En İleri Kopyalama Teknolojisi
Bütün bir gün boyunca, siz hiç farkında olmadan, yaşamınızın sağlıklı olarak devam etmesi için, hücrelerinizde olağanüstü bir titizlik ve sorumluluk anlayışı ile sayısız işlem gerçekleşir. Bu işlemlerden biri de insanın gelişimini, dokularının onarımını sağlayan hücre bölünmesidir. DNA'nın kopyalanabilme özelliği sayesinde hücrelerin bölünerek çoğalması, yıpranan dokuların onarılması ve bu esnada her yeni hücreye genetik bilginin aktarılması mümkün olur.
İnsan vücudundaki tüm hücreler bölünerek çoğalır. Her bölünme sırasında hücre çekirdeğindeki DNA'nın kopyalanması işlemi, insanı hayrete düşürecek kadar kusursuz bir organizasyon ve disiplin içinde gerçekleşir. İnsan vücudu daha tek bir hücre iken ikiye bölünür ve bu bölünme 2-4-8-16-32... oranıyla çoğalarak devam eder. Hücre bölünürken, yeni hücre için DNA'nın bir kopyasının alınması gerekir. Nitekim DNA, hücrenin bölünmesinden kısa bir süre önce, kendisinin bir kopyasını çıkarır ve bunu yeni hücreye aktarır.
Hücrenin bölünmesi ile ilgili yapılan gözlemlere göre hücre, bölünmeden önce belirli bir büyüklüğe ulaşmak zorundadır. Bu belirli büyüklük sınırını aştığı anda ise, bölünme süreci programlanmış bir şekilde başlar. Hücrenin şekli bölünmeye uygun olarak yayvanlaşmaya başlarken, DNA da kendini kopyalar.
Bunun anlamı şudur: Hücre bir bütün olarak bölünmeye "karar vermekte" ve hücrenin içindeki farklı parçalar bu bölünme kararına uygun olarak davranmaya başlamaktadırlar. Hücrenin böylesine kollektif bir işi başaracak yeteneğe kendi başına sahip olmadığı açıktır. Bölünme işlemi, Allah'ın emri ile başlar ve başta DNA olmak üzere hücrenin tüm parçaları buna göre hareket eder.
İçinde 3 milyar harflik bir bilgi bankası bulunan DNA molekülü, helezon şeklinde bir merdivene benzer. Kopyalama işlemi başladığında ilk olarak "DNA helikaz" adındaki enzim olay yerine gelir ve DNA'nın helezon şeklini bir fermuar gibi açmaya başlar. Bunun sonucunda DNA'nın heliks şeklinde birbirine dolanmış olan kolları ayrılır. "DNA helikaz" her zaman tam vaktinde görev başındadır ve görevini kusursuzca, şaşırmadan ve DNA'ya hiçbir zarar vermeden yerine getirir.
DNA molekülü, artık iki şerit halinde bölünmüştür. Şimdi sıra "DNA polimeraz" enzimindedir. Bu enzimin görevi, DNA'nın ikiye ayrılan kollarını, yeni bir şeritle tamamlamaktır. Bunun için DNA'nın her bir şeridini oluşturan her bilginin karşısına, uygun olan bilgiyi bulup getirir. Bu son derece olağanüstü bir durumdur. Atomlardan oluşmuş, şuur ve akıldan yoksun bir enzim, DNA'nın yarım kolunu tamamlamak için gereken bilgileri tespit edebilmekte, onları hücre içindeki ilgili yerlerden temin ederek yerlerine yerleştirmektedir. Bu işlem sırasında en küçük bir hata dahi yapmamakta, 3 milyar harfi en doğru şekilde tek tek tespit ederek tamamlamaktadır. Bu esnada başka bir polimeraz enzimi de, DNA'nın diğer yarısını benzer şekilde tamamlamaktadır. Bütün bunlar olup biterken, DNA sarmalının ayrılan iki parçasının birbirine tekrar dolanmaması için "heliks sabitleyen enzimler" DNA'yı uçlarından sabit tutarlar.
Böylece her iki DNA şeridinin eksik olan yarıları ortamda hazır bulunan malzemelerle tamamlanır ve iki yeni DNA molekülü üretilmiş olur. Operasyonun her kademesinde enzim denilen ve adeta gelişmiş robotlar gibi çalışan uzman proteinler görev yapar. Özellikle bu safhalar sırasında gerçekleşen pek çok kompleks ara işlemler vardır ki, bunlar ayrıca bir kitap konusu olacak kadar geniştir.
Kopyalama sırasında ortaya çıkan yeni DNA molekülleri, denetleyici enzimler tarafından defalarca kontrol edilir. Yapılmış bir hata varsa -ki bu hatalar son derece hayati olabilir- derhal tespit edilir ve düzeltilir. Hatalı şifre kopartılıp yerine doğrusu getirilir ve monte edilir.
DNA'nın yapısını keşfeden bilim adamları James Watson ve Francis Crick, 1950'li yıllarda "Mükemmel Biyolojik İlke" olarak ortaya attıkları kopyalama sürecini çok basite indirgemişlerdi. Halbuki bugün bilinmektedir ki, DNA'nın kendini kopyalaması bilim adamlarını hayranlık içinde bırakan bir komplekslik taşımaktadır. DNA'nın en küçük şeridinin kopyalanması için dahi yirmi ayrı protein ve enzim mutlaka mevcut olmalıdır.(1) Prof. Werner Gitt kopyalamadaki kusursuzluğu şöyle dile getirmektedir:
DNA öyle bir yapıya sahiptir ki, hücre her ikiye bölündüğünde DNA da kendini kopyalar. Bölünen hücrelerin her ikisi de, bölünme ve kopyalama işleminden sonra kesinlikle aynı genetik bilgiye sahiptir. Bu kopyalama kusursuzdur.(2)
(1) L. R. Croft, How Life Began, Evangelical Press, İngiltere, 1988, s. 37.
(2) Werner Gitt, In the Beginning was Information, 3. baskı, Almanya, 2001, s. 90.
Genetik
-
İnsanlarda Kaç Kromozom Vardır?
-
Sık görülen mikrodelesyon sendromları nelerdir?
-
Bilim insanları kromozomları nasıl inceler?
-
Arkea'da Kromozomlar ve DNA Replikasyonu
-
DNA Onarım Mekanizmaları Nelerdir?
-
DNA hasarına neden olan etkenler nelerdir?
-
XYY Süper Erkek Sendromu - JACOB’S, Sendromu
-
Bitki doku kültürü çalışmaları ile haploid bitkiler elde edilebilir
-
Gram pozitif bakterilerden genomik DNA izolasyon protokolü
-
E. coli bakterisinden genomik DNA izolasyon protokolü
-
DNA’nın Keşfi
-
İnsan Genom Projesi Nedir ? Amaçları Nelerdir ?
-
Genomik mikrodizilimlerle ikilenme teşhisi yöntemi
-
Gen duplikasyonu ve amplifikasyonu nedir?
-
DNA ile RNA Arasndaki Farklar ve Benzerlikler Nelerdir