Ekosistemler ve Biyolojik Çeşitlilik
1.Ekosistemler
2.Biyolojik Çeşitlilik
3.Çevre Sorunları ve Etkileri
Okul bahçesine çıkıp gözlerimizi kapattığımızı hayal edelim.Gözlerimiz kapalıyken hangi sesleri duyuyoruz?Duyduğumuz seslerden hangilerinin doğal,hangilerinin yapay olduğunu belirleyelim.Şimdi' de bir ormanda olduğumuzu hayal edelim. Gözlerimiz kapalıyken duyduğumuz seslerin kaynaklarını söyleyelim.Bir ortamdaki doğal seslerin çeşitliliği buradaki canlı çeşitliliği hakkında bize bilgi verir mi? Neden?
Aşağıda fotoğraflarını gördüğümüz yerlerdeki çevre sorunlarının sebepleri neler olabilir?Bu sorunlar o ortamdaki canlıların yaşamlarını,dolayısıyla ülkemizi ve dünyayı nasıl etkilemektedir?Çevre sorunlarının oluşumunda sizin de bir rolünüzün olduğunu düşünüyor musunuz?Neden?
Yukarıdaki soru ve yönergelerden de anlaşıldığı gibi bu ünitede,çevremizde bulunan canlı ve cansız varlıklar arasındaki etkileşimlerle,ülkemizdek i ve dünyadaki çevre
sorunlarını ve bu çevre sorunlarının çözüm yollarını ele alacağız.
1.Ekosistemler
Anahtar Kavramlar
tür
habitat
popülasyon
ekosistem
Yukarıdaki fotoğraflara hangi renkler hakimdir?Ortamın özellikleriyle bu renkler arasında bir ilişki olabilir mi?Bu ortamlarda hangi canlılar yaşamaktadır?Çölde yaşayan bir canlı, yağmur ormanında veya okyanus dibinde de yaşayabilir mi?Neden?
Bir önceki sayfada okuduğumuz mısraların baş harflerini birleştirdiğimizde ortaya çıkan kelimenin ne anlama geldiğini aşağıdaki etkinliği yaparak öğrenelim.
Canlılar yaşam alanlarında tek başlarına bulunmazlar. Diğer canlılarla hatta cansızlarla etkileşim halindedirler.Bu etkileşimin sebepleri neler olabilir?Beslenme ve üremenin bu etkileşimde bir rolü olabilir mi?
Şimdi organizmalardan hangilerini tür olarak adlandırabildiğimizi, türlerin popülasyonları nasıl oluşturduğunu,popülasyond aki türlerin yaşam alanlarını ve sadece canlıları değil,cansız faktörleri de içeren ekosistemleri birlikte inceleyelim.
Aşağıda Şanlıurfa Ceylanpınar' da yaşayan bir Anadolu ceylanının fotoğrafı görülmektedir. Birbiriyle çiftleşebilen ve üreme yeteneğine sahip, ortak atadan gelen benzer özellikteki organizmalara tür denir. Buna göre Anadolu ceylanı, Kangal köpeği, Van kedisi, sarıçam vb. birer türdür. Peki etrafımızda gördüğümüz her canlı bir tür müdür? Katır ve Kurt köpeği için ne söyleyebiliriz? İnsanlar da bir türe ait bireyler midir?
Aşağıdaki fotoğrafta ise birden fazla Anadolu ceylanı bulunmaktadır. Belli bir bölgede yaşayan, aynı türden bireylerin oluşturduğu topluluğa popülasyon denir. Bu fotoğraf Ceylanpınar'daki geyik popülasyonunun bireylerine aittir. Öyleyse yan yana bulunan ve fiziksel şartları birbirinden farklı olan iki göldeki sazan balıkları aynı popülasyona ait örnekler olabilir mi?
Her tür hayatını kendisi için uygun olan bir ortamda sürdürür. Örneğin ceylanlar ormanda, kangurular Avusturalya 'da ikinci kefali Van gölünde kelaynaklar Birecik' de kayalıklarda yaşar. Bir canlının yaşam alanı ya da arandığı zaman bulunduğu yer habitat olarak adlandırılır. Öyleyse bizim habitatımız neresidir?
Aşağıdaki fotoğrafta ise ceylanlar sık ağaçlarla kaplı bir ormanda, diğer canlılarla birlikte görülmektedir. Ceylanların yaşadığı yerde sadece canlılar mı görülüyor? Canlıların yaşamını sürdürebilmesi için hava,su,toprak gibi cansız faktörlere ve güneş ışığına ihtiyacı vardır.Bu nedenle bir ortamdaki canlı ve ansız faktörler,bu çevrede hangi canlıların yaşayacağını belirler.Belli bir habitattaki hayvan ve bitki topluluğu ile bu topluluğun içinde yaşadığı çevrede oluşan,aralarında madde alışverişi olan ve büyük ölçüde kendi kendine yeten sistem ekosistem olarak adlandırılır.Buna göre göl,deniz ve ormanlar birer ekosistem midir?Neden?
Yaşadığımız dünyada her şey belli bir düzen içerisindedir.Hücre içindeki moleküller,atomlardan oluşmaktadır.Hücreler dokuları,dokular,organlar ı,organlar sistemleri,bir araya gelen sistemler de organizmayı oluşturur.Peki, organizmalar bir araya geldiğinde oluşan birimlere ne ad verilir?Aşağıdaki şemada atomdan üzerinde yaşadığımız gezegene kadar uzanan akışı inceleyelim.
Küçük bir uğur böceğinden kavak ağacına kadar bütün canlılar,hem birbiriyle hem de çevredeki canlılarla etkileşim içindedir.Bir ekosistemde yaşayan insanlar,hayvanlar,bitkil er mantarlar ve mikroorganizmalar o ekosistemin canlı faktörlerini oluşturur.Cansız faktörler ise hava,su,toprak,rüzgar ve güneş ışığıdır.Bir ekosistemi diğerlerinden ayıran bu faktörlerin etkisini ve farklı ekosistemleri birlikte inceleyelim.
Bir ekosistemdeki canlı çeşitliliğini belirleyen cansız faktörlerin en önemlilerinden biri iklimdir. Ekosistemlerin iklimleri birbirine benzer mi?Bir bölgedeki yağış,nem,rüzgar ve sıcaklık özellikleri,oradaki bitki örtüsü ile hayvan çeşitliğini belirler.Peki,her ekosistemde aynı canlılar mı yaşar?
Sıcak ve kurak iklimin hakim olduğu çöllerde yaşayan canlıların,buralarda yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlayacak çeşitli özelliklere sahip olmaları gerekir.Örneğin burada yaşayan bitkiler kaktüslerde olduğu gibi gövdelerin su ve besin depolar.Çöl fareleri de yiyecek bulamadıkları zaman açlıktan ölmemek için kuyruklarında yağ depolar.Yağışın,suyun ve bitki örtüsünün yeterli ölçüde bulunmadığı ortamlara çöl ekosistemi hakimdir.En büyük çöl ekosistemi Sahra çölü' dür
Yeryüzün en büyük ekosistemlerinden biri de deniz ekosistemlerdir. Bu ekosistem de mikroskobik canlılardan dünyanın en büyük memeli hayvanlarına kadar pek çok canlı yaşamaktadır. Denizlerdeki tuz oranı,bitki örtüsü, suyun derinliği,sıcaklığı,ışık miktarı bu ekosistemdeki hayvan türlerinin çeşitliliğini belirler.Denizlerde fotosentez yapan canlılar ile bu canlıları yiyerek beslenen küçük canlılar bulunur.Yunus ve balina gibi hayvanlar ise besinlerini denizlerdeki diğer canlılardan karşılarlar.Ülkemizin üç tarafını çeviren denizlerde de olduğunu gibi deniz ekosistemleri birbirinden farklı özellikler gösterir.Dünyanın en büyük deniz ekosistemi Hazar Denizinde görülmektedir.
Yağmur ormanları yağış ve sıcaklığının çok yüksek ve değişmez olduğu bölgelerde bulunur.Bu ormanlar doğal kaynaklardan yana çok zengindir,dünya ikliminin dengede tutulması acısından da öne taşır.Bu ekosistemler,yırtıcı kuşlardan palmiyeler,maymunlardan çalılara kadar birçok canlı türünü barındırır.Yağmur ormanlarının en büyüğü Amazon ormanlarıdır.Kent ekosistemindeki iklim şartları ve canlı çeşitliliği diğer ekosistemlerle benzerlik gösterir mi? Bu ekosistemin özellikleri burada yaşayan canlıları nasıl etkilemektedir?
Canılar yaşamlarını sürdürebilmek için beslenmek zorundadır. Besinlerini değişik kaynaklardan sağlar.Bitkiler kendi besinlerini kendileri üretirken hayvanların bazıları otla,bazıları etle,bazıları hem ot hem etle beslenir.Bu yüzden hayvanlar otla beslenenler,etle beslenenler,hem etle hem otla beslenenler olmak üzere üç guruba ayrılır.Canlılar arsındaki beslenme ilişkisini bir zincirin halkalarına benzetebiliriz.Bu zincirdeki her bir halka bir canlıyı temsil eder.Aşağıda bir besin zinciri örneği görülmektedir.
Yukarıda görülen besin zincirine benzer başka besin zinciri örnekleri de verebilir miyiz? Bu besin zincirlerinin bir araya gelerek bir ağ oluşturduğunu söyleye bilir miyiz?
Yandaki resmi inceleyerek canlılar arasındaki beslenme ilişkilerinin önemini açıklayabilirmiyiz? Her ekosistem çok sayıda farklı besin zinciri içerir ve bunlar bir araya gelerek besin ağını oluşturur. Yeryüzündeki tüm canlılar çok büyük ve karmaşık bir besin ağı içinde birbirine bağlanmıştır.Farklı beslenme biçimleri,farklı ekosistemleri birbirine bağlanmaktadır.Peki,insan ların içinde yer aldığı besin ağı örnekleri oluşturabilir miyiz?
Anahtar Kavram
Biyolojik çeşitlilik
Yaşadığınız bölgede en çok yetiştirilen sebzeler hangileridir?
Bölgelerine özgü bitki hayvan türlerini sayabilir misiniz?
Yaşadığınız bölgedeki bitki ve hayvanların sayısı ve çeşitliliği,diğer bölgelerde de aynımıdır?
Bitki ve hayvan türlerinin sayıca fazla olması,bölgenizin doğal zenginliğinin bir göstergesi midir?
Bir ekosistemin görevi canlıları barındırarak onlara nesillerini sürdürebilmeleri için uygun ortamı hazırlamaktır.İklim,topra k ve su gibi cansız faktörlerin canlılarla olan etkileşimi,ekosistemlerin çeşitliliğini ortaya çıkarmaktadır.Ekosistemle rin orman,,dağ,sazlık akarsu gibi çeşitleri vardır.Bu çeşitlilik arttıkça ekosistem içinde yer alan ve tür çeşitliliği de artmaktadır.
Öyleyse çeşitlilik ne demektir? Bir bölgedeki bitki ve hayvan türlerinin çeşitliliği o yerin hangi özellini ortaya koyar? Bu soruların cevaplarını '' Biyolojik çeşitlilik'' adlı etkinliği yaparak öğrenelim.
Bir bölgedeki bitki ve hayvan türlerini ve çeşitlerinin sayıca zenginliği biyolojik çeşitlilik anlamına gelir.Bir ülkedeki tüm bitki ve hayvan türleri hem o ülkenin hem de dünyanın biyolojik zenginliklerinden sayılır.Ülkemizdeki farklı ekosistemlerin biyolojik çeşitliliğini oluşturan bitki ve hayvanlara örnek verebilir miyiz?Özellikle tarım,eczacılık,tıp,hayva ncılık,ormancılık,balıkçı lık ve sanayi alanında kullanılan türler bu açıdan önemlidir.Örneğin,hayvanc ılıkla ilgili olarak ülkemizin çeşitli yerlerindeki doğal çevreye uyum sağlamış sığır,koyun,keçi türleri yetiştirilmektedir.Ülkemi ze özgü olarak ormancılıkta çam ve meşe türleri; balıkçılıkta ise alabalık,kefal ve levrek bulunmaktadır.Köy ve kasaba pazarında rastlanabilen acur, taflan,çitlembik,iğde, göleviz ,ahlat,alıç,delice,idris, melengiç,hünnap,üvez,yonc a mürdümük gibi sebze ve meyveler de ülkemizin biyolojik zenginliklerindendir.
Biyolojik çeşitlilik, ekosistemleri dengede tutar,gezegenimizi yaşanılabilir hale getirir; sağlığımızı,çevremizi ve ekonomimizi destekler.Buna rağmen doğal kaynakların bilinçsiz kullanımı ve hızlı nüfus artışı ekosistemdeki türlerin giderek yok olmasına sebep olmaktadır.Habitatların kaybolması veya zarar görmesi birçok bitki ve hayvanın neslinin tükenmesine yol açmaktadır.Öyleyse canlıların neslinin tükenmesi,biyolojik çeşitliliğin azalması anlamına mı gelir?Örneğin,çevrenizde yaşayan dinozor,mao veya mamut gördünüz mü?Anadolu leoparı,Asya fili,kunduz ve aslan bunda yıllar önce ülkemizde yaşamış,ancak şu an nesli tükenmiş canlılardandır.Bunun yanı sıra ülkemizde Akdeniz foku,kelaynaklar,deniz kaplumbağaları,alageyik,b ozayı,kardelen çiçeği ve salep yapımında kullanılan orkideler nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan türlerdendir.Sizde nesli tükenmiş ya da tükenme tehlikesi altında olan canlılara örnek verebilir misiniz?
Çevremizde yaşayan bitki ve hayvanlar da bizler gibi birer canlıdır. Onlarda bizim gibi sevgiye ve korunmaya ihtiyaç duyar.Peki,bizler bitki ve hayvanlara olan sevgimizi nasıl gösterebiliriz?
Bitki ve hayvanların korunmasına yönelik yöresel, ulusal ve uluslararası alanda faaliyet gösteren organizasyonlar var mıdır? Bu organizasyonların amaçları ve çalışmaları nelerdir?Bireysel olarak veya gurup halinde katkı sağlayabileceğiniz organizasyonların çalışmalarına katılarak çevrenizdeki insanların bu konuda bilinçlendirilmelerini sağlamak ister misiniz?Bu konuda ne tür çalışmalar yapılabilir?
Bitki ve hayvanlara olanlara olan sevgimiz, biyolojik çeşitliliğin korunmasında rol oynar.Biyolojik çeşitliliğin korunması,doğal kaynakların bilinçli kullanımı yoluyla Dünya'nın geleceği için uzun vadeli bir yatırım sağlar.
3. Çevre Sorunları ve Etkileri
Anahtar kavramlar
Çevre sorunları
Küresel ısınma
Asit yağmuru
Sera etkisi
Ülkemizde çevre için alarm veren noktalar: Beyşehir gölü: Erozyon ve sulama amaçlı kontrolsüz su alımı nedeniyle ölüyor.
Akdeniz: Nesli tükenme tehlikesi altında olan foklar için yapılan çalışmalar olumlu sonuç vermiyor
Hasankeyf: küçük kerkenez ve tavşancıl gibi türler sular altında kalarak yok olacak.
Niğde: Aralarında nesli tükenmekte olan dikkuyruk ördeklerininde yer aldığı yaklaşık 110 tür su kuşunun son yaşam alanlarından Akkaya göleti, atıklarla kirletiliyor.
Giresun: Şebinkarahisar, Alucra ve Çamoluk ilçelerindeki erozyon tehdidi,tüm ilçelerin atıklarını dere ve denize akıtması,fındık tarım için kullanılan kimyasal gübreler sorunların başında geliyor.
Karadeniz: Atıklarla kirleniyoruz. Ticari değeri olan 26 tür balıktan sadece 6 tür kaldı.Her yıl yaklaşık 3000 yunus ölüyor.
Toroslar: Dağların eteklerinden toplanıp yurt dışına gönderilen kardelen çiçeği bilinçsiz toplama yüzünden 60 yıl öncesine göre yaklaşık %90 azaldı.
Torunlarımız Kavrulacak: Bilim insanına göre 2100lü yıllarda yaşayacak torunlarımız,şimdilerde bizi bunaltan sıcakları ''mumla arayacak''.Bilim insanları dünya sıcaklığının gelecekte çok daha fazla artacağını belirleyerek yaklaşık 80 yıl sonrasının ortalama sıcaklığını da hesapladı.Tahmini hesaplara göre şu anda 1,7C sıcaklığa sahip olan gezegenimizin sıcaklığı ortalama 4,9Ca kadar yükselecek.
Tehdidin Boyutları:2002 yılında Avustralya"da yaşanan şiddetli kuraklığın temel sebebi küresel ısınmaydı. Kuzey Pasifik"teki somun popülasyon,bölgedeki sıcaklığın normalden 6 derece daha artması yüzünden büyük düşüş görüldü.
Kaliforniya kıyılarında yüzlerce deniz kuşunun denizlerin ısınması yüzünden besin kıtlığı çektiği ve bunun sonucunda öldüğü görüldü.Avusturalya'daki Great Barrier sürdürülebilir olamayan balıkçılık yöntemleri ve iklim değişikliği yüzünden çok yakında yok olama tehlikesi ile karşı karşıya kalacak.
Küre Isındıkça Grönland Eriyor: Kuzey yarım küreni en büyük buz kütlesi olan Grönland adası küresel ısınma sebebiyle eriyor.Amazon ormanları da küresel ısınmanın bir başka kurbanı olacak.Brezilya hükümetinin yaptığı araştırmalar,dünyanın akciğeri sayılan Amazon'un 2003 yılında yitirdiği ormanlık alan miktarının rekor seviyeye ulaştığını gösteriyor.Ülkemizi ve dünyamızı tehdit eden önemli çevre sorunlarıyla ilgili bir çok haberi gazete ve televizyonlardan öğreniyoruz.Geleceğimizi tehlikeye sokan bu sorunların sebeplerini ve sonuçlarını birlikte öğrenelim.
Torunlarımıza Bunları mı Bırakacağız?
Ekosistemler zamanla neden değişip bozulmaktadır?Bu bozulmalar beraberinde hangi sonuçları getirir? Çok küçük bir ekosistemin zarar görmesi tüm dünyayı nasıl etkiler?
İnsanlar doğayla iç içe yaşarken zamanla teknolojiden faydalanmaya ve doğal kaynakları bilinçsizce kullanmaya başlamışlardır. Bunu sonucunda da doğanın dengesi bozulmuş ve birçok çevre sorunuyla karşı karşıya kalınmıştır.Hızlı nüfus artışı,bilinçsiz sanayileşme ve düzensiz şehirleşme çevre sorunlarının temel sebepleri olmuştur.
Şimdi ülkemizi ve dünyayı tehdit eden bu çevre sorunlarından bazılarını inceleyelim.
Hava Kirliliği
Hava kirliliğini çevredeki canlılar ve cansızlar üzerinde olumsuz etkileri vardır.Evlerin ısıtılmasında kullanılan yakıtların artıkları,taşıtlar,sanayi tesisleri gibi faktörler hava kirliliğine sebep olmaktadır.Hava kirliliği denince ilk akla gelenler asit yağmurları,sera etkisi ve ozon tabakasının delinmesidir.Günümüzde insanların yol açtığı hava kirliliğinin en kötü sonuçlarından biri,asit yağmurlarıdır.Fosil yakıtların yakılması sonucu atmosferde kükürt ve azot içeren gazlar birikir.Bu gazlar su buharıyla birleşince bir kimyasal tepkime oluşur.Bu tepkime sonucu sülfürik asit ve nitrik asit damlaları oluşur.Bunlar yağışlarla birlikte yeryüzüne iner.Bu şekilde yeryüzüne inen yağışlar,asit yağmurlarıdır.Peki sizce asit yağmurlarının çevremiz üzerindeki olumsuz etkileri nelerdir?
Asit yağmurları ağaçların.tarihi eserlerin ve yandaki fotoğrafta görüldüğü gibi binaların zarar görmesine neden olur.Su ve toprakta yaşayan canlıların yaşamını tehdit eder.Canlı türlerinin yok olmasına sebep olabilir.
Asit yağmurlarının zararlı etkilerini azaltmak amacıyla ısı yalıtımı yapmak,çevre dostu temiz enerji kaynaklarını kullanmak ve toplu taşıma araçlarını tercih etmek gibi önlemler alabiliriz.
Hava kirliliğinin bir diğer sonucu da sera etkisidir.Güneş" ten gelen ışınların bir kısmı yeryüzü tarafından soğurulurken bir kısmı da uzaya geri yansır.Yansıyan bu ışınların bir kısmı,atmosferde soğurularak havanın ısınmasına sebep olur.Atmosferdeki ( başta karbondioksit olmak üzere) sera etkisi yapan gazların miktarının artması,soğurulan ışınların da artmasına sebep olur.Sera etkisi adı verilen bu olay,atmosferin ve Dünya"nın sıcaklığını yükseltmektedir.Bu ısınmanın sonucunda küresel ısınma gerçekleşmekte ve dolaysıyla buzulların erimeye ve okyanuslardaki su seviyelerinin yükselmeye başladığı görülmekte küresel çölleşme olması beklenmektedir.Sizce bu durum hayatımızı nasıl etkiler?
Hava kirliliğine sebep olan gazlar ozon tabakasının da incelmesine sebep olmaktadır.Ozon tabakasının incelmesi bitki ve hayvanlarda bazı olumsuz durumlar yaratarak biyolojik çeşitliliği olumsuz yönde etkilemektedir.Tüm canlıların bağışıklık sistemini bozmaktadır.
Asit yağmurları, sera etkisi ve ozon tabakasının delinmesi gibi Dünya"yı etkileyen bu çevre problemleri ülkemizi nasıl etkilemektedir?
Su Kirliliği
Endüstriyel atıklar, evsel atıklar,tarımsal mücadele araçları,doğal ve yapay gübreler, sanayi kuruluşlarının olumsuz etkisi vb. suların kirlenmesine yol açmaktadır.Bu durum, tüm canlıların hayatını tehlikeye sokmaktadır.Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olduğundan deniz kirliliğide önem taşımaktadır.Sakarya ve Gediz nehirleri,Akşehir gölü ve Tuz gölü,İzmit ve İzmir körfezleri ile Marmara denizi ülkemizde su kirliliğinin görüldüğü yerlerdendir.Sizce ülkemizdeki su kirliliği Dünya" yı nasıl etkilemektedir? Buna nasıl çözüm bulunabilir?
Toprak Kirliliği
Yirminci yüzyılın başından itibaren modern tarıma geçilmesi ve sanayileşmenin hızlanması ile birlikte toprak kirliliği de bir çevre sorunu olarak ortaya çıkmaya başlamıştır.Yerleşim alanlarından çıkan atıklar,egzoz gazları,endüstriyel atıklar,tarımsal mücadele ilaçları ve kimyasal gübreler toprak kirliliğine sebep olan en önemli etkenlerdir.Toprak kirliliği hangi çevre sorunlarını beraberinde getirir?
Orman Tahribi
Ormanlar, doğanın ayrılamaz bir parçasıdır.Pek çok canlıya ev sahipliği yapar.Erozyon ve çölleşmeyi önler,kereste,ilaç hammaddesi ve besin gibi bir çok maddeyi sağlar.Yaşamımızda bu kadar önemli bir yere sahip olan ormanlar her yıl ülkemizde ve dünyada çeşitli sebeplerle tahrip edilmektedir.Ormanlarda yaşanan bu sorunların sebeplerini ‘"Ormanlarımızı Koruyalım"" adlı etkinliğimizde bulmaya çalışalım.
Orman yangınları,ihmal,dikkatsi zlik,kaçak yapılaşma ve arazi açmak için ağaçların bilinçsizce kesilmesi gibi sebepler yüzünden ormanlar tahrip olmaktadır.Bunun sonucunda ekosistemlerin doğal dengesi bozulmakta, ormanda yaşayan canlı türleri ve bu türlerin habitatları yok olmakta toprak zenginliği kaybolmaktadır.
Ülkemizde orman yangınlarının kayıtları 1937 yılında tutulmaya başlanmıştır.Bu kayıtlara göre yaklaşık 1,5 milyon hektar ormanlık alan yok olmuştur.Ülkemizdeki ormanların tahribi sadece ülkemizi mi etkiler?Ormanların tahribini nasıl engelleyebiliriz?Ormanlar ın kaybı hayatımızı nasıl etkiler?
Çığ
Çığların tarım alanlarının veriminin düşmesi ve su kaynaklarının kirlenmesi üzerindeki etkilerini hiç düşündünüz mü?
Eğimli arazi üzerinde birikmiş büyük kar örtüsü, yer çekimi etkisiyle kaydığından çığ oluşur.Çığ genellikle bitki örtüsü olmayan,dağlık eğimli arazilerde görülür.Çığlar beraberinde toprak,taş ve ağaçları da sökerek götürür.Bu şekilde meydana gelen aşınma ve taşınma,toprağı verimsizleştirerek canlıların yaşamını tehlikeye sokar.Peki çığdan korunma yolları nelerdir?
Nükleer Kirlilik
Nükleer silahlar nükleer kazalar ve bu kazalar sonunda ortaya çıkan nükleer atıklar kirlenmeye sebep olmaktadır.Yandaki fotoğrafta görülen nükleer patlama olayı bu durumun etkilerini ne derecede önemli boyutta olduğunu ortaya koymaktadır. 1986 yılında yaşanan Çernobil nükleer enerji santrali kazasının yarattığı olumsuz etkiler, bu kirliliğinen canlı örneğidir.Bu olaydan ülkemizin en çok Karadeniz bölgesinin etkilendiği tespit edilmiştir.Sizce nükleer kirlilik sadece belli bir bölgeyi mi etkiler?Nükleer kirliliğin canlılar ve onların çevreleri üzerindeki olumsuz etkileri nelerdir?
Temiz Çevre, Sağlıklı Gelecek
Çevreyi Korumak için Bize Düşenler
· Ormanlarımızı koruyalım.
· Ağaçlandırma çalışmalarına katılalım.
· Geri dönüşümlü ürünleri kullanalım.
· Güneş,rüzgar ve akarsu gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmaya çalışalım.
· Enerji tüketimini azaltmak için lambaları,televizyon ve bilgisayar gibi aletleri kullanmadığımız zamanlarda kapalı tutalım.
· Aşırı ve bilinçsiz avlanma konusunda çevremizdekileri uyaralım.
· Doğal kaynakları bilinçli kullanalım.
· Çevre eğitimine önem verelim.
· Yakın yerlere giderken otomobile binmek yerine yürüyelim ya da toplu taşıma araçlarını kullanalım.
· Evimizin ve iş yerimizin ısı yalıtımını yapalım.
Atatürk ve Çevre Sevgisi
Atatürk Orman Çiftliği Atatürk"ün doğa ve ağaç sevgisinin en belirgin örneğidir.Atatürk,1925 yılında kendi maaşından ödeyerek çiftliğin bu günkü yerini satın almıştır.Bu araziyi daha sonra devlete devretmiştir.O yıllarda bataklık ve boş bir arazi halinde olan çiftlik bugün insanların dinlenebiliceği bir yer haline gelmiştir.
Atatürk, yaşadığı yılların şartları içinde çevre ve tabiat güzelliği kavramlarına ışık tutan eşsiz bir önderdir.Onun kişiliğinde,bitki ve hayvan sevgisinin önemli bir yeri vardır.
Anıtkabir"de dünya uluslarının gönderdikleri fidanlarla oluşturulan Barış Parkı,barışı seven Ata"nın çevreci kişiliğiyle bütünleşmiştir.Afet İnan,Atatürk"ün Cumhurbaşkanlığı Köşkü olarak Çankaya"yı seçmesinin sebebini şöyle anlatmıştır:""Atatürkün Çankaya"yı seçmesindeki etken,birkaç büyük karakavak ve söğüt ağaçlarının burada bulunmasıydı.Onların rüzgarlı günlerindeki hışırtısından daima zevk duyardı."
Ekoloji
-
Ekosistem hizmetleri
-
Biyoremediasyon Nedir ? Biyoremediasyon Teknikleri Nelerdir ?
-
Enerji Bağımsızlığı Nedir ?
-
İklim Araştırmaları
-
Sera Etkisi - Atmosferdeki karbondioksitin sera gazı etkisindeki yeri nedir?
-
CO2 Salımları
-
İklim Bilimi - İklimi Nasıl Değiştiriyoruz
-
Ağır Metallerin Sağlık Üzerine Etkileri
-
Küresel Isınmanın Sonuçları
-
Asit Yağmurlarının Çevre Üzerine Etkileri
-
Tür Çeşitliliğinin Korunması
-
Biyolojik Mücadele Kavramı
-
Atık Suların Kullanım Alanları
-
Sera gazı ile küresel ısınma arasında nasıl bir ilişki vardır? Kaynak: Sera gazı ile küresel ısınma arasında nasıl bir ilişki vardır?
-
Canlı Türlerinin Yok Olmasının Doğal Dengeye Etkisi