Grip (İnfluenza) ve Grip Aşısı Üzerine
Grip, influenza adlı virüsle oluşan, yüksek ateş, öksürük ve boğaz ağrısı gibi semptomlarla seyreden son derece bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır.
Grip virüsünün başlıca 3 tipi vardır; A, B ve C. İnfluenza A virusu insan dışında kuş, at gibi hayvanlarda, influenza B sadece insanda, influenza C virusu ise insan ve domuzlarda hastalık oluşturmaktadır. Sadece hayvanlarda hastalık oluşturan influenza A virusunun alt tipleri de vardır. Bunun en bilinen örneği kuş gribidir. Son yıllarda bu virüsün insanlara da bulaşabildiği gösterilmiştir. Bunlar az sayıda vakalar olmakla birlikte, büyük salgınların olmasından endişe edilmektedir.
Ülkemizde grip salgınları her yıl kış aylarında (Aralık-Mart ayları arasında) görülmektedir. Her yıl dünya nüfusunun %10-20’si (500–600 milyon kişi) gribe yakalanmakta, bunların bir kısmı ağır geçirmekte ve gribe bağlı komplikasyonlar nedeniyle 250–500 bin kişi hayatını kaybetmektedir. 1918–1919 yıllarında meydana gelen pandemide (dünya çapında salgın) 21 milyon kişi hayatını kaybetmiştir.
Grip, hasta kişinin öksürmesi, hapşırması ve hatta konuşması ile havaya dağılan virüs içeren damlacıkların solunum yoluyla alınması ile yayılmaktadır. Bu damlacıklar birkaç saat boyunca havada kalabilir ve insanlara hastalığı bulaştırabilir. Bu nedenle okul, iş yeri gibi kalabalık ortamlarda bulunan kimseler özellikle risk altındadır. Virüs ile bulaşık el ve cansız nesnelerle temas sonucu da hastalık bulaşabilmektedir. Grip virüsü, hastalığın belirtileri başlamadan bir-iki gün öncesinden başlayarak, hastalığın belirtileri başladıktan sonraki 4–5 gün boyunca bulaştırılabilmektedir.
Grip hastalığının kuluçka dönemi çok kısadır, 1–2 günlük bir kuluçka döneminden sonra birdenbire başlar. Virüsü aldıktan kısa süre sonra yüksek ateşle hastalık başlar. Kuru öksürük, baş ağrısı, tüm vücutta yoğun kas ağrıları, boğaz ağrısı ve şiddetli halsizlik eşlik eden bulgulardır ve hasta kişiyi en az 3–5 gün süreyle yatağa bağlar. Yorgunluk ve halsizlik daha uzun sürebilmesine rağmen sağlıklı kimselerde grip semptomları yaklaşık bir hafta sürer. Soğuk algınlığı yanlış olarak grip ile karıştırılmaktadır. İki hastalıkta viral bir enfeksiyon olmakla birlikte, farklı hastalıklardır ve farklı virüslerle oluşturulmaktadırlar. Soğuk algınlığı yada nezle de şikayetler daha hafif seyirlidir, yüksek ateş beklenmez, ancak fazla miktarda burun akıntısı mevcuttur.
Grip, dünyanın her bölgesinde ve her yaşta görülebilir. Okul çağındaki çocuklar gibi kalabalık ortamlarda bulunanlarda hastalığa yakalanma oranı yüksek iken, yaşlılarda ve altta yatan hastalığı olanlarda gribe bağlı ölüm oranı yüksektir. Her yaş grubunda tehlikeli olabilmekle birlikte özellikle küçük çocuklar, yaşlılar, kalp-akciğer-böbrek hastalığı, şeker hastalığı gibi hastalığı olan her yaştaki kişiler, AIDS, kanser gibi bir hastalık veya kemoterapi nedeniyle bağışıklık sistemi yetmezliği olan kişilerde hayati tehlike oluşturmaktadır. Akciğer komplikasyonları en sık görülen grip komplikasyonlarıdır. Grip sonrası gelişen zatürre gribe bağlı gelişen ölümlerin başta gelen nedenidir. Pek çok insanın gribin bir çeşit soğuk algınlığı olduğunu düşünmesine rağmen grip gerçekten çok spesifik ve ciddi bir hastalıktır. Gribe bağlı komplikasyonlar (istenmeyen sonuçlar) ve ölüm küçük çocuklar, yaşlılar ve herhangi bir kronik hastalığı olan (kalp hastalığı, akciğer hastalığı , diabet vs) kişilerde daha sıktır. Gribe bağlı ölümlerin %90’ından fazlası 65 yaş ve üzerindeki kişilerde görülmektedir.
Hastalığın teşhisi, boğaz sürüntüsü, burun akıntısı, balgam gibi örneklerde virusun saptanması veya kanda hastalığa karşı gelişen antikorların saptanması ile konabilir. Bu yöntemler zaman alıcıdır. Bir salgın sırasında genellikle klinik bulgular ile tanı koymak kolaydır. Ancak son yıllarda hızlı tanı testleri de geliştirilmiştir. Bu testler ile klinik örneklerden dakikalar içinde virüsün antijenleri saptanabilmektedir. Bu sayede tedavi kolaylıkla yönlendirilebilmektedir.
Grip virüsleri sıklıkla değişirler ve bir grip virüsü ile hastalık geçirmek diğer bütün grip virüslerine karşı korumamaktadır. Dolayısı ile gribi geçiren tekrar hastalığa yakalanabilmektedir.
Tedavi de yatak istirahatı, bol sıvı alımı, ağrı kesici ve ateş düşürücüler, öksürük kesiciler gibi ilaçlar ile semptomatik tedavi önerilir. Komplikasyonlar yakından takip edilmeli ve uygun şekilde tedavi edilmelidirler. Hastalığın tedavisi ve proflaksisinde kullanılan antiviral ilaçlar mevcuttur. Bu ilaçların 36–48 saat içinde başlandığında semptom süresini kısalttıkları ve komplikasyonları azalttıkları saptanmıştır.
Korunmada aşının katkısı oldukça önemlidir. Grip aşısı inaktive (ölü) bir aşıdır ve her yıl tek doz olarak kolun omuz kısmına kas içine uygulanmaktadır. Virüsün hemen her yıl genetik yapısını değiştirmesi ve farklı bir virüs olarak ortaya çıkması nedeniyle aşı her yıl tekrar yaptırılmalıdır. Grip aşısının etkinliği %70-90’dır. Sağlıklı erişkinlerin %90’ını hastalıktan korumaktadır. Grip aşısının uygulanması için en uygun zamanlar Eylül-Ekim-Kasım aylarıdır. Ancak sonrasında da aşı uygulanabilmektedir. Grip aşısından sonra kesin koruyuculuğun başlaması için en az 10–14 günlük bir süre gerekmektedir. Aşı yapıldıktan sonra anında etkisini göstermez. Bugün aşı olan kişi, yarın etkisini göstermesini beklememelidir.
Kimler grip aşısı olmalıdır? Gripten korunmak isteyen herkes grip aşısından faydalanabilmektedir. Aşı, grip komplikasyonlarının sık görüldüğü, bu hastalara hastalığı bulaştırma olasılığı yüksek olan kimselere, influenzadan korunmak isteyen 6 aylıktan büyük ve yumurta alerjisi olmayan herkese önerilir. Sık seyahat edenler, gribin tıbbi ve ekonomik olumsuz etkilerinden korunmak isteyen kişiler (iş adamları, sporcular, üretimde çalışanlar, vb) sağlık çalışanları ve riskli ortamlarda çalışanlar gibi.
Hamile kadınlar grip aşısı olabilir mi? Evet. Hamileler gribe bağlı komplikasyonlar açısından daha fazla risk altında olduğundan aşılanmaları önerilmektedir. Hatta son zamanlarda yapılan çalışmalarda hamilelikte grip aşısı olunmasının doğum sonrası bebeği 6-9 ay gribe karşı koruduğu gösterilmiştir.
Grip aşısı ne kadar güvenilirdir? Grip aşısı tüm dünyada milyonlarca kişiye yapılan oldukça güvenilir bir aşıdır. Grip aşısının en sık görülen yan etkileri aşının uygulandığı bölgede görülen ağrı, kızarıklık veya şişliktir. Grip aşısının gribe neden olabileceği şeklinde yanlış bilgi pek çok kişinin grip aşısı olmasını engellemektedir. Oysa uygulanan inaktive (ölü) grip aşısı sadece ölü grip virüsü parçaları içermektedir ve gribe neden olamaz. Aşılanan kişilerin %1’inden daha azında hafif ateş, kas ağrısı gibi grip benzeri bulgular gelişebilir.
Ayrıca orta derecede veya ciddi hastalık geçirmekte olan kişiler, grip aşısını hastalıkları düzelene kadar ertelemelidirler.
Uzm Dr Ramazan Gözüküçük
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
Hisar Intercontinental Hospital
Genel Biyoloji
-
Protista Alemi ve Genel Özellikleri
-
Hücrelerdeki farklı ve benzer yapılar
-
Ses Nedir ? Ses Nasıl Oluşur?
-
Kültürü Yapılan Fitoplankton Türleri Nelerdir?
-
Apoptoz: Programlı Hücre Ölümü Nedir?
-
Ribozom ve Protein Sentezi
-
Mikrotübüller ve İplikçikler
-
Hücre Zarları
-
Lipid Çift-Katmanın Keşfi
-
Biyoreaktör
-
Telomerler ve İnsan Telomerinin Kristalik Yapısı
-
Hücre Biyolojisinin Tarihsel Gelişimi
-
Hücre biyolojisi nedir ?
-
Biyolojik Çeşitlilik Nedir ?
-
Sinir Sistemi Yapısında Bulunan Hücre Tipleri ve Özellikleri Nelerdir?