu)
Kemik ve kasların büyümesini sağlar.Büyüme çağında fazla salgılanırsa devlik (Jigantizm), az salgılanırsa cücelik ortaya çıkar.Büyüme çağından sonra az salgılandığında el, ayak ve kafatası kemikleri orantısız olarak büyür.Bu anormalliğe akromegali denir.
b.Tirotropin (TSH-Tiroid uyarıcı hormon)
Tiroid bezinin gelişmesini , çalışmasını düzenler,Hipofiz bezinin vücuttan çıkarılması halinde tiroit bezi körelir.
c.Adrenokortikotropik Hormonu (ACTH)
Böbrek üstü bezinin kabuk (korteks) kısmını uyararak buradan hormonların salgılanmasını uyarır.
d.Folikül uyarıcı hormon (FSH)
Eşeysel bezlerin çalışmasını düzenler.Yumurtalıktaki foliküllerin oluşumunu sağlar.Testislerdeki seminifer tüpçüklerin gelişimini uyararak spermatogenezi başlatır.
e.Lüteinleştirici hormon (LH)
Eşeysel bezlerin çalışmasını düzenler.Folikül içinde olgunlaşan yumurtanın yumurta kanalına geçmesini(Ovulasyon) sağlar.Parçalanmış folikülden sarı cismin (Korpus luteum) oluşmasını ve progesteron ve östrojen salgılanmasını uyarır.Tetisler de seminifer tüpçükleri arasında yer alan hücrelerin testesteron (androjen) üretimini sağlar.
f.Lüteotropik hormon (LTH-Prolaktin)
Sarı cismin devamını bu da progesteron ve östrojen salgılanmasını devam ettirir.Doğumdan sonra süt bezlerinin gelişmesini ve süt salgılanmasını sağlar.
Ön loptan salgılanan folikül uyarıcı,lüteinleştirici ve lüteotropik hormonlarına gonadları (yumurtalık ve testis) etkilemelerinden dolayı gonado tropinler adı verilir.
Ara lob Hormonu
a.Melanosit uyarıcı hormon (MSH)
Bu hormon, insanda derinin renginin çevre şartlarını etkisi ile koyulaşmasın da rol oynar.
Arka Lob hormonları
Hipofizin arka lobu sinir dokudan yapılmıştır.Hipotalamus hücrelerinden oksitosin ve antidiüretik hormonları salgılanır.Bu hormonlar hipofizin arkla lobunda depolanır.
a.Oksitosin
Dişilerde döl yatağı (Uterus) kasına etki ederek, doğum sancısının başlamasını sağlar .Süt bezlerinden süt salgılanmasını sağlar.
b.Vasopressin (ADH-Antidiüretik hormon)
Düz kasların kasılmasının düzenler.Kasların büzülmesini sağlayarak, kan basıncının yükselmesine neden olur.Böbrek tüpçüklerinden suyun emilmesini düzenler.Eksikliğinde şekersiz diyabet (şekersiz şeker hastalığı) görülür.Hasta fazla miktarda su kaybeder.
2.Tiroid ve Paratiroid Bezi
Tiroid boynun ön bölgesinde ,gırtlağın altında , soluk borusunun sağında ve solunda yer alan iki loblu bir bezdir.Bu bezden tiroksin ve kalsitonin hormonları salgılanır.
a.Tiroksin
Vücutta metabolizma hızını, oksijen kullanımını düzenler.Oksijen kullanımını artırır.Küçük yaşlarda az salgılanırsa kretenizm denilen cücelik ve zeka geriliğine neden olan hastalık oluşur.Ergin insanlarda az salgılanması miksodema denilen hastalığa neden olur. Bu durumdaki insanlarda metabolizma yavaşlar.
Ergin insanlarda fazla salgılanması halinde metabolizma hızı yükselir ve iç guatr oluşur.Böyle kişilerde kalp daha hızlı çalışır, vücut ısısı ve solunum hızı yükselir, gözler dışarıya doğru fırlar.
Tiroksin iyotlu bir hormondur.Eğer yeterli miktarda iyot alınmaz ise tiroksin salgısı azalır ve tiroid uyarıcı hormon fazla salgılanır.Bunun sonucunda tiroid bezi büyür ve boğazda büyük bir şişkinlik oluşur.Bu duruma basit guatr denir.
b.Tirokalsitonin (Kalsitonin)
Bu hormon kandaki kalsiyum ve fosfat seviyesini düşürücü etki yapar. Kandaki kalsiyum ve fosfatın kemiklere geçmesini düzenler.Az salgılanması halinde kemik doku zayıflar.
Paratiroid Bezi
Tiroid bezinin üzerinde ayrı ayrı bulunan dört küçük bezden oluşmuştur. Parathormon salgılar.
Parathormon (Paratirin, PTH)
Bu hormon kalsitonin ile birlikte kanda kalsiyum ve fosfat miktarını düzenler.Kalsiyumun kemikten kana geçişini, böbreklerden geri emilimini hızlandırır.Bağırsak villuslarından kalsiyumun emilimini artırır
İnsan vücudunda kalsiyum:
· Kemiklerin oluşumunda görev alır.
· Kasların kasılmasında görev alır.
· Sinir uyartılarının taşınmasında görev alır.
· Kanın pıhtılaşmasında görev alır.
· Hücre zarında aktif taşıma olayında görev alır.
Parathormon fazla salgılanırsa kanda kalsiyum miktarı artar.Parathormon az salgılanırsa kalsiyum kemikte birikir, kemik sertleşir.Kaslar ağrılı kramplar yapar, el ve ayaklar bükülür.Sürekli titremeler oluşur.Bu duruma tetani hastalığı denir.
3.Böbrek Üstü Bezleri
Böbrek üstü bezleri (adrenal bezler), böbreklerin üst kısmına yapışmış sarımtırak renkli iki bezdir.Bezlerin böbrekler ile doğrudan ilişkisi yoktur.Bezin dış bölgesine kabuk ( korteks), iç bölgesine öz ( medulla) denir.
1.Adrenal korteks denilen kabuk bölgesinden salgılanan hormonlardan bazıları şunlardır.
a.Kortizol (Glukokortikoidler)
Bu hormon kan şekerini artırır.Karbonhidrat,yağ ve protein metabolizma- sını düzenler.Proteinlerin, yağların glikoza dönüşmesini sağlar.
Hipofizden salgılanan ACTH-salgılatıcı hormon(ACTH-RH), ön hipofiz bezini uyararak adrenokortikotropik hormonun (ACTH) salgılanmasının başlatır.
b.Aldosteron (Mineralokortikoidler)
Hücre ve hücre dışı sıvıların iyon derişimini düzenlemeye yardım eder. Böbrek sodyum ve klor iyonlarının geri emilimini, potasyumun atılımını sağlar. Fazla salgılanırsa kan basıncı yükselir, dokun sıvısı artar.
Adrenal korteks hormonlarının tümü az salgılanırsa Addison hastalığı meydana gelir.Daha çok aldosteron eksikliğine ait bozukluklardır.Kan basıncı düşer, doku sıvısı, azalır.
c.Adrenal Eşey Hormonları
Erkek ve dişinin böbrek üstü bezinin, kabuk bölgesinden salgılanır ve az da olsa erkek eşey hormonu görevi yaparlar.Dişilerde adrenal korteks fazla çalışırsa ses kalınlaşır,sakal çıkar, eşeysel organlar körelir ve erkeksi özellikler kazanmaya neden olur.
2.Böbrek üstü bezin öz bölgesinden salgılanan en önemli hormonlar adrenalin ve noradrenalindir.Bu hormonlar otonom sinir sisteminin sempatik sinirlerinden gelen uyarılar sonucunda salgılanırlar.
a.Adrenalin (Epinefrin)
Adrenalin hormonu sempatik sinirlerin faaliyetini artırır.Acil durumlarda kana verilen adrenalin, tüm vücudun metabolizma hızını yükseltir.Böyle durumlarda sempatik sinir sistemi ve adrenalin etkisi ile kas ve karaciğerdeki glikojen glikoza dönüşür.Kandaki şeker miktarı artar.Kan basıncı yükselir.Kalp atışları ve solunum hızlanır.Göz bebekleri büyür.Kan damarları genişler, deride ki kılcal damarların daralmasına neden olur.
b.Noradrenalin (Norepinefrin)
Noradrenalin hormonu , kılcal damarların kasılmasında etkili olur ve kan basıncını yükseltir.Kılcal damarları daraltır.
4.Eşeysel Bezler
Erkeklerde testis (er bezi),kadınlarda yumurtalık (ovaryum) olarak bilinen eşey bezleri, bir çeşit karma bez olarak kabul edilir.Bu bezler ergenlik çağında hipofiz bezinin salgıları ile aktif duruma geçerler.
Yumurtalık ve testislerden ikincil eşey karakterlerin meydana gelmesinde etkili olan hormonlar salgılanır.Yumurtalıktan, östrojen ve progesteron hormonları salgılanır.Testislerden salgılanan eşeysel hormonlara genel olarak androjenler denir.Androjenler içerisinde en önemli olan testesterondur.
Östrojen, dişilerde eşeysel olgunlaşmayı düzenler.Progesteron ise yumurtalıktaki korpus luteum denilen özel bir doku tarafından üretilir.Östrojen ile birlikte ,ergin dişilerde döl yatağının gebeliğe hazırlanmasında etkilidir.
Tetesteron erkeklerde sakal ve bıyık çıkması, kılların dağılışı, ses kalınlığı, kemiklerin gelişmesi ve erkek tipi kaslı bir vücut yapısının ortaya çıkmasında etkili olur.Ayrıca testesteron sperm meydana getirilmesinde de görev alır.Ergenlik döneminde çok salgılanıp yoğunluğunun artışı vücut büyümesini engeller.
5.Pankreas
Midenin alt ve arka tarafında pembe renkli yaprak şeklinde karma bir bezdir.Dış salgı bezi olarak sindirim enzimleri (lipaz,amilaz,tripsinojen) salgılar ve on iki parmak bağırsağına boşaltır.
İç salgı bezi olarak langerhans adacıklarındaki beta hücrelerinin insulin, alfa hücrelerinin ise glukagon hormonlarını salgılar.Bu hormonlar kan şekerinin ayarlanmasında görev yaparlar.İnsulin kan şekerini azaltır.Glukagon ise kan şekerini azaltır.
Pankreas , kandaki glikozu normal düzeye indirmek için insulin hormonu salgılar.İnsulin hormonu etkisi ile glikozun, karaciğer ve vücut hücrelerine geçişi hızlanır.
Kandaki glikoz düzeyi normalin altına düşerse, pankreas dan glukagon homonu salgılanarak karaciğerdeki glikojenin glikoza yıkılması uyarılır.Böbrek üstü bezinden salgılanan adrenalin de glikojen yıkımını uyarır; yalnız bu hormon vücut stres altında olduğu zaman acil durumlarda salgılanır.Çünkü bu bez sempatik sinirler ile uyarılır.
Kandaki glikoz seviyesini artırmak sadece karaciğer glikojeninin yıkımından elde edilen glikoz ile olur.Kas dokudaki glikojen yıkımından elde edilen glikoz fosforlu olduğu için hücreden kana geçmez ve sadece hücre içinde kullanılır.
Pankreasdan yeterli insulin salgılanmaz ise glikoz, karaciğer ve vücut hücrelerine geçemez.Kandaki glikoz düzeyi artar.Glikozun fazlası idrarla dışarı atılır.Bu duruma şeker hastalığı (diabetis mellitus) denir.
6.Epifiz Bezi
Beyin yarım kürelerinin arasında mercimek büyüklüğün de bir bezdir. Melatonin epifiz bezinin bilinen tek hormonudur.Bu hormon yumurtalık işlevlerini denetler.Eşeysel organların yaklaşık dokuz yaşından evvel gelişmesini önler.
7.Timus Bezi
Kalbin üzerinde, soluk borusunun önünde bir bezdir.Çocuk yaşlarda görülür.15-18 yaşları sonucunda kaybolur.Timüs bezi büyüme ve antikor yapımıyla ilgilidir.Bu Bez çocukların iskeletinde kalsiyum tuzlarının birikmesini ve kemiklerin gelişmesini sağlar.
Anatomi
-
Beyin Sapı İşlevi
-
Pupiller Refleks Yolları
-
Amygdala
-
Hipokampus Anatomisi
-
Kanatlı Hayvanlarda Solunum Sistemini Oluşturan Organların Özellikleri
-
Hayvanlarda Solunum Tipleri
-
Hayvanlarda Solunum Mekaniği Nedir?
-
Hayvanlarda Akciğerler (Pulmones)
-
Soluk Borusu (Trake, Trachea)
-
Gırtlak (Larinks, Larynx)
-
Bölgelere Göre Omurların Özellikleri Nelerdir?
-
Omurganın yapısı ve görevleri nelerdir?
-
İskeletin (Kemiklerin) Görevleri Nelerdir ?
-
Kemik gelişimini etkileyen faktörler nelerdir?
-
Kemikleşme (Ossificasyon) Nedir ?