GELİŞMİŞ ÜLKELERDE BİYOLOJİ VE TÜRKİYE
Bugün bütün dünyada genlerin tam yerlerini saptamak, kimliğini belirlemek ve biyolojik çeşitliliği oluşturan canlı sistemlerdeki işlevleri üzerinde araştırmalarda bulunmak için büyük miktarlarda kaynak harcanmaktadır. Gelişmiş ülkelerde modern biyolojinin ağırlık noktası moleküler biyoloji alanında öğretim ve temel araştırma olmuş, bundan sonra biyoteknoloji ve biyolojinin diğer uygulamaları düzenli ve verimli olarak çalışmaya başlamıştır. Dolayısıyla moleküler biyoloji eğitimi ve öğretimi biyolojinin farklı dallarında uzmanlaşmak için de gerekli ve zorunlu bir hale gelmiştir. Bu durum dikkate alınarak dünyada birçok ülkede moleküler biyoloji eğitim, öğretim ve araştırma stratejileri geliştirilip uygulamaya konulmuştur. Türkiye'nin yukarıda sözü edilen temel alt yapı ve moleküler biyoloji bilgileri ile donatılmış şekilde yetişmiş moleküler biyologlar hususunda çok büyük bir açığı olduğu gerçektir.
Bu nedenle özellikle biyoteknolojik araştırma programları oluşturulurken gereksinim duyulan yetişmiş insan gücünün sağlanmasında güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Türkiye bu alanda çağın gerisinde kalmamak için biyolojiye devrimci bir anlayışla bakan, eğitim-öğretim-temel araştırma ve teknoloji kavramlarını entegre bir şekilde hayata geçirecek moleküler biyoloji bölümlerini üniversitelerinde oluşturmak zorundadır.
Fakat ülkemizdeki biyoloji bölümlerinin çalışmalarına bakacak olursak bir evrim teorisi üzerine kurulmuş kurullar görevini üstlenmektedir. Adı üstünde teori olan birşeyi ispatlamaya arzulu tek ülke sanırım Türkiye. Bu konuda harcana çabalar daha realist teoriler ve projeler üzerine harcansaydı şu anda uluslararası arenada gelişmiş bir biyoloji sistemine sahip olabilirdik. Bugün ülkemizde bulunan biyoloji bölümlerinin kaç tanesinde moleküler ve genetik alanda tam manasıyla teorik olmadan çalışma yapılmaktadır acaba ? Sadece teorik bilgiler öğrenilmekte ve bu konuda yetişen bilimadamlarımızda birkaç küçük pratik çalışmanın dışında sadece bunu ders olarak anlatmakla yetinmektedirler. Burda tabiki tek suçlu olanda Bilim insanlarımız değildir. Onlarda sistemin getirdiği bu kısır döngüde mecburen böyle davranmaktadır. Çünkü ellerine verilen teknoloji bukadarına yetmektedir.
Temennim odurki en kısa zamanda Biyoloji alanında farklı bir perspektifte çalışmalara başlanır ve dünya çapında çok değerli olan Biyoloji bölümü artık bizim ülkemizdede gözbebeği bir bölüm olma ve insanlarımıza faydası dokunan bir çalışma alanı olma konumuna gelir...
Facebook Grubumuzdan alıntıdır.
Bu nedenle özellikle biyoteknolojik araştırma programları oluşturulurken gereksinim duyulan yetişmiş insan gücünün sağlanmasında güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Türkiye bu alanda çağın gerisinde kalmamak için biyolojiye devrimci bir anlayışla bakan, eğitim-öğretim-temel araştırma ve teknoloji kavramlarını entegre bir şekilde hayata geçirecek moleküler biyoloji bölümlerini üniversitelerinde oluşturmak zorundadır.
Fakat ülkemizdeki biyoloji bölümlerinin çalışmalarına bakacak olursak bir evrim teorisi üzerine kurulmuş kurullar görevini üstlenmektedir. Adı üstünde teori olan birşeyi ispatlamaya arzulu tek ülke sanırım Türkiye. Bu konuda harcana çabalar daha realist teoriler ve projeler üzerine harcansaydı şu anda uluslararası arenada gelişmiş bir biyoloji sistemine sahip olabilirdik. Bugün ülkemizde bulunan biyoloji bölümlerinin kaç tanesinde moleküler ve genetik alanda tam manasıyla teorik olmadan çalışma yapılmaktadır acaba ? Sadece teorik bilgiler öğrenilmekte ve bu konuda yetişen bilimadamlarımızda birkaç küçük pratik çalışmanın dışında sadece bunu ders olarak anlatmakla yetinmektedirler. Burda tabiki tek suçlu olanda Bilim insanlarımız değildir. Onlarda sistemin getirdiği bu kısır döngüde mecburen böyle davranmaktadır. Çünkü ellerine verilen teknoloji bukadarına yetmektedir.
Temennim odurki en kısa zamanda Biyoloji alanında farklı bir perspektifte çalışmalara başlanır ve dünya çapında çok değerli olan Biyoloji bölümü artık bizim ülkemizdede gözbebeği bir bölüm olma ve insanlarımıza faydası dokunan bir çalışma alanı olma konumuna gelir...
Facebook Grubumuzdan alıntıdır.
BİYOLOJİ TÜRKİYE
-
OpenLAB Uygulamalı Laboratuvar Etkinliği Başarı İle Tamamlandı
-
Yeni biyolojinin özü
-
Biyoloğun Meslek İlkeleri
-
Prof. Dr. İsmühan POTOĞLU ERKARA Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanlığı Görevine Başladı
-
Bugün Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü
-
5.Ulusal Biyologlar Kongresi Teşekkür Metni
-
Biyologların Hak Arayışını Kararlılıkla Sürdürüyoruz
-
6. Uluslararası Katılımlı Çukurova Biyoteknoloji Günleri Tamamlandı
-
Biyologlar Dayanışma Derneği 2017 etkinlikleri
-
İmpact faktörü yüksek olan "Biodegradation dergisi" " biosurfactant konusu" içeren çalışmalar için özel bir sayı çıkarıyor.
-
2. Üniversite ve İl Temsilcileri Buluşmasını
-
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Ziyareti
-
4. Ulusal Biyologlar Kongresi Tamamlandı
-
Bir toplumun bilimsiz gelişmesi
-
Dernek Yöneticileri Sağlık Bakanı Sayın Prof. Dr. Recep Akdağ İle Görüştüler.